60
  (el-Münkız mine'd-Dalâl) Tercüme: Ali Kaya

Hakikate giden yol - Imam Gazali

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Gazali bu eserinde, uzlet ve halvet hayatının on yıl sürdüğünü, bu süre içinde sayılamayacak kadar durumu keşfetme imkanına kavuştuğunu belirtir. Yaşadığı bu derin tecrübelerin sonucunda kesin olarak şu kanaate varır:Allah'a giden yolda en önde olanlar özellikle sufilerdir. Yaşantıları en mükemmle ve yolları en doğru olan, en güzel ahlaka sahip olanlar da yine sufilerdir..

Citation preview

(el-Mnkz mine'd-Dall) Tercme: Ali Kaya

NDEKLER NSZ ..... 9 GR..... 25 phe Yolu ve limleri nkr ..... 34 Gerei Arayanlarn Snflar ..... 46 1. KELM LM .... 49 Maksad ve Kazandrdklar ..... 49 2. FELSEFE ...... 55 A) Felsefecilerin Snflar ve Kfr eren Ynleri .. 59 1. Dehrler: Ateistler, Tanr Tanmazlar .... 60 2. Tabiatlk: Natralizm ....... 61 3. lhiyatlar.......................................61 B) Felsef limlerin Tehlikeleri......................68 1. Matematik lminin Tehlikesi ..............68 2. Mantk lminin Tehlikesi ....................74 3. Tabiat limleri ....................................78 4. lahiyat ..............................................80 5. Siyas limler......................................84 6. Ahlk limler......................................84 a) Reddetmenin Tehlikesi ................86 b) Halkn Tutmas Gereken Yol........90 c) Kabul Etmenin Tehlikesi..............95 d) Yanl Grler Dorulara Kartrlarak Sunulmu Olabilir....96 e) limin Grevi: Halk Korumak......97 f) Halkn Grevi: limlere Uymak ....98 3. BTINLK VE TEHLKES....................101 1. Btnlii Neden nceledim?............102 2. Btnlik Hakknda rendiim Bilgilerin Kayna .. 106 3. Batnler'le Mcadelede Yaplan Yanllar .... 107 4. Btnler'e Kar zlenmesi Gereken Yol .... 109 5. Btnler'in tirazlarna Cevaplar .... 110 6. Btnler'in Ksm Baarlarnn Sebebi .... 124 7. Btnler Hakknda Yazdklarm ... 126 8. Btnlik Hakknda Son Sz .... 128 9. Btnler'in Bilgilerinin Kayna .... 129 4. TASAVVUF YOLU ...... 133 1. Tasavvuf Nasl Bir Yoldur? .... 134 2. Muhasebe ...... 137 3. Tasavvuf Hayata Giri ..... 143 4. Yollarn En Gzeli ..... 146 5. Tasavvuf Yaayarak Bilmektir .... 148 6. lim, Zevk ve man .... 151 5. NBVVET NEDR, NBVVETE HTYA VAR MIDIR? .. 153 1. Nbvvet Aklen Mmkn m? .... 157 2. Nbvvet Hakkndaki pheler .... 159 3. Nbvveti Tam Olarak Tanma Yolu ... 161 4. Peygamberler Nasl Tannabilir? ....163 5. Mucize Herkes in Kesin Delil midir? .... 165 6. Gl mann Kayna Nedir? ... 166 6. TEKRAR HOCALIA DN .... 169 1. Uzlet Hayatnda rendiklerim ...... 169 2. badetlerdeki Hikmetler ..... 172

3. badetlerin Kalbe Etkisi ... 173 4. man ve Ameldeki Geveklik .... 175 5. Gevekliin Mazeretleri .... 176 6. Hocala Dn Gerekem .... 183 7. Gerek lim ..... 190 8. man Zayflatan Etkenlerden Kurtulu Yollar .... 192 9. Felsef Delillerin rkl .... 195 10. limlerin Kt Tutumlarn Tedavi Yolu ..... 210

NSZ Allah'a hamd ve Resl'ne salt ve selm ederek sze balarz. Yazd eserleri ve gelitirdii dnceleriyle slm lemine salad katk ve bunlarn toplum zerinde brakt izler gz nne alndnda mam Gazl hazretlerinin slm medeniyetini her ynyle temsil eden nemli bir lim olduu grlr. Bu bakmdan slm leminde Hccet'l-s-lm, yani slm'n salam delili unvan ile yd edilen mam Gazl hazretleri, esiz deere sahip ok sayda eser vermi rabbn limlerin banda gelir. mam Gazl, orta halli bir ailenin ocuu olarak Ts'ta dnyaya geldi. Olaanst bir zek ve hafzaya sahipti. Babas, vefatndan nce kendisi ve kardei Ahmed'in eitimini sf bir dostuna emanet etmiti. Bu sebeple kk yata tasavvufla tanm oldu. Gen yata temel slm ilimleri tahsil etti. Devrinin byk limlerinden mm'lHare-meyn el-Cveyn'nin talebesi oldu. Ksa srede onunla birlikte dersler vermeye balad. Seluklu Veziri Nizmlmlk'n dikkatini ekerek Badat'a davet edildi ve Nizamiye Med-resesi'ne mderris olarak grevlendirildi. Burada halifenin de youn ilgi ve desteini grd. Nizamiye Medresesi'nde yapt drt yllk mderrislik, hayatnn en verimli yllarn oluturdu. Bu dnem eser telifi bakmndan da olduka verimli gemi, yirmi be civarnda eseri bu yllarda yazmaya muvaffak olmutu. mam Gazl'nin yaad 5. ve 6. asrda mslmanlarn toplum yaps olduka bozuktu ve slaha muhtat. Ancak bu slah hareketi, 10 baka medeniyetlerden ve kltrlerden alnan bilgilerle salanamazd. slm toplumunun slah iin gerekli olan her ey yine slm medeniyetinden alnmalyd. nk mslmanlarn slah iin gerekli olan bilgi ve birikim slm medeniyetinde bulunmaktayd. Ancak slah iin gereken alma kafa kartrc teorik bilgilerden ibaret olmamalyd. Islah hareketinin baarl olabilmesi iin toplum hayatnn btn ynlerinde gerekletirilmeliydi. Yani bu slah inan, ibadet, ahlk alanlarn, ksacas madd ve ruh hayatn btn ynlerini kuatc olmalyd. Bunun kayna da, nceki dnemlerde yaam mslmanlardan devralnan kltr miras iinde bulunmaktayd. Yapt derin aratrmalar ve edindii tecrbeler sonucunda slah ve ihya hareketi iin en uygun yolun tasavvuf yolu olduuna kanaat getirdi. 11 Onun ulat sonu, aslnda kendi yaad hayat tecrbesinden kard bir gerektir. Ancak bu nemli sonu uzun yllar sren bir tecrbe sonucunda kazanlmtr. Elinizdeki bu kitap, onun gerei arama yolunda geirdii aamalar, ektii skntlar ve ulat sonular dile getirmesi bakmndan mam Gazl'nin hayat hikyesi niteliindedir. mam Gazl, gerei arayanlar snflandrrken bunlarn u drt kesimden olutuunu syler: 1. Kelmclar, 2. Felsefeciler, 3. Btnler, 4. Sfler. Bu tesbiti yaptktan sonra ciddi bir ekilde kollar svayarak bunlar incelemeye koyuldu. Bunlar arasndan ncelikle "kelmclar ele alarak inceledi. 12 Ancak yapt inceleme sonunda, hakikati arama yolunda bunlarn derdine deva

olmadn anlad. nk onlarn yntemi muarzlarn elikilerini ortaya koymaktan ibaret idi. Bundan sonra "felsefe" konusunu ele ald. Zaten mam Gazl Badat'ta, bir yandan ilerinde tannm limlerin de bulunduu 300'e yakn renciye ders veriyor ve kitap yazma faaliyetine devam ediyor, te yandan felsefe zerine de incelemeler yapyordu. Bu sayede felsefecilerin grlerini yakndan tanma frsat elde etti. Bundan sonra bir yl sreyle, felsefe hakknda edindii bilgileri gzden geirdi. Bu deerlendirme sonucunda, filozoflarn nerelerde yanldklarn pheye yer brakmayacak ekilde tesbit etti. Ardndan "Btnlik" hakknda incelemeler yapmaya koyuldu. Ancak bu sapk akm hakknda eletirilere girimeden nce, onlarn dnce ve temel ilkeleri hakknda derli toplu bilgiler 13 verdi. Btnlik hakknda verdii bilgiler ylesine gzel dzenlenmiti ki, taraftarlar bile kendi grlerini daha nce bu kadar gzel tasnif edip bir araya getirememilerdi. Hatta baz kesimler mam Gazl'nin bu yntemini eletirerek, bunun bir bakma Btnliin iine yaradn ileri srmlerdi. Ancak mam Gazl, bir dnceyi yeterince tanmadan ve onlar hakknda tarafsz bilgi vermeden onu eletirmeyi, kendi ilim anlayna uygun bulmuyordu. mam Gazl, hakikati arama yolundaki aratrmasnn drdnc duranda "tasavvuf" konusunu ele alr. Aslnda onun tasavvuf ile ilgisinin buradaki sralamaya gre olduunu dnmek yanl olur. nk, henz ocuk yata iken himayesine verildii baba dostu kii bir sf idi. Genlik yllarnda Yusuf en-Nessc ve Eb Ali el-Frmed gibi tasavvuf nderleriyle ilikisi, daha o 14 dnemde tasavvufa temaylnn bulunduunu gstermekteydi. Bazlar Eb Ali el-Frmed'yi onun ilk eyhi olarak kabul ederler. Ancak tasavvuf konusu zerinde bu sefer gerekletirmeyi dnd ok daha farkl idi. Fakat bu kez, hakikati arama kararnn bir gerei olarak tasavvuf konusunu ilm ve tenkiti bir gzle aratrmak ve incelemek istiyordu. Bu maksatla mam Kueyr'nin er-Risle'sini, Haris el-Muhsib'nin er-Riye ve dier eserlerini, Eb Tlib el-Mekk'nin Kt'l-Kulb'n, Cneyd-i Badad, Eb Bekir e-ibl ve Byezd-i Bistm gibi nemli zatlardan aktarlan tasavvuf mirasn inceledi. Bu incelemeleri sayesinde, kendisinden nce yaam tasavvuf byklerinin dncelerini mkemmel biimde kavrad ve onlar btn esaslar ile rendi. Ancak bu incelemeleri sonucunda; tasavvufun derin ve gizli konularna ulamann, kitaplara dayal nazar retimle 15 deil, bunlar bizzat yaayarak (seyr slk ile), nefsin kt sfatlarn iyileri ile deitirmekle mmkn olabilecei kanaatine ulat. mam Gazl'nin kelm, felsefe, Btnlik ve tasavvuf konular zerinde yapt son aratrmalar ve bu alanlarda vard sonu, zihin ve ruh dnyasnda tam bir bunalm yaamasna yol at. Bu srada Badat Nizamiye Medresesi'nde ok saydaki sekin renciye ders veren mderris konumundayd. hret ve saygnl sultan ve vezirleri geride brakacak dzeye gelmiti. Dardan bakldnda ok baarl ve mutlu bir hayat vard. nk sahip olduu makam, ulemnn dnyada ulaabilecekleri makamlarn zirve noktas olarak grlyordu. Ancak darya yansyan bu grntnn aksine, gerekte gn getike iin iin

byyen pheler ve fikr bunalmlarla i dnyas alt st olmaktayd. Geri o, pheciliin ve gerei 16 arama meraknn gen yandan beri sahip olduu bir zellik olduunu belirtmekteydi. Drt yllk mderrislik dnemi sonunda tasavvuf konusunda temelden kavram olduu gerekler, ondaki bu hakikati arama akn yeniden atelemi, bu zellii daha gl bir ekilde ortaya kmt. Yaad pheler sadece fizik tesi ve bilginin kayna gibi problemler deildi. Ahlk bakmdan da kendini sorgulamaktayd. Bu sorgulamas neticesinde dnya ileri iinde boulduunu grd. Faaliyetlerinin en gzeli olan eitim ve retim almalarnda bile hi nemi olmayan, hiret yurdu iin fayda vermeyecek ilimlere ynelmi olduunu; bunlar retmekteki niyetinin tam olarak Allah rzas iin olmadn, az da olsa makam ve hret arzusunun amellerine kartn farketti. 17 Bu dncelerle defalarca Badat'tan ayrlmaya niyet etti. Ancak sahip olduu nn ve mevkiini terketmeye yanamayan nefsi ile alt ay mcadele etmek zorunda kald. Yaad bu phecilik krizi artk tehlikeli boyutlara ulamt. Bu phecilik krizi sonunda psikolojik depresyona girmesine ve fizyolojik bozukluklar yaamasna yol at. Ders anlatamaz duruma gelmiti. Bir ey yiyip iemiyor, yediklerini de hazmedemiyordu. Gittike takatten dyordu. Doktorlar, bir sre kendisini tedavi etmeye uratlar, ancak illa tedavinin sonu vermediini grnce hastaln sebebinin psikolojik olduuna karar verdiler. Psikolojik sebeplere dayanan hastaln tedavisinin de ayn yntemle yaplmas gerekiyordu. Sonunda duas kabul edilmi; makam, mal, evlt ve dostlardan ayrlmaya nefsi raz olmutu. Bunun zerine Badat ile olan btn ilikilerini kesmeye karar verdi. Ailesine yetecek kadar 18 mal ayrd ve geriye kalan malnn tamamn ihtiya sahiplerine datt. Niyeti am taraflarna gitmekti. Ancak bu niyetini renen halife ve dostlarnn Badat'tan ayrlmalarna izin vermeyeceklerini dndnden, onlara Mekke'ye gideceini syledi. Badat'taki grevini kardei Ahmed Gazl'ye brakarak 488 yl Zilkade aynda (Aralk 1095) buradan ayrld. mam Gazl'nin Badat'tan ayrlmas slm corafyasnda deiik yanklara ve yorumlara sebep oldu. Hilfete uzak yerlerde yaayanlar, bu ayrlmann yneticilerden kaynaklandn dnyorlard. Ynetime yakn yerlerde yaayanlar ve mam Gazl'nin kalmas iin ne denli srar edildiini bilenler ise, slm'a ve mslman limlere nazar demi olabileceini dnyorlard. Bu deerlendirmelerin mam Gazl'nin gerek durumuyla elbette hibir ilgisi yoktu. 19 Badat'tan ayrldktan sonra am'a gitti. Burada iki yl kald. Bu sre iinde Emeviyye Camii'nde inzivaya ekildi. Nefsini terbiye etmek, ahlkn gzelletirmek ve kalbini arndrmak maksadyla riyazet ve mchede ile megul oldu. Buradan Kuds'e geerek orada da bir sre inziva hayatn srdrd. mam Gazl, en nemli eseri olan hy Ulmi'ddn'i bu uzlet ve inziva dnemlerinde yazd. Buradan sonra, hac grevini yerine getirmek, Mekke ve Medine'nin feyzinden nasiplenmek ve Resl-i Ekrem'in (s.a.v) mbarek kabrini ziyaret etmek maksadyla Hicaz'a doru yola kt. Bu ziyaretini tamamladktan sonra ailesinin bulunduu Ts ehrine dnd. Ts'ta evinin yannda bir medrese ile bir tekke yaptrd. mrnn son yllarn ilim

reterek ve sflerle tasavvuf sohbetleri yaparak geirdi. Gazl el-Mnkz'da, uzlet ve halvet hayatnn on yl srdn, bu sre iinde saylamayacak kadar durumu kefetme imknna kavutuunu belirtir. Yaad bu derin tecrbenin sonucunda kesin olarak u kanaate varr: Allah'a giden yolda en nde olanlar zellikle sflerdir. Yaantlar en mkemmel ve yollar en doru olan, en gzel ahlka sahip olanlar da yine sflerdir. nk onlarn bu hali nbvvet kandilinin nurundan alnmtr. Nbvvet nurundan te daha gl bir aydnlk kayna da bulunmamaktadr. Bu tasavvuf hayattan sonra btn abasn tasavvufu mslmanlarn gznde merulatrmak ve yceltmek iin harcad. Kendisinin eritii yce hakikatlere din kardelerinin de erimesini istiyordu, bunu baard. Onun, tasavvuf fikirlerin ve tasavvuf hayatn slm'a uygunluunu gsterme abas baaryla hedefine ulat. Ondan sonra tasavvuf 20 Ehl-i snnet muhitinde kendisine geni bir zemin buldu ve bu zemin zamanla genileyip glenerek devam etti. te mam Gazl hazretleri yaad bu tecrbeler sonucunda elinizde bulunan elMnkz mine'd-Dall isimli bu deerli eseri kaleme almtr. Eser, o byk imamn yaad buhrann ve bundan kurtulu yolunun ne olduunu gsterir niteliktedir. Bir bakma onun hayat hikyesi saylabilir. mam Gazl'nin yaad bunalmlarn biraz eksik veya fazlasyla deiik devirlerdeki limler tarafndan yaanm olmas mmkndr. Ancak eser, bunun kaleme alnp ifade edilmesi asndan bir ilktir. Ondan sonra da, bu tr eserler verildii hakknda bir bilgimiz yoktur. Eser, iledii konular yannda, bu ynyle de dikkate deer bir neme sahiptir. 22 Yce rabbimizden bu almamzn, tpk mam Gazl'nin yaad adaki buhranlara benzer bunalmlar yaayan insanmzn kurtuluuna vesile olmasn diliyoruz. Bir kiinin bile derdine deva olmas bizim iin byk sermaye ve sevin vesilesi olacaktr. nk biz, "Bir kiinin doru yolu bulmasna vesile olmann, btn dnya ve iindekilere sahip olmaktan daha deerli olduunu" Resl-i Ekrem'in (s.a.v) mbarek dilinden ifade edilmi olduunu bilmekteyiz. Szlerimizin sonunda deriz ki; en gzel saltlar, en mkemmel selmlar Peygamber Efendimiz'e ve ailesine olsun! Son duamz da Allah'a hamdetmektir. Ali KAYA Reblhir 1425/Mays 2004 Baakehir/stanbul 23

Bismillhirrahmnirrahm GR Hamd, her kitap ve sze kendisine hamdedilerek balanan Allah Tel'ya mahsustur. Nbvvet ve rislet sahibi Muhammed Mustafa'ya, ailesine ve insanlarn sapklktan kurtularak hidayete ermelerine vesile olan ashabna salt ve selm olsun. imdi, ey din kardelerim! limlerin gaye ve srlarn, deiik yollarn tehlikelerini ve srlarn aklamam istiyorsunuz. Birbirinden farkl yol ve slplara sahip ok saydaki kark frkalarn ve kesimlerin grleri arasndan syrlarak 25 hakk bulmak iin ektiim skntlar anlatmam talep ediyorsunuz. Bunun yannda taklit ukurlarndan, her eyi sorgulayarak asln aratrma zirvesine

ykselmeye nasl cesaret ettiimi anlatmam istiyorsunuz. Yine, ilk olarak "kelm" ilminden nasl yararlandm ve sonra bundan holanmayarak neden yz evirdiimi, kinci olarak, hakikati bulmak iin masum bir imama uymak gerektiine inanan eksik ve yanl dnceli "Btnlik" mezhebinin grlerini ve bunu nasl tesbit ettiimi, nc olarak, "felsefe" yolunu tutanlarn grlerine neden deer vermediimi, Nihayet son olarak, neden "tasavvuf" ehlinin grlerini kabul edip benimsediimi anlatmam istiyorsunuz. Ayrca, insanlarn szlerini youn bir ekilde defalarca inceledikten sonra elde ettiim hakikatin zn aklamam; Badat'ta talebelerimin okluuna ramen ilim retmekten neden vazgetiimi; sonra uzun bir srenin ardndan Nbur'da tekrar ilim retme iine neden geri dndm aklamam istiyorsunuz.1 Bu hususlar samimi olarak renme niyetinizi bildiim ve inandm iin, ben de hemen sizin bu isteklerinize cevap vermeye balyorum. ncelikle Allah Tel'dan yardm dileyerek, O'na tevekkl ederek ve O'na dayanarak diyorum ki: Cenb- Hak sizleri gzel bir ekilde t alan ve hakka ballk hususunda kalbi yumuayan kimselerden klsn. imam Gazl hazretlerinin tekrar medrsede retime dnd yl 499 (11051106) yldr. Memleketine dnen imam Gazl'yi, Nizmlmlk'n olu vezir Fahrlmlk ikna ederek Nbur'daki Nizamiye Medresesi'nde tekrar retim faaliyetlerine balamasn salad. Ancak bu retim faaliyeti ok srmedi, vezirin ldrlmesinden sonra imam Gazl bir yl kadar sren ikinci retim dnemini de bylece kapatm oldu. Buradan tekrar memleketi olan Ts ehrine dnd. 505 (1111) ylnda vefatna kadar burada yaad. 27 unu iyi bilmek gerekir ki, insanlarn farkl dinlere ve inanlara sahip olmas, buna ilve olarak saysz gr ve yollara ayrlm olan mezhep nderlerinin ihtilflar, pek ounun iinde boulduu derin bir ummandr. Burada boulmaktan kurtulanlarn says yok denecek kadar azdr. Her frka ve gr sahibi, kendilerinin kurtulua erdiklerine inanmaktadr: "Her hizip (grup), sahip olduu (inan) ile sevinmektedir." * Zaten bu durum, Resl-i Ekrem'in (s.a.v), gerekleeceini nceden bize bildirmi olduu bir durumdur. O, doru szllerin en doru syleyeni olup yle buyurmutur: "mmetim yetmi frkaya ayrlacaktr; onlardan kurtulua eren sadece biri olacaktr. "3 2 Rm 30/32. 3 Eb Dvd, Snnet, 1; ibn Mce, Fiten, 17; Tirmiz, imn, 18; Ahmed b. Hanbel, Msned, 2/332. 28 Gerekten de durum Reslullah'n (s.a.v) bu hadis-i erifte belirttii gibi olmutur. Genliimin baharndan itibaren, yani bula erip henz yirmi yana basmadan elli yam atm bu ana gelinceye kadar, bu engin denizlerin derinliklerine dalmaktan geri durmadm. O cokulu denizlere ekingen korkaklar gibi deil, cesur kimselerin dal gibi daldm. Her karanla korkusuzca daldm, grdm her meselenin zerine atladm. Her zorluun iine apansz girdim. Her frkann inan ve dncelerini inceliyor, her grubun tuttuu yolun inceliklerini ortaya karmaya alyordum. Aratrdm frkalarn hak veya btl, snnete uygun veya bid'at sahibi olmalar konusunda bir ayrm yapmyordum. Btnlik yolunu tutmu her frkann, Btnlik ile neyi hedeflediklerini renmeye altm.

29 Zhirlik yolunu tutmu olanlarn, bununla neler elde ettiklerini ortaya karmaya gayret ettim. Felsefe yolunu tutmu her kesimin, sahip olduklar felsefeyi btn esaslaryla renmeye zen gsterdim. Hibir kelm limini darda brakmadan kelmdaki yntemini ve mcadelesinin gayesini renmeye aba gsterdim. Btn gcmle, ne kadar sf var ise onun sfliindeki srlar renmeye, ne kadar bid var ise bu ibadetleriyle neler kazandn aratrmaya altm. Btn zndklarn (dinsizlerin), Allah'n varln ve sfatlarn kabul etmeyenlerin (muattlann ve Mu'tezile'nin), bu inan veya inkrlarnn arkasnda yatan sebepleri titizlikle aratrdm. Her eyin hakikatini renmeye kar duyduum susamlk; batan ve genliimden beri tuttuum yol ve benim bir hasletim olmutur. Bu hasletler, Allah Tel tarafndan benim yaratlma ve hamuruma katlm zelliklerdir; benim seimim ve tercihim deildir. Bunun sonucunda ocukluumun cokulu alarndan itibaren taklit balarndan syrldm ve byklerimizden miras kalan srf taklide dayal inan esaslarndan koptum. nk hristiyan ocuklarnn hep Hristiyanlk zere yetitiklerini, yahudi ocuklarnn srekli Yahudilik esaslarna gre bydklerini, mslman ocuklarn da istisnasz slm dini zere yetimekte olduklarn grmekteydim. Nitekim bu hususta Reslullah'n (s.a.v) yle buyurduunu iitmitim: "Her doan kii ftrat zere doar. (Daha sonra) anas ve babas onu yahudi, hristiyan veya Mecs yapar."4 4 Buhr, Ceniz, 80; Mslim, Kader, 25, Eb Dvd, Snnet, 17; Tirmiz, Kader, 30 Resl-i Ekrem'in (s.a.v) hadis-i erifte ifade buyurduu bu durum; yaratltan gelen asl hakikati ve ana baba ile hocalar araclyla kazanlan sonraki inan esaslar ve taklit unsurlarnn hakikatini renme konusunda iimde byk bir arzu domasna sebep oldu. Taklit, balangta birtakm telkinlere dayanmaktayd. Bunlarn da hangilerinin hak (doru) ve hangilerinin btl (yanl) olduu hususunda gr ayrlklar bulunmaktayd. Kendi kendime yle dedim: Benim istediim, her eyin gerek yzn renmektir. yleyse nce bilginin gerek yznn ne olduunu renmekle ie balamam gerekir. Acaba gerek bilgi nedir? Bunun sonucunda unu anladm: Kesin bilgi (ilme'l-yakn), bilinen hakknda hibir kuku brakmayacak ekilde kiinin iinde bilginin be-lirmesidir. Bu bilginin belirmesi ile yanlma ve vehim ortadan kalkar. Hatta kalbe bu ynde 32 herhangi bir dnce dahi gelmez. Tam tersine, yanlgdan uzak olmak kesin bilginin ayrlmaz bir paras olmaldr. Bu kesinlik ylesine salam ve gl olmal ki, ta altna veya bir bastonu ylana eviren kimsenin, kendisinde olumu kesin bilginin geersiz olduunu iddia etmesi bile, asla herhangi bir kuku ve olumsuz bir dnce olumasna yol amamaldr. Eer ben, on saysnn saysndan daha byk olduunu bilirsem, biri kp da bana yle dese: "Hayr, tersine ondan byktr. Delilim de udur: Ben u bastonu ylana evirebilirim." Sonra gerekten de gzlerimin nnde bastonu ylana evirse bile, onun bu yaptklar benim saylar hakknda sahip olduum bilgi zerinde en kk bir kuku domasna yol a-

33 '*"* r*"-?: maz. Onun yapt bu i, sadece bunu nasl olup da becerdii hakknda hayret etmemi salar. Bunun dnda herhangi bir etki yapamaz. Sonra, bu biimde bilmediim ve anlattm ekilde kesinliinden emin olmadm bilginin gvenilecek ve doruluundan emin olunacak bilgi olmadn anladm. Doruluundan kesin olarak emin olunmayan bilgi de kesin bilgi (il-me'l-yakn) olamaz.

phe Yolu ve limleri nkr Doruluundan emin olunmayan bilginin kesin bilgi olmad kanaatine vardktan sonra btn bilgilerimi inceden inceye gzden geir5 Burada "phecilik" olarak aldmz "safsata" kelimesi felsef dncelerden "sofizm" ve "septisizm" doktrinlerine uygun dmekledir. Ancak biz imam Gazl'nin yaad durumu "phecilik" anlamna gelen septisizm ile ifade etmeyi uygun bulduk. Septisizm (phecilik): insann kesin olarak bilgi sahibi olabileceini ileri sren dogmatizme (nasla) zt olarak ortaya kmtr. Bu dnce sistemi, hibir bilginin kesin olamayacan, aksine daima pheli olduunu, akln asla tereddtten 34 dim. Sonu olarak hiss, yani duyu organlar ile elde edilen bilgilerle, zorunlu akl prensipleri dnda kalan bilgilerin bu nitelii tamadn anladm. Bu sonuca varnca, mitsizlie kaplarak kendi kendime yle dedim: "Artk elimde, problemleri zmek iin duyu organlarna dayal veriler ve zorunlu kurtulamayacan, bu yzden de asla kesin bilgiye ulaamayacan ileri srer. Buna gre hibir eyi hakikatiyle bilemeyiz. Bilgi kiilere, hislere, zaman ve mekna, rf ve terbiyeye gre deiir. Aslnda phecilik, bir felsef dnce olmaktan ok felsef bir tutum, ruh bir tavr, ruhun buhran halini ve bir inanszlk zihniyetini ifade eder. imam Gazl'nin yaad phecilik ise, pheyi gaye edinen bir anlay deil, kesin bilgiye ulamak iin bir vasta kabul eden anlaytr. Felsef adan ifade etmek gerekirse, onun phecilii Descartes'nkine benzer, imam Gazl nce bakasndan edindii bilgilerden phe edip duyulara dayanr. Sonra duyulara olan gveni sarslr, akla dayanr; daha sonra akla olan gveni de sarslarak sezgiye (kefe) dayanan bilginin gerek ve kesin bilgi olduuna kanaat getirir. Eyann zne ancak bu dorudan bilgi ile ulalabileceine inanarak bu yola girer (bk. Sleyman Hayri Bo-lay, Felsefi Doktrinler Szl, s. 244-246). 35 , S4! akl prensiplerini oluturan apak bilgiler dnda bir umut kalmad. yleyse, bunlara gvenebilmem iin ncelikle bu bilgilerin doruluklarn deerlendirmem gerekir. Acaba, duyu organlarna dayal bilgilere duyduum gven ve zorunlu bilgilerin hatadan uzak olduu ynndeki dncem de, daha nce benim ve halkn byk ounluunun doruluuna inandklar taklide dayal ve nazar bilgilerin6 doruluuna duyulan gvene benzer bir gven miydi? Yoksa bunlara duyulan gven, aldanma ve gafletten uzak olan gerek bir gven miydi?" Bu dnceler ile, btn gcmle duyu organlarna dayal verileri ve zorunlu akl prensipleri zerinde dnmeye koyuldum. "Acaba bunlara kar da iimde kuku

duyabilir miyim?" diye dndm. Nazar bilgi: Bir ncl ile elde edilen, yani dnme ve fikir yrtme ile elde edilen bilgidir. Yaratcnn varln ve arazla-rn sonradan meydana geldiini bilmek gibi. 36 Uzun sren bir tereddt dneminden sonra, duyu organlarna dayal bilgilerin doruluuna gvenmeye de gnlm (vicdanm) izin vermedi. Vicdanmda duyduum bu phe gittike artt; vicdanm bana yle sesleniyordu: "Duyu organlar ile elde edilen bilgilere nasl gvenebilirsin? Duyu organlarnn en gl olan grme duyusu (gz) deil mi-* dir? Gz glgeye bakar, onun durgun ve hareketsiz olduunu grr. Sonra glgenin hareketsiz olduu hkmne varr." Daha sonra belli bir srenin gemesi ile tecrbe ve gzlem sonucunda glgenin hareketli olduunu anlar. Ancak glgenin hareketi bir defada ve birden bire olumaz; yava yava ve milim milim meydana gelir. Bu hareket ylesine devamldr ki, glgenin durgun olduu bir an bile bulunmaz. Yine ayn gz yldzlara bakar ve onlarn sadece kk bir altn lira byklnde oldukla37 .m rn grr. Daha sonra, astronomi ilminin delilleri, o yldzlarn dnyadan kat kat daha byk olduklarn ortaya koyar. te, duyu organlarndan biri buradakine benzer bir hkme varyor. Daha sonra akl hakemi ortaya karak, duyu organnn verdii hkmn savunulamayacak ekilde yanlln ortaya koyuyor ve onu ihanet ile suluyor. O zaman yle dedim: "yleyse duyu organlarnn verdikleri bilgilere duyulan gven de kayboldu. Galiba evveliyyt7 denilen akl bilgilerden baka gvenilecek bir ey kalmad. u szleri rnek olarak verebiliriz: On says saysndan daha byktr. 7 Mantk ilmine gre evveliyyt, tasdik trlerinden olan bedh (apak) nermelerin bir blmn oluturur. Evveliyyt: Bu nermeler, zihnin hibir vastaya bavurmadan dorudan doruya kabul ettii nermelerdir. "Btn, paradan byktr, gece gndz deildir" misallerinde olduu gibi (bk. Necati ner, Klasik Mantk, s. 184). 38 Bir ey ayn anda hem ispat ve hem inkr edilemez. Bir eyin hem hadis (sonradan yaratlm) olduu ve hem de kadm olduu (balangcnn bulunmad) sylenemez; hem var ve hem yok olduu sylenemez; hem varl zorunlu (vacip) ve hem varl imknsz (muhal) olduu sylenemez." Byle dnmeye balaynca duyu organlarm bana u szlerle kar ktlar: "Aklnla elde ettii bilgilere kar duyduun bu gvenin, daha nce duyu organlarnla elde ettiin bilgilere kar duyduun o gven gibi olmadndan (bunun daha gvenilir olduundan) nasl emin olabilirsin? Nitekim, daha nce benim saladm bilgilere de gvenmekteydin. Fakat akl hakemi ortaya kt ve benim verdiim bilgilerin yanlln sana gsterdi. ayet akl hakemi olmasayd, sen benim doruluumu kabul etmeye devam edecektin. 39 yleyse, akl hakemi ortaya karak duyu organlarnn verdii bilgilerin yanllna nasl hkmettiyse, akl idrakinin tesinde baka bir hakem doabilir ve onun salad bilgilerin yanl olduuna hkmedebilir. Byle bir idrakin u anda bulunmamas, bunun imknsz olduu anlamna

gelmez." Bu itiraz karsnda vicdanm biraz bocalad. Ancak duyu organlarm, uykuyu rnek vererek u szlerle itirazlarn desteklemeye devam etti: "Baksana, ryada nice iler gryor, pek ok hayal kuruyorsun. Ryada iken bunlarn gerek ve srekli olduunu dnyor ve uyanncaya kadar bunlar hakknda herhangi bir kuku tamyorsun. Ancak bir sre sonra uyanyor, ryada grdn hibir eyin asl ve temeli bulunmadn anlayveriyorsun. Bunlarn doru olduundan nasl emin olabiliyorsun? Belki de, uyank durumda iken 40 akl ve duyu organlar ile elde edip doru olduuna inandn bilgiler, sadece iinde bulunduun duruma bal bir gereklii olan bilgilerdir!... nk, sen yle bir hale gelebilirsin ki, o halin uyankla gre durumu, senin uykudaki durumunun uyankla nisbeti gibi olur. Baka bir ifade ile, uyanklnn durumu o hale gre uykudaki halin gibi olur. te byle bir hale geince, akl yoluyla vehmettiin btn hayallerinin hibir deeri kalmadn kesin olarak anlarsn." Belki de bu hal, sflerin iinde bulunduklarn iddia ettikleri haldir. nk sfler, szn ettikleri hallere dalp duyu organlarnn etkilerinden kurtulduklarnda, akln verilerine uygun dmeyen haller mahede ettiklerini ileri sryorlar. Belki de sz konusu bu hal ile kastedilen lm halidir. Zira Resl-i Ekrem (s.a.v) yle buyurmaktadr: 41 "nsanlar hep uykudadr, ldkleri vakit uyanrlar."* Buna gre, belki de dnya hayat hiret hayatna nisbetle uyku yerindedir. nsan lnce, eya hakknda bu dnyada grdklerine ters gelecek eyler mahede edecektir. O zaman kendisine u yet-i kerimedeki gibi seslenilecektir: "imdi senin perdeni kaldrdk; artk bugn senin grn (bakn) ok keskindir." 9 Kf 50/22. Bu tehlikeli dnceler iime doup vicdanm yaralamaya balaynca bunlar tedavi etmek istedim, ama baarl olamadm. nk bu phelerden ancak delil ile kurtulmak mmkn olabilirdi. Delil getirmek iin de, "evveliyyt" ad verilen zorunlu bilgileri kullanmak gerekmekteydi. 42 Ancak bunlar da benim tarafmdan kukulu grldklerinden, delil ortaya koymak mmkn olmamaktayd. Bu hastalk amansz bir hale geldi ve yaklak olarak iki ay srd. Bu iki aylk sre iinde ben fiilen "safsatac" (her eyden phe eden) bir hal zereydim. Ancak iinde bulunduum bu durumu kimseye sylemiyor, szl olarak ifade etmiyordum. Nihayet Cenb- Hak beni bu amansz hastalktan kurtard. Vicdanm tekrar eski salkl haline kavutu. Artk vicdanm zorunlu akl bilgileri makbul ve geerli grmeye, onlara gvenmeye ve doruluklarn kabul etmeye balad. Bu bunalmdan, pe pee deliller getirmek veya gzel szleri ard ardna sralamak yoluyla kurtulmu deildim. Bu hastalktan sadece Cenb- Hakk'n gnlme aktm olduu bir nur sayesinde kurtulabilmitim. 43 te bu nur, pek ok marifetin anahtar niteliindedir. Kim gerei kefetmenin, sadece bamsz deliller getirmekle gerekletiini zannederse, Allah Tel'nn ok geni olan rahmetini daraltm ve snrlandrm olur. Nitekim, "Allah, kimi hidayete erdirmek isterse onun gnln slm'a aar"(tm)

mealindeki yet-i kerimede geen "gnln amak" ifadesinin mnas Resl-i Ekrem'e (s.a.v) sorulmu, Peygamber Efendimiz de yle buyurmutur: "O, Allah Tel'nn kalbe aktm olduu bir nurdur."Sahbe-i kiram, "Peki bunun almeti nedir?" diye sordular. Buyurdular ki: "Aldanma yurdundan (dnyadan) saknarak ebediyet yurduna (hirete) ynelmektir."11 10 En'm 6/125. 11 Hkim, el-Mstedrek, 4/311; Beyhak, ez-Zhd, nr. 974; S-yt, ed-Drr'lMensr, 7/219. 44 Reslullah'n (s.a.v) u hadis-i erifi de bu nura iaret etmektedir: "Allah Tel btn mahlkat karanlk iinde yaratt, sonra onlarn zerine kendi nurundan serpti."^2 Hakikati kef ite bu nurdan beklenmelidir. Bu nur, ilh cmertliin eseri olarak baz zamanlar grl grl kaynayarak taar. Rahmetin cokun olarak akt o anlar gzlemek gerekir. Hz. Peygamber'in u hadis-i erifinde buyurduu gibi: "Yaamakta olduunuz hayatn baz demlerinde rabbinizin rahmet meltemleri eser. Dikkatli olun ve bu rahmetten yararlanmaya bakn. "^ 12 Tirmiz, imn, 18; Ahmed b. Hanbel, Msned, 2/186,197; Hkim, elMstedrek, 1/30. 13 Beyhak, uab'l-mn, nr. 1123; ibn Eb'd-Dny, el-Ferec, nr. 27; Syt, el-Cmiu's-Sagr, nr. 1108. Eb Nuaym, Hilye, 3/90. 45 Btn bunlar anlatmaktaki maksadm, hakikati irdelerken bir ciddiyetle hareket etmek gerektiini vurgulamaktr. Gereken titizlik gsterildii takdirde, irdelenmesi gerekmeyen konular irdelemeye uramak gayretkeliine dlmez. Mesel, evveliyyt denilen zorunlu akl prensiplerin doruluu, aratrma konusu yaplmamaldr. nk bunlar, doruluklar kabul edilen ve kullanma hazr esaslardr. Byle apak eyler irdelenmeye kalkldg zaman kaybolur ve saklanverirler. Dier taraftan, irdelenmesi gerekmeyen hususlarla uraan kimse, asl uralmas gereken konularda kusurlu davranma sulamas ile kar karya kalr.

Gerei Arayanlarn Snflar Cenb- Hak, lutfu ve engin cmertlii ile iinde bulunduum bunalmdan beni kurtarnca, hakikati arayan kimselerin drt blme ayrlm olduklarn tesbit ettim. Bu drt kesim unlardr: 1. Kelmclar: Bunlar, gr ve dnce sahibi olduklarn ileri srerler. 2. Btnler: Bunlar tlim ehli olduklarn ve masum (yanlmaz) imam sayesinde yalnz kendilerinin hakikati rendiklerini iddia ederler. 3. Felsefeciler: Bunlar ise, manta ve kesin delile (burhana) dayandklarn ileri srerler. 4. Sfler: Bunlar da kendilerinin srekli olarak huzur halinde (Cenb- Hak'tan gafil olmayan), mahede ve mkefe ehli kimseler olduklarn sylerler. Bunun zerine kendi kendime yle dedim: "Aradm gerek bu drt snf insann dnda olamaz. nk hakikati arama yoluna koyulanlarn tamam bunlardan ibarettir. Eer hakikat bunlarn yolunun dnda ise, artk hakikati bulma midi kalmaz." 46 47

Zira taklit yolunu braktma gre, artk ona geri dnme midim de kalmamt. nk, taklit yolunu benimseyen kimsenin bunu devam ettirebilmesi iin, kendisinin takliti olduunu bilmemesi gerekir. Eer takliti olduunun farkna varrsa, elindeki taklit kristalini krm olur. Taklit kristalinden geriye, dalm ve salm ie yaramaz cam paralar kalr. Bu durumda, ancak atete eritilerek yeni bir kalba dkldkten sonra paralarn birlemesi ve kaynamas mmkn olabilir. Bu anlay ile hakikati arayanlarn yollarn aratrmaya ve her bir kesimin grlerini btn ayrntlar ile ortaya karmaya koyuldum. lk olarak kelmclarn yolunu, ikinci olarak felsefecilerin yolunu, nc olarak Btnler'in Ta'lmiyye yolunu ve drdnc olarak da sf-lerin yolunu incelemeye aldm. 48

1. KELM LM Maksad ve Kazandrdklar Hakikati aratrma iine kelm ilmi ile baladm. Aratrma iin ncelikle bu ilim daln rendim ve iyi bir ekilde anladm. Kelm konusunda yazlm muhakkik (konuyu en gzel ekilde inceleyen) limlerin kitaplarn inceleyip deerlendirdim. Benim de kelm ilmi konusunda yazmak istediim eserler vard, onlar yazdm. Bunun sonucunda anladm ki, kelm ilmi, kendi maksad asndan yeterli, ancak benim maksadm asndan yetersiz bir ilimdir. 49 Kelm ilminin temel gayesi, Ehl-i snnet inancn bid'atlarn bozup kartrmasndan korumak ve bunun bekiliini yapmaktr. Allah Tel Reslullah'n (s.a.v) dili ile insanlara bir inan sistemi sunmutur. Efendimiz vastsyla Kur'n- Kerm ve hadis-i eriflerin de haber verdiine gre bu akide, hakikati ifade etmekte olup kullarn hem dinlerinin hem de dnyalarnn maslahatn salamaktadr. Daha sonra eytan, snnete aykr birtakm vesveseleri bid'atlarn ileri arasna kartrm ve bunu bid'atlarn evkle yapt bir. alkanlk haline getirmiti. Bid'atlar, bu vesvese ve kuruntular ile Ehl-i snnet inancna sahip kimselerin kafalarn kartrmay baarmlard. Bu srada Cenb- Hak, kelm limlerini ortaya kard. Bu ilmin szcleri, kelm ilmine zg dzenli ifadelerle snneti (Ehl-i snnet inancn) savundular. Ayrca Ehl-i snnet inancna aykr, insanlarn zihnini bulandrmak 50 amacyla bid'atlarn sonradan dine soktuklar grleri bir bir ortaya kardlar. te kelm ilmi ve kelmclar byle bir ihtiyatan domu idi. Kelmclarn bir blmp, Cenb- Hakk'n kendilerine ykledii bu grevi hakkyla yerine getirdiler. Gzel bir ekilde snneti savundular; nebev kaynaktan gelen salam inan esaslarnn kabul edilmesi iin en gzel ekilde mcadele ettiler. Bid'atlarn, bu esaslar deitirmesini ve dine herhangi bir bid'at sokulmasn engellediler. Ancak kelmclar, Ehl-i snnet akidesini savunma grevini yaparken, hasmlarnn kullandklar metodu kullandlar. Onlarn ileri srdkleri nclleri (delilleri) kendileri de aynen aldlar ve onlara kar kullandlar. Kelmclar bu delilleri kullanmaya iten etken, ya taklit ya mmetin icma yahut da Kur'n- Kerm ve hadisleri dorudan kabul etmeleri idi.

51 Kelmclarn en ok kullandklar delil, hasmlarnn elikilerini bulup ortaya karmakt. Ayrca muarzlarnn kabul ettii ller (m-seliemat) ile onlar kstrmak da kullandklar yollar arasndayd. Fakat kelmclarn kulland bu usul, akln zorunlu prensiplerinden (zarriyyttan)14 baka bir ey kabul etmeyenler iin pek fazla yarar salayacak nitelikte deildi. Bu yzden kelm ilmi benim iin yeterli olamam, iine dtm ve kurtulmak iin kvrandm bunalmdan kurtulmam salayamamt. Evet, kelm ilmi bir ilim dal olarak dodu. Bu ilim dal ile uraanlarn saysnn artmas ve aradan uzun bir sre gemesi sonucunda, Ehl-i snnet'e ynelik saldrlar engellemek iin ilerin hakikatini aratrma yoluna gittiler. Bu maksatla cevher, araz15 gibi konular ve bunlarla ilgili hkmleri aratrmaya koyuldular. Ancak bu hususlar onlarn ilimlerinin asl maksad olmad iin, bu konularda niha noktaya varamadlar. Byle olunca da, halk aknlk iinde brakan ihtilflar kknden kazyp yok etme baarsn salayamadlar. . Fakat benim dmdakiler iin bunu salam olmalar mmkndr, yani dier kimseler iin bunu salam olabilirler. Hatta, bazlar iin kesin olarak bunu saladklarna inanyorum. Ne var ki onlarn salad bu baar, bana gre akln zorunlu prensipleri (evveliyyt) dnda kalan baz konularda taklit aibesi tamaktayd. 14 Zarriyyt: nanlmas zorunlu ve aratrmaya gerek duyulmayacak kadar ak olan bilgidir. 15 Cevher: Zt, varlk bakmndan ona eit bir baka zta muhta olmayan varlktr. Bunlar da heyl, suret, cisim, nefis ve akldr. Araz: Varl bir yere muhta olan mevcuttur. Yani var olabilmek iin girebilecei bir cisme muhtatr. Cisimlerin renkleri, hareketleri birer arazdr. 53 Her neyse; benim u andaki asl maksadm, kelm ilmi sayesinde skntlarna are bulmu olanlar inkr etmek veya knamak deil, kendi durumumu anlatmaktr. nk hastalklar deitike, bunlar iin kullanlacak illar da deiiklik gsterir. Nice il vardr ki, birine yararl olurken baka birine zarar verir. 54

2. FELSEFE Bu blmde u konular inceledim: Felsefenin elde ettii sonular, Felsefenin knanan ve knanmayan ynleri, Felsefenin hangi grlerini benimseyenlerin tekfir edilip hangi grlerini benimseyenlerin tekfir edilmeyecei, Hangi grleri savunanlarn bid'at ehli olaca ve hangi gr sahiplerinin bid'at ehli saylmayaca, Felsefecilerin, ehl-i haktan ard szlerin aklanmas, Felsefecilerin, insanlar kendi btl grlerine ilgilerini ekmek, rabet etmelerini salamak iin, hak ehlinin szlerini kendi 55 szleri arasna nasl kartrdklarnn ortaya konulmas, nsan ftratnn bylesi armalar sonucunda ortaya konulan kabul etmemesi ve btl ile kartrlm olan bu hakikatlerden vicdanlarn nasl nefret ettiinin aklanmas, Mutlak hakikatin ya da hakikatin, felsefecilerin ona bulatrm olduklar sahte ve yalan szlerden ayrtrlarak nasl saf hale geleceinin aklanmas.

Kelm ilmi zerindeki aratrmalarm biter bitmez felsefe ilmini ele aldm. Bu incelemem sonucunda unu kesin olarak anladm: nsan, bir ilmi btn ayrntlar ve zellikleri ile renmedike, o ilim dalnn sat fesat tohumlarnn farkna varamaz. yleki, o ilim hakkndaki bilgisi, o ilmin limleriyle ayn seviyede olmaldr. Sonra bununla yetinmemeli, o limin bulunduu dereceyi amal ve onu geride brakmaldr. Bylece meselenin kkenine inilerek o ilmin 56 tabileri tarafndan farkna varlmayan asl tehlikesi ortaya kartlmaldr. Bir ilim dal zerinde bu derece bilgi sahibi olan kiilerin, o ilmin bozuk ynleri hakknda ileri srdkleri grler gereki olur. Hibir slm liminin aba ve gayretini bu maksat iin sarfetmi olduunu grm deilim. Kelm kitaplarnda felsefecilere reddiye niteliinde yer alan ifadeler; anlalmaz, dank, ak elikilerle ve bozuk ifadelerle dolu szlerden ibarettir. Bu szlerin, ilimlerin inceliklerini aratran bilgili insanlar bir yana, avamdan olanlar bile tatmin etmesi beklenemez. Anladm ki, bir dnceyi anlamadan ve zn kavramadan reddetmek karanla ta atmak gibidir ve hedefi vurma imkn yoktur. Bu dnce ile ie koyuldum. Byk bir ciddiyetle kollar svadm. Felsefe ilmini tam olarak renmek iin bu konuda yazlm kitaplar incelemeye ve irdele57 meye baladm. Bunun iin herhangi bir hocadan yardm almadm. Kitap yazma ve er' ilimleri retmek iin ders verme iinden geriye kalan btn bo zamanlarm bu ie ayrdm. Bu esnada, Badat'ta 300 talebeye ders verme yk zerimdeydi. Allah Sbhnehu ve Tel'nn ltuf ve ihsan ile, srf grevlerimden geriye kalan zamanlarda felsefe ilminin btn inceliklerini rendim. Bunlar renmek benim iin iki seneden az bir sre ald. Felsefe ilmini renip iyice kavradktan sonra, yaklak bir sene kadar bu rendiklerim zerinde tefekkr ettim. Bu bir yl ierisinde, rendiklerimi tekrar ediyor, evirip eviriyor, felsefenin gizli tehlikelerini ve btn inceliklerini ortaya karmaya alyordum. Bu gayretimin sonucunda, felsefe ilminin ihtiva ettii aldatmaca ve sahtekrlklar, gerek ve hayal unsurlar hibir pheye yer brakmayacak biimde renmi oldum. imdi, felsefe ilminin gerek hikyesini ve felsefecilerin ulatklar sonularn mahiyetini benden dinleyebilirsin. Felsefecilerin eitli gruplara ayrldn, grlerinin de farkl anlaylara dalm olduunu tesbit ettim. Ancak btn bu farkllklarla ramen hemen hemen hepsi de kfr ve dinsizlik ieren unsurlar tama noktasnda ortaktrlar. Her ne kadar felsefenin ncleri ile ilk temsilcileri, yani sonradan gelenler ile ncekiler arasnda, hakka uzaklk ve yaknlk asndan baz gr ayrlklar olsa da, belirtmi olduum kfr ve dinsizlik ortak noktasnda birlemektedirler.

A) Felsefecilerin Snflar ve Kfr eren Ynleri unu bilmek gerekir ki, felsefeciler ok farkl grlere ayrlmakla birlikte bunlar ana 58 59

balk altnda toplayabiliriz. Bunlar, dehrler,1^ tabiatlar^ ve ilhiyatlardr.

1. Dehrler: Ateistler, Tanr Tanmazlar Felsefecilerin birinci ksmn dehrler oluturur. Bunlar ilk felsefeciler ierisinde bir gruptur. Bu anlaya sahip kimseler; her eyi dzenle16 Dehriyye (ateizm, tanr tanmazlk): Allah'n varln yani lemde dern, haric ve stn bir varl inkr eden felsef grtr. Allah', ruhu, hayat inkr ederken, lemin tesadfn birtakm kombinezonlar ile meydana geldiini kabul ve iddia eder. Tabiat olaylarnn izahnda hibir sebep tanmaz. Ateizmin mcadelesi dine, dindara, yksek inanlara kardr (daha geni bilgi iin bk. Sleyman Hayri Bolay, Felsefi Doktrinler Szl, s. 38-39). 17 Tabiatlar (natralizm): Tabiattan baka hibir realite ve deer kabul etmeyenlerin doktrini. Felsefe tarihinde mstakil bir meslek ve doktrin olarak grlmeyen natralizm, daha ok materyalizm ile beraber bulunur veya materyalizm yerine kullanlr. nk daha ok varlklarn sebepleri iie uraan ve tabiattan baka sebep ve messir (etken) kabul etmeyen natralizm, varlklarn esasyla megul olarak ruh ve manev mstakil bir cevherin mevcudiyetini inkr eden materyalizm ile esasta mutabktr (daha geni bilgi iin bk. Sleyman Hayri Bolay, Felsefi Doktrinler Szl, s. 197-199). 60 yen, takdir eden, bilgili ve kudretli bir yaratcnn varln inkr ederler. Onlarn iddiasna gre lem, bir yaratc tarafndan deil, eskiden beri geirdii bir devrimle kendi kendine var idi ve hl yle devam etmektedir. Yine onlara gre canllar, nutfeden ve nutfe de canllardan meydana gelmekteydi, yine yle olmakta ve sonsuza kadar byle olmay srdrecektir. Felsefecilerden bu gruba girenlerin hepsi de dinsizdir.

2. Tabiatlk: Natralizm Felsefeciler iinde ikinci grubu tabiatlar oluturur. Bunlar aratrmalarn daha ok tabiattaki varlklar zerine, hayvanlarn ve bitiklerin ilgin zelliklerini tesbit zerine younlatrmlardr. Canllarn organlarnn anatomik (yapsal) zellikleri zerinde fazlasyla almalar yap61 mlardr. Bu aratrmalar sonucunda, Allah Tel'nm yaratndaki hayret verici zellikleri ve esiz hikmetlerini mahede etmilerdir. Grm olduklar bu hakikatler de onlar, her eye gc yeten (kadir), hikmet sahibi (ha-km), her eyi en ince ayrntsna kadar bilen (alm) ve kinat niin yaratm olduundan haberdar olan bir yaratcnn varln kabul etmek zorunda brakmtr. Gerekten de, anatomi (terih) konusunu ve canllardaki organlarn hayret verici faydalarn inceleyen herkes, mutlaka yukardaki zorunlu bilgiye sahip olur ve canllarn bedenlerinin, zellikle de insan bedenin, yaratc tarafndan mkemmel ekilde tasarlandn kabul eder. Ancak tabiat bilimciler, aratrmalarn tabiattaki varlklar zerinde younlatrdklar iin "miza dengesi"nin, canllardaki g birimlerinin kvam zerinde byk etkisi olduu sonucuna varmlardr. Yine buradan hareketle, insanlardaki akledi-ci gcn bu mizaca bal olduunu zannetmilerdir. Onlara gre, mizataki denge bozulduu zaman akletme gc de

bozulur ve yok olur. Mizataki bu denge yok olunca, bunun nasl geri getirileceinin bilinemeyeceini iddia ederler. Bu dnce sahipleri, ruhun leceine ve tekrar geri dirilmeyeceine hkmetmilerdir. Bunlar hireti kabul etmemi; cenneti, cehennemi, haredilmeyi, yeniden dirilmeyi, kyameti ve hesap gnn de inkr etmilerdir. Bu kanaate sahip olduklar iin onlar, ibadetlere karlk herhangi.bir sevap ve gnahlara karlk hibir ceza olmadn ileri srmlerdir. Bu anlay da onlarn gemlerinden boalmalarna, tpk hayvanlar gibi arzularnn esiri olmalarna yol amtr. Bu inanta olanlar da, tpk yukardakiler (ateistler) gibi dinsizdirler. nk imann temeli, Allah'a ve hiret gnne iman etmektir. Oysa bu tabiatlar, Allah'n varlna ve sfatlar62 63

na iman etseler bile, hiret gnn inkr etmektedirler.

3. lhiyatlar Felsefecilerin nc ksmnda bulunanlar ilhiyatlardr. Bunlar Eflatun'un18 hocas Sok-rat19 ve Aristo'nun20 hocas Eflatun gibi sonraki 18 Eflatun (Platon): Atinal soylu bir ailenin ocuu olup milttan nce 428 ylnda domu, 347 ylnda burada lmtr. nce Pisagorcular'dan ders alm, daha sonra Sokrat ile tanarak lnceye kadar onun derslerine devam etmitir. Onun idealar gr baz kesimler tarafndan kabul grmtr. 19 Sokrat (Sokrates): Yunan felsefesinin sistemli devrinin hazrlanmasn salayan nl Yunan filozofudur. Milttan nce 469-399 yllar arasnda yaamtr. Halkn inanlarna kar kt ve Yunan tanrlaryla alay ettii iin lme mahkm edilmitir. En nemli eseri rencisi Eflatun'dur. 20 Aristo (Aristoteles): Milttan nce 384-322 yllar arasnda yaamtr. Yunan felsefesinin en nemli filozoflarndan bindir. Eserleri iki bin yla yakn bir sre gerek Bat'da gerek Do-u'da yegne kaynak olarak okutulmutur. n slm dnyasnda da yaylm, 8. asrdan itibaren eserleri Arapa'ya evrilmeye balanmtr. slm dnrleri arasnda Kind, Fr-b, bn Sn ve ibn Rd, Aristocu ekoln nde gelen isimle-rindendir. 64 dnemlerde gelen (mteahhirn) felsefecilerden oluur. Aristo ise, felsefeciler iin ilk defa mantk ilmini bir disipline sokmu, ilimleri buna gre dzenlemi ve daha nce hi yazlmam konular ilk defa o yazya geirmitir. Felsefe hakknda daha nce dank ve blk prk olan bilgileri olgunlatrarak onlara sunmutur. Bu ilhiyat felsefeciler, kendilerinden nceki iki grubu oluturan ateistler ve tabiatlarn grlerini tamamen ve kknden reddettiler. Onlarn kusurlarn ve kirli amarlarn tutunacaklar bir delil brakmayacak ekilde ortaya serdiler. Bylece, onlarla yaplacak mcadele hususunda Cenb- Hakk'n u yetinin mnas da gereklemi oldu: "Allah savata mminlere yeter." 21 21 Ahzb 33/25. 65 Daha sonra Aristo, kendisinden nce gelen Sokrat, Eflatun ve dier btn

ilhiyat felsefecilerin grlerini ylesine kesin bir dille reddetti ki, onlarla ilgisini tamamen koparm oldu. Ancak buna ramen Aristo, bu ilhiyat felsefecilerin kfr ve bid'at ihtiva eden pek ok rezaletini olduu gibi brakm, bunlar kknden kazma baarsn gsterememitir. Bu durumda, gerek Aristo'nun ve gerek onun peinden giden bn Sn22, Frb23 ve benzeri slm felsefecilerinin de sahip oldukla22 ibn Sn: Trkistan'n Buhara yaknlarnda 370 (980) ylnda domutur. Babas Smnoullar Devleti'nde yksek derecede grevli biriydi. Horasan, Crcn, Rey, Kazvin, Hemedan ehirlerinde bulundu. slm Me felsefesinin nde gelen temsilcilerindendir. Felsefenin yannda tp alannda da byk bir hret olmutur. Felsefe ve tp alannda yazd eserleri Bat dillerine evrilerek uzun yllar ders kitab olarak okutul-mutur. 428 (1037) ylnda elli yedi yanda vefat etmitir. 23 Frb: Trkistan'da dnyaya gelmi Trk asll filozoftur. Hayat hakknda ayrntl bilgi yoktur. 258 (871) ylnda domu ve 339 (950) ylnda am'da vefat etmitir. 66 r grleri sebebiyle kfre dm olduklarn belirtmek gerekir. Ancak u gerei de teslim etmek gerekir ki, hibir slm felsefecisi Aristo'nun felsef grlerini bn Sn ve Frb kadar doru ve baarl bir ekilde slm dnyasna aktarmay baaramamtr. Bu ikisinin dndakiler tarafndan yaplan nakiller, okuyucularn kafasn kartran arptmalar ve karklklardan uzak deildir. Byle olduu iin, sz konusu aktarmalar anlalmaz duruma dmtr. Anlalmayan bir konu nasl ret veya kabul edilebilir? bn Sn ve Frb tarafndan yaplan nakillerden kan sonuca gre, Aristo'nun felsef grlerini ksma ayrmak mmkndr: 1. Kfre dmesini gerektiren grler, 2. Bid'ata dmesine sebep olan grler, 3. Temel olarak inkr edilmesi gerekmeyen grler. 67 B) Felsef limlerin Tehlikeleri Bilmelisin ki, bizim peinde olduumuz maksat ynnden felsefe ilimleri alt ksmdr. Bunlar matematik, mantk, tabiat bilimleri, ilahiyat, siyaset ve ahlktr.

1. Matematik lminin Tehlikesi Bu ilim dal aritmetik, geometri ve astronomi ilimleriyle ilgilidir. Bunlar iinde, dorudan dinin bir hkmn veya rknn ret ya da kabuln gerektiren herhangi bir ey yoktur. Tam tersine, bu ilimlerin verileri, konular iyice bilinip anlaldktan sonra inkr edilmeyecek derecede kesin delillere dayaldr. Fakat bu durum u iki tehlikeyi dourmutur: Birinci Tehlike: Matematik ilimlerine bakp onlar inceleyen kii, orada grd incelikler ve delillerin kesinlii karsnda hayrete der. Bu sebeple felsefecilere kar gzel kanaatler beslemeye balar. Felsefecilerin sahip olduu bilgilerin btnnn aklk ve kesin delile dayanma bakmndan tpk matematik gibi olduunu dnmeye balar. Sonra bu kimse, felsefecilerden birinin kfr yolunu tuttuunu ya da Allah'n sfatlarn inkr ettiini veya aza alnmayacak laflarla din hafife aldklarn iitebilir. Bu durumda yle dnmesi de beklenebilir: "Eer dinin gerek bir yn olsayd, bylesine bilgi ve aratrma sahibi olan felsefecilere bu gerek gizli kalmazd." Bu dncelerle kr krne onlar taklit eder ve kendisi de kfr yolunu tutar.

Kulaktan kulaa gelen bilgilerle onlarn kfr ve inkr yolunu tuttuklarn renince, doru yolun din reddetmek ve inkr etmekten getiine hkmeder. 68 69 Sadece kulaktan duyma bilgilerin peinde gitmi, hibir delile dayanmakszn yoldan sapm nice kiiler grdm. Halbuki bu kimselerin u gerekler zerinde dnmeleri gerekir: "Bir sanat dalnda ya da bir meslekte uzmanlam olan kiinin, btn sanat dallarnda uzman olmas gerekmez. Mesel fkh ve kelm alannda uzmanlam olan birinin tp alannda da uzman olmas gerekmez. Dier taraftan akl ilimlerde bilgisiz olan birinin, dil alannda da cahil olmas icap etmez. Tersine her ilim dalnda ve meslek alannda, bakalarn geride brakarak n sralara gemi ve zirveye ulam kiiler bulunur. Halbuki bu kimseler dier ilim dallar ve mesleklerde kafalar almaz birer ahmak ve cahil kimseler gibidirler." Tpk bunun gibi, ilk felsefecilerin matematik hakknda syledikleri kesin delillere dayand 70 halde, ilahiyat sahasnda syledikleri tahmine dayanmaktayd. Bu gerekleri ancak bu konularda aratrma yapan ve dirsek rten kimseler tesbit edebilir. Bu gerekler, kr krne taklide saplanm kimselere anlatlsa bile, kulaklarna girmez ve kabul etmeye yanamaz. Tersine, nefsinin arzular, tembellik ve bilgi grnme istei onu, felsefecilerin btn bilgilerini tasdik konusunda srar etmeye zorlar. Gerekten bu durum byk bir felkettir. Bu sebeple, bu ilimlere fazlasyla dalanlarn bundan alkonulmalar gerekir. Her ne kadar matematik ilimleri dorudan din konularla ilgili olmasa da, felsefecilerin bilgilerinin temelini oluturmas, onlarn errini ve uursuzluunu da ona bulatrmalarna sebep olur. Byle olduu iin, bu ilme kendisini iyice kaptrp da dinden ve takva bandan syrlmam kimse ok azdr. 71 kinci Tehlike: kinci tehlike, slm'a hizmet etmek isteyen cahil kimselerden kaynaklanmaktadr. Bu kimseler, felsefecilerin btn grlerini inkr etmenin dine destek olmak ve dine sahip kmak olduunu zannetmektedirler. Bu sebeple, onlar felsefecilerin btn bilgilerini reddetmi ve onlarn o konularda bilgisiz olduklarn iddia etmilerdir. Bu cahil kimseler ylesine ileri gitmilerdir ki, felsefecilerin gne ve ay tutulmas ile ilgili szlerini bile reddetmiler, bu szlerin eriata aykr olduunu ileri srmlerdir. Gne ve ay tutulmasnn gerek olduunu kesin delillerle bilen kimseler, cahil mslman-lar, bu aslsz iddialarn iittikleri zaman; kendilerinin kesin delillerle bildii konuda bir pheye dmemi; ancak slm'n cehalet ve kesin bilgileri inkr temeli zerine kurulduunu dnmeye balamtr. 72 Bu da sonu olarak, insanlarn felsefeye kar sevgi ve ballnn artmasna, slm'dan soumasna ve uzaklamasna yol amtr. Dini desteklemek iin felsefecilerin bilgilerini temelinden inkr etmek gerektiini dnen kimselerin yapt bu i, dine kar ilenmi byk bir cinayettir. Halbuki dinin bu tr bilgilere kar olumlu ya da olumsuz bir tavr olmad gibi, bu tr bilgiler din konularla da herhangi bir eliki oluturmamaktadr. Nitekim Reslullah (s.a.v) yle buyurur: "Gne ve ay Allah Tel'nn delilleri arasndan iki delildir. Bunlar herhangi bir

kimsenin lmesi veya domas sebebiyle tutulmazlar. Bunlarn tutulduklarn grdnzde hemen Allah Tel'y zikretmeye ve namaza koun (snn)."24 24 Buhr, Ksf, 1, 2, 4, 5, 9,13,17, Nikh, 13; Mslim, Ksf, 1, 3, 9, 28; Nes, Ksf, 3,12,16, 28; bn Mce, ikme, 52; Mlik, el-Muvatta', Ksf, 1, 2; Ahmed b. Hanbel, Msned, 1/459; 2/109; 6/6, 76, 87,168, 354. 73 Grld gibi bu hadis-i erifte, belli birtakm hesaplamalara dayanan astronomi ilmini inkr etmeyi gerektirecek bir hkm yoktur. Bu ; ilmin hesaplarna gre gne ve ay hareketlen srasnda belli ekillerde yan yana veya kar karya gelebilmektedir. Ancak yukardaki hadis-i erifin devam olduu ileri srlen, "... Ancak Allah Tel bir eye tecelli edince o ey kendisine boyun eer" ksm, hibir sahih hadis kitabnda bulunmamaktadr. Matematik ilimleri ile ilgili hkmler ve tehlikeleri hakknda sylenecek olanlar bunlardan ibarettir.

2. Mantk lminin Tehlikesi Mantk ilminin ihtiva ettii bilgilerin din ile olumlu veya olumsuz bir ilikisi yoktur. Mantk ilmi u konularla ilgilenir: Delil getirmenin yollar, Kyas eitleri, Burhann (kesin delilin) ncllerinin artlar ve bunlarn nasl oluturulaca, Geerli haddin25 artlar ve nasl dzenlenecei vb. konular. Mantk ilmine gre ilim, "tasavvur"26 ve "tasdik"27 olmak zere ikiye ayrlr. Tasavvur "had" vastasyla, tasdik ise "burhan"28 vastasyla bilinir. 25 Had (tarif): Bir eyin zne dellet eden szdr. Yani, iki ey arasnda mterek olan manay, arasna snr izerek birbirinden ayrmak demektir. 26 Tasavvur: nsann sahip olduu her bilgi ya tasavvurdur ya da tasdiktir. Bir ey hakknda olumlu ya da olumsuz bir hkme varmadan mahiyetini idrak etmeye tasavvur denir, insann mahiyetini tasavvur etmek gibi. 27 Tasdik: Bir tasavvur hakknda olumlu ya da olumsuz bir hkm bildirmektir. Bu da bir konuyu dier konuyla iliki kurarak kabul ya da ret ynnde gr belirtmektir. 28 Burhan: nclleri kesin bilgi olan kyastr. Gayesi kesin bilgi elde etmektir. Bilgi ya balangta kesin olur ki, buna zarriy-yt denir. Ya da vasta ile kesin olur ki, buna da nazariyyt denir. 74 75 Bu bilgilerin din asndan inkr edilecek bir taraf bulunmamaktadr. Hatta bu bilgiler, ke-lmclarn ve delil getirme konusunda kafa yoran kimselerin dile getirdikleri konularla benzerlik gstermektedir. Mantklar ile kelmclar arasndaki fark, taraflardan her birinin farkl terimler ve tabirler kullanmalar, mantklarn son derece ayrntl tarifler ve snflandrmalar yapmalarndan ibarettir. Burada mantk ilmine bir rnek verelim: Mantklar derler ki: Her (a) (b) ise, baz (b)'ler (a)'dr. Dier bir rnek: Btn insanlar canl ise, baz canllar insandr. Mantk ilminde bu konu yle tarif edilir: "Btn hakknda geerli olan bir hkm, tersinden ifade edildiinde bir ksm iin geerli olur." 76

Bu anlattmz hususlarn dinin hangi konularyla ilgisi vardr ki, bunlar inkr veya reddediyorlar? Bir kimse bu mantk bilgilerini reddettii takdirde, bundan doacak olan sonu sadece reddedenlerin aleyhine olur. nk mantk bilginleri, bu bilgileri reddeden kimselerin aklndan bu bilgileri inkr etme temeline dayand ileri srlen dinlerinden kuku duymaya balarlar. Evet, felsefecilerin bu ilim dalnda bir tr zulm ve hakszlk irtikp ettikleri dorudur. Onlar, bir taraftan burhan (kesin delil) iin artlar ileri sryorlar; kesin bilginin ancak belli artlar yerine getirildii takdirde ortaya kabileceini sylyorlar, dier taraftan, din konularda konumaya gelince, kendileri tarafndan konulmu bu artlara bal kalmaya gerek duymuyorlar. Din alannda konutuklarnda bu artlar olabildiince gevek tutuyorlar. Bu durumda, mantk ilmini inceleyen, bu ilmi beenen, gayet ak delillere dayandn g77 if ren baz kimseler; felsefecilerden nakledilen ve onlarn kfre girmesine sebep olan baz grlerin de mantk ilminde dile getirdikleri burhan ile desteklendiini zannederler. Bylece bu felsefecilerin ilahiyat sahasnda sylediklerinin doruluunu ve yanlln aratrmadan hemen onlara inanmak suretiyle kfre girerler. Mantk konusunda belirtmi olduumuz durum da felsefecilerin yol aabilecei tehlikelerden biridir.

3. Tabiat limleri Tabiat ilimleri, gkyzndeki lemi, orada bulunan yldzlar; yeryznde yaln (basit) halde bulunan su, hava, toprak, ate gibi maddeleri ve bileik (terkip) halinde bulunan hayvan, bitki ve maden gibi varlklar inceler. Bunlarn deiim (tagayyr), dnm (istihale) ve karm (imtiza) sebeplerini aratrr. 78 Tabiat ilimleri bu hali ile, insan vcudunu, insanda bulunan ve ona hizmet eden balca organlar ve bunlarn yapsal deiimlerinin sebeplerini inceleyen tp ilmine benzer. Tp ilmini reddetmek, dinin mutlaka yerine getirilmesi gereken temel bir esas olmad gibi, tabiat ilimlerini inkr etmek de dinin artlar arasnda yer almaz. Ancak, bizim Tehft'l-Felsife isimli eserimizde aklam olduumuz belli konular bunun dndadr. Bu kitabmzda ele aldmz dier baz konular zerinde dnldnde, bunlara da kar klmas gerekir. Yani onlarn da kar klmas gereken grler kapsamna girdii grlr. zetle bu konudaki temel l udur: Tabiatn, Allah Tel'nn emrine bal olduu bilinmelidir. Orada hibir ey kendi kendine hareket etmez. 79 !I Kinatta bulunan her ey, yaratcs tarafndan (bir maksada gre) kullanlmakta, hareket etmektedir. Gne, ay, yldzlar ve tabiatta bulunan cisimlerin hepsi Allah Tel'nn emrine bal olarak hareket etmektedirler. Bunlarn hibiri kendi balarna hareket edemez, hibir ey yapamazlar.

4. lahiyat Felsefecilerin hatalarnn ou ilahiyat konusunda ortaya kar. Onlar, mantk ilminde kesin bir delilde (burhanda) bulunmas gereken ve kendileri tarafndan ileri srlen artlara ilahiyat sahasnda sadakat gstermeyi baaramamlardr.

Bu yzden felsefeciler arasnda, ilahiyat alannda ok fazla gr ayrlklar ortaya kmtr. 80 Frb ve bn Sn'nn naklettiine gre; Aristo ekol, ilahiyat konusundaki grleri ile slm felsefesine yaklamtr. Felsefecilerin Yanldklar Konular Felsefecilerin yanlgya dtkleri konular, yirmi ana balkta toplanr. Bunlarn kfre dmelerini, dier on yedi meselede de bid'ata girmelerine sebep olur. Felsefecilerin bu yirmi meselede yanldklarn ortaya koymak iin Tehft'lFelsife isimli kitab kaleme aldk. Btn mslmanlara aykr bir yol tutmu olan bu mesele unlardr: 1. Bedenlerin Hari. Felsefecilere gre bedenler haredilmeyecektir; mkfat ya da ceza grecek olan sadece ruhtur. Yani ceza ve mkfat bedenlere deil ruhlara verilecektir. 81 "ivGeri onlar cezann ve mkfatn ruha verileceini sylerken doru sylemilerdir. Zira verilecek olan cezaya ve mkfata ruh da ortaktr. Ancak bu ceza ve mkfatn cisman olmadn syleyen felsefeciler yanlmtr. Bu szlerinden dolay, cezann ve mkfatn hem ruh hem beden tarafndan ekileceini bildiren islm'n hkmlerine inkr etmeleri sebebiyle kfre dmlerdir. 2. Allah'n lmi. Yine onlara gre, Allah Tel konular kll ve genel olarak bilir, cz'iyyt ve ayrntlar bilmez. Bu iddia da ayn ekilde apak kfrdr. Bu konudaki doru hkm Cenb- Hakk'n u yet-i kerimedeki buyruudur: "Gklerde ve yerde zerre arlnca bir ey O'ndan gizli kalmaz."2S 3. lemin Ezel ve Ebed Oluu. Yine bu felsefecilere gre, bu lem kadm ve ezeldir, yani balangc yoktur. 29 Ynus 10/61. 82 Mslmanlardan hi kimse saym olduumuz bu meselenin hibirinde onlarn gr dorultusunda fikir belirtmemi, onlarn grlerini paylamamtr. Bu meselenin dnda kalan on yedi meselede ise durum farkldr. Mesel onlar, Allah Tel'nn zatnn dnda bir ilim sfat olduunu reddederler ve, "Allah Tel, zatndan hari bir ilim sfat ile deil, zatyla bilir" derler. Felsefecilerin bu ve buna benzer grleri, Mu'tezile mezhebinin grne yaknlk arze-der. Bu konudaki benzeri grlerinden dolay Mu'tezile mezhebinde olanlarn kfir olduklarn sylemek gerekmez. Biz, Faysal't-Tefhka Beyne'l-slm ve'z-Zendeka adl eserimizde, kendi grne aykr gr benimseyenleri hemen kfir olmakla sulamann yanl olduunu ak bir ekilde ortaya koyduk. 83

5. Siyas limler Felsefecilerin bu konuda syledikleri szlerin hepsi, sonu olarak insanlarn yararn gzeten hikmetli szlerden oluur. Bunlar, dnya ilerinin yrtlmesi ve idar ilerle ilgili bilgilerdir. Felsefeciler de bu szleri, peygamberlere indirilmi olan kitaplardan ve daha nce gelmi olan peygamberlerden nakledilen szlerden almlardr.

6. Ahlk limler Felsefecilerin ahlk konusundaki szleri, nefsin sfat ve huylarnn erevesini izmek, bunlarn eitlerini ve trlerini ortaya koymak; bunlarn nasl tedavi edileceini ve bunlarla nasl mcadele edileceini aklamaktan ibarettir. Onlarn bu konudaki szlerinin kaynaklar da sflerdir. Sfler, Allah Tel'nn zikri, nefsin arzularyla mcadele, Allah Tel'ya giden yol84 da ilerleme (seyr slk) gibi konulara ainadrlar ve buna sabrla devam eden kimselerdir. Sfler dnya lezzetlerinden yz evirmi, nefislerine kar yaptklar mcahedenin sonucunda, nefsin ahlk zelliklerini renmilerdir. Bunun yannda nefsin kusurlar, fetleri ve amellerine muttali olmular, bunlar ak bir ekilde dile getirmilerdir. Felsefeciler, insanlar kendi btl grlerine cezbetmek iin, sflerin ahlk konusundaki bu tesbitlerini almlar ve kendi grleriyle kartrarak sunmulardr. Bu felsefecilerin yaad ada ve sonraki asrlarda yukarda zelliklerini saydmz sflerin varl bilinmektedir. Allah Tel yeryzn bunlardan yoksun brakmamtr. Zira onlar, yeryzn ayakta tutan direklerdir. Reslul-lah'n (s.a.v) u hadis-i erifinde buyurduu gibi, rahmet onlarn bereketiyle yeryzne, yeryznde bulunanlarn zerine yaar: 85 " "I "Onlarn hrmetine sizlere yamur yadrlr, onlarn hrmetine sizlere rzk verilir; As-hb- Kehfde onlardan idi."(tm) Kur'n- Kerm'in belirttiine gre sfler, ok eski zamanlardan beri bulunmaktadr. Nbvvet ve sf kaynakl ahlkla ilgili szlere, felsefecilerin kendi szlerini kartrmalar ve bu szleri kitaplarna almalar iki byk tehlikeyi dourmutur. Bu tehlikelerin ilki, felsefecilerin bu grlerini reddetmekle ilgili, ikincisi ise kabul etmekle ilgilidir.

a) Reddetmenin Tehlikesi Felsefecilerin ahlk hakkndaki grlerini reddetmenin tehlikesi gerekten ok byktr. nk baz zayf akll kimselere gre, bu ahl30 Bk. Eb Nuaym, Hilye, 1/8-9; Syt, el-Hv li'l-Fetv, 2/455-473; Heysem, Mecmau'z-Zevid, 10/62-63 (son ksm hari). 86 k grler felsefecilerin kitaplarna getii ve onlarn btl grlerine kart iin btnyle terkedilmeli ve aza alnmamaldr. Hatta bu kimseler, felsefecilerin bu szlerini dile getiren herkesi reddederler. Zira bu zayf akll kimseler u hkme varmlardr: "Mademki bu szleri ilk defa felsefeciler dile getirmitir, o halde hepsi de btldr. nk bunlar syleyenler btldr." Onlarn bu hkm, hristiyan birinin, "Allah'tan baka ilh yoktur, isa (a.s) Ru-hullah'tr" eklindeki szn duyunca, u szlerle onu reddetmesine benzer: "Bu, hristiyanlara ait bir szdr." Bu sz inkr eden kii, sylenen sz zerinde birazck durup dnme

zahmetine katlanmaz. 87 Zayf akll kimseler, hristiyanlarm, "Allah'tan baka ilh yoktur, sa (a.s) Ruhullah'tr" szn syledikleri iin mi, yoksa Hz. Muham-med'in (s.a.v) peygamberliini inkr ettikleri iin mi kfre girdiklerini dnmez, bu konu zerinde kafa yormazlar. Elbette ki hristiyanlarm kfre girmelerinin sebebi Reslullah'n (s.a.v) peygamberliini inkr etmeleridir. yleyse, hristiyanlarm kfrn gerektirmeyen ve kendine gre de hakk ifade ettikleri konularda, srf bunu hristiyanlar sylyor diye onlara muhalefet etmek gerekmez. Byle davranmak zayf akll kimselerin tuttuu yoldur. Bu zavalllar, bir kimsenin doruluunu syledii sze gre deerlendirmek yerine, szn dorulunu syleyen kiiye gre belirlerler. Salam akll kimseler ise, mslmanlarn halifesi Hz. Ali'nin (r.a) u szne uyarlar: "Bir szn hak olup olmadn, syleyen kiiye gre deerlendirmekten sakn! Sen nce hakkn ne olduunu tan, sonra hakka uyanlarn- kimler olduunu zaten ayrt edersin!" Akll kii nce hakk tanr, sonra sylenen sze bakar; sylenen sz hakka uygun ise onu kabul eder. Hak sz syleyen kiinin, hak veya btl yanls olmas onun yannda eittir, eit olmaldr. Hatta daha da teye giderek, sapklk yolunu tutmu olanlarn szleri arasndaki hak szleri bulup ortaya karma hususunda zel gayret gsterir, gstermelidir. nk altn madeninin toprak ile kark vaziyette bulunduunu bilir. Sahte para ile gereini birbirinden ayrma yeteneine sahip bir sarraf, karsndaki ne kadar usta bir kalpazan olursa olsun elini kalpazann kesesine daldrmaktan ekinmez. Zira o, 89 halis altn ile sahtesini birbirinden rahatlkla ayrabilecek bir bilgiye sahiptir. Tecrbeli sarrafn kalpazanla alveri yapmasn engellemeye gerek yok. Kalpazanlarla alveri yaplmas engellenecek kiiler, bu konuda bilgisi olmayan kimselerdir. Deniz sahilinde dolamann usta yzcler iin bir tehlikesi yoktur, ama yzme bilmeyenler iin byk bir tehlike oluturur, onlarn bu tehlikeden uzak tutulmalar gerekir. Ayn ekilde, ocuklarn ylanlara dokunmasna engel olunur, fakat tlsm sahibi usta kimseler rahatlkla onlara dokunabilirler.

b) Halkn Tutmas Gereken Yol Yemin ederek sylyorum ki; mslman halkn ou kendilerini hakk btldan, hidayeti dalletten ayrma konusunda kmil bir akla, yeterli uzmanla ve gerekli tm donanma sa90 hip zannettikleri iin, halkn btnn sapklarn kitabn okumaktan menetmek lzmdr. Hi olmazsa bu kapnn mmkn olduunca kapal tutulmas gerekir. nk halk, burada aklam olduumuz tehlikeden kendilerini kurtarabilse bile, biraz sonra aklayacamz ikinci tehlikeden kurtulmalar mmkn olmaz. Baz kimseler, eserlerimizin bir ksmnda yapm olduumuz din ilimlerinin srlarna ilikin baz aklamalarmza itiraz etmilerdir. Bunlar, ilimler ve srlar hakknda kkl bir eitim almam ve mezheplerin gayeleri hakknda yeterince basiretleri almam kimselerdir. Bizim bu szlerimizin ilk devir felsefecilerine ait olduunu ve onlardan alndn ileri srmlerdir. Bu szde doruluk pay bulunduunu biz de kabul ediyoruz.

Ancak bir ksmn da, "Arkadan 91 gelenler ncekilerin izlerine basar" zdeyiinin mnasndan uzak tutmamak gerekir. Bu szlerden bazlar eriat kitaplarnda bulunmakla birlikte ounun manas tasavvuf kitaplarnda yer almaktadr. Diyelim ki bu szler sadece felsefecilerin kitaplarnda yer almaktadr... ayet bu szler gerekten makul ise, kesin delil ile desteklenmi; Kitap ve Snnet'e de aykr deil ise; bu -szleri terk veya inkr etmek neden gerekli olsun ki! Eer byle bir kapy aar, btl ehlinin syledii her hakikati reddetme gibi bir yol tutarsak; o zaman hakikatlerin byk bir ksmn reddetmemiz gerekir. 31 Yani sonradan gelenler, ncekilerden bamsz olarak daha nce dile getirilmi baz hakikatleri kendi balarna bularak dile getirebilirler. Yine bunun sonucu olarak Kur'n- Kerm'in pek ok yetini, Reslullah'n (s.a.v) hadis-i eriflerinin 92 byk bir ksmn, selefin menkbelerini, hikmet sahibi kimselerin ve sflerin szlerini terketmemiz gerekir. nk hvn's-Saf isimli kitabn yazar, yukarda saydmz hususlardan pek ounu kendi grn desteklemek iin kitabnda nakletmi; bunlara dayanarak akl kt kimselerin kalbini kendi btl grne ekmeyi hedeflemitir. Byle bir tutum iine girmemiz; btl gr sahibi kimselerin, hak szleri kendi kitaplarna koymak suretiyle, bu hakikatlerin bizim elimizden alnmas sonucunu dourur. Bir mslmanda, lim kiiyi kara cahilden ayracak olan en azndan u zellik bulunmaldr: lim kii, baln hacamatnn kabna konmu olduunu grse bile ondan tiksinmemelidir. nk lim kii, bir kap hacamatnn kab olsa bile o kabn baln zelliini deitirmeyeceini bilir. 93 Kara cahil birinin hacamat kabndaki baldan irenmesinin sebebi bir saplantdr. Bu kiide, "Hacamat kab srf pis kan iin yaplmtr" eklinde bir saplant vardr. Bu kara cahil, kann bu kabn iine konulduu iin pis olduunu, kan pisletenin bu kap olduunu zanneder. Bu zavall cahil, pisliin sebebinin kanda bizzat bulunduunu bilemez. Dolaysyla balda pislik vasf bulunmadndan hacamat kabna konulmakla pis olmayacan, yani baln o kaba konulmakla kirli kann vasfna brnmeyeceini idrak edemez. Bu btl bir saplantdr ve halkn ounu egemenlii altna almtr. Bir sz, halkn sevdii veya sempati duyduu kimselere nisbet ettiin zaman, sylenen sz btl da olsa kabul ederler. Fakat herhangi bir sz, onlarn kt bildikleri ve sevmedikleri birine nisbet ettiinde, sylenen sz hak olsa bile reddederler. Bundan dolay bu kimseler hibir zaman insanlar 94 hakka gre deerlendiremezler. Bu tutum da sapkln son noktasdr. Buraya kadar sylediklerimiz, felsefecilerin ahlk hakknda sylediklerini reddetmekten doan tehlikeler idi.

c) Kabul Etmenin Tehlikesi imdi de felsefecilerin ahlk hakknda sylediklerinin kabul edilmesi halinde doabilecek tehlikeleri ele alalm. hvn's-Saf ve buna benzer felsefe kitaplarna gz atan kimseler, bu kitaplarda Reslullah'n (s.a.v) szlerinin ve sflere ait hikmetlerin yer aldn grebilir. Bundan dolay bu kitaplarda gzel eyler bulunduuna inanarak onlar beenebilir ve iindekileri kabul edebilirler. Bu kitaplarda grd gzel szlere kar duyduu sevgi ve yaknlk sebebiyle,

gzel szlerin arasna yazar tarafndan kartrlm btl dnceleri de hemen kabul ediverirler. Bu 95 davran ise, kiinin farkna varmadan yava yava btln iine srklenmesine sebep olur.

d) Yanl Grler Dorulara Kartrlarak Sunulmu Olabilir Felsefecilerin kitaplarnda aldatc ve saptrc pek ok fikir bulunmaktadr. Bunlarn tehlikelerini dikkate alarak, halk felsefecilerin kitaplarn okumaktan alkoymak gerekir. Nasl ki yzme bilmeyenlerin boulmalarna engel olmak iin, denize debilecekleri yerlerden uzak tutmak gerekiyorsa, halk da hile ve tuzaklarla dolu felsefecilerin kitaplarndan uzak tutmak gerekir. Tpk ylann zararnn farkna varmayan ocuklarn ylana dokunmasna engel olmak gerektii gibi, (felsefecilerin zararl grlerinin farknda olmayan) halkn diman da hak ile btln birbirine kartrld bu szlerden ve dncelerden korumak gerekir. Bu durum tpk kk ocuunun yannda ylana el srmeyen cambazn durumuna benzer. nk o cambaz, ocuunun nnde ylan eline ald takdirde, ocuun da kendisini babasnn maharetine sahip olduunu zannederek ylana dokunmak isteyeceini bilir. Bu yzden, kendisi bizzat ocuun nnde ylan eline almaktan uzak durmak suretiyle ocuunu da saknmas ve saknmay retmesi gerekir.

e) limin Grevi: Halk Korumak te bilgili ve basiretli limin de en az bu derecede dikkatli davranarak rnek olmas gerekir. Ayn ekilde limin stne den baka bir' grev de udur: Maharetli cambaz ylan eline alarak ondaki zehir ile panzehiri birbirinden ayrabilir; ondaki panzehiri alarak zehri imha eder. Sonra cimrilik gsterip de elde ettii bu panzehiri muhta olanlara vermekten saknmaz. 97 limin zerine den de byle bir basiretle hareket etmektir. Yine bilgili ve basiretli sarraf, elini kalpazann kesesine sokup iinden saf altn alp bir kenara ayrr, bozuk ve kalp (sahte) olanlar baka bir tarafa atar. Bu sarrafn altn konusun- ; daki bilgisini, bu bilgiye muhta olan halktan esirgememesi gerektii gibi, basiretli limin de ayn sorumlulukta davranmas gerekir.

f) Halkn Grevi: limlere Uymak Bunun yannda, panzehire muhta bir kimse, panzehirin, zehrin de kayna olan ylandan karldn biliyor ve bu yzden panzehirden tiksiniyor ise, ona da panzehiri anlatmak ve tantmak gerekir. Ayn ekilde, kalpazann kesesinden kan saf altn almas gerektii halde almaktan ekinen darda kalm bir yoksula durumu anlatmak icap eder. Kalpazann kesesinden km bile 98

olsa saf altn kabul etmekten ekinmenin srf cehalet olduunu; muhta olduu

ve arzulad pek ok menfaatten altn reddettii iin mahrum kalacan ona anlatmak gerekir. Halis altn ile kalp parann ayn torbada bulunmasnn halis altn kalp para durumuna dntrmeyecei gibi, kalp paray da ayn torba-dalar diye altn haline getirmeyeceini ak bir dille ona anlatmak gerekir. Buradan hareketle deriz ki, hak ile birlikte bulunan btl bir sz, hak mevkiine ykselemeyecei gibi, btl ile birlikte bulunan hak sz de btl durumuna dmez. Felsefecilerin tehlikeleri ve ktlkleri hakknda sylemek istediklerimiz bunlardan ibarettir. 99 3. BTINLK ve TEHLKES Felsefe konusundaki aratrma, muhtevasn anlama ilerini bitirdikten ve rk ynlerini ortaya kardktan sonra, bu ilim dalnn da beni hedefime ulatrma asndan yetersiz olduunu anladm. Tek bana akln, insann btn isteklerine ve ihtiyalarna cevap veremeyeceini, btn zorluklarn stesinden gelemeyeceini ve hakikatin stndeki sr perdesini kaldrmaya g yetiremeyeceini anlamtm. 101 1. Btnlii Neden nceledim? Bu srada Btnlik32 (Ta'lmiyye) mezhebi dikkat ekici bir ekilde ortaya km ve halkn arasnda, "Hakk ayakta tutan, her eyin asl masum imam vastasyla renilebilir" fikri yaylmaya balamt. Bende de Btnler'in kitaplarn aratrmaya ve kitaplarnda neler olduunu anlamaya dair bir merak domutu. Tam bu srada, Btnlik mezhebinin i yzn ortaya karacak bir kitap yazma hususunda hilfet makamndan kesin bir emir aldm. 32 Btnlik: ok eitli kollar olmakla birlikte burada sz konusu olan; hakikatin ancak gizli bir imamn (retmenin) tlimiy-le renilebileceini ileri sren ve bu yzden "Ta'lmiyye" adyla da anlan Btnler'dir. Bunlar, genellikle Ehl-i snnet'in benimsedii islm akaidine uymayan inanlar telkin ettikleri ve islm lkelerinde idareyi hedef alan siyas faaliyetlerde bulunduklar iin, daima gizli tekiltlar kurarak gayelerine ulamaya almlardr. Nitekim imam Gazl'nin yaad dnemde, kurduklar gizli tekiltn bir fedaisi tarafndan Sultan Melikah'n veziri Nizmlmlk bir suikast sonucu ldrlmtr. 102 Bu emri geitirmem mmkn deildi. Hilfet makamndan gelen bu emir, Btnlik mezhebi zerinde yapmak istediim aratrmay kamlayc gzel bir tevik unsuru oldu. Btnlik ile ilgili kitaplar ve onlar hakknda yazlanlar toplamakla ie baladm. Geri Btnlik mezhebi taraftar adamz olan baz kimselerin ortaya attklar yeni birtakm iddialar duymutum. Bu iddialarn, nceki Btnlik taraftarlarnn usullerine uygun dmediini biliyordum. Btnlik hakknda yazlm ve sylenmi olan bu szleri, zerinde ilm inceleme yaplabilecek ekilde gzel bir tertiple dzenleyip snflandrdm. Sonra da bunlara tatmin edici cevaplar verdim. Hak dostu baz kimseler, bu konuyu incelerken, Btnlik taraftarlarnn delillerini en ince ayrntsna kadar anlattm iin beni yadrgadlar. Bana yle dediler: 103