View
226
Download
4
Embed Size (px)
DESCRIPTION
İTÜ DF Denizcilik Teknolojileri Kulübü
Citation preview
Deniz&Teknik
Eylül 2013
İÇİNDEKİLER
Editör
Araştırma
Mevzuat
Sektörden Haberler
(Ulaşmak istediğiniz bölümler için
bölüm başlıklarına tıklamanız yeterlidir.)
Eylül 2013
İTÜ DF DENTEK
Denizcilik Teknolojileri
Kulübü
Editör
Samet BİÇEN
Yazı Ekibi
Samet BİÇEN
Metin ALDOĞAN
Kenan Cenk MANİSALI
Mervegül SEZER
Erdem TAŞ
Onur YILMAZ
İbrahim ÇELİK
Tasarım
Samet BİÇEN
http://www.itudentek.com
http://fb.com/itudentek
İTÜ Denizcilik Fakültesi
Sahil Cad. Tuzla/İstanbul
Deniz&Teknik bülteninde yer alan
imzalı yazılarda belirtilen görüşler
sadece yazarlarına aittir. İçerik ve
bilgilerden yazarları sorumludur.
Bültende yer alan yazı veya
haberler kaynak belirtmek koşulu
ile kullanılabilir.
Editörden…
Bu Ay ve Sonrası…
Nisan ayında elektronik yayınına başladığımız dergimiz
Deniz&Teknik, 4. sayısıyla sizlerle.
Yoğun emeklerin harcandığı, gönüllü bir grup öğrencinin
araştırma ve çevirilerinden oluşan yayın, aylık serisini bozup üç
aylık periyotlarla çıkarılmaya karar verilmiştir.
Aylık yayının vermiş olduğu tempo içerisinde öğrencilerin dersleri
nedeniyle yeterli verim alınamadığı kanaati oluşmuş, derginin
sayısının azaltılıp, öğrenciye kazancının artırılması
hedeflenmiştir.
Ayrıca 1 Temmuz Kabotaj Bayramına müteakiben
gerçekleştirilen mezuniyet töreniyle beraber yazı ekibindeki
dördüncü sınıfların bir çoğu mezun olmuş ve yazı ekibinde
değişiklikler meydana gelmiştir.
Bu zamana kadar emeğimize göstermiş olduğunuz ilgiden
saygıdan dolayı bütün okurlara şahsım ve ekibim adına teşekkür
ederim.
Saygılarımla…
Samet BİÇEN
İTÜ Denizcilik Fakültesi
Gemi Makineleri İşl. Mühendisi / Uzakyol Vardiya Mühendisi
Enerji Verimliliğinin Gemilere
Uygulanması
Hava Yağlama Sistemi
Kaya Gazı ve Petrolü
Ana Menüye Dönmek İçin Tıklatınız.
(Ulaşmak istediğiniz içerik için konu başlıklarına tıklamanız yeterlidir.)
Deniz&Teknik | Eylül 2013 4
Mervegül SEZER
İTÜ Denizcilik Fakültesi
Den. Ulaştırma İşl. Mühendisi / Uzakyol Vardiya Zabiti
[email protected] ARAŞTIRMA
ENERJİ VERİMLİLİĞİNİN
GEMİLERE UYGULANMASI
Wärtsilä, gemilerden kaynaklı
emisyon miktarını azaltmak ve
gemilerde enerji verimliliğini
artırmak amacıyla uygulanabilecek
yöntemler geliştirmekte ve
bunların gemilere ne kadar kazanım
sağlayacağının hesaplarını
yapmaktadır. Biz de konuyu 4 ana
bölümde ele alıp açıklamaya
çalışacağız. Dergimizin bu
sayısında ilk bölümü
açıklayacağımız konunun diğer
bölümleri ise derginin bundan
sonraki sayılarında işlenecektir.
Gemi Dizaynı
İtme Sistemleri
Makineler
İşletme & Bakım
Bölüm 3: Daha Verimli Taşımacılık için Makine Teknolojisi
Bu serinin 3. bölümü verimli taşımacılık teknolojisi üzerine, biz gemi
mühendisliğini, işletme maliyetlerini azaltmak için güç sistemi teknolojilerini ve
aynı zamanda gemi emisyonlarını azaltmayı inceledik.
5
Deniz&Teknik | Eylül 2013
Hibrid yardımcı güç sistemi bir yakıt hücresi, dizel jeneratör ve pilden oluşur.
Sistemin maksimum verimliliği için akıllı kontrol sistemi her bir bileşenin
yükünü dengeler. Sistem aynı zamanda, rüzgâr ve güneş enerjisi gibi diğer
enerji kaynaklarını da kabul edebilir.
Sonuç:
NOX 78% Azalma
CO2 30% Azalma
Parçacıklarda 83% Azalma
Birleşmiş dizel elktirik ve dizel mekanik makinalar, gemide değişen yükler ve
modları içeren operasyonel profil ile birlikte, toplam verimliliği arttırabilir.
Yüklemenin bir kısmında elektrik santrali fayda getirebilir. Elektrik santralinde
kullanmak içi doğru sayıda seçilen motorların motor yükü optimize edilmiştir,
bu da kısmi yükte fayda getirecektir. Yüksek yüklerde, mekanik kısmı tamamen
elektrikli makineye göre daha düşük iletim kayıpları sunacak.
Deniz&Teknik | Eylül 2013 6
CODED makine ile bir
deniz destek gemisi
için toplam enerji
tüketimi bir dizel-
elektrikli makineye
kıyasla% 4 oranında
azalır.
Düşük Kayıp Kavramı, her kutulum için her bir güç sürücüden elektrik gücü
dağıtım çubuğuna gereken doğrultucu transformatörlerin sayısını azaltan bir
güç dağıtım sistemidir. Bu dağıtım kayıplarını azaltır, enerji kullanılabilirliğini
artırır ve alan ve kurulum maliyetlerini azaltır.
Sonuç: Hacimli (hantal) transformatörlerden kurtul. İletim kayıplarını 15-20%
oranında azalt.
7
Deniz&Teknik | Eylül 2013
Sistem çeşitli rpm değerlerinde çalışan jeneratör gruplarını kullanır. RPM ne
olursa olsun sistem maksimum verimlilik için ayarlanır. Elektrik sistemi DC
dağıtıma ve frekans kontrollü tüketicilere dayanmaktadır.
Jeneratör gruları % 25 oranında sayısı azaltır.
En uygun şekilde yakıt tüketimi, %5-10 oranında tasarruf.
Deniz&Teknik | Eylül 2013 8
LNG yakıt geçişi enerji tüketimini azaltır çünkü gemide elektrik ve ısınma
düşük taleptir. En büyük kazanç olarak HFO nun ısınmasına ve ayrıştırılmasına
gerek kalmıyor. AC-kompresör güç tasarrufu için geminin HVAC’ını soğutmada
LNG soğukluğu (-162°C) kullanılır.
Tipik bir feribot için tasarruf edilen toplam enerji %4’den fazladır. 22 knotlık
bir modda aradaki fark yaklaşık 380kW dır. Bunun emisyon üzerinde önemli bir
etkisi vardır.
9
Deniz&Teknik | Eylül 2013
Atık ısı geri kazanımı (WHR) egzoz gazından çıkan ısı enerjisini elektrik
enerjisine dönüştürmeyi sağlar. Artık ısı daha da gemide hizmetler için
kullanılabilir. Sistem, bir kazan, bir güç türbini ve alternatör, bir buhar türbini
oluşabilir. Gemiler daha verimli kapasiteye sahip kazanlarla yeniden
tasarlanmalıdır.
Egzoz atık ısı geri kazanım 15%’e kadar motor gücü sağlayabilir. Yeni
tasarımlarla potansiyel 20%’ye ulaşabilir.
Delta ayar Wärtsilä 2 zamanlı RT-flex motorlarında kullanılabilir. Bu en sık
kullanılan yük aralığında düşük yakıt tüketimi sunuyor. Tam yükte yüksek
tüketime izin vererek NOX emisyon limitleri karşılarken kısmi yükte düşük
tüketimi sağlamak için ayarlanmıştır. Bu sistem nadiren kullanılmaktadır.
Sonuç: Standart ayarlar ile karşılaştırıldığında yükün bir kısmında özgül yakıt
tüketimi daha düşüktür.
Deniz&Teknik | Eylül 2013 10
CR düşük emisyon ve düşük SFOC ulaşmak için bir araçtır. CR yanmayı kontrol
eder. Bu nedenle, her yük mümkün olan en düşük yakıt tüketimini sağlar ve
işlem alanı boyunca optimize edilebilir.
Sonuç:
Tüm yüklerde dumansız çalışma
Kısmi yük etkisi
Tam yük etkisi
11
Deniz&Teknik | Eylül 2013
Aydınlatma kullanmak hızlı ve verimli çalışan daha fazla elektrik ve ısı etkisi
demektir. Bunun yerine mümkün olan en uygun ve iyi olan aydınlatmayı
kullanmak elektrik ve havalandırma (veya klima) ihtiyacını azaltır. Sonuç olarak
daha düşük bir otel yükünde bu yüzden yardımcı güç talebi azaldı.
Yakıt tüketim tasarrufu: Feribot : ~1%
Güç Yönetimi: Jeneratör grupları sayısını değiştirmek için doğru zamanlama,
dizel elektrik ve yardımcı güç tesisatların da yakıt tüketimin de önemli bir
faktördür. Etkin bir güç yönetim sistemi sistem performansını artırmak için
en iyi yoldur.
Sonuç: Düşük yükte yoğun çalışma kolayca % 5-10 aralığında SFOC ‘ın
arttırabilir. Düşük yük, yakıt tüketimi üzerinde daha fazla etkiye sahip
olduğundan türbin kirlenme riskini artırır.
Deniz&Teknik | Eylül 2013 12
Bir geminin güvertesine kurulan güneş panelleri elektrik pervaneli motoru ve
yardımcı gemi sistemlerinde kullanılmak üzere elektrik üretebilir. Çeşitli gemi
sistemleri için ısı da güneş panelleri ile oluşturulabilir.
Mevcut güverte alanına bağlı olarak, güneş panelleri toplam yakıt tüketiminde
aşağıdaki indirimleri verebilir:
Tanker: ~ 3.5%
PCTC: ~ 2.5%
Ferry: ~ 1%
13
Deniz&Teknik | Eylül 2013
Pompalar büyük enerji tüketicileridir ve motor soğutma suyu sistemi
pompaları önemli sayıda pompa içerir. Birçok kurulumlar ilaveten büyük
miktarda soğutma suyunu devresinde sirküle edilir. Değişken hızda çalışan
pompalar gerçek ihtiyaca göre akışını optimize olacaktır.
Pompa enerji tasarrufu (LT sadece) olay çalışmaları:
Yolcu gemileri (DE) 20-84%
Feribotlar 20-30%
AHTS 8-95%
Deniz&Teknik | Eylül 2013 14
Entegre Otomasyon Sistemi (EOS) veya Alarm ve İzleme Sistemi (AİS)
gelişmiş otomatik izleme ve verimlilik ve operasyonel performans hem de
kontrolü için işlevselliği içerir.
Sistem gemideki tüm izleme parametrelerini entegre eder ve tüm süreçleri
kontrol eder. Bu nedenle en düşük maaliyetle ve en iyi yakıt performansı ile
gemi çalıştırılmış olur.
Güç sürücüler herhangi bir operasyonel durumda pervaneyi itmek için gerekli
optimum güç dağıtımını sağlar ve düzenler.
Motorun optimizasyon kontrolü, enerji üretimi & dağıtımı optimizasyonu, itme
kontrolü ve balast optimizasyonu yakıt tüketiminde % 5-10 tasarruf sağlar.
15
Deniz&Teknik | Eylül 2013
Gemide güç yönetimi, güç sisteminin genel verimliliğini ve durumunu izlemek
ve kontrol etmek için olan akıllı kontrol ilkelerine dayalıdır. Verimlilik modunda,
sistem otomatik olarak en iyi enerji maliyeti ile çalışır.
% 5 işletme yakıt maliyetlerini indirir ve bakımı minimize eder.
Kaynaklar:
http://gcaptain.com/part-marine-engineering-technology/?36541 - (06.04.2013)
www.wartsila.com
Deniz&Teknik | Eylül 2013 16
Metin ALDOĞAN
İTÜ Denizcilik Fakültesi
Deniz Ulaştırma İşl. Mühendisi / Uzakyol Vardiya Mühendisi
ARAŞTIRMA
Hava Yağlama Sistemi
Air Lubrication System
Yeni denilebilecek bir teknoloji olan Hava Yağlama Sisteminin önemi
günümüzde Mitsubishi, Nippon Yusen Kaisha, DK Group gibi birçok şirket ve
DNV, ClassNK gibi klas kuruluşları tarafından anlaşılmış ve bu sistem üzerine
çeşitli teknolojiler geliştirilmiş ve geliştirilmeye devam etmektedir. Hernekadar
isminin içerisinde yağlama kelimesi geçse de sistemin içerisinde alışılagelmiş
olarak herhangi yağ ve yağ türevi görmek mümkün değil. Sistemin temel amacı
bir akışkan olan havanın gemi ile deniz suyu arasında bir katman
oluşturulmasıyla bu iki katman arasında sürtünmeyi azaltmaktır.
Deniz içerisinde hava kabarcıklarını kullanmak aslına bakılırsa yeni bir fikir değil.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında savaş gemileri Prairie-Masker adı verilen
sistem ile donatılmışlardı bu sistem içerisindeki gemiler, bordalarından ve ya
pervanenin bağlı olduğu şaft üzerinden geminin dışına doğru hava kabarcıkları
göndererek geminin kimliğinin deniz altılar tarafından algılanmasını
sağlıyorlardı.
Her ne kadar Prairie-Masker sistemleri hava kabarcıklarını kullansalar da Hava
Yağlama Sistemi (HYS) ile aralarındaki hizmet farkı aşikardır. Bu farkı anlamak
için sistemi biraz daha yakından tanıyalım.
17
Deniz&Teknik | Eylül 2013
Hava Yağlama Sistemi Nedir?
Hava yağlama sistemi gemi ile su kütlesi arasındaki sürtünmeyi azaltmak için
su baloncuklarının kullanıldığı bir metotdur. Geminin tekne yapısı bu sisteme
uygunsa (düz karinalı ise) %10-15 civarında CO2 salınımda azalma ve hatrı
sayılır miktarda yakıttan tasarruf sağlanabilir.
Hava Yağlama Sistemi Nasıl Çalışır?
Sistem, bir fan yardımıyla dışarıdan emilen havanın geminin karinasında,
omurga hattına göre birbirine simetrik olan boşluklardan dışarı verilmesi
prensibine dayanmaktadır. Dışarıya açılan bu boşluklardan çıkan hava,
sualtında hava kabarcıklarına dönüşerek geminin kıç tarafına doğru gemi ile
deniz suyu arasında bir hava tabakası oluşturur.
Gemi ile deniz suyu arasında direnci ve sürüklenme etkisini azaltmak için
geminin altındaki tabakaya gönderilen havanın oranı sabit olmalıdır. Geminin
altından denize gönderilen ve hava kabarcıklarına dönüşen hava kadar hava
sisteme ilave edilerek geminin karinasında homojen ve sürekli bir hava
tabakası oluşturularak istenilen etki sağlanmış olur.
Deniz&Teknik | Eylül 2013 18
Hava yağlama sisteminin çalışması ve verimliliği için bazı temel konulara dikkat
etmek gerekmektedir:
Hava Yağlama Sistemi (HYS) şu an için sadece düz gemi karinasına
sahip gemilerde efektif olarak kullanılabilmektedir. Hali hazırdaki
savaş gemileri veya karinası V şeklinde olan diğer gemilere
uygulanırsa bu sistemden istenilen verim alınamayabilir.
Oluşturulan hava kabarcıkları kavitasyona sebep olabileceği gibi
geminin stabilitesini de olumsuz yönde etkileyebilir. Böyle bir
durumda özellikle kaba denizlerde personel ve gemi olumsuz
etkilenebilir.
Hava kabarcıklarının geminin kıç tarafından terkedildiği göz önüne
alınırsa bu durumda pervanenin verimliliğini düşürebilir ve gemi
bünyesinde titreşime sebep olabilir. Mitsubishi’nin yaptığı deneylere
göre normal şartlarda pervane üzerindeki etki önemsenmeyebilir
ancak bu durum kaba denizlerde istenmeyen etkiler oluşturabilir.
Sistemden istenilen verimi alabilmek için geminin altındaki hava
kabarcıklarının dağılımı ve eşit boyutta olmaları önemlidir. Hava
kabarcıklarının boyutları, hava kabarcıklarının gemi altındaki satıh
üzerindeki dağılımını doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle homojen
bir dağılım için mümkün olduğunca özdeş hava kabarcıklarına ihtiyaç
vardır.
Hava Yağlama Sistemi Uygulamaları
Dünya üzerinde bu sistemi uygulayan farklı ülkelerde farklı şirketler bulunmaktadır.
Mitsubishi Heavy Industries, DK Group, Nippon Yusen Kaisha bu şirketlerden
bazılarıdır.
Kurumsal olarak Mitsubishi Şirketine bağlı olan Japon Nippon Yusen Kaisha
(NYK) ve NYK bünyesindeki şirketlerden olan, Monohakobi Technology(MTI) ve
NYK-Hinode Line Ltd. şirketleri Yamato ve Yamatai isminde iki gemiye hava
yağlama sistemini monte etmişler ve üzerlerinde 2 yıl boyunca çeşitli
denemeler gerçekleştirmişlerdir. Deneylerden, seyir sırasında ortalama %6
CO2 salınımında azalma sağlandığı sonucu elde edilmiştir.
Bu proje Japon Arazi, Altyapı, Taşımacılık ve Turizm Bakanlığı tarafından,
Gemilerin CO2 Salınımını Azaltma Üzerine Denizcilik Teknolojileri Geliştirme
Projesi kapsamında maddi yardım almış ayrıca gemi klas şirketlerinden biri
olan Nippon Kaiji Kyokai (ClassNK) tarafından da desteklenmiştir.
19
Deniz&Teknik | Eylül 2013
Tablo 1 YAMATAI Gemi Bilgileri
YAMATAI
(Module Carrier)
Boy (Loa): 162m
En (B): 38m
Derinlik (D): 9.0m
Draft (d) 4.5m / 6.34m
Deadweight :Yaklaşık 19,500t
Dizayn Hız (U): 13.25kt
Model Ölçeği: 1/27.7
Deniz&Teknik | Eylül 2013 20
Hava Yağlama Sisteminde en önemli noktalarından biri boşluk oranı denilebilir.
Boşluk oranı, basılan havanın hacmi ile hava-akışkan karışımının oranıdır.
Önceden de belirtiğimiz gibi sistemdeki hava tabakası homojen bir yapıya sahip
olmalıdır. Yapılan deneylerde bu faktör de göz önüne alınmıştır. Buna bağlı
olarak hava kabarcıklarının dağılımında şu sonuçlar elde edilmiştir.
Hava kabarcıkları geminin altından kaçmadan kıç tarafa doğru
ilerlemektedir.
Omurga hattındaki hava kabarcıklarının miktarı nispeten daha azdır.
Kıç bodoslamadaki hava kabarcıklarının miktarı nispeten daha fazladır.
Bir diğer önemli nokta ise havanın pervane üzerindeki dağılmıdır. Öncelikle bu
deney Yamatai gemisi Reaction Fins denilen pervane tarafından çekilen suyun
düzenini ayarlayan bir donanım sahiptir.
21
Deniz&Teknik | Eylül 2013
Şekilde dümen suyunun hız vektörleri gösterilmiştir. Bu şekile göre Reaction
fin olduğu yer olan sol tarafta hızın yavaşladığını söyleyebiliriz. Bu durum hava
kabarcıklarının dağılımını da doğrudan etkilemektedir.
Son olarak Şekilde ise boşluk oranlarını grafiksel olarak gösterilmiştir. Hava
kabarcıklarının boyutları büyüdükçe pervane üzerindeki dağılımlarının azaldığı
söylenebilir.
Kaynaklar:
http://gcaptain.com/finds-bubbles-significantly-reduce/
http://gcaptain.com/floating-group-receives-order/
http://gcaptain.com/lubrication-works-ferrys/
http://www.e-marineeducation.com/tr/air-lubrication-sistem/
http://www.mhi.co.jp/technology/review/pdf/e481/e481053.pdf
http://katerva.org/2012-nominees/mitsubishi-air-lubrication-system-for-shipping/
http://www.marineinsight.com/marine/marine-news/headline/how-air-lubrication-
system-for-ships-work/
http://dkgroup.eu/userfiles/files/Fathom-The-Guide.pdf
http://www.gizmag.com/mitsubishi-air-lubrication-system/21196/
http://www.mhi.co.jp/technology/review/pdf/e491/e491063.pdf
http://www.mhi.co.jp/technology/review/pdf/e481/e481053.pdf
Deniz&Teknik | Eylül 2013 22
İbrahim ÇELİK
İTÜ Denizcilik Fakültesi
Gemi Makineleri İşl. Müh. III/S
ARAŞTIRMA
YÜZ YILIN ENERJİ DEVRİMİ
KAYA GAZI VE PETROLÜ
Dünyadaki enerji arzı gün geçtikçe artarken yenilenemeyen enerji kaynaklarının
hızlı bir şekilde tüketilmesi ve artan fiyatlar ABD, Avrupa, Çin gibi gelişmiş
ülkeler için büyük bir sorun haline geliyordu. Çünkü sahip oldukları refah
düzeylerini koruyabilmeleri için petrol ve doğalgaz gibi dışa bağımlı enerji
kaynaklarını ucuza mal etmeleri gerekiyor. Büyük petrol ve doğalgaz rezervleri
bulunan Rusya, Ortadoğu bölgesi ve Körfez ülkeleri gibi ülkelere bağımlı
konumdalar ve enerji fiyatlarını tek başlarına belirleyemiyorlar.
Ama son yıllarda çok önemli bir gelişme yaşanıyor. Yılladır bilinen ancak
çıkarılamayan kaya gazı ve petrolü, Amerika‘ nın geliştirdiği teknoloji sayesinde
mümkün hale geldi bu da enerji piyasalarındaki dengelerin değişeceğinin
izlenimlerini verdi.
Kaya gazı üretimine 1970 de başlayan ABD şu an ürettiği doğalgazın üçte
birini bu kaynaktan elde ediyor. ABD 2004 yılından beri kaya gazı üretimini 10
kat, kaya petrolü üretimini 6 kat arttırmış durumda. Uluslararası Enerji
Kurumu’na (EIA’ya) göre, bu üretimden gelen destekle son 60 yılda ilk defa
olmak üzere ABD’nin toplam enerji ihracatı ithalatını geçti. EIA, ABD’nin 2011
yılı sonunda % 20 olan toplam enerji ithalatının enerji tüketimi içindeki payının
2040 yılında tek hanelere inebileceğini öngörüyor.
Kaya gazı ve petrolü sadece ABD’de değil. EIA’nın tespitlerine göre Çin’de
ABD’dekinden % 50 daha büyük, Arjantin ve Meksika’da ise ABD’dekine yakın
büyüklükte kaya gazı rezervleri var. (Grafik 1) Bu ülkeler ve özellikle Avrupa
henüz kısmen bu teknolojinin çevreyi ne kadar kirlettiğinden emin
olamadıklarından kısmen de gerekli teknolojiye sahip olmadıklarından ABD’deki
gibi üretime geçebilmiş değiller.
23
Deniz&Teknik | Eylül 2013
Petrol ve doğalgaz, içerisinde yeterli miktarda ve uygun özelliklere sahip
organik maddeleri içeren kayaların derine gömülmesiyle olgunlaşır. Sıcaklığın
60-70 °C’ye ulaştığı derinliklerde petrol, daha derinlere inip sıcaklığın 100-
120 °C ‘ye ulaşmasıyla da doğalgaz oluşur. Oluşan petrol ve doğalgazın ana
kayayı geçirgen gözenekler sayesinde terk ederek yüzeye çıkmaya çalışır fakat
geçirgenliği daha az bi kayaya denk gelir ve burada birikir.
Deniz&Teknik | Eylül 2013 24
Ana kayanın içinde bulunan petrol ve doğalgazın % 20 -25 gibi bir kısma ayrılır
%75-80 gibi bir kısmı da içeride hapsolur. İçeride hapsolan kısma kaya gazı
denir. Bu kayaların geçirgenliği çok azdır ve içerideki gaz miktarı kayadaki
organik madde miktarı, yüzey alanın büyüklüğü ve basınçla doğru orantılıdır.
Kaya gazını çıkarmak için önce düşey sondaj kuyuları açılır bu tür kayalara
ulaşılır. Sonrasında yatay sondaj açılır ve mümkün olduğunca ilerlenir.
Yüksek basınçlı su sayesinde bu kayalarda çatlaklar meydana gelir ve suyla
birlikte gönderilen kum oluşturulan çatlakların tekrar kapanmasını önler.
25
Deniz&Teknik | Eylül 2013
Bu operasyonun başarılı bir şekilde yapılabilmesi için bazı şartlar söz
konusudur;
Kayalardaki Toplam Organik Karbon (TOC) miktarı %2’den büyük
olmalıdır.
Kayalardaki organik madde gaz oluşturacak olgunluğa erişmiş
olmalıdır. Örn: Vitrinit Yansıması (Ro) değeri %1.1’in üzerinde
olmalıdır.
Kayalar, olgunlaşmayı sağlayacak kadar yaşlı olmalı veya yeterince
derin gömülmüş olmalıdır.
Kayalardaki kil oranı mümkün olduğunca düşük, kuvars ve kalsit gibi
kırılganlığı arttıran minerallerin oranı ise olabildiğince yüksek
olmalıdır.
Kaya içerisinde stres dağılımı mümkün olduğunca çift yönlü olmalıdır.
Bu yönlere dik olarak oluşturulacak yapay çatlaklar kanatlarda
gelişmelidir.
Kayaç içerisinde gaz oluşumuna bağlı ‘ normalden yüksek basınç
(overpressure)’ bölgesi bulunmalıdır.
Kaya gazı üretiminde su, hem düşey hem de hidrolik çatlatmada (yatay)
kullanılır. Kullanılan bu suların özel arıtma işlemine tabi tutulduktan sonra %
40-10 u geri dönüşüm yapılabiliyor.
Kaya gazı üretiminde yeraltı sularının kirletilmesi de şu an gündemde. Bu
iddialar çerçevesinde ABD de MIT tarafından 2011 yılında yayımlanan raporda
son 10 yılda hidrolik çatlatmada uygulanan 20 000 kuyuda tespit edilen
sorunlar incelendi ve sadece 43 ünde ciddi su kirliliği olayına rastlandı. Bu 43
olayın 21’inde yeraltı suyunun gaz ve hidrolik çatlatma sıvısı ile kirlendiği,
15’inde şantiye çevresinde yüzeyde kirlilik oluştuğu, 4’ünde su çekimi sorunu
ve diğer 3’ünde ise atık toplama sorunlarının bulunduğu görüldü. Raporun
olumlu olmasına rağmen bu konuda riskin büyük olduğuna ve sadece birkaç
kuyudaki hatalı işletmenin bile ciddi çevre sonuçları oluşturacağına dikkat
çekildi, bu yüzden sistem kurulurken ya da işletilirken sürekli yer altı
sularından örnekler alıp analiz yapılması gerekir.
Deniz&Teknik | Eylül 2013 26
Amerika bu sektöre yıllık 35 milyar $ civarında yatırım yapıyor. Bu sayede çok
fazla işçiye istihdam sağlıyor. Kaya gazı sayesinde ekonomisine yeniden hayat
verdi. Çok fazla borcunun olduğu bu yüzden savunma bütçesinden bile
kesintiler yapıp, diğer gelişmiş ülkelerle rekabet gücünü kaybediyorken bu
enerji sayesinde pozitif yönde müthiş bir ivme yakaladığını söyleyebiliriz. Öyle ki
Amerika’nın gelecek 10 yılda petrolde Suudi Arabistan’ı, 4-5 yıl içerisinde
doğalgaz devi Rusya’yı geride bırakacağı öngörülüyor. Bu gerek Rusya gerek
se OPEC (petrol ihraç eden ülkeler) ‘in pozisyonlarının etkileneceği söyleniyor.
Avusturya Innsbruck Üniversitesi’nden enerji uzmanı Prof. Gerhard Manhott
‘a göre Ruslar uzun vadede ABD ve Çin’den gelecek ucuz sıvılaştırılmış gaz
yüzünden pazar payını ciddi oranda kaybedebilir. AB’nin enerji çeşitliliğini
sağlamak isteyeceğini söyleyen Manhott, bu noktada uzun süreli gaz ve petrol
anlaşmaları yapmanın ortadan kalkacağını düşünüyor. Bu durumda Rusya’nın
ekonomik sıkıntıya gireceğini şu an için tek çarenin sahip oldukları gazın ihraç
edilebilir hale gelmesi gerektiğini diyor.
Petrol ve doğalgaz fiyatlarının piyasalarda fiyatları düşük seyretmeye devam
edecektir. Çünkü ABD şu an için kaya gazı ihraç etmiyor fakat ürettiği ihtiyaç
fazlası kömürü Avrupa ve Çin’e ihraç ediyor. Böylece ucuzlayan kömür fiyatları
üzerinden diğer ülkelerin de enerji maliyetleri düşüyor, petrol ve doğalgaza
27
Deniz&Teknik | Eylül 2013
olan bağımlılığı azaltıyor. Üstelik enerji fiyatları azalacağından istikrarlı büyüme
hızları da artış gösteriyor.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) baş ekonomisti Dr. Fatih Birol, kaya gazının
petrol ve doğalgaz ihracatçılarını olumsuz etkileyeceği görüşünde. Bu
enerjilerin fiyatlandırılmasında ihracatçı ülkelerin baskı altında kalacağını
öngören Birol’a göre, özellikle Avrupa coğrafyasında yüksek maliyetli enerji,
endüstrinin göç etmesine sebep olabilir. ABD ürettiği doğalgazın üçte birini bu
kaynaktan elde ediyor. Kaya gazı üretimindeki artışla sanayi alanında hatırı
sayılır rekabet gücü elde etti. Japonya’da birim fiyatı 17 dolara, Avrupa’da 15
dolara kullanılan doğalgazın, Amerikan endüstrisinde 3 doların altına inmesiyle
ciddi bir avantaj ortaya çıktı. Oluşan fiyat dengesizliği sonrası Almanya’da
birçok firma üretim tesislerini ABD’ye taşımayı tartışıyor.
IEA’nın 2012 yılı raporuna göre üretilebilir kaya gazı rezervinin 200 trilyon
metreküp olarak tahmin ediliyor. Türkiye’deki rezervlerle ilgili 500 milyar ile
1.8 trilyon metreküp arasında tahminler yapılıyor. Bu da Türkiye’nin 30 yıllık
enerji ihtiyacına tekabül ediyor. Ülkemizde kaya gazı çalışmaları daha başlangıç
aşamasında olmasına karşın ulusal petrol şirketimiz TPAO ‘nun bilgi birikimi
sayesinde, 2012’de Shell şirketiyle birlikte Güneydoğu Anadolu Bölgesinde
sondajlı kaya gazı çalışmaları başlatılmıştır ve ölçüm çalışmalarının 2014 yılının
sonuna kadar tamamlanması bekleniyor. Çalışmalar ana kayaya ulaşana kadar
devam edecek ve bölge gaz üretilebilir durumda görünüyor. Ayrıca Trakya
Bölgesi, Toroslar, Tuz Gölü ve Batı Karadeniz’de de kaya gazı potansiyelinin
olabileceği düşünülüyor. Ayrıca Türkiye’deki toplam cari açığın çoğunluğunu
enerji ithalatı oluşturuyor. Eğer tahmin edilen rezervler çıkartılabilirse enerji
Deniz&Teknik | Eylül 2013 28
ithalatını yılda 20 miyar $ düşürebilecek ve cari açığa yıllık yaklaşık 2.5 puan
katkı sağlayacaktır, lakin bu tahminler doğru olmasa veya çıkarılamasa bile
düşen enerji fiyatlarından yararlanacaktır.
Kaynaklar:
http://www.bbc.co.uk/turkce/ekonomi/2013/06/130629_kaya_gazi.shtml
http://www.stratejikanaliz.com/kategoriler/ekonomi/kaya_gazi.htm
http://www.zaman.com.tr/saruhan-ozel/kaya-gazi-ve-petrolu-dunyayi-nasil-
degistirecek_2089834.html
29
Deniz&Teknik | Eylül 2013
MEPC 65. Dönem Toplantısı Yapıldı.
Ana Menüye Dönmek İçin Tıklatınız.
(Ulaşmak istediğiniz içerik için konu başlıklarına tıklamanız yeterlidir.)
Deniz&Teknik | Eylül 2013 30
Onur YILMAZ
İTÜ Denizcilik Fakültesi
Gemi Makineleri İşl. Müh. III/S
MEVZUAT
IMO (ULUSLARARASI DENİZCİLİK TEŞKİLATI) Deniz Ortamı Koruma Komitesi
65. Dönem için Toplandı.
Uluslararası Denizcilik Teşkilatı (IMO)’nın Deniz Ortamı Koruma Komitesi
(MEPC) 65. dönem toplantısı için 13-17 Mayıs 2013 tarihlerinde Londra’da
Uluslararası Denizcilik Teşkilatı Genel Merkezi’nde bir araya geldi.
Yoğun gündemdeki konular enerji verimliliği yönetmeliklerinin düzenlenmesini,
balast suyu yönetimini ve gemi geri dönüşüm antlaşmalarını içeriyordu.
Gemiler için enerji verimliliği önlemleri yönergelerinin daha da geliştirilmesi
üzerinde duruldu.
MEPC, Deniz Kirliliği Sözleşmesi(MARPOL) Ek-6 da yer alan, yeni gemiler için
Enerji Verimliliği Tasarım İndeksi(EEDI) ve tüm gemiler için Gemi Enerji
Verimliliği Planı’nın Ocak 2013 de yürürlüğe girmesinin ardından teknik ve
uygulamalı önlemleri geliştirerek yoluna devam etmeyi umuyor.
Komite bir yazışma gurubu tarafından geliştirilen ve aşağıdakileri içeren taslak
kılavuzu gözden geçirecek:
Olumsuz durumlarda geminin manevra kabiliyetini koruyabilecek en az
itme gücünün belirlenmesi için taslak kılavuz;
Ulaşılan EEDI de belirtilen hesaplama ve doğrulamalar için yenilikçi enerji
verimliliği teknolojileri için taslak iyileştirme kılavuzu ve
Tipik deniz ortamında geminin hızındaki azalma için fw katsayısının
hesaplanması taslak kılavuzu.
Enerji verimliliği önlemleri için teknik işbirliği üzerine alınan karar tartışıldı.
MEPC’nin “MEPC Teknik İşbirliği ve Gemilerde Enerji Verimliliğinin
Geliştirilmesi İle İlgili Teknolojilerin Transfer Edilmesinin Tanıtılması Karar
Taslağı ”nı tanıma amacıyla gündeme getireceği öngörülüyor.
31
Deniz&Teknik | Eylül 2013
Sera gazı emisyonu yaklaşıklığının güncellenmesinin yenileneceği umuluyor.
Bu yılın başlarında uzmanların katılımıyla, sera gazı emisyonunun
hesaplanmasında kullanılabilecek metotlar ve kabullenmelerin üzerinde
durulduğu çalıştayın ardından MEPC’nin uluslararası denizcilik için güncel sera
gazı emisyonu yaklaşıklığı geliştirilmesi için bir çalışma başlatacağı bekleniyor.
Yeni çalışma ile şuan geçerli olan (ikinci) IMO Sera Gazı Emisyonu
Çalışması(2009)’nın ana başlıklarının güncellenmesine yoğunlaşacak. Önceki
çalışma ile 870 milyon ton ya da diğer ifade ile küresel insan kaynaklı karbon
dioksit emisyonunun %2,7’sinin uluslararası denizcilikten kaynaklandığı ortaya
konulmuştu.
MEPC’in zaten kabul edilen teknik ve operasyonel önlemlerin tamamlayıcısı
olacak, sera gazı emisyonlarını azaltmak için önerilen piyasa temelli önlemlerin
kapsamlı bir etki değerlendirmesi için yöntembilim ve kriterleri göz önüne
alacağı bekleniyor.
Taslak NOx Teknik Kod değişiklikleri görüşüldü.
MEPC’in çift yakıtlı motorların kullanımını ilgilendiren NOx Teknik Kod değişiklik
taslağını kabul etmek amacıyla ele alacağı beklenmekte.
MARPOL EK-6 yönetmelik 13’ün uygulaması için yönergeler ele alındı.
MEPC’in MARPOL EK-VI yönetmelik 13.2.2’nin gerektirdiği, özdeş olmayan
motor değişimleri ile ilgili Tier-3 limitini sağlanmasının gerekmediğine dair
taslak yönergeyi ve IAPP Sertifikasını tamamlayıcı olarak motorun
uygulanabilir NOx Tier standardını sağlaması için ‘değişim ya da ekleme
zamanı’ tanımının belirlendiği taslağı gündeme alması bekleniyor.
Tier III NOx Emisyon Standardının Uygulanabilmesi İçin Teknolojik Gelişmelerin
Durum İncelemesi Yazışma Gurubu’nun nihai raporu komite tarafından
görüşülecek.
Kaynak: http://www.imo.org/MediaCentre/PressBriefings/Pages/15-MEPC-65-preview.aspx
Deniz&Teknik | Eylül 2013 32
Gemi Üretiminde Merkez Türkiye
Karadeniz Denizcilik İdareleri Toplandı
Korsanlıkla Mücadele Devam Mesajı
Rusya Denizcilik Fuarı
İTÜ DF’de Mezuniyet Töreni
Ana Menüye Dönmek İçin Tıklatınız.
(Ulaşmak istediğiniz içerik için konu başlıklarına tıklamanız yeterlidir.)
33
Deniz&Teknik | Eylül 2013
SEKTÖRDEN HABERLER
GEMİ ÜRETİMİNDE MERKEZ TÜRKİYE
Tuzla ve Yalova’da bulunan sekiz tersanede Norveç’e ihraç edilmek üzere
onlarca projenin inşası devam ediyor. Projelerin büyük kısmını balıkçı gemiler
oluşturuyor.
Tuzla ve Yalova’da kurulu sekiz tersane, adeta Norveçli firmaların üretim
tesisi haline geldi. Çok farklı özel maksatlı gemilerin inşa edildiği tersanelerde
ağırlığı balıkçı gemileri oluşturuyor. İnşası devam eden onlarca gemi bir yıl
içinde armatörlere teslim edilecek.
Kargo gemi siparişi almakta zorlanan tersaneler, kızaklarını özel amaçlı
gemilerle doldurmaya başladı. Geçen ay Oslo’da düzenlenen Nor-Shipping
fuarında dağıtılan Neta Deniz dergisi, Norveçli firmaların Türk tersanelerinde
Deniz&Teknik | Eylül 2013 34
devam eden projelerine yer verdi. Tuzla ve Yalova’da bulunan sekiz tersanede
Norveç’e ihraç edilmek üzere onlarca projenin inşası devam ediyor. Projelerin
büyük kısmını balıkçı gemiler oluşturuyor.
Tersan’a, Kuzey’den yeni gemiler geliyor
Norveç’e ilk anahtar teslim balıkçı gemisi ve Türkiye’nin ilk LNG yakıtlı gemisini
inşa eden Tersan, Norveç’ten yeni siparişler almaya devam ediyor. Üç yıllık
süre içinde ondan fazla sipariş anlaşmasına imza atan Tersan, yılın hemen
başında Norveçli armatörün Rusya’da yaptırdığı iki balıkçı gemisini Türkiye’ye
getirip donatımını yapmak için anlaşma imzaladı. Tersanede halen Norveçliler
için yedi balıkçı gemisinin inşası devam ediyor. Gemilerin hepsi yıl içinde
firmalara teslim edilecek.
Beşiktaş seri üretime geçti
2012′nin sonunda Norveçli iki farklı armatörlük şirketinden siparişler alan
Beşiktaş Tersanesi, yanındaki VBG Tersanesi’ni de alarak yeni inşa
kapasitesini genişletti. Tersanede şu an Norveç Faroe Adaları merkezli Thor
firması için 65 metrelik dört tane sismik destek gemisinin inşası devam
ediyor. 2014′ün üçüncü çeyreğinde teslimi başlayacak gemilerden 4 tane de
opsiyon sipariş bulunuyor. Tersane ayrıca yine Norveçli balıkçılık şirketi
Ytterstad için inşasına devam ettiği 75 metrelik derin deniz balıkçı gemisini
de gelecek yıl teslim edecek.
Cemre non-stop devam ediyor
Kurulduğu günden buyana Norveçli armatörlere kabuk gemi yapan Yalova’da
kurulu Cemre Tersanesi, yedi yıllık süreçte yaklaşık 30 gemi inşa ederek ihraç
etmeyi başardı. Artık anahtar teslim gemi üretmeye başlayan Cemre
Tersanesi, şu sıralar, Norveçli balıkçılık şirketi Osterfjord için 74 metrelik bir
balıkçı gemi inşasına devam ediyor. Tersanenin inşa ettiği 28. gemisi olan
gemi gelecek yıl teslim edilecek.
Çeliktrans balıkçı tekne üretiyor
Çeliktrans Tersanesi, Norveçli armatör Aqua Star için canlı balık taşıyan bir
gemi inşaatına başladı. 1000 metreküp taşıma kapasitesi bulunan balıkçı
gemisinin yılsonunda teslim edilmesi planlanıyor. Tersane ayrıca Norveçli bir
firma için iki yıl önce yaptığı 80 metrelik gırgır ağ teknesinin kız kardeşini
başka bir Norveçli armatör için inşa ediyor. Bu tekne de yine yılsonunda teslim
edilecek.
35
Deniz&Teknik | Eylül 2013
Dünyanın ilk LNG römorkörü Sanmar’dan
Römorkör inşasında uzmanlaşan Sanmar, şu anda Oslo merkezli Bukser og
Berging firması için beş römorkörün inşasını sürdürüyor. Bu römorkörlerden
iki tanesi LNG yakıtlı makine ve sistemlerle dontalıyor. Botlar inşa edildiğinde
dünyanın ilk LNG yakıtlı römorkörleri olacak. Çevreci özelliğe sahip
römorkörler, klasik römorkörlere nazaran yüzde 17 daha az sera gazı
emisyonu (GHG) üretiyor.
Ada’dan çok farklı 5 proje
Norveçli bir firma ile dört feribot inşası için anlaşan Ada Tersanesi, serinin
son gemisini de birkaç ay sonra suya indirecek. Dört ay gibi kısa bir sürede
gemileri tamamlayıp teslim edecek olan tersane, yine bir Norveç firması için
denizdeki rüzgar santrallerinin bakım-onarımını yapacak X-Bow tipi bir geminin
inşasını sürdürüyor. Ada tersanesi ayrıca, iki adet Fish Feeding Vessel ( balık
çiftliklerini yemleme gemisi) ve bir platform destek gemi projesinin yapımına
devam ediyor.
Çeksan iki balıkçıyı yılsonunda teslim edecek
Tübitak’ın sismik gemisini inşa eden Çeksan da şu sıralar Norveç için iki balıkçı
gemisi inşa eden tersanelerden. Tersane, Aas Mek için iki adet balık taşıma
gemisinin inşasına devam ediyor ve iki gemi de Aralık 2013′te teslim edilecek.
Sefine ilk feribotun ihracatına hazırlanıyor
Yalova’da faaliyet gösteren bir diğer tersane Sefine de, iki farklı Norveçli firma
için gemi inşasına başladı. Şu an tersanede, Norled AS için 70 ve 25 araç
kapasiteli iki feribot inşasının yanı sıra, Froy Rederi için de 3 bin metreküplük
bir adet canlı balık gemisi yapımına devam ediyor. Tersane, feribotları
yılsonunda, 78 metrelik balıkçı gemisini ise Haziran 2012′te teslim edecek.
Kocaeli Serbest Bölgesi’nde 19 proje inşası devam ediyor
Kocaeli Serbest Bölgesi’nde, 380 dönüm üzerine kurulu 7 tersane faaliyet
gösteriyor. Serbest Bölgenin 2009 yılında toplam ticaret hacmi 810 milyon
dolara yükselmiş fakat bir sonraki yıl, 387 milyon dolara geriledi. Tersaneler
dışında bölgede bulunan diğer sektörlerde üretimin artmasıyla ihracat, 700
milyon dolara kadar çıktı fakat aynı yıl üç tersane hiç üretim yapamamış.
2008 yılında 5 bin olan istihdam geçen yıl bine geriledi. 2012 yılında bölgenin
en aktif tersanesi olan Uzmar geçen yıl 9 tanesi ihracat 10 adet römorkör
inşa etti.
Deniz&Teknik | Eylül 2013 36
Kocaeli Serbest Bölgesi Tersaneler Birliği verilerine göre; geçen yıl inşasına
başlanan veya devam eden proje sayısı 19. 2013 ile 2014 yıllarında teslimi
planlanan projelerin 8 tanesi Brezilya, 6′sı Kuveyt, ve 2 tanesi Mısır ve bir
tanesi de Türkiye için inşa ediliyor.
Kaynak:
http://www.denizhaber.com/HABER/33124/1/gemi-insa-merkez-
turkiye.html
37
Deniz&Teknik | Eylül 2013
SEKTÖRDEN HABERLER
KARADENİZ DENİZCİLİK
İDARELERİ TOPLANDI
IMO tarafından organize edilen Karadeniz ve Hazar Denizi Ülkeleri Denizcilik
İdareleri Başkanları Açılış Toplantısı, 16-17 Aralık 2012 tarihinde Gürcistan’ın
Batum şehrinde gerçekleştirilmiş olup, Toplantıya Azerbaycan, Bulgaristan,
Gürcistan, İran, Romanya, Türkiye ve Ukrayna’nın temsilcileri ve aynı şekilde
Karadeniz Denizcilik Enstitüleri Birliği (Black Sea Association of Maritime
Institutions), Avrupa Komisyonu, Dünya Denizcilik Üniversitesi ve Karadeniz
MoU temsilcileri katılmıştır.
Toplantıda temsil edilen ülkeler, 2014-2015 periyodu için Entegre Teknik
İşbirliği Programı’nın (Integrated Technical Co-operation Programme – ITCP)
hazırlığına esas teşkil edecek şekilde, teknik yardım ihtiyaçlarını belirleyen
tamamlanmış ülke denizcilik profilini, ilk fırsatta IMO’ya teslim etmeye
çağrılmıştır.
Deniz&Teknik | Eylül 2013 38
Toplantıda kabul edilen karar aynı zamanda, IMO’nun kalkınma ortaklarını
(Avrupa Komisyonu, Avrupa Yeniden Yapılandırma ve Kalkınma Bankası,
UNDP), IMO’nun düzenleyici ve teknik işbirliği çalışması ile sürdürülebilir
kalkınmanın geliştirilmesi arasındaki doğrudan ilişkiyi kabul etmeye ve buna
uygun olarak ulusal ve çok taraflı kalkınma yardımı programları içerisinde
denizcilik sektörüne daha fazla öncelik vermeye davet etmiştir.
Toplantı, Ülkeleri ulusal denizcilik idarelerini güçlendirmeye, ulusal denizcilik
politikalarını geliştirmeye ve güncellemeye, ortaklıklar ve IMO işbirliği ile
bölgesel düzeyde kapasite geliştirmeye teşvik etmeyi amaçlamaktadır.
Kaynak:
DTO
http://www.denizhaber.com/HABER/33133/1/gurcistan-batum-
toplanti.html
39
Deniz&Teknik | Eylül 2013
SEKTÖRDEN HABERLER
'KORSANLIKLA MÜCADELEYE
DEVAM' DEDİLER...
IMO, ICS, BIMCO, INTERTANKO, INTERCARGO gibi sektörün önde gelen
kuruluşları Aden körfezi ve Doğu Hint Okyanusu kıyılarında meydana gelen gemi
kaçırmalarının ve gemi kaçırma teşebbüslerindeki azalmadan memnuniyetlerini
belirtmişlerdir.
Bahse konu azalmanın sebebi olarak bölgede savaş gemilerinin varlığını
sürdürmesi, ticari gemilerin saldırılara karşı koruyucu önlemler alması,
potansiyel tehditlerin yerlerinin bilinmesi ve Somali kıyılarında gerekli
tedbirlerin arttırılması gibi faktörler gösterilmiştir.
Söz konusu Kuruluşlar, Somali ve civarındaki korsanlık sorununun uzun vadede
kesin çözümünün Somali’de etkin kanunlar yapacak ve uygulayacak bir
hükumetin oluşturulması olduğunu belirtmişlerdir.
Ancak, anılan hükumet oluşana kadar, mevcut önlemlerde azalma olmamalı ve
korsanlık faaliyetleri savaş gemilerinin varlığı ile caydırılmaya ve engellenmeye
devam edilmelidir.
Kuruluşlar, bu hususta armatörleri, denizcilik şirketlerini, gemi operatörlerini,
kaptanları, gemi adamlarını En İyi Yönetim Uygulaması 4 (Best Management
Practice 4 – BMP 4) gibi IMO tarafından tavsiye edilen tedbirleri almaya
devam etmeye davet etmişlerdir.
(05.07.2013 tarihli Lloyd’s List Gazetesi’nde yayınlanmıştır.)
Çeviri: DTO
Kaynak:
http://www.denizhaber.com/HABER/33120/1/imo-ngo-korsanlik-
mucadele.html
Deniz&Teknik | Eylül 2013 40
SEKTÖRDEN HABERLER
RUSYA’DA DENİZCİLİK
FUARINA BÜYÜK İLGİ
Rusya’nın St. Petersburg şehrinde düzenlenen Uluslararası Askeri Denizcilik
Fuarı (IMDS) kapılarını ziyaretçilere açtı. Yerli ve yabancı yüzlerce firmanın
ürünlerini tanıttığı fuarda, savaş gemileri ve silahların sergilendiği stantlar
büyük rağbet gördü.
Bu yıl altıncı kez düzenlenen fuarın açılışına Rusya Devlet Başkanı Vladimir
Putin mesaj gönderdi. Mesajda, Askeri Denizcilik alanındaki en büyük
fuarlardan biri olan organizasyonun, yeni işbirliklerine kapı açmasını temenni
ettiğini söyledi.
Baltık denizi kıyısında bulunan Lenexpo fuar merkezinde düzenlenen
organizasyon kapsamında, Rusya Federal Güvenlik Dairesi Sınır Koruma
Birlikleri’ne ait gemiler ziyarete açıldı. Ayrıca, Hollanda Kraliyet Donanması
Firkateyni, Polonya Deniz Donanmasına ait gemiler ve denizaltılar fuar alanına
demirledi.
41
Deniz&Teknik | Eylül 2013
Fuar kapsamında, Rus savunma şirketleri füze sistemlerini sergileme imkânı
buluyor. Rus füze sistemi BAL-E ve Konteynır Roket sistemi Сlab-K fuarda
sergilenen savaş ürünleri arasında.
Rus silah ihraç şirketi Rosoboronexport ve Birleşik Gemi Gemi İnşaatçıları
Şirketi'nin (OSK) savaş ürünleriyle ön plana çıktığı fuarda, su altı ve su üstü
araçları, insansız hava araçları, helikopter sistemleri ve çeşitli silah sistemleri
ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor.
Fuarda, özellikle yabancı ülke temsilcileri için uluslararası konferans ve
seminerler gerçekleştiriliyor. 7 Temmuz tarihine kadar devam edecek fuara
50’den fazla ülkeden yaklaşık 70 delegasyon katılıyor. Fuara 89’u yabancı
olmak üzere toplam 468 firma katılıyor.
Ebubekir Şahin, St. Petersburg, Haberrus
Kaynak:
http://haberrus.com/defence/2013/07/05/rusyada-denizcilik-fuarina-
buyuk-ilgi.html#sthash.EUj81lSj.dpuf
http://www.denizhaber.com/HABER/33092/1/rusya-denizcilik-fuari.html
Deniz&Teknik | Eylül 2013 42
SEKTÖRDEN HABERLER
İTÜ Denizcilik Fakültesi 2012-2013
Dönemi Mezunlarını Verdi.
İTÜ DF Tuzla yerleşkesinde gerçekleştirilen mezuniyet törenine; Ulaştırma
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Ulaştırma Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı Denizcilik Müsteşar Yardımcısı Suat Hayri Aka, Deniz ve
İçsular Düzenleme Genel Müdürü Cemalettin Şevli, Tersaneler ve Kıyı Yapıları
Genel Müdürü Hızır Reis Deniz, İstanbul Liman Başkanı H. Gani Aygün, Deniz
Ticaret Odası Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu, Gemi Mühendisleri Odası
Başkanı Osman Kolay, Eski Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu, sivil toplum
kuruluşlarının yetkilileri ve pek çok sektör temsilcisi katıldı.
Törende alkışlı protesto
Törenin belirtilen saatten daha geç başlaması öğrenci velileri tarafından
alkışlarla protesto edildi. Protokol tribünü önüne gelerek şikayetlerini dile
getiren veliler görevliler tarafından sakinleştirildi.
Çalışma hayatınıza bir adım önde başlıyorsunuz
Törenin açılış konuşmasını yapan İTÜ DF Dekanı Nil Güler, mezun olan
öğrencilerini, velilerini ve öğretim görevlilerini tebrik ederek başladığı
konuşmasında İTÜ Denizcilik Fakültesinin eğitimin üst sınırlarını zorlayan bir
kurum olduğunun altını çizdi. Pek çok proje ve bilimsel araştırmada yer
43
Deniz&Teknik | Eylül 2013
aldıklarını ifade eden Güler, fakültenin genel hedeflerinin çok kaliteli gemi adamı
yetiştirmek olduğunu belirtti.
Konuşmasının sonunda mezun olan öğrencilere seslenen Güler, şöyle konuştu;
Hepimiz ülkenin geleceğinin sizlerin elinde olduğunun bilincindeyiz. Ne kadar
akıllı ve donanımlı olduğunuzu biliyoruz. Ancak iyi bir okuldan mezun olmanın
başarıyı yakalamaktaki tek etken olduğu düşüncesine sakın kapılmayın.
Muhakkak ki meslek hayatınıza bir adım önde başlıyorsunuz. Bilgi, beceri,
çalışmak bugüne kadar aldığınız eğitimin üstüne koymanız gereken diğer
unsurlar. Etik ve insani değerlere de önem vermeniz son derece önemli.
Yaşamınızın bu önemli dönüm noktasında mutluluğunuzu paylaşmaktan onur
duyuyorum. Hepinize güveniyoruz.
Güler'in ardından İTÜ DF Mezunlar Derneği Başkanı Baybora Yıldırım ve SUNY
Programı Koordinatörü kısa birer konuşma yaptı.
Hazırlık okulu Tuzla'ya taşınacak
Daha sonra kürsüye gelen İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Mehmet
Karaca da yaptığı konuşmada mezun olan öğrencileri ile duydukları gururu dile
getirdi. Fakültenin sıkıntılarının sırasıyla giderilmeye çalışıldığını ifade eden
Karaca, öğrenci kalma problemine yönelik olarak fakülte içerisinde yurt inşa
edildiğini ve sırada hazırlık okulunun Tuzla kampüsüne taşınması projesinin
olduğunun müjdesini verdi.
Deniz&Teknik | Eylül 2013 44
Kaynak:
http://www.aktueldeniz.com/egitim/itu_df--de_mezuniyet_coskusu
İTÜ DF Denizcilik Teknolojileri Kulübü
İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi
hocalarından
Prof. Dr. Demir SİNDEL
vefat etmiştir.
Değerli hocamıza Allah’tan rahmet, sevenlerine
sabır ve baş sağlığı dileriz.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
DENİZCİLİK FAKÜLTESİ
DENİZCİLİK TEKNOLOJİLERİ KULÜBÜ
www.itudentek.com
fb.com/itudentek
twitter.com/itudentek