6
1 SU KAYNAKLARI NOTLAR OKYANUS ve DENĠZLER ĠÇ DENĠZ: Karaların içine sokulmuĢ, boğazlar veya geçitlerle okyanus ve denizlere bağlanmıĢ denizlerdir. ÖRNEK: Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz KENAR DENĠZ Okyanus kenarlarında bulunan, okyanuslardan bazı eĢik ve adalarla ayrılmıĢ denizlerdir. ÖRNEK: Japon Denizi, Karayib Denizi, Ohotsk Denizi KÖRFEZ Okyanus ve denizlerin kenarlarında, denizin karaya doğru sokulmuĢ kısımlarıdır. ÖRNEK: Ġskenderun Körfezi, Meksika Körfezi, Hudson Körfezi DENĠZ SULARININ TUZLULUĞU Sıcaklık, rüzgar, yağıĢ, bulutluluk, akarsularla beslenme, akıntılar, mevsimler, buzullar. (BUHARLAġMA tuzluluğu nasıl etkiler? ) DALGALAR , Rüzgar, deprem ve volkanik hareketler AKINTILAR :Suların sürüklenmesidir. Sürekli rüzgarlar,gelgit, yükseklik ve seviye farklılığı ile yoğunluk farklılığı. GELGĠT: (MEDCEZĠR) Ay ve güneĢin Dünya üzerindeki çekimi – Açık denizlerin kıyılarında deniz ilerlemesi ve çekilmesi OKYANUS ĠLE DENĠZLER ARASINDAKĠ FARKLAR Derinlik Akıntılar Denizler komĢuları olan karalardan daha fazla etkilenirler (Örnek:Karadeniz’in tuzluluğu) KITA SAHANLIĞI ( KITA PLATFORMU = ġELF) Denizlerin kıyıdan 200 m. derinliğe kadar olan bölümüdür. Ekonomik açıdan denizlerin en önemli bölümüdür. Kıta sahanlığı her kıyıda aynı değildir. Kıyı arkasında düzlüklerin olduğu yerlerle dağların kıyıya dik uzandığı yerlerde geniĢtir. ( Kuzeybatı Avrupa Düzlükleri önünde, Ege Kıyılarında ) Dağların kıyıya paralel uzandığı, kıyı ardının engebeli olduğu yerlerde kıta sahanlığı dardır. (Karadeniz kıyılarında) Kıta sahanlığı, ait olduğu ülkelere ekonomik açıdan katkı sağlar. Yer altı kaynakları, balıkçılık faaliyetleri gibi.

Su kaynaklari notlarasil

Embed Size (px)

Citation preview

1

SU KAYNAKLARI NOTLAR

OKYANUS ve DENĠZLER

ĠÇ DENĠZ:

Karaların içine sokulmuĢ, boğazlar veya geçitlerle okyanus ve denizlere bağlanmıĢ denizlerdir.

ÖRNEK: Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz

KENAR DENĠZ

Okyanus kenarlarında bulunan, okyanuslardan bazı eĢik ve adalarla ayrılmıĢ denizlerdir.

ÖRNEK: Japon Denizi, Karayib Denizi, Ohotsk Denizi

KÖRFEZ

Okyanus ve denizlerin kenarlarında, denizin karaya doğru sokulmuĢ kısımlarıdır.

ÖRNEK: Ġskenderun Körfezi, Meksika Körfezi, Hudson Körfezi

DENĠZ SULARININ TUZLULUĞU

Sıcaklık, rüzgar, yağıĢ, bulutluluk, akarsularla beslenme, akıntılar, mevsimler, buzullar.

(BUHARLAġMA tuzluluğu nasıl etkiler? )

DALGALAR , Rüzgar, deprem ve volkanik hareketler

AKINTILAR :Suların sürüklenmesidir. Sürekli rüzgarlar,gelgit, yükseklik ve seviye farklılığı ile yoğunluk

farklılığı.

GELGĠT: (MEDCEZĠR) Ay ve güneĢin Dünya üzerindeki çekimi – Açık denizlerin kıyılarında deniz ilerlemesi

ve çekilmesi

OKYANUS ĠLE DENĠZLER ARASINDAKĠ FARKLAR

Derinlik

Akıntılar

Denizler komĢuları olan karalardan daha fazla etkilenirler (Örnek:Karadeniz’in tuzluluğu)

KITA SAHANLIĞI ( KITA PLATFORMU = ġELF)

Denizlerin kıyıdan 200 m. derinliğe kadar olan bölümüdür.

Ekonomik açıdan denizlerin en önemli bölümüdür.

Kıta sahanlığı her kıyıda aynı değildir.

Kıyı arkasında düzlüklerin olduğu yerlerle dağların kıyıya dik uzandığı yerlerde geniĢtir.

( Kuzeybatı Avrupa Düzlükleri önünde, Ege Kıyılarında )

Dağların kıyıya paralel uzandığı, kıyı ardının engebeli olduğu yerlerde kıta sahanlığı dardır. (Karadeniz

kıyılarında)

Kıta sahanlığı, ait olduğu ülkelere ekonomik açıdan katkı sağlar. Yer altı kaynakları, balıkçılık faaliyetleri gibi.

2

GÖLLER

Göller, karalar üzerinde çeĢitli nedenlerle çanaklaĢmıĢ alanlarda suların birikmesiyle oluĢmuĢ su

kütleleridir.

Göller yeryüzündeki tatlı suların % 87'sini oluĢtururken göllerin karalar üzerinde kapladığı alan % 2'dir.

GÖL SUYUNUN ÖZELLĠKLERĠ

• Göller, yer altı ve yer üstü sularıyla beslenmektedir.

• Göllerin suları acı, tatlı, sodalı ve tuzlu olabilmektedir. Bu farklılığın nedenleri; iklim koĢullan,

beslenme kaynakları, gölün bulunduğu arazinin yapısı, gölün büyüklüğü, derinliği ve en önemlisi gideğeninin (

göl ayağının) olup olmamasıdır.

GĠDEĞEN – Bir gölün sularını dıĢarıya boĢaltan akarsu

• Beslenme kaynağı güçlü olan göller, fazla sularını bir gideğen (göl ayağı) yardımıyla denizlere boĢaltır.

Sularını dıĢarıya bir gideğen yardımıyla boĢaltan göllerin suyu tatlı, sularını dıĢarıya boĢaltamayan göllerin suyu

ise acı veya tuzludur. NEDEN?

• Ġklim koĢulları, (yağıĢ miktarı, buharlaĢma) sudaki kimyasal madde birikimini etkiler. NASIL?

Göl Çanağının yapısına bağlı olarak göl suları farklı özellikler gösterir. NEDEN?

• Tuzlu topraklar yada kaya tuzunun yaygın olduğu bölgelerde TUZLU,

• Volkanik arazilerde SODALI,

• Jipsli arazilerde ACI

Göl sularının sıcaklığı, enlem, gölün derinliği ve gölün yükseltisine ve mevsime göre değiĢir.

OLUġUMLARINA GÖRE GÖLLER

1- Yerli Kaya Gölleri Tektonik Göller

Karstik Göller

Volkanik Göller

Buzul Gölleri

2- Set Gölleri Alüvyal Set Gölleri

Heyelan Set Gölleri

Kıyı Set Gölleri

Volkanik Set Gölleri

Moren Set Gölleri

Yapay Set Gölleri

BaĢka bir sınıflandırmaya göre göller doğal göller ve yapay göller olarak da ayrılabilir.

• Bazı göller tek bir etkiye bağlı olarak oluĢtuğu gibi (Tuz gölü – Tektonik)

• bazı göller birden fazla faktöre bağlı olarak oluĢmuĢtur . Tektonik bir çukurluğun önünün baĢka bir etki

ile kapanması ( Van Gölü – Tektonik + Volkanik set)

• yada tektonik bir çökme ile birlikte karstik erimeler de görülebilir. Böylece tekto-karstik göl oluĢur.

Tektonik Göller: Yer kabuğu hareketleri sonucunda çöken alanlarda oluĢan çukurluklarda biriken su

kütlelerinin oluĢturduğu göllerdir Dünya'da baĢlıca tektonik göller; Aral, Hazar, Baykal, Issık, Lut ve Afrika

kıtasının doğusundaki bazı göllerdir.

Karstik Göller: Kolay eriyebilen (kireç taĢı, alçı taĢı ve kaya tuzu gibi) karstik arazilerde suların polye ve

obruk gibi erime çukurları içinde birikmesiyle meydana gelen göllerdir.

Buzul Gölleri: Buzul aĢındırması sonucu oluĢan çukurluklarda biriken suların meydana getirdiği göllerdir. Bu

göllere sirk gölü adı da verilir. Kanada, Finlandiya, Norveç ve Danimarka gibi ülkelerde çok sayıda buzul

aĢındırması sonucu oluĢmuĢ göl bulunmaktadır.

3

Volkanik Göller: Volkanik faaliyetlerle oluĢmuĢ çanaklarda suların birikmesi ile oluĢmuĢ göllerdir. Göl,

yanardağın zirvesindeki baca ağzında oluĢmuĢsa krater, yanardağ konisinin patlaması sonucu oluĢan geniĢ

çukurlarda ise kaldera, volkanik patlama çanaklarında oluĢmuĢ ise maar gölü ismini alır. Dünya'da Endonezya,

Ġtalya, Japonya ve Türkiye gibi volkanizmanın yaĢandığı ülkelerde bu tür göller bulunmaktadır.

Set Gölleri: Vadi, tektonik çukurluk veya koy gibi yer sekilerinin önünün herhangi bir malzemeyle kapanması

sonucu meydana gelen göllerdir.

*Volkanik Set Gölleri: Volkanik faaliyet sırasında çıkan lavların bir çukurluğun önünü kapatması sonucu

meydana gelen göllerdir. (VAN Gölü)

*Heyelan Set Gölleri: Heyelan sırasında sürüklenen malzemenin bir çukurluğun veya akarsuyun önünü

kapatması sonucu meydana gelen göllerdir. ( SÜLÜKLÜ GÖL, UZUNGÖL)

*Alüvyal Set Gölleri: Akarsu vadilerinin alüvyal malzemeyle kapatılması sonucunda meydana gelen göllerdir.

Genellikle küçük ve sığ göllerdir. (MOGAN, EYMĠR, BAFA)

*Kıyı Set Gölleri: Alçak kıyılarda dalga ve akıntıların etkisiyle meydana gelen kıyı kordonlarının bir koy veya

körfezin önünü kapatması sonucu oluĢan göllerdir. Bunlara "lagün" veya "deniz kulağı" adı da verilir. ( BÜYÜK

ve KÜÇÜK ÇEKMECE GÖLLERĠ)

*Buzul (Moren) Set Gölleri : Buzul aĢındırması ile ortaya çıkan morenlerin buzul vadisi önünde birikmesi

sonucu geride oluĢan göllerdir. En fazla K.Batı Avrupa’da görülür.

YAPAY SET GÖLLERİ (BARAJ GÖLLERİ) Ġnsanların, elektrik enerjisi elde etmek, sulama, kullanma ve içme suyu sağlamak amacıyla akarsuların önünün

bir setle kapatmaları sonucu oluĢan göllerdir.

*Karma Göller

• Bazı göller birden fazla faktöre bağlı olarak oluĢmuĢtur . Tektonik bir çukurluğun önünün baĢka bir

etki ile kapanması ( Van Gölü – Tektonik + Volkanik set)

• Tektonik bir çökme ile birlikte karstik erimeler de görülebilir. Böylece tekto-karstik göl oluĢur.

• Hem tektonik hem de karstik proseslerin ortak iĢleyiĢi sonucunda meydana gelmiĢlerdir. ġekillerin

oluĢumunda esas rolü tektonik hareketler oynamıĢtır. Fakat daha sonraki aĢamalarda Ģekillerin geliĢiminde

karstlaĢma, daha etkili olmuĢtur.

AKARSULAR

AKARSU HAVZASI • Bir akarsuyun sularını topladığı veya kolları ile birlikte yayıldığı alana akarsu havzası denir. Havzası

en geniĢ olan akarsu Amazon'dur. Türkiye akarsularının havzası genelde dardır. Sebebi; yer Ģekillerinin

engebeli olmasıdır.

• Bir akarsuyu komĢu akarsu havzasından ayıran sınıra su bölümü çizgisi denir

AÇIK HAVZA • Sularını denizlere kadar ulaĢtırabilen akarsu havzalarıdır. Türkiye’deki baĢlıca büyük akarsular buna

örnektir.

KAPALI HAVZA • Sularını denizlere kadar ulaĢtıramayıp kuruyan veya göle dökülüp kalan akarsulardır.

• Kapalı havzaların oluşmasında; yer Ģekillerinin oluĢumu ve iklim etkilidir.

• Kapalı havzalar, genellikle iç kesimlerde ve kurak iklim bölgelerinde görülür. Açık havzalar ise kıyı

kesimlerde ve nemli iklim bölgelerinde görülür.

• Türkiye’deki başlıca kapalı havzalar; Van gölü, Tuz gölü, Göller yöresi, Konya ovası, Eber kapalı

havzası gibidir.

• Aras ve Kura akarsularımız döküldükleri Hazar Denizi'nde (Dünyanın en büyük gölü) kapalı havza

oluĢtururlar.

4

TALVEG ÇİZGİSİ Bir akarsu yatağının en derin noktalarını birleĢtiren çizgiye denir. Burası aynı zamanda akarsuyun en hızlı akan

kesimidir.Türkiye-Yunanistan sınırını Meriç nehri çizmektedir. Burada da sınır çizgisi talveg çizgisini takip

eder.

AKARSULARDA AKIM (DEBİ) Akım, akarsu yatağının herhangi bir kesitinden 1 sn.de geçen su miktarıdır. m ³/sn olarak ifade edilir. Akımı

en yüksek olan akarsu Amazon dur. Türkiye’de ise Fırat tır.

Akımda Etkili Olan Faktörler 1. Havzaya düĢen yağıĢ miktarı,

2. YağıĢ türü (kar veya yağmur)

3. Havzanın geniĢliği,

4. Araziyi oluĢturan taĢ ve tabakaların geçirimliliği,

5. Sıcaklık : Sıcaklığın arttığı dönemlerde buharlaĢma artacağından dolayı o dönemde akım düĢmesi olur.

Ayrıca kıĢ sıcaklıklarının çok düĢük olduğu yerlerde yağıĢlar kar Ģeklinde düĢer. Bunlar kıĢın erimediği için

akarsu bu dönemde beslenemez. Dolayısıyla akım düĢmesi görülür.

6. Akarsu yatağı çevresindeki bitki örtüsü

7. Havzadaki dağların kar ve buzları,

8. Yer altı suları ve kaynakları,

9. BeĢeri faktörler: Akarsulardan sulama amacıyla yararlanılması

Akarsularımızın Rejimleri

Bir akarsuyun belli bir kesitinden saniyede geçen su miktarına akım (debi) denir.

Akımın yıl içinde gösterdiği değiĢimlere ise akarsu rejimi adı verilir.

Eğer akarsuların akımlarındaki artma ya da azalmalar fazla belirgin değilse yada yılın belirli dönemlerinde

görülüyorsa, buna DÜZENLİ REJİM denir.

Sürekli yağıĢlı olan Doğu Karadeniz akarsularında bu özellik görülür.

Akarsuların akımlarındaki artma veya azalmalar yılın belirli dönemlerinde değil de yıl içinde belirsiz zamanda

gerçekleĢiyorsa buna DÜZENSİZ REJİM adı verilir.

Bu tip akarsular yağıĢın düzensiz olduğu Ġç Anadolu bölgesindeki yarı kurak alanlarda görülür.

Ancak barajlar akarsu rejimlerini daha düzenli hale getirmiĢtir.

5

Akarsu rejimlerini etkileyen faktörlerin baĢlıcaları:

iklim,

yer şekilleri,

bitki örtüsü,

jeolojik yapı ve

insan faaliyetleridir

Türkiye’de akarsuların beslenmesi; akarsu havzasının

*topoğrafyası,

*iklim,

*bitki örtüsü koĢulları,

*akarsu yatağının sızma kapasitesi,

*yamaçların dik yada yatık olması gibi süreçlere göre değiĢiklik gösterir.

Beslenme kaynağı tek olabileceği gibi (basit rejim) birkaç kaynağın bir arada olduğu beslenme tipleri bulunur

(karma rejim)

Basit rejimli akarsuların düzeyinde yıl içinde bir yükselme bir de alçalma gözlenir.

Karma rejimlerde yıl içindeki yükselme ve alçalma sayısı birden fazladır.

a.Yağmur suyuyla beslenen akarsular Ülkemizde Akdeniz iklim özelliklerinin görüldüğü alanlardaki akarsularda görülür.

Ayrıca Karadeniz Bölgesindeki küçük akarsularda da bu beslenme türü görülür.

*Akım düzeyinde kuraklık ve buharlaĢma nedeniyle yazın alçalma(ağustos-eylül), yağıĢlı dönemlerde ve kıĢın

yükselme (ocak-Ģubat) görülür.

*Akdeniz ikliminde,yaz dönemlerinde yataklardaki sular azalır bazen tamamen kuruyabilir.

Dalaman çayı, Büyük Menderes, Küçük Menderes, Bakırçayı

*Üzerinde baraj yapılan Manavgat,Gediz,Seyhan,Ceyhan gibi akarsularımız bu rejim özelliklerini kısmen

yitirmiĢlerdir.

b.Kar ve buz sularıyla beslenen akarsular *Kaynağını kar yağıĢlı yüksek dağ alanlarından alan akarsularda görülür.

*Kar erimelerine bağlı olarak yazın sıcak dönemde(haziran) seviye yükselmesi,kıĢın karla örtülü dönemde

(ocak-Ģubat) seviye alçalması görülür.

*Doğu Karadeniz’deki Ġyidere,Fırtına,Solaklı Dereleri, Hakkari Yöresi akarsuları ,Karasu ve Murat,Dicle,Aras

*Akım Batı bölgelerinde Doğu bölgelerinden 1 ay önce yükselir.

c.Kaynak suları ile beslenen akarsular Özellikle kireç taĢlarının yaygın olarak bulunduğu alanlarda görülen akarsuların sahip olduğu rejimdir.

*Yıl içinde fazla değiĢim görülmez.

*Genellikle düzenli rejimli akarsulardır.

Köprüçay, Manavgat

d.Gölden çıkan akarsular *Bunlara gideğen(göl ayağı) denir.

*Bu göllerdeki fazla sular yağıĢlı dönemlerde baĢka bir havzaya yada göle ulaĢır.

*Tatlı su göllerinin genelde bir göl ayağı vardır.Bunlar taĢıdıkları su miktarına ve göldeki su seviyesine

bağlıdır.

*YağıĢlı dönemlerde bu akarsuların seviyeleri yükselir.Yaz kuraklığında seviyeleri düĢer.

***Güney Marmara’da KuĢ gölü ve Ulubat gölünden-Susurluk çayına

***Eğirdir gölünden Kovada gölüne buradan Aksu çayına

***BeyĢehir gölünden önce Suğla gölüne oradan ÇarĢamba suyu aracılığıyla Konya havzasına

***Ġznik gölünden Garsak deresi Marmara’ya

***Hazar gölü sualrı Dicle’nin kaynağını oluĢturur.

***Çıldır gölünden Arpaçay aracılığıyla Aras nehrine.

e.Karma rejimli akarsular *Havzaları değiĢik iklim bölgelerine yayılmıĢ büyük akarsuların rejimidir.

*Rejimleri sularını topladığı iklim bölgelerine bağlı olarak değiĢir.

6

*Aynı akarsuyun farklı kolları değiĢik biçimlerde beslenebilmektedir.

*Genelde birden çok maksimum ve minimum değer görülür.Bunun nedeni akarsuyun farklı iklim bölgelerinde

yer almasıdır.

*Fırat nehri bir yandan yağmur suları ile kar ve buz suları ile beslenirken bir yandan da kaynaklarla

güçlenmektedir. Yıl içinde taĢıdığı su miktarında farklılıklar vardır.

Sonuç olarak ülkemizdeki akarsuların rejimleri genelde düzensizdir. Bu nedenle akarsularımızdan ulaĢımda

yararlanılmaz. Bunun yanı sıra üzerinde yapılan barajlarla akım rejimleri kısmen düzenlenmiĢtir.

YER ALTI SULARI VE KAYNAKLAR

YağıĢlarla yer yüzüne inen suların geçirimli tabakadan yer altına sızarak , yer altında oluĢturdukları sulara yer

altı suları denir.

Yer Altı Sularının Beslenmesinde Etkili Olan Faktörler

1) YağıĢ miktarı,

2) YağıĢ türü (Kar yağıĢları ile beslenme fazla olur)

3) Zeminin geçirimliliği ( alüvyal ve karstik alanlarda geçirimlilik fazladır).

4) Arazinin eğimi :eğimin az olduğu alanlarda beslenme daha fazladır.

5) Bitki örtüsü: Yüzeysel akımı engellediği için.

Taban Suyu

Alüvyal ovaların tabanında bulunurlar. Altta geçirimsiz tabaka ile sınırlandırılmıĢ geçirimli tabaka üzerinde

biriken sulardır.Beslenme durumuna göre taban suları bazen yüzeye kadar çıkabilir.

Yer altı su seviyesinin düĢük olduğu alanlarda ise kuyu açmak suretiyle bu sulardan faydalanılır.

Türkiye taban suları bakımından zengindir. Ör: Ege Bölgesinin çöküntü ovaları, Konya,Kayseri, Erzurum,

Erzincan, Elazığ, Bursa, Adapazarı gibi.

KAYNAKLAR

• Yer altı sularının tekrar yeryüzüne çıktığı yere kaynak denir.

A-SOĞUK SU KAYNAKLARI

Sularını yağıĢlarla yeryüzünden alırlar. Sularının sıcaklığı ve akımları yıl boyunca değiĢir

Tabaka Kaynağı (yamaç kaynağı) Geçirimli tabakların uç Kısmından suların yüzeye çıktığı yerdir.

Vadi Kaynağı - Vadi tabanlarından çıkan kaynaklardır

Karstik Kaynak (Voklüz)

Kalkerli arazilerde yer yüzüne çıkan kaynaklardır. En fazla Akdeniz Bölgesinde görülür.

Ör: Düden suyu Bu kaynakların en önemli özelliği sularının bol miktarda kireç içermesidir.

• Toros dağlarındaki kireç taĢlarından sızan sular,vadi tabanı ve yamaçlardan bol kaynaklar Ģeklinde

çıkar.

• Kırkgöz kaynakları,Manavgatın kaynağını oluĢturan Dumanlı kaynakları,Köprüçay vadisi ve Aksu

vadisi kaynakları karstik kaynaklara örnek gösterilebilir.

Artezyen Kaynağı • Tekne biçimindeki iki geçirimsiz tabaka arasındaki geçirimli tabakaya açılan bir sondaj ile suların

püskürerek yer yüzüne çıkmasıdır. Diğer kaynaklardan ayrılan yanı beĢeri faktörlerin etkisiyle yer yüzüne

çıkmasıdır. ( Artezyenlerde sular kendiliğinden yeryüzüne çıkıyorsa buna artezyen kaynağı, insan eliyle

çıkartılıyorsa artezyen kuyusu denir)

SICAK SU KAYNAKLARI Sularını mağmaya yakın alanlardan alırlar. Suları geldiği derinliğe göre sıcak

veya ılıktır. Sularının sıcaklığı yıl boyunca aynıdır. Akım değiĢikliği olmaz. Bol miktarda eriyik madde içerir.

Fay Kaynağı - Fay hattı boyunca yeryüzüne çıkan kaynaklardır. Halk arasında bu kaynaklara ılıca,

kaplıca,çermik, içme ve maden suları denilmektedir.

Gayzer Kaynağı

Etkin haldeki volkan dağlarından değiĢik aralıklarla püskürerek çıkan kaynaklardır. Türkiye’de Sarayköy

yöresinde gayzere benzer sıcak su kaynağı vardır.