Upload
ridvan
View
39
Download
5
Embed Size (px)
DESCRIPTION
Dosya 1 / 1 |Avrupa’da Türk Gençliği ve Din.pdf|Keşfedilebilirliğini arttırmak için ilave bilgi ekleyin!
Citation preview
DİYANET İŞLERi BAŞKANLIGI YAYlNLARI /642
I
TEBLİG VE MÜZAKERELERİ 20-24 Eylül2004 1 ANKARA
-Yf ~ty(} D\Yflft!H Valm İsl!\m Al'aijtırmfihm Merkezi
KUtUphanesi
Dem. No:
Tas. No:
Ankara - 2005
_,.
Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınlan 642
1lmi Eserler 105
Yayın Editörü & Redaksiyon Dr. Mehmet BULUT
Dizgi&Grafik Cevdet DOGAN
2005-06-Y-0003-642
ISBN 975.19.3756-6
Baskı
Türkiye Diyanet Vakfı
Yayın Matbaacılık ve Ticaret İşletmesi
Ostim örnek Sanayi Sitesi 358. Sokak No: ll
06370 Yenimahalle 1 ANKARA
Tel: (0312) 354 91 31
© Diyanet ݧleri Başkanlığı
Dini Yayınlar Dairesi Başkanlığı
Tel: (O 312) 295 73 06
;·
6741 lll. DiN ŞÜRASI TESLiG VE MÜZAKERELERi
ll. OTURUM
(20 Eylül2004)
• TESLiG
AVRUPA'DA TÜRK GENÇLiGi VE DiN:
iNANÇ, BiLGi VE iBADET
• Doç. Dr. Talip KÜÇÜKCAN*
2 7 Temmuz 2004 tarihli Turkish Daily News gazetesi, Der Spiegel dergisini kaynak göstererek şöyle bir haber yayınladı: 2,5 milyonluk nüfusa sahip Almanya'daki Türk toplum gittikçe dirıdarlaşıyor. Türkiye Araştırma Merkezi'nirı North Rhirıe-Westphalia eyaletirlde yaptığı bir araştırma verilerine dayandınlan habere göre, araştırmaya katılarılann yüzde 71'i kendilerini dirıdar olarak tanımlamıştır. 2000 yılına oranla dirıdar olduğunu belirtenlerin yüzde 14 oranında arttığı tespit edilmiş. Kendilerini "çok dirıdar" olarak tanımlayarılann oranı da yüzde sekizden yüzde yirmiye yükselmiş. Araştırma sonuçlan her ne kadar dirıdarlık oranında artış eğilimi olduğunu gösterse de bunu destekleyecek veriler sunmamaktadır. Dirıdarlık oranlannın artışının bilgi, öğrenme, irıançlan içselleştirme, dinf pratikleri yerine getirme gibi köklü ve kalıcı nedenlere mi dayandığı yoksa 11 Eylül olaylanndan sorıra dünya ile birlikte Avrupa'yı da saran aynmcılığa, aşağılanmaya ve dışlanmaya dayalı tepkisel nedenlere mi dayandığı konusunda bilgi sunulmamaktadır. Bu nedenle dirıdarlık konusu ele alınırken dirıdarlığın ne ifade ettiği, dirıdarlığın ölçülüp ölçülerneyeceği ve boyutlan üzerinde durulmalıdır. Böyle bir yöntem izlenınediği takdirde Avrupa' da Türkler ve dirı söz konusu olduğunda irıdirgemeci genellemeler ve yanlış yorumlar kaçınılmaz olacaktır.
Bu bildirinin amacı, Avrupa ülkelerinde doğup büyüyen veya hayatırım büyük bölümünü Avrupa'da geçiren Türk gençlerinirı dinf hayatlanın sosyolojik bir tahlile tabi tutmaktır. Bildiride Avrupa Türk toplumunun en dirıamik ve hareketli kesimini oluşturan genç kuşakların dinf bilgileri nasıl edirıdikleri, dinf konulardaki bilgilendirme süreçlerinde kullanılan yöntem ve araçların yeterlilik düzeyleri, bu süreçlere dahil olan kişi ve kurumlann etkinlik dereceleri yanında genç kuşaklann ibadetleri yerine getirip getirmeme konusundaki davranışlan da ele alınacaktır. Bu çerçevede gençlerin temel dinf konularda ne derece bilgili olduklan, dinf irıançlannın oluşması ve şekillenmesirıde hangi faktörlerin belirleyici etken olduğu ve ne tür bir dirıdarlık biçimi geliştirdikleri de ele alınacaktır. Bildiri-
• TDV 1slam Araştınnalan Merkezi (İSAM)-1stanbul.
. '
lll. KOMiSYON: AVRUPA BiRLiGi SÜRECiNDE SOSYAL HAYAT VE DiN 1675
ye temel teşkil eden uzun süreli araştırınayı İngiltere'de yürüttüğüm için ulaşılan sonuçlar ve yorumlar öncelikle bu ülkede yaşayan Türk gençlerini kapsamaktadır. Ancak sürdürdüğüm araştırmalar sadece İngiltere ile sınırlı kalmamıştır. Fransa, Almanya ve Hollanda'da da Türk gençleri üzerinde araştırma yapma ve gözlernde bulunma imkfuıım olduğu için bu bildirideki analizler genel anlamda Avrupalı Türk gençlerinin dinf hayatlanna ilişkin temel bulgulan yansıtmakta ve genç kuşakların dinf inanç, bilgi ve ibadetlerine ilişkin ipuçlan vermektedir.
İNGİLTERE'DE TÜRK TOPLUMU
Son yıllarda Avrupa'daki Türk topluluğu hem sayısal olarak artmakta hem de daha geniş bir sosyo-kültürel ve sosyo-politik coğrafYaya yayılmaktadır. örneğin Almanya'dan Avustralya'ya, Amerika'dan Kanada'ya hemen hemen her yerde irili ufaklı örgütlü Türk topluluklanna veya cemaatlerine rastlamak mümkündür. işçi göçü dönüşü olmayan bir sürece dönüşmüş ve misafir işçi statüsünde Avrupa'ya giden Türklerin büyük çoğunluğu bulunduklan ülke vatandaşlığına geçerek göçmenlikten yerleşik hayata geçmek suretiyle Avrupa'nın demografik ve kültürel coğrafYasınırı aynlmaz bir parçası haline gelmiştir. Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda ve İngiltere'ye giden Türklerin sayısı 4 milyona yaklaşmıştır.
Kanaatlınce Avrupa'daki Türk gençleri aile, dil ve kültür olduğu gibi din konusunda da önceki kuşağa oranla farklı bir anlayış geliştirmekte ve geleneksel kültürel kimliğin yeniden uretimi sürecirıde yaşadıklan toplumun baskın değerlerinden de etkilenmektedirler. Birtakım kültürel değerlere yaklaşımlan ve bu değerlere yükledikleri anlam gittikçe değişmektedir. Dinf inanç ve tutumlara da değişik anlamlar yüklenmekte ve bu da dinf davranışa yansımaktadır.
Avrupa'da doğup büyüyen genç kuşaklar eğitimlerini bu ülkelerde almakta ve bu ülkelerin okullannda sosyalleşmelerini sürdürmektedirler. Anne-babalar için genç kuşaklann farklı kültürel ortamlarda sosyalleşmeleri 'dinf ve kültürel kimlik' gelişimi açısından birtakım kaygılaraneden olmaktadır. Ancak bu kaygıların ne kadar haklı olduğunu, Avrupa'daki Türk gençlerinin gerçekten 'dinfve kültürel kimlik' eksenli sorunlar yaşayıp yaşamadıklaruu değerlendirebilmek için gençlerin dinf ve kültürel değerler hakkında neler düşündükleri konusunda kapsamlı araştırmalar yapıldığını söylemek zor. işte bu tebliğin temel amacı gençlik ve din konusunda genel bir harita çıkarmaktır.
Almanya, Belçika, Fransa ve Hollanda gibi ülkeler yarıında Avrupa'ya giden Türkler için ingiltere de önemli bir göç ülkesi olmuştur. ingiltere'de yerleşik Türkiyeli ve Kıbnslı Türklerin sayısınırı 300 birıi aştığı tahmin edilmektedir (Ladbury; 1977; Bhatti, 1981; Gazioğlu; 1989; Nielsen, 1989; Anwar, 1993; Owen, 1993; The Independent, 2 January 1996). Bu ülkede yaşayan Türkiye ve Kıbns kökenli Türk gençlerinin 'dinf hayatıru' kapsamlı olarak ele alan bilimsel araştırmaya rastlamak zordur.
676 1 lll. DiN ŞÜRASI TEBLiG VE MÜZAKERELERi
DiNI HAYATIN BOYUTLARI
Din tek boyutlu olmadığı gibi dinf hayat da tek boyutlu değildir. Dinf aidiyet ya da bağlanma birden fazla boyut içermektedir. Bir başka ifade ile bireyin Aşkın Varlık veya Mutlak Hakikat karşısındaki duruşu inanç, tutum, duygu, tecrübe, davranış ve ritüeller gibi çok boyutlu süreçlerin yaşandığı ve gözlemlendiği bir süreç ve olgudur (Hill ve Hood, 1999: 269). Dinf aidiyet üzerinde yapılan araştırmalar dindarlığın çok boyutlu bir tecrübe olduğu görüşünü desteklemektedir.! Bu tebliğde de dinf hayat çok boyutlu bir fenomen olarak kabul edilmiş ve gençlerin dinf inanç ve davranışlan bu anlayışla ele alınmıştır. Kuşkusuz dindarlık özel bir deneyimdir ve belirli modeliere ve kalıplara koyarak incelenmesi mümkün değildir. Ancak dinf hayatı bazı ipuçlanndan hareketle değerlendirmek mümkün olabilir. Dindarlık veya dini genel olarak inanç, bilgi, dua ve ibadet gibi unsurIan içerir.
Bir başka ifadeyle dinf hayat genel hatlan itibariyle şunlan kapsar: 1- inancın Kabulü ve Bireysel iman/Bağlanma yani Allah, Kutsal Kitap ve ahiret gibi dinin temel öğretilerinin kabulünü kapsar. 2- Cemaat Faaliyetlerine Katılımı yani düzenli ve aktif biçimde toplu ibadet ve törenlere, faaliyetlerine katılımı içerir. 3- Kişisel Dinf Tecrübeyi yani dua ve tövbeyi kapsar. 4- Cemaat üyeleriyle Kişisel Bağ/İletişim kurmayı ve onlarla birlikte düzenlenmiş faaliyetlere katılım düzeyini içerir. 5- Kuşkuya Rağmen Fikri Arayışta Israr etıneyi yani müminin anlam arayışını sürdürmesini kapsar. 6- Dinf Tekamüle Açık olayı yani bireyin ahlakf olgunlaşma ve dini daha iyi anlama çabasım içerir. 7- Dogmacılara
inarımayı yani kişi tarafından dinin ilkelerinin kabul edilmesini ve savunulmasını kapsar. 8- Dışa Dönüklük Eğilimini yani dindarlığın dış kaynaklı faktörlerle ilişkisini kapsar. 9-Maddi Fedakarlık yaparak hayır işleri için harcamada bulunmayı içerir. 10- Din Hakkında Konuşmak ve Okumak eylemini yani mukaddes kitabı ve metirılerini okuyup diğer insanlarla tartışabilrnesini kapsar (King 1967: 173-185).
· özetle söylemek gerekirse din sosyologlan ve din psikologlan dini çok boyutlu bir fenomen olarak değerlendirmiştir. Bu tebliğin temelini oluşturan bulgular toplarurken de dinf hayatın çok boyutlu olduğu gerçeğinden hareket edilmiş ve gençlerimizin dinf inanç, bilgi ve ibadetleri araştırılmıştır.
ARAŞTIRMA YA KİMLER KATILDI?
Tebliğde yer alan bilgiler psikologlann erken gençlik ve gençlik dönemi olarak nite-
1 Dini yaşantı ve tecrübenin çok yönlü olduğunu destekleyen çok sayıda araştııma vardır. Örneğin bkz. Wılliam james (1895) The Varieties ofReligious Experience, Cambridge, MA: Harvard University Press (OrigLrıal work published in1906); Michael Argyle (2000) Psychology of Religion, London: Routledge. !slami dini tecrübe hakkında bkz. Frederick M. Denny (199ı) 'Varieties ofReligious Experience in the Qur'an' in S. Seikaly and R. Baalbakl (eds.) Quest for Understanding, Beirut, Lebanon: Arnericarı University Press: 185-202. Dindarlığı çok boyutlu bir yöntemle ele alan pilirn adamlannın h-ullandığı ölçekler ve bu ölçekierin dini içerdiği boyutlar hakkında bkz. Peter C. Hill and Ralph W. Hood jr. (ı999) Measures ofReligiosity, Alabama: Religious Education Press. Konuyla ilgili literatürün eleştirel bir değerlendirmesi için bkz. W. C. Roof (1979: ı7-45) .
. '
lll. KOMiSYON: AVRUPA BiRLiGi SÜRECiNDE SOSYAL HAYAT VE DiN /677
ledikleri 12-18 yaş grubundaki (Patterson, Sochting ve Marcia, 1992: 15) kız ve erkek Türk gençlerinin katıldığı bir araştırmadan elde edilmiştir. Araştırma grubu olarak 12-18 yaş grubunu yani erken ergenlik ve gençlik dönerniniri seçilmesirlin temel nedeni kimlik duygusu edinmedebu gelişim dönemirlin belirleyici derece etkin bir özelliğe sahip oluşudur (Phinney, 1993b: 75).
Araştırmaya 42 erkek ve 51 kız olmak üzere toplam 93 genç Türk katılmıştır. Araştırmaya katılan erkeklerin yüzde 57'si, kızlarm ise yüzde 71 'i 12-15 yaşlan arasındadır. Yaşlan 16-18 arasında olan erkeklerin oranı yüzde 43, kızlarm oranı ise yüzde 29'dur. Bilimsel araştırmalar bu yaş dönerrılerini gençlik dönemi olarak nitelemektedir. Biz de bu nedeille özellikle bu yaş grubunu seçtik. Ancak 18-24 yaş grubu hakkında da araştırmalar yapılması gerektiğini burada belirtmek gerekir. Araştırma sonuçlannın gençlerin dinf hayatlan hakkında genel bir manzara çizmeye yeterli olduğunu söyleyebiliriz. Araştırmaya katılan Türk gençlerinin doğum yerleri Türkiye, Kıbns ve Londra olarak belirlenmiştir ve büyük çoğun1uğun ise Londra doğurrılu olduğu gözlerrılenmiştir.
Bulgulara göre Avrupa'da yeni bir Türk gençliği yetişmektedir. Aile kökellieri Türkiye ve Kıbns olan ingiltere doğurrılu gençler Avrupa Türklerinin önerrili bir parçasını oluşturmaktadır. Bu gençler doğduklan ülke dilini daha iyi öğrenmekte ve anne-babalanndan farklı bir kültürel hayat içinde büyümektedirler. Gençlerin içinde yaşadıklan ortarnsal ve çevresel faktörler kirrılik edinme ve aidiyet duygusu kazanınalarmı etkilemektedir (Phinney, 1 993a: 4 7). Bu nedeille Türk gençlerinin dirrf/kültürel kirrılikleri incelenirken doğup büyüdükleri sosyal çevre göz önüne alınmalıdır. Çünkü kimlik gelişimi sadece zihinsel ve . ' duygusal süreçlerin değil çevresel ve toplumsal faktörlerin de etkisine maruz kalmaktadır (Watermann, 1992: 54; Phinney, 1993a; Markstrom-Adams, 1992: 174).
TÜRK GENÇLERİ VE D"İf\Ji HAYAT
Yukanda da belirttiğimiz gibi dinf hayat çok yön1üdür ve genel olarak inanç (iman), bilgi ve ibadetleri kapsar. Şimdi Türk gençlerinin dinf hayatlanyla ilgili araştırmarun bu yöndeki bulgulannı ele alalım:
Dini Hayatın inanç-iman (Allah inancı) Boyutu
Araştırmaya katılan gençlerin büyük bir çoğun1uğu Allah'a inandıklannı ifade etmiştir. Erkeklerin o/o 62'si, kızlarm ise o/o 43'ü Allah'a kesirılikle inanmaktadır. Aynca erkeklerin o/o 19'u kızlarm ise o/o 4 7'si bazı kuşkulan olmasına karşın hala Allah'a inandıklannı belirtmiştir. Allah inancı olmayan1ann oranı erkeklerde o/o 14, kızlar da ise sadece o/o 4 olarak bulunmuştur. Gençlerin o/o 52'si 'kesinlikle', o/o 34'si ise bazı 'h1lşkulara' rağmen inanıyor, bun1ar birleştirildiğinde ise gençlerin toplam o/o 86 gibi yüksek bir oranının Allah inancına sahip olduğu görülüyor. Bu çok önerilli bir bulgudur. Van der Lans ve Rooijackers da ( 1992: 61) Hollanda'da Türk gençleri üzerinden yaptığı bir araştırmada benzer sonuçlar elde etmiştir. Van der Lans ve Rooijackers'ın araştırma bulgulanna göre (toplam sayısı 65 olan) denekierin o/o 67.6'si islam'ın esasıanna inanmakta, o/o 13'ü ise bu konu-
678/ lll. DiN ŞÜRASI TESLiG VE MÜZAKERELERi
da belirsizlik ve çelişkili duygular yaşamaktadır. Aynı araştırmaya göre denekierin% 9'u kuşkulu bir tutum içinde olduklannı, % 12.3'ü ise İsUl.m ile ilgili geleneksel fikirleri reddettil<lerini belirtmiştir. İngiltere'de yapnğımız araştırma bulgulanna göre ise Tann inancı olmayaniann yani ateist olan1ann oranı % 9 olarak, agnostiklerin oranı ise % 4 olarak bulunmuştur. Bu tuturn1arırı ortaya çıkmasında birçok faktör rol oyalayabilir. Ancak ergenlik ve erken gençlik dönern1erinde soyut ve eleştirel düşünme yeteneğinin gelişmesinin otoriteye karşı çıkma eğiliminirı daha baskınlaşnğı gerçeğinin bunda payı olduğu söylenebilir.
Bu döneme ilişkin psikolojik ve entelektüel gelişmeler yanında bazı denekierin dış faktörlerden de etkilendiği ve dinden soğuduğu an1aşılmaktadır. Yüz yüze görüşmeler sırasında bazı gençler fanatik ve kökten dinci islam irıancının, medyada yansınlan Müslüman imajının, din adına yapılan terör saldırılannın ve buna ilaveten okuduklan bazı kitaplann kendilerini dinden soğuttuklannı ifade ennişlerdir. Bazı gençler bu ve benzeri gerekçelerle lslam'dari, bir başka ifade ile kurumsal ve organize dinden uzaklaşırken manevf ihtiyaçlannı karşılamak için Ban ülkelerinde son derece yaygın olan meditasyon ve yoga gibi pratiklere başlamışlardır. İngiltere'deki Türk gençlerinin daha ziyade fanatik, gerici, yobaz, şiddet yarılısı, terör destekçisi, kökten dinci, baskıcı ve antidemokratik olarak medyada yer alan İslam imajından rahatsızlık duyduklan ve böyle inanç sistemiyle kendilerini özdeşleştirmek istemedikleri ·gözlenmiştir.
Gençleri Allah inancı konusunda en çok hangi faktör etkiliyor? · Gençlerin Allah inancı ile ilgili kararlarında aile en etkili faktör olarak belirmektedir.
Gençlerin% 65'ine göre aile üyeleri, % 8'ine göre okunulan kitaplar, % 8'irıe göre arkadaşlar ve % 7'sine göre ise özeVkişisel bir deneyim Allah inancı kararlanın etkileyen en belirleyici etkenler olmuştur. Çevresel ve ortarnsal faktörlerin dinf tuturn1arırı oluşmasındaki en etkin faktörler olduğu ve özellikle ergenlik dönemi gençlerinin dindarlıklannın ebeveyn dindarlığı ile yakından ilintili olduğu daha önceki araştırmalarda da tespit edilmiştir (Faulkrıer ve De Jong, 1966: 251).
Gençlerin bir din eğitimi durumu Kuşkusuz çocukluk ve ergenlik dönemirlde alınan dirı eğitiminin dinf inanç ve değer
lerin genç kuşaklara aktanlmasında etkisi vardır. Ancak araştırmaya katılan gençlerin çoğu İngiltere'de doğup büyüdüğü için ve okuduklan okullarda Hıristiyan odaklı din eğitimi aldıklan için islamf din eğitimi alma konusunda sorunlu görünmektedirler. Her ne kadar gençlerin yanya yakını (% 48) başta ailede olmak üzere, camide veya özel olarak bir tür din eğitimi almış olsa da çok sayıda gencin böyle bir eğitirn1e karşılaşmadığı gözlenmektedir. Aile önern1i bir eğitim kurumu olarak ön plana çıkarken genelde hafta sonu, dönem veya yaz tatillerinde din eğitimi veren camllerin bu konuda pek başanlı olmadıklan, öğrencilerin dikkatini çeken prograrn1ar hazırlayamadıklan görülmektedir.
Dini Hayatın Bilgi Boyutu (Türk Gençlerinin islam Hakkındaki Temel Bilgileri)
Dinf inanç veya aidiyetin bilgi boyutu, kabul edilen dirlin temel inanç ve ilkeleri hak-
. '
lll. KOMiSYON: AVRUPA BiRLiG i SÜRECiNDE SOSYAL HAYAT VE DiN /679
kındasahip olunması gereken bilgileri kapsar (Glock, 1972: 40). Şimdi Türk gençlerinin İslam'ın temel inanç esaslan ve uygulamalan hakkındaki bilgi düzeylerini ele alalım. Gençlerin dinf aidiyet ve inançlannın bilgi boyutunu ölçmek için İslam hakkında bazı temel ve aslında birçoklanna kolay gibi görünen bunun da ötesinde her müminin bilmesi beklenen bilgilerden ibaret bazı sorular yöneltildi. Bunlardan ilki İslam'ın beş şartının ne olduğu idi. Sonuçlar gençlerin İslam'la ilgili bilgilerin son derece zayıf olduğu göstermektedir.
Gençler lsJam'm beş şartını tam olarak biliyor mu? İngiltere'deki Türk gençlerinin sadece % 28'lik oranı islam'ın beş şartının tümümü,
% 23'ü sadece iki ile dört şartını sayabilmiştir. Araştırmaya katılaniann yanyayakını ise (% 48) bu şartlardan bir tekini bile sayamanuştır. Kuşkusuz bu bilgisizlik birçok faktöre bağlanabilir; ama bu faktörlerden başlıcalan arasında arıne-babalann ilgisizliği, okuldaki din eğitimi derslerinde islam hakkında çok az bilginin aktanlması, camiierin genç kuşaklara yönelik programlannın yetersizliği ve yazılı-basılı kaynaklann yeterli olmayışı veya gençlerin bunlara ulaşamaması ve ilgi duymaması sayılabilir.
Gençlerin islam hakkındaki bilgileri ölçülürken bazı eylemlerin helru veya haram olup olmadığını bilip bilmedikleri de test edilmiştir. Bu tür bir soruya alınan cevaplar ortaya biraz daha farklı bir tablo yani soruda yer alan konularda bilgilenme oranının daha fazla olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Gençlere "alkol tüketimi, kumar oynamak, faiz almak, büyü yapmak ve domuz eti yemek İslamiyetin günah saydığı eylemlerdir" ifadesinin doğru mu yoksa yanlış mı olduğu sorulmuş ve bu soruda belirtilen eylemlerin günah sayıldığını bilenlerin oranı % 64 iken yanlış cevap verenlerin oranı% 18'de kalmıştır. Bu konulardaki doğru bilgilenme düzeyinin yüksek olması gençlerin alkol tüketimi konusunda uyanlmalanna, birçok yerde artık helru kesim et ürünleri olduğuna ve buna ilişkin tartışmalara bağlanabilir.
Dinf bilgilerin hangi düzeyde olduğunu tespit etmek için aynca Kur'an hakkında bilgiler sorulmuştur. islamiyetin kutsal metni olan Kur'an-ı Kerim hakkında Türk gençlerinin temel bilgileri olup olmadığını, Kur'an-ı Kerim'i okuyup okumadıklannı açığa çıkaracak sorular sorulmuştur. Cevaplardan anlaşıldığı kadanyla gençlerin sadece % S.S'i Ku'ran-ı Kerim mealini tümüyle,% 16'sı ise kısmen okuduğunu iddia etmiştir.
Gençlerin% 28'si Kur'an-ı Kerim'i okumaya çalışmış ancak okuduklannı anlamada güçlükle karşılaştıklan veya hiç anlayamadıklan için okumayı bıraktıklannı ifade etmiştir. Diğer yandan araştırmaya katılaniann % 45'i Kur'an-ı Kerim'i hiç okumadıklannı belirtmiştir. Özellikle okumaya başlayıp da yanda bırakaniann açıklamalanndan anlaşıldığı kadanyla hem gençlerin Kur'an-ı Kerim'i anlamak için kültürel alt yapılannın zayıf olduğu hem de mevcut Kur'an-ı Kerim mealierinin onlann kavrayabileceği bir dille yazılmadığı anlaşılmaktadır. Aynca gittikleri camilerde meal veya tefsir gibi bilgilendirici okumalar yerine öteden beri uygulana gelen ezberler yaptırılmaktadır. Cami görevlilerinin de bu konuda yetersiz olduklan ve gençlerin deyimiyle yeni kuşaktan kopuk olduklan da sık sık dile getirilmiştir.
680 1 lll. DiN ŞÜRASI TEBLiG VE MÜZAKERELERi
Dini Hayatın ibadet Boyutu
Dinf aidiyet veya inancın ibadet boyutu dua, namaz, oruç ve hac gibi ibadet ve pratikleri kapsar. Diğer dinler gibi, islam da bu dine mensup olanlardan bazı ibadetleri ve pratikleri yerine getirmesini talep eder. ingiltere'deki gençlerin dinf görevleri yerine getirip getirmediklerini ölçmek için sorulan sorulara verilen cevaplardan anlaşıldığı üzere gençlerin inançlarının gerektirdiği zorunlu ibadetleri sürekli ve düzenli yerine getirmedikleri anlaşılmaktadır.
örneğin gençlere "Günlük namazlar ve Ramazan orucu hakkındaki düşünceleriniz nedir?" diye sorulduğunda alınan cevaplar gençlerin çoğunun ibadetlere fazla ilgi duymadığını göstermektedir. örneğin araştırmaya katılanların sadece o/o 18'i dinf görevlerini yerine getirdiklerini iddia ederken geri kalaniann büyük çoğunluğu farklı nedenlerle (o/o 1S'i zor bulduğu için, o/o 13'ü çevre baskısından dolayı ve o/o 43'ü ise bilmediklerinden dolayı) ibadet etmediklerini dile getirmiştir. Nasıl ibadet edileceğini bilmeyenierin oransal yüksekliği gençlerin din bilgisi birikimlerinin zayıf olduğu gözlemini destekler niteliktedir.
Araştırmaya katılanlara aynca ibadetlerin yerine getiriliş sıklığı ve düzenliliği ile ilgili bir soru soruldu. Günlük namazlar, Cuma namazı, oruç ve dua gibi dinf görevleri yerine getirme alışkanlıklan ve bunların sıklığı sorulduğunda alınan cevaplardan anlaşıldığı gibi gençler diniri ibadet boyutunu önerrili oranda ihmal etme eğilimi göstermektedirler.
Araştırma sonuçlan gençlerin o/o 61'lik oranının günlük namazlan hiç yerine getirmediklerini, yüzde 28'lik bir bölümünün ise bu görevi zaman zaman yerine getirdiklerini ve sadece o/o 2 'lik bir dilimin bu i badeti düzenli bir şekilde yerine getirdiklerini gösteriyor. Ancak oruç tutma ve dua etme oranianna bakıldığında bu ibadetlerin daha yüksek bir oranda ve sıklıkta yerine getirildiğini görmek mümkündür. Araştırmaya katılanlarm o/o 48'i oruç tutmakta ve dua etmektedir.
Yukanda sayılan zorunlu ibadetlerin dışında Türk-islam kültür geleneğinde Mevlit ve Kandil gibi dinf önem atfedilen bazı günler vardır. Çeşitli dinf törenierin düzenlendiği ve ibadetlerin yapıldığı bu günlerdeki davranışlar da dirlin ritüel boyutu açısından önerrili kabul edildiği bu konuda da gençlere bir soru yöneltilmiştir. Alınan cevaplar gençlerin o/o 43 'ünün kandil günlerini genelde hatırlamadığını göstermektedir. Gençlere "Kandil günlgecelerinde ne yaparsınız?" diye sorulduğunda% 27'si kandil günlerindeki etkinliklere katılıp dua ettiklerini; o/o 1S'i ise kandil günlerine ve mevlit törenlerine ilgi duymadıklarını belirtmiştir. Diğer yandan gençlerin yüzde 43'ü kandil günlerini hatırlamadıklarını dile getirmiştir. Bu bulgulardan da görülmektedir ki Türkiye'de yaygın bir şekilde kutlarran veya iştirak edilen çeşitli dinf törenler arasında oldukça popüler bir yere sahip olan mevlitler gençler arasında fazla ilgi uyandırmamaktadır.
SONUÇ VE ÖNERiLER
Bu tebliğde ingiltere'de yaşayan Türk gençlerinin dinf inanç, tutum ve davranışlan üzerine yoğunlaşılmış ve aniann dinf aidiyetlerininlyaşantılannın çeşitli boyutlan tahlil etmiştir. Her ne kadar kendilerini Batılı kabul etseler de Avrupa'daki Türk gençleri arıne-
. '
lll. KOMiSYON: AVRUPA BiRLiGi SÜRECiNDE SOSYAL HAYAT VE DiN /681
babalanndan tevarüs ettikleri değerlere tamamen sırt çevirmemektedirler. Dinf değerler de gençlerin çoğunlukla kabul ettikleri ve benimseelikleri kimlik referanslan arasında yer almaktadır.
Araştırma sonuçlan ingiltere'deki Türk gençlerinin büyük çoğunluğunun Allah inancına sahip olduklannı göstermekle beraber özellikle dinf bilgilerinin son derece zayıf olduğunu ortaya koymaktadır. Yeterince dinfbilgi donanınu bulunmayan gençlerin çoğu temel dinf ibadetleri yerine getirinernekte veya getirmek istese de bunu nasıl yapacağını bilmediği için dinf ibadetlerden uzak durmaktadır. Araştırma sonuçlanndan anlaşıldığı gibi aile ve çevresel şartlar dinf inançlann aktanınırıda birincil derecede önemli rol oynamaktadır. Arıcak medya ve kamuoyundaki İslam ile ilgili yanlış ve olumsuz imajlar gençlerin islam'a bakışını olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle bazı gençlerin kurumsaltorganize dinden soğuduklan görülmektedir. Gençler dinf bilgiler edinme konusunda da ciddi sorunlarla karşılaşmaktadır. Okullarda islam ile ilgili bilgilerin yüzeysel oluşu yanında camilerdeki din eğitimi yöntem ve içeriklerinin gençlerin ilgisini çekecek nitelikte olmayışı, görevlilerin çoğunun gençlerin yaşadıklan ortamdan kopuk olmalanndan kaynaklanan iletişim sorunlan ve onlann anlayacağı seviyede ve dilde yazılı kaynaklann yetersizliği gençlerin dinf bilgilere ulaşmasını engellemektedir.
Gençlerin büyük bir çoğunluğu inançlı; ancak inançlanna ilişkin bilgileri çok zayıf ve yüzeyseldir. Diğer taraftan gençler kendilerini Müslüman olarak tanımlarnalanna rağmen inançlannın gerektirdiği dinf pratikleri yeterli şekilde ve düzenli olarak yerine getinnemektedir. Dinf inançlar gençler için gittikçe sembolik anlam kazanan bir kimlik referansında dönüşmektedir.
Avrupa'da yaşayan Türk gençleri dinf ve kültürel kirrılik kırılması açısından ciddi problemlerle karşı karşıyadır. Avrupa'nın bütün kentlerinde teşkilatı ve camii olan, Diyanet İşleri Başkanlığı ile ortaklaşa faaliyetler yürüten DİTİB'in bu problemierin çözümünde çok büyük katkılar sağlayacağı kLışkusuzdur. Yeterli bilgi ve tecrübe donanınu olan irısan gücüyle uzun vadeli planlar ve prograrnlar yapılınası ve uygulanması halinde Türk gençlerinin kendi din ve kültürlerinden kopması engellenebilir. Herhangi bir plan yapılınaz ve önlem alınmaz ise gençlerin yabancilaşması kaçınılmaz olacaktır ki bu da genç kuşaklann savrulması anlamına gelir. Bu nedenle Diyanet İşleri Başkanlığı ile ortaklaşa faaliyetler yürüten DİTİB'in aşağıda belirtilen konularda girişimlerde bulunması yerinde olacaktır:
ı. Türklerin yoğun yaşadığı ülke dillerinde gençlere yönelik görselibasılı yayın faaliyetlerinin (kitap, dergi ve özellikle gençlerin kolayca anlayabileceği biçimde/dilde yazılnuş meaı, ilmihill, rehber, hikaye ve tarih kitaplan) yapılınası.
2. Türklerin yoğun yaşadığı ülke dillerinde gençlere yönelik TV yayınlan, CDNCD film ve internet sitelerinin hazırlanması.
3. Türkiye ve Avrupa'nın çeşitli merkezlerinde gençlere yönelik bilgi, öğrenme, kendinf geliştirme ve gerçekleştirme sempozyurnlan, toplantılan ve kamplannın düzenlenmesi.
682/111. DiN ŞÜRASI TESLiG VE MÜZAKERELERi
4. Gençlerin çocuk yaşta eğitimlerine başlanması konusunda ailelerin eğitilmesi.
5. cami ve derneklerin sosyal faaliyetlerinin artınlması, spor, festival, sergi ve tiyatro gibi kültürel ve sosyal faaliyetlerin düzenlenmesi veya bunlara ev sahipliği yapılması.
6. DİTİB dışındaki dinf ve sivil kuruluşlarla ortak faaliyetler yürütülmesi, özellikle ortaokul, lise ve üniversite öğrencilerine yönelik okul dışı etkinliklerin düzenlenmesi.
7. Avrupa'daki Türk aydınla arasında bir ağ oluşturarak gençlerin hem dini hem de diğer alanlardaki sorunlarının (okulda başansızlık, uyumsuzluk, aile içi çatışma veya bağımlılık yapan madde kullanımı gibi) araştırılması ve çözüm yollarının bulunması.
8. Avrupa'ya gönderilecek din adamiannın ciddi bir eğitim ve oryantasyon programından geçirilerek Avrupa tarihi, kültürü ve sosyal hayatı hakkında bilgilendirilmesi.
9. Avrupa'daki yetkili makaınlar, medya ve aydınlada daha yakın ve etkin iletişim kurarak gençlerin karşılaştığı sorunlann üst platforınlarda dile getirilmesi ve Avrupa çapınd tartışmaya açılinası.
lO. Avrupa'daki Türklerin sorunlan üzerinde sürekli araştırmalar ve yayınlar yapacak ve uzun vadeli prograınlar geliştirilmesirıe katkıda bulunacak bir stratejik araştırma merkezirıirı kurulması.
BİBLİYOGRAFYA
Anwar, M. (1993), 'Muslims in Britain Demographic and Social Characteristics', Journal of Muslim Minoıity Affairs, Vol. 14, No. ı & 2: 124-134.
Bhatti, F. M. (1981), Turkish Cypıiots in Bıitain, Research Papers- Muslimsin Europe, No. ll, Centre for the Study of Islam and Christian-Muslim Relations, Birmingham.
Faulkner, J. E. and DeJong, G. D. (1966) 'Religiosity in 5-D: An Empirical Analysis' Social Forces, 45: 246-254 ..
Gazioğlu, S. (1989), The Influence of Education in the Labour Market: Turkish Speaking Immigrants in London Boroughs, Occasional Paper, Birkbeck College, London.
Glock, C. Y. (1972) 'On the Study ofReligious Commitment' in J. E. Faulkner (ed.) Religion's Influence in Contemporary Society, Readings in the Sociology of Religion, Ohio: Char!es E. Merril: 38-56.
Hill, P. C. and Hood R. W. Jr. (1999) Measures of Religiosity, Alabama: Religious Education Press.
~
King, M. (1967) 'Measuring the religious variable: Nine proposed dimensions' Journal for the Scientific Study ofReligion, Vol. 6: 173-185.
Ladbury, S. (1977), 'The Turkish Cypriots: Ethnic Relations in London and Cyprus' in James L. Watson (ed.) Between Two Cultures, Migrants ad Minoıities in Bıitain, Basil Blackwell, Oxford: 301-331.
Markstrom-Adams, C. (1992), 'A Consideration of Intervening Factors irı Adolescent Identity Formation' inG. R. Adams, T. P. Gullotta and R. Montemayor (eds.) Adolescence Identity Fonnation, Sage Publications, Newbury Park, CA: 173-192.
. '
lll. KOMiSYON: AVRUPA BiRLiGi SÜRECiNDE SOSYAL HAYAT VE DiN /683
Nielsen, J. S. (1989), 'Islaınic Coınmunities in Britain in P. Badham (ed.) Religion, State and Society in Modem Britain, The Edwin Mellen: Lampeter, 225-241.
Owen, D. (1993), Country of Birth: Settlement Patterns, 1991 Gensus Statisdcal Paper No. 5, CRER, University of Warwick, Coventry.
Patterson, S. J., Sochting, I. & Marcia J. E. (1992), 'The Inner Space and Beyond: Women and Identity' inG. R. Adarns, T. P. Gullotta & R. Mantemayar (eds.) Adolescent Idendty Formadon, Sage Publications, Newbury Park. CA: 9-24.
Phinney, J. S. (1993a) 'Multiple Group Identities', in Jane Kroger (ed.) Discussions on Ego Idendty, Lawrence Erlbaum Associates, Hillside, New }ersey: 47-74.
Phinney, S. J. (1993b), 'A Three-Stage Model of Ethnic Identity Development in dolescence' in Martha E. Bemal & George P. Knight (eds.) Etlınic Idendty, Formatian and Transmission among Hispanics and Other Minorides, State University of New York, New York: 61-79.
The Independent, 2 January 1996.
Van Der Lans, J & Rooijakers, M. (1996), 'Ethnic Identity and Cultural Orientation of Second Generatian Turkish Muslim Migrants' inW. A. R. Shadid & P. S. van oningsveld (eds.), Palideal Participadon and Idenddes of Muslims in non-Muslim States, Kok Pharos, Karnpen: 17 4-189
Watermann, A. S. (1992), 'Identity as an Aspect of Optimal Psychological Functioning' inG. R. Adams, T. P. Gullotta & R. Montemayor (eds.) Adolescent Idendty Formadon, Sage Publications, Newbury Park: 50-72.