Delikanlı - Dostoyevski

Embed Size (px)

Citation preview

BRNC BLM I Daha fazla sabredemiyerek hayat yolunda attm ilk admlarn tarihesini yazmak iin oturdum, ama bunu yapmasam da olurdu. Pek iyi bildiim bir ey vard : yz yama kadar yaasam, hal tercmemi yazmaya bir daha oturmam. Hi sklmadan insann kendisi zerinde yaz yazmas iin kendisine utanmadan k olmas gerektir. Kendimi affedebileceim bir nokta varsa o da, herkes gibi, yani okuyucunun takdirini kazanmak iin yazmayp, bsbtn baka bir gaye ile yazmandr. Geen yl bamdan geenleri byle birdenbire, harfi harfine yazmaya oturmutum, ama olan bitenler beni yle artt ki! Bunu srf iimden gelen bir istein tesiri altnda, ancak imdi yapyorum, le ilgisi olmyan eylerden, en ok da edebiyat gzelliklerinden, var kuvvetimle kanarak sadece olaylar yazyorum; bir edebiyat tam otuz y habire yazar durur da en sonunda niin bu kadar yl yaz yazdn kendisi de anlyamaz. Ben edebiyat deilim, duygularmn gzel yazln, onlarn edebiyat pazarna srklemeyi yakk almyan alaka bir hareket sayarm. Ama gene de fkeyle hissediyorum ki duygularm, dncelerimi (hatt en bayalarn bile) hi yazmadan da geip gidemiyeceim, srf kendisi iin 8 yazmaya teebbs ettii halde gene de edebiyatn tesirinden kurtulamamak, insann zerinde di bir tesir yapmaktan geri kalmyor. Dncelere gelince bunlar pek baya eyler de olabilir, nk senin kymet verdiin bir eyin, bakasnn gznde hibir deeri olmamas pek mmkndr. Ama bunlar bir yana brakalm, ite n sz de oldu bitti; bir daha da buna benzer bir ey olmyacak. Haydi bakalm i bana, geri herhangi bir ie, belki de btn ilere balamak kadar zor bir ey yoktur. II Hatrlarma, geen yln on dokuz eyllnden, yani tam ona ilk defa rastladm gnden balyacam, daha dorusu yle balamak isterdim... Ama daha hi kimse, bir ey bilmezken damdan dercesine kimi grdm anlatmak bayalk olur; hem yle sanyorum ki byle yazlan bir yaz bile ok baya bir eydir; kendi kendime edeb gzelliklerden kanmaya sz verdiim halde daha ilk satrda bu gzelliklerin tesirine kaplyorum. Bundan baka da galiba ak yazmay sadece istemek yetmiyor. unu da sylemek isterim ki hibir Avrupa dilinde yaz yazmak, Rusa yazmak kadar g olmasa gerek. u dakikada yazdm imdi okudum, kendimin burada 9 yazlan eylerden daha akll olduumu gryorum. Nasl oluyor da akll bir adamn syledii szler, onun kafasnda kalan eylerden daha budalaca oluyor? Bu son uursuz yl iinde baka insanlarla karlatm zaman ok defa kendim de bunun farkna vardm, bunun iin de ok, pek ok eziyet ektim. Sze, on dokuz eyll gnnden balya-cam, ama gene de kim olduumu, o gne kadar nerede bulunduumu, hem de on dokuz eyll sabah kafamda neler olabileceini biraz olsun anlatmak iin araya birka sz sktr-malym ki okuyucu, belki de ben kendim, hdiseleri daha iyi anlylm. III Ben, liseyi bitirmi bir talebeyim, imdi yirmi bir yandaym. Soyadm Dolgorukiy, meru babam, Versilov'larn eski klesi Ma-kar Ivanov Dolgorukiy. Bylece douum meru oluyorsa da ben hi de meru olmyan bir ocuum, soyum sopum da pek pheli. Bu i, yani dnyaya geliim yle olmu: bundan yirmi iki yl nce derebeyi Versilov (asl babam) Tula vilyetindeki iftliine gelmi, o zaman yirmi be yandaym. yle sanyorum ki o zaman daha olduka ahsiyetsiz bir adamm. ocukluumdan beri beni hayretlere dren, btn ruhumun derinliklerine giren,10 11

hatt uzun zaman btn geleceim zerinde tesir yapan bu adamn, imdi bile birok eylerde benim iin bsbtn bir muamma oluu da meraka deer. Ama iyisimi gelin de bundan daha sonra konualm; bu gibi eyler yle geliigzel anlatlamaz. Zaten btn hatra defterimi bu adam dolduracaktr. Versilov, tam o srada, yani yirmi be yandayken, dul kalm, evli olduu kadn yksek tabakadanm, ama pek de zengin deilmi, soyad Fanariotov olan bu kadndan olu, bir de kz olmu. Kendisini byle gen yata brakarak bu dnyadan gp giden bu kadn hakkndaki bilgilerim pek de ok deil, hem de elimdeki belgeler arasnda kayboluyor; zaten Versilov'un kendi hayat ile ilgili eyleri pek bilmiyorum, bu da nmde bazan, boyun emesine ramen, bana kar her zaman gururlu, azametli, ekingen davrandn, bana kymet vermediini gsterir. nceden unu da hatrlatmak isterim ki Vesilov, hayatnda olduka byk mirasn altndan girip stnden km, bunlarn tutar da drt yz binden fazlaym. imdi tabi metelii bile yok. O zaman "kim bilir niin" kye gelmi, hi deilse sonralar kendisi bana byle sylemiti. Kk yata olan ocuklar, her zaman olduu gibi, akrabalarnn yanndaym; zaten Versilov, btn hayatnca hem meru, hem de gayrimeru ocuklarna kar hep byle hareket edermi. Bu iftlikte kle kyllerin says olduka km; bunlarn arasnda da bahvan Makar vanov Dolgorukiy varm. unu bir daha tekrarlamamak zere hemen syliyeyim ki, soyadna btn hayatnca benim kadar kzan az bulunur. Bu, tabi budalaca bir eydir, ama ne yapaym, byle ite. Herhangi bir mektebe girdiim zaman, yahut yam itibariyle kendilerine hesap vermek zorunda olduum herkes, ksacas herhangi bir retmen paras, mrebbi, mmeyyiz, papaz, karma kan herkes soyadm sorupta Dolgorukiy olduumu duyunca bilmem neden, muhakkak; Prens Dolgorukiy mi? diye sormay bir vazife sayard. Ben de bu avarelere her zaman: Hayr, sadece Dolgorukiy, diye anlatmak zorundaydm. Bu sadece sz en sonunda beni ileden karmaya balamt. Bununla beraber, meraka deer olarak, unu da ilve edeyim ki bunu sormyan yoktu. Galiba bunun bazlarna hi lzumu da yok gibiydi; hem de bilmem ki hangi iblise bunun lzumu olabilirdi? Ama gene de herkes, istisnasz herkes soruyordu, Sadece Dolgorukiy olduumu duyunca da soran, her zaman beni kendisinin de niin sor12 dn bilmediini belirten mnsz, budalaca, kaytsz gzlerle szerek ekilip giderdi. Ama okul arkadalarmn sorular her-kesinkinden daha hakaretli olurdu. Okul talebesi, bir acemiyi nasl sorguya eker? Zaten akna dnen, utancndan kzarp bozaran acemi, okula giriinin birinci gn (hangi okula girerse girsin) herkesin elencesi olur: ona emrederler, onu alaya boarlar, uak gibi kullanrlar. Grbz, tombul bir ocuk birdenbire gelip kurbannn karsnda durur, gzlerinin iine uzun, sert ve gururlu baklarla bakp bir an karsndakini szer. Acemi talebe de onun nnde durur, korkak tabiatl deilse yan gzle bakar, dur bakalm ne olacak, diye bekler. Bana baksana, senin soyadn ne? ' Dolgorukiy. Prens Dolgorukiy mi? Yoo. sadece Dolgorukiy. '"' Ya, demek sadece! Aptal! Hakk da yok deil ki! Prens olmadan Dolgorukiy soyadn tamak kadar budalaca bir ey yoktur. Ben de hi gnahm olmadan bu budalal srtmda tayp duruyorum. Sonralar, ok kzmaya balaynca: hep: Prens misin? diye sorduklar zaman

13 Hayr, bir kylnn, eski bir klenin oluyum, diye cevap veriyordum. Daha sonralar bsbtn ileden knca: Prens misin? dedikleri zaman sert sert: Hayr, sadece Dolgorukiy'im, eski efendim derebeyi Versilov'un gayrimeru olu! Bunu da lisenin altnc snfndayken uydurmutum, geri budala olduumu ok ksa bir zamanda aniadmsa da budalalktan hemencecik vazgeemedim. Hatrlyorum, retmenlerden birisi zaten o da bir taneydi ya benim "birtakm alma ve siyaset fikirleriyle dolu olduuma" kanaat getirmiti. Ama ounluk bu hareketimi bana hakaret gibi grnen bir sessizlikle karlamt. En sonunda arkadalardan en ac dili olan birisi ki, kendisiyle ylda yalnz bir defa konuurdum, cidd bir yzle, ama biraz yana bakarak: Byle duygular beslemek sizin iin elbette bir eref saylabilir, hi phe yok ki bununla istediiniz kadar vnebilirsiniz; ama ben sizin yerinizde olsam pi oluuma gene de pek yle sevinmezdim... Sizse sanki bayram yapyorsunuz! dedi. O gnden sonra piliimle vnmekten vazgetim. Gene tekrarlyorum: Rusa yazmak ok g; ite ben soyadma kzdm anlatmak14. s iin tam sayfa yaz yazdm, okuyucu ise benim prens deil de sadece Dolgorukiy oluuma kzdm sanmtr. Yeni batan anlatarak kendimi temize karmak iin uramay kendime yaktramyorum. IV Bylece says pek ok olan kle kyllerin arasnda Makar Ivanov'dan baka bir de kz varm. Elli yalarndaki Makar Dolgorukiy, onunla evlenmek niyetinde olduunu bildirdii zaman da bu kz on sekiz yandaym. Bilindii gibi klelik hkm srd sralarda klelerin evlenmeleri efendilerinin msadesiyle, bazan da dorudan doruya emriyle olurmu. O zaman iftlikte bir teyze varm; yani benim teyzem deil de kendisi de iftlik sahibi olan teyze; ama bilmem neden sade ben deil, herkes, kendilerine hemen hemen akraba olan Versilov'un ocuklar bile, ona btn mrnce teyze derlerdi. Bu teyzenin ad da Tat-yana Pavlovna Prutkova idi. O zaman gene o vilyette, o ilede kendisinin de otuz be klesi varm. Tatyana Pavlovna, Versilov'un 500 klelik iftliini idare etmeyip sade nezaret ediyormu, hem de bu nezaret, iittiime gre, en bilgili bir vekilharcn idaresinden aa deilmi. Ama onun bu bilgileri beni hi ilgilendirmez; hi yaltaklanmadan, pohpohlamadan unu sylemek isterim ki Tatyana Pavlovna hem asl hem de merakla deer bir insandr. ite bu Tatyana Pavlovna, ask yzl Makar Dolgorukiy'in (o zamanlar onun ask yzl olduunu sylemilerdi) evlenmesine engel olmak yle dursun, nedense, onlar elinden geldii kadar bu ie tevik etmi. Sofya An-dreyevna (on sekiz yandaki kle kz, yani benim annem) birka yldan beri kszm; Makar Dolgorukiy'e ok sayg gsteren, hem de bilmem neden minnettarlk duyan kzn babas, ki, o da kleymi, bu hdiseden alt yl nce lm deine dnce, sylediklerine gre hatt son nefesini vermezden on-be dakika nce (ki kle olduu iin zaten hibir hakka sahip olmadndan hal icab bunu bir sayklama gibi kabul etmek de mmknd) Makar Dolgorukiy'i yanna arm, btn uaklarn, orada bulunan papazn nnde kzn gstererek herkesin iitebilecei bir sesle, hem de srarla; "Onu byt ve evlen" demi. Bu szleri herkes duymu. Makar Iva-nov'a gelince onun sonradan byk bir memnunlukla m, yoksa sadece bir vazife yapar gibi mi evlendiini pek iyi bilmiyorum. Herhalde tam bir kaytszlk gstermitir. Zaten bu adam yle bir adamm ki daha o zaman bile "kendini gstermesini" bilirmi. Onun iin hafz yahut okumu denemezdi (geri incili, ayrca da baz azizlerin hayatm ezbere bilir- *16

17 mis, ama bunlar unun bunun azndan duyarak renmi), klelere akl hocal ettii de sylenemezdi, ksacas inatym, bazan bu inat tehlikeli bir hal alrm; Makar vanov, nce kendi onurunu gzeterek konuur, kesin hkmler verir, yani kendisinin hayret verici tabiriyle "sayg ile yaarm." te onun o zamanki hali! Tabi bylece herkesin saygsn kazanm, ama, sylediklerine gre, ekilmez adamn biriymi. Yalnz klelikten azad edilince mesele bsbtn deimi, bu sefer kendisini ileke bir aziz, diye anmaya balamlar. Bunun da muhakkak byle olduunu syliyebilirim. Annemin karakterine gelince, Tatyana Pavlovna, khyann onu Moskova'ya okumaya gndermek iin direnmesine ramen, on sekiz yana kadar yannda alkoyarak yle byle terbiye etmi, yani diki dikmesini, hanm kzlar gibi yrmesini, hatt biraz da okumak retmi. Annem okunabilecek kadar yaz yazmasn hibir zaman becerememiti. Makar vanov ile evlenmesi onun iin oktan halledilmi bir eydi, hem de o zaman bana gelenleri ok gzel, ok iyi bulmu, kiliseye nikha giderken de byle hdiselerde insann muhafaza edebilecei en sakin bir yzle gitmi, yleki Tatyana Pavlovna bile ona balk lkabn vermi. Annemin o zamanki karakte-. rini gsteren btn bu bilgileri gene de Tatyana Pavlovna'dan renmitim. Versilov, dnden tam alt ay sonra kye gelmi. Yalnz unu sylemek isterim ki annemle onun arasnda olup bitenlerin nasl, ne ekilde baladn Ne renebildim, ne de bu yolda beni kandracak bir tahmin yrtebildim. Geen yl kendisi pek laubalice, pek "zeki" ce bir tavrla bana bunlar anlatrken (ama buna ramen gene de yz kzanyordu) aralarnda yle aka falana benzer bir ey gemediini, btn bunlarn ylece oluverdi-ini temine almt. Hem ben de buna bsbtn inanmaya hazrm, ylece oluverdiine inanyorum, hem de Rusa'da bu ylece sz yle nefis bir szdr ki! Ama bununla beraber bu iin aralarnda nasl balam olabileceini her zaman renmek istemitim. Bana gelince btn bu iren eylerden btn m-rmce nefret ediyorum. Elbette bunu bilmek isteyiim sade kstaha bir merak yznden deildir. unu belirteyim ki geen yla kadar annemi hemen hemen tanmyordum; Versilov'un rahat iin ocukken beni yabanc ellere vermilerdi, ama bunu daha sonra anlatacam, bu yzden o zaman annemin yznn nasl olabileceini bir trl gzlerimin nne getiremiyorum. Eer gzel deilse o zamanki 18 19 Versilov gibi bir adam nesi kendine ekebilirdi? Bu sorunun benim iin byk nemi var, nk onda Versilov'un en merakl taraf gizleniyor, te ben de ahlkszca bir maksat iin deil, srf bu sebepten renmek istiyorum. Bu ask yzl kapal adam, o sevimli saf tavr ki, lzum duyduu zaman kim bilir nasl (sanki cebinden karr gibi) hemen tak-nveriyordu, kendisi bana o zaman "ok budala gen bir kpek yavrusu" olduunu, hem de yle pek fazla duygulu da olmadn, ama yle ite... Ancak o zamann gen nesli zerinde geni lde medeniletirici bir tesiri olan Anton Goremika1 ile Politika Saks adl ebed eseri henz okuduunu sylemiti. Belki de srf bu Anton Goremika yznden o zaman kye gittiini ilve ediyor, hem de bunu ok ciddi sylyordu. Peki yleyse bu "budala kpek yavrusu" annemle nasl mnasebete balamt? u dakikada bir okuyucum olsayd, herhalde budalaca masumluunu kaybetmi-yerek aklnn almad eyler zerinde fikir yrtmeye, karar vermeye kalkan, bu ilere burnunu sokan ok gln bir delikanlyla alay ettikleri gibi kahkahalarla glerek benimle alay edecei aklmdan geti. Evet, bu ilere sahiden de henz aklm yatmyor, geri bunu hi de vnmek iin itiraf etmiyorum, nk

ileke Anton. yirmi yandaki bir sngn byle tecrbesiz oluunun ne kadar budalaca bir ey sayldn bilmiyor deilim; ancak buna karlk ben de o baya derim ki asl kendisi anlamyor, hem bunu ispat da ederim. Doru, kadnlardan hi anlamyorum, hem anlamak da istemiyorum, nk mrm olduka onlara tkrmeye kendi kendime sz verdim. Ama unu da ok iyi biliyorum ki baz kadnlar vardr, gzelliiyle yahut sade kendisinin bildii bir eyle hemen insan byleyiverir; ama baka birisinin de neyin nesi olduunu anlyabilmek iin tam alt ay incelemek gerekir. Byle bir kadn grp k olmak iin sadece bakmak, her eyi gze almak da yetmez, bundan baka stelik insann kim bilir nasl bir istidad da olmal. Bu ilerden hi anlamyorsam da bunun byle olduuna inanyorum, zaten bunun aksi olsayd, btn kadnlar hep birden evcil hayvanlar mertebesine indirip ancak bu ekilde yanmzda tutabilirdik, belki bunu bir oklar da isterdi. Geri bilmem nerede bulunan o zamanki portresini grmedim, ama birka yerden kesin olarak rendiime gre annem ok gzel denecek bir kadn deilmi. Demek ki kendisini grr grmez k olmak imknszd. Gnln "elendirmek" isteseydi, Versilov, baka bir kadn seebilirdi, zaten byle birisi varm, evli de deilmi, bu da Anfisa Konstantinovna Sapojkova adnda bir odalkm. Halbuki Anton020-021 Goremka'y dnerek gelen bir adamn derebeylik haklarna dayanp klesinin de olsa evlilik haklarn inemesi kendi vicdanna kar bile aypt, nk Versilov, birka ay nce, yani aradan yirmi yl getii halde, bu Anton Goremka zerinde ok cidd konumutu, yle ama. Anton'un sadece atn armlard, buradaysa karsn! Demek ki bambaka bir ey oldu, sonunda da m-lle Sapojkova oyunu kaybetti (bence kazand). Geen yl onunla konumaya imkn olduu zaman (nk onunla her zaman konuulmuyordu) birka defa btn bu sorularla kendisini sktrmtm, ama btn kibarlna, aradan da yirmi yl gibi uzun bir zaman gemesine ramen elinden geldii kadar cevap vermekten kanmt. Ama ben gene direndim. Hi deilse her zaman benimle konuurken taknd o kibarlktan gelen titiz tavriyle, bir defa hatrlyorum, tuhaf tuhaf mrldand: annen yle "koruyucusu olmyan" bir kadnd ki bylesin! sevmek deil de (byle bir ey insann aklndan bile gelmez, hayr) kim bilir neden yle birdenbire acyverirsin, uysall iin mi ne, ama gene de nesi iin? burasn kimse bilemez, ama uzun zaman acrsn, ylesine acrsn ki en sonunda ba-lanverirsin... "Szn ksas, aziz dostum, ba-zan yle olur ki bir daha yakan kurtaramazsn!" ite bana syledii szler bunlard, sahiden de byle olmusa, kendi kendinin o 21 zaman ne olduunu syledii gibi, onu pek de yle "budala bir kpek yavrusu" olarak kabul edemiyeceim. Benim iin gerekli olan da zaten buydu. Ama gene o zaman annemin kendisini "aczinden" sevdiini sylemiti, elbette, klelik hukuku gereince mi diyecekti! Zariflik olsun diye uydurdu!. Vicdanna kar, erefine kar, haysiyetine kar yalan syledi! Btn bunlar, tabi annemi vmek iin sylemiim gibi oldu, halbuki daha nce o zamanki halini hi bilmediimi anlatmtm. Bundan baka ocukluundan beri iinde bulunduu, sonrada btn hayatnca tesiri altnda kald o muhitin, o deersiz inanlarn yenilmez kudretini ok iyi bilirim. Buna ramen felket ba gstermi. Sras gelmiken szlerimi dzeltmeliyim: bulutlara doru ykselirken her eyden nce ileri srlmesi gereken olay unuttum, yani aralarndaki ey asl felketle balam. (Umarm ki okuyucu leb deyince leblebiyi anlamyacak kadar saflk gstererek kendisini naza ekmez). Ksacas m-lle Sapojkova'nn "yaya" kalmasna ramen, aralarnda her ey derebeyce balam. Ama burada artk annemin tarafn tutmak iin ortaya atlyorum, bunu yaparken de hi aykr hareket etmediimi sylyorum. nk o zamanki Versilov gibi bir adam, annem gibi bir kadnla,22

aralarnda en derin bir sevgi bile olsa, ne, yarabbi, ne konuabilirdi? Sefih insanlardan duymutum, bir erkekle bir kadn birleirken erkek hi, konumadan balarm, ama bu tabi, ok vahice, mide bulandran bir ey; buna ramen Versilov istese bile annemle, galiba, daha baka trl balyamazd. Polinka Saks hikyesini anlatacak deildi ya? Bundan baka zaten Rus edebiyatiyle uraacak vakitleri de yokmu! Aksine, gene kendisinin sylediine gre (bir defa coarak anlatmt) ke bucak saklanr, birbirlerini daima merdiven balarnda bekler, oradan biri geerse kzarm yzlerle lstik top gibi birer yana frlarlarm, btn derebeylik haklanna ramen de "mstebit derebeyi" en di bir bulaknn nnde tir tir titrermi. Ama bu iler geri derebeyce balamsa da gene yle, pek de yle deil, ama hakikate bakacak olursak genede bir ey anlalmyor. Bunun tersine iler gittike karyor. Aralarndaki sevginin gelierek gitgide artm olmas da bir muamma tekil ediyor, nk Versilov gibilerin birinci art, hedefe ular ulamaz hemen brakmaktr. Ama hi de yle olmam. Sevimli bir fndk kle kadnla gnah ilemek (ama annem hi de fndk deildi) sefih "gen bir kpek yavrusu" iin (zaten onlarn hepsi, ilericiler de, geziciler de hepsi sefihtiler) sade imknsz deil, ayn zamanda kanlmaz bir 23 eydi, hele onup gen bir dul olmas dolay-siyle romantik durumunu, isiz gsz dolatn gz nne getirecek olursak... Ama btn mrnce sevmek... e, bu kadar da fazla! Sevip sevmediini pek temin edemem, ama btn hayatnca peisra srkledii de inkr edilmez. Ortaya birok soru attm, ama asl nemlisi var, geen yl annemle yakndan tandm, stelik karsndakiler! kendisine kar sulu bulan kaba, nankr bir kpek yavrusu gibi, ona kar pek laubalice davrandm halde gene sormaya cesaret edemedim. Soruysa u: alt aydan beri evli olan, nikh denilen eyin kutsall hakkndaki kavramalarn altnda tpk zayf bir sinek gibi ezilen, Makar vanovi'-ini hemen hemen bir Tanr gibi sayan bir kadn, iki haftalk ksa bir zaman iinde nasl olmu da byle bir gnah ilemiti? Annem sefih bir kadn myd? Aksine, nceden syliyeyim ki ondan daha temiz ruhlu olan, sonra btn hayatnca byle kalan bir yaratk tasavvur etmek bile g. Bunu kendini bilmi-yerek yaptn syliyerek aklamak belki de mmkn olur, yani imdi avukatlarn kaatilleri, hrszlar mdafaa ederken iddia ettikleri anlamda deil, hayr, bunu o kuvvetli intiban tesiri altnda yapm olabilir, bylece kurbann safl halinde bu duygu onun benliine en24 korkun, en uursuz bir ekilde hkim olur. Kim bilir, belki de... elbisesinin biimini, Paris modasna uygun sa tuvaletini, Fransz aziyle Franszca konumasn, (ki bu dilden bir ey anlamyordu), org alarak syledii romans lesiye sevmitir, o zamana kadar hi grmedii, duymad bir eyi sevmitir. (Versilov ise ok gzel bir erkekmi), belki de oldu olacak onu btn biimleriyle, romanslariyle beraber delice sevmitir, iittiime gre klelik devrinde kle kzlarn, hem de en namuslularnn bandan byle eyler geirmi. Bunu anlyorum, bunu da sadece klelik hukukiyle, "acizle" aklyacak kimse alaktr! yleyse bu gen adamn o zamana kadar temiz kalan bir yarat kendine ekebilecek dorudan doruya ayartc bir kuvveti, hem de daha nemlisi byle kendinden bsbtn ayr bir cinsten, baka bir dnyadan, bambaka bir topraktan olan bir yarat ayartp byle bir felkete srkleyebilecek bir kuvveti vard demek? Umarm ki annem de btn mrnce bunun bir felket olduunu anlamtr; ancak felkete atlrken, belki bunu hi dnmemitir; ama zaten bu "koruyucusu olmyan" yaratklar hep byle yaparlar: bile bile felkete atlrlar. VI Ama sorular, rezalet zerindeki ayrntlar yeter. Versilov, annemi Makar

vanovi'ten 25 satn aldktan sonra kyden gitmi, o zamandan beri de yukarda anlattm gibi, gittii her yerde kenisiyle beraber srklemeye balam; tabi uzun zaman iin ayrld haller mstesna; o zaman onu bu gibi hallerde kim bilir nereden kagelen teyzenin, yani Tatyana Pavlovna Prutkova'nn himayesine brakrm. Bylece Moskova'da, baka kylerde, kentlerde, hatt yabanc illerde de yaamlar, en sonunda Petersburg'a gelmiler. Btn bu olaylardan daha sonra konuuruz, yahut konumaya da demez. Yalnz unu syliyeyim ki annem Makar vanovi'ten ayrldktan bir yl sonra ben dnyaya gelmiim, daha bir yl geince kzkardeim, ondan sonra da onbir yl geince hastalkl bir ocuk olan kk erkek kardeim dnyaya gelmi, birka aylkken de lm. Bu ocuu aclar iinde dourduktan sonra annemin gzellii de gitmi, hi deilse bana byle sylemilerdi: pek abuk ihtiyarlamaya, solmaya balam. Ama Makar Ivanovi'le temas gene de kesilmemi. Versilov'lar nerede yaarlarsa yaasnlar, birka yl bir yerde kaldklar yahut oradan baka bir yere g ettikleri zamanlarda bile, Makar Ivanovi muhakkak "ailesine" kendine dair bir haber yollard. Bylece biraz resm, hemen hemen de cidd, acayip bir mnasebet kurulmutu. Beylerin hayatnda bu26 gibi mnasebetlere biraz da komik bir ey karacan bilirim, ama burada byle bir ey olmam. Mektuplar ylda, ne fazla ,ne eksik, iki defa gelirdi, hem birbirine ok benzerdi. Mektuplar ben de grmtm; bunlarda ahsi eylerden ok az bahsedilirdi; aksine mmkn olduu kadar yalnz en umum olaylar, en umum duygular (duygulardan byle konumak mmknse) yazlrd; her eyden nce kendi sal bildirilir, sonra tekilerin salklar sorulur, sonra dilekler, parlak selmlar, hayr dualar, hepsi bu kadar. Galiba bu basma kalp szler sylemekten, kendi duygularndan kanmaktan ileri gelen kibarlk, bu muhitteki detleri bildiini belirtmek istei olsa gerek. "ok ltufkr, sayn eimiz Sofya Andreyevna'ya sonsuz sayglarm arz ederim.." "Aziz ocuklarmza ebediyete kadar devam edecek olan babalk hakkmz hell ederiz". Bu ocuklar, oaldka hepsi adlariyle birer birer sralanyordu, ben de tabi bu aradaydm. Bununla beraber una da iaret edeyim, Makar Ivanovi o kadar ince zeklyd ki hibir zaman "Saygdeer Andrey Petrovi"'e "velinimetim" diye yazmyordu; geri her mektubunda sayg ve selmlarn bildiriyor, ondan ltuf bekliyor, kendisini de Tannnn takdis etmesini diliyordu, Makar Ivanovi'e verilecek cevaplar hemen annem verir, konusu da onunkilerinin ayn olurdu. 27 Verislov, tabi, bu mektuplama iine karmyordu, Makar Ivanovi, Rusya'nn her kesinden, her kentinden, bazan uzun zaman yaad manastrlardan mektup yollard. O manastr manastr dolaan bir eit gezgin olmutu. Hibir zaman, hibir ey istemezdi; ama ylda bir misafirlie gelir, daima Vevsilov'un evinden ayr kendi evi bulunan annemin evinde kalrd. Bundan daha sonra konumak gerekecek, ancak burada sadece una iaret edeyim ki, Makar Ivanovi, yle misafir odasnda kanepelere falan kurulmazd, aksine paravanann arkasnda bir yerde sessiz sessiz yerleir, burada be gn, bir hafta gibi ksa bir zaman yaad. Makar Ivanovi'in "Dolgorukiy" soyadn ok sevdiini, ona kar sayg duyduunu sylemeyi unuttum. Tabi bu gln bir budalalkt. Bunun en gln taraf da prens Dolgorukiy'ler olduu iin soyadn beenme-siydi. ok tuhaf bir anlay, bsbtn akl ermez bir ey.! Btn ailenin her zaman toplu bir halde bulunduunu sylemitim, tabi aralarnda ben yoktum. Ben kap d edilmi gibi bir eydim, hemen doar domaz da yabanclarn yanna verilmitim. Ama bu yaplrken ayn bir maksat gdlm deildi, kim bilir neden yle oluvermiti. Annem beni dourduu s29

28 rada henz genti, gzeldi, demek ki Versi-lov'un ona ihtiyac vard, viyaklyan bir ocuksa tabi her eye engel oluyordu, seyahat-lerdeyse daha ok... ite bunun iin yle olmutu ki, ok ksa sren iki grmeyi saymyacak olursak, yirmi yama kadar annemi hemen hemen grmemitim. Bu annemin duygusuzluundan deil, Versilov'un kendisini btn insanlardan stn grmesinden ileri gelmitir. VII imdi de bsbtn baka bir eyden konuacam. Bir ay nce, yani on dokuz eyllden bir ay nce, daha Moskova'dayken onlarn hepsinden vazgeip bsbtn kendi lkeme gmlmeye karar vermitim. Bu sz bylece "lkme gmlmek" diye yazyorum, nk bu sz hemen hemen asl fikrimin tam bir ifadesi olabilir, yani kendisi iin dnyada yaadm eyin ifadesi... "lkmn" ne olduunu ilerde uzun uzun anlatacam. Moskova'da uzun yllar sren hlyalarla dolu yalnzlk hayatmda, daha orta okulun altnc snfndayken kafamda domutu, o zamandan beri de belki bir an beni brakmad. Btn hayatm yuttu. Zaten o douncaya kadar da hlyalarn iinde yayor, t ocukluumdan beri prltl hayallerle dolu bir diyarda bulunuyordum; ama iimdeki her eyi yutan bu asl lknn domasiyle hlyalarm kuvvetlendi, hep birden belli bir kalba dkld, samalktan kp akllca bir ey oldu. Okul, hlyalara engel olmamt; lkye de engel olmad. Ama lisenin son snfm fena bitirdim, halbuki yedinci snfa kadar hep birinci gelenlerdendim, bu da gene ayn lknn neticesinde byle oldu, belki de ondan kardm yanl sonu buna sebeboldu. Bylece lise lkye deil, lk liseye, daha sonra da niversiteye engel oldu. Liseyi bitirdiim zaman henz yirmi yama bastm halde yalnz herkesle deil, hatt gerekirse btn dnya ile ilgimi kesmeye kesin olarak niyet etmitim. Gereken kimselere, gereken kimselerin eliyle beni rahat, bsbtn rahat brakmalarn, okumam, geinmem iin para gndermemelerini, mmknse beni bsbtn unutmalarn (yani tabi beni az ok hatrlyorlarsa), nihayet niversiteye asla girmiyeceimi Petersburg'a yazdm. nmde kanlmaz iki yol vard, ya niversiteye girerek okumaya devam etmek, ya da "lkmn" gerekletirilmesini drt yl sonraya brakmak; klm bile kprdamadan "lkmn" tarafna getim, nk ona matematik bir kesinlikle inanyordum. Btn mrmde yalnz bir defa o da henz on yamdayken bir an grdm ba30 bam Versilov (ki bu bir an iinde beni kendisine hayran brakmaya muvaffak olmutu), dorudan doruya kendisine yazmadm halde benim mektubuma kendi eliyle verdii cevapta hususi bir i vadederek Petersburg'a aryordu. Bu souk, gururlu, bana yksekten bakan, aldr etmiyen, beni dnyaya getirip yabanclarn eline braktktan sonra bu ana kadar yalnz beni tanmamak yle dursun, yaptklarna piman bile olmyan bir adamn beni armas (kim bilir belki varlm hakknda bile silik, yarm yamalak bir bilgisi vard, nk sonradan anlaldna gre Moskova'da yaamam iin gereken paray da o deil, bakalar veriyormu), evet bu adamn byle birdenbire beni hatrlayarak tenezzl edip kendi eliyle mektup yazarak armas diyorum, evet bu ar, onurumu okad, kaderimi tyin etti. Gariptir ki mektubunda (kk bir mektup kdnn kk bir sayfas) niversite iin tek bir sz bile etmeyii, kararm deitirmemi istemeyii, okumak istemediim iin sitem etmemesi houma gitmiti, ksacas, her ailede olduu gibi, buna benzer, mzmzlklar etmiyordu, halbuki asl fena olan da byle hareket etmemi olmasyd, nk bu onun bana kar kaytszln daha ok aa vuruyordu. Oraya gitmem asl hlyama hi engel olmyaca iin de gitmeye karar verdim. "Bakalm ne olacak" diye dnDELlKANLI 31 yordum, "daha da olmazsa onlara ksa bir zaman, belki de ok ksa bir zaman balanrm". Ama bir artla, kk bir admn bile beni asldan uzaklatracan grr

grmez onlarla hemen ilgimi keser, her eyi brakp kendi kabuuma girer saklanrm. Evet, kabuuma, "iine girer, tpk bir kaplumbaa gibi saklanrm" bu kyaslama ok houma gidiyordu. Btn bu son gnlerde Moskova'da bir deli gibi oraya buraya gidip gelirken: "Yapayalnz kalmyacam, diye fikir yrtyordum, imdiye kadar geirdiim mthi yllarda olduu gibi, artk bir daha hi yalnz kalmyacam, oradakilerin hepsini beensem, bana saadet verseler, hem kendileriyle tam on yl yaasam bile gene kendisine hibir zaman ihanet etmiyecegim lkm benimle beraber olacaktr". nceden iaret edeyim, ite bu tesir, daha Moskova'dayken aklaan, sonra beni Petersburg'ta da bir an bile brakmyan bu ikilik (nk Petersburg'ta onlarla ilgiyi kesip uzaklamak iin son mhlet olarak ileri srmediim bir gn var myd bilmem, ite bu ikilik diyorum), galiba o yl yaptm dikkatsizliklerin, birok irenliklerin, hatt bir-ok alaklklarn, tabiatiyle de budalalklarn balca. sebeplerin dendi. Elbette, birdenbire daha nce hi olmyan bir babam meydana kyordu. Bu fikir32 Moskova'da yola kmaya hazrlanrken de, vagonda gelirken de beni sarho ediyordu. Bir babam oluu bir ey deildi, hem ben de pek yle ince duygulardan, yaltaklanmalardan holanmam, ama bu adam daha nce beni tanmak bile istememi, hatt kk drmt, bense btn bu yllar onun iin emercesine (hlyadan byle konumak mmknse) hlya kurmutum. ocukluumdan beri btn hlyalarm onunla doluyor, onun evresinde dnyor, en sonunda onun zerinde toplanyordu. Onu seviyor muydum, yoksa ondan nefret mi ediyordum? Bunu syliyemem, ama o varliyle btn geleceimi, hayat zerindeki dncelerimi dolduruyordu, bu da ylece kendiliinden olmu, ben bydke o da beraber bymt. Moskova'dan ayrlmama, ok byk baka bir olay da, ekici bir ey de sebebolmutu, onun yznden daha o zaman, hareketimden ay nce (yani ortada Petersburg lf bile yokken) kalbim kabaryor, hzl hzl at--yordu. Beni bu bilmediim okyanusa eken baka bir sebep de uydu: oraya dorudan doruya bakalarnn "hem de kimlerin!" kaderinin hkimi, efendisi olarak gidecektim. Ama iimde kaynyan duygular yle zorbaca deil, iyi kalblice duygulard, szlerim yanl anlalmasn diye bunu nceden bildiriyorum. Bundan da baka Versilov, ite kk bir ocuk, liseyi yeni bitirmi bir talebe geliyor, diye dnerek (eer beni dnmeye tenezzl ediyorsa) bu ie ok aabilirdi. Bense o zamana kadar onun en gizli taraflarm renmitim, yanmda da, ok nemli bir belge vard, yle ki bu srn kendisine bildirseydim mrnden birka yl feda ederdi (imdi bunu kesin olarak bilmiyorum). Ama, ortaya birok bilmece attm gryorum. Olaylar olmadan duygular anlatlmaz. Hem de btn bunlardan sras gelince yetecek kadar bahsedilecektir, zaten bu niyetle de kalemi elime aldm. Yoksa byle yazmak bir sayklamaya yahut dumana benziyor. VIII nihayet , belli edilen tarihe kesin olarak geebilmek iin imdilik ksaca, iki sz arasnda unu syliyeyim ki onlarn hepsini, yani Versilov'u, annemi kzkardeimi (kzkarde-imi mrmde ilk defa grecektim), byk bir sknt, hemen hemen sefalet iinde yahut sefaletin eiinde buldum. Bunu daha Moskova'dayken renmitim; ama gzlerimle grdm kadarn aklmdan bile geirmemitim. Bu adam, bu "mstakbel babam" ocukluumdan beri hemen hemen parlak bir k iinde gzlerimin nne getirmeye almtm, her yerde de o, mutlaka en nde gelmeliydi, Delikanl I F.: 3 I FOR.: 3/434 baka trl olamazd. Versilov, hibir zaman annemle beraber bir evde yaamamt, ona her zaman ayr bir ev tutard; bunu da tabi kendilerinin o iren "dab muaeret" leri uruna yapyordu. Ama burada Semionovski mahallesinde, ara sokakta, tahta bir evde hepsi bir arada oturuyorlard. Artk btn eyalar Tutu'ya verilmiti, yle ki bu durum karsnda Vesov'dan gizli, cebimdeki esrarl altm rublemi bile anneme verdim. Evet esrarli, nk bunlar iki yldan beri bana her ay

verilen beer rublelik cep harlmdan biriktirmitim; biriktirme ii de "lk"mn douunun birinci gnnden balamt, bunun iin Versilov bu paralara dair hibir ey bilmemeliydi. Benim bu yardmm denize atlan bir damla su gibi gelmiti. Annem alyordu, kzkardeim de eve diki alyordu; Versilov, bir i yapmyor, hrnlk ediyor, olduka pahalya mal olan eski detlerini deitirmeden eskisi gibi yaamaya devam ediyordu. Hele yemekte durmadan homurdanyordu, btn tavrlar da msbetiteydi. Ama annem, kzkardeim, Tatyana Pavlovna, l Androni-kov'un (bundan ay nce len bir daire mdr, ayn zamanda Versilov'un ilerine bakan birisi) birok kadnlardan ibaret ailesi ona bir Tanr gibi tapyorlard. Ben byle bir eyi tahmin etmiyordum, iaret edeyim ki 35 Versilov dokuz yl nce daha ok zarifti. Hlyalarmda onu bir eit parlak k iinde grdm daha nce sylemitim, bunun iin o zamandan bu zamana kadar geen yalnz dokuz ylda bir insan nasl byle ihtiyarlar, kebilirdi? Hemen o anda bir hzn, acma, utan duydum. Petersburg'a geldiim gn ona ilk bakm hayatimin en ar duyularndan biri olmutu. Ama o hi de ihtiyar deildi, henz krkbe yandayd; ona daha derinden baknca hatrmda kalan gzelliinden daha artc bir ey buldum. O zamanki gsteriten, klktan, hatt zariflikten az bir ey kalmakla beraber hayat, sanki bu yzde eskisinden daha merakl, ilgi uyandran bir iz brakmt. Halbuki sefalet, onun baarszlklarnn ancak onda yahut yirmide biriydi; ben de bunu ok iyi biliyordum. Yoksulluktan baka ok daha cidd bir ey vard, Versilov'un prens Sokolskiy'lerin aleyhine at, bir yldan beri de srp gelen miras dvasn kazanmak midi henz kaybolmu deildi, Versilov da gelecekte, en ksa zamanda yet-mi bin yahut daha da fazla deerde bir mlkn sahibi olacakt. Yukarda bu Versilov'un hayatnda mirasn altndan girip stnden ktn sylemitim, ite gene kendisini bir miras kurtaryordu! Dva en yakn bir zamanda mahkeme kararna balanacakt. Ben de36 37 tam bunun stne gelmitim. Doru, mide kaplarak kimse bor para vermiyordu, para alacak bir yer de yoktu, imdilik dayanyorlard. Ama Versilov, bazan btn gn evden darda bulunmakla beraber kimseye de ba vurmuyordu. Bir yldan fazla bir zamandan beri sosyeteden kovulmu bulunuyordu. Peters-burg'da tam bir ay yaam olmama ramen bu olay, btn gayretlerimi harcadm halde, benim iin, gene anlalmadan kalmt. Versilov, sulu muydu, deil miydi, ite benim iin nemli olan buydu, ben de zaten bunun iin gelmitim! Bu arada kendileriyle btn mrnce temasta bulunmaya muvaffak olduu btn byk ahsiyetler kendisinden yz evirmilerdi, bu da ok baya, hem de en kts btn "sosyetenin" gznde rezaletle kank saylan bir hakaret yznden olmutu. Olaysa bundan bir yldan fazla bir zaman nce Almanya'da gemi, hatt Versilov, prens Sokolskiy'lerden birisinden herkesin nnde bir tokat yemi, buna karlk onu delloya armas gerekirken armam. Bu yzden ocuklar bile (meru olanlar), yani olu ile kz ondan yz evirerek ayn yaamaya balamlard. Doru, Fanariotovlar'la ihtiyar prens Sokolskiy'in (Versilov'un eski dostu) vastasiyle olu da, kz da sosyetenin en yksek muhitinde uuyorlard. Ama btn bu ay ona dikkat ederken ok gururlu bir adam olduunu, sosyetenin onu kendi muhitinden attna deil, tersine onun sosyeteyi kendi yanndan kovduuna kanaat getirdim, nk yle bamsz grnyordu ki! Ama bakalm byle grnmeye hakk varmyd, ite zaten beni heyecanlandran da buydu! Btn hakikati en yakn bir zamanda renmeliydim, nk ben bu adam yarglamaya gelmitim! Kuvvetli olduumu henz ondan gizliyordum, ama, onu ya bsbtn tanmam, ya da bsbtn kendimden uzaklatrmam gerekti.

Uzaklatrmak, benim iin ok zor olacakt, ben de bu yzden azap ekiyordum. Nihayet tam bir itirafta bulunaym; bu adam benim iin kymetliydi! imdilik de onlarla bir at altnda yayor, iime gidip geliyor, bir kabalk etmemek iin kendimi zor tutuyorum. Hatt kendimi hi tutmuyordum. Bir ay beraber yaadktan sonra kesin bir anlama iin ona ba vurma-maya imkn olmadn gn getike daha ok anladm. Gururlu adam, bana ruhumun derinliklerine kadar hakaret eden bir muamma gibi karmda duruyordu. Bana kar pek sevimli davranyor, hatt benimle aka ediyordu, ama ben byle aka etmekten ziyade ati-mak iin vesile aryordum. Kendisiyle ara-38 mzda geen btn konumalar her zaman bir eit iki mnahhk tayordu, yani ksacas o benimle dpedz alay ediyordu. Zaten Moskova'dan geldiim gnden beri beni cidd karlamamti. Niin byle yaptn bir trl anlyamyordum. Doru, o karmda ierisine girilemiyen bir muamma gibi kalmaya mti-vafak oldu; ama ben de gel benimle ciddi davran, diye yalvarmaya tenezzl etmezdim. Hem de onun ok garip, kar konulamyacak eit eit usulleri vard ki bunlara kar ne yapacam, nasl davranacam ben de kes-tiremiyordum. Ksacas bana pek "toy" delikanlya muamele eder gibi muamele ediyordu, bunun byle olacam pek iyi bilmeme ramen hemen hemen dayanamyacam bir ey de buydu. Bunun neticesi ben de cidd konumay brakp beklemeye baladm, konumaktan bile hemen hemen vazgetim. imdilik birisini bekliyordum, onun Petersburg'a gelmesiyle hakikati kesin olarak renecektim; son midim ondayd. Her ne olursa olsun ilgimi kesmeye kesin olarak karar vermi, tedbirlerimi de almtm. Yalnz anneme'acyordum, ama... "ya o, ya ben" annemle kzkardeime teklif etmek istediim de ite buydu. Hatt gnn bile semitim; ama imdilik iime devam ediyordum. KNC BLM 39 Bu on dokuz eyll gn Petersburg'daki "hususi" iime giriimin ilk aynn ayln da alacaktm. Bu ii isteyip istemediimi bana sormamlard bile, ylece tuttular; galiba geliimin ilk gn de beni bu vazifeye yerletirdiler. Bu bana kar pek kaba bir hareketti dorusu, ben de hemen hemen itiraz etmek istemitim. Bu i ihtiyar prens Sokolskiy'in evindeydi. Ama hemen o anda itiraz etmek, onlarla derhal ilgiyi kesmek demekti, bu, geri beni hi korkutmuyordu, yalnz asl gayelerime zarar verebilirdi; bunun iin vazifeyi imdilik sessizce kabul ettim, ses karmamakla da itibarm korumu oldum, nceden unu anlataym ki ok zengin, hem de nazr payesinde olan bu prens Sokolskiy'in Vers-lov'un dva ettii (birka nesilden beri yoksulluk iinde olan) Moskova'h prens Sokols-kiy'lerle hibir akrabal yoktu, ki aile de sadece ayn soyadn tayorlard. Ama ihtiyar prens gene de onlarla ilgileniyor, ilerinden de soyca en byk olan bir prensi seviyordu, bu da gen bir subayd. Versv'un daha pek yakn zamanlara kadar bu ihtiyarn ileri zerinde byk bir tesiri varm, hem de prensin imi, tuhaf bir ahbaplk dorusu,40 41 nk bu zavall prensin, yalnz benim yanna girdiim gnlerde deil, galiba her zaman, ahbapln devam ettii mddete dahi ondan ok korktuunu farkettim. Ama, artk oktan beri grmiyorlard; Versilov'u erefsizlikle suladktan o hareket de prensin ailesini ilgilendiriyordu; ama bu arada Tatyana Pav-lovna kagelmi; ite onun vastasiyle ben de alma odasnda "bir delikanlya" ihtiyac olan ihtiyarn yanna yerletirilmitim. Bu arada prensin Versilov'un houna gidecek bir ey yapmay, yani ona doru ilk adm atmay ok istedii anlalyordu. Versilov da buna Msaade etmiti, ihtiyar prens bu ii, bir generalden dul kalan kz burada bulunmad bir srada yapmt, o Petersburg'da bulun sayd herhalde byle bir admn atlmasna msaade etmezdi. Bunun zerinde de sonra konuuruz, ama una

iaret edeyim ki Versilov'a kar tuhaf bir ekilde davranmalan, beni hayrete drm, ondan yana bende birtakm fikirler uyandrmt. Mademki hakaret gren bir ailenin ba, hl Versilov'a kar sayg duymaya devam ediyor, diye drtyordum, yleyse Versilov'un alaklna dair. sylentiler de ya mnsz, ya da hi olmazsa iki manaldr, te bu durum da bir dereceye kadar ie girerken beni itiraz etmemek zorunda brakmt; ie girerken btn bu noktalan incelemeyi umuyordum. Kendisini Petersburg'da bulunduum Tatyana Palovna o zaman garip bir rol oynuyordu. Onu hemen hemen unutmutum, byle bir itibar olacan da ummuyordum. Daha nce Moskova'da yaadm zaman kendisiyle drt defa karlamtm, beni bir yere yerletirmek gerektii zaman, hem de Tuar'n o kt pansiyonuna girerken yahut daha sonra aradan iki yl geince liseye nakledilirken, htrasn hi unutmadm Nikolay Seminovi-'in evine yerletirildiim srada kim bilir pereden, kim bilir kimin dileini yerine getirmek iin kagelirdi. Gelince de btn o gn benimle geirir, amarlanm, elbisemi kontrol eder, arabaya binerek benimle beraber Kuznetskiy ile ehre gidip gelir, bana gerekli eyalar satn alrd, ksacas btn eyizimi son sandna, knna varncaya kadar hep yerletirirdi; bu ileri grrken de durmadan kr, azarlar, paylar, snar, bilmem sanki hepsi benden daha iyi olan tandklarn, akrabalann, bilmem daha kimlerin hayali ocuklarm bana rnek gsterir, hatt beni imdiklerdi, daha da olmazsa mutlak itip kakard, hem de birak defa... olduka da actrd. Sonra beni yerletirip her eyi yoluna koyunca da birka yl iin srra kadem basard. te ben Petersburg'a gelir gelmez gene beni yerletirmek iin meydana kmt. Vcuta zayf, ufak tefek bir kadnd, ku gagasn42 43 andran sivri burnu, ahin gz gibi keskin bakl gzleri vard. Versilov'a bir kle gibi hizmet eder, papann karsnda boyun edikleri gibi nnde eilirdi, ama bunu, kanaati byle gerektirdii iin yapyordu. Aradan az zaman getikten sonra Tatyana Pavlovna'ya herkesin her yerde sayg gsterdiini herkesin kendisini tandn hayretle grdm, ihtiyar prens Sokolskiy ona sonsuz bir sayg gsteriyordu; prensin ailesi de, Versilov'un o gururlu ocuklar da, Fanariotov'lar da onu sayyorlard, halbuki o, diki dikerek, dantel ykyarak geiniyor, maazadan eve i alyordu. Onunla daha ilk konumamzda attk, nk hemencecik, alt yl nce yapt gibi bana kmak istedi; o zamandan beri de her gn atmaya devam ediyorduk; ama bu arasra iyi konumamza engel olmuyordu, aradan bir ay getikten sonra da kendisini deta beenmeye baladm, karakteri bamsz olduu iin herhalde... Ama bunu kendisine sylemedim. Beni bu hasta ihtiyarn yanna sadece "elendirmek" iin yerletirdiklerini, btn grevimin de bu olduunu hemen anladm. Tabi bu benim gcme gitti, derhal tedbirlerimi alacaktm, ama aradan ok gemeden bu tuhaf ihtiyar, zerimde acmaya benzer, beklenmedik bir tesir brakt, ay sonuna doru da kendisine garip bir ekilde balandm, hi deilse kabalk etmek niyetimi braktm. Prensin ya altmtan fazla deildi. Burada tam bir mesele kmt. Prens bundan bir buuk yl kadar nce sinir buhran geirmi; bir yere gidiyormu, yolda akln oynatm, yle ki rezalet gibi bir ey km, bundan Petersburg'-da da bahsedilmi. Byle hallerde her zaman olduu gibi prensi derhal yabanc bir memlekete gtrmler, ama be ay kadar sonra anszn, hem de bsbtn iyileerek geri dnmse de memuriyeti brakm. Versilov, ok cidd (hem de olduka hararetle), prensin hi delirmediini, sadece bir eit sinir buhran geirdiini tasdik ediyordu. Versilov'un bu hararetli szlerine hemen mim koydum. Ama una iaret edeyim ki ben de hemen hemen onunla bir fikirdeyim, ihtiyar, bazen yana yakmyacak kadar havailik ediyordu, sylediklerine gre eskiden hi byle bir eyi yokmu. Gene sylediklerine gre eskiden kim bilir nerede, kim bilir kimlere parlak fikirler verirmi, hele bir kere kendisine verilen bir devi byk bir baanyla

baard iin gze girmi. Kendisini bir aydan beri yakndan tandm iin ondan yle pek kuvvetli bir mavir olabileceini hi tahmin etmezdim, buhranndan sonra kendisinde elden gel-i kadar abuk evlenmek gibi ayn bir istida-44 dm gelitiini fark etmiler (ama ondan byle bir ey grmedim), bu bir buuk yl iinde bu fikiri gerekletirmeye ka defa kalkm-m. Bunu sosyetede de biliyorlarm, byle eylerle ilgilenmeyi sevenler de ilgi gsteriyor-larm. Ama byle bir niyet, prensin evresini saran baz kimselerin menfaatine hi uygun gelmediinden ihtiyar her yandan gzetliyorlard. Prensin ailesi kalabalk deildi; yirmi yldan beri duldu, imdi her gn Moskovadan dnmesi beklenilen generalden dul kalan yalnz gen bir kz vard, prens de hi phesiz ondan ok korkuyordu. Ama ihtiyarn birok uzak akrabalar vard, bunlarn da ou, hemen hemen fakir denecek bir durumda olan akrabalard; bundan baka himaye ettii birok erkek, kadn evltlklar, vasiyetnamesinden birer pay bekledikleri iin general karsnn ihtiyar gzetlemesine yardm ediyorlard. stelik rensin genliinden beri (bilmem gln mdr, deil midir) yoksul kzlar evlendirmek gibi garip bir deti vard. Onlar yirmi be yldan beri kocaya vermeye devam ediyordu, bunlar ya uzak akraba kzlar, ya karsnn kim bilir hangi yeenlerinin vey kzlar, ya da vaftiz ettii ocuklard, hatt uann kzn bile evlendirmiti. Onlar nce daha kk kzken evine alr, mrebbiyelerin, Fransz kadnlarnn elinde bytr, sonra iyi okullarda okutur, en sonunda da eyiz vererek evlendirirdi. Btn bu evltlklar her zaman evresinde kaynar dururlard. Evlatlklar evlenince, tabi, birok yeni kz ocuu douruyorlard; bu kzlar da evltlk olmaya can atyorlard: prens de oraya buraya vaftiz etmeye gider, btn bu kalabalk da prensin doum gnn kutlamaya gelirdi, btn bu iler ihtiyarn ok houna digiyordu. Prensin hizmetine girince, sosyetede herkesin kendisine tuhaf gzlerle bakt, eskiden olduu gibi kendisine akl banda bir insana yaplmas gereken muamelenin yaplmad yolunda ar bir inancn ihtiyarn kafasna yerlemi olduunu grdm (halbuki byle bir eyi fark etmek hi de mmkn deildi); bu duygu, en neeli sosyete toplantlarnda bile aklndan kmyordu. Bunun neticesi olarak ihtiyar kuruntu etmeye, herkesin baklarnda bir eyler sezmeye balamt. Hal deli olduundan phe ettiklerini dnmek, galiba onu ok zyordu; hatt bazan beni bile gvensizlikle szd oluyordu. Herhangi bir kimsenin onun iin byle bir sylenti yaydn yahut bunu tasdik ettiini duysayd, bu yumuak tabiatl adam herhalde o kimsenin amansz dman olurdu, te bu noktay gz nnde bulundurmanz dilerim. Sunuda ilve edeyim ki ilk gnlerde ona kar kabalk etmeyiimin sebebi de buydu; hatt prensi ne-46 47 elendirmeye, elendirmeye muvaffak olduum zaman memnunluk duyuyordum; bu itirafn haysiyetime dokunacan sanmyorum. Prens paralannn byk bir ksmn iletiyordu. Hastalndan sonra byk anonim irkete ortak olarak girmiti, irket de ok itibarlyd. Geri irketin ilerini bakalan eviriyorlard, ama o da ok ilgi gsteriyordu, ortaklann toplantlarna gidiyordu, murahhas yelie seilmiti, idare kurulu toplantlarnn oturumunda bulunuyor, sylevler veriyor, yalanlyor, grlt ediyor, bunlar yaparken de, galiba zevk duyuyordu. Sylev vermekten pek holanyordu, nk hi olmazsa herkese zeksn gsterebilirdi. Hem umumiyetle hususi hayanda en samimi olduu zamanlar da bile konumalarnn arasna zekice szler yahut nkteler sktrmay dehetli seviyordu, ben bunu ok iyi anlamtm. Evin aa kanda ev brosu gibi bir ey yaplmt, bir memur da ilere bakyor, hesaplan tutuyor, ayn zamanda da evi idare ediyordu. Bu ilerden baka dlarda devlet memurluu da eden bu memur, bu iler iin yetip artyordu bile, ama prensin istei zerine, memura bir yardmc gibi, beni de kadroya ilve etmilerdi; ama ben

derhal prensin alma odasna alnmtm, hem de ou zaman, hatt gsteri iin olsun, nmde ne bir i, ne kt, ne de defter falan bulunmuyordu. imdi bunlar oktan aylm, birok bakmdan hemen hemen yabanc kalm bir insan gibi yazyorum; ama kalbime yerleen kederi (imdi bunu ok canl olarak hatrladm), aslna baklrsa sabrszlktan, kendi kendime sorduum bilmecelerden ilerigelen, beni yle anlalmaz, ateli bir hale getirerek geceleri uykumu bile karan o zamanki heyecanm nasl anlataym? II insann vicdan pek de haketmedii bir paray almak istediini fsldarken para istemek (bu kendi cretin bile olsa) en iren hallerden biridir. Halbuki bir gn nce annem, Versilov'dan gizli (Andrey Petrovi'i zmemek iin), kzkardeimle sldarken kim bilir neden pek kymet verdii kutsal tasviri rehine yatrmaa niyet ettiini sylyordu. Ben prensin yannda ayda elli ruble cretle alyordum, ama param nereden, nasl alacam hi bilmiyordum; beni yerletirirken bunun iin hibir ey sylememilerdi. gn kadar nce aada memurla karlatm zaman; burada aylk kimden istenir? diye sormutum. O, bana hayret eden bir insan glmsemesiyle bak (beni sevmiyordu): Siz, aylk alyor musunuz? Verdiim cevaptan sonra: "Peki, ama diye soracan sandm.48 Ama o, sadece souk souk: "hibir ey bilmediini" syliyerek bir sr kttan rakamlar alp geirdii izgili deftere bam edi. Halbuki baz iler yaptm o da bilmiyor deildi, iki hafta nce gene kendisinin bana verdii bir i zerinde tam ondrt gn uramtm, szde bir msveddeyi temize ekecektim, ama sonunda yeniden hazrlam oldum. Bu, prensin hissedarlar kuruluna vermek iin hazrlad "fikirlerinin", dank bir ifadesiydi. Btn bu fikirleri bir araya toplayp slbunu deitirmek gerekti. Sonra prensle beraber btn gn bu kt zerinde konumutuk, o da benimle ateli ateli tartmt, ama en sonunda memnun kald, ancak kd kurula verip vermediini bilmiyorum. Gene prensin dilei zerine yazdm iki, i mektubunun szn etmiyorum. Vazifeden ayrlmay aklma koyduum iin de aylm istemek gcme gidiyordu, nk baz zorlayc sebepler yznden ister istemez buradan da ayrlacam anlyordum. O sabah st kattaki kk odamda uyanp giyinmee baladm srada kalbimin hzl hzl arptn duydum, sama soluma t-krdmse de prensin evinin kapsndan girerken gene ayn heyecan duydum; bu sabah buraya o kadn gelecekti, onun gelmesiyle de 49 o ana kadar beni zen birok eylerin aydnlanacan umuyordum! Bu da kendisinden daha nce bahsettiim, Versilov'a mthi dman olan prensin kz, gen dul, general kars Ahmakova idi. Nihayet, bu ad yazdm! Onu tabi hi grmemitim, onunla nasl konuacam da tasarlyamyordum, hem ko-nuak mydm bakalm; ama yle sanyordum ki (bu belki de sebepsiz deildi) bu kadnn gelmesiyle Versilov'un iyzn grmeme engel olan perde kalkacakt. Metin olmak elimden gelmiyordu, daha ilk admda byle korkak, beceriksiz oluuma kendim de ok fkeleniyordum ; ok merak ediyordum, aslna baklrsa tiksinti duyuyordum, tam duyu birden! Btn o gn ezbere biliyorum! Benim prens, kznn hangi gn geleceini kesin olarak henz bilmiyordum, belki bir hafta sonra Moskova'dan dneceini tahmin ediyordu. Bense bunu akamleyin tamamiyle bir tesaff eseri olarak renmitim; general karsndan mektup alan Tatyana Pavlovna, benim nmde annemle konuurken azndan karmt. Geri fsltyla konuuyor, gayip sygas kullanyorlard, ama kimden konuulduunu tahmin ettim, Tabi gizlice dinlemi deildim, ama bu kadnn gelecei haberini duyan annemin yle birdenbire heyecanlandn grnce dinlememek elimden gelmezdi. O srada Versilov evde yoktu.

50 s ihtiyara bu haberi bildirmek istemiyordum, nk yannda kaldm btn bu zaman iinde kznn gelmesinden ne kadar rktn grmememe imkn yoktu. Hatt gn kadar nce, kz gelince benim yzmden bir hayli azar iiteceini, ekine ekine, kapal bir ekilde anlatmt. Ama unu da ilve etmeliyim ki Prens aile ilerinde son sz sylemek hakkn gene de koruyabilmiti, hele parasn istedii gibi kullanmakta bsbtn serbestti, nceleri tam bir klbk olduuna kanaat getirmitim; ama sonra bu fikrimi de-itirmek zorunda kaldm, geri kendisi klbn biriydi, ama onda bazan tam bir erkek cesurluu deilse de bir eit inatlk gze arpyordu, yle anlar oluyordu ki onun, herhalde korkak, tesir altnda kalan tabiatiyle baa kmak imknszlayordu. Daha sonralar Versilov da bunu bana etraflca anlatt. Onunla hemen hemen hibir zaman general karsndan konumadmz imdi byk bir merakla yazyorum, yani ondan konumaktan sanki kanyorduk: daha dorusu ben kanyordum, o da Versilov'dan konumaktan ekiniyordu, beni o kadar ilgilendiren nazik sorulardan birini soracak olsam buna cevap vermiyeceini tahmin etmitim. Btn ay iinde onunla ne gibi eylerden konutuumuzu bilmek isterseniz, dnyada bulunan her eyden, ama daha ok tuhaf tuhaf eylerden, diyebilirim. Prensin bana kar byk bir saflk gstermesi ok houma gidiyordu. Bazan bu ie hi akl erdiremiyerek onu uzun uzun szer, kendi kendime sorardm: "Eskiden hangi toplantlarda, oturumlarda bulunmu? Onu doruca bizim okula getirsen, hem de drdnc snfa oturtsan pek sevimli bir arkada olurdu, dorusu. Prensin yz de birok defa bende hayret uyandrmt; grnte bu yz ok ciddi (hemen hemen de gzeldi), kuruydu; aarmaya yz tutan sk kvrck salar, ak mavi gzleri vard; vcudu zayft, kuruydu, boyu tam bir erkek boyu idi: ama yznn en ciddi bir tavrdan en neeli bir hale gemek gibi pek de hoa gitmiyen, hemen hemen kendisine yakmyan bir zellii vard, yleki kendisini ilk defa gren bir insan ondan byle bir hareketi hi bekliyemezdi. Bu izlenimlerimi, beni byk bir merakla dinliyen Versilov'a da sylemitim; galiba byle dnceler yrtebileceimi hi ummuyordu, sz arasnda prensin hastalktan sonra, belki de daha son zamanlarda byle olduunu anlatt. Prensle en ok iki soyut konu zerinde konuurduk, bunlar da Allah ile Onun varl *di, yani Allah var m, yok mu, bir de kadnlar zerinde... Prens ok mutaasspt, duyguluydu. alma odasnda kocaman bir kutsal .....52 53 tasvir vard, bunun nnde de hep kandil yanard. Ama durup dururken yle bir an olurdu ki anszn Allahn varlndan phe etmeye balar, beni aka cevap vermeye ararak, alacak eyler anlatrd. Ben bu dnceye kar umumiyetle olduka kaytsz kalrdm, ama gene bu konu zerinde uzun uzun, hem de ili ili konuurduk. O zaman aramzda geen konumalar imdi bile byk bir zevkle hatrlyorum. Ama en ok sevdii ey, kadnlar hakknda gevezelik etmekti, bu konu zerinde konumaktan hi holanmadm iin ona iyi bir arkada olamyordum, bu da bazan prensi mteessir bile ediyordu. te sabahleyin ben gelir gelmez de prens tam buna benzer bir ey anlatmaya balamt. Onu neeli bulmutum, bir gn nceyse kim bilir neden pek zntl brakmtm. Bu arada aylk meselesini baz kimseler gelmeden mutlaka o gn yoluna koymam gerekti. O gn mutlaka konumamz keseceklerini tahmin ediyordum (kalbim bo yere arpmamt ya), byle olunca da paradan konumaya bile cesaret edemezdim... Ama' parann hl sz edilmedii iin tabi olarak ben de kendi budalalma kzdm, imdi bile hatrladma gre pek neeli bir sorusuna kzarak

birden, hem de byk bir cokunlukla kadnlar z'e-rindeki grm anlattm. Bunun neticesi olarak o da eskisinden daha le ilgilenerek yakama yapt. III ... Kadnlar, kaba, beceriksiz olduklar, kendi balarna hareket edemedikleri, hem de ak sak elbise giydikleri iin sevmiyorum! diyerek uzun sylevimi kesip attm. Prens dehetli neelenerek: Yavrucuum, merhamet et! diye seslendi, bu da beni daha ok ileden kard. Ben sadece nemsiz, deersiz eylerde uysalm, ama esas olan eyden hi vazgemem. Kk eylerle, mesel herhangi bir sosyete usulne ba vurarak beni her kalba sokmak mmkndr, bendeki bu vasfa her zaman lanet ederim. Kim bilir nereden gelen kt, uysal bir tabiatin neticesi olarak bazan kibar bir zppenin srf bana kar gsterdii nezaketin ekici kuvvetine kaplarak onun her szne hak vermee hazrdm, yahut bunun tersine bir budala ile tartmaya kalkrdm, ite asl affedilmiyecek hareketim de budur. Btn bunlar nefsime hkim olamamaktan, hem de kede bym olmamdan ileri geliyordu, ama yarn da gene ayn ey olacaktr, te bunun iin bazan beni on alt yanda bir ocuk sanyorlard. Ama nefsime hkim olmay54 renmektense imdi bile insandan kama haliyle keye ekilip orada kalmay her eye tercih ederim: "Beceriksizim, doru ama sizinle iim yok!" Bunu cidd, hem de kesin olarak sylyorum, Ama bunlar ne prensten, ne de o zamanki konumamdan dolay yazyorum. Ona dnp deta bara bara: Bunlar hi de sizi elendirmek iin sylemiyorum, dedim, sadece kanaatimi anlatyorum. Ama, nasl oluyor da kadnlar kaba oluyorlar, ak sak bir ekilde giyiniyorlar? Bu yeni bir ey. Evet, kabadrlar Tiyatroya, gezme yerlerine gelin de grn. Her erkek, mesel, yolun sa tarafndan geildiim bilir, karlanca da hemen sapar, o saa ben saa. Ba-yanlarsa, yani kadn, (ben kadnlardan konuuyorum),- sanki siz muhakkak kenara ekilerek yol vermek zorundaymsnz gibi, zerinize doru gelir, hatt sizi grmez bile... Zayf bir yaratk olmas bakmndan kendisine yol vermeye hazrm, ama neden bunu kendisine verilmi bir hak sayyor, neden benim ille byle hareket etmek zorunda olduumdan o kadar emin bulunuyor? ite insann gcne giden de bu !Bir kadnla karlatm zaman hep yere tkrrm. stelik bir de alak 55 grldklerini syliyerek eitlik istiyorlar; peki, ama beni ayaklarnn altnda iniyerek azma kum doldurmak eitlik mi? Kum mu? Evet, nk yakk almyacak bir ekilde giyiniyorlar, bunu da ancak ahlksz bir adam grmemezlikten gelir. Mahkemelerde ayp eylerden konuulduu zaman kaplan kapyorlar da neden daha ok insann bulunduu yerlerde, sokaklarda buna gz yumuyorlar? Arkalarna ipein altna hrt yapsn diye gz gre gre astar koyarak gzel bir kadn olduklarn gstermek isterler; gz gre gre! Ben bunu farketmeden geemem ki, gen bir erkek de, ocuk da, yeni yrmeye balyan bir ocuk bile bunun farkna varr; bu alaklk deil de nedir? Sefahata dkn ihtiyarlar, dillerini kararak varsn pelerinden kosunlar, ama korunmas gereken temiz genleri de unutmamal. Bu durum karsnda yaplacak tek bir ey kalyor, o da tkrp gemek. Bakarsnz bulvarda gider, arkasndan da bir buuk arn uzunluunda bir kuyruk brakr, bununla da tozlan sprr durur; arkasndan gidenin vay haline! Ya ne ge, ya yana frla, yoksa aznza, burnunuza

be okka kum doldurur. Hem de bu elbise di bir bez deildir, ipektir, oysa srf modaya uymak iin gzelim ipei talarn, topraklarn56 stnden kilometre srkler, kocasysa senatoda yll be yz rubleye alr; ite rvetin sebebini burada aramal! Her zaman tkryorum, yksek sesle tkryor, svp sayyorum. Geri bu konumay az ok gln, hem o zamana uygun bir tarzda yazyorsam da imdi bile ayn fikirdeyim. Prens merak ederek: E, hi ban derde girmedi mi? diye sordu. Tkrp kenara ekiliyordum. Tabi o bunun kime sylediini anlar, ama vurdumduymazlktan gelir, ban bile evirmeden kurumlu kurumlu yrr gider. ok cidd olarak yalnz bir defa bulvarda iki kadna kfrettim, ikisinin de kuyruu vard, tabi kt szlerle kfretmedim, yalnz yksek sesle, kuyruk takmann insana hakaret etmek demek olduunu iaret ettim. Bylece syledin ha? Elbette. Birincisi byle bir elbise giyen bir kadn toplum usullerini ayaklar altna alyor, ikincisi toz kaldryor, bulvarsa herkes iindir; ben giderim, o gider, bakas daha bakas gider, Feodor, van, hepsi bir. te ben de bunu syledim. Hem zaten arkadan 57 baknca kadnlarn yryn hi beenmem; bunu da syledim, ama tlatarak... Peki ama, dostum, cidd bir hdiseyle karlaabilirdin; onlar senin aleyhinde dva aabilirlerdi? Hi de aamazlard. ikyet iin ortada bir sebep yoktu ki! Adam sokakta gidiyor, giderken de kendi kendine konuuyor, bunda ne var? Herkes kanaatini havaya syleyebilir. Ben mcerret olarak sylyordum, onlara dnerek deil. Onlar kendileri bana satatlar, hem ok daha kt szlerle kfrettiler, toy da dediler. A brakarak cezalandr-mal dediler, nihilist dediler, polise teslim edeceklerini, zayf birer kadn olduklar iin kendilerine satatm, yanlarnda bir erkek olsayd hemen bir kenara sineceimi sylediler. Ben de soukkanllkla; bana satamamalarn, kendilerini rahat brakmak iin kar tarafa geeceimi syledim. "Erkeklerinden falan hi korkum olmadn, onlarla karlamaya hazr olduumu gstermek iin de yirmi adm geriden t evlerine kadar gideceimi, sonra evlerinin nnde durup erkeklerinin dar kmasn bekliyeceimi" ilve ettim. Dediim gibi yaptm. Sahi mi? Tabi, budalalk, ama ne yapaym, bir kere, Allahn o scanda de58 beni kilometre, ta enstitlere kadar srklediler, bir katl ahap bir eve girdiler (dorusu olduka iyi bir ev), evin penceresinden birok iekler, iki kanarya, ev kpei, ereveler iinde basma resimler grnyordu. Sokan ortasnda evin nnde yarm saat kadar durdum. Kadnlar, gizliden gizliye iki defa baktlar, sonra btn perdeleri indirdiler. En sonunda avlu kapsndan yal bir memur kt; kyafetinden kendisini mahsus uykudan uyandrdklar anlalyordu, srtnda hrka deil, ama evde giyilen bir ey vard; adamcaz kapnn nnde durdu, ellerini arkaya koyup bana bakmaya balad, ben de ona baktm... Gzlerini baka tarafa eviriyor, sonra gene bana bakyordu, derken birdenbire glmsemeye balad. Ben de dndm gittim. Dostum bu schiller'ce bir ey, dorusu! Buna daima ayorum: al yanakl, yznden salk fkran bir gen olduun halde kadnlara kar byle tiksinti

duyuyorsun! Kadnlarn, sen yataki bir gencin zerinde belli tesiri yapmamas mmkn mdr? Daha on bir yandayken, moncber, lalam, Yaz Bahesindeki heykelleri pek fazla szdm sylerdi. Galiba buradaki Jozefin'lerinden biri ziyaret ederek olan bitenleri gelip anlatmam ok istiyorsunuz. Hi lzum yok; henz on 59 yamdayken kadn vcudunu ini plak grdm; ite o zamandan beri de tiksinti duydum. - Sahi mi? Ama, cber enfant, gzel bir kadn elma kokar, tiksinti bunun neresinde! Eskiden Tuar'n kt pansiyonunday-ken, daha liseye girmeden nce, Lambert adnda bir arkadam vard. Beni hep dverdi, nk benden drt ya bykt, ben de ona uaklk eder, izmelerini karrdm. Bu Lambert gnah kartmaya gittii zaman Katolik papaz Rigo onu, ilk defa dini cemaate katld iin kutlamaya gelmiti, ikisi de birbirlerinin kucana atldlar, papaz Rigo trl hareketlerle onu kucanda sktka skyordu. O zaman ben de alam, onlara gpta etmitim. Lambert, babas lnce pansiyondan kt, kendisini iki yl kadar gremedim, iki yl sonra bir gn sokakta karlatk. Bana geleceini syledi. Artk liseye girmitim, Nikolay Semionovi'in evinde oturuyordum. Lambert, sabahleyin geldi, be yz rublelik bir banknot gstererek beraber gelmemi syledi. Geri iki yl nce beni dverdi, ama bana her zaman da ihtiyac vard, sade izmeler iin deil tabi; bana her eyi anlatyordu da ondan... Paray, annesinin ekmecesine anahtar uydurarak ardn, nk babasndan kalan btn paralarn kanun gereince60 kendisinin olduunu, annesinin vermemeye hakk olmadm syledi, dn akam papaz Rigo'nun nasihat vermeye gelerek odasna girip ba ucunda dikildiini, hkra hkra duyduu deheti gstererek ellerini havaya kaldrdn anlatt. "Ben de bak ektim, seni keserim" dedim (o, keseghim, diyordu). Ondan sonra ikimiz arabaya binerek Kuzntes-kiy tarafna gittik. Yolda, annesinin papaz Rigo ile sevitiim, bunu grdn, ama her eyin artk vz geldiini, din cemaate dair sylenenlerin hepsinin sama olduunu anlatt. Buna benzer daha birok eyler syledi, bense onu dinlerken korku duyuyordum. Kuznetskiy'de bir ifte tfek, av antas, hazr av fiei, at krbac, sonra da yarm kilo bonbon ald. ehir dna, kra at yapmaya gittik, yolda bir kuuya rasladk, kuunun elinde kafesler vard, Lambert ondan bir kanarya satn ald. Korulukta kanaryay havaya brakt, ama ku kafesten kt iin uzaa uamad, Lambert de ona ate etmee balad, ama vuramad. mrnde ilk defa ate ediyordu, halbuki oktan beri, daha Tuar'dayken bir tfek almak istiyordu, biz de oktan beri tfee kavumay hayal ediyorduk. Lambert, saadetinden boulur gibi oluyordu. Salar ok siyaht, yz, maskelerde olduu gibi, bembeyaz, hem de ald, burnu uzundu, Franszlann-ki gibi de semerliydi, dileri bembeyaz, gzDELlKANLI "l leri siyaht. En sonunda kanaryay iple bir budaa balad, bir kar mesafeden hem de her iki namludan birden zerine ate etti, ku-da yzlerce ty paras olarak paraland gitti. Sonra geri dndk, bir otele girip oda tuttuk, yemek yemeye, ampanya imeye baladk; derken ieri bir bayan girdi... Arkasnda yeil ipekli bir elbise vard, yle de k giyinmiti ki ona akn akn baktm hl hatrlyorum, ite orada btn bunlar... yani size anlattm eyleri grdm... Sonra gene imeye baladmz zaman Lambert onu kz-drmaya, kfretmeye balad; kadn r plak oturuyordu, Lambert elbisesini elinden almt, kadn kfredip giyinmek iin entarisini isteyince arkadam onun plak omuzlarna krbala var kuvvetiyle vurmaya balad. Ben ayaa frladm, Lambert'i salarndan yle bir ustalkla yakaladm ki bir hamlede yere devirdim. O da atal kaparak kaba etime saplad. Barmamz zerine adamlar odaya doldular, ben de bu kargaal frsat bilerek

kaabildim. O zamandan beri plak bir kadn vcudunu tiksinmeden hatrlyamyorum; inann ok da gzel bir kadnd... Ben anlattka prensin yz neesini kaybederek hznl bir hal alyordu. Mon pauvre enfant\ ocukluunda bir-ok bahtsz gnler geirdiine zaten inanyordum.62 Hi zlmeyin, rica ederim. Ama sen yalnzmsn, bunu kendin sylemitin, mesel u Lambert, bunlar yle anlatt ki! u kanarya kuu, gz yalan dkerek gste alamalar, aradan bir yl gibi ksa bir zaman getikten sonra da annesiyle papaz hakknda syledii szler... Ah, mon-cber zamanmzda bu ocuk sorusu korkuntur; bu altn balar, kvrck salar, masum yzle-riyle ilk ocukluk anda henz nnde uuarak temiz glleri, temiz gzleriyle sana baktklar zaman tpk Tanrnn melekleri yahut ltif kucazlar gibi olurlar... ama sonra da yle olur ki keke hi bymeselerdi daha iyi olurdu, diye dnrsn. Ne kadar da ilisiniz, prens! Sanki kendi ocuklarnz varm gibi... ocuklarnz yok deil mi, hem hibir zaman da olmayacak? Tiensl dedi, hemen o anda yz deiti. Tam Aleksandra Petrovna Sinitskaya, hafta kadar nce sen de kendisiyle burada galiba karlamtn, ite o, ne dersin, gn nce ben alayla: imdi evlenecek olursam hi deilse ocuum olmyacandan emin olabileceimi sylediini zaman birdenbire, hem de bir eit kinle: "Tam tersine, asl sizin ocuunuz olur, asl sizin gibileri muhakak ocuklar oluyor, evlendiinizin birinci ylnda domaya balarlar, bak grrsnz" dedi. He he! 63 Bilmem neden herkes de benim hemen evleneceimi sanmt; geri bu kinle sylenen bir szd, ama nkteli olduunu da kabul etmelisin. Nkteli de olsa gce gidecek bir sz. E, cber enfant herkese gcenmek olmaz. Ben insanlarda her eyden ok, imdi gittike azalan ince zekya kymet veririm, ama insan Aleksandra Petovna'nn syledii eylere aldr eder mi? Hemen slk gibi yaptm; Nasl, nasl dediniz? Herkese gcenmek olmaz... tamam! Yani herkes dikkate demez, ok gzel bir kural! te zaten benim de buna ihtiyacm vard. Bunu bir kenara kaydedeceim. Siz prens, bazan pek nefis eyler sylyorsunuz. Btn yz neeyle parlad. N'est-ce pas? Cber enfant, gerek ince zeklar gittike azalyor. C'est moi, qui con na't les f emmes! inan. dostum, herhangi bir kadnn hayata, te yanda ne va'zederse etsin, boyuna birisine boyun emeyi aramakla ge-er, yani buna bir eit boyun eme istei denilebilir!' una dikkat et, bunda hibir istisna yoktur! Hayranlkla:64 ok doru, ok gzel! diye bardm. Baka bir zamanda olsayd bu konu zerinde tam bir saat feylesofa fikirler yrtrdk, ama o dakika sanki beni bir ey anszn srm gibi oldu, yzm batan baa kzard. Nktesini vmekle paray almadan nce ona yaltaklandm, ben para istemeye balaynca onun muhakkak byle dneceini sandm. imdi bundan mahsus bahsediyorum. Birdenbire, hem de kabalk derecesine varan bir sinirlilikle: Prens, bu ay iin bana borlu olduunuz elli rubleyi hemen vermenizi ok rica ederim, deyiverdim. Hatrlyorum (nk o sabahn en kk olaylar bile ok iyi hatrmda) o zaman aramzda hayat gereklii bakmndan en iren sahnelerden biri geti. Prens, nce beni anlamad, uzun uzun yzme bakyor, hangi paradan bahsettiimi anlamyordu. Pek tabii olarak benim aylkla altm aklna bile getirmiyordu, hem niin aylk alacaktm? Doru, sonra bunu unuttuunu temin etmeye alt, hem de anlar anlamaz elli rubleyi karmaya balad, ama ok acele ediyordu, hatt kzard bile.

Ben ii anlaynca ayaa kalkarak sert bir sesle: imdi bu paray kabul edemiyeceimi, bu ie girmekten ekinmiye65 yim diye maa alacam herhalde yanl yahut yalan sylemi olacaklarn, aylk almam iin zaten ortada bir sebep olmadn imdi ok iyi anladm, nk aylk almak iin hibir i yapmadm syledim. Prens korktu, ok, pek ok altm, daha da fazla alacam temine balad. "Elli ruble yle deersiz bir para ki, zam bile yapacam, nk mecburum," dedi. Bu yolda Tatyana Pavlovna ile anlatn, ama "ne yazk ki hepsini unuttuunu" syledi. Ben kzardm, bu sefer kesin olarak, kuyruklu iki kadnn peisra enstitlere kadar gittiime dair rezaletle kark hikyeler anlattm iin aylk almakla bir ak-lk olacan, kendisini elendirmek iin bu ie girmediimi, buraya i yapmak iin geldiimi syledim. Eh mademki i yoktu, her eyi de bitirmek gerekti, v.s. v.s. Bu szlerimden sonra onun byle korkaca aklma bile gelmezdi. Tabi, en sonunda itiraz etmekten vazgetim, o da ne yapt yapt elli rubleyi cebime sokuturdu : bu paray aldm hatrladka hl yzm kzaryor! Dnyada her ey her zaman alaklkla sona erer, en kts o zaman ne yapt yapt bu paray itiraz kabul etmi-yecek bir ekilde hakettiime hemen hemen beni bile inandrd; ben de budala gibi kandm, ama almamak, gene de imknszd. Prens beni kucaklayp perek; FOR, : 5/666 Cber enfant! diyordu, (itiraf ederim, kim bilir hangi iblise uyarak ben de az daha alyacaktm, ama hemen kendimi tuttum, hatt imdi bile bunlar hatrlarken yzm kzaryor). Aziz dostum, sen imdi artk benim zbez akrabam gibisin, bu bir ay iinde kalbimin bir paras gibi oldun! "Sosyetede" zaten "sosyeteden" baka hibir ey yoktur. Katerina Nikolayevna (kz) fevkalde bir kadndr, ben de onunla vnyorum, ama sk sk, sevgili dostum sk sk beni gcendiriyor.. E isim gnlerinde gelen kzlarla (elles sont cbarmantes] anneleri, bilirsin ki sadece iledikleri naklar getirirler, kendileri konumasn, bir ey anlatmasn bilmezler. imdiye kadar tam elli yastklk ileme birikti, hepsi de kpeklerle geyiklerden ibaret... Kendilerini ok seviyorum ama, seninle hemen hemen akraba gibiyim, hem de oulla baba gibi deil de, karde gibi, en ok senin itiraz etmen houma gidiyor; sende edebiyat var, eserler okumusun, hayranlk duymasn biliyorsun... Ben hibir ey okumadm, bende edebiyattan eser bile yok. Rasgele baz eyler okumutum, ama son iki yl iinde bir ey okumadm, okumyacam da... Sebep? Baka gayelerim var. Cber... mrnn sonunda benim gibi: Je sais tout, ma's je ne sais rien de bn, dersen 67 ok yazk olur. imdiye kadar bu dnyada niin yaadm kesin olarak bilmiyorum! Ama!... sana o kadar borluyum... hatt istemitim ki... Szlerini birden birekesti, durgunlat, dnceye dald. Heyecan krizlerinden sonra (kim bilir neden daima byle krizler geiriyordu) her zaman ksa bir mddet aklm kaybediyor, kendini idare etmekten ciz kalyordu; ama abucak kendine geldii iin bunun bir zarar olmuyordu. Bylece konumadan bir dakika kadar oturduk. ok kaln olan alt duda sarkt... beni en ok hayrete dren ey, birdenbire, hem de byle bir samimilikle kzndan konumu olmasyd. Tabi bunu sinir bosukluuna verdim. Anszn azndan u szler kt: Cber enfant, sana sen dediim iin bana kzmyorsun deil mi? Yo-o. Dorusu, nceleri, ilk gnlerde biraz gcenmitim, bunun iin ben de size "sen" demek istemitim, ama bunun budalalktan baka bir ey

olmyacam anladm, nk beni tahkir etmek maksadiyle sen demiyorsunuz ya? Prens, artk dinlemiyordu, sorusunu da unutmutu. , 68 69 Birdenbire dnce dolu gzlerini bana evirerek: E, baban nasl? diye sordu. Titredim. Birincisi Versilov'u babam olarak belirtmiti, ki byle bir eyi hibir zaman benim nmde sylemezdi, ikincisi de Versi-lov'dan konumutu, bu hi grlm ey deildi. Ksaca: Parasz pulsuz oturup duruyor, can sknts ekiyor, diye cevap verdim, ama kendim bu srada meraktan atlyordum. Evet para,... Bugn vilyet mahkemesinde dvalarna baklacakt, ben de prens Seryoja'y bekliyorum; bakalm ne haber getirecek. Mahkemeden knca doruca bana geleceini sylemiti. Btn hayatlar u altm yahut seksen bine bal. Tabi ben Andrey Petrovi'e (yani Versilov'a) her zaman iyilik dileinde bulundum, hem galiba o galip gelecek, prensler de bir ey alamyacaklar. Ne yaparsn, kanun! akn akn; Bugn mahkemede mi? diye haykrdm. Versilov'un bana bunu bile sylemeye tenezzl etmediini dnerek ok armtm. "yleyse ne anneme ,ne de bakasna sylemedi, diye dndm, amma da karekter ha"! Daha baka bir fikir de. beni hayrete drd. Prens Sokolskiy, Petersburg'da m? diye sordum. Dnden beri burada. Mahsus bugne yetimek iin Berlin'den dosdoru gelmi! Bu da benim iin ok nemli bir haberdi. "Demek ki ona tokat atan adam, bugn buraya gelecekti!" Prensin btn yz birdenbire deiti: E, nasl, gene eskisi gibi Allah hakknda vaz'ediyor mu?.. Hem belki gene gen kzlarn peindedir, ha? He-he! imdi bile ok gln bir fkra aklma geldi... He-he! Kim vaz'ediyor? Kim kzlarn peinde? Andrey Petrovi! inanr msn, o zaman hepimize deve dikeni gibi yapmt: ne yiyip iiyor, ne dnyorsunuz? diye... Evet, hemen hemen bunun gibi bir ey. Hem korkutuyor, hem de yle vaz'ediyordu: "Madem ki dindarsn, niin kei olmuyorsun?" Hemen hemen de bunu istiyordu. Mais quelle ideel Bu doru bir dnce olsa bile pek iddetli bir istek deil mi? beni herkesten ziyade kyamet gnyle korkutmaktan holanrd.70 71 Sylediklerini byk bir sabrszlkla din-liyerek kulak kabarttm; ite tam bir aydr onunla bir arada yayorum, ama byle bir ey farketmedim, dedim. Onun hl kendini toparlyamayarak byle geliigzel konumas beni ok zyordu. Bunu belki imdi sylemiyordur, ama inan, byleydi. Zeki, hem de ok okumu bir insan olduuna phe yok, ama bu doru bir dnce midir? Btn bunlar Versilov yabanc illerde yl kadar bulunduktan sonra olmutu, itiraf ederim, zerimde sarsc bir tesir yapt, herkesi de sarsyordu... Cber enfant, J'aime bn Dieu... inanabildiim kadar inanyordum, ama o zaman dehetli kzdm. Diyelim ki ben dncesizlik ettim, ama bunu fkelendiim iin mahsus yaptm, hem de

itirazlarm aslnda dnya kurulduu zaman nasl ciddiyse gene yle ciddiydi. Kendisine sordum : "Mademki yksek varlk vardr, hem de yaradl bakmndan kalptan kalba dkle-bilen bir eit ruh? mayi gibi bir ey (nk bunu anlamak zor), halinde deil de birkii-liin ruhu olarak vardr, yleyse nerede yayor?" Dostum, c'etait bete, bunda hi phem yok, ama btn itirazlar da sonunda gene bunun zerinde toplanmyor mu? Un domicile, bu ok nemli bir eydir... Dehetli kzd. Orada katolii kabul etmi, diyorlar. Bu lk hakknda da baz eyler duydum. Sama bir ey olmal. Kutsal bildiim her eyle seni temin ederim. Ona dikkatlice bak... Ama, imdi deimi diyorsun. O zamansa hepimize yle eziyet etmiti ki! inanr msn, tpk bir aziz gibi davranyordu, sanki hemen keramet gsterecek sanrdn... Hareketlerimizin hesabn soruyordu, vallahi! Keramet! En voila ne autrel Haydi manastrl yahut kei olsun diyelim, buradaysa frakla vesaireyle dolaan bir insan birdenbire keramet gsteriyor! Sosyete adam iin garip bir istek, hem de itiraf ederim, acayip bir zevk, dorusu. Ben bir ey demiyorum, tabi btn bunlar kutsal eyler, her ey de olabilir... Hem btn bunlar de l'inconnu, ama sosyete adamna yakmyor. Byle bir ey benim bama gelse yahut bana teklif etselerdi, vallahi kabul etmezdim. Mesel bugn kulpte yemek yiyorum, sonra da birdenbire nur iinde gkten yere iniyorum! Herkes kahkahalarla gler yahu! Btn bunlar daha o zaman kendisine syledim... Koynunda muska tayordu. Hrsmdan kzardm: Oturulacak yer.72 m? 73 Muskalar kendi gznzle grdnz Ben grmedim, ama... yleyse size unu syliyeyim ki btn bunlar yalan, iren entrikalarn mahsl, dmanlarn iftirasndan baka bir ey deildir, daha dorusu bir tek dmann iftiras, nk onun yalnz bir dman var, o da sizin kznz! Bu sefer de prens kpkrmz kesildi; Mon cber, bundan byle hibir zaman benim nmde bu iren hdiseyle birlikte kzmn adn anmaman rica ederim, hem de srarla rica ederim. Ayaa kalktm. Prens kendine hkim deildi; enesi titriyordu. Cette bistoire infamel... Kzma inanmyordum, hibir zaman inanmak da istemedim, ama... bana; inan, inan diyorlar, ben... Bu srada odaya birdenbire uak girdi, misafir geldiini haber verdi; ben gene sandalyeye oturdum. IV ieri iki bayan girdi, ikisi de kzd, birisi prensin l karsnn yeenlerinden biriydi vey kz yahut onun gibi bir eydi, prens ona eyiz ayrmt bile, ama (ilerisi iin iaret ediyorum) kzn kendi paras da vard: ikinci kz benden ya byk olan, erkek kardeiyle Fanariotova'nn yannda yayan Versilov'un kz Anna Andreyevna Versilova idi; onu daha nce hayatmda yalnz bir defa sokakta gz uciyle grmtm, ama gene bir defa grdm erkek kardeiyle Moskova'da atmtk bile (belki daha sonra bu atmamzdan bahsederim, tabi yer olursa, nk, aslnda demez). Bu Anna Andreyevna ocukluundan beri prensin gzdesiydi (Versilov prensle ok eskiden tanyordu). Biraz nce geen hdiseden yle sklmtm ki kzlar ieri girince ayaa bile kalkmadm, prens ise onlan karlamak iin ayaa kalkmt; sonra da artk kalkmak ayp olur, diye dnerek oturduum yerde kaldm. En ok prensin dakika nce barmas beni artmt, gitmek mi, kalmak m gerektiini hl bilmiyordum. Ama benim ihtiyar, her zaman olduu gibi, oktan her eyi unutmutu, kzlar grnce de neelenerek canland. Hatt pek abuk deien bir yzle, hem de esrarl esrarl gz krparak kzlar odaya girer girmez abucak

kulama unlar fsldyabilmiti: Olimpiada'ya iyice bak, dikkatle, dikkatle bak, sonra anlatrm... Ben de ona olduka dikkatli bakyorudum, ama zel bir ey gremiyordum: boyu pek uzun deildi, vcudu tombuldu, yanaldan L74 ok krmzyd. Yz olduka sevimliydi, tam maddecilerin houna giden yzlerden... Gene yznde iyikalblilik gibi bir ey okunuyordu, ama pek fazla deildi. Ayr bir zek gstererek parlyamazd, ama aptal da deildi, nk pek kurnaz olduu gzlerinden anlalyordu. Ya on dokuzdan fazla deildi. Szn ksas bir fevkaldelii yoktu. Bizim lisede olsayd: duba, derlerdi. (Bunlar ilerde gerekecei iin byle etraflca yazyorum). Hem bir bakma imdiye kadar byle lzumsuz gibi grnen ayrntlarla yazdm bu eyler, bizi ileri gtrmeye yardm ederek orada iimize yaryacaktr. Yeri gelince hepsi ayr ayr yank verecektir; bunlar yazmadan geemedim: eh, ne yapalm, cam sklan varsn okumasn. Versilov'un kz bsbtn baka bir tipteydi. Uzun boylu, hatt, biraz zayfa idi; biraz uzunca, nefis, solgun bir yz vard, ama salar siyah, kabarkt; gzleri koyu renkliydi, bykt, baklar derndi; kk al dudaklar, taptaze az vard. Yryiyle bana tiksinti vermiyen ilk kadn oydu; ama bu belki ince yapl, zayfa olduu iin byleydi. Yz ifadesi pek de yumuak deildi' ama gururluydu, tabi ya, yirmi iki ya bu-D grnnde Versilov ile hemen heme" hi benzerlii yoktu, ama kim bilir hangi mu" cize yz ifadesine alacak bir benzerlik vermiti. Gzel olup olmadn bilmiyorum; bu i zevke gre deiir, kisi de pek sade giyinmilerdi, bunun iin tarif etmeye demez. Ver-silov'anm bir bakiyle yahut hareketiyle bana hemen hakaret etmesini bekliyordum, buna hazrlanmtm da... mrmde ilk defa Moskova'da karlatmz zaman aabeysi bana hakaret etmiti ya! Versilova beni tanyamazd, ama prense gelip gittiimi tabi duymutu. Prensin btn fikirleri yahut ileri, btn bu akrabalardan, "ltuf bekliyenler" den ibaret kalabalk arasnda o anda ilgi uyandrr, onlar iin bir hdise saylrd, onun bana birdenbire balanmas bu eit olaylardand. Prensin Anna Andreyevna'nn hayatiyle ok ilgilendiini, ona yavuklu aradn kesin olarak biliyordum. Ama Anna Andreyevna'ya yavuklu bulmak gergefle nak iliyen kzlara yavuklu bulunmaktan daha zordu. te btn bekleyilerimin tersine Versilov'a, prensin elini skp sosyetede sylenmedet olan neeli birka sz syliyerek onun-la kucaklatktan sonra byk bir merakla bana bakt, benim de kendisine baktm grnce birdenbire glmsiyerek baiyle selm verdi. Doru, henz ieri giren bir insan gibi p selm vermiti, ama glmseyii yle tat-' yd ki galiba bunu iyi bir izlem brakmak 76 niyetiyle yapmt. Hatrlyorum, onun bu hareketinden ben de byk bir haz duymutum. Prens, onun bana selm verdiini, benimse hl oturduumu grerek; Bu da... bu da benim sevgili, gen dostum Arkadiv Andretyevi Dol... diye mrldanrken birdenbire duralad, belki de beni onunla (yani kzkardele erkek kardei) tantrd iin utanm olabilir. Duba da bana baiyle selm verdi, ama ben birdenbire budalaca kzdm, ayaa kalktm; bu hep onurdan ileri gelen mnsz yapma bir gururdu. Bayanlarn selmlarna karlk vermek gerektiini bsbtn unutarak, sert bir sesle; Affedersiniz, prens, ben Arkadiy And-reyevi deilim, Arkadiy Makarovi'im, dedim. Hay Allah kahretsin bu uursuz dakikay! Prens eliyle alnna vurarak; Mais... tiensl diye haykrd. Bu srada yanma yaklaan duba'nn, szleri uzatarak sorduu budalaca soruyu duydum:

Nerede okudunuz? Moskova'da, lisede. Ya! Duymutum. E, orada iyi okutuyorlar m?? ok iyi okutuyorlar.

77 Hep ayakta duruyor, tekmil raporu veren bir er gibi konuuyordum. Bu kzn sorulan, phesiz, pek de akllca deildi, ama gene de o, benim budalaca hareketimi rtecek, prensin makupluunu hafifletecek bir are bulmutu. Bu srada prens, Versilova'nn kulana fsldad neeli bir fslty, en bir glmsemeyle dinliyordu, galiba benden konuulmyordu. Ama niin hi tanmadm bu kz budalaca hareketimi ve-saireyi rtmeye almt? Bununla beraber ortada bir sebep olmaldan benme konumaya balamas akla bile gelemezdi, burada bir kasit vard. Bana pek merakl gzlerle bak-yordu, sanki benim de kendisini ok iyi, el-den geldii kadar iyi fark etmemi istiyor gibiydi. Btn bunlar sonra anladm, hem de yanlmamtm. Prens birdenbire yerinden frlyarak; Ne, bugn m? diye haykrd. Versilova buna aarak: Bilmiyor muydunuz? dedi. Olympel Prens, Katerina Nikolayevna'nn bugn geleceini bilmiyormu. Biz zaten onu ziyarete gelmitik, sabah treniyle gelecei iin oktan evdedir demitik. Biraz nce kendisiyle sokak kapsnda karlatk, yoldan doruca eve geliyormu, bize sizin yannza girmemizi, imdi geleceini syledi... Hah, ite kendisi de geldi!78 Yan kap ald ve... o kadn ieri girdi! Onun yzn prensin alma odasnda duvarda asl duran hayret verici portresinden biliyordum, btn o ay iinde bu portreyi inceden inceye gzden geirmitim. alma odasnda canlsnn yanndaysa dakika kadar kaldm, hem bir saniye bile gzlerimi yznden ayrmadm. Ama portrenini grmemi de olsaydm bu dakika geince bana: "Nasl bir kadn" diye sorsalard, hibir cevap veremezdim, nk o anda gzlerimi duman brmt. Bu dakika iinde grdklerimden yalnz prensin perek eliyle takdis ettii sahiden de ok gzel bir kadn hatrlyorum. O, birdenbire hzl hzl beni gzden geirmeye koyuldu, zaten ieri girer girmez dosdoru bana bakmaya balamt. Prensin, galiba ben gstererek, hafife glerek; yeni ktibim, diye bir eyler mrldandn, sonra adm sylediini aka duymutum. Katerina Nikolayevna yzn yle bir oynatt, bana kt kt bakt, hem de yle kstaha glmsedi ki kendimi tutamadm, birdenbire ilerledim, prense yaklatm, dehetli titriyerek, cmlelerin sonunu getiremeden, galiba dilerim birbirine arpa arpa mrldandm: 79 O zamandan beri ben... imdi benim kendi ilerim var... Ben gidiyorum. Bunlar syleyince yzgeri dndm, oda-dan ktm gittim. Bana bir kimse bir ey sylemedi, prens bile... Hepsi sadece bakyorlard. Sonralar prens bana: yle sararmtn ki deta "rktm" demiti. Ne kar! . / , NC BLM I yle ya ne kar: en byk dnce btn kk dnceleri yutuyordu, ok kuvvetli bir duygu her eyin mkfatn vererek beni tatmin ediyordu. Bir eit sevin iinde dan ktm. Sokaa knca da neemden az daha ark syliyecektim. Sabah da sanki mahsus pek ltifti, gne, gelip geen insanlar, grlt, hareket, sevin, kalabalk! Ne, demek bu kadn bana hakaret etmedi, ha? Kimin byle bir bakn, byle kstaha glmseyiini hemen itiraz etmeden, bu budalaca bir itiraz da olsa (hepsi bir), kabul ederdim? Henz hi grmedii halde bana elden geldii kadar abuk hakaret etmek iin yola ktn da kaydedin, onun gznde ben "Versilov'un temsilcisiydim", oysa hem o zaman, hem de

daha sonra Versilov'un kendisinin btn mukadderatn elinde tuttuuna, isterse bir vesika ile onu mahvedebileceine inanyordu, hi deilse byle bir eyi aklna getiriyordu. Burada muhakkak lmle sona erecek bir dello vard. Bense tahkir edilmemitim! Ortada bir hakaret vard, ama ben onu duymamtm. Duymak yle dursun, memnun bile olmutum; nefret etmek iin geldiim halde onu sevmeye bile baladm anlyordum. "Bir rmcek gz koyup yakalamaya hazrland bir sinekten nefret eder mi? Sevimli sinekcik! Sanrm ki kurban sevilir; hi deilse kurban sevmek mmkndr, ite ben dmanm seviyorum ya, mesel onun byle ok gzel oluu houma gidiyor. Byle gururlu, azametli oluunuz, hanmefendi, dehetli houma gidiyor: daha uysal olsaydnz byle bir haz duymazdm. Siz bana tkrdnz, bense bayram yapyorum, sahiden de yzme tkrseydiniz o zaman bile, vallahi, belki kzmazdm, nk siz benim kurbannsmz, onun deil, benim kurbanmsnz. Bu fikir ne kadar ho! Hayr, gizli kuvvet fikri, gzle grnen hkimiyetten ok daha hotur. Yz milyonluk bir zengin olsaydm, herhalde en eski elbiseler giyerek beni en deersiz, hemen hemen sadaka istiyen bir dilenci saymalarndan, itip kakarak hor grmelerinden haz duyardm; kendimin kim olduumu bilmek bana yeterdi". 81 te o zamanki dncelerimi, sevincimi, duygularmn birounu byle ifade ederdim. Yalnz unu ilve edeyim ki imdi burada yazdklarm, o zaman duyduklarmdan ok daha havai oldu: hakikatteyse ben daha derin dnt, daha sklgandm. Belki imdi bile iimden, sylediim szlerle yaptm ilerden ok daha fazla sklyorum; inallah byledir. Yazmaya oturmakla belki pek fena ettim, nk szle ifade etmek istediimden daha ou iimde kalyor. Kendi dnceniz kt bir dnce de olsa henz iinizdeyken her zaman daha derindir, szle anlatmak istediiniz zamansa daha gln, daha erefsizce bir ey oluyor. Versilov bana, bunun tam tersi yalnz fena insanlarda olur, demiti. Her zaman yalan syledikleri iin bunu yapmak onlara kolay gelir; bense yalnz hakikati yazmak istiyorum, ite zor olan da bu ya! II Bu on dokuz eyllde baka bir "adm" daha atmtm. Betersburg'a geliimden beri ilk defa cebime para girmiti, nk iki yl iinde biriktirdiim altm rubleyi, yukarda da sylediim gibi, anneme vermitim; ama bundan birka gn nce aylk alr almaz oktan beri hayal ettiim bir "deneme" de bulunmak istiyordum. Delikanl I F.: 682 Daha geen akam gazeteden bir adres kesip almtm, bu da yle bir ilnd; "S. Peters-burg cra Dairesi Bakanl, cra memurluundan..." v.s., v.s..,"eyll aynn on dokuzuncu gn, saat on ikide falanca kazann Kazns-kaya ksmnda ve ilh, ve ilh., falanca numaral evde bayan Lebrecht'e ait menkullerin sat yaplacaktr. Satla karlacak olan eyalarn listesi, muhammen fiyatlar, satlacak eyalar sat gn yerinde grlebilir" v.s., v.s. Saat biri geiyordu. Hzl hzl yaya olarak o adrese yollandm, ite yl vard ki arabaya binmiyordum, binmemeye kendi kendime sz vermitim (yoksa altm rubleyi bi-riktirebilir miydim?). O gne kadar mezat yerlerine daha hi gitmemitim, henz byle bir eyi kendime msaade etmiyordum; geri imdiki "adm" im bir deneme idi, ama liseyi bitirip herkesle ilgimi keserek kabuuma ekildikten sonra, hem de bsbtn serbest kalnca, bu adm atmya karar vermitim, imdiyse yle hayal kurarak bu ie bir gz atacak, ondan sonra da belki uzun zaman, bu ie ciddi olarak balayncaya kadar bir daha mezat yerine uramyacaktm! Herkese gre bu kk, budalaca bir mezat yeriydi, benim iinse Columb'un Amerikay bulmaya giderken bindii geminin ilk omurgasyd.

Mezat yerine gelince ilnda yazl evin avlusunun i ksmna getim, bayan Lebrecht'DELlKANLI 83 in dairesine girdim. Daire bir hol ile, alak tavanl drt kk odadan ibaretti. Holden birinci odada otuz kii kadar bir kalabalk vard, yars arttrmaya giriyordu, tekilerse grne baklacak olursa ya merakllar, ya hevesliler, ya da Lebrecht'in gnderdii adamlard; altn eyaya haris gzlerle bakan tccarlarla ftlar da vard, "temiz" giyinmi bir ka kii bile burada hazr bulunuyordu. Bu baylardan birkann yzleri bile hafzamda yerlemiti. Sadaki odann ak kapsnn tam ortasna bir masa konulmutu, yle ki buradan teki odaya gemek imkanszd; orada haczedilerek satla karlan eyalar duruyordu. Solda daha bir oda vard, ama kaps kapalyd, geri her an azck aralanyor, birisinin bu aralktan bakt grnyordu, herhalde bu srada pek tabi olarak ok utanan bayan Lebrecht'in kalabalk ailesinden birisi olmalyd. Kapnn iki kanad arasndaki masann nnde yzn halka evirmi icra memuru oturuyordu, iaret verilince de eyalarn satn yapyordu. Ben geldiim zaman sat ii yarya gelmiti; ieri girer girmez tam masann nne sokuldum. Bu srada pirin amdanlar satlyordu, Bakmaya baladm. Baktm baktm, sonra dnmeye koyuldum; buradaki eyalardan ne alabilirdim? Hem imdi bu pirin amdanlar alsam bile nereye koyacaktm, alrsam hedefe ulam 84 olacak mydm, bu i byle mi yaplyordu, evdeki hesap arya Uyacak myd? Hem benim yaptm hesaplar ocuka bir ey deil miydi? Hem dnyor, hem de bekliyordum. Bu kumar masasnn nne gelip de henz elinizdeki kd ortaya koymadan nce duyulan duyguya benziyordu, koymadnzsa da koymak niyetiyle geldiniz, bu arada da: "istersem koyarm, istemezsem koymam, irade benim" diye dnrsnz. Bu srada kalbiniz henz yle hzl hzl arpmaz, ama hafif hafif szlar, titrer, hoa giden bir duygu dorusu! Ama bu arada kararszlk sizi birdenbire ezmeye balar, siz de sanki bu anda kr olursunuz; elinizi uzatr kd alrsnz, ama bunlar bir makine gibi, hemen hemen kendi iradeniz dnda yaparsnz, sanki bu srada elinizi bakas idare eder; nihayet kararnz verip kd koyarsnz, o zaman duyduunuz ey bsbtn baka, muazzam bir eydir. Bu yazdklarm mezata dair deildir, srf bana dairdir: benden baka mezat yerinde kimin kalbi arpar? Burada mezada girenlerin arasnda sinirlenenler de, susarak bekliyenler de, satn alp piman olanlar da vardr, iyice duymad iin yanllkla gm alyorum diye gm kaplama st kabn, iki ruble yerine be rubleye alan bir baya hi acmadm, hatt houma bile gitti. Mbair durmadan eyalar 85 deitiriyordu: amdanlardan sonra kpeler, kpelerden sonra srma ilemeli maroken yastk, ondan sonra bir ekmece geldi, herhalde deiiklik olsun 'diye yahut alclarn isteini gz nnde tutarak byle yapyordu. On dakika kadar bile beklemeden yasta, sonra ekmeceye uzandm, ama son dakika gelip atnca hemen geriliyordum: bu eyalar lzumsuz gibi geliyordu. En sonunda mbairin elinde bir albm belirdi. "Krmz maroken kapl, iinde sulu boya ve ini mrekkeple yaplm resimler bulunan, gm tokal, oyma fildii mahfazal, kullanlm ev albm; fiyat: iki ruble!" Yaklatm: grnte zarif bir eydi, ama fildii oymalann bir yerinde krk vard. Bakmak iin yalnz ben yaklamtm, tekiler susuyorlard; rakip yoktu. Mahfazann tokala-nn zp, albm kararak ne biim bir ey olduuna bakabilirdim, ama hakkm kullanmadm, sadece "e, hepsi bir" der gibi titriyen elimi silktim. Galiba gene dilerim birbirine arparak: iki ruble be kapik, dedim. Bende kald. Hemen paralar karp bedelini dedim, albm aldm, odann bir kesine ekildim; orada mahfazasndan karp litreye titreye, abuk abuk gzden

geirmeye 86 baladm: mahfazasn hesaba katmyacak olursak, bu dnyada olan kt eylerin en k-tsyd, eskiden det olduu gibi enstitden yeni kan kzlarn edindikleri neviden kk boyda bir mektup kd kadar, kenarnn altn yaldz silinmi, kk bir albmd. ini mrekkeple, sulu boya ile da banda mabetler, ak melekleri, suyun stnde yzen kuu kulariyle bir gl resmi yaplmt; iirler vard; *Uzun bir yolculua kyorum, Uzun bir zaman Moskova'dan ayrlyorum, Uzun bir zaman iin sevgilime veda ediyorum, Posta arabasiyle Krm'a gidiyorum". (Ne buyrulur, hafzamdan kmam ha! Bu imtihanda "aktma" kanaat getirdim; kimseye lzumu olmyan bir ey varsa o da bu albmd. "Zarar yok, diye dndm, kumarda ilk kt daima kaybedilir; bu iyi bir almet bile saylr". Neem pek yerindeydi. Birdenbire yanmda lcivert paltolu, gsterili, iyi giyinmi bir bayn; Ah, ge kaldm; sizde mi kald? Siz n aldnz? dediini duydum. O, ge kalmt. Geciktim! Ah, ne yazk! Kaa aldnz? ki ruble be kapie. 87 Ah, ne yazk, ne yazk! Baksanza, onu bana brakmaz msnz? iim titriyerek: Dar kalm, diye fsldadm. j Merdivene ktk. Srtmn uyutuunu hissederek: Onu size on rubleye brakrm, dedim. On ruble mi? Aman ,efendim, ne diyorsunuz! Eh, siz bilirsiniz. Gzlerini hayretle am bana bakyordu; iyi giyinmitim: bir fta yahut vurguncuya benzemiyordum. insaf edin, bu kt bir albm, kime lzm olacak? Sade mahfazas, ama o da metelik etmez. Kimseye de satamazsnz! Siz alyorsunuz ya? yle, ama benim vaziyetim baka, ancak dn rendim; buna talip olabilecek yeryznde benden baka daha biri yoktur! nsaf edin, ne yapyorsunuz! Yirmi be ruble istemeliydim ki bir eye benzesin; ama yle yapsaydm, sizin yanamamanz, benim de sizi karmam ihtimali vard, ben de ii salama balamak iin on ruble istedim. Bir kapik bile inmem. J88 Dndm, yrdm. Avluda arkamdan yetierek: Haydi, drt ruble vereyim, dedi, peki be olsun. Sesimi karmadan yryordum. Peki, aln, aln! diyerek on rublelik bir banknot kard, ben de kendisine albm verdim. Ama itiraf edin ki bu insafszlktr! ki ruble nerede, on ruble nerede, ha? Neden insafszlk olsun? Piyasa! Ne piyasas? (Kzmaya balamt). Arz ve talep meselesi, nerede talep varsa oras piyasa demektir; siz talip olmasaydnz, krk kapie bile satamazdm. Geri kahkaha atmyordum, cidd konuuyordum, ama iimden kahkahalarla glyordum, sevinten deil de kim bilir neden glyordum, boulur gibi oluyordum. Kendimi tutamyarak, dosta, hem de o anda ona kar iten gelen bir sevgi duyarak:

Beni dinleyin, diye mrldandm, beni dinleyin, l James Rotschild, Parisli, hani bin yedi yz milyon frank brakmt ya (karmdaki ban sallad), 1te o, daha genliinde bakalarndan birka saat nce Berry dukasnn ldrldn haber alarak bu ha89 beri gereken kimselere elden geldii kadar abuk bildirmekle, hem sade bu marifeti yznden bir anda birka milyon kazanm, bakalan bakn nasl yapyorlar! Bir budalaya barr gibi fkeli fkeli: Siz de mi Rotschild'siniz, yani! diye bard. Hzl admlarla evden ktm gittim. Bir rpda tam yedi ruble doksan be kapik kazanmtm! Bu adm, mnsz, ocuka bir eydi, kabul ediyorum, ama gene de, gene de fikirlerime uygundu, bunun iin beni heyecanlandrmas tabi bir. eydi.. Ama duygularm anlatmaya lzum yok. On rublelik banknot yelek cebindeydi; iki parmam oraya sokup yokladm, ondan sonra da elimi karmadan, yoluma devam ettim. Sokakta yz adim kadar yrdkten sonra karp baktm, baktm, pmek istedim. Bir evin kaps nne grltyle bir araba yaklat, uak kapy at, atafatl, gen, gzel, zengin, ipeklerle kadifelere brnm, iki arn uzunluunda bir kuyruu bulunan bir bay