Upload
vuthuan
View
219
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
T.C.
ÇUKUROVA ÜN�VERS�TES�
SOSYAL B�L�MLER ENST�TÜSÜ
��LETME ANAB�L�M DALI
POL�T�K PAZARLAMA VE POL�T�K PAZARLAMA UYGULAMALARINA
YÖNEL�K E��L�MLER: ÜN�VERS�TE Ö�RENC�LER� ÜZER�NE B�R
UYGULAMA
Beyza AYDO�AN
YÜKSEK L�SANS TEZ�
ADANA – 2007
T.C.
ÇUKUROVA ÜN�VERS�TES�
SOSYAL B�L�MLER ENST�TÜSÜ
��LETME ANAB�L�M DALI
POL�T�K PAZARLAMA VE POL�T�K PAZARLAMA UYGULAMALARINA
YÖNEL�K E��L�MLER: ÜN�VERS�TE Ö�RENC�LER� ÜZER�NE B�R
UYGULAMA
Beyza AYDO�AN
Danı�man : Doç. Dr. Fatma DEM�RC� OREL
YÜKSEK L�SANS TEZ�
ADANA – 2007
i
ÖZET
POL�T�K PAZARLAMA VE POL�T�K PAZARLAMA UYGULAMALARINA
YÖNEL�K E��L�MLER: ÜN�VERS�TE Ö�RENC�LER� ÜZER�NE B�R
UYGULAMA
Beyza AYDO�AN
Yüksek Lisans Tezi, ��letme Anabilim Dalı
Danı�man: Doç. Dr. Fatma DEM�RC� OREL
Eylül 2007, 105 Sayfa
Siyasi partilerin seçmen oylarını etkileyebilmek ve kendi lehlerine
çekebilmek için yaptıkları çalı�malar politik pazarlama kapsamı içinde yer
almaktadır. Politik pazarlama, siyasi parti lideri veya adaylarının en yüksek
sayıdaki oy potansiyeline ula�mak ve seçimi kazanabilmek için kullanılan
tekniklerin tümüdür.
Bugün dünyadaki geli�melerin özellikle de küreselle�menin etkisiyle
ideolojiler önemlerini yitirmeye ba�lamı�lardır. Bu durum siyasi partilerin gerek
programları gerek söylemleri açısından birbirlerine benzemelerine yol açmı�tır.
Bu nedenle siyasi partiler seçim kampanyalarında farklı stratejiler geli�tirmeye
ba�lamı�lardır.
Bu çalı�manın amacı, özellikle seçim dönemlerinde yapılan politik
pazarlama uygulamalarının seçmenler üzerinde etki olu�turup olu�turmadı�ını
belirlemektir. Bu do�rultuda, seçmenlerin siyasi partilere oy verme gerekçeleri,
kampanya dönemlerinde yapılan politik pazarlama çalı�malarıyla ba�lantılı olarak
incelenmektedir.
Anahtar Kelimeler: Politik Pazarlama, Seçim Kampanyası, Seçmen Davranı�ları
ii
ABSTRACT
POLITICAL MARKETING AND THE ATTITUDES TOWARD POLITICAL
MARKETING APPLICATIONS:
A STUDY ON UNIVERSITY STUDENTS
Beyza AYDO�AN
Master’s Thesis, Business Department
Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Fatma DEM�RC� OREL
September 2007, 105 Pages
Political marketing includes all the studies made by political parties for
effecting the voters in favour of their side. Political marketing is the technique to
reach the maximum number of vote of the political party leader or candidates.
Today, ideologies lose their importance because of the effects of the
developments in the world especially the globalisation. This situation causes to
resemble political parties to each other both their programs and their thesis.for
this reason, political parties begins to improve different strategies in their election
campaigns.
The purpose of this study is to determine the effects of political marketing
activities on voters especially in the election period done by political marketing
practice. So the reasons for voters to choose political parties have been
examined with the political marketing activities together during the campaign
periods.
Key Words: Political Marketing, Election Campaign, Voting Behaviour
iii
ÖNSÖZ
Özellikle seçim dönemlerinde siyasi partilerce yapılan tanıtım
kampanyaları, seçmenlerin oy tercihlerini etkileme açısından önemli etkiye
sahiptir. Bu nedenle politik pazarlama kampanyalarının, seçmenlerin oy
vermelerine yönelik tutumlarını nasıl etkiledi�inin anla�ılması siyasi partiler ve
adaylar için büyük önem ta�ımaktadır.
Politik pazarlama uygulamalarının Çukurova Üniversitesi ö�rencileri
açısından nasıl de�erlendirildi�ini ve seçim dönemlerinde yapılan kampanya
çalı�malarının oy verme tercihlerini nasıl etkiledi�ini saptamak amacıyla
gerçekle�tirdi�im tez çalı�mam boyunca beni her konuda destekleyen, yol
gösteren, de�erli görü�leriyle çalı�mama en büyük katkıyı sa�layan danı�man
Hocam Sayın Doç. Dr. Fatma DEM�RC� OREL’e,
Çalı�mamın her a�amasında destek ve anlayı�larını esirgemeyen,
özellikle literatür a�amasının her anında yanımda bulunan ba�ta ablam Ervim
AYDO�AN olmak üzere sevgili aileme,
Uzun sayılabilecek bu süreçte moral kayna�ım olan ni�anlım �rfan ÜN’e
te�ekkürlerimi bir borç bilirim.
Beyza AYDO�AN
Eylül 2007
Adana
iv
��NDEK�LER
ÖZET .......... .......................................................................................................... i
ABSTRACT .......................................................................................................... ii
ÖNSÖZ ................................................................................................................ iii
�EK�LLER L�STES� ............................................................................................ vii
TABLOLAR L�STES� ........................................................................................ viii
G�R�� .................................................................................................................... 1
B�R�NC� BÖLÜM
POL�T�K PAZARLAMA
KAVRAMI VE POL�T�K PAZARLAMANIN B�LE�ENLER�
1.1. Politika Kavramı .................................................................................. 3
1.2 Politik Pazarlama Kavramı ................................................................... 4
1.2.1 Politik Pazarlamanın Tanımı ......................................................... 4
1.2.2 Politik Pazarlamanın Geli�imi ....................................................... 6
1.2.3 Politik Pazarlamanın Özellikleri .................................................... 8
1.2.4 Politik Pazarlamanın Amaçları .................................................... 11
1.2.5 Politik Pazarlamanın Di�er Pazarlama Türlerinden Farkları ....... 13
1.3 Politik Pazarlamanın Bile�enleri ......................................................... 15
1.3.1 Politik Pazarlamada Ürün ........................................................... 15
1.3.1.1 Siyasi Partinin Lideri ........................................................ 16
1.3.1.2 Siyasi Partinin Programı .................................................. 17
1.3.1.3 Siyasi Partinin Adayları ................................................... 19
1.3.2 Politik Pazarlamada Fiyat ........................................................... 21
1.3.2.1 Fiyatlandırmanın Amaçları ............................................... 22
v
1.3.3 Politik Pazarlamada Da�ıtım ....................................................... 24
1.3.3.1 Do�rudan (Direkt) Da�ıtım ............................................... 26
1.3.3.2 Dolaylı (Endirekt) Da�ıtım ................................................ 26
1.3.4 Politik Pazarlamada Tutundurma................................................ 27
1.3.4.1 Tutundurma Karması ....................................................... 30
�K�NC� BÖLÜM
POL�T�K PAZARLAMADA SEÇMEN KAVRAMI VE
SE�M KAMPANYASI
2.1 Kamuoyu Nedir? ................................................................................. 32
2.2 Seçmen Kavramı ................................................................................ 34
2.2.1 Seçmen Davranı�ları ................................................................. 35
2.2.2 Seçmen Davranı�larını Etkileyen Faktörler ............................... 36
2.3 Seçim Kampanyası ............................................................................ 39
2.3.1 Seçim Kampanyasının Geli�imi ................................................. 39
2.3.2 Seçim Kampanyasına Hazırlık Süreci ....................................... 40
2.3.2.1 Kamuoyu Ara�tırmaları .................................................. 41
2.3.2.2 Kamuoyu Bölümlendirme ve Hedef Seçmen Kitlesinin
Seçimi ............................................................................ 43
2.3.3 Kampanya Hedeflerinin Belirlenmesi Süreci .............................. 44
2.3.4 Seçim Kampanyasında Kullanılacak Araçlar ............................. 45
2.3.5 Kampanyanın �majı .................................................................... 47
2.3.6 Kampanya Yönetimi .................................................................. 49
vi
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
POL�T�K PAZARLAMA UYGULAMALARINA YÖNEL�K
E��L�MLER�N BEL�RLENMES� ÜZER�NE B�R SAHA ARA�TIRMASI:
ÜN�VERS�TE Ö�RENC�LER� ÖRNE��
3.1 Ara�tırmanın Önemi ve Amacı ........................................................... 50
3.2 Ara�tırma Modeli ve Hipotezler .......................................................... 51
3.3 Ara�tırma Metodolojisi ........................................................................ 53
3.3.1 Anakütlenin Belirlenmesi ve Örneklem Seçimi .......................... 53
3.3.2 Örnek Çapının Belirlenmesi ....................................................... 54
3.3.3 Veri Toplama Yöntemi ............................................................... 55
3.3.4 Anket Formunun Hazırlanması .................................................. 56
3.4 Ara�tırmanın Kısıtları ve Öneriler ....................................................... 57
3.5 Ara�tırmada Elde Edilen Verilen Analizi ve Bulgular .......................... 57
3.5.1 Tanımlayıcı Bilgiler .................................................................... 58
3.5.2 Ö�rencilerin Seçimlerde Oy Kullanma Durumları ...................... 63
3.5.3 Politik Pazarlama Çalı�malarının Seçmenler Üzerindeki
Etkileri ........................................................................................ 64
3.5.4 Siyasi Partilerin Yaptıkları Propagandalara Yönelik Görü�ler .... 70
3.5.5 Siyasi Partinin Beklentileri Kar�ılamaması Durumunda
Seçmenlerin Tutumları .............................................................. 71
3.5.6 Siyasi Partilerin Seçim Kampanyaları Kapsamında
Uyguladıkları Pazarlama Faaliyetlerine Yönelik Görü�ler .......... 71
3.6 Ara�tırma Hipotezlerinin Test Edilmesi ............................................... 74
SONUÇ VE ÖNER�LER ........................................................................... 91
KAYNAKÇA ............................................................................................. 94
EK ........................................................................................................... 99
ÖZGEÇM�� ............................................................................................ 104
vii
�EK�LLER L�STES�
�ekil 1.1 Da�ıtım Kanalı .......................................................................... 24
�ekil 1.2 Haberle�me ............................................................................... 28
�ekil 3.1 Ara�tırma Modeli ....................................................................... 51
viii
TABLOLAR L�STES�
Tablo 3.1. Ankete Katılan Ö�rencilerin Cinsiyet Da�ılımı ................................... 58
Tablo 3.2. Ankete Katılan Ö�rencilerin Ya�ları ................................................... 59
Tablo 3.3. Gelir Düzeyine Göre Da�ılım ............................................................. 59
Tablo 3.4. ��BF Ö�rencilerinin Da�ılımı .............................................................. 60
Tablo 3.5. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Ö�rencilerinin Da�ılımı .................... 61
Tablo 3.6. Tıp Fakültesi Ö�rencilerinin Da�ılımı ................................................. 61
Tablo 3.7. �.�.B.F Ö�rencilerinin Okudukları Sınıf ............................................... 61
Tablo 3.8. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Ö�rencilerinin Okudukları Sınıf ........ 62
Tablo 3.9. Tıp Fakültesi Ö�rencilerinin Okudukları Sınıf .................................... 63
Tablo 3.10. Ö�rencilerin Oy Kullanım Oranları ................................................... 63
Tablo 3.11. Tanıtım Kampanyalarının Etki Düzeyi ............................................. 64
Tablo 3.12. Tanıtım Kampanyaları Kapsamında Yürütülen Faaliyetlerin
Tercihlerdeki Etkisi ........................................................................... 65
Tablo 3.13. Kamuoyu Ara�tırma Sonuçlarının Tercihlerdeki Etkisi ..................... 67
Tablo 3.14. Siyasi Partilerin Özelliklerinin Tercihlerdeki Etkisi............................ 67
Tablo 3.15. Parti Liderinin Özelliklerinin Tercihteki Etkisi ................................... 68
Tablo 3.16. Parti Tercihinde Etkili Olan Di�er Unsurlar ...................................... 69
Tablo 3.17. Siyasi Parti Propagandalarına Yönelik Önermeler........................... 70
Tablo 3.18. Propaganda Çalı�malarının Etkili Olabilmesi �çin Sahip
Olması Gereken Özellikler ............................................................... 70
Tablo 3.19. Oy Verilen Siyasi Partinin Beklentileri Kar�ılamaması Durumunda
Seçmen Tutumları.......... .................................................................. 71
ix
Tablo 3.20. Ö�rencilerin Siyasi Partilerin Seçim Kampanyaları Sırasında
Uyguladıkları Pazarlama Faaliyetlerine Yönelik Görü�leri ................ 72
Tablo 3.21. Kadın ve Erkeklerden Olu�an Grupların Parti Özelliklerinden
Etkilenme Düzeylerine Göre Elde Edilen Mann-Whitney U Testi
Sonuçları.................... ...................................................................... 77
Tablo 3.22. Parti Liderlerinin Özellikleri �le Cinsiyet Arasındaki �li�kinin
Analiz Testi Sonuçları ...................................................................... 78
Tablo 3.23. Kadın ve Erkeklerden Olu�an Grupların Seçim Kampanyalarından
Etkilenme Düzeylerine Göre Elde Edilen Mann-Whitney U Testi
Sonuçları................. ......................................................................... 79
Tablo 3.24. Parti Tercihinde Di�er Unsurlar �le Cinsiyet Arasındaki
�li�kinin Analiz Testi Sonuçları .......................................................... 81
Tablo 3.25. Gelir Grupların Parti Özelliklerinden Etkilenme Düzeylerine
Göre Elde Edilen Kruskal-Wallis Testi Sonuçları .............................. 82
Tablo 3.26. Sıralamalar................ ...................................................................... 84
Tablo 3.27. Parti Liderlerinin Özellikleri �le Gelir Düzeyi Arasındaki
�li�kinin Analiz Testi Sonuçları .......................................................... 85
Tablo 3.28. Gelir Gruplarının Seçim Kampanyalarından Etkilenme Düzeylerine
Göre Elde Edilen Kruskal-Wallis Testi Sonuçları .............................. 86
Tablo 3.29. Sıralamalar.............. ........................................................................ 88
Tablo 3.30. Parti Tercihinde Di�er Unsurlar �le Gelir Grupları Arasındaki
�li�kinin Analiz Test Sonuçları ........................................................... 89
1
G�R��
Pazarlama 1970’li yıllara kadar geleneksel olarak ürünlerin ve hizmetlerin
satı�ı, her bir alı�veri� sonucu belirli bir kazanç sa�lanması ve toplumun
ihtiyaçlarının en iyi biçimde kar�ılanması yöntemleri ile ilgili konulara a�ırlık
vermi�tir. Ancak, bu yıllardan sonra kapsamı geni�lemi� ve hayır kurumları,
sanat kurulu�ları, e�itim kurumları, vakıflar, dini kurum ve kurulu�lar gibi kar
amaçsız örgütleri de içeren bir karakter kazanmı�tır. Bir çok sosyal kurum,
toplumda iyi bir yere sahip olabilmek için pazarlama çalı�malarından
yararlanma yolunu seçmektedir. Siyasi partileri de bu kategori içinde dü�ünmek
mümkündür. Çünkü siyasi partilerin, seçmenlerin oylarını kazanabilmek için
yaptıkları faaliyetler pazarlama eylemleriyle yakından ilgilidir.
Siyaset ve pazarlama arasındaki bu ili�ki bazı direnmelerden sonra
kendini kabul ettirebilmi� ve politik pazarlama olarak literatürdeki yerini almı�tır.
Siyasi partilerin seçmen oylarını kazanabilmek için yürüttükleri çe�itli faaliyetler
vardır. Bu faaliyetlerin her birini sistemin bir parçası olarak dü�ünmek
mümkündür. Çünkü her bir faaliyet birbiriyle ba�lantılıdır ve politik pazarlamanın
ba�arısı bu faaliyetlerin bütünüyle ilgilidir. Siyasi partinin yürüttü�ü bu faaliyetler
parti veya aday menfaatleri üzerine de�il, seçmen istek ve ihtiyaçları üzerine
kurulmalıdır.
Bu çalı�manın temel amacı, üniversite ö�rencilerinin seçim dönemlerinde
siyasi partiler tarafından yürütülen politik pazarlama uygulamalarına yönelik
e�ilimlerinin ve siyaset pazarlamasında etkili oldu�u dü�ünülen bazı araçların
seçmenlerin tercihleri üzerinde ne ölçüde etkili oldu�unun saptanmasıdır.
Bu çalı�manın, önemli bir oy potansiyelini olu�turan gençler üzerinde ne
tür politik pazarlama faaliyetlerinin etkili olabilece�i konusunda politikacılara
yardımcı olabilece�i dü�ünülmektedir.Seçmenler üzerinde hangi kampanyaların
daha etkili oldu�unu kavrayan politik parti liderleri ve adayları, seçmenlerin oy
tercihlerini kendilerinden yana kullanmalarında etkili olabileceklerdir. Çalı�manın
bu yönüyle prati�e katkı sa�layaca�ı söylenebilir.
2
Çalı�ma üç bölümden olu�maktadır. Çalı�manın ilk iki bölümünde
konunun teorik yapısı ortaya konulmaya çalı�ılmı�, üçüncü ve son bölümde ise
konunun üniversite ö�rencileri tarafından de�erlendirildi�i anket çalı�masından
elde edilen bulgulara ve çalı�manın sonuçlarına yer verilmi�tir.
Birinci bölümde, politika ve politik pazarlama ile ilgili temel kavramlar
tanımlanmaya çalı�ılmı�tır. Politik pazarlama uygulamalarının di�er pazarlama
türlerinden farkları üzerinde durulmu�tur. Politik pazarlamanın bile�enleri
tanımlanmı�tır.
�kinci bölümde, politik pazarlamanın asıl hedefi olan seçmenler üzerinde
durulmu�tur. Seçim kampanyası bütün detaylarıyla ele alınmaya çalı�ılmı�tır.
Üçüncü ve son bölümde ise, partilerin özellikle seçim dönemlerinde
yürüttükleri politik pazarlama uygulamalarına yönelik üniversite ö�rencilerinin
dü�üncelerini belirlemeye yönelik saha çalı�masının amacı, önemi, kapsamı,
metodolojisi, örnekleme süreci, çalı�mada kullanılan anket formunun
hazırlanması ve anketin uygulanmasına ili�kin bilgiler ile ara�tırma kapsamında
geli�tirilen hipotezler ve elde edilen bulguların analizi yer almaktadır.
Çalı�ma, sonuçların de�erlendirilmesi ve önerilerle tamamlanmı�tır.
3
B�R�NC� BÖLÜM
POL�T�K PAZARLAMA KAVRAMI VE POL�T�K PAZARLAMANIN
B�LE�ENLER�
1.1. Politika Kavramı
Politika, köken olarak Yunanca; “Polis, Politica, Politeia” sözcüklerinden
kaynaklanmaktadır (Çam, 1995, ss.21-22). Hemen bütün dillerde “Politika“
sözcü�ü de�i�ik anlamlarda kullanılabilmektedir. Siyaset teriminin Batı
dillerindeki kar�ılı�ı “Politika “ olarak kabul edilmektedir.
Politikanın herkesçe payla�ılan belli bir tanımı yoktur. Literatürdeki
de�i�ik tanımlar farklı bilim adamlarınca farklı �ekillerde yorumlanmaktadır.
Politika; ülke, devlet, insan yönetimi biçiminde tanımlanabilir (Prelot, 1972,
ss.5). Politika, politik otorite ile ilgili kurumların olu�masında ve bu kurumların
i�lemesinde rol oynayan davranı�ları konu alan sosyal bir bilim dalıdır (Kı�lalı,
1992, ss.22). Bütün sosyal bilimlerde oldu�u gibi politikanın da konusu insandır.
Politikanın ilgi alanı devleti, ülkeyi ve insanları yönetmek, devleti
uluslararası alanda ayakta tutmak, ülkenin dirli�ini ve birli�ini koruyarak
insanların mutlulu�unu sa�lamaktır.
Siyaset bilimcilerine göre politikanın iki ana ö�esi vardır; bunlardan biri
devlet, di�eri iktidardır. Ancak politikanın devlet olmadan önce de oldu�unu göz
önünde bulundurdu�unda dinamik olan ö�enin “ �ktidar “ oldu�u sonucuna
ula�ılır. �ktidar; sosyal ili�kiler çerçevesi dahilinde bir iradenin, ona kar�ı
gelinmesi durumunda dahi yürütülebilmesi imkanıdır (Kı�lalı, 1992, ss.22-24).
Politikanın temel özellikleri a�a�ıdaki gibi özetlenebilir (Attilla, 1997, ss.9-10);
4
1. Politika evrensellik ve süreklilik ta�ıyan bir kavram ve gerçekliliktir.
Politikanın temelinde bir “çıkar ve çatı�ma” ili�kisi vardır. �nsanlar
arasındaki dü�ünce ve çıkar ayrılıkları her zaman var olaca�ından,
politika da var olacaktır.
2. Politika toplumdaki de�erlerin bölü�ümü için verilen bir iktidar
mücadelesi ve çatı�madır. Bu mücadele ve çatı�ma, toplumda sürekli
bir istikrarsızlık olu�maması için kaçınılmaz bir süreçtir. Yani iktidar
mücadelesi belli bir düzen ve denge çerçevesinde ilerlemek
zorundadır. Aksi takdirde mücadele verilecek bir iktidar kalmayabilir.
3. Politikanın sadece bir “çatı�ma” de�il, aynı zamanda bir “uzla�ma”
oldu�u unutulmamalıdır. Toplumdaki farklı çıkar gruplarının iktidara
ili�kin isteklerinin denge zemininde uzla�tırılması görevi de politikaya
aittir.
1.2. Politik Pazarlama Kavramı
1.2.1. Politik Pazarlamanın Tanımı
Teknoloji alanında önemli geli�melerin ya�anmasına ba�lı olarak
toplumdaki insanların ki�isel ihtiyaçları da de�i�mektedir. Ya�anan de�i�iklikler
sadece teknoloji alanıyla sınırlı kalmayıp, sosyal ve siyasal bilimlerde de kendini
göstermektedir. Bu de�i�iklilerin sonucu olarak pazarlama uygulamalarında da
geli�meler ya�anmaktadır. Geçmi�ten beri bilinen pazarlama anlayı�ında akla
sadece bir mal veya hizmet gelirken �imdilerde bu tanım geni�lemi�tir. Çünkü
mal veya hizmet dı�ında siyasi partilerin, örgütlerin, ideolojilerin ve hatta ki�ilerin
pazarlanabilme olana�ı vardır. Nitekim 1960’lı yılların pazarlama tanımında
sadece mal ve hizmetlerin pazarlanması söz konusu iken, sonraki dönemlerdeki
tanımlarda dü�üncelerin de pazarlanabilece�inden söz edilmektedir (Gegez,
1990, ss.39).
Toplum içerisinde belli bir konuma gelebilmek için sosyal kurumlardan bir
ço�u pazarlamanın ilke ve eylemlerini kullanmayı tercih etmektedirler. Bunun
nedeni kendi fikirlerini topluma kabul ettirmek için uzun vadede ve sürekli olarak
5
toplumu ikna etme durumunda olmalarıdır. E�er iknanın süreklilik özelli�i yoksa
ki�i, kurum veya örgütün fikri belli bir süreçten sonra toplum tarafından
reddedilecek duruma gelecektir. Günümüzde siyasi partilerin çalı�malarını bu
çerçevede dü�ünebilmek mümkündür. Siyasi partilerin, seçmenlerin tercihlerini
etkilemek ve kendi lehlerine çekebilmek için seçim dönemlerinde yapmı�
oldukları faaliyetler pazarlama uygulamalarıyla yakından ilgilidir (Akdo�an ve
Tan, 1999, ss.34).
Politik pazarlama, aday ve partilerin gereksinimlerinin belirlenmesiyle
ba�lar. Bu gereksinimlerin kar�ılanmasına yönelik çözümler geli�tirilip çe�itli
kampanya ve stratejilerle seçmenlere sunulur ve kar�ılı�ında seçmenlerin
deste�i elde edilmeye çalı�ılır. Kazanılan oyların kar�ılı�ında adaylar ve partiler,
oy sahiplerinin memnuniyetini ve daha sonraki dönemlere ili�kin desteklerini
sürekli kılabilmek için gerekli ileti�ime devam ederler.
Politik ya�amdaki parti, aday ve liderlerin tüm çabası kendilerini ve
programlarını bir ürün olarak biçimlendirip, bu ürünü seçmene tercih ettirmektir.
Bunun için hedef seçmenlere yönelik ileti�im araçları kullanılmaktadır. Bu
çabalar politik ya�amdaki pazarlama çabalarıdır (Bayraktaro�lu, 2002, ss.58).
Politik pazarlama bir adayın potansiyel seçmenlerine uygunlu�unu
sa�lamak, adayı en yüksek sayıdaki seçmen kitlesinin ve bu kitledeki her bir
seçmenin tanımasını sa�lamak, rakiplerle ve muhalefetle farkını yaratmak ve
minimum araçla, bir kampanyayı kazanmak için gerekli olan oy sayısını elde
etmek amacıyla kullanılan tekniklerin tümüdür (Bongrad, 1991, ss.17).
Politik pazarlama en basit tanımıyla; partinin belirledi�i amaç ve hedefler
do�rultusunda , modern pazarlama tekniklerinin kullanılmasıdır. Siyasilerin
seçim dönemlerinde parti politikalarını, ideolojilerini ve dü�üncelerini
pazarlayabilmek için yaptıkları bir dizi eylemdir de denilebilir. Bu pazarlama
anlayı�ının varlık nedeni, toplumun ihtiyaç, istek, arzu ve beklentilerini
kar�ılamaktır. Politik kampanyalarda pazarlama tekniklerinin kullanılmasının
nedeni üç ana maddede özetlenebilir (Leiss, 1990, ss.348):
6
1. Bu gibi tekniklerin geni� bir kitle tarafından kabul görmü� ve
kullanılan, denenmi� teknikler olması.
2. Her zaman çok para harcayan adayın seçimleri kazanamaması.
3. Bu tip ara�tırmalarla politikacıların seçmenlere daha iyi
odaklanması ve daha iyi cevap verebilmesi.
Politik pazarlamada partilerin amaçlarına eri�ebilmesi, rakipleri
kar�ısında üstünlük sa�layabilmesi, gelecekte varlıklarını devam ettirebilmesi ve
seçmenlerin zihninde kalıcı bir yer edinebilmesi için etkili bir tanıtıma ihtiyaçları
vardır. Bu nedenle politik pazarlama sadece seçim zamanları de�il, politik
partinin ömrü boyunca gerekli olan çalı�malar olarak görülmelidir (Kurtuldu ve
Kırkbir, 2005, ss.58).
Philip Kotler politik pazarlama kavramını �u �ekilde tanımlamaktadır:
“Adayların kendilerini seçmen pazarına koyarak, seçmen satın alımını yani oy
potansiyelini maksimize etmek için, modern pazarlama tekniklerinden özellikle
pazarlama ara�tırmalarının ve ticari reklamcılı�ın kullanıldı�ı pazarlama
faaliyetleridir” . Gary Mouser ise, siyasal kampanyaları, pazarlama disiplini
içinde farklı bir yakla�ımla de�erlendirmi�tir. Bu yakla�ıma göre “pazarlamayı
kitle davranı�larını etkilemek için yönetimsel bir teknikler bütünü olarak”
tanımlayarak, pazarlamanın iki temel karar alma alanı oldu�unu kabul etmi�tir.
Bu karar alanları, ikna edici ileti�im, ürün tasarımı ve da�ıtımında tüketici
davranı� kalıplarına uygunlu�u sa�lama kararlarıdır (Karakaya, 2000, ss.48).
1.2.2. Politik Pazarlamanın Geli�imi
Modern anlamda siyasi partilerin ortaya çıkı�ı 19. yy. Avrupa ve
Amerika’sına rastlamaktadır. Ortaça� boyunca etkili olan, Monar�ik ve
Aristokratik devlet yönetimi biçimleri, Aydınlanma, Amerikan Ba�ımsızlık Sava�ı
ve Fransız Devrimi ile yava� yava� yıkılmaya ba�lamı� ve yerini, seçime dayalı
temsili demokrasiye bırakmı�tır. Temsili demokrasilerde, tüccarlar, toprak
sahipleri ve i� adamlarından olu�an muhafazakar ve liberal partiler etkinken, bu
7
yapıya 19. yy.’ nin ikinci yarısından sonra emekçileri temsil eden ve örgütleyen
partilerde katılmı�tır. Politik e�ilimlerin yeni yeni yerle�meye ba�ladı�ı o
dönemde, bugüne oranla daha homojen bir yapıya sahip olan seçmen kitlesini
etkileme çalı�maları daha basit ve kolay olmu�tur. Bunun bir di�er sebebi ise,
partilerle seçmenin fiziksel olarak daha küçük ve yakın durumda bulunmasıdır.
Bu da birebir ili�kilerin daha yo�un ve etkili olmasına olanak tanımı� ve
sonuçları do�rudan etkilemi�tir. Siyasetçilerin yalnızca propaganda faaliyetleri,
seçim sonuçlarında ba�arıyı yakalamalarını sa�lamı�tır (a.g.e., ss.47).
Pazarlama tekniklerinin politik amaçlar için kullanımı tarih içinde yava�
geli�mi�tir. Parti liderleri ve politikacılar fonksiyonlarının kısıtlayıcısı olarak
gördükleri bu yenilikleri ö�renmek zorundaydılar. Onların yetenekleri sözden
çok icraatla ilgiliydi. Politikacılar, bütün bu direnmelere ve hor görmelere
ra�men yirminci yüzyılın ba�ından itibaren kitlelerin etkilenebilmesi için
reklamların ikna gücünün kullanılması gerekti�ini anlamı�lardır
(O’Shaughnessy, 1990, ss.38).
Geleneksel pazarlamadaki promosyon yakla�ımının politik pazarlamaya
giri�iyle beraber, seçim kampanyaları daha da renkli bir hal almı�tır.
Politik pazarlama kavramı, bilimsel biçimde ilk olarak Amerika Birle�ik
Devletleri’nde kullanılmaya ba�lanmı�tır. Politik pazarlamanın geli�iminin
kitlesel seçimler ve medyadaki geli�melere paralel olarak gerçekle�ti�i
söylenebilir. �lk olarak ABD’ de geli�mi� olmasının nedeni, ba�kanlık sistemi,
bakanlıklar için düzenlenen geleneksel seçimler ve modern medyanın geli�mesi
olarak görülebilir (Harris, 2001, ss.35-36).
Politik alandaki rekabetin yo�unla�ması, politik pazarlamadaki geli�meleri
de zorunlu kılmı�tır. Ayakta kalabilmek ve seçmenin be�enisini kazanabilmek,
ona en etkili vasıtayla ula�maya ba�lıdır. Seçmeni tanıma ihtiyacı, daha yakın
ili�kilere girmeyi gerektirir. Bu ili�kiyi de pazarlama teknikleri sa�lamaktadır .
Politik pazarlamanın bir alt elemanı olan reklamın televizyonda yer
almaya ba�laması, 1960 yılında gerçekle�ebilmi�tir. Bu yılda gerçekle�tirilen
8
Amerikan ba�kanlık seçimlerinde, John F. Kennedy ve rakibi Richard Nixon
arasındaki ünlü televizyon düellosu ile politik pazarlamada güçlü bir araç olan
siyasal reklamlar, medya araçlarında yer almaya ba�lamı�tır (Sezgin vd., 1991,
ss.106). 1960 yılındaki Amerikan ba�kanlık seçimlerine birkaç gün kala, ba�kan
adayları Richard Nixon ve John F. Kennedy, televizyonda tartı�ma
programlarına katılmı�lar ve bu yöntemle seçmenleri ikna etme çabasına
girmi�lerdir. Bu program, o günün dünyasında, siyasal reklamcılık açısından bir
gövde gösterisine dönü�mü�tür. Kennedy, bu programda iyi bir performans
göstermi� ve program, seçim sonucunda Kennedy’nin rakibi Nixon’u
geçmesinde önemli bir katkı sa�lamı�tır (Gürbüz ve �nal, 2004, ss.17).
Türkiye’ de çok partili seçim sistemine geçilmesinden itibaren politik
promosyon araçları kullanılmaya ba�lanmı�tır. Promosyonun yo�un olarak
kullanıldı�ına örnek olarak Adnan Menderes’in radyo konu�maları, “Yeter Söz
Milletindir” sloganı ve o zamana göre bir teknoloji harikası olarak görülebilecek
afi� ve el ilanları gibi araçlar gösterilebilir. 1980’li yıllarda yapılan seçimlerle
birlikte, siyasal promosyon araçları daha yo�un olarak kullanılmaya
ba�lanmı�tır. Türkiye’deki siyasal çevreler tarafından siyasal ileti�imin öneminin
anla�ılmasıyla birlikte, bu yöntemleri uygulayan siyasal danı�manlar ve
pazarlama �irketleri ortaya çıkmı�tır. Bu �irketler ve danı�manlar, 6 Kasım 1983
ve 29 Kasım 1987 Türkiye Milletvekili Genel Seçimleri kampanyalarında çe�itli
siyasal partilere ve adaylara hizmet sunmu�lardır. Özellikle, 20 Ekim 1991
Milletvekili Genel Seçimleri sırasında yürütülen seçim kampanyaları tam olarak,
bu tür profesyonel �irketlerin gözetim ve denetiminde sürdürülmü�tür. Siyasal
ileti�imin önemini anlayan partiler ve liderleri, bu tarihten itibaren seçim
kampanyalarını siyasal ileti�im uzmanlarının yardımıyla ve ilgili promosyon
araçlarından büyük ölçüde yararlanarak gerçekle�tirmeye ba�lamı�lardır (a.g.e.,
ss.14).
1.2.3. Politik Pazarlamanın Özellikleri
Politik pazarlama, her ki�i ve kurumu etkilemekte ve herhangi bir
kurumun veya adayın ba�arılı olması konusunda çok önemli bir görev
9
üstlenmektedir (0’Cass, 2001, ss.1003). Politik pazarlamanın genellikle, politik
pazarlama sürecini ve örgütsel bile�imleri ihmal etti�i, siyasal varlıklar – partiler
ve adaylar – ve seçmenler arasındaki ileti�im süreci ile daha çok ba�lantılı
oldu�u gözükmektedir (Baines ve Lewis, 2002, ss.6).
Politik pazarlamanın; seçim dönemleri ve sonrasında kesintisiz olarak,
siyasi parti, siyasi aday ve/veya fikrin potansiyel seçmen kitlesine uygunlu�unu
sa�lamak, en geni� alanda kamuya tanıtılmasını sa�lamak, kamunun ihtiyaçları
ve taleplerinden hareketle kamu yararına proje ve hizmetlerin üretilmesi,
rakiplerden farkların ortaya konması ve parti veya aday için en geni� ve istikrarlı
seçmen deste�inin sa�lanması için bir program dahilinde gerçekle�tirilen
faaliyetler bütünü oldu�u göz önünde bulundurulursa, özellikleri de a�a�ıdaki
gibi sıralanabilir (Attilla, 1997, ss.16):
1. Politik pazarlama kesintisiz bir pazarlama süreci ve faaliyetidir.
2. Politik pazarlamanın konusu siyasi parti, siyasi aday veya taraftar
bulunması istenen bir fikrin/ideolojinin pazarlanmasıdır. Bu
çerçeveye iktidarların (hükümetlerin) pazarlanması da dahil
edilebilir.
3. Politik pazarlama; pazarladı�ı ürünle (parti, aday, fikir), mü�terisinin
(seçmen, kamu) ortak bir payda ve yarar çevresinde bulu�masını
sa�lar.
4. Politik pazarlama; parti, aday veya fikrin en geni� kamusal alanda
tanınması ve destek bulması için çaba harcar.
5. Politik pazarlamanın sorumluluk alanları seçim dönemleriyle sınırlı
kalmaz, seçim sonrası da devam eder.
Ticari pazarlamanın en önemli altı terimi – ürün, pazar, tüketici, farklılık,
satı� ve kar - politik alanda kısaca analiz edildi�inde, politik pazarlamanın
a�a�ıdaki özelliklerine de ula�mı� oluyoruz (Bongrad, 1991, ss.18):
Ürün: Politik pazarlamada ba�arılı olması istenen ürün üç ö�eden olu�ur.
Adayın fikirleri, ba�lantıları ve adayın kendisi. Söz konusu olan bir global
10
imaj, “ki�iler-fikirler”dir, ürün ücretsizdir, ancak yapılacak seçim herkesin
ortak gelece�ini ilgilendirmektedir.
Pazar: Politika alanında gerçek bir pazar yoktur, yalnızca “bir seçmen alıcı
kitlesinden” söz edilebilir. Objektif ve somut bir talep yoktur, oy verme
ya�ındaki vatanda�lar vardır. Adayın savundu�u fikirlere ba�lı olan politik
pazarlama, mü�terileri “nitelendirmeye” ve “nicelendirmeye” izin verir.
Politik pazarlama, ilgili seçmenin beklentilerine en iyi cevap verecek aday
profilini tanımlamaya da olanak sa�lar.
Tüketici: Politik pazarlama için tüketici her �eyden önce bir vatanda�tır ve
dikkatini çekip ilgi uyandırmak için ona, kendisinin, ailesinin, kentinin ya da
ülkesinin gelece�ini ilgilendirecek bilgiler sunmak gerekir.
Fark yaratmak: Fark yaratmak, rekabet kar�ısında bir “artı” yaratmaktır.
Politik pazarlamada, fikirler ve insanlar arasında ikili bir rekabet olgusu
vardır. Fikirlerin birbirlerine olan üstünlüklerini göstermek güçtür. Daha çok,
bir ki�inin bir ileti�im tarzıyla, kampanyasının organizasyonu ve
sa�lamlı�ıyla, kendi ki�isel ileti�im gücüyle farklılık yaratabilme
kapasitelerine ba�lıdır.
Satı�: Politik pazarlamanın i�levi bir ki�inin bilgisini ve fikirlerini organize
etmek, �öhretini olu�turmak, ölçmek ve son tahlilde aday lehine bir kabul
olgusu ba�latmaktır.
Kazanç: Politik etkinlikten do�an ortak kazancı, önceden nicelendirmek
mümkün de�ildir. Adayın kendisi için kazanç, seçilmesi ve böylelikle politik
pazarlamada direkt bir kazanç sa�lamasıdır.
11
1.2.4. Politik Pazarlamanın Amaçları
Siyasal ürün ile ticari ürünün pazarlamaları arasında benzerlikler
bulunmaktadır. Siyasetin sundu�u ürün soyut olmakla beraber gelece�e yönelik
verilen sözler veya uzun dönemli tatmin sa�layan de�erli sayılabilecek nesneler
olabilmektedir. Pazarlama esnasında kullanılan metodlarda bilgi açık ve net bir
�ekilde de�il çeli�kili ve karma�ık bir halde yer almaktadır. Bir partinin
pazarlama amacı, ülke idaresinde o partinin yeterlili�ine olan güveni
yansıtmalıdır. Ancak partinin sundu�u ürünler seçmende ço�unlukla ku�ku
uyandırmakta ve bu nedenle de partiler bu ku�kuları da�ıtacak siyaset izlemek
zorunda kalmaktadırlar. Partiler, seçmenlerin partileriyle ilgili risk algılamalarını
da�ıtmak durumundadırlar (Gürbüz ve �nal, 2004, ss.24).
Politik pazarlamada aktörler, parti üyelerini ve parti yöneticilerini i�aret
eder. Politik pazarlamada hedef ise, devleti biçimlendiren bu aktörlerin rolünü
ele geçirmeye çalı�maktır. Bu nedenle seçmenler politik pazarlamanın
ürünlerinden yararlanan ve hizmeti satın alıcılar olarak görülebilecek olan grubu
olu�turur. (a.g.e., ss.25). Politik pazarlama, seçimlerde bir partinin ba�arılı
olmasını amaçlamaktadır. Ve genellikle, seçimlerde seçmenin oy tercihini
etkileme üzerine biçimlendirilmektedir (Butler ve Collins, 1994, ss.19).
Politik pazarlama, siyasal pazarlamacıların amaçlarını gerçekle�tirmeye
yönelik olarak, parti ve seçmenler arasında faydalı de�i�im ili�kilerinin
olu�turulması ve sürdürülmesi için dizayn edilmi� siyasal ve seçim
programlarının analizini, planlanmasını, uygulanmasını ve kontrolünü amaçlar
(O’cass, 2001, ss.1004).
Pazarlama politikasında amaç, bir adayı di�er adaylardan farklı kılarak
fikirlerini seçmenlerin gözünde de�erli göstermek, ba�arılı bir duyarla�tırma
sonrasında, bireylerin dü�ünce, tavır ve alı�kanlık biçimlerinde de�i�iklik
yaratarak ortak bir çıkar sa�lamaktır (Bongrad, 1991, ss.17). Politikanın
pazarlamada uygulanma hedefi; seçim kampanyalarının ba�langıcından seçim
dönemine kadar olan dönemde hedef kitlenin aklında kalabilmek ve dikkatini
12
kazanabilmektir. Politik pazarlamanın birincil amacı, seçimlerden sonra bile
hedef kitlenin dikkatinin devamlılı�ının sa�lanmasıdır (Attilla, 1997, ss.47).
Seçim kampanyalarında kesin amaç, seçimi kazanmaktır. Kazanmak için
�u temel sorulara cevap bulmak gerekir (Akat, 1993, ss.97);
1. Hangi seçim bölgelerine kesin gözüyle bakılabilir ?
2. Kimler ikna edilebilir ?
3. Hangi gruplardan tamamen ümitsiz (oy vermeyen) olarak
bahsedilebilir ?
4. Bizi destekleyebilecek “muhtemel seçmenlere” nasıl ula�ılabilir ?
5. Ne tür “slogan ve vaatler” etkin olabilir ?
Politik pazarlamanın amaçları yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde �öyle
sıralanabilir (Attilla, 1997, ss.47);
1. Politik örgütü, adayı ve fikirlerini en geni� seçmen kitlesine
tanıtmak,
2. Politik örgütün, adayın veya fikrin en geni� alanda kabul ve destek
görmesini sa�lamak,
3. Politik partinin veya adayın rakiplerinden farkını ortaya koymak,
4. Seçimlerden en fazla oy alarak çıkmak, yani seçimlerle ilgili
belirlenen pazarlama hedeflerine ula�mak,
5. Sa�lanan bu deste�in süreklili�ini sa�lamak,
6. Seçmen deste�ini artırmak.
Aslında politik pazarlamanın ana amacı, partinin varolu� amaçlarının
yerine getirilmesidir. Ancak, bu amaç her zaman en yüksek oy sayısına sahip
olup iktidar olmak olmayabilir. Burada amaç üç farklı �ekilde olabilir (Topuz,
1991, ss.179);
1. Parti veya adayın dü�ünce ve görü�lerini duyurmak,
2. Seçimi kazanmasa bile iyi oranda oy toplayarak gücünü
kanıtlamak, di�er adaylarla pazarlık yapacak konuma gelmek,
3. Ço�unlu�un oylarını alarak iktidar olmak.
13
1.2.5. Politik Pazarlamanın Di�er Pazarlama Türlerinden Farkları
Pazarlama kelimesi tek ba�ına genellikle ticari pazarlama olarak
algılanmaktadır. Ancak pazarlama bilimi sadece kar amaçlı alanlarda
uygulanıp, kar amaçsız kurulu�larda uygulanmayacak kadar dar kapsamlı
de�ildir. Günümüz ko�ullarında pazarlama uygulamaları, kar amaçlı
organizasyonlardan kar amaçsız kurum ve kurulu�lara transfer edilen bir süreç
olarak görülmektedir. (Gürbüz ve �nal, 2004, ss.50).
Politik ya�amda partiler, adaylar, liderler, kendilerini, programlarını bir
ürün olarak �ekillendirip seçmenin bu ürünü tercih etmesi için çalı�maktadır.
Ürünün tercih edilmesi kar�ılı�ında da oy istemektedirler. Bunun için hedef
seçmenlere yönelik ileti�im araçları kullanılmaktadır. Bu çabalar politik
ya�amdaki pazarlama çalı�malarıdır (Bayraktaro�lu, 2002, ss.58). Pazarlama
teorisinin politikaya uygulanması sürecinde “tüketici” kavramının yerini
“seçmen”, “mü�teri” kavramının yerini ise “taraftar” almaktadır.
Tüketici tamamen kendi çıkarına göre tercihini kullanırken, bir seçmen oy
verirken sadece kendi çıkarını de�il ba�kalarının, örne�in toplumun, ülkenin ya
da devletin çıkarını dü�ünerek de tercihini yapabilir.
Politik pazarlama ile ticari pazarlama arasında belirli farklılıklar oldu�una
dair iddiaları Kotler �u �ekilde yorumlamı�tır: (Tan, 1998, ss.10)
1. Herhangi bir ticari ürün, örne�in, bir kutu fasulye veya bir ton çelik
özellikleri açısından zamanın herhangi bir anında aynıdır. Fakat,
di�er yandan politik adaylar de�i�kendirler. Çünkü politik adaylar
sözlerinden dönebilirler.
2. Ticari ürünler normalde tüketicinin arzu etti�i herhangi bir anda
alım için hazırdır. Fakat politik ürünler birkaç yılda bir satı� için
piyasaya sürülür.
3. Ticari bir ürün veya hizmet alan bir tüketici genellikle bir zaman
sürecinde ki�isel çıkarlar bekler. Birçok seçmen ise oy kullandıktan
sonra ki�isel bir çıkar ummayı beklemez.
14
4. Ticari ürün ve hizmetler üzerinde satı�ları artırmak için katı
pazarlama taktikleri uygulandı�ı halde, politik alanda seçmenlere
yönelik katı pazarlama taktiklerinin uygulanması seçmen üzerinde
olumsuz etki bırakabilir. Yüksek vergi uygulamasını programına
alan bir aday bunu katı satı� reklamlarıyla seçmene benimsetmeye
çalı�ırsa büyük bir riski üzerine almı� olur.
5. Bir firma yaptı�ı yatırımın kar�ılı�ında iyi bir gelir getiren pazar
payını elde edebilirse ba�arılıdır, politik aday ise oyların
ço�unlu�unu aldı�ı takdirde ba�arılıdır.
6. Ticari ürün ile politik adayın amaç ve hedefleri farklıdır. Ticari ürün
karı gözler. Politik aday ise gücü hedefler. Ticari ürün firması
tatminkar mü�teriler olu�turarak daha fazla karı güvence altına
almaya çalı�ır. Politik aday ise, tatminkar vatanda�lar olu�turarak
daha fazla gücü güvence altına almak için açık bir çalı�ma
yapmaz.
Tüketici bir mal veya hizmet satın alırken bir bedel öder ve alım amacı
sadece kendi çıkarıdır. Seçmen ise tercihini yaparken sadece kendi çıkarını
de�il toplumun veya devletin çıkarını dü�ünecek �ekilde tercih yapabilir.
Tüketicinin satın alma eylemi sırasında ödeyece�i bedel belli iken, siyasi
tercihlerin bedelini tahmin etmek zordur. Bununla beraber, mal ve hizmet
pazarlaması ile politika pazarlaması arasındaki farklılıklar a�a�ıdaki gibi
sıralanabilir (�slamo�lu, 2002, ss.34-35):
1. Seçmenler aynı günde oy kullandıklarından, gerçek anlamda satın
alma kararı verip vermedikleri ku�kuludur.
2. Mal ve hizmet satın almalarında satın almanın maliyeti ve riski
hesaplanabilir. Politik pazarlamada ise hesaplanamaz.
3. Mal ve marka tercihlerinde ürünü satın almadan önce, denemek
mümkündür. Politik pazarlamada ise böyle bir olanak yoktur.
4. Mal ve hizmet satın almalarında satın alma kararları oldukça
bireyseldir. Halbuki politik pazarlamada böyle bir olanak yoktur.
5. Politik ürünün tercihi ideolojik olabilirken, mal ve hizmetlerde daha
çok akılcıdır.
15
6. Mal ve hizmetlerde reklamın etkisi ölçülebilirken, politik
pazarlamada böyle bir ölçümün yapılabilece�ini gösteren herhangi
bir kanıt yoktur.
7. Mal ve hizmet tercihlerinde tüketicinin sahip oldu�u bilgi düzeyi
siyasi tercihlerdeki seçmen bilgisinden daha çok ve niteliklidir.
8. Bir mal veya markanın performansı bireye göredir. Halbuki siyasal
partinin performansı çıkar gruplarına göre farklıdır. Ayrıca siyasi
ürünün kalitesini de�erlendirmek son derece zordur.
1. 3. Politik Pazarlamanin Bile�enleri
Politik pazarlama da tıpkı ticari pazarlama gibi dört bile�enden olu�ur. Bu
bile�enler ürün, fiyat, tutundurma ve da�ıtımdır. Bu dört de�i�kenden siyasi
partinin ideolojisi ve amaçlarına ba�lı olarak, hedef seçmen kitlesinin özellikleri
de göz önünde bulundurularak bir karma olu�turulmaya çalı�ılır. Burada asıl
amaç oy potansiyelini artırmaktır.
1. 3.1. Politik Pazarlamada Ürün
Ticari pazarlamada ürün bir ihtiyaç yaratmak veya bir ihtiyacı kar�ılamak
amacıyla piyasaya sürülür, mal veya hizmet olarak tanımlanır. Politik
pazarlamada ise, ürün denildi�inde lider, siyasi parti, parti programı, parti
adayları ve lideri, partinin yapısı ve ideolojisi gibi konular gündeme gelir. Nasıl
mal veya hizmet satın alan tüketici grupları farklı faydaları göz önünde
bulunduruyorlarsa her bir seçmen de siyasal ürünün farklı özelliklerine önem
verebilir. Bu nedenle siyasi parti lideri, ürünün seçmenler üzerinde etkili
olabilecek özelliklerini ara�tırmalı, tespit etmeli ve buna göre parti programlarına
yön vermelidir.
Pazarlama programlarının hazırlanmasına ürün planlaması ile ba�lanır.
Ürünün stratejik bir karar de�i�keni olarak önemi, bir siyasi partinin tüm
pazarlama faaliyetlerinin esasını olu�turmasıdır. Ürün; fiyat, tutundurma ve
16
da�ıtım kararlarının �ekillendirilmesine dayanır. Bir ba�ka de�i�le, planlama ve
geli�tirme programının çıktısı olan ürün, di�er pazarlama programlarının
girdisini olu�turur (Pınar, 1970, ss.49).
Siyasi partiler kamuoyunun istek ve ihtiyaçlarını kar�ılamaya çalı�ırlar.
Parti önce kamuoyu ara�tırmalarıyla seçmenlerin istek ve ihtiyaçlarını tespit
eder. Daha sonra bu istek ve ihtiyaçları kar�ılayacak ürün yani fikir geli�tirilir. Bir
ürün kamuoyunun ihtiyaçlarını kar�ılamaya yönelik çözümler sunmuyorsa kabul
görmesi de mümkün olmaz. Bir siyasi partinin ba�arısı her �eyden önce
fikirlerinin kamuoyu tarafından kabul görmesine ba�lıdır. Politik pazarlamadaki
ürün kavramı; lider, parti programı ve adaylardan olu�ur.
1.3.1.1. Siyasi Partinin Lideri
Adayın siyasette ba�arılı olabilmesi için önünde izlemesi gereken belirli
bir süreç vardır. Öncelikle partisinde itibar kazanmalı, siyasal bir stil
geli�tirmelidir. Aday bu süreçte örgüt üyelerinin görünen isteklerini ara�tırarak
ö�renebilecektir. �kinci olarak en yakın seçimde aday oldu�unu sergilemeli ve
parti yöneticileri ve yardımlarını aldı�ı gruplarla samimiyet kurmalıdır. Üçüncü
olarak ön seçimi kazanırsa, genel seçime gidecektir. Kampanya stratejisi,
reklam, görünüm ve kaynak sa�lanması konularında önemli kararlar alacaktır.
Seçmen analizleri, hedefleri seçme, kaynakları da�ıtma ve maksimum etki için
zamanlama sorunlarıyla kar�ıla�acaktır. Dördüncü a�amada, e�er aday
seçilirse, yeniden seçilecek �ekilde görevinin gereklerini uygulamalıdır.
Kullandı�ı konu�ma sanatı, aldı�ı konum, içinde yer aldı�ı siyasal
organizasyonun bir fonksiyonu olacaktır. Aday her a�amada, pazarın
gereksinimlerini, algılarını ve tercihlerini iyi anlamalıdır. Aday, tüketici
davranı�ının güvenilir ve geçerli modellerini içselle�tirmeli, benimsemeli ve
siyasal pazara aynen uygulamalıdır (Kotler, 1975, ss.768).
Liderlik, yönetim bilimlerinde en çok ara�tırılan konulardan birisi olmasına
kar�ın lideri lider yapan nedir sorusuna herkesçe kabul görmü� bir cevap
17
vermek mümkün de�ildir. Yine de liderli�in özelliklerinden bazılarını a�a�ıdaki
gibi sıralanabilir (�slamo�lu, 2002, ss.117):
1. Lider me�ru otorite gücüne sahip olmalıdır.
2. Lider ekibini cesaretlendirip yönlendirebilmelidir.
3. Lider güven duyulan ki�idir.
4. Lider geni� bir öngörü yetene�ine sahip gerçekçi bir ki�idir.
5. Lider dürüst ve adildir.
6. Lider kendisini izletir ve ba�kalarından yararlanmasını bilir.
7. Lider birle�tiricidir.
8. Lider de�i�imcidir.
1.3.1.2. Siyasi Partinin Programı
Bir siyasi parti programı, partiyi di�er partilerden ayıran ve iktidara
gelindi�i zaman seçmen yararına yapılması planlanan eylemleri bütün
ayrıntılarıyla gösteren programlar bütünüdür. Bu programın partinin ideolojisi ve
imajıyla tutarlı olması gerekmektedir. Aksi takdirde seçmenin partiye güvensizlik
duymasına neden olur. Toplumların e�itim düzeyleri arttıkça tercih yaparken
partinin programını gözden geçirme ihtimalleri de artar. Bu nedenle, parti
programı önemli bir referans kayna�ı olarak görülebilir (�slamo�lu, 2002,
ss.123).
Program yapma, kolay olmayan bir faaliyettir ve zorlu�u toplumun
yapısının karma�ıklı�ından, toplumu meydana getiren kategorilerin amaç ve
dileklerinin çatı�masından ileri gelmektedir. Ço�u kez yapılacak i�leri siyasi parti
tayin etmek, kamuoyuna sunmak, ikna etmek, sonra da uygulamaya geçirmek
zorunda kalmaktadır. Ülkenin bazı sorunlarına öncelik tanınması, iktisadi
kalkınmada belirli bir modeli benimsemesi, tercihler yapması, toplumsal ya da
kültürel alanda belirli sorunlara öncelik tanıması ya da tanımaması, ülkenin
dünya düzeyindeki ili�kilerini belli bir felsefe ve çerçeve içinde ayarlaması,
ülkenin imkanlarıyla siyasi parti görü�ü arasında asgari bir uyum sa�lanması,
siyasi partinin programının ve bu programın uygulanmasının ö�elerini olu�turur.
18
Görüldü�ü üzere program yapmak ve programı gerçekle�tirmek, günlük
politikanın ötesinde ülkenin siyasal, ekonomik, toplumsal ve kültürel yapısının
uzun dönemde de�i�mesinde vazgeçilmezdir.
Siyasi partiler, program yapma, kar�ıt programları ele�tirme, yeni
programlar ortaya koyma faaliyetlerinde kamuoyunun e�itilmesi siyasal
bakımdan biçimlenmesine yol açmakta, seçmenlerin gerek iktidar gerekse
muhalefet partileri kar�ısında daha uyanık tutum içerisinde olmasına imkan
vermektedir. Toplumun siyasal e�itimi bakımından, partilerin programlarla
ortaya çıkmaları, seçmene tercih hakkı vermeleri, geleneksel toplumdan
modern topluma geçi�te önemli bir ilerleme olu�turmaktadır (Çiftlikçi, 1996,
ss.130).
Siyasi parti programının ta�ıması gereken bazı özellikler a�a�ıda
sıralanmı�tır (�slamo�lu, 2002, ss.125-126):
1. Parti programı milli olmalıdır.
2. Siyasi partinin felsefesi, ideolojisi ve kimli�i ile tutarlı olmalıdır.
3. Ülke sorunlarını, bunların öncelik sırasını dikkate almalıdır.
4. Çözüm önerileri ülke ve dünya gerçekleri ile uyumlu olmalıdır.
5. Kendi içinde tutarlı olmalıdır.
6. �nandırıcı ve güven verici olmalıdır.
7. Partinin ürünü olmalıdır.
8. Hedefleri gerçekçi ve ula�ılabilir olmalıdır.
9. Bilimsel verilere dayanmalıdır.
Parti programı, lideri, adayları ve partiyi seçmen zihninde belirli bir konuma
yükselten en önemli silah oldu�u için, hazırlanması ve sunulması büyük önem
ta�ır. Bu nedenle, parti programı, ülkenin stratejik konumunu geli�tirecek
ipuçları vermelidir. Ekonomik anlamda, bir ülkenin stratejik konumu �u soruların
cevabını gerektirir (a.g.e):
1. Ülkenin yatırım politikaları nasıl geli�tirilir ?
2. Hangi endüstriyel grupların geli�tirilmesi daha yararlı olur ?
19
3. Ulusal ticaret politikası nasıl olmalıdır ?
4. Ulusal makro ekonomik politikalar nasıl olmalı ve aralarındaki
dengeler nasıl kurulmalıdır ?
Bu dört soruyu herkesi ikna edecek tarzda cevaplandırmak demek, siyasi
ürünleri rasgele bir mantıkla de�il, ciddi ara�tırmalara ve analizlere ba�lı olarak
üretmek demektir.
1.3.1.3. Siyasi Partinin Adayları
Aday, devlete, siyaset yolu ile hizmet etmeye istekli ve seçilmek için
gerekli �artlara sahip olarak seçimlere katılan ki�idir. Seçilme yeterlili�i yasayla
önceden belirlenmi� olan bazı �artlara ba�lıdır.
Adaylar, bir siyasi partinin kimli�i, ideolojisi, imajı ve vitrini hakkında fikir
veren ürün karmalarından birisi ve belki de en önemlisidir. Bir parti için
adaylarını belirlemek büyük önem ta�ır. Dolayısıyla, partinin adaylarını
belirlemesinde baz aldı�ı unsurlarla, seçmenlerin baz aldıkları unsurlar her
zaman tam olarak örtü�meyebilir. Böyle bir durumda partinin güçlü olarak
gördü�ü aday, seçmenler tarafından benimsenmemi� olabilir. Adayların
belirlenmesinde kamuoyu yoklamaları parti için önemli bir kriter olabilir.
Kamuoyu ara�tırmaları, hangi adayın hangi bölgede daha güçlü oldu�unu
belirlemede yol gösterici olabilir.
Siyasi partilerin milletvekili adaylarını tespit ederken uygulayacakları
ahlaki de�erler parti yöneticilerinin dünya görü�lerine göre de�i�ir. Ancak,
parlamenter sistem uygulayan ülkelerin tecrübeleri ile belirlenen, ülkenin ve
toplumun gelece�ini etkileyecek, ona yön verecek, ayrıca siyasi partinin seçim
ba�arısıyla yakından ilgili olan adaylarda olması gereken özellikleri a�a�ıdaki
�ekilde sıralamak mümkündür (Çiftlikçi, 1996, ss.37):
20
• Aday her �eyden önce demokratik sistemin üstünlü�üne inanmalı,
• Ülke meseleleri görü�ülürken son derece atak ve dikkatli olmalı,
halkın aleyhine olan hiç bir �eye destek vermemeli,
• Geçmi�te kendini ispatlamı� olmalı,
• Alanında uzman olmalı,
• Politikayı bir tür zengin fantezisi olarak görmemeli,
• Halkını tanımalı, hissiyatını bilmeli, halkını anlamalı,
• Ülkenin problemlerini bilmeli,
• Aile hayatına, milli ve manevi de�erlere önem vermeli,
• �aibesiz, dürüstlü�ü ve saygınlı�ı belli localar tarafından de�il de
bizzat halk tarafından tescilli olmalı,
• Para harcayarak milletvekili olmayı hedeflememelidir. Siyasi parti
bu kriterleri esas aldı�ında büyük ölçüde seçmen tarafından kabul
görebilecek adayları tespit edebilir.
Bununla beraber seçmenler adaylarda �u özellikleri ararlar (�slamo�lu,
2002, ss.129):
• Ula�ılabilirlik: Seçmenler adaylardan de�i�ik isteklerde
bulunurlar. Bunu gerçekle�tirebilmek için, adaya ula�ıp
ula�amayacaklarını dikkate alır, kolay ula�ılabilecek adayı tercih
ederler.
• Yöresel Tutkuluk: Yöresine hizmet götürmekle ünlenmi� adaylar
tercih edilir.
• Yardımcılık: Bireylerin ki�isel sorunları ile ilgilenen adaylar, bu
ünlerini seçmenleri çekmede kullanabilirler.
• Mütevazılık: Seçmenler kendilerinden olanı tercih ederler. O
nedenle seçmenlerle birebir ili�ki kuranlar ba�arılı olmaktadırlar.
• Bilgelik: Bilgi ve deneyim i� yapma ba�arısının önemli bir kayna�ı
oldu�undan, bu özelli�e dikkat ederler.
• Geçmi�teki Ba�arılar: Seçmenlerin nezdinde adayların
geçmi�teki ba�arıları önemlidir.
21
• Dürüstlük ve Güvenilirlik: Seçmen özü sözü bir olan insanlardan
ho�lanır.
Politikaya girmeye karar veren bir aday, ba�arılı olabilmek için �u dört
problemi çözmelidir (Kotler, 1975, ss.766-767):
1. Politik bir organizasyona katılmalı ve tanınmalıdır. Parti içinde saygı
ve liderlik kazanacak bir politik stil geli�tirmeli, bunun için de siyasi
parti organizasyonu üyelerinin ne istediklerini, hangi özellikleri
aradıklarını ortaya çıkarmalıdır.
2. Seçimlerde partisinin adayı olmak konusunda ilgili oldu�unu
göstermelidir. Parti yöneticileri ile dostluk kurmalı ve onların deste�ini
kazanmaya çalı�malıdır. Ön seçimlerde ba�arılı olabilmek amacıyla
da delegelerin deste�ini sa�layacak giri�imlerde bulunmalıdır.
3. E�er ön seçimleri kazanırsa, seçmenlerin oyunu alabilmek için,
kampanya stratejileriyle ilgili önemli kararlar vermelidir. Aday
seçmenlerin analizinde, hedeflerin belirlenmesinde, kaynakların
kullanımında maksimum etkiyi olu�turacak �ekilde kampanyasını
yürütmeli, araçların kullanım yeri ve zamanı konusunda ayarlamalar
yapmalıdır.
4. Seçilirse kendisini yeniden seçtirecek türden icraatlar yapmalıdır.
1.3.2. Politik Pazarlamada Fiyat
Ticari amaçla piyasaya sunulan her mal ve hizmetin bir bedeli vardır, bu
bedel fiyatla ölçülür. Fiyat, bir mal veya hizmetin elde edilmesi için ödenen
bedeldir.
Tüketicilerin ihtiyaçlarının neler oldu�unun, bu ihtiyaçları kar�ılamak için
üretilecek malların nasıl olması gerekti�inin, üretim örgütlenmesi açısından
izlenecek politika ile da�ıtım kanallarının belirlenmesinde fiyat sisteminin büyük
bir fonksiyonu bulunmaktadır. Ki�inin fiyatını ödemeden ticari mal ve
hizmetlerden yararlanması mümkün olmaz. Ticari mal ve hizmetlerde gerek
üretici gerekse tüketici açısından karar vermede etkili olan en önemli unsur,
22
piyasa durumu ve olu�an fiyattır. Bu durum siyasi partilerin vaat ettikleri mal ve
hizmetler ya da kamusal mal ve hizmetlerde ise farklıdır. Bu malların fiyat
yoluyla de�erlendirilmesini imkansız kılan �ey faydanın özel tüketime tahsis
edilememesi ve maliyetinin bireysel boyutta hesaplanamamasıdır.
Politik pazarlamada parasal olarak fiyattan ve kardan söz etmek zordur.
Ancak, ürüne ödenen fiyatlar olarak tanımlanabilecek bazı unsurlar vardır.
Politik pazarlamada fiyat; partiye üye olmak için ödenen aidatlar ve ba�ı�lar
olabilece�i gibi, adaya veya partiye oy vermek ve parti politikalarını
desteklemek de olabilir. Partiyi veya adayı desteklemek amacıyla sandık ba�ına
gitmenin maliyeti ve kampanya için yapılan ba�ı�lar da ödenen fiyatlar olarak
kabul edilebilir (Gürbüz ve �nal, 2004, ss.63).
1.3.2.1. Fiyatlandırmanın Amaçları
Siyasi parti hedef ve amaçlarından sadece pazarlamayla ilgili kararlar
de�il, ayrıca kamu gelir ve giderleriyle ilgili kararlar da etkilenir. Mantıksal olarak
siyasi parti yönetimi, kamu gelirleri ve kamu giderleriyle ilgili kararları almadan
önce bu konuda ula�mak istedikleri hedefi belirlemelidir. Ancak uygulamada pek
az siyasi parti kamu gelirleri ve giderleriyle ilgili hedeflerini veya kamu maliyesi
politikalarını bilinçli ve açık olarak önceden belirler. Günümüzde siyasal iktidar,
devlet adına kamu gelirleri ve giderleri aracılı�ıyla ekonomi içerisinde büyük rol
oynamakta, düzenleyici, geli�tirici etkiler yaratabilmektedir. Bu etkilerin seçmen
faydasını maksimize edecek do�rultuda yapılabilmesi, uygulanan politikaların
ba�arısına ba�lıdır. Böyle bir uygulamanın amacı enflasyona yol açmaksızın
imkanlar ölçüsünde istihdam düzeyinin yükseltilmesi, ekonomide dengenin
sa�lanması, ekonomik kalkınmanın gerçekle�mesi, gelir da�ılımının
düzenlenmesidir (Butler ve Collins, 1994, ss.37).
Siyasi partilerin gerek ekonomik denge ve ekonomik kalkınma ve
gerekse kaynak da�ılımı açısından alacakları kararların ta�ıdı�ı önem söz
konusu faaliyetlerle ilgili düzenlemeler sırasında büyük özen gösterilmesini,
çözümler yaratılmasını, amaçlar arasında ortaya çıkabilecek çatı�maların
23
giderilmesini veya amaçlar arasında tercihler yapılabilece�inin bilincinde
olunmasını zorunlu kılmaktadır. Burada önemli olan kamu maliyesinin genel
hedefleriyle siyasi partinin tüm pazarlama karar de�i�kenlerinin birbirine uygun
hale getirilmesidir. Bu çerçevede, bir siyasi partinin vaatleriyle ilgili harcamaların
kar�ılanmasında gelir da�ılımıyla ilgili kararlarını tespit ederken ula�mak istedi�i
hedefleri �unlardır (Çiftlikçi, 1996, ss.137-139,Tan,2002, ss.48):
1. Oyların Maksimizasyonu: Oyların maksimizasyonu, siyasi partinin ana
amacı olarak kabul edilir. Temel olarak siyasi partinin vaatleriyle ilgili
talep ve bunların giderleri hakkında bilgi sahibi oldu�u veya bu
fonksiyonları tahmin edebilece�i ve ayrıca her alternatif kamu maliyesi
kararından ne kadar oy sa�lanaca�ını belirleyebilece�i varsayımına
dayanmaktadır.
2. Belirli Bir Oy Oranının Hedeflenmesi: Bazı siyasi partiler kamu
maliyesiyle ilgili kararlarında hedef olarak tatminkar bir oy oranı belirleyip
bunu ba�armaya çalı�ırlar. Kamu maliyesi kararları hedeflenen oy
oranını sa�layacak �ekilde yönlendirilerek tespit edilmektedir.
3. Uzun Vadede Oyların Maksimizasyonu: Siyasi partiler kemer sıkma ya
da acı reçete diye adlandırılan kamu maliyesi politikalarıyla kamu
gelirlerini artıran, kamu harcamalarını kısan kararlarıyla ülke
ekonomisinde ve seçmenlerin gelirlerinde daha sonra yarataca�ı olumlu
etkiden yararlanmayı amaçlamaktadır. �lk a�amada seçmene daha fazla
yük getirecek olmasına ra�men, uzun vadede ekonomide ve seçmende
olumlu sonuçlar olu�turacak bir politika amaçlanmaktadır.
4. Kamu Bölümlerinde Derinli�ine Girme: Hedeflenen kamuoyu
bölümleri ele geçirilerek oylar maksimize edilebilir. Burada kamuoyunun
uygun �ekilde bölümlendirilmesi ve her kamuoyu bölümünün kamu
harcamalarına katılma yüklerinin uygun �ekilde belirlenmesi önemlidir.
5. Cari Oyların Maksimizasyonu: Siyasi partiler fertlerin gelirlerini
artırarak, kamu harcamalarına katılım yüklerini hafifleten kamu maliyesi
kararlarıyla, ilk seçimlerde oylarını maksimize etmeyi hedefleyebilir.
Kamu hizmetlerinin bir bölümünü kısıp, buradan sa�lanan fonları toplum
bireylerinin gelirlerini artıracak �ekilde kullanması ya da vergi yükünün
hafifletilmesiyle seçmende olu�turulan olumlu etkiden yararlanılarak oylar
24
artırılabilir. Özellikle, iktidardaki siyasi partilerin seçimlerden önce seçim
ekonomisi de denilen bu uygulamaları sıkça yaptıkları söylenebilir.
1.3.3. Politik Pazarlamada Da�ıtım
Da�ıtım, partinin söz ve vaatleriyle ilgili mesajlarının seçmenlere
ula�tırılmasıyla ilgili tüm çabaları kapsar. Da�ıtım stratejisi, adayların ki�isel bir
�ekilde seçmenlere yönelmede kullandı�ı yöntemler ve kanallarla ilgilidir.
Politik pazarlamada da�ıtım denince; siyasi ürünün yani parti liderinin,
adaylarının, politikalarının ve propagandalarının hedef seçmen kitlesine do�ru
zaman, do�ru yer ve do�ru �ekilde ula�tırılması akla gelmektedir. Bu ula�tırma
aracısız �ekilde do�rudan seçmenlere ula�mak olabilece�i gibi, bir takım
aracılar kullanılarak da yapılabilir. Politika uzun soluklu bir u�ra� oldu�undan
ve devamlılı�ı gerekti�inden, iki yol bir arada kullanılmalıdır. Bu iki farklı yöntem
�ekil 1.1’de gösterilmektedir. Siyasi ürünün seçmenlere ula�tırılmasında en
etkili olan kanal ku�kusuz lider ve parti yönetimidir (�slamo�lu, 2002, ss.136).
Parti Yönetimi ve Lider
Mahalli
Örgütler
Adaylar
Üyeler
Gönüllüler Parti Çalı�maları
Propaganda
SEÇMENLER
�ekil 1.1 : Da�ıtım Kanalı
Kaynak: A.Hamdi �slamo�lu, “Siyaset Pazarlaması Toplam Kalite
Yakla�ımı”, (2002, ss.136)
25
Bir siyasi parti için da�ıtımla ilgili kararlar iki ana kısımda ele alınabilir
(Çiftlikçi, 1996, ss.143-144):
1. Da�ıtım Kanalının Seçimi: Nasıl bir da�ıtım �eklinin
uygulanaca�ı, mesajların seçmene ula�tırılmasında hangi tip
ve ne kadar aracı kullanılaca�ıyla ilgilidir.
2. Fiziksel Da�ıtım: Mesajların siyasi partiden seçmenlere akı�ı,
yani mesajların gitmesi gereken yere zamanında ve minimum
masrafla ula�tırılmasıdır.
Da�ıtım kanalı, siyasi partinin ürünleri olan adayları, fikirleri, ideolojileri,
politikaları, ülke sorunlarına ili�kin çözüm önerileri ve bütün söz ve vaatleriyle
ilgili mesajlarının siyasi partiden hedef kamuoyuna do�ru akı�ında izlenen
yoldur. Siyasi partiler, çe�itli eylemler yaparak mesajların akı�ını sa�lar ya da
siyasi partiyle hedef kamuoyu arasına çe�itli ki�ilerle, örgütler girer ve çe�itli
eylemler yaparak mesajların akı�ını sa�larlar. Böylece hedef kamuoyuna bir
fikrin, dü�üncenin, görüntünün, mesajın ula�tırılması sa�lanır. Siyasi ürünler
birbiri ardına dizilmi� çe�itli türde örgütlerden geçerek, sanki belli bir yol
izleyerek hedef kamuoyuna ula�ırlar. Siyasi partiyle hedef kamuoyu arasında
yer alan örgütler, siyasi partinin kendi içinde olu�turdu�u birimler, bölümler ve
siyasi parti dı�ında yer alan ileti�im araçları olmak üzere iki grupta toplanabilir.
Partinin hedef pazara ula�abilmesi için ileti�im araçlarını rasyonel bir biçimde
kullanması gerekmektedir (Limanlılar, 1991, ss.37).
Da�ıtım kanalı kararlarının iki önemli yönü vardır. Bunlardan birincisi,
siyasi partinin mesajları için seçilen kanalların, bütün di�er pazarlama
kararlarını etkilemesidir. Di�eri ise, bu kararların siyasi partinin kendi içindeki ve
dı�ındaki örgütlerle ba�lantılar kurması ve bu ba�lantılar sonucunda onların
bazı isteklerine uyma gere�ini de beraberinde getirmesidir. Kanal kolaylıkla
de�i�tirilemedi�inden dolayı, da�ıtım kanalı kararı, statükoyu koruma e�ilimine
yol açar (Kotler, 1984, ss.171).
Da�ıtım kanalları, kanal üyeleri arasındaki ili�kilerin niteli�ine göre
do�rudan ve dolaylı olarak ikiye ayrılır (Mucuk, 1994, ss.227).
26
1.3.3.1. Do�rudan (Direkt) Da�ıtım
Do�rudan da�ıtımda siyasi parti, do�rudan seçmene hitap etmekte ve
gerekli pazarlama fonksiyonlarını da kendisi yerine getirmektedir. Do�rudan
da�ıtımın geleneksel pazarlama anlayı�ındaki ba�lıca avantajlarını politik
pazarlamaya uyarlarsak, siyasi partiye sa�ladı�ı avantajları a�a�ıdaki �ekilde
sıralamak mümkün olabilir (a.g.e):
• Siyasi parti, seçmen ile yakın ili�ki kurabilmesi nedeniyle
kamuoyundaki de�i�meleri daha iyi izleyebilme imkanına sahip
olur.
• Siyasi parti genel olarak, geni� bir hareket serbestisine sahip
olur.
• Pazarlama faaliyetleri etkin bir biçimde kontrol edilebilir.
• Ola�anüstü bir pazarlama çabası veya teknik hizmet
gerekti�inde siyasi parti bunları kendi örgütüyle sa�layıp
sa�layamayaca�ını bilebilir.
Bu avantajların yanı sıra, do�rudan da�ıtım yüksek maliyetli bir seçimdir.
1.3.3.2. Dolaylı (Endirekt) Da�ıtım
Dolaylı da�ıtım, siyasi parti ile seçmen arasındaki mesaj akı�ının bir
takım ticari kurulu�larla sa�lanmasıdır. Bu yolla, daha kısa zamanda ve daha
dü�ük maliyetle daha çok sayıda seçmene ula�mak mümkündür. Siyasi
ürünlerin dolaylı da�ıtımında genel ve bölgesel olarak iki farklı politika yürütülür
(Mimtad, 1987, ss.1). Genel politika, siyasi ürünlerin seçmen farkı
gözetmeksizin aynı mesaj ve görüntü ile tüm seçmenlere ula�tırılmasıdır.
Bölgesel politika ise, ürün ve ürüne yönelik mesajların yöresel özelliklere
uyumlu hale getirilmesidir. Genel politikanın en zayıf yönü, seçmenlerin ya da
yörenin ihmal edildi�i izlenimini vermesidir.
27
1.3.4. Politik Pazarlamada Tutundurma
Bir siyasi partinin iktidara gelebilmesi için, siyasi ürünleri parti felsefesi
do�rultusunda, seçmenlerin arzu, istek, ihtiyaç ve beklentilerine uygun olarak
üretmesi yeterli de�ildir. Bunların yanında bir parti, kamuoyunda tutunmasını
sa�layan ürünlerin, fikirlerin ve mesajların kamuoyuna uygun zamanda, uygun
yerde ve etkin bir biçimde sunulması faaliyetlerini de yürütmelidir. Bu nedenle
politik pazarlamada tutundurma; bir siyasi partinin, bir adayın ya da liderin
kendine ya da üretti�i politika ve hizmetlere ili�kin bilgileri kitlelere, hedef
seçmenlere ya da bireylere istenilen biçimde ula�tıran ve birçok bile�enden
olu�an bir haberle�me sürecidir. Haberle�me süreci, hem bilgilerin ilgiliden
kamuoyuna akı�ını, hem de kamuoyundan gelen geri bildirimleri kapsar. �ekil
1.2.’de gösterilmektedir (�slamo�lu, 2002, ss.139).
Kaynak, bilgi göndereni temsil eder. Bilgiyi gönderen, gönderi� amacına
uygun olarak bilgiyi çarpıcı biçimde �ifreler. Yani, söz, yazı, müzik, resim ya da
görüntüye dönü�türür. Bu hale gelmi� olan bilgi mesaja dönü�ür. Mesaj uygun
haberle�me kanalları ile kitlelere ula�tırılır. Kitleler, verilen bu mesajı algılar ve
yorumlar. Yorumlamanın amaç do�rultusunda olup olmadı�ı kontrol edilir. E�er,
arzulanan amaç gerçekle�memi� ise, mesaj yeniden düzenlenir.
28
Haberle�meyi Etkileyenler
Fakirler �ifreleyici
KAYNAK
Haber Kanallar
�ifre Çözücü
Edinilen Bilgi
ALICI
Parti Söz Gazete Beklentiler Bireyler Lider Yazı Radyo Deneyimler Gruplar Aday Resim Dergi Alı�kanlıklar Görüntü TV Tercihler Geribesleme
�ekil 1.2. Haberle�me
Kaynak: A.Hamdi �slamo�lu, “Siyaset Pazarlaması Toplam Kalite Yakla�ımı”,
(2002, ss.139)
Pazarlamada modern kampanyalarda seçmeni ikna etmekten daha fazla
önemli olan, potansiyel taraftarları belirlemek ve ileti�ime geçmektir (Harris,
2001, ss.38). Parti, seçimlerde kullanaca�ı yeni ürün planlarını ve etkili ileti�im
tekniklerini, pazar bilgisi ve ürün planlaması a�amalarından sonra
belirlemektedir. �leti�im ve kampanya a�aması genel ileti�im ve resmi seçim
kampanyasının her ikisini de içermektedir. Parti toplumla olan ileti�imini,
seçimlerde ba�arı elde etmeye yardımcı olacak �ekilde sa�lamaya çalı�malıdır
(Ingram ve Lees-Marshment, 2002, ss.46).
�leti�im tekni�i açısından bir tutundurma çalı�masının ba�arısında hedef
seçmenlere uygun metot ve araçlarla hitap edilmesi önemli bir unsurdur. Ayrıca,
29
hedef seçmenlerin ve ihtiyaçların iyi bilinmesi ve iletilen mesajlarla yol
gösterilmesi de önemlidir. Etkili bir ileti�im için belirtilen noktalara dikkat etmek
gerekir (Mucuk, 1994, ss.166):
• Mesaj, haber alıcısı açısından dikkat çekici olmalıdır.
• Mesaj, alıcılar tarafından de�i�ik yorumlanmayacak �ekilde açık
seçik olmalıdır.
• Mesaj, seçmenlerin ihtiyaçlarını, problemlerini göstermeli ve
durumlarına uygun �ekilde ihtiyaçlarını kar�ılayabilece�i yolları
göstermelidir.
Tüketicilerin i�letmelerce yürütülen tutundurma faaliyetlerinden ne
�ekilde etkilendi�ini açıklamaya yönelik birçok model geli�tirilmi�tir. Ço�unlukla
davranı� bilimlerindeki geli�melerden ve o konulardaki bilgilerin i� hayatına
uygulanmasından yararlanan bu modellerin en önemlilerinden biri,
tutundurmanın belli ba�lı fonksiyonlarını kapsayan AIDA modelidir (Kotler,
1994, ss.602-605; Johnson ve di�., 1994, ss.54-55).
AIDA modeli, ba� harfleriyle modelin ismini olu�turan tutundurma
fonksiyonlarını birbirini izleyen a�amalar halinde vermektedir. Modelde
tutundurma fonksiyonları, ürün konusunda de�inilen yeniliklerin benimsenme
süreci modelinin farkında olma, ilgilenme, de�erleme, deneme benimseme
a�amalarına paralel olarak belirlenmektedir. Söz konusu fonksiyonları veya
modelin a�amalarını kısaca politik pazarlamaya uygulayacak olursak �u durum
ortaya çıkar (Mc.Carthy, 1975, ss.391-392):
1. Dikkat Çekmek (Attention): Siyasi parti, öncelikle neler
sundu�unu seçmene duyuracak, onu ürününden haberdar ederek
dikkatini çekecektir.
2. �lgi Uyandırmak (Interest): Ürünün varlı�ından haberdar olan
seçmenin o ürüne ilgi göstermesi sa�lanacaktır.
3. �stek Uyandırmak (Desire): �lgi olumlu yöne çekilerek
de�erlendirme, ürüne oy verme arzu ve iste�ine dönü�türülecektir
4. Harekete Geçirme (Action): Oy verme iste�inin oy verme
eylemine dönü�mesiyle oy verme gerçekle�tirilecektir.
30
1.3.4.1. Tutundurma Karması
Pazarlama faaliyetleri ba�ta olmak üzere siyasi partinin yaptı�ı her �ey
tutundurma etkisine sahiptir. Seçmenlerin tutumlarını partiye kar�ı olumlu
biçimde yönlendirmek, mevcut oyları korumak ve artırmak için yapılan
haberle�me çalı�malarının bütününe birden tutundurma karması veya ileti�im
karması adı verilir.
Tutundurma karması ba�lıca dört faaliyet grubundan olu�maktadır
(Çiftlikçi, 1996, ss.157-160, O`Shaughnessy, 1990,ss.25-29, Butler ve Collins,
1994, ss.20).
1. Ki�isel Propaganda: Oy toplamak amacıyla potansiyel olarak görülen
seçmenlerle kar�ılıklı konu�mak, görü�mek, sonuca ula�maktır. Ba�lıca
özellikleri �unlardır:
• Ki�isel Kar�ıla�ma: Lider, aday ve propagandistler ile hedef seçmenler
arasında direkt ili�ki kurulur.
• Dostluk �li�kileri Geli�tirme: �ki taraf arasında sürekli bir ili�ki kurarak
seçmenin siyasi partiye ba�lılı�ı sa�lanır.
• Dinleme ve Kar�ılık Verme Zorunlulu�u Olması: Seçmen oy vermese
bile dinleme zorunlulu�u duyar.
• Propagandistlerin Gerekli Bilgileri Toplaması: Siyasi partiler bu
sayede direkt olarak seçmenlerin istek ve ihtiyaçları, beklentileri
hakkında bilgi sahibi olur.
2. Reklam: Hizmetlerin, malların, fikirlerin veya �ahısların geni� kitlelere
duyurulması ve benimsetilmesi amacıyla bir ücret kar�ılı�ında ki�isel olmayan
bir biçimde sunulmasıdır. Ba�lıca özellikleri �unlardır:
• Geni� kitleye yönelik olma,
• Tekrarlanabilme ve her yana yayılabilme,
• Anlamlı ve etkili biçimde sunulabilme,
• Ki�isel olmama.
31
3. Tanıtım ve Halkla �li�kiler: Televizyon, radyo ve basın yayın araçlarında
siyasi parti, partinin yöneticileri, adayları veya vaatleri hakkında yayınlanan
siyasal haber, röportaj vb. �ekillerdeki tanıtıcı çalı�malardır. Genellikle bir ücret
ödenmez. Ba�lıca özellikleri �unlardır:
• Yüksek Do�ruluk Derecesi: Kamuoyunu do�rudan ilgilendiren
yayınlardır.
• Kitlelere Kolayca Ula�ma: Haber �eklinde olması nedeniyle
propagandistlerden ve reklamlardan ho�lanmayan kimselere de ula�ır.
• Merak ve �lgi Uyandırma: Bir partiyi veya vaatlerini merak ve ilgi
uyandırıcı hale getirir.
4. Oy Artırıcı Di�er Çabalar: Yukarıda özetlenen faaliyet gruplarının dı�ında
kalan, sürekli olarak yürütülmeyen ve devamlılı�ı olmayan faaliyetlerdir. Bu
faaliyetleri, hitap etti�i kitlelere göre �u �ekilde sınıflandırmak mümkündür:
• Seçmenlere yönelik verilen konferans, toplantı, hediye vb.
• Aracılara yönelik ileti�im araçlarının merkezlerine düzenlenen ziyaret,
basın toplantısı vb.
• Propagandistleri özendirmeye ve te�vik etmeye yönelik çe�itli maddi ve
manevi primler, e�itim seminerleri vb.
32
�K�NC� BÖLÜM
POL�T�K PAZARLAMADA SEÇMEN KAVRAMI VE SEÇ�M
KAMPANYASI
2.1. Kamuoyu Kavramı
Kamuoyu teriminin birinci unsuru olan “ kamu “, belli bir sorunla
kar�ıla�mı�, bu sorun etrafında toplanmı� bireylerden olu�an bir gruptur. Grup
içindeki ki�iler sorunun çözümü hakkında çe�itli görü�lere sahiptirler ve soruna
bir çözüm yolu bulmak için birbirleriyle tartı�maya giri�irler (Herbert, 1966,
ss.46).
�kinci unsuru olan “oy” sözcü�ünün anlamı ise “kanaat” dır. Oy, yani
kanaat terimi ise, tartı�malı bir konuda ifade edilen görü� tarzları kar�ılı�ında
kullanılmaktadır. Türk Dil Kurumu’nun sözlü�ünde “oy” sözcü�ünün kar�ılı�ı iki
anlam içermektedir. Oy’ un birinci anlamı, bir toplantıya katılanların, bir sorunla
ilgili birkaç seçenekten birini tercih etmesi, yani rey’ dir. Di�er anlamı ise bu
tercihi belirten i�aret veya sözdür (Türkçe Sözlük, 1992, ss.97).
“Kamu” ve “oy” unsurlarının anlamlarından hareketle, kamuoyu; kamu
ya�antısı ile ilgili olan tartı�malı bir sorun kar�ısında, bu sorunla ilgilenen
ki�ilerin veya ki�i gruplarının ta�ıdıkları kanaatlerin anlatımlarıdır. Bu anlatımlar
hem ço�unluk hem de azınlık kanaatlerini içine alır (Sezer, 1972, ss.5).
Kamuoyu, belli sorunlar çevresinde toplanmı� grup veya grupların belli
sorunlar ve olaylar kar�ısındaki tutumları, davranı�ları, bu konuya ya da olaya
bakı�ları, bu olay ya da konuda e�ilimidir (Georgez, 1964, ss.11).
33
Politik pazarlamanın hedefi, pazarlama karması araçlarıyla ilgili grup ya
da gruplar içerisinde amaca uygun hakim kanaatleri olu�turmaya çalı�maktır.
Hakim kanaatlerin olu�masında ya da kamuoyunun belirmesinde ba�lıca iki
unsur rol oynamaktadır. Bunlardan birincisi ço�unluk faktörü olan sayı
unsurudur. “Kamuoyu ço�unlu�un kanaatidir” de denilebilir. �kincisi ise,
yo�unluk ya da etkinlik unsurudur. Köklü ve kesin olarak açıklanan ve
benimsenen bir görü�, azınlı�ın görü�ü de olsa, ço�unluk tarafından gev�ek ve
köksüz olarak payla�ılan kar�ı görü�e eninde sonunda üstün gelebilir. Di�er
taraftan, iyi örgütlenmi� ve amacına yönelmi� grupların görü�leri, zayıf örgütlü
veya hiç örgütlenmemi� toplulukların kararsız ve de�i�ken e�ilimleri kar�ısında
daha etkili olabilirler. Buda gösterir ki; kamuoyu olayında nitelik unsuru, nicelik
unsuruna göre daha a�ır basar (Kapani, 1975, ss.115).
Kamuoyunun meydana gelmesi için belirli ko�ulların gerçekle�mesi
gerekmektedir. Bu ko�ullar �unlardır (Attilla, 1997, ss.33):
• Belli bir konuda ortaya çıkan kamuoyu, ki�ilerin davranı�larına etki
yapmalıdır. Bu nedenle, bu sorunun sadece bir gazeteci
yardımıyla açıklanması henüz kamuoyuna konu olması için yeterli
de�ildir. Tartı�malı konu kamuoyunu olu�turan grup ya da grupları
yakından etkilemelidir.
• Kamuoyunun tepkileri yazı yolu ile ifade edilebilmelidir.
• Tartı�ma konusu olan durum birçok kimse tarafından tekrar
edilebilir olmalıdır.
• Sorun, açıkça anla�ılabilmelidir.
• Olaylara kar�ı gösterilen tepki, olumlu ya da olumsuz olmak üzere
iki yönlü olmalıdır, di�er bir deyi�le kanaatlerin kutupla�ması
gerekir.
34
2.2. Seçmen Kavramı
Geleneksel pazarlamadaki tüketicinin yerini, politik pazarlamada seçmen
almaktadır. Yani seçmen, politik pazarlamadaki tüketicidir. Politik pazarlamada
üç tür seçmen vardır. Bunlar (Limanlılar, 1991, ss.35);
• Militanlar (Parti Yanda�ları): Partiye inanan, güvenen ve parti
çalı�malarında aktif olarak görev alan/almaya hazır seçmenlerdir.
• Sempatizanlar (Partiye Üye Kaydedilecekler): Bu ki�iler
kendili�inden bu noktaya gelebilecekleri gibi, partinin bir üyesinin
yakını veya dostu olması nedeniyle de bu duruma gelebilirler.
• Herhangi Bir Parti Yanda�ı Olmayanlar (Parti Yanda�ları
Olmadıkları Halde Ba�ka Seçenek Bulamayanlar): Bu tür
seçmenler, genellikle bir defalık deneyici mü�terilerdir. Bazen
sessiz ço�unluk, bazen yüzer-gezer oylar olarak adlandırılan bu
tür seçmenler, son ana kadar hangi partiye/ki�iye oy verece�ine
karar veremeyen/vermeyen ve belki de sandık ba�ında oyunu
belirleyen seçmenlerdir.
Seçmen kavramından bahsedebilmek için seçmenin, a�a�ıdaki üç ko�ulu
ta�ıması gerekmektedir (Gürbüz ve �nal, 2004, ss.30).
• Seçmenin yönetilme haklarının savunulması ve parlamentoda
temsil edilme vb. gibi konularda istek ve gereksinimi bulunmalıdır.
• Bu istek ve gereksinimlerin kar�ılanması do�rultusunda
seçmenlerin kullanabilecekleri oy verme hakları bulunmalıdır.
Kullanılacak oy, taraflar arasında de�i�imi sa�layacaktır.
Türkiye’de oy kullanma ya� sınırı 18’dir. Bu ya�ı doldurmu� olan
ki�iler, hedef seçmen grubu içinde yer alabilirler.
• Seçmenin her �eyden önce oy kullanma arzusunun olması
gerekmektedir.
35
2.2.1. Seçmen Davranı�ları
Seçmen davranı�ları iki dönemli olarak incelenebilir (Attilla, 1997, ss.65):
1. Seçim Dönemi Davranı�ı (Oy Verme): Oy verme davranı�ı belirli kriterlere
göre analiz edilebilir. Bunlardan en belirgin olanları üç ana ba�lık altında
toplanabilir:
• Katı Siyasal Tercihler (Fanatik): Daha çok geleneksel bir yakla�ım
içeren bu davranı�, “Babadan o�ula” diye de tanımlanabilir. Tercih
de�i�melerine, tercih ettikleri partinin ba�arı veya ba�arısızlı�ının etki
etme oranı çok dü�üktür. Tercih ettikleri partiye olan ba�lılık yüksektir,
tıpkı takım tutar gibi parti tutarlar. Bir süre sonra ba�lılık gösteren ideoloji
veya lider de�i�ime u�rasa bile manevi ba�lılık devam edebilir.
• Esnek Siyasal Tercihler: Siyasal partilerin program ve çalı�malarına
göre de�i�me esnekli�i gösterirler. Seçim döneminde beklentilerini
bulamadı�ını dü�ündükleri partiye yeniden oy vermemeyi tercih
edebilirler. Tercihlerdeki bu de�i�im genellikle benzer özellikler ta�ıyan
partiler arasında olur. Ço�unlukla belirli bir dünya görü�ü üzerinde
temellenen seçmenin siyasal tercihleri ve siyasal tercih de�i�mesi de
asgari bu ölçülerde de�erlendirdi�i partiler arasında olur. Bu kesimin
siyasal tercihleri, partinin hakim söylemine, programına, adayın kimli�ine
veya liderine göre belirlenebilir.
• Gezen Siyasal Tercihler: Seçim döneminin son anına kadar genellikle
tercihlerinde belirli bir netle�me görülmez. Siyasal tercihleri kolaylıkla
de�i�ebilir, ancak bu de�i�menin izlenebilir bir nedeni olmayabilir. Bu
seçmenler “kararsız” olarak da adlandırılabilir. En önemli özelli�i,
tercihlerini belirleyen etkenlerin son derece de�i�ken olmasıdır. Bundan
dolayıdır ki, bu kesimin siyasal tercihlerini yönlendirebilmek için bir
strateji belirlemek oldukça güçtür.
2. Seçim Dönemi Dı�ındaki Seçmen Davranı�ları: Seçim
atmosferinden uzak dönemlerde siyasal davranı�lar genel olarak üç �ekilde
ortaya çıkabilir:
36
• Siyasetle Aktif Olarak �lgilenenler: Siyasetle her dönemde içli
dı�lıdırlar. Ülkedeki siyaseti yakından takip etmekle kalmaz, ço�unlukla
bir siyasi olu�um içerisinde aktif olarak yer alırlar. Parti üyesi veya parti
sempatizanı olarak çalı�malara katılırlar, yönlendirilirler. Resmen veya
fiilen sorumluluk üstlenirler. Bir di�er de�i�le, partilerinin veya
savundukları siyasi fikirlerin gönüllü propagandacısıdırlar.
• Siyasetle Pasif Olarak �lgilenenler: Bu tür bir siyasal davranı� daha çok
kendi çerçevesini a�mamaya özen gösteren bir siyasetle ilgilenme biçimi
olarak �ekillenir. Ülkedeki siyasetle ilgisiz de�ildirler. Ancak, ülke
siyasetiyle olan ilgileri, siyasi dü�ünce ve de�erlendirmelerini kendi
çevreleriyle tartı�manın daha üstüne çıkmaz. Parti üyesi olsalar bile, parti
çalı�malarını takip etmek veya çalı�malara aktif olarak katılmak gibi bir
çabaları yoktur.
• Siyasetten Uzak Olanlar: Siyaset ile olan ilgileri ço�u zaman sadece
seçim dönemlerinde oy verme �eklindedir. Siyasi gündemi düzenli takip
etme, o konuda dü�ünce olu�turma gibi bir çabaları yoktur. Siyasi
de�erleri ise belirli bir bütünlük ta�ımaz.
2. 2. 2. Seçmen Davranı�larını Etkileyen Faktörler
�nsanı çe�itli yönleriyle inceleme konusu yapan davranı� bilim dalları,
ekonomik etkenler yanında psikolojik ve sosyolojik etkenlere önem verirler.
Bunlardan psikoloji, insanı birey olarak ele alıp inceleme konusu yaparken,
tüketici/seçmen davranı�larını açıklamada yayarlı davranı�larda bulunur. Ancak
psikolojide bütünüyle açıklayıcı kesin bir model yoktur, sadece çe�itli teoriler
faydalı bilgiler vermektedirler (Mucuk, 1994, ss.67).
Davranı�lar psikolojik ve sosyolojik etkenlerden etkilenir. Davranı�ları
�ekillendiren ba�lıca psikolojik etkenler �unlardır (Çiftlikçi, 1996, ss.56-60;
Odaba�ı ve Barı�, 2002, ss. 77-207; Torlak, 2000, ss.63-71):
1. �htiyaçlar ve Güdüler: Güdüler seçmeni harekete geçiren güçlerdir. Güdü,
ki�inin tatmin etmeye çalı�tı�ı uyarılmı� bir ihtiyaçtır. Bir ihtiyaç gizli de olabilir,
37
ancak güdü olabilmesi için uyarılmı� olması gerekir. Güdüleme veya
motivasyon ise, ki�inin eyleminin yönünü, iç veya dı� bir uyarıcının etkisiyle
harekete geçirmesidir. Seçmenlerin oy verme güdüleri iyi tanındı�ı ölçüde
yönlendirilebilir.
2. Ö�renme Süreci: �nsan beynine giren çe�itli uyarıcılar, insan davranı�larını
etkileyen etkenlerin ba�ında gelir. Psikologlara göre insanın psikolojik varlı�ı ve
özellikleri büyük oranda, ö�renme süreci boyunca elde edilen deneylerle
belirlenir.
Canlının duydu�u veya sezdi�i herhangi bir etken (ses, söz, �ekil) uyarıcı
olup, buna gösterilen iç veya dı� davranı�a ise tepki denir. �nsan uyarıcılara
kar�ılık vererek yani tepki göstererek ö�renir. Belirli bir uyarıcıya kar�ı
gösterilen aynı tepki, zamanla bir davranı� biçimini do�urur. Seçmenlere kar�ı
yönlendirilen uyarıcıların da niteli�i ve cinsi ayarlanarak istenilen davranı� elde
edilebilir.
3. Ki�ilik: �nsanın kendine özgü psikolojik ve biyolojik özelliklerinin bütünü
birden ki�ili�i olu�turur. Ki�ilik seçmenin davranı�larını etkilese de, bu etkinin
niteli�i henüz açıklı�a kavu�mamı�tır. Ancak ki�ilik ve dı� etkenler kar�ılıklı
etkile�im içinde seçmen davranı�ını etkileyebilir.
4. Algılama: Algılama bir olay veya nesnenin varlı�ı üzerinde duyular yoluyla
bilgi edinmedir. Algılama süreci ile ki�i, çevresinde olu�an uyarıcılara anlam
verir. Algılama, ihtiyaç, güdü ve tutumları �artlandırmak yolu ile seçmenin oy
verme davranı�larını etkileyebilir. Hedef seçmen grubunun algılarını istenilen
yöne çekebilmek, oy potansiyelini artırmayı sa�lamada adaya/partiye yardımcı
olabilir.
5. Tutum ve �nançlar: Ki�inin bir fikre, nesneye veya bir sembole ili�kin olumlu
veya olumsuz duyguları veya e�ilimleri tutumu belirler. Tutum, seçmenin
algılamasını ve davranı�ını do�rudan etkiler.
38
�nanç ise, ki�isel deneye veya dı� kaynaklara dayanan bilgileri, görü�leri
ve konuları kapsar. �nançlar da tutumdan etkilenir. Tutumlarda, ki�inin
geçmi�teki deneyimleri, çevresi ve ailesiyle olan ili�kileri ve ki�ili�i rol oynar.
Temel olarak siyasal ürünün seçmenin tutumuna uymasını sa�lamaya yönelik
çalı�malar, oyları artırıcı etki yaratabilir.
Ki�inin ihtiyaç, güdü, davranı� ve tutumları büyük oranda içinde ya�adı�ı
sosyal ortam tarafından �ekillendirilir. Davranı�ları �ekillendiren di�er bir unsur
olan sosyolojik etkileri ise a�a�ıdaki �ekilde açıklamak mümkündür (Kotler,
1980, ss.76-79).
1. Kültür: Ki�i isteklerinin en önemli belirleyicisi olan kültür,
insanlarca yaratılan de�er sisteminin örf-adet, tutum, ahlak, inanç, sanat
ve sembollerin karı�ımını ifade eder.
2. Alt Kültür: Ço�unlukla bölgesel nitelikli olan, kültürün belirli
davranı� veya ya�am biçimini öngören alt bölümüdür. Daha çok kültürün
homojen yapısının bozulması ile ortaya çıkan bölgesel, dini, etnik köken
vb. boyutlarda görülen ortak niteliklerdir.
3. Sosyal Sınıf: Birbirleri ile sıkı ili�kileri olan ve davranı�sal
beklentileri benzer olan ki�ilerin olu�turdu�u bir sosyal yapıdır. Gelir tipi,
kayna�ı, meslek, e�itim, de�er yargıları vb. gibi pek çok de�i�ken sosyal
sınıfları belirleyen nedenlerdir.
4. Referans ve Baskı Grupları: Aile, Yakın çevre, arkada�lar,
kom�ular vb. ba�ta olmak üzere ki�inin tutum, davranı� ve fikirlerini
etkileyen insan topluluklarıdır.
5. Aile: Ki�inin do�du�u andan itibaren en yakın ili�kide
bulundu�u ortam ailesidir. Aile bireylerinin birbirlerini her yönden etkileme
düzeyleri çok yüksek oldu�undan, oy verme davranı�ına da etkisi
yadsınamaz.
Oy verme davranı�ları ki�iden ki�iye farklılıklar gösterdi�inden,
tutundurma çalı�maları sırasında sosyolojik etkenlerin göz önünde
bulundurulması gerekmektedir.
39
2. 3. Seçim Kampanyası
Seçim, yöneticilerin yönetilenlerce belirlenmesini sa�layan bir i�lem,
hukuki eylem ve araçlar bütünü olarak tanımlanabilir. Seçimin en basit, en çok
bilinen i�levi yönetilenlerin temsilini sa�lamaktır. Seçim siyasi partileri yaratır;
di�er bir deyi�le seçimler partinin özelliklerinin do�u�u ve geli�mesinde önemli
bir rol üstlenir (Cottered ve Claude, 1991, ss.10,73).
Politik anlamda seçim; yasalar tarafından sınırları ve süresi çizilmi� bir
çerçevede Devletin ve ülkenin yönetimini üstlenecek ki�ilerin, iktidar sahiplerinin
seçmenin tercihi ile seçilmesi sürecidir. Seçmen ise, seçimlerde üstlendi�i oy
verme göreviyle, kendisini, Devleti ve ülkeyi yönetme yetkisini bir adaya veya
partiye verme hakkına sahiptir (Attilla, 1997, ss.36).
Seçim kampanyası, siyasal partilerin yapmı� oldukları faaliyetlerle
ideolojilerini, programlarını veya adaylarını seçmenlerin be�enisine sunmasıdır.
Yapılan bu faaliyetler belirli bir süreç gerektirir. Bu süreç, kampanyanın ba�ında
belirlenmi� olan amaçlara ula�abilmek için siyasi parti veya aday tarafından
tanıtıma, tutundurmaya, reklama ve organizasyona yönelik yürütülen çabaların
tümünü kapsar (Tan, 2002, ss.101).
Siyasi parti veya adayların daha fazla seçmene ula�mak, siyasal adayı
tanıtmak ve iktidara gelmek için seçmenin deste�ine ihtiyaç duymaları seçim
kampanyalarının organize edilmesini gerekli kılmı�tır.
2. 3. 1. Seçim Kampanyasının Geli�imi
Seçim kampanyaları kamuoyunu ilgilendiren toplumsal, ekonomik ve
teknolojik de�i�ikliklerden önemli ölçüde etkilenir. Kampanyaları yürütürken
dikkat edilmesi gereken en önemli unsur; seçim stratejisinin do�ru bir biçimde
�ekillendirilmesidir.
40
Strateji, belirlenen hedeflere ula�mak için çizilen yolu ifade eder. Seçim
kampanyasındaki en önemli hedef, seçimi kazanmaktır. Bu nedenle seçim
kampanyası stratejisi, belirlenen hedefler do�rultusunda yürütülmelidir. Aday ve
partinin özellikleri, seçmenlerin sosyokültürel yapıları ve seçimin türü gibi bir çok
de�i�ken, strateji ile ilgili kararların alınmasında etkili olmaktadır. Kampanyanın
teması, adaya üstünlük kazandıracak �ekilde kolayca anla�ılır olmalı ve
kampanyanın tüm ileti�im faaliyetlerinde bu temaya yer verilmelidir. Adayın
iktidar veya muhalefette olması da stratejiyi etkiler. Adayın iktidarda olması
durumunda strateji genel olarak iktidarın gücü ve önemi üzerine kurulur. Ayrıca
iktidarın icraatların anlatılması da uygun bir strateji olarak kullanılabilir.
Muhalefette olan adayın i�i iktidardaki adaya göre daha zordur. Çünkü
muhalefetteki aday seçmenleri de�i�imin gereklili�ine inandırmak ve bu
de�i�imi sa�layacak en uygun adayın kendisi oldu�una ikna etmek üzerine
stratejisini olu�turmalı ve yürütmelidir. Muhalefet, iktidarın ne tür konularda ne
tür çözümler üretti�ini ya da üretemedi�ini sorgulayarak, iktidarın kendisini
savunmaya iten yolu izler ( www.yerelsecim.com, Eri�im Tarihi, 12.04.2007).
2. 3. 2. Seçim Kampanyasına Hazırlık Süreci
Politikacılar genellikle politik pazarlamaya ihtiyaç duyduklarını ancak
kampanyaların ba�langıcından hemen önce fark ederler. Bunu seçimlerden
hemen önceye bırakmak parti ve aday için olumsuz bir durumdur. Çünkü
kendilerini halkın yararına adadıkları konusunda insanları en iyi ikna
edebilecekleri dönem, hiçbir �ey talep etmedikleri ve milletvekilli�ine ve iktidara
aday olmadıkları dönemdir. Politik ya�amın her alanında yürütülen sürekli bir
pazarlama çalı�ması, seçim döneminde yapılacak olan kampanyalara hazırlık
niteli�indedir ve ona destek olur (Bongrad, 1991, ss.32-33).
Her aday seçim kampanyası çalı�malarına ba�lamadan önce, amaçlarını
tanımlamalı, ki�isel yeterliliklerini ve özelliklerini, parti örgütünün gücünü ve
kaynaklarını sa�lıklı bir �ekilde de�erlendirmelidir. Aday, seçim stratejisini
belirlemeden önce rakiplerini, çevresini ve hedef seçmenlerini tanımalıdır.
Kampanyanın dayandırılabilece�i konunun seçmenleri nasıl etkileyece�i ile ilgili
41
analizler yapılmalıdır. Hazırlık a�amasında “aday”, “kamuoyu” ve “konular”
olmak üzerinde üç �ekilde ara�tırma yapılmalıdır. Aday açısından ara�tırmalar,
seçmenlerin adayları nasıl gördüklerini ö�renmek açısından önemlidir.
Seçmenlere yönelik ara�tırmalar oy verme kalıpları, oy vermenin demografik
ba�lantıları ve seçmenlerin tutumlarını belirler. Üçüncüsü ise, konular üzerine
yapılan ara�tırmadır. Seçmenlerin, üzerilerinde yo�un bir �ekilde durdukları
konuları belirlemek için yapılır. Böylece partinin ve adayın seçmenlerin
kar�ısında hangi konuyu ön plana çıkaraca�ı tespit edilir( www.yerelsecim.com,
Eri�im Tarihi, 12.04.2007).
2. 3. 2. 1. Kamuoyu Ara�tırmaları
Kamuoyunu temsil etmek için seçilen bir örnek grubu olu�turan bireylerle
görü�ülerek belirli bir konu hakkındaki e�ilimlerini, kanaatlerini, görü�lerini ya da
tutum ve davranı�larını tespit etmek amacıyla yapılan ara�tırmalara kamuoyu
ara�tırmaları denir (Tufan, 1995, ss.11). Kamuoyu ara�tırmaları, en geni�
uygulama alanını genellikle seçimlere çok az bir süre kala yürütülen siyasal
seçim kampanyaları döneminde bulmaktadır.
Kamuoyu ara�tırmaları özellikle seçim dönemlerinde, bireylerin
tutumlarını, kanaatlerini, çe�itli siyasal konulardaki görü�lerini parti ve liderlere
aktarmaya aracılık ederler. Bu açıdan, seçmenler içinde önem arz eden
ara�tırmalardır. Seçmenlerin tutumlarını, sorunlarını, ula�mak istedikleri
çözümleri ve önerdikleri çözüm yollarını bu ara�tırmalar aracılı�ıyla ö�renen
aday veya parti, iktidara gelmesi durumunda bunları uygulama fırsatı bulabilir
(Kalender, 2000, ss.105).
�leti�im tekniklerinin devreye girdi�i tüm i�lerde harekete geçmeden önce,
dü�üncelerin dayandırılaca�ı temel bilgilere ihtiyaç duyulur. Hızlı teknolojik
geli�meler, artan rekabet ve çevre problemleri gibi faktörler siyasi partilerin
kararlarını bilgi temeline dayandırmalarını zorunlu kılmaktadır. Tutum ve
davranı�ların ö�renilmesi, siyasi parti yöneticileri için önemli bir avantajdır.
Yöneticilerin bilgiye kar�ı sistematik bir yapıya sahip olmaları ve herhangi bir
42
sorunla kar�ıla�madan önce bilgi sahibi olmaları gerekir. Özellikle politika
alanında, problemler ortaya çıktıktan sonra bilgi arayı�ına girmek demek,
önceli�i rakiplere kaptırmak demektir. Kamuoyu ara�tırması, bilgilerin
zamanında ve istenilen �ekilde derlenmesi, de�erlendirilmesi ve alınacak
kararlarda öncülük etmesi siyasi partinin tüm çabalarını, özellikle de
kampanyanın mükemmelli�ini etkileyecektir. Bilgilerin derlenmesi ve
de�erlendirilmesi a�amalarında görev alan parti içi i�levlerin konuya olan
hakimiyetleri bu noktada çok önemlidir. Aksi takdirde yanlı� kararlar ortaya
çıkabilir (Çiftlikçi, 1996, ss.206-207).
Kamuoyu ara�tırmaları sonucunda seçmenlerin hangi konularda ne
beklentileri oldu�u, tutum ve davranı�larının ne yönde oldu�u tespit edilmeye
çalı�ılır. Böylece kampanya, seçmenin beklentilerini kar�ılamaya yönelik olarak
yürütülebilir. Beklentileri paralelinde hareket edildi�ini gören seçmen ise, oyunu
bu do�rultuda kullanabilir.
Kamuoyu ara�tırmaları siyasi partinin kendi ara�tırma grubu tarafından
yapılabilece�i gibi, ba�ımsız uzman kurulu�lara da yaptırılabilir. Stratejik önem
arz eden konularda, gizlilik açısından siyasi partinin kendi ara�tırma grubuyla
çalı�ması daha sa�lıklı olabilir. Siyasi partiler genellikle mali güçleri oranında
kamuoyu ara�tırmalarına yönelirler, güçleri yetmiyorsa medyada hali hazırda
var olan ara�tırma bulgularından yararlanırlar (a.g.e.).
Siyasi partiler, organizasyonu düzenleyecek parti ve aday imajlarını
belirleyecek, mesajların temalarını anla�ılabilir sloganlara dönü�türecek
danı�manlara ihtiyaç duyarlar. Kampanya danı�manları olarak tanımlanabilecek
bu ki�iler ücret talep etmeden görev alabilecekleri gibi, ücret kar�ılı�ında
çalı�acak olan profesyonel uzmanlar da olabilirler.
Profesyonel danı�manlar iki �ekilde görevlendirilebilirler. Danı�manların
hizmetlerinden kampanyanın ba�ından sonuna kadar faydalanılabilir ya da
sadece kampanyanın özel safhalarında destekleri talep edilebilir. Politik
danı�manlar seçimden önceki tüm belirsizlikler içinde tahminlerini yürüterek
43
tepkileri önceden görmeye çalı�ırlar ve bunları kendi adaylarının hizmetine
sunarlar (Bowler ve Farrell, 1992, ss.14).
2. 3. 2. 2. Kamuoyu Bölümlendirme ve Hedef Seçmen Kitlesinin Seçimi
Seçim kampanyalarında, hedef seçmen kitlesinin belirlenmesi en önemli
a�amalardan biridir. Seçim kampanyası ortamında her seçmenin aynı oldu�unu
veya aynı davranı�ları sergileyeceklerini dü�ünmek do�ru de�ildir. Hedef kitle,
co�rafik, demografik, mesleki, kültürel veya inanç faktörleri göz önünde
bulundurularak belirlenir. Seçim kampanyası esnasında yapılacak olan
kamuoyu ara�tırmaları, siyasi partinin programı ve adaylarına hangi kamuoyu
bölümlerinin duyarlı oldu�unu belirlemek amacıyla yapılır. Böylece,
kampanyanın sorumluları bu sonuçları de�erlendirerek hangi kategoriyi ne
�ekilde de�erlendirebileceklerini ve bu yolda kullanmaları gereken araçları tespit
edebilirler. Kategorisi, etnik kökeni, çalı�tı�ı sektör, e�itim düzeyi, sahip oldu�u
araba ve üyesi oldu�u kulübe kadar hakkında pek çok veri olan bir kitleye
yönelik spesifik bir ileti�im stratejisi belirlemek mümkündür (Tan, 2002, ss.108-
109).
Politik pazarlamanın amacı, parti politikaları ve programı için kamu
deste�inin sa�lanmasına yöneliktir. Planlama süreci ise, çevreden gelen tehdit
ve fırsatlarla organizasyonun veya parti kaynaklarının kar�ıla�tırılmasına
yöneliktir. Dı� çevrenin denetlenmesi ve çevre üzerindeki stratejinin etkisi
de�erlendirme açısından önemli olabilir. Siyasal parti içeri�i, özel olarak
bölümlendirilen seçmen gruplarının, do�ru olarak hedeflenip hedeflenmedi�ini
belirleyebilmelidir. Pazarlama planlaması, çevreden gelen etki ve kamuoyu
de�i�imleri konusuna özen gösterir. Politik pazarlama planlamasının bu
özelli�iyle, hedef pazar seçiminin do�ru olması ve hedeflenilen pazardaki
seçmen taleplerinin ortaya çıkarılması sa�lanabilecektir. Siyasi partilerin
gereksinim duydukları �ey rekabet edecekleri sorunları ve seçmen gruplarını
belirlemektir (Baines vd., 2002, ss.6-9).
44
Pazarda adayın konumunu güçlendirmek için, ürün, fiyat, da�ıtım ve
tutundurma pazarlama karması araçlarından yararlanılır. Bu araçlar hedef
seçmen potansiyelinde olan her seçmen grubu için belirlenmelidir. Seçmen
profilinin özelliklerinin belirlenmesi pazar analizi ve pazarlama ara�tırmasından
faydalanılmasını gerektirir (Gürbüz ve �nal, 2004, ss.133).
2. 3. 3. Kampanya Hedeflerinin Belirlenmesi Süreci
Aday veya parti seçim kampanyasına ba�lamadan önce hedeflerini
belirlemelidir. Kampanya hedefleri de�i�ken olmakla beraber belli ba�lıklar
altında incelenebilir (Topuz, 1991, ss.180-182, Baines vd, 2002, ss.12, Gürbüz
ve �nal, 2004, ss.106-112):
1. Hedef Kitleyi Rahatlatmak: Adayların oylarına kesin gözüyle baktıkları
seçmenleri vardır. Bunlar siyasi partinin do�al hedefleridir. Partiler seçim
stratejilerini belirlerlerken, genellikle kesin gözüyle baktıkları bu seçmen grupları
dı�ında kalan kesime yönelik çalı�ırlar. Ancak unutulmaması gereken �udur ki;
bu kitleye unutuldukları hissi verilirse oy kayıplarının ya�anması kaçınılmazdır.
Partinin yalnızca deste�ine tam olarak inandı�ı grupların üzerinde durmaları da
yanlı� bir politikadır. Hedefler belirlenirken yapılacak olan çalı�maların dengeli
bir biçimde programlanması gerekmektedir.
2. Kamuoyu Olu�turanları Kazanmak: Siyasi parti veya adaylar kamuoyu
olu�turan ki�ilerin deste�ini kazanabilmek için nasıl bir strateji uygulamaları
gerekti�ini belirlemek durumundadırlar. Bu ki�iler ya toplumdaki ekonomik
durumlarının a�ırlı�ı ile ya da mesleki etkinlikleriyle çevrelerinde saygınlık
kazanmı� güvenilir ki�ilerdir. Eski bakanlar, önemli görevlerde bulunmu� eski
devlet memurları, ünlü yazarlar, profesörler, sanatçılar, emekli generaller, bazı
büyük i� adamları, kırsal kesimlerdeki büyük toprak sahipleri, bazı mezhep ve
tarikat liderleri, ço�u zaman kamuoyunu etkileyebilecek durumda olurlar. Siyasi
parti ve adaylar seçim kampanyasına hazırlanırken bu gibi ki�ilerle ili�kiler
kurmayı dü�ünürler.
45
3. Kararsız Olan Seçmeni Seçmek: Strateji saptanırken üzerinde durulacak en
önemli konulardan birisi de belirli bir e�ilimi olmayan ki�ilerin oylarını elde
edebilmek için izlenecek yolların tespitidir. Bunlar kendilerini dalgalara bırakmı�
seçmenlerdir. Bazı yazarlar bu oylara yüzen oylar veya dalgalanan oylar, bu
çevrelere de bataklık demektedirler. Bu çevrelerin insanları politika ile pek
ilgilenmezler, belirli bir ideolojileri yoktur. Kimi destekleyecekleri kesinlikle belli
olmaz. E�itim, kültür ve genel bilgi düzeyleri ço�u zaman ortanın altında
olmakla beraber, seçim kampanyalarından etkilenme düzeyleri yüksektir.
Dolayısıyla, siyasi partiler stratejilerini belirlerken mutlaka bu çevrelerin
deste�ini kazanma yollarını aramalıdırlar.
4. Partiyi Ele�tiren Seçmenlerin �üphelerini Gidermek: Bu tür seçmenler
olayları izleyen seçmenlerdir ancak e�ilimleri kesin de�ildir, yön de�i�tirebilirler.
Bu gruptaki seçmenlerin siyasi partiyle ilgili bazı tereddütleri vardır. Seçim
stratejileri sırasında bu grupların tereddütlerini giderebilecek mesajlar
gönderilmelidir. Kesin bir kararı olmayan ve esnek durumdaki bu seçmenlerin
oylarını kazanmak kararlı seçmen gruplarının oylarını kazanmaya çalı�maktan
daha kolaydır.
5. Alt Grupları Etkilemeye Yönelik Stratejiler: Kampanya stratejilerini
belirlerken siyasi partiler seçmen kitlelerinin hangi meslek gruplarında
olduklarını göz önünde bulundurmak zorundadırlar. Seçmen kitlesini belirli alt
gruplara ayırarak her bir grubun ihtiyaçlarını saptayarak hareket etmek siyasi
partilerin i�ini biraz daha kolay hale getirebilir. Seçmen kitlesini bir bütün olarak
ele almak hem seçim programını hem de kitleler tarafından do�ru anla�ılmayı
zorla�tırır.
2. 3. 4. Seçim Kampanyasında Kullanılacak Araçlar
Bir siyasi partinin tanıtım ve benimsetme stratejisi için çe�itli araçların
kullanımı gereklidir. Bu araçlar üç kategoride toplanabilir (Çiftlikçi, 1996, ss.221-
223):
46
1. Adayların Halkla �li�kileri: Bir adayın zamanını nasıl kullanaca�ı
planlanırken, maksimum sayıdaki ki�iyle kar�ıla�ıp, onların elini sıkıp birkaç
sözcük edebilmesine olanak sa�lamalıdır. Çünkü adayın bizzat kendisinin hedef
seçmenleriyle kuraca�ı iyi bir ileti�im sonucunda oy verme tercihleri önemli
ölçüde etkilenebilir. Adayların seçmenlerle do�rudan ileti�im kurmaları için �u
yollar uygulanabilir:
� Halk Toplantıları: Binlerce seçmeni bir spor salonunda veya
meydanda bir araya getirmek her adayın hedefidir. Ancak bu tür toplantılarda
sarf edilen çabalara ve harcanan yüklü paralara ra�men genellikle parti
taraftarları toplandı�ından kar�ı çıkılabilir. Yalnız büyük kitleleri bir araya
getirmenin yarattı�ı duygusal ortamların kararsız seçmenleri etkilemek ve
kendine çekmek açısından yarataca�ı pozitif etkinin de göz önünde
bulundurulması gerekir. Ayrıca medyanın da bulunaca�ı bu tür toplantılarda
verilebilecek etkili mesajların milyonlarca ki�iye ula�ma imkanı da vardır.
� Mahallelere Yapılan Geziler: Aday kapı kapı dola�arak kahvelerde,
çar�ıda, pazarda ve halk kümelerinin bulundu�u di�er mekanlarda rastladı�ı
ki�ilerle el sıkı�arak daha yakın ili�kiler kurabilir. Bu ili�kileri aday bizzat kendisi
zamanı yetti�ince yapabilece�i gibi, siyasi partinin gönüllüleri de halkla bir araya
gelerek partinin programını anlatabilirler. Bu tür geziler yapılmadan önce
belirlenecek etkili mesajlarla henüz kararlarını vermemi� olan seçmenler
etkilenebilir.
� Destek Komitesi: Destek komitesi, seçim kampanyası boyunca adayı
destekleyen, ona yol gösteren ve kampanyasına maddi manevi her türlü katkıda
bulunan kamuoyunca tanınmı� sanatçılar, bilim adamları, sporcular vb.
ki�ilerden olu�an bir kuruldur. Ayrıca aday, hangi sayıda olursa olsun tüm
seçmenlerle bir arada olaca�ı ve seçmenleri her an programı hakkında
bilgilendirebilece�i bir seçim kampanyası merkezine de sahip olmalıdır.
2. Basın �li�kileri: Medya, özellikle seçim dönemlerinde siyasi partinin veya
adayın seçmenleriyle olan ili�kilerini yakından takip eder. Bu nedenle medyada
daha sık ve olumlu bir �ekilde yer alabilmek için, siyasi partinin medya
mensuplarıyla olan ili�kilerini sıcak ve samimi tutması gerekir. Medyayla olan
ili�kilerin profesyonel ki�ilerce de yönetilmesi gerekir. Bu nedenle profesyonel
uzmanlar görevlendirilerek, medyanın elde etmek istedi�i bilgiler ve siyasi
47
partinin medyaya ula�tırmak istedi�i mesajlar çe�itli dökümanlarla
desteklenerek bu bürolar aracılı�ıyla iletilir. Ayrıca, basın bültenleri ve bildirileri
de yayınlanarak bilgiler medyaya ula�tırılabilir.
3. Reklam Araçları: Afi�ler, el ilanları, bro�ürler, kitapçıklar, mektuplar, rozetler,
etiketler, tv, gazete raklamları vb. çe�itli reklam araçları kullanılarak hedef
kitleye mesajlar ula�tırılabilir.
Kampanya araçlarının etkili ve verimli kullanımının gerçekle�tirilebilmesi için
uygun aracın seçimi, zamanlaması, programlanması ve araçlar arasında uyum
sa�lanması da dikkatle izlenmesi gereken noktalardır.
2. 3. 5. Kampanyanın �majı
Kamuoyu önüne sürükleyici ve etkileyici bir kimlikle çıkmak isteyen
herkesin öncelikle vizyon sahibi olması gerekir. Bunun ilk yolu ise entelektüel bir
görünüm kazanmaktır. �yi bir imaj hedef seçmen kitlesi üzerinde olumlu bir etki
uyandırmak açısından son derece önemlidir. �maj, insanlara kendinizi gerçekte
olmadı�ınız gibi gösterip aldatmak için de�il, kim oldu�unuzu ve ba�kalarına
neler sunabilece�inizi dürüst, samimi ve açık bir �ekilde ifade etmek için
kullanılan yardımcı bir araçtır(Tan, 2002, ss.112).
Pek çok siyasi kampanyanın hedefi yeni bir imaj belirlemek veya mevcut
imajı olumlula�tırmak ve düzeltmektir. E�er bir adayın imajı de�i�tirilmek
isteniyorsa kesinlikle mevcut imajın tam zıttı olan bir imaj yaratılmamalıdır.
Böyle bir durum kamuoyunun güvenini sarsabilir. Ayrıca imaj de�i�ikliklerinde
rakipleri taklit etmekte kampanyayı olumsuz etkileyebilir. �maj belirlemede veya
düzeltmede köklü de�i�ikliklerden çok, yumu�ak geçi�ler kullanılmalıdır
(a.g.e.,ss.113)
Politik pazarlama uygulamalarında politik ürünle ilgili imaj seçimleri üç
farklı unsurdan olu�ur (Çiftlikçi, 1996, ss.217,218):
48
1. Parti �majı: Hem geleneksel parti imajını hem de siyasi partinin bir seçimde
ortaya atmaya çalı�tı�ı özel bir imajı içerir. �maj, siyasi partinin e�it olarak, hem
partinin geleneksel noktalarını hem de kampanya özel konularını hesaba
kataca�ı �ekilde dizayn edilebilir. Parti imajının iletilmesinde partinin artan
miktarda öz imajını sanatsal olarak dizayn edilen logolarla veya uygun parti
renkleriyle desteklemek gerekir.
2. Lider �majı: Politik ürünün di�er bir parçası olan lider imajı, günümüz
kampanyalarında artan bir �ekilde ön plana çıkmaktadır. Kalite ara�tırmaları
yapılarak partinin ba�ını çeken adayın zayıf ve kuvvetli oldu�u yönler ortaya
çıkarılmakta ve gereken önlemler alınmaktadır.
3. Parti Programı �majı: Siyasi partinin imaj çalı�malarını yürüttü�ü di�er bir
unsur da parti programıdır. Siyasi partiler ço�u kez yapılacak i�leri belirlemek,
kamuoyuna sunmak, ikna etmek, sonra da uygulamaya geçirmek
durumundadırlar. Ülkenin bazı sorunlarına öncelik tanınması, iktisadi
kalkınmada belirli bir modelin benimsenmesi, tercihlerin yapılması, toplumsal ya
da kültürel alanda belirli sorunlara öncelik tanınması ya da tanınmaması,
ülkenin dünya düzeyindeki ili�kilerini belirli bir çerçeve içinde ayarlaması,
ülkenin imkanlarıyla siyasi partinin programının ve bu programın
uygulanmasının unsurlarını olu�turur.
Bir kampanyanın hedefi belirlenirken parti uzmanları politik ürünün üç
unsuru arasında uygun bir denge kurmaya çalı�ırlar. Bu üç unsurun önem sırası
kampanyanın çalı�maları sırasında de�i�tirilebilir. Kampanya için zamanlama,
kampanyanın araçları, medyanın ilgisini çekmek ve seçmen deste�ini
maksimum yapmaya çalı�mak, kampanya organizasyonu ve ana adayların
faaliyetlerini belirlemek, kampanya faaliyetlerinin hangi safhada maksimum
ortaya çıkaca�ını belirlemek gibi sorunlarla ilgili kararlar oldukça önemlidir.
49
2. 3. 6. Kampanya Yönetimi
Seçimlerde kampanya, siyasi parti yönetimiyle ve adayla devamlı
görü�erek yapılanları ve yapılacakları analiz eden bir yönetici veya ortak
yönetim tarafından idare edilir. Kampanya yöneticisi genellikle parti lideri
tarafından atanır. Adayın seçim kampanyası dönemi boyunca bir de karargah
merkezine ihtiyacı vardır. Karargah merkezi, kampanya boyunca ziyaretçilerin
a�ırlanabilece�i, toplantıların yapılabilece�i ve talimatların verilebilece�i, bir
süreli�ine kiralanan bir büro veya otel katı olabilir. Ayrıca, merkezde rakiplerin
çalı�maları yakından takip edilip raporlanabilir. Bunlar dı�ında kampanya
yürütülürken finansmanın da iyi bir �ekilde organize edilmesi gereklidir. Çünkü
seçim kampanyası ciddi maliyetler getiren bir süreçtir. Kampanyaya ayrılan
bütçe belirlenmeli ve harcamalar önem sırasına göre yapılmalıdır.
50
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
POL�T�K PAZARLAMA UYGULAMARINA YÖNEL�K E��L�MLER�N
BEL�RLENMES� ÜZER�NE B�R SAHA ARA�TIRMASI: ÜN�VERS�TE
Ö�RENC�LER� ÖRNE��
Çalı�manın buraya kadar olan bölümünde politikayla ilgili genel
kavramlara, politik pazarlamanın tanımına ve bile�enlerine, seçim
kampanyalarına ve seçmen davranı�larına ayrıntılı bir biçimde yer verilmi� ve
çalı�manın teorik alt yapısı olu�turulmu�tur. Daha önceki bölümlerde yer alan
teorik bilgiler do�rultusunda hazırlanmı� olan bir saha çalı�masına yer
verilmektedir.
Çalı�manın üçüncü bölümü olan bu bölümde, Çukurova Üniversitesi
ö�rencilerinin politik pazarlama uygulamalarına yönelik e�ilimleri belirlenmek
üzere yapılan saha çalı�masından elde edilen verilerin analizi sonucu ula�ılan
bulgular açıklanmaktadır. Bu bölümde, öncelikle ara�tırmanın önemi, modeli ve
hipotezler ile ara�tırmanın metodolojisine ili�kin bilgiler yer almaktadır. Ayrıca,
saha ara�tırması sonucunda elde edilen verilerin analizi, ula�ılan bulgular ve
hipotez testlerinin sonuçlarına ili�kin de�erlendirmeler de bu bölümde
incelenmektedir.
3.1. Ara�tırmanın Önemi ve Amacı
Siyasi partilerin seçmen oylarını etkileyebilmek ve kendi lehlerine
çekebilmek için yaptıkları çalı�malar politik pazarlama kapsamı içinde yer
almaktadır. Politika pazarlaması, siyasi parti lideri veya adaylarının en yüksek
sayıdaki oy potansiyeline ula�mak ve seçimi kazanabilmek için kullanılan
tekniklerin tümüdür.
51
Bugün dünyadaki geli�melerin özellikle de küreselle�menin etkisiyle
ideolojiler önemini yitirmeye ba�lamı�tır. Bu durum siyasi partilerin gerek
programları gerek söylemleri açısından birbirlerine benzemelerine yol açmı�tır.
Bu nedenle siyasi partiler seçim kampanyalarında farklı stratejiler geli�tirmeye
ba�lamı�lardır. Partiler gerek maddi gerekse manevi çabalarıyla
gerçekle�tirdikleri politik pazarlama çalı�malarıyla oy potansiyellerini artırmayı
hedeflerler. Bu ba�lamda, seçmenlerin politik pazarlama çalı�maları
kapsamında önem verdikleri konuların tespit edilmesi gerekmektedir.
Türkiye’de özellikle 1980’lerden bu yana siyasi partiler seçim dönemlerinde
çok yo�un kampanyalar geçirmektedirler. Bu çalı�mayla siyasi partilerin,
seçmene yönelik politik pazarlama uygulamalarında hangi de�i�kenlere ne
ölçüde önem vermeleri gerekti�i konularında belirli mesajlar alabilecekleri
dü�ünülmektedir.
Bu çalı�manın temel amacı, üniversite ö�rencilerinin seçim dönemlerinde
siyasi partiler tarafından yürütülen politik pazarlama uygulamalarına yönelik
e�ilimlerinin ve siyaset pazarlamasında etkili oldu�u dü�ünülen bazı araçların
seçmenlerin tercihleri üzerinde ne ölçüde etkili oldu�unun saptanmasıdır. Aynı
zamanda bu çalı�mada, ö�rencilerin cinsiyet ve gelir düzeyleri ile sözü edilen
araçlar arasındaki ili�kilerin ortaya konması da amaçlanmı�tır.
3.2. Ara�tırma Modeli ve Hipotezler
Yukarıda belirtilen amaca uygun olarak bu çalı�mada tanımlayıcı ara�tırma
modeli kullanılmı�tır. Tanımlayıcı ara�tırmalar, problem modelinde yer alan
de�i�kenlerin açık tanımlarına odaklanmaktadır. Tüketici profili olu�turma,
potansiyel pazar belirleme ve ürün kullanım düzeyini belirleme çalı�maları ile
tutum anketleri, satı� analizleri, medya ara�tırmaları ve fiyat anketleri
tanımlayıcı ara�tırmalara birer örnek te�kil etmektedir. Tanımlayıcı çalı�malarda
hemen hemen her türlü bilgi kayna�ından yararlanılabilmesine ra�men, bu
yöndeki çalı�malar a�ırlıklı olarak ikincil veri kaynaklarına ve anket
52
çalı�malarına dayanmaktadır (Hawkins ve Tull, 1994). Bu çalı�ma da, benzer
�ekilde ikincil veri kaynaklarına ve anket çalı�masına dayanmaktadır.
Ara�tırma modeli �ekil 3.1’de sunulmu�tur. Modelde, siyasi parti
tercihlerini etkileyebilecek unsurların, ö�rencilerin cinsiyet ve gelir gibi sosyo-
demografik özelliklerinden ba�ımsız olup olmadı�ını, aynı zamanda farklı
disiplinlerden gelen ö�rencilerin, siyasi parti tercihlerini etkileyen unsurların
geldikleri disiplinden ba�ımsız olup olmadı�ı belirlenmeye çalı�ılmı�tır.
Politik pazarlama uygulamaları kapsamında seçmenlerin tercihlerini
etkileyebilecek konular dört temel grupta incelenmi�tir:
1. Parti özellikleri,
2. Parti liderinin özellikleri,
3. Tanıtım kampanyası kapsamında yürütülen faaliyetler,
4. Di�er unsurlar.
�ekil 3.1. Ara�tırma Modeli
Parti Özellikleri
Tanıtım Kapmasında Yürütülen Faaliyetler
Parti Liderinin Özellikleri
Di�er Unsurlar: • Ailenin Görü�ü • Çıkan Yazılar • Siyasi Kitaplar • TV Programları
HEDEF K�TLEYE �L��K�N ÖZELL�KLER
Gelir Düzeyi
Cinsiyet
SEÇMEN TERC�H�N� ETK�LEYEB�LECEK
UNSURLAR
1a
1b
1c 1d
2a 2b
2c
2d
53
Ara�tırmanın Hipotezleri:
Yukarıda açıklanmaya çalı�ılan model çerçevesinde ara�tırmanın hipotezleri �u
�ekilde tanımlanmı�tır:
H1a= Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin özelliklerinden etkilenme düzeyleri cinsiyetlerine göre farklılık göstermektedir. H1b= Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede parti liderlerinin özellikleri ile cinsiyetleri arasında anlamlı bir ili�ki vardır. H1c= Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin seçim kampanyaları kapsamında yürüttükleri faaliyetlerden etkilenme düzeyleri cinsiyetlerine göre farklılık göstermektedir. H1d= Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede aile, parti hakkında çıkan haberler vb di�er unsular ile cinsiyetleri arasında anlamlı bir ili�ki vardır. H2a= Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin özelliklerinden etkilenme düzeyleri gelir düzeylerine göre farklılık göstermektedir. H2b= Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede parti liderlerinin özellikleri ile gelir düzeyleri arasında anlamlı bir ili�ki vardır. H2c= Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin seçim kampanyaları kapsamında yürüttükleri faaliyetlerden etkilenme düzeyleri gelir düzeylerine göre farklılık göstermektedir. H2d= Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede aile, parti hakkında çıkan haberler vb di�er unsular ile gelir düzeyleri arasında anlamlı bir ili�ki vardır.
3.3. Ara�tırmanın Metodolojisi
3.3.1. Anakütlenin Belirlenmesi ve Örneklem Seçimi
Çukurova Üniversitesi ö�rencileri üzerine yapılan bu çalı�manın
anakütlesini söz konusu üniversitenin ö�rencilerinin tamamı olu�turmaktadır.
Çukurova Üniversitesi Merkez Ö�renci ��leri’nden alınan ve 2005-2006 E�itim-
Ö�retim yılına ait ö�renci sayısının tamamı 32.530’dur. Ancak, bu ö�rencilerin
hepsine ula�abilme olana�ının kısıtlı olması nedeniyle öncelikle bir çalı�ma
evreni olu�turulmu� ve evren içerisinden bir örnek seçme yoluna gidilmi�tir.
Çalı�ma evreninin olu�turulmasında ö�rencilerin ö�renim gördükleri disiplinle 3
54
ana grupta ele alınmı�tır. Bunlar; Sa�lık, Sosyal ve Fen Bilimleri’dir. Buradan
hareketle her bir disiplinden ilgili bir fakülte seçilmi�, bu seçim yapılırken de
fakültelerin ö�renci yo�unlu�u dikkate alınmı�tır. Ayrıca, her fakültenin ikinci
ö�retimi bulunmadı�ı için sadece birinci ö�retim ö�rencileri çalı�ma evrenine
dahil edilmi�tir. Bu bilgiler ı�ı�ında çalı�ma evrenini olu�turan fakülteler ve
ö�renim gören ö�renci sayıları a�a�ıdaki gibidir:
Çalı�ma Evreni (N) Örnek Sayısı
�ktisadi ve �dari Bilimler Fakültesi 1802 145
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi 2123 122
Tıp Fakültesi 837 64
Toplam 4762
Bu çalı�ma evreni içerisinden örnek kütlenin seçiminde tesadüfi olmayan
örnekleme yöntemi seçilmi�tir. Ö�rencilere rahatlıkla ula�ılabilece�i dü�ünülen
ders saatlerinde dersliklerde bulunan ö�rencilere anketler da�ıtılmı�, ders
ba�lamadan veya ders bitiminde anketler yanıtlanarak, teslim edilmi�tir.
3.3.2. Örnek Çapının Belirlenmesi
Bu ara�tırmada, anakütlenin standart sapması bilinmedi�i için örnek
hacmi tahmininin oranlar üzerinden yapılması uygun bulunmu�tur. Uygulamada
en yaygın kullanılan ve a�a�ıda gösterilen örnekleme formülünde gerekli
de�erler yerine konularak, ara�tırmada veri sa�layacak örneklemin büyüklü�ü
hesaplanmı�tır (Kurtulu�, 2004, ss.191; Zikmund, 1986, ss.473):
Formülde, n örnek hacmini,
p incelenen olayın görü� sıklı�ını,
e hata payı oranını,
Z ise güven aralı�ını temsil etmektedir.
384)95.105.0(
)50.01).(50.0()(
)1.(22 =−=
Ζ−=
epp
n
55
Örneklem büyüklü�ü; %95 güven aralı�ında (Z), %5 hata payı (e) ve 0.50
popülasyon oranına (p) göre hesaplanmı� ve örneklem sayısı (n) 384 olarak
belirlenmi�tir. Bu sayının anakütle (çalı�ma evreni) içindeki payı 384/4762 =
0.08 yani %5’den büyüktür. Dolayısıyla, oran %5’den büyük oldu�u için
hesaplanan örnek büyüklü�ü, N-n / N-1 düzeltme faktörü ile çarpılarak
küçültülmelidir(Kurtulu�, 2004, ss.192).
Düzeltme faktörü ile düzeltildikten sonra elde edilen örnek sayısı 353
olarak belirlenmi�tir. Bu örnek sayısı ile çalı�mak yeterli olacaktır.
3.3.3. Veri Toplama Yöntemi
Bu ara�tırmada kullanılan veriler, tez çalı�masının amacına uyan veri
toplama yöntemi olan "anket" yöntemi ile toplanmı�tır. Anket, bir ara�tırma
projesinin amacına ula�abilmesi için gerekli olan verileri üretme ve su yüzüne
çıkarma aracıdır (Nakip, 2003, ss.97). Anket yöntemi, elde etmeyi
amaçladı�ımız bilgilere, daha kolay, daha hızlı, daha ucuz ve daha do�ru bir
�ekilde ula�abilmeyi sa�lamaktadır (Ba�, 2001, ss.22).
Çukurova Üniversitesi ö�rencileri üzerinde veri toplamada �öyle bir yöntem
izlenmi�tir: Ara�tırmacı, ara�tırma kapsamında daha önce belirlenen 3 ayrı
fakültenin ö�rencilerine anketleri elden da�ıtmı� ve daha sonra toplamı�tır.
Ara�tırmada 01-11 Mayıs 2007 tarihleri arasında Çukurova Üniversitesi
ö�rencilerine ö�renim gördükleri bölümlerde da�ıtıp toplama �eklinde, yüzyüze
görü�me yoluyla toplam 355 anket uygulanmı�tır. Yapılan 355 anketten, hatalı
ya da eksik olan 24 anketin de çıkarılması i�lemi neticesinde analizler, toplam
331 cevaplayıcıdan alınan bilgiler do�rultusunda yapılmı�tır. Anketlerden elde
edilen verilerin tasnif ve analizinde SPSS istatistik paket programı kullanılmı�tır.
35314762
3844762.384 =
−−
56
3.3.4. Anket Formunun Hazırlanması
Anket formundaki soruların bir kısmı, politik pazarlama konusunda
yapılmı� çe�itli ulusal ve uluslararası kaynaklı çalı�malardan sa�lanmı�, di�er
bir kısmı ise ara�tırmanın içeri�i, seçilen örneklem, uygulamanın yeri ve zamanı
da göz önünde bulundurularak ara�tırmacı tarafından hazırlanmı�tır.
Ek-1’de sunulan ve 16 soruyu içeren anket formu toplam üç bölümden
olu�maktadır. Anket formunun ilk bölümünde yer alan sorular ara�tırmaya
katılan üniversite ö�rencilerinin hangi fakülte ve bölümde okudu�unu ve kaçıncı
sınıfta oldu�unun saptanmasına yönelik olarak hazırlanmı�tır. Anket formunun
ikinci bölümü onbir sorudan olu�maktadır. Bu bölümdeki ilk soru, deneklerin
daha önce herhangi bir genel seçimde oy kullanıp kullanmadı�ının
saptanmasına yöneliktir. Di�er soruların bir kısmı, siyasi partilerin politik
pazarlama uygulamalarının seçmen davranı�ları üzerindeki etkilerini ölçmeye,
bir kısmı siyasi liderlerin özelliklerinin seçmenler üzerindeki etkilerini ölçmeye ve
di�er bir kısmı da deneklerin politik pazarlama uygulamalarına yönelik
e�ilimlerini belirlemek amacıyla sorulmu�tur.
Anket formunun son bölümü olan üçüncü bölümünde ise, örnek kütlede
yer alan deneklerin demografik ve sosyoekonomik özelliklerini ortaya çıkarmaya
yönelik sorular yer almaktadır.
Ankette yer alan dördüncü, be�inci, altıncı ve yedinci sorular üç noktalı bir
derecelendirme ölçe�i (Etkisi yok-Kısmen etkili-Oldukça etkili) �eklinde
hazırlanmı�tır. Ankette yer alan onüçüncü soru ise, seçmenlerin siyasi partilerin
seçim kampanyaları hakkındaki çe�itli uygulamalarına yönelik tutumlarını
ölçmeyi amaçlamı�tır. Bu sorunun hazırlanmasında "dene�in, bir nesne, bir
tutum ya da bir davranı� konusunda kendisine sunulan ifadelere katılma ya da
katılmama derecesini ölçen Likert ölçe�i" (Nakip, 2003, ss.119) be� noktalı
olarak kullanılmı�tır. Cevaplayıcılardan soruda yer alan yargıları ne derecede
tasvip ettiklerini, bu yargılara "Kesinlikle katılmıyorum", "Katılmıyorum",
"Kararsızım", "Katılıyorum", "Kesinlikle katılıyorum” ifadelerini göz önünde
bulundurarak cevap vermeleri istenmi�tir. Buna göre, 1: Kesinlikle katılmıyorum,
57
2: Katılmıyorum, 3: Kararsızım, 4: Katılıyorum, 5: Kesinlikle katılıyorum olarak
kodlanmı�tır. Di�er tüm sorular ise çoktan seçmeli sorular olarak hazırlanmı�tır.
Hazırlanan ankete ili�kin tüketicilerin tepkilerinin ölçülmesi amacıyla,
uygulamaya geçilmeden önce, kolayda örnekleme yöntemi ile seçilen 30 ki�ilik
bir gruba anket uygulanmı�tır. Bu ön test çalı�ması tüketicilerle kar�ılıklı
görü�me �eklinde yapılmı� ve cevaplayıcıların, ankette yer alan soruların
anla�ılabilirli�i, kapsamı, uzunlu�u vb. konulara ili�kin görü�leri alınmı�tır. Bu
do�rultuda gerekli de�i�iklikler yapılarak anket formuna son �ekli verilmi� ve
esas örne�i olu�turan deneklerle çalı�ılmaya ba�lanmı�tır.
3.4. Ara�tırmanın Kısıtları Ve Öneriler
Ara�tırma kapsamına dahil edilen bireyler, Çukurova Üniversitesi �ktisadi
ve �dari Bilimler Fakültesi, Mühendislik- Mimarlık Fakültesi ve Tıp Fakültesi’nde
ö�renim ö�rencileri içerisinden seçilmi�tir. Di�er fakültelerde okuyan ö�renciler
kapsam dı�ında tutulmu�tur. Bu ara�tırmanın önemli kısıtlarından biridir.
Ara�tırmanın bir di�er kısıtı, sadece üniversite ö�rencileri üzerinde çalı�manın
yapılmı� olmasıdır. Oysa siyaset pazarlaması konusunda yapılan bir çalı�manın
toplumun di�er kesimlerini de içine alacak �ekilde daha geni� kitlelerde
yapılması daha sa�lıklı sonuçlar verecektir. Çünkü bir toplumda siyasi parti
tercihinde bulunan seçmenler, 18 ya� üstü olmak üzere çok farklı ya�
gruplarından, farklı kesimlerden olu�maktadır.
3.5. Ara�tırmada Elde Edilen Verilerin Analizi Ve Bulgular
Bu bölümde, ilk olarak anket çalı�masına katılan ö�rencilerin demografik
ve sosyoekonomik özellikleri, ö�rencilerin politik pazarlama uygulamalarına
yönelik dü�üncelerine yer verilmektedir. Ayrıca bu bölümde, siyaset
pazarlamasında etkili oldu�u dü�ünülen araçların seçmen olarak ö�rencilerin
tercihleri üzerindeki etkisinin ne düzeyde oldu�unda dair bulgulara de�inilmekte,
58
ö�rencilerin bazı sosyo-demografik özellikleri ile siyaset pazarlamasında etkisi
olabilecek araçlar arasında ili�kiler olabilece�ini öngören hipotezlere ili�kin
analiz sonuçlarına yer verilmektedir.
3.5.1. Tanımlayıcı Bilgiler
Anket çalı�masına katılan ö�rencilerin demografik ve sosyoekonomik
özellikleri ile hangi fakültede ve bölümde ö�renim gördükleri ve kaçıncı sınıfta
olduklarına ili�kin bazı tanımlayıcı bilgiler a�a�ıda yer almaktadır.
a) Cinsiyet
Ankete katılan deneklerin cinsiyetlerine göre da�ılımları Tablo 3.1’de yer
almaktadır.
Tablo 3.1. Ankete Katılan Ö�rencilerin Cinsiyet Da�ılımı
Cinsiyet Denek Sayısı (n) Oran (%)
Kadın 121 36,6
Erkek 210 63,4
Toplam 331 100,0
Ankete katılan üniversite ö�rencilerinin %36,6’sı kadınlardan, %63,4’ü
erkeklerden olu�maktadır.
b) Ya�
Ankete katılan deneklerin ya�larına göre da�ılımlarına Tablo 3.2’de yer
verilmektedir.
59
Tablo 3.2. Ankete Katılan Ö�rencilerin Ya�ları
Ya� Denek Sayısı (n) Oran (%)
19 13 3,9
20 35 10,6
21 49 14,8
22 65 19,6
23 73 22,1
24 59 17,8
25 17 5,1
26 16 4,8
27 2 ,6
28 1 ,3
31 1 ,3
Toplam 331 100,0
Tablo 3.2’de de görüldü�ü üzere ankete katılan ö�rencilerin ya�ları 19 ile
31 arasında de�i�mektedir. Toplam katılımcılar içerisinde 20-24 ya� arası 281
ki�i ve % 84.9 oranı en kalabalık ya� grubunu olu�turmaktadır.
c) Gelir
Ankete katılan deneklerin aylık ortalama hane gelirlerinin ne oldu�u
sorulmu� ve elde edilen cevaplar Tablo 3.3’de sunulmu�tur.
Tablo 3.3. Gelir Düzeyine Göre Da�ılım
Gelir Düzeyleri Denek Sayısı(n) Oran (%)
Cevap vermeyi reddetti /bilmiyor 55 16,6
500 YTL ve altı 18 5,4
501-1000 YTL 74 22,4
1001-2000 YTL 106 32,0
2001-3000 YTL 42 12,7
3001-4000 YTL 19 5,7
4001-5000 YTL 6 1,8
60
Tablo 3.3` ün devamı:
5001-6000 YTL 4 1,2
6000 YTL üzeri 7 2,1
Toplam 331 100,0
Ankete katılan ö�rencilerin gelir grupları yukarıdaki Tablo 3.3’de
belirtilmi�tir. Buna göre; deneklerin %32’si 1001-2000 YTL arasında gelir
grubuna, %22,4’ü 501-1000 YTL, %12,7’si 2001-3000 YTL, %5,7’si 3001-4000
YTL, %5,4’ü 500 YTL ve a�a�ısı, %2,1’i 6000 YTL üzeri, %1,8’i 4001-5000 YTL,
%1,2’si 5001-6000 YTL arasında gelir grubuna sahiptir. Deneklerin %16,6’sı ise
ya aylık kazancı ile ilgili bilgi vermeyi reddetmi� ya da bu konu hakkında bilgi
sahibi olmadı�ını belirtmi�tir.
d) Ö�rencilerin Ö�renim Gördükleri Fakülte ve Bölümlere Göre Da�ılımı
Çukurova Üniversitesi ö�rencilerinin politik pazarlama uygulamalarına
bakı� açılarının belirlenmesine yönelik yapılan anketimize katılan ö�rencilerin
fakülte ve bölümlerine göre frekans ve yüzde da�ılımları Tablo 3.4, 3.5 ve
3.6’da gösterilmi�tir.
Tablo 3.4. ��BF Ö�rencilerinin Da�ılımı
�.�.B.F. Bölümleri Denek Sayısı (n) Oran (%)
��letme 47 32,4
�ktisat 29 20,0
Maliye 31 21,4
Ekonometri 28 19,3
Uluslararası �li�kiler 10 6,9
Toplam 145 100,0
Ankete katılan �ktisadi ve �dari Bilimler Fakültesi Ö�rencilerinin toplam
sayısı 145’tir. Bu sayı, ankete katılan toplam ö�rencilerin %43,8’ini
olu�turmaktadır. Bölümlerine göre ayırmak gerekirse, fakültedeki ö�rencilerin
61
%32,4’ü i�letme, %20’si iktisat, %21,4’ü maliye, %19,3’ü ekonometri ve %6,9’u
uluslararası ili�kiler bölümünde okumaktadır.
Tablo 3.5. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Ö�rencilerinin Da�ılımı
Mühendislik-Mimarlık
Fakültesi Bölümleri
Denek Sayısı (n) Oran (%)
Bilgisayar Mühendisli�i 20 16,4
Elektrik Mühendisli�i 39 32,0
Makine Mühendisli�i 33 27,0
Mimarlık 30 24,6
Toplam 122 100,0
Ankete Çukurova Üniversitesinin Mühendislik-Mimarlık Fakültesinden
toplam 122 ö�renci katılmı�tır. Bu sayı, ankete katılan toplam ö�renci sayısının
% 36,8’ini olu�turmaktadır. 122 ö�rencinin %16,4’ü Bilgisayar Mühendisli�i,
%32’si Elektrik Mühendisli�i, %27’si Makine Mühendisli�i ve %24,6’sı Mimarlık
bölümü ö�rencisidir.
Tablo 3.6. Tıp Fakültesi Ö�rencilerinin Da�ılımı Tıp Fakültesi Denek Sayısı (n) Oran (%)
Tıp 64 100,0
Ankete katılan ö�rencilerin 64’ü Tıp Fakültesi ö�rencisidir. Bu sayı,
ankete katılan toplam ö�renci sayısının % 19,3’ünü olu�turmaktadır.
e) Ö�rencilerin Ö�renim Gördükleri Sınıfa Göre Da�ılımı
Tablo 3.7. �.�.B.F Ö�rencilerinin Okudukları Sınıf
�.�.B.F. Ö�rencilerinin
Okudukları Sınıf
Denek Sayısı (n) Oran (%)
1. Sınıf 0 0
2. Sınıf 44 30,3
62
Tablo 3.7` nin devamı:
3. sınıf 27 18,6
4. Sınıf 74 51,1
Toplam 145 100,0
�ktisadi ve �dari Bilimler Fakültesi ö�rencilerinden ankete katılanların %51,1’i
son sınıf ö�rencisidir. Bu oran deneklerin büyük bir kısmını olu�turmaktadır.
%30,3’ü 3. sınıfta, %18,6’sı ise 2. sınıfta okumaktadır.
Tablo 3.8. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Ö�rencilerinin Okudukları Sınıf
Mühendislik-Mimarlık
Fakültesi
Ö�rencilerinin
Okudukları Sınıf
Denek Sayısı (n)
Oran (%)
1. Sınıf 38 31,2
2. Sınıf 46 37,7
3. sınıf 24 19,7
4. Sınıf 14 11,4
Toplam 122 100,0
Ankete katılan Mühendislik-Mimarlık Fakültesi ö�rencilerinin %31,2’si 1.sınıfta,
%37,7’si 2. sınıfta, %19,7’si 3. sınıfta, %11,4’ü ise son sınıfta okumaktadır. Bu
fakülteden ankete katılan deneklerin daha çok küçük sınıflardan olmasının
sebebi, mühendislik fakültesinin geli�mekte olması ve bazı fakültelerin son
sınıflarında henüz ö�renci bulunmamasıdır.
63
Tablo 3.9. Tıp Fakültesi Ö�rencilerinin Okudukları Sınıf
Tıp Fakültesi
Ö�rencilerinin
Okudukları Sınıf
Denek Sayısı (n)
Oran (%)
1. Sınıf 0 0
2. Sınıf 2 3,1
3. sınıf 1 1,6
4. Sınıf 7 10,9
5. sınıf 17 26,6
6. Sınıf 37 57,8
Toplam 64 100,0
Ankete katılan Tıp Fakültesi ö�rencilerinin büyük ço�unlu�unu olu�turan
%57,8’lik bir kısmı 6. sınıf ö�rencisidir. %26,6’sı 5. sınıfta, %10,9’u ise 4. sınıfta
okumaktadır. Deneklerin daha çok üst sınıflar arasından seçilme sebebi, daha
önce oy kullanmı� olma ihtimallerinin yüksek olmasıdır.
3.5.2. Ö�rencilerin Seçimlerde Oy Kullanma Durumları
Ö�rencilerin daha önce herhangi bir genel seçimde oy kullanıp kullanmadıkları
sorulmu� ve alınan cevaplar Tablo 3.10’da sunulmu�tur.
Tablo 3.10. Ö�rencilerin Oy Kullanım Oranları
Oy Kullanımı Denek Sayısı (n) Oran (%)
Evet 119 36,0
Hayır 212 64,0
Toplam 331 100,0
Ankete katılan toplam 331 dene�in %36’sı genel seçimlerde daha önce
oy kullanmı�, %64’ü ise daha önce oy kullanmamı�tır.
64
3.5.3. Politik Pazarlama Çalı�malarının Seçmenler Üzerindeki Etkileri
a) Oy Kullanılacak Parti Tercihinde Tanıtım Kampanyalarının Etkisi
Deneklerden, seçimlerde oy kullanırken siyasi partilerin yapmı� oldukları
tanıtım kampanyalarının ne derece etkili oldu�u sorulmu� ve elde edilen
cevaplar Tablo 3.11’de sunulmu�tur
Tablo 3.11. Tanıtım Kampanyalarının Etki Düzeyi
Etki Düzeyi Denek Sayısı (n) Oran (%)
Etkisi yok 70 21,1
Kısmen etkili 192 58,0
Oldukça etkili 69 20,8
Toplam 331 100,0
Tablo 3.8’deki sonuçlar de�erlendirildi�inde, ankete katılan ö�rencilerin
% 58’inin seçimlerde oy kullanırken siyasi partilerin seçim dönemlerindeki
tanıtım kampanyalarından kısmen de olsa etkilendikleri anla�ılmaktadır.
Ö�rencilerin %20,8’i ise kampanyalarda oldukça yüksek düzeyde etkilenerek oy
kullandıklarını belirtmi�lerdir. Geri kalan %21,1’li kısım ise, kampanyalardan
etkilenmediklerini ifade etmi�lerdir.
b) Tanıtım Kampanyaları Kapsamında Yürütülen Faaliyetlerin Oy
Kullanılacak Partiyi Belirlemedeki Etkisi
Siyasi partilerin tanıtım kampanyaları kapsamında yaptıkları faaliyetlerin,
deneklerin siyasi parti tercihlerindeki etkisini ölçmek amacıyla üç noktalı bir
dereceleme ölçe�i kullanılmı�tır. Elde edilen cevaplar Tablo 3.12’de
belirtilmi�tir.
65
Tablo 3.12. Tanıtım Kampanyaları Kapsamında Yürütülen Faaliyetlerin Tercihlerdeki Etkisi
Faaliyetlerin Etki Düzeyi
Etkisi yok (%)
Kısmen etkili (%)
Oldukça etkili (%)
Partilerin seçim dönemlerinde ki�i adreslerine parti politikalarını veya adayları tanıtmak için gönderdikleri kitapçık, bro�ür vb. yayınları
45,9 46,8 7,3
Liderlerin televizyon konu�maları
20,5 50,2 29,3
Gazete reklamları 58,6 36,0 5,4 Mitingler 25,7 52,9 21,5 Televizyon reklamları 49,2 40,2 10,6 Liderlerin gazete demeçleri 26,9 49,2 23,9 Kahve toplantıları 57,4 31,1 11,5 Açık oturumlar 12,4 48,0 39,6 Konser vb etkinlikler 64,7 24,5 10,9 Evlere da�ıtılan yiyecek vb hediyeler
58,3 22,4 19,3
Partinin belirledi�i sloganlar 48,9 40,5 10,6 Açık hava reklamları (Afi�, bayrak, poster, bilboard vb.)
55,9 37,8 6,3
Siyasi partilerin seçim dönemlerinde ki�ilerin adreslerine, parti
politikalarını veya adayları tanıtmak için gönderdikleri kitapçık, bro�ür vb.
yayınların oy tercihleri üzerinde oldukça etkili oldu�unu dü�ünenlerin oranı %7,3
iken, kısmen etkili oldu�unu dü�ünenlerin oranı %46,8’dir.
Parti liderlerinin seçim öncesi tanıtım kampanyaları dolayısıyla yaptıkları
televizyon konu�malarının denekler üzerindeki etkisine bakıldı�ında; deneklerin
%50,2’sinde bu faaliyetin kısmen etkili oldu�u, %29,3’ünde ise oldukça etkili
oldu�u görülmektedir.
Siyasi partilerin kampanyalarını kamuoyuna duyurmak için verdikleri
gazete reklamlarının denekler üzerindeki etkilili�i �u �ekildedir: deneklerin
%58,6’sı bu reklamların etkisi olmadı�ını, %36’sı ise kısmen etkili oldu�unu
belirtmi�lerdir.
Siyasi partilerin düzenledikleri mitinglerin oy verme tercihi üzerine etkisi
olmadı�ını dü�ünen deneklerin oranı %25,7, kısmen etkili oldu�unu
dü�ünenlerin oranı ise %52,9’dur.
66
Siyasi partilerin kampanyalarını tanıtmak için hazırlattıkları televizyon
reklamlarının oy tercihleri üzerinde kısmen etkili oldu�unu dü�ünenlerin oranı
%40,2, etkisi olmadı�ını dü�ünenlerin oranı ise %49,2’dir.
Parti liderlerinin verdikleri gazete demeçlerinin denekler üzerindeki
etkisine bakıldı�ında; deneklerden %49,2’sinde kısmen etkili oldu�u,
%26,9’unda ise etkisi olmadı�ı görülmektedir.
Parti liderleri e�li�inde düzenlenen kahve toplantılarının oy verme
kararları üzerindeki etkisi olmadı�ını dü�ünen deneklerin oranı %57,4, kısmen
etkili oldu�unu dü�ünenlerin oranı ise %31,1’dir.
Parti liderlerinin seçim kampanyaları do�rultusunda yaptıkları açık
oturumların seçmenlerin oy verme tercihi açısından oldukça etkili oldu�unu
dü�ünen deneklerin oranı %39,6, kısmen etkili oldu�unu dü�ünenlerin oranı ise
%48’dir.
Siyasi partiler tarafından düzenlenen çe�itli konser ve benzeri etkinliklerin
oy verme kararları üzerine etkisine ili�kin bulgular �u �ekildedir: deneklerin
%64,7’si bu tür etkinliklerin etkisi olmadı�ını, %24,5’i ise kısmen etkili oldu�unu
belirtmi�lerdir.
Seçim kampanyaları döneminde siyasi partilerce evlere da�ıtılan yiyecek
vb. hediyelerin oy kullanma tercihi üzerine etkisi olmadı�ını belirten deneklerin
oranı %58,3, kısmen etkili oldu�unu belirtenlerin oranı ise %22,4’tür.
Partinin belirledi�i sloganların oy kullanma kararları üzerine etkisi
olmadı�ını belirten deneklerin oranı %48,9, kısmen etkili oldu�unu belirten
deneklerin oranı ise % 40,5’tir.
Ankete katılan deneklerin %55,9’u siyasi partilerce hazırlanan açık hava
reklamlarının oy verme tercihlerine etkisi olmadı�ını, %37,8’i ise kısmen etkili
oldu�unu belirtmi�lerdir.
67
c) Kamuoyu Ara�tırma Sonuçlarının Oy Kullanılacak Partiyi Belirlemedeki
Etkisi
Deneklere, seçimlerden hemen önce yapılan kamuoyu ara�tırmalarının
sonuçlarından etkilenip etkilenmedikleri sorulmu�, elde edilen cevaplar Tablo
3.13’de sunulmu�tur.
Tablo 3.13. Kamuoyu Ara�tırma Sonuçlarının Tercihlerdeki Etkisi
Etki Düzeyi Denek Sayısı (n) Oran (%)
Etkilenmem 200 60,4
Kısmen Etkilenirim 118 35,6
Oldukça Etkilenirim 13 3,9
Toplam 331 100,0
Ankete katılan 331 denekten %60,4’ü seçim dönemlerinden hemen önce
yapılan ara�tırma sonuçlarından etkilenmediklerini, %35,6’sı kısmen
etkilendiklerini, %3,9’u ise oldukça etkilendiklerini belirtmi�lerdir.
d) Siyasi Partilerin Sahip Oldukları Özelliklerin Seçmenlerin Oy Verme
Kararlarındaki Etkisi
Siyasi partilerin sahip oldukları özelliklerin seçmenlerin oy verme kararları
üzerindeki etkileri soruldu�unda deneklerden Tablo 3.14’te görülen cevaplar
elde edilmi�tir.
Tablo 3.14. Siyasi Partilerin Özelliklerinin Tercihlerdeki Etkisi
Faaliyetlerin Etki Düzeyi
Etkisi yok (%)
Kısmen etkili (%)
Oldukça etkili (%)
Parti �deolojisi 1,2 9,4 89,4 Parti Programı 5,4 29,6 65,0
68
Tablo 3.14` ün devamı:
Parti Lideri 3,3 33,2 63,4 Parti Politikası 3,6 15,4 81,0 Partinin Adayları 12,7 46,8 40,5 Parti �craatları 3,0 14,2 82,8 Partinin Geçmi�i 6,0 26,9 67,1
Tablo da görülen siyasi parti özelliklerinin hemen hemen tamamının
deneklerin siyasi parti tercihleri üzerinde çok önemli etkileri oldu�u
anla�ılmaktadır. “Partinin adayları” dı�ındaki tüm özelliklerde etki düzeyinin
oranları oldukça yüksek çıkmı�tır. Öte yandan, parti ideolojisi, politikası ve
icraatları, deneklerin üzerinde en fazla durdukları özellikler olarak öne
çıkmaktadır. Buradan elde edilen ilginç bir bulgu da; “parti liderinin”
deneklerin seçimleri üzerindeki etkisinin di�erleri kadar yüksek olmamasıdır. Bu
sonucun çıkmasının nedeni, ara�tırmaya katılan deneklerin tamamının
üniversite ö�rencisi olmaları, dolayısıyla iyi bir e�itim düzeyine sahip olmaları ve
bu sebeple de daha çok parti programları ve e�er varsa daha önceki
icraatlarının neler oldu�unu incelemelerinden kaynaklandı�ı �eklinde
söylenebilir.
e) Parti Liderinin Özelliklerinin Oy Vermede Etkisi
Deneklere bir siyasi partinin liderinin ne gibi özelliklerinin oy verme
kararlarında önemli oldu�u sorulmu� ve elde edilen cevaplar Tablo 3.15’te
sunulmu�tur.
Tablo 3.15. Parti Liderinin Özelliklerinin Tercihteki Etkisi
Lider Özelli�i Denek Sayısı (n) Oran (%)
Yaptı�ı propaganda 11 3,3
E�itimi 32 9,7
Yapaca�ı i�ler (icraatı) 187 56,5
Etnik Kökeni 18 5,4
Cinsiyeti 0 0,0
Geçmi� tecrübesi 83 25,1
Toplam 331 100,0
69
Bir siyasi parti liderinin yapaca�ı i�ler veya gelecek için söz verdi�i
icraatları deneklere oy verme kararını etkilemede en önemli özelliktir. Ankete
katılan deneklerin %56,5 gibi yarıdan fazlası bir liderin yapaca�ı i�lerin içeri�ine
bakarak kararlarını vermektedirler. Bu özelli�i %25,1’lik oranla liderin geçmi�teki
tecrübesi, %9,7 oranla e�itimi, %5,4 oranla etnik kökeni, %3,3 oranla yaptı�ı
propaganda izlemektedir. Bu bilgiler ı�ı�ında, bir parti liderinin ne �ekilde
propaganda yaparsa yapsın, e�itimi ve etnik kökeni nasıl olursa olsun seçmeni
daha fazla ilgilendiren özelli�inin vaat etti�i icraatları oldu�unu söylemek
mümkündür.
f) Oy Kullanılacak Partiyi Belirlemede Etken Olan Di�er Unsurlar
Deneklere, partilerin seçim dönemlerinde uyguladı�ı tanıtım
kampanyaları ve parti özelliklerinden ba�ımsız olarak siyasi tercihlerini etkileyen
etmenler sorulmu�tur. Alınan cevaplar Tablo 3.16’da gösterilmi�tir.
Tablo 3.16. Parti Tercihinde Etkili Olan Di�er Unsurlar
Ba�ımsız Unsurlar Denek Sayısı (n) Oran (%) Ailenin Görü�ü 58 17,5 Çıkan Yazılar 164 49,5 Siyasi Kitaplar 85 25,7 TV Programları 24 7,3 Toplam 331 100,0
Siyasi tercihi etkileyen parti özellikleri ve tanıtım kampanyaları dı�ında
etkileyen çe�itli unsurlar vardır. Tablo 3.16’da görülen sonuçlara göre; parti
hakkında çıkan yazılar, ankete katılan deneklerin %49,5’i için siyasi parti
tercihini etkileyebilen ba�ımsız unsurların ba�ında gelmektedir. Deneklerim
%25,7’si okudukları siyasi kitaplardan, %17,5’i ise ailelerinin siyasi
görü�lerinden etkilendiklerini belirtmi�lerdir.
70
3.5.4. Siyasi Partilerin Yaptıkları Propagandalara Yönelik Görü�ler
Deneklere öncelikle siyasi partilerin propaganda yapmalarına gerek olup
olmadı�ı sorulmu�tur. Daha sonra ise yapılan propaganda çalı�malarının oyları
etkilemede hangi özelliklere sahip olması gerekti�i sorulmu�tur. Alınan cevaplar
Tablo 3.17 ve Tablo 3.18’de gösterilmi�tir.
Tablo 3.17. Siyasi Parti Propagandalarına Yönelik Önermeler
Önermeler Denek Sayısı (n) Oran (%) Propaganda her zaman yapılmalı 106 32,0
Propaganda sadece seçim dönemlerinde yapılmalı 78 23,6
Propaganda yapmaya gerek yoktur 147 44,4
Toplam 331 100,0
Ankete katılan deneklerin %44,4’ü propaganda yapılmasını gereksiz
bulurken, %32’si propagandanın her zaman yapılması gerekti�ini, %23,6’sı ise
sadece seçim dönemlerinde yapılması gerekti�ini ifade etmi�lerdir.
Tablo 3.18. Propaganda Çalı�malarının Etkili Olabilmesi �çin Sahip Olması
Gereken Özellikler
Propaganda Özellikleri Denek Sayısı (n) Oran (%)* Gerçekçi vaatler içermesi 115 34,7 Ki�isel menfaatlerime uygun olması 26 8,0
Sorun çözücü olması 207 62,5 Propagandalar beni etkilemez 63
19,0 • Birden fazla cevap i�aretlendi�i için toplamları %100’ü geçmektedir.
Ankete katılan deneklerin %62,5’ine göre; siyasi partilerin yaptıkları
propaganda çalı�malarının etkili olabilmesi için ta�ıması gereken en önemli
özellik sorunların çözümüne yönelik alternatifler sunmasıdır. Deneklerin
%34,7’si gerçekçi menfaatler içermesini, %8’i ise ki�isel menfaatlerine uygun
olmasını öncelikli olarak belirtmi�lerdir. Cevaplayıcıların %19’u ise,
propagandalardan etkilenmediklerini belirtmi�tir.
71
3.5.5. Siyasi Partinin Beklentileri Kar�ılamaması Durumunda Seçmenlerin
Tutumları
En son seçimde oy verilen siyasi partinin seçmenin beklentilerini
kar�ılamaması durumunda, nasıl bir tutum sergilenece�ine yönelik sorulan
soruda Tablo 3.19’da görülen cevaplar elde edilmi�tir.
Tablo 3.19. Oy Verilen Siyasi Partinin Beklentileri Kar�ılamaması
Durumunda Seçmen Tutumları
Tutumlar Denek Sayısı (n) Oran (%) Bir Daha O Partiye Oy Vermem 116 35,0
Tekrar Oy Veririm 5 1,5 Daha iyisi Olmadı�ını Dü�ündü�ümden Tekrar Oy Veririm
45 13,6
Zaman Geçince Tekrar De�erlendiririm 146 44,1
Fikrim Yok 19 5,7 Toplam 331 100,0
Ankete katılan deneklerin %44,1 gibi önemli bir ço�unlu�u, oy verdikleri
siyasi partinin beklentilerini kar�ılamaması durumunda bir süre zaman
geçmesini bekleyip tekrar de�erlendirme yapacaklarını, %35’i bir daha o partiye
oy vermeyeceklerini, %13,6’sı daha iyisi olmadı�ını dü�ündü�ünden tekrar aynı
partiye oy vereceklerini belirtmi�lerdir. Deneklerin %5,7’si ise bu konuda ne
yapacaklarını konusunda fikirlerinin olmadı�ını belirtmi�lerdir. Daha önce oy
veren deneklerin %1,5’lik çok küçük bir bölümü ise, herhangi bir yargılama
yapmaksızın tekrar aynı partiye oy vereceklerini belirtmi�lerdir.
3.5.6. Siyasi Partilerin Seçim Kampanyaları Kapsamında Uyguladıkları
Pazarlama Faaliyetlerine Yönelik Görü�ler
Deneklere, siyasi partilerin seçim kampanyaları sırasında uyguladıkları
pazarlama faaliyetlerine yönelik görü�leri 5’li Likert Ölçe�i yöntemiyle
72
sorulmu�tur. Bu kapsamda belirlenen altı ifadeye ankete katılan 331 dene�in
verdi�i cevaplar Tablo 3.20’de sunulmu�tur.
Tablo 3.20. Ö�rencilerin Siyasi Partilerin Seçim Kampanyaları Sırasında
Uyguladıkları Pazarlama Faaliyetlerine Yönelik Görü�leri
Yargılar
Katılma Düzeyi (%)
Hiç
K
atılm
ıyor
um
P
ek
Kat
ılım
ıyor
um
K
arar
sızı
m
Kıs
men
K
atılı
yoru
m
Kes
inlik
le
Kat
ılıyo
rum
n
Arit
met
ik
Orta
lam
a
Std
. Sap
ma
Partilerin seçim kampanyaları sırasında reklam ajanslarından yararlanmaları do�rudur.
6,9 16,0 13,0 48,0 16,0 331 3,50 1,145
Partilerin seçim kampanyaları sırasında bro�ür, bayrak, flama gibi �eyleri kullanmalıdırlar.
13,0 22,4 11,2 42,6 10,9 331 3,16 1,258
Partiler seçim kampanyaları sırasında TV, radyo,gazete, bilboard vb. araçlar aracılı�ıyla reklam yapmalıdırlar.
9,1 18,1 12,1 41,7 19,0 331 3,44 1,240
Partiler seçim kampanyaları sırasında açık hava mitingi düzenlemelidirler.
5,1 12,1 12,7 44,4 25,7 331 3,73 1,124
Seçim dönemlerinde TV kanalları tüm partilere konu�ma hakkı vermelidir.
3,0 3,6 3,9 21,1 68,3 331 4,48 0,954
Her partinin bir sloganı olmalıdır. 6,3 15,7 15,4 32,9 29,6 331 3,64 1,234 • n toplam cevaplayıcı sayısını ifade etmektedir. Likert ölçe�i ile ölçeklenen yanıtlar için
1= Hiç katılmıyorum, 2= Pek Katılmıyorum, 3= Kararsızım, 4= Kısmen katılıyorum, 5=
Kesinlikle Katılıyorum �eklinde kodlanmı� ve ortalamalar bu puan de�erlerine göre
hesaplanmı�tır.
Deneklerin siyasi partilerin seçim kampanyaları sırasında uyguladıkları
pazarlama faaliyetlerine yönelik görü�leri 6 yargı cümlesiyle ölçülmeye
çalı�ılmı� olup, ö�rencilerin bu yargılara vermi� oldukları cevaplar Tablo 3.20’de
özetlenmi�tir. Bu tabloya göre;
Siyasi partilerin seçim kampanyaları sırasında reklam ajanslarından
yararlanmalarının do�rulu�una kısmen katılan deneklerin oranı %48’dir. %16’sı
partilerin reklam ajanslarından kesinlikle yararlanmaları do�rultusunda görü�
73
belirtmi�lerdir. Deneklerin sadece %6,9’u ise bu tür ajanslardan yararlanılmasını
do�ru bulmadıklarını belirtmi�lerdir.
“Partiler siyasi kampanyalar sırasında bayrak, flama, bro�ür gibi yazılı ve görsel
�eyleri kullanmalıdır” ifadesine kısmen katılan denklerin oranı %42,6, pek
katılmayanların oranı ise %22,4’tür. Bu ifadeye kesinlikle katılan denklerin oranı
%10,9’dur.
Partilerin yine seçim kampanyaları süresince TV, radyo, gazete ve bilboardlar
aracılı�ıyla reklam yapmaları gerekti�i konusuna kısmen katılan deneklerin
oranı %41,7, kesinlikle katılanların oranı ise %19’dur. Geri kalan kısmın %12,1’i
kararsız olduklarını, %27,2’si ise bu tür reklamların gerekti�i dü�ünmediklerin
belirtmi�lerdir.
Seçim kampanyaları sırasında partilerin açık hava mitingleri düzenlemelerini
yargısına ise denekler büyük oranda katılmı�lardır. %44,4’lük oranındaki
denekler kısmen bu ifadeye katılırken, %25,7’si ise kesinlikle katılmı�lardır.
Deneklerin sadece%5,1’i ise bu mitinglerin düzenlenmesi ifadesine
katılmadıklarını belirtmi�lerdir.
Deneklere yöneltilen 6 yargı ifadesi içerisinde en çok katılım oranı alan ifade,
seçim dönemlerinde TV kanallarının tüm partilere konu�ma hakkı vermeleri ile
ilgili olmu�tur. Deneklerin %68,3’ü gibi yüksek bir kısmı TV kanallarının
kampanya döneminde bütün partilere konu�ma hakkı vermeleri gerekti�ini
belirtmi�lerdir. Bu ifadeye katılmayan deneklerin oranı ise %3’le sınırlı kalmı�tır.
“Her partinin bir sloganı olmalıdır” yargısına deneklerin %6,3’ü hiç katılmazken,
%29,6’sı ise kesinlikle katılıyorum ifadesini kullanmı�lardır, %32,9’u ise bu
ifadeye kısmen katılmı�tır.
74
3.6 Ara�tırma Hipotezlerinin Test Edilmesi
Çalı�ma kapsamında geli�tirilen H1a, H1c hipotezlerinin test edilmesinde
Mann-Whitney U testi uygulanmı�tır.
"Mann Whitney U" testini T testinin parametrik olmayan kar�ılı�ı olarak
kabul etmek mümkündür. Bu test için verinin da�ılımı konusunda bir ko�ul öne
sürülmez. Ancak verinin rasgele toplanmı� olması gereklidir. "Mann Whitney U"
testi ile ba�ımsız iki grubun aynı da�ılıma sahip ana kütlelerden geldi�i hipotezi
test edilir, "t" testi için ko�ulların uygun olmadı�ı durumlarda bu test
uygulanmalıdır. Mann-Whitney U testinde;
• Ba�ımsız de�i�kene ait veriler sayısal karakterler ile ifade edilmeli,
• Örneklem birbirinden ba�ımsız olarak rasgele seçilmeli ve
• Ba�ımlı de�i�kene ili�kin ölçümler, sıralama, aralık veya oran ölçe�inde
olmalıdır.
H2a, H2c hipotezlerinin test edilmesinde Kruskal-Wallis testi
uygulanmı�tır.
Kruskal-Wallis H testi, birbirinden ba�ımsız iki yada daha fazla grubun
(örneklemin) ba�ımlı bir de�i�kene ili�kin ölçümlerinin kar�ıla�tırılarak iki
da�ılım arasında anlamlı bir fark olup olmadı�ını test etmek amacı ile kullanılır.
Bu testte ve parametrik olmayan di�er testlerde, gruplara ait ölçümlerin
kar�ıla�tırılmasında aritmetik ortalama yerine ortanca (medyan) de�er esas
alınır. Ortanca (medyan), büyükten küçü�e yada küçükten büyü�e do�ru
sıralanan bir serinin orta de�eridir. Kruskal-Wallis H testi iki grup için Mann-
Whitney U testi ile aynı sonucu verir. Bu sebeple üç ve daha fazla gruba ili�kin
da�ılımın kar�ıla�tırılması sonucu gruplar arasında anlamlı bir fark bulunması
durumunda farklılı�ın kayna�ını tespit etmek için gruplar, ikili olarak Mann-
Whitney U testi ile kar�ıla�tırılabilir.
75
Kruskal-Wallis H testi, parametrik testlerin kullanımına ili�kin �artların
sa�lanmaması durumunda ba�ımsız örneklemler için tek-faktörlü varyans
analizi yerine kullanılır.
Kruskal-Wallis H testinde, ba�ımsız de�i�kene ait veriler;
• Sayısal karakterler ile ifade edilmelidir.
• Birbirinden ba�ımsız rasgele örneklem üzerinden elde edilmelidir.
• Ba�ımlı de�i�kene ili�kin ölçümler aralık veya oran ölçe�indedir.
H1b, H1d, H2b, H2d test edilmesinde Ki-Kare testi uygulanmı�tır. "Ki-kare" analiz yöntemi özellikle sosyal bilimler alanındaki çalı�malarda
yaygın olarak kullanılan bir analiz yöntemidir. "Ki-kare" analiz yöntemi verilerin
sunulu� biçimine göre "Ki-kare uygunluk testi" ve "Ki-kare ba�ımsızlık testi"
olmak üzere iki ana gruba ayrılır.
Aslında "Ki-kare" analiz yöntemi sadece ili�kilerin saptanmasında de�il,
aynı zamanda de�i�kenler arasındaki farklılıkların belirlenmesinde de
kullanılmaktadır. "Ki-kare" analiz yöntemi frekans da�ılımları üzerinden i�lem
yapan bir analiz yöntemidir. �ki de�i�kenin birbirlerinden ba�ımsız olması
aralarında bir ili�kinin bulunmadı�ı anlamına gelir. "Ki-kare" testi de�i�kenlerin
ba�ımsızlı�ını ölçmede yaygın olarak kullanılır. Öte yandan "Ki-kare" analiz
yöntemi iki de�i�ken arasındaki ili�kinin �iddeti konusunda oldukça sınırlı bilgi
verir. Gözlenen "Ki-kare" de�erinin büyüklü�ü sadece modelin veriye uyumunun
bir göstergesi de�ildir. Bu de�er örnek hacminden de etkilenmektedir. Bu
nedenle "Ki-kare" analiz yöntemiyle ilgili olarak bilinmesi gereken en önemli
özellikle serbestlik derecesidir. Serbestlik derecesi arttıkça "Ki-kare" testi normal
da�ılıma benzemeye ba�lar. Ayrıca "Ki-kare" de�eri serbestlik derecesine ba�lı
oldu�undan, analizde yer alan gözlem sayısı arttıkça "Ki-kare" de�eri de artar.
Sonuçta anlamlı farklılıkların varlı�ına ili�kin i�aretler elde etme olasılı�ı da
artar. "Ki-kare" analiz yönteminde Ho (sıfır hipotezi) olarak de�i�kenler arasında
ili�ki yoktur varsayımı öne sürülür. Aslında "Ki-kare" analiz yöntemi iki de�i�ken
arasında sistematik bir ili�kinin var olup olmadı�ını belirlemeye yardım eder.
76
Yani "Ki-kare" analiz yöntemi bir çapraz tabloda yer alan de�i�kenler arasındaki
gözlenen ili�kinin istatistiksel olarak anlamlı olup olmadı�ını test etmek
amacıyla kullanılır.
Bu nedenle "Ki-Kare" analiz yöntemi daha çok dü�ük ölçüm
düzeylerindeki de�i�kenler arasındaki ili�kilerin incelenmesinde kullanılır. "Ki-
kare" analiz yöntemi gözlenen frekans de�erleri ile teorik olarak beklenen
frekans de�erlerinin kar�ıla�tırmasını yapar. Bir çapraz tabloda yer alan her bir
hücre için bu iki de�er arasındaki farkın kareleri alınır. Beklenen de�ere olan
oranı bulunur. Bu oranların toplamı ise "Ki-Kare" de�erini verir. Bulunan bu
de�er kritik tablo de�erinden büyük ise anlamlı bir ili�kinin varlı�ından söz
edilebilir.
Ki-Kare Ba�ımsızlık Testi, veri setindeki de�i�kenlerin farklı ölçütlere ya
da belirli bir amaca göre iki ya da çok yönlü çapraz tablo biçiminde
sınıflandırılması halinde de�i�kenlerin belirlenen özellikleri arasında bir
ba�ımlılı�ın olup olmadı�ı test edilmek istenebilir. De�i�kenlerin alt grupları
arasında ba�ımlılık, birlikte de�i�im olup olmadı�ını ortaya çıkarmak amacıyla
uygulanan "Ki-kare" testi "Ki-kare" ba�ımsızlık testi olarak adlandırılır. Ho
hipotezi ba�ımlılık yoktur �eklinde kurulur. "Ki-kare" ba�ımsızlık testi, tablo
tipine ve tablo gözlerinde frekansların beklenen de�erlerinin büyüklükleri göz
önüne alınarak farklı �ekillerde uygulanır ve farklı isimlerle belirtilir.
a. Siyasi Parti Tercihinde Partilerin Özellikleri �le Cinsiyet Arasındaki
�li�kinin Analizi
Ö�rencilerin, oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin
özelliklerinden etkilenme düzeylerinin, cinsiyetlerine göre farklılık
gösterebilece�ine yönelik olarak geli�tirilen H1a hipotezinin test edilmesinde
uygulanan Mann-Whitney U testi sonuçları Tablo 3.21’de görülmektedir.
77
Tablo 3.21. Kadın ve Erkeklerden Olu�an Grupların Parti Özelliklerinden Etkilenme Düzeylerine Göre Elde Edilen Mann-Whitney U Testi Sonuçları
Sıralamalar
GRUP (Cinsiyet)
N Sıra Ortalaması
Sıra Toplamı
Siyasi partinin görü�ü Kadın 121 175.39 21222.50 Erkek 210 160.59 33723.50 Toplam 331 Siyasi partinin programı Kadın 121 156.45 18931.00
Erkek 210 171.50 36015.00 Toplam 331 Tablo 3.21`in devamı:
Siyasi parti lideri Kadın 121 168.46 20384.00 Erkek 210 164.58 34562.00
Toplam 331 Siyasi partinin politikaları
Kadın 121 161.93 19593.00 Erkek 210 168.35 35353.00
Toplam 331 Siyasi partinin milletvekili adayları
Kadın 121 157.84 19098.50 Erkek 210 170.70 35847.50
Toplam 331 Siyasi partinin icraatı Kadın 121 162.81 19700.50
Erkek 210 167.84 35245.50 Toplam 331
Siyasi partinin geçmi�i Kadın 121 176.74 21385.50 Erkek 210 159.81 33560.50
Toplam 331 Test �statisti�i (a)
Partinin görü�ü
Partinin programı Parti lideri
Partinin politikaları
Partinin milletvekili adayları
Partinin icraatı
Partinin geçmi�i
Mann-Whitney U 11568.500 11550.000 12407.000 12212.000 11717.500 12319.500 11405.500 Wilcoxon W 33723.500 18931.000 34562.000 19593.000 19098.500 19700.500 33560.500 Z -2.543 -1.647 -.422 -.862 -1.294 -.701 -1.881 Asymp. Sig. (2-tailed) .011 .100 .673 .389 .196 .483 .050
a Grouping Variable: Cinsiyet
Mann-Whitney U testi ile yapılan analiz sonuçlarına göre; ö�rencilerin, oy
verecekleri siyasi partiyi belirlemede parti özellikleri içerisinde “parti lideri,
partinin politikaları, milletvekili adayları, partinin icraatı” özelliklerinden etkilenme
düzeyleri α=0,05 anlamlılık düzeyinde cinsiyetlerine göre farklılık
göstermektedir. Parti liderinden etkilenme düzeyi bakımından iki cinsiyet
grubunun aralarında fark bulunmadı�ı görülmektedir. “Partinin görü�ü ve
78
partinin geçmi�i” , özellikleri bakımından ise, olasılık de�erleri p<0.05 anlamlılık
seviyesinde oldu�undan, oy verilecek siyasi partiyi belirleme bakımından, kadın
ve erkek denekler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmu�tur.
Partinin programı açısından ise, α=0,10 anlamlılık düzeyinde farklılık
bulunmu�tur. Bu sonuçlara göre; ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi
belirlemede partilerin özelliklerinden etkilenme düzeylerinin cinsiyetlerine göre
farklılık gösterebilece�ine yönelik olarak geli�tirilen H1a hipotezi kısmen
desteklenmektedir.
Mann-Whitney U testine ili�kin bulgular, partinin görü�ü ve partinin
programı özellikleri bakımından bayan ö�renciler açısından, partinin geçmi�i
özelli�i bakımından da erkek ö�renciler açısından anlamlı bir farkın ortaya
çıktı�ını göstermektedir. Buna göre, erkek ö�rencilerin oy verecekleri partiyi
belirlemede partinin geçmi�inden kız ö�rencilere göre daha fazla etkilendikleri,
partinin görü�ü ve partinin programından da kız ö�rencilerin erkek ö�rencilere
göre daha fazla etkilendikleri �eklinde bir sonucun ortaya çıktı�ı görülmektedir.
b. Siyasi Parti Tercihinde Parti Liderlerinin Özellikleri �le Cinsiyet
Arasındaki �li�kinin Analizi
Oy verilecek siyasi partiyi belirlemede parti liderlerinin özellikleri ile
ö�rencilerin cinsiyetleri arasında anlamlı bir ili�ki olabilece�ine yönelik olarak
geli�tirilen H1b hipotezinin test edilmesinde uygulanan Ki-Kare testi sonuçları
Tablo 3.22’de görülmektedir.
Tablo 3.22. Parti Liderlerinin Özellikleri �le Cinsiyet Arasındaki �li�kinin
Analiz Testi Sonuçları De�er Sd Olasılık De�eri Pearson Chi-Square (Ki-Kare) 6.789(a) 4 .147
Likelihood Ratio 7.749 4 .101 Linear-by-Linear Association 1.302 1 .254
N of Valid Cases 329 a Teorik de�erlerin (eij) %20’sinden fazlası (5)’den küçük de�ildir. Olasılık de�eri <.05
79
Tablo 3.22 incelendi�inde, p=0.147 olarak elde edilmi�tir. Bulunan
sonuç, p<0.05 anlamlılık seviyesinde olmadı�ından, ö�rencilerin, oy verecekleri
siyasi partiyi belirlemede parti liderlerinin özellikleri ile cinsiyetleri arasında
anlamlı bir ili�ki bulunamamı�tır. Dolayısıyla, H1b hipotezi desteklenmemektedir.
c. Siyasi Parti Tercihinde Seçim Kampanyalarında Yürütülen
Faaliyetlerden Etkilenme Düzeyi �le Cinsiyet Arasındaki �li�kinin Analizi
Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin seçim
kampanyaları kapsamında yürüttükleri faaliyetlerden etkilenme düzeylerinin
cinsiyetlerine göre farklılık gösterebilece�ine yönelik olarak geli�tirilen H1c
hipotezinin test edilmesinde uygulanan Mann-Whitney U testi sonuçları Tablo
3.23’de görülmektedir.
Tablo 3.23. Kadın ve Erkeklerden Olu�an Grupların Seçim Kampanyalarından
Etkilenme Düzeylerine Göre Elde Edilen Mann-Whitney U Testi Sonuçları Sıralamalar
GRUP
(Cinsiyet) N
Sıra Ortalama
sı
Sıra Toplamı
Partilerin tanıtım amaçlı da�ıttı�ı kitapçık, bro�ür vb yayınlar
Kadın 121 163.29 19758.00 Erkek 210 167.56 35188.00
Toplam 331 Liderlerin televizyon konu�maları Kadın 121 147.24 17816.00
Erkek 210 176.81 37130.00 Toplam 331
Gazete reklamları Kadın 121 175.75 21266.00 Erkek 210 160.38 33680.00
Toplam 331 Mitingler Kadın 121 166.91 20196.00
Erkek 210 165.48 34750.00 Toplam 331
Televizyon reklamları Kadın 121 171.92 20802.00 Erkek 210 162.59 34144.00
Toplam 331 Liderlerin gazete demeçleri Kadın 121 167.60 20279.00
Erkek 210 165.08 34667.00 Toplam 331
Kahve toplantıları Kadın 121 167.83 20307.00 Erkek 210 164.95 34639.00
Toplam 331
80
Tablo 3.23`ün devamı: Açık oturumlar Kadın 121 158.85 19221.00
Erkek 210 170.12 35725.00 Toplam 331
Konser vb etkinlikler Kadın 121 167.90 20316.50 Erkek 210 164.90 34629.50
Toplam 331 Evlere da�ıtılan yiyecek vb hediyeler
Kadın 121 168.10 20339.50 Erkek 210 164.79 34606.50
Toplam 331 Partinin belirledi�i sloganlar Kadın 121 172.70 20897.00
Erkek 210 162.14 34049.00 Toplam 331
Açık hava reklamları Kadın 121 163.08 19733.00 Erkek 210 167.68 35213.00
Toplam 331
Test �statisti�i (a)
Bro�ür vb yayınlar
TV konu�maları
Gazete reklamları Mitingler
TV reklamları
Gazete demeçleri
Mann-Whitney U 12377.000 10435.000 11525.000 12595.000 11989.000 12512.000
Wilcoxon W 19758.000 17816.000 33680.000 34750.000 34144.000 34667.000 Z -.437 -2.954 -1.623 -.144 -.946 -.250 Asymp. Sig. (2-tailed) .662 .003 .105 .885 .344 .803
a Grouping Variable: Cinsiyet
Test �statisti�i (a)
Kahve
toplantıları Açık
oturumlar Konser vb etkinlikler
Da�ıtılan hediyeler
Parti sloganları
Açık hava reklamları
Mann-Whitney U 12484.000 11840.000 12474.500 12451.500 11894.000 12352.000
Wilcoxon W 34639.000 19221.000 34629.500 34606.500 34049.000 19733.000 Z -.299 -1.136 -.325 -.342 -1.071 -.479 Asymp. Sig. (2-tailed) .765 .256 .745 .733 .284 .632
a Grouping Variable: Cinsiyet
Mann-Whitney U testi ile yapılan analiz sonuçlarına göre; seçim
kampanyaları kapsamında yürütülen faaliyetler içerisinde “TV konu�maları”
hariç di�er tüm de�i�kenlerinin olasılık de�erleri p<0.05 anlamlılık seviyesinde
bulunmadı�ından, oy verilecek siyasi partiyi belirleme bakımından kadın ve
erkek denekler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamı�tır.
Sadece, TV konu�malarının α=0,05 anlamlılık düzeyinde gruplara göre farklılık
gösterdi�i bulunmu�tur. De�i�kenlerin ço�unlu�u açısından gruplar arasında bir
farklılık bulunmadı�ından, ö�rencilerin, oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede
81
partilerin seçim kampanyaları kapsamında yürüttükleri faaliyetlerden etkilenme
düzeylerinin cinsiyetlerine göre farklılık gösterebilece�ine yönelik olarak
geli�tirilen H1c hipotezinin desteklenmedi�i görülmektedir.
Mann-Whitney U testine ili�kin bulgular, “TV konu�maları” faaliyeti
bakımından erkek ö�renciler açısından anlamlı bir farkın ortaya çıktı�ını
göstermektedir. Buna göre, erkek ö�rencilerin parti liderlerinin televizyon
konu�malarından kız ö�rencilere göre daha fazla etkilendikleri �eklinde bir
sonucun ortaya çıktı�ını belirtmek mümkündür.
d. Siyasi Parti Tercihinde Di�er Unsurlar �le Cinsiyet Arasındaki �li�kinin
Analizi
Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede aile, parti hakkında
çıkan haberler vb di�er unsular ile cinsiyetleri arasında anlamlı bir ili�ki
olabilece�ine yönelik olarak geli�tirilen H1d hipotezinin test edilmesinde
uygulanan Ki-Kare Analizi sonuçları Tablo 3.24’te görülmektedir.
Tablo 3.24. Parti Tercihinde Di�er Unsurlar �le Cinsiyet Arasındaki �li�kinin Analiz Testi Sonuçları
De�er Sd Olasılık De�eri Pearson Chi-Square (Ki-Kare) 1.003(a) 3 .801
Likelihood Ratio .981 3 .806 Linear-by-Linear Association .265 1 .607
N of Valid Cases 329 a Teorik de�erlerin (eij) hiçbiri (5)’den küçük de�ildir. Olasılık de�eri <.05
Tablo 3.24 incelendi�inde, p=0.801 olarak elde edilmi�tir. Buna göre
α=0,05 anlamlılık düzeyinde, ö�rencilerin, oy verecekleri siyasi partiyi
belirlemede “ailenin görü�ü, parti hakkında çıkan yazılar, siyasi TV programları,
kitaplar” gibi unsurlar ile cinsiyetleri arasında anlamlı bir ili�ki bulunamamı�tır.
Dolayısıyla, H1d hipotezi desteklenmemektedir.
82
e. Siyasi Parti Tercihinde Partilerin Özellikleri �le Gelir Düzeyi Arasındaki
�li�kinin Analizi
Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin
özelliklerinden etkilenme düzeylerinin gelir düzeylerine göre farklılık
gösterebilece�ine yönelik olarak geli�tirilen H2a hipotezinin test edilmesinde
uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları Tablo 3.25’te görülmektedir.
Tablo 3.25. Gelir Grupların Parti Özelliklerinden Etkilenme Düzeylerine Göre Elde
Edilen Kruskal-Wallis Testi Sonuçları
GRUP (Gelir
Grupları)
N Sıra
Ortalaması
Siyasi partinin görü�ü Dü�ük 147 165.59 Orta 148 173.44
Yüksek 36 137.11 Toplam 331
Siyasi partinin programı Dü�ük 147 162.56 Orta 148 170.23
Yüksek 36 162.65 Toplam 331
Siyasi parti lideri Dü�ük 147 152.61 Orta 148 180.95
Yüksek 36 159.24 Toplam 331
Siyasi partinin politikaları Dü�ük 147 165.39 Orta 148 170.15
Yüksek 36 151.44 Toplam 331
Siyasi partinin milletvekili adayları
Dü�ük 147 157.67 Orta 148 176.72
Yüksek 36 155.94 Toplam 331
Siyasi partinin icraatı Dü�ük 147 166.82 Orta 148 165.15
Yüksek 36 166.17 Toplam 331
Siyasi partinin geçmi�i Dü�ük 147 167.50 Orta 148 172.01
Yüksek 36 135.18 Toplam 331
83
Test �statisti�i (a,b)
Partinin görü�ü
Partinin programı Parti lideri
Partinin politikaları
Partinin milletvekili adayları
Partinin icraatı
Partinin geçmi�i
Chi-Square 14.709 .746 9.425 2.398 4.064 .052 6.414 df 2 2 2 2 2 2 2 Asymp. Sig. .001 .689 .009 .301 .101 .974 .040
a Kruskal Wallis Test b Grouping Variable: Gelir grupları Kruskal-Wallis testi ile yapılan analiz sonuçlarına göre; ö�rencilerin, oy
verecekleri siyasi partiyi belirlemede, parti özellikleri içerisinde “partinin görü�ü,
parti lideri ve partinin geçmi�i” özelliklerinden etkilenme düzeyleri α=0,05
anlamlılık düzeyinde gelir gruplarına göre farklılık göstermektedir. Partinin
milletvekili adayları özellili�inden etkilenme düzeyi bakımından α=0,10
anlamlılık düzeyinde üç gelir grubu arasında fark bulunmaktadır. Öte yandan,
“Partinin programı, politikaları ve icraatı” özellikleri bakımından ise, α=0,05
anlamlılık seviyesinde, oy verilecek siyasi partiyi belirleme bakımından, gelir
grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamı�tır. Bu
sonuçlara göre; ö�rencilerin, oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin
özelliklerinden etkilenme düzeylerinin gelir düzeylerine göre farklılık
gösterebilece�ine yönelik olarak geli�tirilen H2a hipotezinin desteklendi�i
söylenebilir.
Kruskal-Wallis testi iki grup için Mann-Whitney U testi ile aynı sonucu
verir. Bu sebeple üç ve daha fazla gruba ili�kin da�ılımın kar�ıla�tırılması
sonucu gruplar arasında anlamlı bir fark bulunması durumunda farklılı�ın
kayna�ını tespit etmek için gruplar, ikili olarak Mann-Whitney U testi ile
kar�ıla�tırılabilir. Tablo 3.25 incelendi�inde, partinin görü�ü, partinin liferi,
milletvekili adayları ve partinin geçmi�i açısından üç gelir grubu arasında
farklılık vardır. Dolayısıyla, Mann-Whitney U testi ile yapılan ikili kar�ıla�tırmalar
sonucunda a�a�ıda Tablo 3.26’da görülen sonuçlar elde edilmi�tir.
84
Tablo 3.26. Sıralamalar Gelir
grupları N Sıra Ortalaması
Sıra Toplamı
Parti görü�ü Dü�ük 147 144.47 21237.00 Orta 148 151.51 22423.00 Toplam 295 Parti lideri Dü�ük 147 135.25 19882.00 Orta 148 160.66 23778.00 Toplam 295 Adaylar Dü�ük 147 139.56 20516.00 Orta 148 156.38 23144.00 Toplam 295 Parti geçmi�i Dü�ük 147 145.93 21451.50 Orta 148 150.06 22208.50 Toplam 295
Gelir
grupları N Sıra Ortalaması
Sıra Toplamı
Parti görü�ü Dü�ük 147 95.12 13982.00 Yüksek 36 79.28 2854.00 Toplam 183 Parti lideri Dü�ük 147 91.35 13429.00 Yüksek 36 94.64 3407.00 Toplam 183 Adaylar Dü�ük 147 92.11 13539.50 Yüksek 36 91.57 3296.50 Toplam 183 Parti geçmi�i Dü�ük 147 95.57 14049.00 Yüksek 36 77.42 2787.00 Toplam 183
Gelir
grupları N Sıra Ortalaması
Sıra Toplamı
Parti görü�ü Orta 148 96.43 14272.00 Yüksek 36 76.33 2748.00 Toplam 184 Parti lideri Orta 148 94.79 14028.50 Yüksek 36 83.10 2991.50 Toplam 184 Adaylar Orta 148 94.84 14036.50 Yüksek 36 82.88 2983.50 Toplam 184 Parti geçmi�i Orta 148 96.45 14274.50 Yüksek 36 76.26 2745.50 Toplam 184
85
Bu sonuçlara göre;
Siyasi parti tercihlerinde, parti görü�ünden orta gelir grubundaki
ö�rencilerin dü�ük ve yüksek gelir grubundaki ö�rencilerden, dü�ük gelir
grubundaki ö�rencilerin de yüksek gelir grubu ö�rencilerinden daha fazla
etkilendikleri söylenebilir.
Siyasi parti tercihlerinde, parti liderinden orta gelir grubundaki
ö�rencilerin di�er iki gruba göre daha fazla etkilendi�i görülmektedir.
Siyasi parti tercihlerinde, partinin milletvekili adaylarından orta gelir
grubundaki ö�renciler, di�er iki gruba göre daha fazla etkilenmektedirler.
Siyasi parti tercihlerinde, partinin geçmi�inden orta gelir grubundaki
ö�rencilerin dü�ük ve yüksek gelir grubundaki ö�rencilerden, dü�ük gelir
grubundaki ö�rencilerin de yüksek gelir grubu ö�rencilerinden daha fazla
etkilendikleri söylenebilir.
f. Siyasi Parti Tercihinde Parti Liderlerinin Özellikleri �le Gelir Düzeyi
Arasındaki �li�kinin Analizi
Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede parti liderlerinin
özellikleri ile gelir düzeyleri arasında anlamlı bir ili�ki olabilece�ine yönelik olarak
geli�tirilen H2b hipotezinin test edilmesinde uygulanan Ki-Kare Analizi sonuçları
Tablo 3.27’de görülmektedir.
Tablo 3.27. Parti Liderlerinin Özellikleri �le Gelir Düzeyi Arasındaki �li�kinin Analiz Testi Sonuçları
De�er Sd Olasılık De�eri Pearson Chi-Square (Ki-Kare) 10.476(a) 8 .100
Likelihood Ratio 12.146 8 .145 Linear-by-Linear Association
.046 1 .830
N of Valid Cases 329 a Teorik de�erlerin (eij) hiçbiri (5)’den küçük de�ildir. Olasılık de�eri <.05
86
Tablo 3.27 incelendi�inde, p=0.100 olarak elde edilmi�tir. Buna göre
α=0,10 anlamlılık düzeyinde, ö�rencilerin, oy verecekleri siyasi partiyi
belirlemede parti liderlerinin özellikleri ile gelir düzeyleri arasında bir ili�ki
bulunmu�tur. Dolayısıyla, H2b hipotezi α=0,10 düzeyinde desteklenmektedir. Bir
ba�ka ifadeyle, parti liderinin özellikleri ö�rencilerin gelir düzeyinden ba�ımsız
de�ildir.
g. Siyasi Parti Tercihinde Seçim Kampanyalarında Yürütülen
Faaliyetlerden Etkilenme Düzeyi �le Gelir Düzeyi Arasındaki �li�kinin
Analizi
Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin seçim
kampanyaları kapsamında yürüttükleri faaliyetlerden etkilenme düzeylerinin
gelir düzeylerine göre farklılık gösterebilece�ine yönelik olarak geli�tirilen H2c
hipotezinin test edilmesinde uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları Tablo
3.28’de görülmektedir.
Tablo 3.28. Gelir Gruplarının Seçim Kampanyalarından Etkilenme Düzeylerine
Göre Elde Edilen Kruskal-Wallis Testi Sonuçları
Sıralamalar
GRUP (Gelir Grupları)
N Sıra Ortalaması
Partilerin tanıtım amaçlı da�ıttı�ı kitapçık, bro�ür vb yayınlar
Dü�ük 147 162.38 Orta 148 173.13 Yüksek 36 151.47 Toplam 331
Liderlerin televizyon konu�maları Dü�ük 147 155.65 Orta 148 175.47 Yüksek 36 169.33 Toplam 331
Gazete reklamları Dü�ük 147 154.59 Orta 148 178.13 Yüksek 36 162.71 Toplam 331
Mitingler Dü�ük 147 165.98 Orta 148 170.80 Yüksek 36 146.36 Toplam 331
87
Tablo 3.28`in devamı: Televizyon reklamları Dü�ük 147 162.05
Orta 148 172.22 Yüksek 36 156.56 Toplam 331
Liderlerin gazete demeçleri Dü�ük 147 154.62 Orta 148 174.66 Yüksek 36 176.89 Toplam 331
Kahve toplantıları Dü�ük 147 162.93 Orta 148 172.38 Yüksek 36 152.32 Toplam 331
Açık oturumlar Dü�ük 147 167.33 Orta 148 159.72 Yüksek 36 186.42 Toplam 331
Konser vb etkinlikler Dü�ük 147 167.26 Orta 148 168.83 Yüksek 36 149.25 Toplam 331
Evlere da�ıtılan yiyecek vb hediyeler
Dü�ük 147 170.55 Orta 148 164.67 Yüksek 36 152.88 Toplam 331
Partinin belirledi�i sloganlar Dü�ük 147 161.75 Orta 148 169.06 Yüksek 36 170.76 Toplam 331
Açık hava reklamları Dü�ük 147 164.39 Orta 148 170.20 Yüksek 36 155.31 Toplam 331
Test �statisti�i (a,b)
Bro�ür vb
yayınlar TV
konu�maları Gazete
reklamları Mitingler TV
reklamları Gazete
demeçleri Chi-Square 2.325 3.824 5.997 2.287 1.504 4.432
Df 2 2 2 2 2 2 Asymp. Sig. .313 .148 .050 .319 .471 .109
a Kruskal Wallis Test b Grouping Variable: Gelir grupları
88
Test �statisti�i (a,b)
Kahve
toplantıları Açık
oturumlar Konser vb etkinlikler
Da�ıtılan hediyeler
Parti sloganları
Açık hava reklamları
Chi-Square 1.981 2.793 1.762 1.325 .652 1.005
Df 2 2 2 2 2 2 Asymp. Sig. .371 .247 .414 .515 .722 .605
a Kruskal Wallis Test b Grouping Variable: Gelir grupları
Kruskal-Wallis testi ile yapılan analiz sonuçlarına göre; seçim
kampanyaları kapsamında yürütülen faaliyetler içerisinde “Gazete reklamları”
hariç di�er tüm de�i�kenlerinin olasılık de�erleri p<0.05 anlamlılık seviyesinde
bulunmadı�ından, oy verilecek siyasi partiyi belirleme bakımından gelir grupları
arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamı�tır. Sadece, gazete
reklamlarının α=0,05 anlamlılık düzeyinde gruplara göre farklılık gösterdi�i
bulunmu�tur. De�i�kenlerin ço�unlu�u açısından gruplar arasında bir farklılık
bulunmadı�ından, ö�rencilerin, oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede
partilerin seçim kampanyaları kapsamında yürüttükleri faaliyetlerden etkilenme
düzeylerinin gelir gruplarına göre farklılık gösterebilece�ine yönelik olarak
geli�tirilen H2c hipotezinin desteklenmedi�i görülmektedir.
Kruskal-Wallis testi iki grup için Mann-Whitney U testi ile aynı sonucu
verir. Bu sebeple üç ve daha fazla gruba ili�kin da�ılımın kar�ıla�tırılması
sonucu gruplar arasında anlamlı bir fark bulunması durumunda farklılı�ın
kayna�ını tespit etmek için gruplar, ikili olarak Mann-Whitney U testi ile
kar�ıla�tırılabilir. Tablo 3.28 incelendi�inde, gazete reklamları açısından üç
gelir grubu arasında farklılık vardır. Dolayısıyla, Mann-Whitney U testi ile
yapılan ikili kar�ıla�tırmalar sonucunda a�a�ıda Tablo 3.29’da görülen sonuçlar
elde edilmi�tir.
Tablo 3.29. Sıralamalar Gelir grupları N Sıra
Ortalaması Sıra
Toplamı Gazete reklamı Dü�ük 147 137.54 20218.50 Orta 148 158.39 23441.50 Toplam 295
89
Gelir grupları N Sıra Ortalaması
Sıra Toplamı
Gazete reklamı Dü�ük 147 91.05 13384.50 Orta 36 95.88 3451.50 Toplam 183
Gelir grupları N Sıra Ortalaması
Sıra Toplamı
Gazete reklamı Dü�ük 148 94.24 13948.00 Orta 36 85.33 3072.00 Toplam 184
Bu sonuçlara göre; siyasi parti tecihlerinde orta gelir grubundaki
ö�rencilerin di�er iki gruba göre gazete reklamlarından daha fazla etkilendi�i
söylenebilir.
h. Siyasi Parti Tercihinde Di�er Unsurlar �le Gelir Düzeyi Arasındaki
�li�kinin Analizi
Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede aile, parti hakkında
çıkan haberler vb di�er unsular ile gelir düzeyleri arasında anlamlı bir ili�ki
olabilece�ine yönelik olarak geli�tirilen H2d hipotezinin test edilmesinde
uygulanan Ki-Kare Analizi sonuçları Tablo 3.30’da görülmektedir.
Tablo 3.30. Parti Tercihinde Di�er Unsurlar �le Gelir Grupları Arasındaki �li�kinin Analiz Testi Sonuçları
De�er Sd Olasılık De�eri Pearson Chi-Square (Ki-Kare) 3.689(a) 6 .719
Likelihood Ratio 3.776 6 .707 Linear-by-Linear Association .232 1 .630
N of Valid Cases 329 a Teorik de�erlerin (eij) %20’sinden fazlası (5)’den küçük de�ildir. Olasılık de�eri <.05
Tablo 3.30 incelendi�inde, p=0.719 olarak elde edilmi�tir. Buna göre
α=0,05 anlamlılık düzeyinde, ö�rencilerin, oy verecekleri siyasi partiyi
belirlemede “ailenin görü�ü, parti hakkında çıkan yazılar, siyasi TV programları,
90
kitaplar” gibi unsurlar ile gelir düzeyleri arasında anlamlı bir ili�ki
bulunamamı�tır. Dolayısıyla, H2d hipotezi desteklenmemektedir.
91
SONUÇ VE ÖNER�LER
Politik pazarlama, pazarlama alanında henüz yeni sayılabilir. Ancak
görünen �u ki; en hızlı geli�en pazarlama alanlarından biri olacaktır. Seçmen
her geçen gün daha bilgili ve bilinçli hale geldi�inden, hangi partiye oy
verece�ini belirlerken partiyi tanımak ve kendisine sunaca�ı yararları bilmek
istemektedir.
Di�er yandan siyasi partiler de hem kendilerini seçmenlerce kabul edilen
ve desteklenen hale getirmek hem de di�er siyasi partilerden farklıla�tırabilmek
için çe�itli seçim kampanyalarını kullanma yolunu seçmektedirler. Durum böyle
olunca özellikle seçim dönemlerinde sıklıkla rastlanılan politik pazarlama
çalı�malarının önemi de artmaktadır.
Siyasi partiler, bugünün ko�ullarında kendilerini bir ürün olarak görmek
ve sürekli yenileyip geli�tirmek durumundadırlar. Pazarlama kavramındaki
tüketicinin yerini de böylece seçmenler almaktadır. Politik pazarlama sadece
parti bünyesince yürütülebilecek bir çalı�ma olarak görülmemeli ve parti dı�ında
ba�ımsız bir anlayı�la da yürütülmelidir. Politik pazarlamanın hedefi sadece
partinin seçmen tarafından kabul edilmesini sa�lamak de�il, aynı zamanda
seçmenle parti arasında bir köprü görevi görüp gerekli de�i�ikliklerin zamanında
yapılmasına katkı sa�lamaktır.
Üniversite ö�rencilerinin seçim dönemlerinde siyasi partiler tarafından
yürütülen politik pazarlama uygulamalarına yönelik e�ilimlerinin ve siyaset
pazarlamasında etkili oldu�u dü�ünülen bazı araçların ö�rencilerin
(seçmenlerin) tercihleri üzerinde ne ölçüde etkili oldu�unu belirlemek amacıyla
yapılan bu çalı�mada, saha ara�tırması do�rultusunda ortaya çıkan bulgular
ı�ı�ında a�a�ıdaki sonuçlar elde edilmi�tir:
• Ankete katılan üniversite ö�rencilerinin %36,6’sı kadınlardan, %63,4’ü
erkeklerden olu�maktadır.
92
• Ankete katılan toplam ö�renciler içerisinde 20-24 ya� arası 281 ki�i %
84.9 oran ile en kalabalık ya� grubunu olu�turmaktadır.
• Ö�rencilerin %32’si 1001-2000 YTL arasında gelir grubuna, %22,4’ü
501-1000 YTL, %12,7’si 2001-3000 YTL, %5,7’si 3001-4000 YTL, %5,4’ü
500 YTL ve a�a�ısı, %2,1’i 6000 YTL üzeri, %1,8’i 4001-5000 YTL,
%1,2’si 5001-6000 YTL arasında gelir grubuna sahiptir.
• Ankete katılan ö�rencilerin %44’ü �ktisadi ve �dari Bilimler Fakültesi
ö�rencilerinden, %37’si Mühendislik-Mimarlık Fakültesi ö�rencilerinden
ve %19’u Tıp Fakültesi ö�rencilerinden olu�maktadır.
• Ankete katılan toplam 331 dene�in %36’sı genel seçimlerde daha önce
oy kullanmı�, %64’ü ise daha önce hiç oy kullanmamı�tır.
• Siyasi partilerin oy verme kararı üzerinde en fazla etki gösteren
özelliklerinin parti ideolojisi, parti politikası ve partinin icraatları oldu�u
görülmektedir.
• Propaganda çalı�malarının etkili olabilmesi için sorun çözücü nitelikte
olması gerekmektedir.
• Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin
özelliklerinden etkilenme düzeyleri cinsiyetlerine göre kısmen farklılıklar
göstermektedir. Buna göre, erkek ö�rencilerin oy verecekleri partiyi
belirlemede partinin geçmi�inden kız ö�rencilere göre daha fazla
etkilendikleri, partinin görü�ü ve partinin programından da kız
ö�rencilerin erkek ö�rencilere göre daha fazla etkilendikleri �eklinde bir
sonucun ortaya çıktı�ı görülmektedir.
• Ö�rencilerin, oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin seçim
kampanyaları kapsamında yürüttükleri faaliyetlerden etkilenme
düzeylerinde cinsiyetlerine göre farklılık saptanamamı�tır.
• Ö�rencilerin, parti liderlerinin yaptıkları TV konu�malarından etkilenme
düzeyleri cinsiyetlerine göre farklılıklar göstermektedir. Buna göre; erkek
ö�renciler, kız ö�rencilere göre bu konu�malardan daha fazla
etkilenmektedirler.
• Ö�rencilerin, oy verecekleri siyasi partileri belirlemede parti
özelliklerinden etkilenme düzeyleri, gelir gruplarına göre farklılıklar
göstermektedir.
93
Politik pazarlamayı sadece seçim dönemlerinde yapılması gereken
çalı�malar olarak de�il, bir siyasi partinin bütün ömrü boyunca yapması gereken
birincil görevi olarak dü�ünmek gerekir. Siyasi partiler sürekli olarak seçmen
istek ve ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak çe�itli sözler ve vaatlerde
bulunurlar. Burada unutulmaması gereken nokta partinin kampanya
programının bu söz ve vaatlerle ba�da�masıdır. Aksi takdirde havada kalan bu
sözler seçmen kitlesinin olumsuz tepkilerini çekecektir.
94
KAYNAKÇA
Akat, Ömer (1993), “Pazarlama Açısından Seçim Kampanyaları ve Yönetimi”,
Uluda� Üniversitesi, �.�.B.F. Dergisi, C.XIV, SS.1-2, ss.90-99
Akdo�an,�ükrü ve TAN,Ahmet (1999), “Politik Pazarlama Uygulamalarına
Farklı Bir Bakı� – Siyasi Partiler Örne�i”, Pazarlama Dünyası Dergisi, Yıl:13.,
SS.77, ss. 34-39
Attilla, Nülüfer (1997), “Politika Pazarlaması Örnekleriyle Türkiye’de Politika
Pazarlaması ve Bir Kampanya Araçları Etkinlik Ara�tırması”, Yayımlanmamı�
Yüksek Lisans Tezi, Uluda� Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bursa
Baines, Paul R., Lewis, Barbara R. (2002), “The Political Marketing Planning
Process: Improwing Image”, Marketing Intelligence and Planning, V.20, No:1,
ss.6-14.
Bayraktaro�lu, G.Güdüm (2002), “Geleneksel Pazarlamada Politik
Pazarlamanın Yeri”, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi,
C.9., SS.3., ss.58-84
Bongrad, Michel (1991) “Politikada Pazarlama” ( Çev.Fato� Ersoy), �stanbul,
�leti�im Yayınları
Bowler, Shaun ve M.Farrell, David (1992), “Electoral Strategies and Political
Marketing: The Study of Election Campaigning”, New York, St. Martin’s Press
Inc., ss.14-22
Butler, Patrik ve Collins Neil (1994), “Political Marketing Structure and Process”,
European Journal of Marketing, V.28, no:1, ss.19-34
Cottered, Jean-Marie ve Claude Emeri (1991), “Seçim Sistemleri” (Çev.Ahmet
Kotil), �stanbul, �leti�im Yayınları
95
Çam, Esat (1995), “Siyaset Bilimine Giri�”, �stanbul, Der Yayınları
Çiftlikçi, Ahmet (1996), “Siyaset Pazarlaması ve Siyasi Partilerin Malatya’daki
Uygulamaları”, Yayımlanmamı� Yüksek Lisans Tezi, �nönü Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Malatya
Gegez, A.Ercan (1990), “Pazarlamanın Geli�im süreci ve Politik Pazarlama”,
Pazarlama Dünyası Dergisi, Yıl:4, SS.19, ss.39-40
Georges, Burdeau (1964), “Demokrasi”, Ankara, A.Ü.Hukuk Fakültesi Yayınları
Gürbüz, Esen ve �nal,M.Emin (2004), “Siyasal Pazarlama”, Ankara, Nobel Yayın
Da�ıtım
Harris, Phill (2001), “To spin or not to Spin, that is the Question: The
Emergence of Modern Political Marketing”, Manchester, The Marketing Review,
ss.35-53
Herbert, Blumer (1996), “The Mass, The Public and Public Opinion”,
(Der.Bernard Berelson ve Morris Janavitz), Reader In Public Opinion and
Communication, New York City, The Free Press
http://www.yerelsecim.com/DetaySon.asp?HABERID=60 - 12.04.2007
http://www.yerelsecim.com/DetaySon.asp?HABERID=63 - 12.04.2007
Ingram, Peter ve Lees-Marshment, Jennifer ( 2002), “The Anglicisation of
Political Marketing: How Blair ‘out-marketed’ Clinton”, Journal of Public affairs,
V.2, No:2, ss.40-51
�slamo�lu, A.Hamdi (2002), “Siyaset Pazarlaması Toplam Kalite Yakla�ımı”,
�stanbul, Beta Yayınları
96
Kalender, Ahmet (2000), “Siyasal �leti�im: Seçmenler ve �kna Stratejileri”,
Konya, Çizgi Yayınları
Kapani, Münci (1975), “Politika Bilimine Giri�”, Ankara, Ankara Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Yayınları
Karakaya, Yelis (1993), “Politik Reklamcılık ve Bir Uygulama Örne�i”,
Yayımlanmamı� Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, �stanbul
Kı�lalı, A.Taner Kı�lalı (1992), “Siyaset Bilimi”, Ankara, �mge Kitabevi
Kotler, Philip (1975), “Overview of Political Candidate Marketing”, Advances in
Consumer Research, V.12, p.761-769
Kotler, Philip Kotler (1980), “Marketing Management: Analysis, Planning and
Control”, New Jersey, Prentice Hall Inc., ss.74-89
Kotler, Philip (1984), “Pazarlama Yönetimi” (Çev. Nejat Muallimo�lu), �stanbul,
Beta Basım Yayın Da�ıtım
Kotler, Philip (1994), “Marketing Management”, Eight Edition, Prentice Hall Inc.,
New Jersey
Kurtuldu, Hüseyin ve Kırkbir, Fazıl (2005), “Siyaset Pazarlaması ve Demografik
Özelliklerin Parti Seçimine Etkileri”, Pazarlama Dünyası Dergisi, Yıl:19., SS.1.,
ss.58-61
Kurtulu�, Kemal (2004), “Pazarlama Ara�tırmaları“, Geni�letilmi� 7. Basım,
Literatür Yayınları: 114, �ubat, �stanbul.
Leiss, William (1990), “Social Communication in Advertising”, Canada, Nelson
Canada Lmt.,
97
Limanlılar, Mehmet (1991), “Siyasal Pazarlama”, Pazarlama Dünyası Dergisi,
Yıl:5, SS.29, ss.29-39
M. Johnson, Eugene, L. Kurtz, David and E. Scheuing, Eberhard (1994), “Sales
Management”, Mc-Graw Hill Inc.
Mc.Carthy, Jerome E. (1975), “Basic Marketing: A.Management Approach”, 5th
ed., Richard D.Irwin Inc. Homewood,III, ss.391-412
Mimtad, M.Zeki(1987), “Derneksel Pazarlama”, Pazarlama Dünyası Dergisi,
Yıl:1, SS.6, ss.1-11
Mucuk, �smet (1994), “Pazarlama �lkeleri”, �stanbul, Der Yayınları
Odaba�ı, Yavuz ve Barı�, Gülfidan (2002), “Tüketici Davranı�ı”, 2. Baskı,
Mediacat Yayınları, �stanbul
0’Cass Aron (2001), “Political Marketing: An Investigation of the Political
Marketing Concept and Political Market Orientation in Australian Politics”, New
York, European Journal Of Marketing, V.35, No:9/10, ss.1003-1025
O’Shaughnessy, Nicholas (1990), “The Phenomenon of Political Marketing”,
New York, St.Martin’s Press
Pınar, Cengiz (1970), “Pazarlama Politika ve Stratejileri”, �zmir, Ege Üniversitesi
Yayınları
Sezer, Duygu (1972), “Kamuoyu ve Dı� Politika”, Ankara Üniversitesi Sosyal
Bilimler Fakültesi Yayınları, Ankara, Sevinç Matbaası
Sezgin, Selime, Özkale, Lerzan, Ülengin, Füsun, Uray, Nimet (1991),
“Pazarlama Stratejileri ve Karar Alma Mekanizması”, �stanbul, �leti�im Yayınları
98
Tan, Ahmet (2002), “�lke ve Uygulamalarıyla Politik Pazarlama”, �stanbul,
Papatya Yayınları
Topuz, Hıfzı (1991), “Siyasal Reklamcılık Dünya’dan ve Türkiye’den
Örneklerle”, �stanbul, Cem Yayınevi
Torlak, Ömer (2000), “Tüketim” , �nkılap Yayınları:72, �stanbul
Tufan, Hülya (1995), “Kamuoyu Kimin Oyu?”, �stanbul, Kesit Yayıncılık
Tull, Donald SS. ve Del I. Hawkins(1993), “Marketing Research“, Sixth Edition,
Macmillan Publishing Company, New York
Türkçe Sözlük, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Dil Kurumu,
(1992) �stanbul, Milliyet Tesisleri Baskısı
99
EK
“ Politik Pazarlama ve Politik Pazarlama Uygulamalarına Yönelik
E�ilimler: Üniversite Ö�rencileri Üzerine Bir Uygulama”
ANKET SORULARI
�yi günler. Hazırladı�ım yüksek lisans tezi için politik pazarlama uygulamalarıyla
ilgili bir ara�tırma yapıyorum. Bununla ilgili çe�itli sorularım olacak. �imdiden
katkılarınız için te�ekkür ediyorum.
Doç.Dr.Fatma Demirci Orel Beyza Aydo�an Ç.Ü. �ktisadi ve �dari Bilimler Fakültesi
Not: Anket sadece I. Ö�retim ö�rencileri üzerinde uygulanacaktır.
1. Hangi Fakülte ve Bölümde okuyorsunuz? ( ) �ktisadi ve �dari Bilimler Fakültesi / Bölümü: ( ) Tıp Fakültesi ( ) Mühendislik-Mimarlık Fakültesi / Bölümü:
2. Kaçıncı Sınıftasınız? _________
3. Daha önce genel seçimlerde (milletvekili) hiç oy kullandınız mı?
( ) Evet ( ) Hayır
4. Sizce, seçimlerde oy kullanılırken partilerin yapmı� oldukları tanıtım
kampanyaları ne kadar etkilidir? ( ) Oldukça etkilidir ( ) Kısmen etkilidir ( ) Etkisi yoktur
100
5. Siyasi partilerin tanıtım kampanyası kapsamında yaptıkları a�a�ıdaki ne tür faaliyetler oy kullanaca�ınız partiyi belirlemede etkilidir?
Faaliyetlerin etki düzeyi
Etkisi yok Kısmen etkili
Oldukça etkili
Partilerin seçim dönemlerinde ki�i adreslerine parti politikalarını veya adayları tanıtmak için gönderdikleri kitapçık, bro�ür vb. yayınları
Liderlerin televizyon konu�maları
Gazete reklamları Mitingler Televizyon reklamları Liderlerin gazete demeçleri Kahve toplantıları Açık oturumlar Konser vb etkinlikler Evlere da�ıtılan yiyecek vb hediyeler
Partinin belirledi�i sloganlar Açık hava reklamları (Afi�, bayrak, poster, bilboard vb.)
6. Oyunuzu kullanırken, seçimlerden hemen önce yapılan kamuoyu ara�tırmalarının sonuçlarından etkilenir misiniz? ( ) Oldukça etkilenirim ( ) Kısmen etkilenirim ( ) Etkilenmem
101
7. Oy verirken siyasi parti tercihinizde, bir partinin a�a�ıdaki özelliklerinin ne kadar etkili olup olmadı�ını belirtiniz.
Etki düzeyi
Etkisi yok Kısmen etkili
Oldukça etkili
Siyasi partinin görü�ü (ideolojisi)
Siyasi partinin programı Siyasi parti lideri Siyasi partinin politikaları Siyasi partinin milletvekili adayları
Siyasi partinin icraatı Siyasi partinin geçmi�i Di�er ……………………….
8. Oy verece�iniz parti liderinin hangi özelli�i sizce en önemlidir? (Tek �ık
i�aretleyiniz) ( ) Yaptı�ı propaganda ( ) E�itimi ( ) Yapaca�ı i�ler (icraatı) ( ) Etnik kökeni ( ) Cinsiyeti ( ) Geçmi� tecrübesi ( ) Di�er ……………..
9. Partilerin seçim dönemlerinde uyguladı�ı tanıtım kampanyaları ve parti
özelliklerinden ba�ımsız olarak a�a�ıdakilerden hangisi siyasi parti tercihinizi belirlemede en fazla etkilidir? (Tek �ık i�aretleyiniz) ( ) Ailemin siyasi görü�ü ( ) Partilerle ilgili yazılı basında çıkan ve reklam amaçlı olmayan her
türlü haber, kö�e yazarlarının yazıları ve de�erlendirmeler ( ) Siyasetle ilgili okudu�um kitaplar ( ) Partilerle ilgili televizyonda yapılan ve reklam amaçlı olmayan
programlar ( ) Di�er …………………..
10. Siyasi partilerin seçmen oylarını kazanmak için yaptı�ı propaganda ile
ilgili a�a�ıdaki önermelerden hangisine katılıyorsunuz? (Sadece tek �ık i�aretleyiniz) ( ) Propaganda her zaman yapılmalıdır. ( ) Propaganda sadece seçim dönemlerinde yapılmalıdır. ( ) Propaganda yapmaya gerek yoktur.
102
11. Yapılan propaganda çalı�malarının oyunuzu etkileyebilmesi için hangi özelliklere sahip olması gerekir? ( ) Gerçekçi vaatler içermesi ( ) Ki�isel menfaatlerime uygun olması ( ) Sorunların çözümüne yönelik alternatifler sunması ( ) Propagandalar beni etkilemez
12. Oy verdi�iniz/ verece�iniz partinin beklentilerinizi kar�ılamaması
durumunda nasıl bir tutum sergilersiniz? (Tek �ık i�aretleyiniz) ( ) Bir daha o partiye oy vermem ( ) Tercih etti�im partinin icraatı ne olursa olsun tekrar aynı partiye oy veririm ( ) Daha iyisi olmadı�ını dü�ündü�ümden tekrar oy veririm ( ) Belirli bir zamanın geçmesini bekler ve tekrar de�erlendiririm ( ) Fikrim yok ( ) Di�er………………
13. Siyasi partilerin seçim kampanyaları ile ilgili a�a�ıdaki ifadelere ne
ölçüde katılıp katılmadı�ınızı belirtiniz.
Katılma/Katılmama Derecesi Kesinlikle Katılıyorum
Kısmen Katılıyorum
Kararsızım
Pek Katılmıyorum
Hiç Katılmıyorum
Partilerin seçim kampanyaları sırasında reklam ajanslarından yararlanmaları do�rudur.
Partilerin seçim kampanyaları sırasında bro�ür, bayrak, flama gibi �eyleri kullanmalıdırlar.
Partiler seçim kampanyaları sırasında TV, radyo,gazete, bilboard vb. araçlar aracılı�ıyla reklam yapmalıdırlar.
Partiler seçim kampanyaları sırasında açık hava mitingi düzenlemelidirler.
Seçim dönemlerinde TV kanalları tüm partilere konu�ma hakkı vermelidir.
Her partinin bir sloganı olmalıdır.
14. Cinsiyetiniz: ( ) Kadın ( ) Erkek
15. Ya�ınız: ………..
103
16. Hanenizde aylık ortalama toplam gelir a�a�ıdaki aralıklardan hangisinde yer almaktadır?
( ) Cevap vermeyi reddetti/bilmiyor ( ) 500 YTL ve a�a�ısı ( ) 501 – 1000 YTL ( ) 1001 – 2000 YTL ( ) 2001 – 3000 YTL ( ) 3001 – 4000 YTL ( ) 4001 – 5000 YTL ( ) 5001 – 6000 YTL ( ) 6000 YTL’nin üstü
104
ÖZGEÇM��
K���SEL B�LG�LER
Adı Soyadı : Beyza AYDO�AN
Uyru�u : T.C
Do�um Yeri : Seyhan / ADANA
Do�um Tarihi : 01 Eylül 1981
Medeni Durumu : Bekar
Sürücü Belgesi : B sınıfı
Adres : Cemalpa�a Mah. Cevat Yurdakul Cad.
Aydo�an Apt. Kat:1 No:2
01120 Seyhan-ADANA
Ev : (322) 459 23 26
Cep : (530) 403 37 72
E��T�M DURUMU
Yüksek Lisans : Çukurova Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
��letme Ana Bilim Dalı, Adana
Lisans : Mersin Üniversitesi, Mersin, 2000-2004
��letme (2,81/4)
Lise : Adana Koleji, Adana, 1996-1999 (3.38/5)
�� DENEY�M�
MOTOROLA, Adana
Regional Project Planner/Analyst, Kasım 2007-
105
ECZACIBA�I �NTEMA, Adana
Satı� – Muhasebe Sorumlusu, Mart 2006-Ekim 2007
ZARA, Adana
Satı� Danı�manı, Ekim 2004-Mart 2005
KENT YATIRIM MENKUL DE�. A.�., Adana
Stajyer, Temmuz-A�ustos 2003
N�TEL�KLER
Yabancı Dil : �ngilizce- �yi Düzeyde
Almanca- Ba�langıç Düzeyinde
Bilgisayar Bilgisi : MS Office; Word, Excel, PowerPoint
SPSS, Internet, SAP R/3
KONFERANS VE SEM�NERLER
29-30 Nisan 2004 : “Finansçı Olmayanlar �çin Finans” Milli Prodüktivite
Merkezi, Mersin
Eylül 2003-Haziran 2004 : Genç Giri�imci Geli�tirme Programı,
KOSGEB,Mersin
Kasım-Aralık 2005 : Avrupa Birli�i Sertifika Programı, Çukurova
Üniversitesi, Adana