12
3. ÜNİTE ÖĞRENME, BELLEK, DÜŞÜNME A. ÖĞRENME Öğrenme; deneyim, yaşantılar ve tekrar sonucu davranışta meydana gelen kalıcı değişikliklerdir. Öğrenme var olan davranışta bir değişikliktir ya da yeni bir davranışın kazanılmasıdır. Öğrenme sonucu meydana gelen davranışın devamlı olması gerekir. Örn; okuma-yazma öğrenen kişi bunu hayatı boyunca sürdürür. Meydana gelen davranış değişikliği olumlu olabildiği gibi olumsuz da olabilir. Örn; başkalarına yardımın öğrenilebileceği gibi uyuşturucu kullanımı da öğrenilebilir. İçgüdü ve refleks davranışları doğuştan kazanılır, yani öğrenilmemiştir. İçgüdü genellikle hayvanlarda görülür, bir türün tüm bireylerinde aynıdır. Örn; arıların bal, kuşların yuva yapması. Refleks ise uyarıcıya ani, irade dışı olarak verilen tepkidir. Örn; göze ışık tutulunca gözün kapanması. Her öğrenme bir davranış değişikliğine yol açtığı halde, her davranış değişikliği öğrenme değildir. Örneğin içgüdüsel hareketler, refleksler vb. öğrenme ile kazanılmazlar. ÖĞRENME TÜRLERİ (YOLLARI) VE SÜREÇLERİ ÖĞRENME TÜRLERİ Klasik Koşullanma Sezgisel (Kavrayarak) Öğrenme Edimsel Koşullanma Deneme-Yanılma Yoluyla Öğrenme Motor Öğrenme Gizil (Farkında Olmadan) Öğrenme 1. KOŞULLANMA (ŞARTLANMA) YOLUYLA ÖĞRENME: Bir davranışı bir şarta (koşula) bağlı olarak öğrenmedir. Yani bir davranışı belirli tecrübelerden sonra kazanmadır. Bu öğrenme yolu 2 çeşittir: a. KLASİK (TEPKİSEL) KOŞULLANMA: Rus fizyolog Ivan Pavlov'un köpekler üzerinde yaptığı deneyler sonucunda ortaya çıkmıştır. Pavlov bu çalışmada doğal tepkilerin şartlanabileceğini keşfetmiştir. Deney şöyledir: 1 3. Bilişsel Öğrenme 1. Koşullanma Yoluyla Öğrenme 2. Model Alarak Öğrenme (Taklit)

dersfelsefe.files.wordpress.com€¦  · Web viewEdimsel Koşullanma Deneme-Yanılma Yoluyla Öğrenme. Motor Öğrenme. Gizil (Farkında Olmadan) Öğrenme. 1. KOŞULLANMA (ŞARTLANMA)

  • Upload
    others

  • View
    31

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: dersfelsefe.files.wordpress.com€¦  · Web viewEdimsel Koşullanma Deneme-Yanılma Yoluyla Öğrenme. Motor Öğrenme. Gizil (Farkında Olmadan) Öğrenme. 1. KOŞULLANMA (ŞARTLANMA)

3. ÜNİTE ÖĞRENME, BELLEK, DÜŞÜNME

A. ÖĞRENME Öğrenme; deneyim, yaşantılar ve tekrar sonucu davranışta meydana gelen kalıcı değişikliklerdir. Öğrenme var olan davranışta bir değişikliktir ya da yeni bir davranışın kazanılmasıdır. Öğrenme sonucu

meydana gelen davranışın devamlı olması gerekir. Örn; okuma-yazma öğrenen kişi bunu hayatı boyunca sürdürür.

Meydana gelen davranış değişikliği olumlu olabildiği gibi olumsuz da olabilir. Örn; başkalarına yardımın öğrenilebileceği gibi uyuşturucu kullanımı da öğrenilebilir.

İçgüdü ve refleks davranışları doğuştan kazanılır, yani öğrenilmemiştir. İçgüdü genellikle hayvanlarda görülür, bir türün tüm bireylerinde aynıdır. Örn; arıların bal, kuşların yuva yapması. Refleks ise uyarıcıya ani, irade dışı olarak verilen tepkidir. Örn; göze ışık tutulunca gözün kapanması.

Her öğrenme bir davranış değişikliğine yol açtığı halde, her davranış değişikliği öğrenme değildir. Örneğin içgüdüsel hareketler, refleksler vb. öğrenme ile kazanılmazlar.

ÖĞRENME TÜRLERİ (YOLLARI) VE SÜREÇLERİÖĞRENME TÜRLERİ

Klasik Koşullanma Sezgisel (Kavrayarak) Öğrenme Edimsel Koşullanma Deneme-Yanılma Yoluyla Öğrenme Motor Öğrenme Gizil (Farkında Olmadan) Öğrenme

1. KOŞULLANMA (ŞARTLANMA) YOLUYLA ÖĞRENME: Bir davranışı bir şarta (koşula) bağlı olarak öğrenmedir. Yani bir davranışı belirli tecrübelerden sonra kazanmadır. Bu öğrenme yolu 2 çeşittir:

a. KLASİK (TEPKİSEL) KOŞULLANMA: Rus fizyolog Ivan Pavlov'un köpekler üzerinde yaptığı deneyler sonucunda ortaya çıkmıştır. Pavlov bu çalışmada doğal tepkilerin şartlanabileceğini keşfetmiştir.

Deney şöyledir: -Köpeğe önce zil sesi verilir, köpek salya salgılamaz. -Yiyecek verildiğinde köpek salya salgılar, bu reflekstir.-Daha sonra önce zil sesi, ardından et verilir. Köpek salya salgılamamıştır.-Zil sesinin ardından yiyecek verme birkaç kez tekrarlanır. Köpek salya salgılamaya başlar. -Zil sesi ve arkasından yiyecek verme kesilir. Yiyecek verilmediği halde köpek zil sesini duyduğunda salya salgılamaya başlar.

Normal şartlarda köpek zil sesini duyunca ağzını sulandırmaz. (tükürük salgılamaz) Fakat Pavlov, laboratuara aldığı köpeğe belirli deneylerden sonra zile karşı ağzını sulandırma tepkisinde bulunmayı öğretmiştir. Bunun için köpeğe önce zil sesi, hemen ardından yiyecek vermiş ve bu uygulamayı on gün kadar sürdürmüştür. Köpek, normal şartlarda ağzını sulandırmadığı zil sesine karşı ağzını sulandırmaya başlamıştır. Köpeğin bu davranışı, bir klasik koşullanma yoluyla öğrenmedir.

Zil (Nötr Uyarıcı) = Tepki yok. Salya salgılanmıyor. Önce zilin çalınması, arkasından etin verilmesi ve Et (Doğal Uyarıcı) = Doğal tepki. Salya salgılanıyor. bunun tekrarlanmasıyla köpek zil sesinden sonra etin verileceğine koşullanıyor, arada bağ kuruyor.

1

3. BilişselÖğrenme

1. KoşullanmaYoluyla Öğrenme

2. Model Alarak Öğrenme (Taklit)

Page 2: dersfelsefe.files.wordpress.com€¦  · Web viewEdimsel Koşullanma Deneme-Yanılma Yoluyla Öğrenme. Motor Öğrenme. Gizil (Farkında Olmadan) Öğrenme. 1. KOŞULLANMA (ŞARTLANMA)

Zil (Koşullu Uyarıcı) Zil ile akıtılan salya (Koşullu Tepki)Klasik Koşullanma Örnekleri:

Daha önce sobadan korkmayan bir çocuğun sobada eli yandıktan sonra, yanmayan sobaya bile korkup yaklaşmaması.

Daha önce nötr olduğumuz bir ürünün reklamının birçok kez tekrarından sonra satın alma tepkisinin ortaya çıkması.

Matematik öğretmenini ve dersini sevmeyen bir öğrencinin, öğretmeni değiştikten sonra da bu dersi sevmemeyi sürdürmesi.

Gece saat 3'e tepki vermeyen insanların saat 3'te gerçekleşen Gölcük depreminden sonra aynı saatte deprem olacağı beklentisine girmeleri

b. EDİMSEL KOŞULLANMA: Ödüle götüren ya da cezadan kurtaran bir davranışın yapılmasını öğrenmektir. Bununla ilgili ilk deneyler Skinner ve Thorndike tarafından yapılmıştır.Skinner'e göre, organizma için olumlu sonuçlar doğuran davranışın tekrar etme ihtimali artar, olumsuz sonuçlar doğuran davranışın ise tekrar etme ihtimali azalır.

Thorndike "Bulmaca Kutusu" Deneyi

Amerikalı psikolog Thorndike, özel yapılmış bir kutuya konulan kedileri incelemiştir. Kedilerin problemi kutudan nasıl kurtulacağını bulmaktır. Yemek verilmeyen hayvan kutuda dolaşır; rastgele tırmalama, ısırma, pençe atma gibi davranışlarda bulunur. Sonunda kutunun kapı mandalına rastlantısal olarak dokununca kapı açılır ve hayvan, yiyeceğini alması için serbest kalır.

Skinner "Skinner Kutusu" Deneyi

Deney kutusu içerisine aç bir fare bırakılmıştır. Kutuda, su ve yiyecek veren bir mandal (manivera) vardır. Aç olan fare çeşitli hareketlerde bulunur ve rastlantı sonucu mandala dokunduğunda kafesin içerisine yiyecek düşer. Fare, elektrik akımından uzak durmayı, su ve yiyecek veren mandala sıklıkla dokunarak yiyecek ve içeceğe ulaşmayı öğrenir.

Edimsel koşullanma tesadüfen yapılan bir hareketin işe yaraması sonucu tekrarlanması ilkesine dayanır.Edimsel koşullanmada denek, ödüle götüren veya cezadan kurtaran yolu öğrenmiş olur.

Edimsel Koşullanma Örnekleri: Ders çalışan ve yüksek not alan birey ders çalışmaya devam eder. Gittiği bir lokantada lezzetli yemek yiyen bir birey aynı lokantada yemek yeme alışkanlığı kazanır. Babasının ayakkabısını sildiğinde kendine harçlık verildiğini gören çocuk kendisinden böyle bir şey

istenmediği halde her sabah babasının ayakkabısını silmeye devam eder. İş yaşamında statü kazanma, ekonomik açıdan güçlü olmak isteği gibi pekiştireçler, insanların daha

fazla çaba göstermesine yol açmaktadır.

2

Page 3: dersfelsefe.files.wordpress.com€¦  · Web viewEdimsel Koşullanma Deneme-Yanılma Yoluyla Öğrenme. Motor Öğrenme. Gizil (Farkında Olmadan) Öğrenme. 1. KOŞULLANMA (ŞARTLANMA)

Edimsel koşullanma yoluyla hayvan davranışları biçimlendirilir. Örn; Sahibine gazetesini, terliğini getiren köpekler bu yolla eğitilmiştir.

Koşullanmanın Sağlanması İçin Davranışın Pekiştirilmesi Gerekir. Pekiştireçler 2 Türlüdür: Olumlu Pekiştireç: Beklenilen, istenilen davranışın ortaya çıkma ihtimalinin yükseltilmesini sağlar.

Olumlu pekiştirecin ortama girmesi kişiyi mutlu eder. Olumlu pekiştireç ödüldür. Ödülün davranışın hemen arkasından verilmesi önemlidir. Örn; bir öğretmenin sorduğu soruya not vereceğini söyledikten sonra, cevaplayan öğrenciye notunu hemen vermesi.

Örn; sınavdan sonra öğretmen yüksek not alan öğrencisine "aferin" dedi, çocuğun sınav başarısı artmaya devam etti.

Örn; ilk kez yemek yapmayı deneyen kıza anne-babası tarafından "aferin" denmesi, kızın o yemeği yapmaya devam etmesini sağladı.

Örn; dişini fırçalayan çocuğa annesi oyuncak hediye etti, çocuk dişini fırçalamaya devam etti. Örn; kurallara uygun davranan sürücüye hediye benzin verilmesi, sürücünün kurallara uygun

davranmasını sürekli hale getirdi. Olumsuz Pekiştireç: Olumsuz pekiştireçte, ortamdan organizmayı mutsuz eden, hoşa gitmeyen,

rahatsız eden uyarıcı çıkartılır ve kişi rahatlar, davranışın yapılma olasılığı artar. Örn; Arabalarda emniyet kemeri takılmadığında giderek şiddeti artan bir ses sürücüyü rahatsız

etmekte ve sürücü bu sesten kurtulmak için kemer bağlamayı öğrenmektedir. (Ses olumsuz pekişitireçtir ve ortamdan çıkarıldığında kişi rahatlar)

Örn; ders çalışırken dışarıdan gelen rahatsız edici ses kişiyi rahatsız etmektedir ve kişi pencereyi kapatıp rahatsız edici sesi ortadan kaldırır, rahat rahat ders çalışmaya devam eder.

Örn; en sevdiği gömleği lekelenen kişi X marka deterjan alır ve lekeyi çıkarır. Kişiyi mutsuz eden durum ortadan kaldırılmış olur ve kişi artık hep X marka deterjanı almaya devam eder.

Örn; başı ağrıyan kişi bitki çayı içmiş ve ağrısı ortadan kalkmıştır. Bundan sonra başı ağrıdığında hep bitki çayı içmeye devam etmiştir.

ÖRN: Annenin ağlayan çocuğuna emzik vermesi. Çocuk için; emziğin verilmiş olması olumlu pekiştireç. Anne için; ağlama davranışı ortadan kalmış oldu ve anne rahatladı yani olumsuz pekiştireç.

Olumlu ve olumsuz pekiştireçlerin amacı, organizmada istendik davranışın ortaya çıkmasını, tekrarını ve sürekliliğini sağlamaktır. Pekiştirecin yarattığı sonuç olumludur.

NOT: Olumlu bir şey ortamdan çıktığında kişiyi mutsuz eder ve bu CEZA'dır. Davranışın sıklığını azaltmak için ceza verilir. 2 Tip Ceza vardır:I.Tip Ceza: Organizmayı mutsuz eden, hoşa gitmeyen bir uyarıcı gelir. Davranışın sıklığı azalır. (MARUZ KALMAK) Örn; küfür eden çocuğun ağzına biber sürülmesi.II. Tip Ceza: Organizmayı mutlu eden bir uyarıcı ortamdan çıkarılır. Davranış sıklığı azalır. (MAHRUM BIRAKMAK) Örn; çocuğun, kardeşine vurma davranışında bulunması durumunda bilgisayar oynamasının yasaklanması. Harçlığını kesmek, arabayı elinden almak vs.

2. MODEL ALARAK (TAKLİT YOLUYLA, SOSYAL) ÖĞRENME: Model alma bir tür taklittir; gözlemleyerek bir davranışı edinmektir. Buna "sosyal öğrenme" de denmektedir.Bir kız çocuğunun annesini izleyerek yemek yapma becerisini kazanmaya yönelmesinde, bir öğrencinin arkadaşlarının planlı çalışmasını ve başarılı olmasını görüp çalışmaya karar vermesinde model alma yatar. Bazı gençlerin ünlü film yıldızı ve sporcuları taklit etmesi model alarak öğrenmedir.

Çocuklar iyi bir gözlemcidirler. Yetişkinlerin pek dikkate almadıkları çocuklar günün her saatinde çevrelerinde olup bitenleri gözlemler, bunları zihinde kodlar, zamanı geldiğinde de uygular. Onlar, eleştirdiğimiz tüm özelliklerini bizlerden edinirler. Bir psikolog, "Çocuklarınızın hoşgörülü, kararlı ve sakin olmasını mı istiyorsunuz? O halde çocuğunuza öyle davranınız." demektedir.

Son zamanlarda kimi maymun türlerinde de taklit ederek öğrenme becerisi görüldüğünden, bunun doğuştan gelen bir beceri olduğu savı ortaya atılmıştır.

3

Page 4: dersfelsefe.files.wordpress.com€¦  · Web viewEdimsel Koşullanma Deneme-Yanılma Yoluyla Öğrenme. Motor Öğrenme. Gizil (Farkında Olmadan) Öğrenme. 1. KOŞULLANMA (ŞARTLANMA)

3. BİLİŞSEL ÖĞRENME: Bilişsel öğrenme; okuma, dinleme, düşünme, algılama, hatırlama gibi zihinsel becerilerle gerçekleşir. Bu tür öğrenmenin en önemli özelliği, yeni bilgilerin zihinde işlenmesi, biriktirilmesi ve saklanmasıdır. Bu tür öğrenme, kimi hayvanlarda da görülebilir.

a. Sezgisel (Kavrayarak, İçgörüsel) Öğrenme: Önceki bilgilerin kullanılarak problemin bir anda çözüm yolunu bulmaktır. Örn; Newton'un elmanın düşüşünü görmesiyle, yerçekimi kanunu arasındaki bağı kurması.

Wolfgang Köhler; Sultan adlı maymunla yaptığı deneyde kavrayış (sezgi) yoluyla öğrenmenin mümkün olup olamayacağını araştırmıştır. Deney şöyledir:

Maymun aç olarak bir kafese bırakılır. Maymunun yetişemeyeceği yüksekliğe muz asılır. Yere de birbirine eklenebilecek iki sopa koyar. Sopalar tek kullanıldığında muza yetişememektedir. Maymun önce zıplayarak, daha sonra da tek tek sopalarla muza ulaşmaya çalışmıştır. Ancak başarılı olamamıştır. Maymun bu başarısızlığın sonucunda denemeyi bırakarak kafesin içerisinde başka işlerle uğraşmaya başlar. Arada sopaları eline alarak denemeye devam eder. Sonra birdenbire sopaları birbirine geçirip muzu alır. Sultan adlı maymun bulunduğu durumda, deneme-yanılmaya başvurmaksızın sezgisel olarak davranışta bulunmuştur.

b. Deneme - Yanılma Yoluyla Öğrenme: Doğru gidiş tarzını bilmediğimiz durumlarda bazı yolları deneyip yanılarak sonunda problemi çözmemize deneme-yanılma yoluyla öğrenme denir.

Labirent Deneyi:

Aç veya susuz bir fare labirente konur. Hayvan labirentin yollarını gelişigüzel dener, yanılır, çünkü yolların çoğu kapatılmıştır. Nihayet kendisini yiyeceğe götürecek yola girer ve problemi çözer. Aynı fare aynı labirente tekrar konduğunda daha az hata yapar. Birçok deneyden sonra nihayet öyle bir an gelir ki fare labirente konur konmaz hiç yanlış yola girmeden yiyeceğe ulaşabilir.

c. Motor Öğrenme (Psikomotor - Devinimsel Öğrenme): Alet ve makineleri daha iyi kullanmayı ve beden hareketlerini daha iyi yapmayı öğrenmedir. Bu öğrenmede, zihin-beden koordinasyonu önemlidir. Motor öğrenmede ilk öğrenme denemelerinde hata çoktur, fakat her yeni denemede hata azalır ve davranış mükemmel şekilde yapılır. Davranış bir süre sonra otomatikleşir.Örn; Müzik aleti çalma, motorlu araçları sürme, yazı yazma, çatal kaşıkla yemek yeme, yemek yapma, bilgisayar kullanma, yüzme, dans etme motor öğrenme yoluyla kazanılır.

d. Gizil (Örtük, Farkında Olmadan) Öğrenme: Bu öğrenme yolunda öğrendiğimizin farkına varmayız, daha sonra o bilgiye ihtiyaç olduğunda öğrendiğimizi anlarız. Örn; bir semte arkadaşımızla gezmeye gittiğimizde gelişigüzel çevremize bakarız. Bu sırada bazı meydan, cadde ve mağazaların isimleri zihnimize yerleşir, daha sonra o semtte bir adrese gitmek gerektiğinde, onu, oraya hiç gitmeyen bir kişiden daha kolay buluruz. Bu bir gizil öğrenmedir.

4

Page 5: dersfelsefe.files.wordpress.com€¦  · Web viewEdimsel Koşullanma Deneme-Yanılma Yoluyla Öğrenme. Motor Öğrenme. Gizil (Farkında Olmadan) Öğrenme. 1. KOŞULLANMA (ŞARTLANMA)

ÖĞRENMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERÖĞRENMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

a. Türe özgü hazır olma a. Parça ya da bütün olarak öğrenme a. Algısal ayırt edilebilirlik b. Olgunlaşma b. Aralıklı ya da toplu öğrenme b. Çağrışımsal anlam c. Zeka c. Tekrar c. Gruplandırma d. Güdü, güdülenme d. Okuma, anlatma e. Genel uyarılmışlık hali ve kaygı e. Geri bildirim (Dönüt verme) f. Transfer (Aktarma) f. Yardım almag. Öğrenilmiş Çaresizlik g. Öğrenmeden sonra yapılacak faaliyet 1. Öğrenenle İlgili Özellikler

a) Türe Özgü Hazır Olma: Her organizmanın kalıtsal olarak getirdiği özellikler onun öğrenme kapasitesini belirler. Her canlı türü kendi türünün imkan verdiği davranışları öğrenebilir. Örn; konuşabilmek için gerekli olan türe özgü hazırlık, yalnızca insan beyninde vardır. Ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın kedi ve köpeğe konuşma öğretilemez.

b) Olgunlaşma: Öğrenmenin olabilmesi için organizma belli bir ruh ve beden gelişmişlik düzeyine ulaşmak zorundadır. Her bilgi ve beceri her yaş ve bedensel yapıya uygun değildir. Örn; 4 yaşında bir çocuğa ne kadar anlatılırsa anlatılsın matematik işlemi yapamaz. Bir bebek yürüyebilme olgunluğuna erişinceye kadar yürüyemez.

c) Zeka: İnsan zeka kapasitesi ölçüsünde bilgi edinebilir. Zeka düzeyinin altında ya da üstünde olması öğrenme düzeyini belirlemede önemlidir.

d) Güdü, Güdülenme: Bireyi belli bir konuyu öğrenmek üzere harekete geçiren her türlü faktör güdüdür. Örn; öğrenilecek konuyu sevmek, ona ilgi ve ihtiyaç duymak; başarma ve yarışma, ödüle kavuşma, statü kazanma istekleri birer güdüdür. Yapılan incelemeler, bir güdünün olmadığı durumlarda öğrenmenin de sıfır olduğunu göstermektedir.

e) Genel Uyarılmışlık Hali ve Kaygı : Genel uyarılmışlık hali kişinin zihnen yapacağı işe odaklanmasıdır. Odaklanma gerçekleşmezse öğrenme olmaz. Organizmanın en fazla uyarılmış olduğu durum heyecan halleriyle ortaya çıkar. En az uyarılmış olduğu durum ise uyku halidir. Ancak normalin üzerinde uyarılmışlık ve yoğunlaşma kişide KAYGI'ya denen olur. Kaygı düzeyinin yüksekliği anlamayı ve öğrenilen bilginin hatırlanmasını zorlaştırır.

f) Transfer (Aktarma): Eski bilgiler ile yeni bilgiler arasında bağ kurmaktır. *Olumlu Transfer: Önceden öğrenilen bilgilerin sonradan öğrenilecek bilgilerin öğrenilmesini kolaylaştırmasıdır. Bunun olabilmesi için önceden öğrenilen ve sonra öğrenilecek konu arasında benzerlikler olmalıdır. Bu benzerlikler öğrenmeyi kolaylaştırır. Örn; iyi derecede matematik bilen bir öğrencinin fizik fizik problemlerini çözebilmesi. Bisiklete binebilen bir kişinin motora binmeyi öğrenmesi daha kolay olmaktadır. Paten kaymasını bilen bir çocuk buz pateni yapmakta zorlanmaz. *Olumsuz Transfer: Önceden öğrenilen bilgilerin sonradan öğrenilecek bilgilerin öğrenilmesini zorlaştırmasıdır. Örn; tek ya da iki parmakla klavye kullanan birisinin on parmakla yazmayı öğrenmesi zor olabilir. Buna "alışkanlık çatışması" denir. Yeni bilgi ve beceri edinimi var olanı değiştirmekten daha kolaydır. Var olan değiştirilmeye çalışıldığında alışkanlıklar çatışır. Örn; kullanılan cep telefonundan farklı model cep telefonuna geçildiğinde yaşanılan zorlanma. Şiveli bir insanın bunu değiştirememesi.

g) Öğrenilmiş Çaresizlik: Organizma bazen kontrol edemediği, etkili olamadığı olumsuz durumlar yaşayabilir. İleride de bunun benzeri durumlarla karşılaştığında netice alamayacağını bildiği için, gerekli davranışı yapmaz. Örn; hapse atılan bir kişi oradan kaçmak için demir parmaklıkları kırmayı, duvarı delmeyi, gardiyanları aldatmayı deneyip bunun mümkün olmayacağına kanaat getirmişse kaçma

5

1. Öğrenenle İlgili Özellikler

2. Öğrenme Yöntemi İle İlgili Özellikler

3. Öğrenilecek Malzeme İle İlgili

Özellikler

Page 6: dersfelsefe.files.wordpress.com€¦  · Web viewEdimsel Koşullanma Deneme-Yanılma Yoluyla Öğrenme. Motor Öğrenme. Gizil (Farkında Olmadan) Öğrenme. 1. KOŞULLANMA (ŞARTLANMA)

teşebbüsünde bulunmaz, çaresizliğine razı olur. Öğrenmeyi olumsuz etkiler çünkü birey, "ne yaparsam yapayım, sonuç değişmiyor" düşüncesindedir.

2. Öğrenme Yöntemi İle İlgili Özelliklera) Parça ya da Bütün Olarak Öğrenme: Konu zor ve uzun ise parçalara bölerek öğrenme; konu kısa ise

bütün olarak öğrenme daha iyi sonuç verir.b) Aralıklı ya da Toplu Öğrenme: (Çalışma zamanının bölünüp bölünmemesi) Öğrenme seansları arasına

uzun dinlenme süreleri (aralıklı öğrenme) veya tersine, öğrenme seansları arasına kısa dinlenme süreleri koymak (toplu öğrenme)'tır. Örn; okulda 5 gün sonra Türkçe dersinden yapılacak olan sınava öğrenci her gün düzenli olarak 1-2 saat çalışıyorsa aralıklı öğrenme; yalnızca son gece 8-10 saat çalışıyorsa toplu öğrenme.

c) Tekrar: Öğrenilen bilgi ve becerilerin belli aralıklarla tekrarı, unutmayı önler, azaltır.d) Okuma, Anlatma: Verimli bir öğrenme için okumanın yanında anlatmaya da yer verilmelidir. Anlatma

okumadan daha etkilidir. Özellikle yabancı dil öğrenmeye çalışanlar için sadece okuma yetersiz kalmaktadır.

e) Geri Bildirim (Dönüt verme,Sonuçların Bildirilmesi): Öğrenen kişilere öğrenmelerinin sonucunun bildirilmesi öğrenmeyi olumlu etkiler; eksikleri ve hatalarını görmeyi sağlar.

f) Yardım Alma: Öğrenen kişinin bilgili ve deneyimli kişilerden destek görmesi, öğrenmesini kolaylaştırır.g) Öğrenmeden Sonra Yapılacak Faaliyet: Öğrenmeden sonra yapılacak en iyi faaliyet, zihni bir süre yeni

uyarıcılara kapatarak dinlendirmek, bunun en iyi yolu da uyumaktır. Temiz havalı yerlerde dolaşmak, zor konularla uğraşmamak, farklı dersleri çalışmak da zihni dinlendirir.

3. Öğrenilecek Malzeme İle İlgili Özelliklera) Algısal ayırt edilebilirlik : Öğrenilecek konunun içinde algısal olarak birbirinden farklı unsurların olması

öğrenmeyi kolaylaştırır. Örn; Tarık, Koyun, Ahmet gibi bir dizide insan isimlerinin arasındaki "koyun" sözcüğü algısal ayırt edilebilirliğe sahiptir. Bazı yazılardaki koyu siyah yazılmış, altı çizilmiş, renkli bölümler algısal ayırt edilebilirliğe sahip olduğu için kolayca öğrenilir.

b) Çağrışımsal Anlam : Çağrışım, bir sözcüğün, konunun başka bir sözcüğü, konuyu hatırlatmasıdır. Öğrenilecek konu, daha önce öğrendiğimiz konular ile ne kadar çok ilgili ise (onları çağrıştırıyorsa) öğrenme o kadar kolay ve güçlü olur.

c) Gruplandırma (Kavramsal Benzerlik): Benzer konu, nesne ve olayları bir kavram altında toplamak (gruplandırmak) öğrenmeyi kolaylaştırır.

B. BELLEK

Bellek; öğrenilen bilgileri depolama ve istenildiği zaman kullanma (hatırlama) imkanı sağlayan yetenektir.

Bellek olmasaydı, bilgimizde hiçbir ilerleme olmazdı, sürekli öğrendiklerimizi tekrar öğrenme durumunda kalırdık. Dolayısıyla düşünemez,hayatımızda bir ilerleme kaydedemez hatta ihtiyaçlarımızı karşılayamazdık.

Bellek, geçmiş yaşantıları akılda tutabilme gücüdür.

Bellek Çeşitleri:

1. Duyusal (Anlık) Bellek: Beş duyu ile (göz, kulak gibi) dışarıdan alınan bilgilerin 1-2 saniye kadar saklandığı bellektir. Örn; denizi gören birisinin zihninde bir süre de olsa denizin görüntüsü kalmaya devam eder. bir kitabın sayfalarını hızla çevirip gözden geçirdiğimizde yazılar gözümüzde iz bırakır. Duyu organlarımız sürekli çalıştığı için, duyulara çok sayıda veri (uyarıcı) kaydedilir. Duyumsal bellekteki bilgiler kısa süreli belleğe gönderilir.

6

Page 7: dersfelsefe.files.wordpress.com€¦  · Web viewEdimsel Koşullanma Deneme-Yanılma Yoluyla Öğrenme. Motor Öğrenme. Gizil (Farkında Olmadan) Öğrenme. 1. KOŞULLANMA (ŞARTLANMA)

2. Kısa Süreli Bellek: Duyumsal bellekten gelen bilgileri 30 saniye kadar saklayabilen bellektir. Araştırmalar kısa süreli belleğin kapasitesinin 7-8 bilgi birimi (harf, isim, sayı, obje vb.) ile sınırlı olduğunu göstermektedir. Örn; birey 5455565 şeklinde bir telefon numarasını 5 4 5 5 5 6 5 şeklinde öğrenilirse 7 birimlik kapasitesini doldurmuş olur. Fakat bu rakamları 545 55 65 şeklinde 3 birim halinde gruplandırırsa 4 birim sayı daha öğrenme imkanı olur. Kısa süreli bellekte unutulan (uzun süreli belleğe gönderilmeyen) bilgi bir daha kesin olarak hatırlanamaz. Kısa süreli belleğin, uzun süreli belleğe aktarılması için tekrar ve gruplandırma yapılır. 3. Uzun Süreli Bellek: Kısa süreli bellekte tekrarlanan ve gruplanan bilgiler uzun süreli belleğe gelir.Konusuna, yapısına ve önceki öğrenilenlerle ilgisine göre örgütlenerek dosyalar halinde kaydedilir. Bu, bilgisayardaki dosyalama işlemine benzer. Uzun süreli bellekteki bilgiler ne kadar iyi örgütlenmişse o kadar çabuk ve kolay hatırlanır. Uzun süreli belleğe gelen bilgiler hayat boyunca unutulmaz, fakat her istenildiği zaman da hatırlanamayabilir. Uzun süreli belleğin sınırı yoktur ve bu bellekteki bilgiler sürekli güncellenir.

Belleğin Temel İşlevleri:

Kodlama (Belleğe Alma): Bilgilerin belleğe çeşitli özelliklerine göre düzenli olarak kaydedilip işler hale getirilmesidir. Örn; resmi görsel, müziği işitsel kodla kaydederiz.

Saklama (Depolama): Uzun süreli belleğe gelen bilgilerin depolanması, korunmasıdır. İyi öğrenilmiş şeyler tekrarlandıkça zaman içinde alışkanlığa dönüşür. Alışkanlıklar çok iyi bellenmiş bilgi ve davranışlarıdır.

Çağırma (Hatırlama): Saklanan bilgilerin bilinç yüzeyine çıkarılmasıdır.

UNUTMA VE NEDENLERİUnutma, saklanan bilgilerin geri çağırılamaması durumudur. Unutmanın nedenleri:

a. Organik Nedenler: Beyin hücrelerinin bozulması, geçirilen hastalık, kazalar, madde kullanımı bellek kaybına yol açabilir.

b. Öğrenilenlerin Kullanılmaması: Öğrenilen bilgilerin kullanılmaması unutmayı hızlandırır. Örn; ezberlenen bir formül ya da şiir tekrar edilmediğinde unutulur.

c. Bilinçaltına alma (Bastırma): Kimi olumsuz veya onur kırıcı anıların baskı altına alınarak unutulmaya çalışılmasıdır. Bizi rahatsız eden, hoşumuza gitmeyen durum ve olayları unutmaya meyilliyizdir.

d. Ket vurma: Öğrenme üzerinde engelleyici ya da bozucu etkidir.- İleriye Ket vurma: Önceden öğrenilen bilgilerin yeni öğrenilenlerin hatırlanmasını güçleştirmesidir. Örn; eski telefon numaramızı hatırlayıp, yeni telefon numaramızı hatırlamamamız. Lise 1. sınıf öğrencisinin sınav kağıdına ortaokuldaki numarasını yazması.- Geriye Ket vurma: Sonradan öğrenilen bilgilerin önceden öğrenilen bilgilerin hatırlanmasını güçleştirmesidir. Örn; 3 gün önce izlediğimiz filmi hatırlayıp, 10 gün öncekini hatırlamamamız.

C. DÜŞÜNMEDüşünme, nesne ve olayların sembolleri arasında zihinle ilişki kurmaktır. Aynı zamanda düşünme, karşılaşılan bir problemi zihinde çözebilme gücü olarak da tanımlanır. Düşünme Süreçleri:

7

Kodlama(Belleğe Alma)

Saklama(Bellekte Depolama)

Çağırma (Bellekten Geri Çağırma)

Page 8: dersfelsefe.files.wordpress.com€¦  · Web viewEdimsel Koşullanma Deneme-Yanılma Yoluyla Öğrenme. Motor Öğrenme. Gizil (Farkında Olmadan) Öğrenme. 1. KOŞULLANMA (ŞARTLANMA)

1. Simge (Rumuz, Sembol): Herhangi bir nesnenin işareti demektir. Sözcükler, müzik notaları, trafik ve harita işaretleri gibi. Semboller farklı kültürlerde farklı anlamlar taşıyabilir.

2. İmge (Hayal, İmaj) : Duyularla algılanan bir uyaran söz konusu olmaksızın bilincimizde beliren nesne ve olaylardır. Algılama sürecinde anlam kazanan nesne ve olaylar istenildiği zaman zihinde canlandırılır. Bir elmayı düşünme için artık elmayı görmeye gerek kalmaz.

3. Kavramlar: Nesnelerin ya da olayların ortak özelliklerini kapsayan ve onları bir sözcük altında toplayan zihnimizdeki genel tasarımdır. Örn; "ağaç" bir kavramdır; tüm ağaçların zihnimizdeki genel adıdır.

Problem Çözme:Problem, bireyin karşılaştığı her türlü zorluktur. Birey içinde bulunduğu durumdan kurtulmak için sahip olduğu bilgilere dayalı çözüm yolu arar. Problemin bir tek çözüm yolu yoktur, problem çözmeye çok boyutlu yaklaşmak gerekir. Problem çözmedeki aşamalar;

Önce problemin ne olduğu belirlenir. (Hazırlık aşaması) Çözüme ait yollar değerlendirilmeye alınır. Çözüm için beklenir. (Kuluçka evresi) Üretilen çözüm yolları ile çözüme ulaşılır. (Çözüm evresi) Bulunan çözümün doğruluğu kontrol edilir. (Değerlendirme)

Yaratıcı Problem Çözme (Yaratıcı Düşünme)Bir probleme alışılmışın dışında yeni, orijinal çözümler getiren düşünme biçimine denir. Yaratıcı kişiler; eleştirel düşünürler, zeka seviyeleri yüksektir, bilgi birikimleri fazladır, yeniliklere açıktır.

ZEKA VE TÜRLERİZeka, çeşitli zihinsel yeteneklerin birleştiği bir üst seviyedir. Zekanın belirleyicileri kalıtım ve çevredir. Zekayı %75 kalıtım, %21 çevre, %4 diğer faktörler etkiler. Bazı psikologlar zekayı görsel, işitsel ve dokunmatik (kinestetik) zeka olarak sınıflandırır.

Thorndike'nin Zeka Sınıflandırması:1. Sosyal Zeka: İnsan ilişkilerinde ve sosyal konularda güçlü olan zekadır. Çok sayıda insanla ilişki kurmayı

gerektiren meslek sahiplerinde bu zekanın olması gerekir. Örn; öğretmen, halkla ilişkiler uzmanı, pazarlamacı, siyasetçi, sosyolog, din adamı gibi.

2. Mekanik (Somut Zeka): Araç, gereç ve makinelerin yapımı, tamiri ve bakımında güçlü olan zekadır. Bu zeka mühendiste, teknik elemanda ve tamircilerde bulunmalıdır.

3. Soyut Zeka: Sembolleri ve kelimeleri kullanmada, olayların arka planını anlamada güçlü olan zekadır. Filozoflar, sanatçılar, edebiyatçılar, matematikçilerde var olan zekadır.

ZEKANIN ÖLÇÜLMESİZeka özelliklerini ölçen testlere zeka testi denir. İyi bir zeka testinin aşağıdaki özelliklere sahip olması gerekir:

Güvenilirlik: Aynı testin aynı ve benzer kişilere her uygulanışında aynı veya çok benzer sonuçlar vermesine güvenilirlik denir.

Geçerlilik: Testin ölçmek istediği konuya uygun olmasına testin geçerli olması demektir. Örn; öğrencilerin matematik yeteneğini ölçmeyi amaçlayan bir test, bunu ölçebilecek nitelikte sorulara sahip olmalıdır.

Standart olma: Testin belirli bir toplumun kültürel özelliklerini taşımaması, kültürel öğelerden soyutlanmasıdır.

Küçük yaşlardan itibaren insanların zeka seviyeleri ölçülebilir. Her yaştaki insanlar için hazırlanmış zeka testleri vardır. Uzmanlar zeka düzeyini belirleyebilmek için aşağıdaki formülü bulmuştur:

Zeka Bölümü = Zeka Yaşı x 100 Takvim Yaşı

Zeka Yönünden Gruplar:0-24 ............................. İdiot25-49 ............................. Embesil50-69 ............................. Moron70-79 ............................. Düşük Zeka80-89 ............................. Tutuk Zeka90-109 ............................. Normal Zeka110-119 ............................. Üstün Zeka

8

Page 9: dersfelsefe.files.wordpress.com€¦  · Web viewEdimsel Koşullanma Deneme-Yanılma Yoluyla Öğrenme. Motor Öğrenme. Gizil (Farkında Olmadan) Öğrenme. 1. KOŞULLANMA (ŞARTLANMA)

120-139 ............................. Çok Üstün Zeka140 ve üstü............................. Dahi

9