116
T.C. ÇUKUROVA ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜ LETME ANABLM DALI POLTK PAZARLAMA VE POLTK PAZARLAMA UYGULAMALARINA YÖNELK ELMLER: ÜNVERSTE ÖRENCLER ÜZERNE BR UYGULAMA Beyza AYDOAN YÜKSEK LSANS TEZ ADANA – 2007

T.C. ÇUKUROVA ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜ … · Birinci bölümde, politika ve politik pazarlama ile ilgili temel kavramlar tanımlanmaya çalıılmıtır. Politik pazarlama

  • Upload
    vuthuan

  • View
    219

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

T.C.

ÇUKUROVA ÜN�VERS�TES�

SOSYAL B�L�MLER ENST�TÜSÜ

��LETME ANAB�L�M DALI

POL�T�K PAZARLAMA VE POL�T�K PAZARLAMA UYGULAMALARINA

YÖNEL�K E��L�MLER: ÜN�VERS�TE Ö�RENC�LER� ÜZER�NE B�R

UYGULAMA

Beyza AYDO�AN

YÜKSEK L�SANS TEZ�

ADANA – 2007

T.C.

ÇUKUROVA ÜN�VERS�TES�

SOSYAL B�L�MLER ENST�TÜSÜ

��LETME ANAB�L�M DALI

POL�T�K PAZARLAMA VE POL�T�K PAZARLAMA UYGULAMALARINA

YÖNEL�K E��L�MLER: ÜN�VERS�TE Ö�RENC�LER� ÜZER�NE B�R

UYGULAMA

Beyza AYDO�AN

Danı�man : Doç. Dr. Fatma DEM�RC� OREL

YÜKSEK L�SANS TEZ�

ADANA – 2007

i

ÖZET

POL�T�K PAZARLAMA VE POL�T�K PAZARLAMA UYGULAMALARINA

YÖNEL�K E��L�MLER: ÜN�VERS�TE Ö�RENC�LER� ÜZER�NE B�R

UYGULAMA

Beyza AYDO�AN

Yüksek Lisans Tezi, ��letme Anabilim Dalı

Danı�man: Doç. Dr. Fatma DEM�RC� OREL

Eylül 2007, 105 Sayfa

Siyasi partilerin seçmen oylarını etkileyebilmek ve kendi lehlerine

çekebilmek için yaptıkları çalı�malar politik pazarlama kapsamı içinde yer

almaktadır. Politik pazarlama, siyasi parti lideri veya adaylarının en yüksek

sayıdaki oy potansiyeline ula�mak ve seçimi kazanabilmek için kullanılan

tekniklerin tümüdür.

Bugün dünyadaki geli�melerin özellikle de küreselle�menin etkisiyle

ideolojiler önemlerini yitirmeye ba�lamı�lardır. Bu durum siyasi partilerin gerek

programları gerek söylemleri açısından birbirlerine benzemelerine yol açmı�tır.

Bu nedenle siyasi partiler seçim kampanyalarında farklı stratejiler geli�tirmeye

ba�lamı�lardır.

Bu çalı�manın amacı, özellikle seçim dönemlerinde yapılan politik

pazarlama uygulamalarının seçmenler üzerinde etki olu�turup olu�turmadı�ını

belirlemektir. Bu do�rultuda, seçmenlerin siyasi partilere oy verme gerekçeleri,

kampanya dönemlerinde yapılan politik pazarlama çalı�malarıyla ba�lantılı olarak

incelenmektedir.

Anahtar Kelimeler: Politik Pazarlama, Seçim Kampanyası, Seçmen Davranı�ları

ii

ABSTRACT

POLITICAL MARKETING AND THE ATTITUDES TOWARD POLITICAL

MARKETING APPLICATIONS:

A STUDY ON UNIVERSITY STUDENTS

Beyza AYDO�AN

Master’s Thesis, Business Department

Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Fatma DEM�RC� OREL

September 2007, 105 Pages

Political marketing includes all the studies made by political parties for

effecting the voters in favour of their side. Political marketing is the technique to

reach the maximum number of vote of the political party leader or candidates.

Today, ideologies lose their importance because of the effects of the

developments in the world especially the globalisation. This situation causes to

resemble political parties to each other both their programs and their thesis.for

this reason, political parties begins to improve different strategies in their election

campaigns.

The purpose of this study is to determine the effects of political marketing

activities on voters especially in the election period done by political marketing

practice. So the reasons for voters to choose political parties have been

examined with the political marketing activities together during the campaign

periods.

Key Words: Political Marketing, Election Campaign, Voting Behaviour

iii

ÖNSÖZ

Özellikle seçim dönemlerinde siyasi partilerce yapılan tanıtım

kampanyaları, seçmenlerin oy tercihlerini etkileme açısından önemli etkiye

sahiptir. Bu nedenle politik pazarlama kampanyalarının, seçmenlerin oy

vermelerine yönelik tutumlarını nasıl etkiledi�inin anla�ılması siyasi partiler ve

adaylar için büyük önem ta�ımaktadır.

Politik pazarlama uygulamalarının Çukurova Üniversitesi ö�rencileri

açısından nasıl de�erlendirildi�ini ve seçim dönemlerinde yapılan kampanya

çalı�malarının oy verme tercihlerini nasıl etkiledi�ini saptamak amacıyla

gerçekle�tirdi�im tez çalı�mam boyunca beni her konuda destekleyen, yol

gösteren, de�erli görü�leriyle çalı�mama en büyük katkıyı sa�layan danı�man

Hocam Sayın Doç. Dr. Fatma DEM�RC� OREL’e,

Çalı�mamın her a�amasında destek ve anlayı�larını esirgemeyen,

özellikle literatür a�amasının her anında yanımda bulunan ba�ta ablam Ervim

AYDO�AN olmak üzere sevgili aileme,

Uzun sayılabilecek bu süreçte moral kayna�ım olan ni�anlım �rfan ÜN’e

te�ekkürlerimi bir borç bilirim.

Beyza AYDO�AN

Eylül 2007

Adana

iv

��NDEK�LER

ÖZET .......... .......................................................................................................... i

ABSTRACT .......................................................................................................... ii

ÖNSÖZ ................................................................................................................ iii

�EK�LLER L�STES� ............................................................................................ vii

TABLOLAR L�STES� ........................................................................................ viii

G�R�� .................................................................................................................... 1

B�R�NC� BÖLÜM

POL�T�K PAZARLAMA

KAVRAMI VE POL�T�K PAZARLAMANIN B�LE�ENLER�

1.1. Politika Kavramı .................................................................................. 3

1.2 Politik Pazarlama Kavramı ................................................................... 4

1.2.1 Politik Pazarlamanın Tanımı ......................................................... 4

1.2.2 Politik Pazarlamanın Geli�imi ....................................................... 6

1.2.3 Politik Pazarlamanın Özellikleri .................................................... 8

1.2.4 Politik Pazarlamanın Amaçları .................................................... 11

1.2.5 Politik Pazarlamanın Di�er Pazarlama Türlerinden Farkları ....... 13

1.3 Politik Pazarlamanın Bile�enleri ......................................................... 15

1.3.1 Politik Pazarlamada Ürün ........................................................... 15

1.3.1.1 Siyasi Partinin Lideri ........................................................ 16

1.3.1.2 Siyasi Partinin Programı .................................................. 17

1.3.1.3 Siyasi Partinin Adayları ................................................... 19

1.3.2 Politik Pazarlamada Fiyat ........................................................... 21

1.3.2.1 Fiyatlandırmanın Amaçları ............................................... 22

v

1.3.3 Politik Pazarlamada Da�ıtım ....................................................... 24

1.3.3.1 Do�rudan (Direkt) Da�ıtım ............................................... 26

1.3.3.2 Dolaylı (Endirekt) Da�ıtım ................................................ 26

1.3.4 Politik Pazarlamada Tutundurma................................................ 27

1.3.4.1 Tutundurma Karması ....................................................... 30

�K�NC� BÖLÜM

POL�T�K PAZARLAMADA SEÇMEN KAVRAMI VE

SE�M KAMPANYASI

2.1 Kamuoyu Nedir? ................................................................................. 32

2.2 Seçmen Kavramı ................................................................................ 34

2.2.1 Seçmen Davranı�ları ................................................................. 35

2.2.2 Seçmen Davranı�larını Etkileyen Faktörler ............................... 36

2.3 Seçim Kampanyası ............................................................................ 39

2.3.1 Seçim Kampanyasının Geli�imi ................................................. 39

2.3.2 Seçim Kampanyasına Hazırlık Süreci ....................................... 40

2.3.2.1 Kamuoyu Ara�tırmaları .................................................. 41

2.3.2.2 Kamuoyu Bölümlendirme ve Hedef Seçmen Kitlesinin

Seçimi ............................................................................ 43

2.3.3 Kampanya Hedeflerinin Belirlenmesi Süreci .............................. 44

2.3.4 Seçim Kampanyasında Kullanılacak Araçlar ............................. 45

2.3.5 Kampanyanın �majı .................................................................... 47

2.3.6 Kampanya Yönetimi .................................................................. 49

vi

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

POL�T�K PAZARLAMA UYGULAMALARINA YÖNEL�K

E��L�MLER�N BEL�RLENMES� ÜZER�NE B�R SAHA ARA�TIRMASI:

ÜN�VERS�TE Ö�RENC�LER� ÖRNE��

3.1 Ara�tırmanın Önemi ve Amacı ........................................................... 50

3.2 Ara�tırma Modeli ve Hipotezler .......................................................... 51

3.3 Ara�tırma Metodolojisi ........................................................................ 53

3.3.1 Anakütlenin Belirlenmesi ve Örneklem Seçimi .......................... 53

3.3.2 Örnek Çapının Belirlenmesi ....................................................... 54

3.3.3 Veri Toplama Yöntemi ............................................................... 55

3.3.4 Anket Formunun Hazırlanması .................................................. 56

3.4 Ara�tırmanın Kısıtları ve Öneriler ....................................................... 57

3.5 Ara�tırmada Elde Edilen Verilen Analizi ve Bulgular .......................... 57

3.5.1 Tanımlayıcı Bilgiler .................................................................... 58

3.5.2 Ö�rencilerin Seçimlerde Oy Kullanma Durumları ...................... 63

3.5.3 Politik Pazarlama Çalı�malarının Seçmenler Üzerindeki

Etkileri ........................................................................................ 64

3.5.4 Siyasi Partilerin Yaptıkları Propagandalara Yönelik Görü�ler .... 70

3.5.5 Siyasi Partinin Beklentileri Kar�ılamaması Durumunda

Seçmenlerin Tutumları .............................................................. 71

3.5.6 Siyasi Partilerin Seçim Kampanyaları Kapsamında

Uyguladıkları Pazarlama Faaliyetlerine Yönelik Görü�ler .......... 71

3.6 Ara�tırma Hipotezlerinin Test Edilmesi ............................................... 74

SONUÇ VE ÖNER�LER ........................................................................... 91

KAYNAKÇA ............................................................................................. 94

EK ........................................................................................................... 99

ÖZGEÇM�� ............................................................................................ 104

vii

�EK�LLER L�STES�

�ekil 1.1 Da�ıtım Kanalı .......................................................................... 24

�ekil 1.2 Haberle�me ............................................................................... 28

�ekil 3.1 Ara�tırma Modeli ....................................................................... 51

viii

TABLOLAR L�STES�

Tablo 3.1. Ankete Katılan Ö�rencilerin Cinsiyet Da�ılımı ................................... 58

Tablo 3.2. Ankete Katılan Ö�rencilerin Ya�ları ................................................... 59

Tablo 3.3. Gelir Düzeyine Göre Da�ılım ............................................................. 59

Tablo 3.4. ��BF Ö�rencilerinin Da�ılımı .............................................................. 60

Tablo 3.5. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Ö�rencilerinin Da�ılımı .................... 61

Tablo 3.6. Tıp Fakültesi Ö�rencilerinin Da�ılımı ................................................. 61

Tablo 3.7. �.�.B.F Ö�rencilerinin Okudukları Sınıf ............................................... 61

Tablo 3.8. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Ö�rencilerinin Okudukları Sınıf ........ 62

Tablo 3.9. Tıp Fakültesi Ö�rencilerinin Okudukları Sınıf .................................... 63

Tablo 3.10. Ö�rencilerin Oy Kullanım Oranları ................................................... 63

Tablo 3.11. Tanıtım Kampanyalarının Etki Düzeyi ............................................. 64

Tablo 3.12. Tanıtım Kampanyaları Kapsamında Yürütülen Faaliyetlerin

Tercihlerdeki Etkisi ........................................................................... 65

Tablo 3.13. Kamuoyu Ara�tırma Sonuçlarının Tercihlerdeki Etkisi ..................... 67

Tablo 3.14. Siyasi Partilerin Özelliklerinin Tercihlerdeki Etkisi............................ 67

Tablo 3.15. Parti Liderinin Özelliklerinin Tercihteki Etkisi ................................... 68

Tablo 3.16. Parti Tercihinde Etkili Olan Di�er Unsurlar ...................................... 69

Tablo 3.17. Siyasi Parti Propagandalarına Yönelik Önermeler........................... 70

Tablo 3.18. Propaganda Çalı�malarının Etkili Olabilmesi �çin Sahip

Olması Gereken Özellikler ............................................................... 70

Tablo 3.19. Oy Verilen Siyasi Partinin Beklentileri Kar�ılamaması Durumunda

Seçmen Tutumları.......... .................................................................. 71

ix

Tablo 3.20. Ö�rencilerin Siyasi Partilerin Seçim Kampanyaları Sırasında

Uyguladıkları Pazarlama Faaliyetlerine Yönelik Görü�leri ................ 72

Tablo 3.21. Kadın ve Erkeklerden Olu�an Grupların Parti Özelliklerinden

Etkilenme Düzeylerine Göre Elde Edilen Mann-Whitney U Testi

Sonuçları.................... ...................................................................... 77

Tablo 3.22. Parti Liderlerinin Özellikleri �le Cinsiyet Arasındaki �li�kinin

Analiz Testi Sonuçları ...................................................................... 78

Tablo 3.23. Kadın ve Erkeklerden Olu�an Grupların Seçim Kampanyalarından

Etkilenme Düzeylerine Göre Elde Edilen Mann-Whitney U Testi

Sonuçları................. ......................................................................... 79

Tablo 3.24. Parti Tercihinde Di�er Unsurlar �le Cinsiyet Arasındaki

�li�kinin Analiz Testi Sonuçları .......................................................... 81

Tablo 3.25. Gelir Grupların Parti Özelliklerinden Etkilenme Düzeylerine

Göre Elde Edilen Kruskal-Wallis Testi Sonuçları .............................. 82

Tablo 3.26. Sıralamalar................ ...................................................................... 84

Tablo 3.27. Parti Liderlerinin Özellikleri �le Gelir Düzeyi Arasındaki

�li�kinin Analiz Testi Sonuçları .......................................................... 85

Tablo 3.28. Gelir Gruplarının Seçim Kampanyalarından Etkilenme Düzeylerine

Göre Elde Edilen Kruskal-Wallis Testi Sonuçları .............................. 86

Tablo 3.29. Sıralamalar.............. ........................................................................ 88

Tablo 3.30. Parti Tercihinde Di�er Unsurlar �le Gelir Grupları Arasındaki

�li�kinin Analiz Test Sonuçları ........................................................... 89

1

G�R��

Pazarlama 1970’li yıllara kadar geleneksel olarak ürünlerin ve hizmetlerin

satı�ı, her bir alı�veri� sonucu belirli bir kazanç sa�lanması ve toplumun

ihtiyaçlarının en iyi biçimde kar�ılanması yöntemleri ile ilgili konulara a�ırlık

vermi�tir. Ancak, bu yıllardan sonra kapsamı geni�lemi� ve hayır kurumları,

sanat kurulu�ları, e�itim kurumları, vakıflar, dini kurum ve kurulu�lar gibi kar

amaçsız örgütleri de içeren bir karakter kazanmı�tır. Bir çok sosyal kurum,

toplumda iyi bir yere sahip olabilmek için pazarlama çalı�malarından

yararlanma yolunu seçmektedir. Siyasi partileri de bu kategori içinde dü�ünmek

mümkündür. Çünkü siyasi partilerin, seçmenlerin oylarını kazanabilmek için

yaptıkları faaliyetler pazarlama eylemleriyle yakından ilgilidir.

Siyaset ve pazarlama arasındaki bu ili�ki bazı direnmelerden sonra

kendini kabul ettirebilmi� ve politik pazarlama olarak literatürdeki yerini almı�tır.

Siyasi partilerin seçmen oylarını kazanabilmek için yürüttükleri çe�itli faaliyetler

vardır. Bu faaliyetlerin her birini sistemin bir parçası olarak dü�ünmek

mümkündür. Çünkü her bir faaliyet birbiriyle ba�lantılıdır ve politik pazarlamanın

ba�arısı bu faaliyetlerin bütünüyle ilgilidir. Siyasi partinin yürüttü�ü bu faaliyetler

parti veya aday menfaatleri üzerine de�il, seçmen istek ve ihtiyaçları üzerine

kurulmalıdır.

Bu çalı�manın temel amacı, üniversite ö�rencilerinin seçim dönemlerinde

siyasi partiler tarafından yürütülen politik pazarlama uygulamalarına yönelik

e�ilimlerinin ve siyaset pazarlamasında etkili oldu�u dü�ünülen bazı araçların

seçmenlerin tercihleri üzerinde ne ölçüde etkili oldu�unun saptanmasıdır.

Bu çalı�manın, önemli bir oy potansiyelini olu�turan gençler üzerinde ne

tür politik pazarlama faaliyetlerinin etkili olabilece�i konusunda politikacılara

yardımcı olabilece�i dü�ünülmektedir.Seçmenler üzerinde hangi kampanyaların

daha etkili oldu�unu kavrayan politik parti liderleri ve adayları, seçmenlerin oy

tercihlerini kendilerinden yana kullanmalarında etkili olabileceklerdir. Çalı�manın

bu yönüyle prati�e katkı sa�layaca�ı söylenebilir.

2

Çalı�ma üç bölümden olu�maktadır. Çalı�manın ilk iki bölümünde

konunun teorik yapısı ortaya konulmaya çalı�ılmı�, üçüncü ve son bölümde ise

konunun üniversite ö�rencileri tarafından de�erlendirildi�i anket çalı�masından

elde edilen bulgulara ve çalı�manın sonuçlarına yer verilmi�tir.

Birinci bölümde, politika ve politik pazarlama ile ilgili temel kavramlar

tanımlanmaya çalı�ılmı�tır. Politik pazarlama uygulamalarının di�er pazarlama

türlerinden farkları üzerinde durulmu�tur. Politik pazarlamanın bile�enleri

tanımlanmı�tır.

�kinci bölümde, politik pazarlamanın asıl hedefi olan seçmenler üzerinde

durulmu�tur. Seçim kampanyası bütün detaylarıyla ele alınmaya çalı�ılmı�tır.

Üçüncü ve son bölümde ise, partilerin özellikle seçim dönemlerinde

yürüttükleri politik pazarlama uygulamalarına yönelik üniversite ö�rencilerinin

dü�üncelerini belirlemeye yönelik saha çalı�masının amacı, önemi, kapsamı,

metodolojisi, örnekleme süreci, çalı�mada kullanılan anket formunun

hazırlanması ve anketin uygulanmasına ili�kin bilgiler ile ara�tırma kapsamında

geli�tirilen hipotezler ve elde edilen bulguların analizi yer almaktadır.

Çalı�ma, sonuçların de�erlendirilmesi ve önerilerle tamamlanmı�tır.

3

B�R�NC� BÖLÜM

POL�T�K PAZARLAMA KAVRAMI VE POL�T�K PAZARLAMANIN

B�LE�ENLER�

1.1. Politika Kavramı

Politika, köken olarak Yunanca; “Polis, Politica, Politeia” sözcüklerinden

kaynaklanmaktadır (Çam, 1995, ss.21-22). Hemen bütün dillerde “Politika“

sözcü�ü de�i�ik anlamlarda kullanılabilmektedir. Siyaset teriminin Batı

dillerindeki kar�ılı�ı “Politika “ olarak kabul edilmektedir.

Politikanın herkesçe payla�ılan belli bir tanımı yoktur. Literatürdeki

de�i�ik tanımlar farklı bilim adamlarınca farklı �ekillerde yorumlanmaktadır.

Politika; ülke, devlet, insan yönetimi biçiminde tanımlanabilir (Prelot, 1972,

ss.5). Politika, politik otorite ile ilgili kurumların olu�masında ve bu kurumların

i�lemesinde rol oynayan davranı�ları konu alan sosyal bir bilim dalıdır (Kı�lalı,

1992, ss.22). Bütün sosyal bilimlerde oldu�u gibi politikanın da konusu insandır.

Politikanın ilgi alanı devleti, ülkeyi ve insanları yönetmek, devleti

uluslararası alanda ayakta tutmak, ülkenin dirli�ini ve birli�ini koruyarak

insanların mutlulu�unu sa�lamaktır.

Siyaset bilimcilerine göre politikanın iki ana ö�esi vardır; bunlardan biri

devlet, di�eri iktidardır. Ancak politikanın devlet olmadan önce de oldu�unu göz

önünde bulundurdu�unda dinamik olan ö�enin “ �ktidar “ oldu�u sonucuna

ula�ılır. �ktidar; sosyal ili�kiler çerçevesi dahilinde bir iradenin, ona kar�ı

gelinmesi durumunda dahi yürütülebilmesi imkanıdır (Kı�lalı, 1992, ss.22-24).

Politikanın temel özellikleri a�a�ıdaki gibi özetlenebilir (Attilla, 1997, ss.9-10);

4

1. Politika evrensellik ve süreklilik ta�ıyan bir kavram ve gerçekliliktir.

Politikanın temelinde bir “çıkar ve çatı�ma” ili�kisi vardır. �nsanlar

arasındaki dü�ünce ve çıkar ayrılıkları her zaman var olaca�ından,

politika da var olacaktır.

2. Politika toplumdaki de�erlerin bölü�ümü için verilen bir iktidar

mücadelesi ve çatı�madır. Bu mücadele ve çatı�ma, toplumda sürekli

bir istikrarsızlık olu�maması için kaçınılmaz bir süreçtir. Yani iktidar

mücadelesi belli bir düzen ve denge çerçevesinde ilerlemek

zorundadır. Aksi takdirde mücadele verilecek bir iktidar kalmayabilir.

3. Politikanın sadece bir “çatı�ma” de�il, aynı zamanda bir “uzla�ma”

oldu�u unutulmamalıdır. Toplumdaki farklı çıkar gruplarının iktidara

ili�kin isteklerinin denge zemininde uzla�tırılması görevi de politikaya

aittir.

1.2. Politik Pazarlama Kavramı

1.2.1. Politik Pazarlamanın Tanımı

Teknoloji alanında önemli geli�melerin ya�anmasına ba�lı olarak

toplumdaki insanların ki�isel ihtiyaçları da de�i�mektedir. Ya�anan de�i�iklikler

sadece teknoloji alanıyla sınırlı kalmayıp, sosyal ve siyasal bilimlerde de kendini

göstermektedir. Bu de�i�iklilerin sonucu olarak pazarlama uygulamalarında da

geli�meler ya�anmaktadır. Geçmi�ten beri bilinen pazarlama anlayı�ında akla

sadece bir mal veya hizmet gelirken �imdilerde bu tanım geni�lemi�tir. Çünkü

mal veya hizmet dı�ında siyasi partilerin, örgütlerin, ideolojilerin ve hatta ki�ilerin

pazarlanabilme olana�ı vardır. Nitekim 1960’lı yılların pazarlama tanımında

sadece mal ve hizmetlerin pazarlanması söz konusu iken, sonraki dönemlerdeki

tanımlarda dü�üncelerin de pazarlanabilece�inden söz edilmektedir (Gegez,

1990, ss.39).

Toplum içerisinde belli bir konuma gelebilmek için sosyal kurumlardan bir

ço�u pazarlamanın ilke ve eylemlerini kullanmayı tercih etmektedirler. Bunun

nedeni kendi fikirlerini topluma kabul ettirmek için uzun vadede ve sürekli olarak

5

toplumu ikna etme durumunda olmalarıdır. E�er iknanın süreklilik özelli�i yoksa

ki�i, kurum veya örgütün fikri belli bir süreçten sonra toplum tarafından

reddedilecek duruma gelecektir. Günümüzde siyasi partilerin çalı�malarını bu

çerçevede dü�ünebilmek mümkündür. Siyasi partilerin, seçmenlerin tercihlerini

etkilemek ve kendi lehlerine çekebilmek için seçim dönemlerinde yapmı�

oldukları faaliyetler pazarlama uygulamalarıyla yakından ilgilidir (Akdo�an ve

Tan, 1999, ss.34).

Politik pazarlama, aday ve partilerin gereksinimlerinin belirlenmesiyle

ba�lar. Bu gereksinimlerin kar�ılanmasına yönelik çözümler geli�tirilip çe�itli

kampanya ve stratejilerle seçmenlere sunulur ve kar�ılı�ında seçmenlerin

deste�i elde edilmeye çalı�ılır. Kazanılan oyların kar�ılı�ında adaylar ve partiler,

oy sahiplerinin memnuniyetini ve daha sonraki dönemlere ili�kin desteklerini

sürekli kılabilmek için gerekli ileti�ime devam ederler.

Politik ya�amdaki parti, aday ve liderlerin tüm çabası kendilerini ve

programlarını bir ürün olarak biçimlendirip, bu ürünü seçmene tercih ettirmektir.

Bunun için hedef seçmenlere yönelik ileti�im araçları kullanılmaktadır. Bu

çabalar politik ya�amdaki pazarlama çabalarıdır (Bayraktaro�lu, 2002, ss.58).

Politik pazarlama bir adayın potansiyel seçmenlerine uygunlu�unu

sa�lamak, adayı en yüksek sayıdaki seçmen kitlesinin ve bu kitledeki her bir

seçmenin tanımasını sa�lamak, rakiplerle ve muhalefetle farkını yaratmak ve

minimum araçla, bir kampanyayı kazanmak için gerekli olan oy sayısını elde

etmek amacıyla kullanılan tekniklerin tümüdür (Bongrad, 1991, ss.17).

Politik pazarlama en basit tanımıyla; partinin belirledi�i amaç ve hedefler

do�rultusunda , modern pazarlama tekniklerinin kullanılmasıdır. Siyasilerin

seçim dönemlerinde parti politikalarını, ideolojilerini ve dü�üncelerini

pazarlayabilmek için yaptıkları bir dizi eylemdir de denilebilir. Bu pazarlama

anlayı�ının varlık nedeni, toplumun ihtiyaç, istek, arzu ve beklentilerini

kar�ılamaktır. Politik kampanyalarda pazarlama tekniklerinin kullanılmasının

nedeni üç ana maddede özetlenebilir (Leiss, 1990, ss.348):

6

1. Bu gibi tekniklerin geni� bir kitle tarafından kabul görmü� ve

kullanılan, denenmi� teknikler olması.

2. Her zaman çok para harcayan adayın seçimleri kazanamaması.

3. Bu tip ara�tırmalarla politikacıların seçmenlere daha iyi

odaklanması ve daha iyi cevap verebilmesi.

Politik pazarlamada partilerin amaçlarına eri�ebilmesi, rakipleri

kar�ısında üstünlük sa�layabilmesi, gelecekte varlıklarını devam ettirebilmesi ve

seçmenlerin zihninde kalıcı bir yer edinebilmesi için etkili bir tanıtıma ihtiyaçları

vardır. Bu nedenle politik pazarlama sadece seçim zamanları de�il, politik

partinin ömrü boyunca gerekli olan çalı�malar olarak görülmelidir (Kurtuldu ve

Kırkbir, 2005, ss.58).

Philip Kotler politik pazarlama kavramını �u �ekilde tanımlamaktadır:

“Adayların kendilerini seçmen pazarına koyarak, seçmen satın alımını yani oy

potansiyelini maksimize etmek için, modern pazarlama tekniklerinden özellikle

pazarlama ara�tırmalarının ve ticari reklamcılı�ın kullanıldı�ı pazarlama

faaliyetleridir” . Gary Mouser ise, siyasal kampanyaları, pazarlama disiplini

içinde farklı bir yakla�ımla de�erlendirmi�tir. Bu yakla�ıma göre “pazarlamayı

kitle davranı�larını etkilemek için yönetimsel bir teknikler bütünü olarak”

tanımlayarak, pazarlamanın iki temel karar alma alanı oldu�unu kabul etmi�tir.

Bu karar alanları, ikna edici ileti�im, ürün tasarımı ve da�ıtımında tüketici

davranı� kalıplarına uygunlu�u sa�lama kararlarıdır (Karakaya, 2000, ss.48).

1.2.2. Politik Pazarlamanın Geli�imi

Modern anlamda siyasi partilerin ortaya çıkı�ı 19. yy. Avrupa ve

Amerika’sına rastlamaktadır. Ortaça� boyunca etkili olan, Monar�ik ve

Aristokratik devlet yönetimi biçimleri, Aydınlanma, Amerikan Ba�ımsızlık Sava�ı

ve Fransız Devrimi ile yava� yava� yıkılmaya ba�lamı� ve yerini, seçime dayalı

temsili demokrasiye bırakmı�tır. Temsili demokrasilerde, tüccarlar, toprak

sahipleri ve i� adamlarından olu�an muhafazakar ve liberal partiler etkinken, bu

7

yapıya 19. yy.’ nin ikinci yarısından sonra emekçileri temsil eden ve örgütleyen

partilerde katılmı�tır. Politik e�ilimlerin yeni yeni yerle�meye ba�ladı�ı o

dönemde, bugüne oranla daha homojen bir yapıya sahip olan seçmen kitlesini

etkileme çalı�maları daha basit ve kolay olmu�tur. Bunun bir di�er sebebi ise,

partilerle seçmenin fiziksel olarak daha küçük ve yakın durumda bulunmasıdır.

Bu da birebir ili�kilerin daha yo�un ve etkili olmasına olanak tanımı� ve

sonuçları do�rudan etkilemi�tir. Siyasetçilerin yalnızca propaganda faaliyetleri,

seçim sonuçlarında ba�arıyı yakalamalarını sa�lamı�tır (a.g.e., ss.47).

Pazarlama tekniklerinin politik amaçlar için kullanımı tarih içinde yava�

geli�mi�tir. Parti liderleri ve politikacılar fonksiyonlarının kısıtlayıcısı olarak

gördükleri bu yenilikleri ö�renmek zorundaydılar. Onların yetenekleri sözden

çok icraatla ilgiliydi. Politikacılar, bütün bu direnmelere ve hor görmelere

ra�men yirminci yüzyılın ba�ından itibaren kitlelerin etkilenebilmesi için

reklamların ikna gücünün kullanılması gerekti�ini anlamı�lardır

(O’Shaughnessy, 1990, ss.38).

Geleneksel pazarlamadaki promosyon yakla�ımının politik pazarlamaya

giri�iyle beraber, seçim kampanyaları daha da renkli bir hal almı�tır.

Politik pazarlama kavramı, bilimsel biçimde ilk olarak Amerika Birle�ik

Devletleri’nde kullanılmaya ba�lanmı�tır. Politik pazarlamanın geli�iminin

kitlesel seçimler ve medyadaki geli�melere paralel olarak gerçekle�ti�i

söylenebilir. �lk olarak ABD’ de geli�mi� olmasının nedeni, ba�kanlık sistemi,

bakanlıklar için düzenlenen geleneksel seçimler ve modern medyanın geli�mesi

olarak görülebilir (Harris, 2001, ss.35-36).

Politik alandaki rekabetin yo�unla�ması, politik pazarlamadaki geli�meleri

de zorunlu kılmı�tır. Ayakta kalabilmek ve seçmenin be�enisini kazanabilmek,

ona en etkili vasıtayla ula�maya ba�lıdır. Seçmeni tanıma ihtiyacı, daha yakın

ili�kilere girmeyi gerektirir. Bu ili�kiyi de pazarlama teknikleri sa�lamaktadır .

Politik pazarlamanın bir alt elemanı olan reklamın televizyonda yer

almaya ba�laması, 1960 yılında gerçekle�ebilmi�tir. Bu yılda gerçekle�tirilen

8

Amerikan ba�kanlık seçimlerinde, John F. Kennedy ve rakibi Richard Nixon

arasındaki ünlü televizyon düellosu ile politik pazarlamada güçlü bir araç olan

siyasal reklamlar, medya araçlarında yer almaya ba�lamı�tır (Sezgin vd., 1991,

ss.106). 1960 yılındaki Amerikan ba�kanlık seçimlerine birkaç gün kala, ba�kan

adayları Richard Nixon ve John F. Kennedy, televizyonda tartı�ma

programlarına katılmı�lar ve bu yöntemle seçmenleri ikna etme çabasına

girmi�lerdir. Bu program, o günün dünyasında, siyasal reklamcılık açısından bir

gövde gösterisine dönü�mü�tür. Kennedy, bu programda iyi bir performans

göstermi� ve program, seçim sonucunda Kennedy’nin rakibi Nixon’u

geçmesinde önemli bir katkı sa�lamı�tır (Gürbüz ve �nal, 2004, ss.17).

Türkiye’ de çok partili seçim sistemine geçilmesinden itibaren politik

promosyon araçları kullanılmaya ba�lanmı�tır. Promosyonun yo�un olarak

kullanıldı�ına örnek olarak Adnan Menderes’in radyo konu�maları, “Yeter Söz

Milletindir” sloganı ve o zamana göre bir teknoloji harikası olarak görülebilecek

afi� ve el ilanları gibi araçlar gösterilebilir. 1980’li yıllarda yapılan seçimlerle

birlikte, siyasal promosyon araçları daha yo�un olarak kullanılmaya

ba�lanmı�tır. Türkiye’deki siyasal çevreler tarafından siyasal ileti�imin öneminin

anla�ılmasıyla birlikte, bu yöntemleri uygulayan siyasal danı�manlar ve

pazarlama �irketleri ortaya çıkmı�tır. Bu �irketler ve danı�manlar, 6 Kasım 1983

ve 29 Kasım 1987 Türkiye Milletvekili Genel Seçimleri kampanyalarında çe�itli

siyasal partilere ve adaylara hizmet sunmu�lardır. Özellikle, 20 Ekim 1991

Milletvekili Genel Seçimleri sırasında yürütülen seçim kampanyaları tam olarak,

bu tür profesyonel �irketlerin gözetim ve denetiminde sürdürülmü�tür. Siyasal

ileti�imin önemini anlayan partiler ve liderleri, bu tarihten itibaren seçim

kampanyalarını siyasal ileti�im uzmanlarının yardımıyla ve ilgili promosyon

araçlarından büyük ölçüde yararlanarak gerçekle�tirmeye ba�lamı�lardır (a.g.e.,

ss.14).

1.2.3. Politik Pazarlamanın Özellikleri

Politik pazarlama, her ki�i ve kurumu etkilemekte ve herhangi bir

kurumun veya adayın ba�arılı olması konusunda çok önemli bir görev

9

üstlenmektedir (0’Cass, 2001, ss.1003). Politik pazarlamanın genellikle, politik

pazarlama sürecini ve örgütsel bile�imleri ihmal etti�i, siyasal varlıklar – partiler

ve adaylar – ve seçmenler arasındaki ileti�im süreci ile daha çok ba�lantılı

oldu�u gözükmektedir (Baines ve Lewis, 2002, ss.6).

Politik pazarlamanın; seçim dönemleri ve sonrasında kesintisiz olarak,

siyasi parti, siyasi aday ve/veya fikrin potansiyel seçmen kitlesine uygunlu�unu

sa�lamak, en geni� alanda kamuya tanıtılmasını sa�lamak, kamunun ihtiyaçları

ve taleplerinden hareketle kamu yararına proje ve hizmetlerin üretilmesi,

rakiplerden farkların ortaya konması ve parti veya aday için en geni� ve istikrarlı

seçmen deste�inin sa�lanması için bir program dahilinde gerçekle�tirilen

faaliyetler bütünü oldu�u göz önünde bulundurulursa, özellikleri de a�a�ıdaki

gibi sıralanabilir (Attilla, 1997, ss.16):

1. Politik pazarlama kesintisiz bir pazarlama süreci ve faaliyetidir.

2. Politik pazarlamanın konusu siyasi parti, siyasi aday veya taraftar

bulunması istenen bir fikrin/ideolojinin pazarlanmasıdır. Bu

çerçeveye iktidarların (hükümetlerin) pazarlanması da dahil

edilebilir.

3. Politik pazarlama; pazarladı�ı ürünle (parti, aday, fikir), mü�terisinin

(seçmen, kamu) ortak bir payda ve yarar çevresinde bulu�masını

sa�lar.

4. Politik pazarlama; parti, aday veya fikrin en geni� kamusal alanda

tanınması ve destek bulması için çaba harcar.

5. Politik pazarlamanın sorumluluk alanları seçim dönemleriyle sınırlı

kalmaz, seçim sonrası da devam eder.

Ticari pazarlamanın en önemli altı terimi – ürün, pazar, tüketici, farklılık,

satı� ve kar - politik alanda kısaca analiz edildi�inde, politik pazarlamanın

a�a�ıdaki özelliklerine de ula�mı� oluyoruz (Bongrad, 1991, ss.18):

Ürün: Politik pazarlamada ba�arılı olması istenen ürün üç ö�eden olu�ur.

Adayın fikirleri, ba�lantıları ve adayın kendisi. Söz konusu olan bir global

10

imaj, “ki�iler-fikirler”dir, ürün ücretsizdir, ancak yapılacak seçim herkesin

ortak gelece�ini ilgilendirmektedir.

Pazar: Politika alanında gerçek bir pazar yoktur, yalnızca “bir seçmen alıcı

kitlesinden” söz edilebilir. Objektif ve somut bir talep yoktur, oy verme

ya�ındaki vatanda�lar vardır. Adayın savundu�u fikirlere ba�lı olan politik

pazarlama, mü�terileri “nitelendirmeye” ve “nicelendirmeye” izin verir.

Politik pazarlama, ilgili seçmenin beklentilerine en iyi cevap verecek aday

profilini tanımlamaya da olanak sa�lar.

Tüketici: Politik pazarlama için tüketici her �eyden önce bir vatanda�tır ve

dikkatini çekip ilgi uyandırmak için ona, kendisinin, ailesinin, kentinin ya da

ülkesinin gelece�ini ilgilendirecek bilgiler sunmak gerekir.

Fark yaratmak: Fark yaratmak, rekabet kar�ısında bir “artı” yaratmaktır.

Politik pazarlamada, fikirler ve insanlar arasında ikili bir rekabet olgusu

vardır. Fikirlerin birbirlerine olan üstünlüklerini göstermek güçtür. Daha çok,

bir ki�inin bir ileti�im tarzıyla, kampanyasının organizasyonu ve

sa�lamlı�ıyla, kendi ki�isel ileti�im gücüyle farklılık yaratabilme

kapasitelerine ba�lıdır.

Satı�: Politik pazarlamanın i�levi bir ki�inin bilgisini ve fikirlerini organize

etmek, �öhretini olu�turmak, ölçmek ve son tahlilde aday lehine bir kabul

olgusu ba�latmaktır.

Kazanç: Politik etkinlikten do�an ortak kazancı, önceden nicelendirmek

mümkün de�ildir. Adayın kendisi için kazanç, seçilmesi ve böylelikle politik

pazarlamada direkt bir kazanç sa�lamasıdır.

11

1.2.4. Politik Pazarlamanın Amaçları

Siyasal ürün ile ticari ürünün pazarlamaları arasında benzerlikler

bulunmaktadır. Siyasetin sundu�u ürün soyut olmakla beraber gelece�e yönelik

verilen sözler veya uzun dönemli tatmin sa�layan de�erli sayılabilecek nesneler

olabilmektedir. Pazarlama esnasında kullanılan metodlarda bilgi açık ve net bir

�ekilde de�il çeli�kili ve karma�ık bir halde yer almaktadır. Bir partinin

pazarlama amacı, ülke idaresinde o partinin yeterlili�ine olan güveni

yansıtmalıdır. Ancak partinin sundu�u ürünler seçmende ço�unlukla ku�ku

uyandırmakta ve bu nedenle de partiler bu ku�kuları da�ıtacak siyaset izlemek

zorunda kalmaktadırlar. Partiler, seçmenlerin partileriyle ilgili risk algılamalarını

da�ıtmak durumundadırlar (Gürbüz ve �nal, 2004, ss.24).

Politik pazarlamada aktörler, parti üyelerini ve parti yöneticilerini i�aret

eder. Politik pazarlamada hedef ise, devleti biçimlendiren bu aktörlerin rolünü

ele geçirmeye çalı�maktır. Bu nedenle seçmenler politik pazarlamanın

ürünlerinden yararlanan ve hizmeti satın alıcılar olarak görülebilecek olan grubu

olu�turur. (a.g.e., ss.25). Politik pazarlama, seçimlerde bir partinin ba�arılı

olmasını amaçlamaktadır. Ve genellikle, seçimlerde seçmenin oy tercihini

etkileme üzerine biçimlendirilmektedir (Butler ve Collins, 1994, ss.19).

Politik pazarlama, siyasal pazarlamacıların amaçlarını gerçekle�tirmeye

yönelik olarak, parti ve seçmenler arasında faydalı de�i�im ili�kilerinin

olu�turulması ve sürdürülmesi için dizayn edilmi� siyasal ve seçim

programlarının analizini, planlanmasını, uygulanmasını ve kontrolünü amaçlar

(O’cass, 2001, ss.1004).

Pazarlama politikasında amaç, bir adayı di�er adaylardan farklı kılarak

fikirlerini seçmenlerin gözünde de�erli göstermek, ba�arılı bir duyarla�tırma

sonrasında, bireylerin dü�ünce, tavır ve alı�kanlık biçimlerinde de�i�iklik

yaratarak ortak bir çıkar sa�lamaktır (Bongrad, 1991, ss.17). Politikanın

pazarlamada uygulanma hedefi; seçim kampanyalarının ba�langıcından seçim

dönemine kadar olan dönemde hedef kitlenin aklında kalabilmek ve dikkatini

12

kazanabilmektir. Politik pazarlamanın birincil amacı, seçimlerden sonra bile

hedef kitlenin dikkatinin devamlılı�ının sa�lanmasıdır (Attilla, 1997, ss.47).

Seçim kampanyalarında kesin amaç, seçimi kazanmaktır. Kazanmak için

�u temel sorulara cevap bulmak gerekir (Akat, 1993, ss.97);

1. Hangi seçim bölgelerine kesin gözüyle bakılabilir ?

2. Kimler ikna edilebilir ?

3. Hangi gruplardan tamamen ümitsiz (oy vermeyen) olarak

bahsedilebilir ?

4. Bizi destekleyebilecek “muhtemel seçmenlere” nasıl ula�ılabilir ?

5. Ne tür “slogan ve vaatler” etkin olabilir ?

Politik pazarlamanın amaçları yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde �öyle

sıralanabilir (Attilla, 1997, ss.47);

1. Politik örgütü, adayı ve fikirlerini en geni� seçmen kitlesine

tanıtmak,

2. Politik örgütün, adayın veya fikrin en geni� alanda kabul ve destek

görmesini sa�lamak,

3. Politik partinin veya adayın rakiplerinden farkını ortaya koymak,

4. Seçimlerden en fazla oy alarak çıkmak, yani seçimlerle ilgili

belirlenen pazarlama hedeflerine ula�mak,

5. Sa�lanan bu deste�in süreklili�ini sa�lamak,

6. Seçmen deste�ini artırmak.

Aslında politik pazarlamanın ana amacı, partinin varolu� amaçlarının

yerine getirilmesidir. Ancak, bu amaç her zaman en yüksek oy sayısına sahip

olup iktidar olmak olmayabilir. Burada amaç üç farklı �ekilde olabilir (Topuz,

1991, ss.179);

1. Parti veya adayın dü�ünce ve görü�lerini duyurmak,

2. Seçimi kazanmasa bile iyi oranda oy toplayarak gücünü

kanıtlamak, di�er adaylarla pazarlık yapacak konuma gelmek,

3. Ço�unlu�un oylarını alarak iktidar olmak.

13

1.2.5. Politik Pazarlamanın Di�er Pazarlama Türlerinden Farkları

Pazarlama kelimesi tek ba�ına genellikle ticari pazarlama olarak

algılanmaktadır. Ancak pazarlama bilimi sadece kar amaçlı alanlarda

uygulanıp, kar amaçsız kurulu�larda uygulanmayacak kadar dar kapsamlı

de�ildir. Günümüz ko�ullarında pazarlama uygulamaları, kar amaçlı

organizasyonlardan kar amaçsız kurum ve kurulu�lara transfer edilen bir süreç

olarak görülmektedir. (Gürbüz ve �nal, 2004, ss.50).

Politik ya�amda partiler, adaylar, liderler, kendilerini, programlarını bir

ürün olarak �ekillendirip seçmenin bu ürünü tercih etmesi için çalı�maktadır.

Ürünün tercih edilmesi kar�ılı�ında da oy istemektedirler. Bunun için hedef

seçmenlere yönelik ileti�im araçları kullanılmaktadır. Bu çabalar politik

ya�amdaki pazarlama çalı�malarıdır (Bayraktaro�lu, 2002, ss.58). Pazarlama

teorisinin politikaya uygulanması sürecinde “tüketici” kavramının yerini

“seçmen”, “mü�teri” kavramının yerini ise “taraftar” almaktadır.

Tüketici tamamen kendi çıkarına göre tercihini kullanırken, bir seçmen oy

verirken sadece kendi çıkarını de�il ba�kalarının, örne�in toplumun, ülkenin ya

da devletin çıkarını dü�ünerek de tercihini yapabilir.

Politik pazarlama ile ticari pazarlama arasında belirli farklılıklar oldu�una

dair iddiaları Kotler �u �ekilde yorumlamı�tır: (Tan, 1998, ss.10)

1. Herhangi bir ticari ürün, örne�in, bir kutu fasulye veya bir ton çelik

özellikleri açısından zamanın herhangi bir anında aynıdır. Fakat,

di�er yandan politik adaylar de�i�kendirler. Çünkü politik adaylar

sözlerinden dönebilirler.

2. Ticari ürünler normalde tüketicinin arzu etti�i herhangi bir anda

alım için hazırdır. Fakat politik ürünler birkaç yılda bir satı� için

piyasaya sürülür.

3. Ticari bir ürün veya hizmet alan bir tüketici genellikle bir zaman

sürecinde ki�isel çıkarlar bekler. Birçok seçmen ise oy kullandıktan

sonra ki�isel bir çıkar ummayı beklemez.

14

4. Ticari ürün ve hizmetler üzerinde satı�ları artırmak için katı

pazarlama taktikleri uygulandı�ı halde, politik alanda seçmenlere

yönelik katı pazarlama taktiklerinin uygulanması seçmen üzerinde

olumsuz etki bırakabilir. Yüksek vergi uygulamasını programına

alan bir aday bunu katı satı� reklamlarıyla seçmene benimsetmeye

çalı�ırsa büyük bir riski üzerine almı� olur.

5. Bir firma yaptı�ı yatırımın kar�ılı�ında iyi bir gelir getiren pazar

payını elde edebilirse ba�arılıdır, politik aday ise oyların

ço�unlu�unu aldı�ı takdirde ba�arılıdır.

6. Ticari ürün ile politik adayın amaç ve hedefleri farklıdır. Ticari ürün

karı gözler. Politik aday ise gücü hedefler. Ticari ürün firması

tatminkar mü�teriler olu�turarak daha fazla karı güvence altına

almaya çalı�ır. Politik aday ise, tatminkar vatanda�lar olu�turarak

daha fazla gücü güvence altına almak için açık bir çalı�ma

yapmaz.

Tüketici bir mal veya hizmet satın alırken bir bedel öder ve alım amacı

sadece kendi çıkarıdır. Seçmen ise tercihini yaparken sadece kendi çıkarını

de�il toplumun veya devletin çıkarını dü�ünecek �ekilde tercih yapabilir.

Tüketicinin satın alma eylemi sırasında ödeyece�i bedel belli iken, siyasi

tercihlerin bedelini tahmin etmek zordur. Bununla beraber, mal ve hizmet

pazarlaması ile politika pazarlaması arasındaki farklılıklar a�a�ıdaki gibi

sıralanabilir (�slamo�lu, 2002, ss.34-35):

1. Seçmenler aynı günde oy kullandıklarından, gerçek anlamda satın

alma kararı verip vermedikleri ku�kuludur.

2. Mal ve hizmet satın almalarında satın almanın maliyeti ve riski

hesaplanabilir. Politik pazarlamada ise hesaplanamaz.

3. Mal ve marka tercihlerinde ürünü satın almadan önce, denemek

mümkündür. Politik pazarlamada ise böyle bir olanak yoktur.

4. Mal ve hizmet satın almalarında satın alma kararları oldukça

bireyseldir. Halbuki politik pazarlamada böyle bir olanak yoktur.

5. Politik ürünün tercihi ideolojik olabilirken, mal ve hizmetlerde daha

çok akılcıdır.

15

6. Mal ve hizmetlerde reklamın etkisi ölçülebilirken, politik

pazarlamada böyle bir ölçümün yapılabilece�ini gösteren herhangi

bir kanıt yoktur.

7. Mal ve hizmet tercihlerinde tüketicinin sahip oldu�u bilgi düzeyi

siyasi tercihlerdeki seçmen bilgisinden daha çok ve niteliklidir.

8. Bir mal veya markanın performansı bireye göredir. Halbuki siyasal

partinin performansı çıkar gruplarına göre farklıdır. Ayrıca siyasi

ürünün kalitesini de�erlendirmek son derece zordur.

1. 3. Politik Pazarlamanin Bile�enleri

Politik pazarlama da tıpkı ticari pazarlama gibi dört bile�enden olu�ur. Bu

bile�enler ürün, fiyat, tutundurma ve da�ıtımdır. Bu dört de�i�kenden siyasi

partinin ideolojisi ve amaçlarına ba�lı olarak, hedef seçmen kitlesinin özellikleri

de göz önünde bulundurularak bir karma olu�turulmaya çalı�ılır. Burada asıl

amaç oy potansiyelini artırmaktır.

1. 3.1. Politik Pazarlamada Ürün

Ticari pazarlamada ürün bir ihtiyaç yaratmak veya bir ihtiyacı kar�ılamak

amacıyla piyasaya sürülür, mal veya hizmet olarak tanımlanır. Politik

pazarlamada ise, ürün denildi�inde lider, siyasi parti, parti programı, parti

adayları ve lideri, partinin yapısı ve ideolojisi gibi konular gündeme gelir. Nasıl

mal veya hizmet satın alan tüketici grupları farklı faydaları göz önünde

bulunduruyorlarsa her bir seçmen de siyasal ürünün farklı özelliklerine önem

verebilir. Bu nedenle siyasi parti lideri, ürünün seçmenler üzerinde etkili

olabilecek özelliklerini ara�tırmalı, tespit etmeli ve buna göre parti programlarına

yön vermelidir.

Pazarlama programlarının hazırlanmasına ürün planlaması ile ba�lanır.

Ürünün stratejik bir karar de�i�keni olarak önemi, bir siyasi partinin tüm

pazarlama faaliyetlerinin esasını olu�turmasıdır. Ürün; fiyat, tutundurma ve

16

da�ıtım kararlarının �ekillendirilmesine dayanır. Bir ba�ka de�i�le, planlama ve

geli�tirme programının çıktısı olan ürün, di�er pazarlama programlarının

girdisini olu�turur (Pınar, 1970, ss.49).

Siyasi partiler kamuoyunun istek ve ihtiyaçlarını kar�ılamaya çalı�ırlar.

Parti önce kamuoyu ara�tırmalarıyla seçmenlerin istek ve ihtiyaçlarını tespit

eder. Daha sonra bu istek ve ihtiyaçları kar�ılayacak ürün yani fikir geli�tirilir. Bir

ürün kamuoyunun ihtiyaçlarını kar�ılamaya yönelik çözümler sunmuyorsa kabul

görmesi de mümkün olmaz. Bir siyasi partinin ba�arısı her �eyden önce

fikirlerinin kamuoyu tarafından kabul görmesine ba�lıdır. Politik pazarlamadaki

ürün kavramı; lider, parti programı ve adaylardan olu�ur.

1.3.1.1. Siyasi Partinin Lideri

Adayın siyasette ba�arılı olabilmesi için önünde izlemesi gereken belirli

bir süreç vardır. Öncelikle partisinde itibar kazanmalı, siyasal bir stil

geli�tirmelidir. Aday bu süreçte örgüt üyelerinin görünen isteklerini ara�tırarak

ö�renebilecektir. �kinci olarak en yakın seçimde aday oldu�unu sergilemeli ve

parti yöneticileri ve yardımlarını aldı�ı gruplarla samimiyet kurmalıdır. Üçüncü

olarak ön seçimi kazanırsa, genel seçime gidecektir. Kampanya stratejisi,

reklam, görünüm ve kaynak sa�lanması konularında önemli kararlar alacaktır.

Seçmen analizleri, hedefleri seçme, kaynakları da�ıtma ve maksimum etki için

zamanlama sorunlarıyla kar�ıla�acaktır. Dördüncü a�amada, e�er aday

seçilirse, yeniden seçilecek �ekilde görevinin gereklerini uygulamalıdır.

Kullandı�ı konu�ma sanatı, aldı�ı konum, içinde yer aldı�ı siyasal

organizasyonun bir fonksiyonu olacaktır. Aday her a�amada, pazarın

gereksinimlerini, algılarını ve tercihlerini iyi anlamalıdır. Aday, tüketici

davranı�ının güvenilir ve geçerli modellerini içselle�tirmeli, benimsemeli ve

siyasal pazara aynen uygulamalıdır (Kotler, 1975, ss.768).

Liderlik, yönetim bilimlerinde en çok ara�tırılan konulardan birisi olmasına

kar�ın lideri lider yapan nedir sorusuna herkesçe kabul görmü� bir cevap

17

vermek mümkün de�ildir. Yine de liderli�in özelliklerinden bazılarını a�a�ıdaki

gibi sıralanabilir (�slamo�lu, 2002, ss.117):

1. Lider me�ru otorite gücüne sahip olmalıdır.

2. Lider ekibini cesaretlendirip yönlendirebilmelidir.

3. Lider güven duyulan ki�idir.

4. Lider geni� bir öngörü yetene�ine sahip gerçekçi bir ki�idir.

5. Lider dürüst ve adildir.

6. Lider kendisini izletir ve ba�kalarından yararlanmasını bilir.

7. Lider birle�tiricidir.

8. Lider de�i�imcidir.

1.3.1.2. Siyasi Partinin Programı

Bir siyasi parti programı, partiyi di�er partilerden ayıran ve iktidara

gelindi�i zaman seçmen yararına yapılması planlanan eylemleri bütün

ayrıntılarıyla gösteren programlar bütünüdür. Bu programın partinin ideolojisi ve

imajıyla tutarlı olması gerekmektedir. Aksi takdirde seçmenin partiye güvensizlik

duymasına neden olur. Toplumların e�itim düzeyleri arttıkça tercih yaparken

partinin programını gözden geçirme ihtimalleri de artar. Bu nedenle, parti

programı önemli bir referans kayna�ı olarak görülebilir (�slamo�lu, 2002,

ss.123).

Program yapma, kolay olmayan bir faaliyettir ve zorlu�u toplumun

yapısının karma�ıklı�ından, toplumu meydana getiren kategorilerin amaç ve

dileklerinin çatı�masından ileri gelmektedir. Ço�u kez yapılacak i�leri siyasi parti

tayin etmek, kamuoyuna sunmak, ikna etmek, sonra da uygulamaya geçirmek

zorunda kalmaktadır. Ülkenin bazı sorunlarına öncelik tanınması, iktisadi

kalkınmada belirli bir modeli benimsemesi, tercihler yapması, toplumsal ya da

kültürel alanda belirli sorunlara öncelik tanıması ya da tanımaması, ülkenin

dünya düzeyindeki ili�kilerini belli bir felsefe ve çerçeve içinde ayarlaması,

ülkenin imkanlarıyla siyasi parti görü�ü arasında asgari bir uyum sa�lanması,

siyasi partinin programının ve bu programın uygulanmasının ö�elerini olu�turur.

18

Görüldü�ü üzere program yapmak ve programı gerçekle�tirmek, günlük

politikanın ötesinde ülkenin siyasal, ekonomik, toplumsal ve kültürel yapısının

uzun dönemde de�i�mesinde vazgeçilmezdir.

Siyasi partiler, program yapma, kar�ıt programları ele�tirme, yeni

programlar ortaya koyma faaliyetlerinde kamuoyunun e�itilmesi siyasal

bakımdan biçimlenmesine yol açmakta, seçmenlerin gerek iktidar gerekse

muhalefet partileri kar�ısında daha uyanık tutum içerisinde olmasına imkan

vermektedir. Toplumun siyasal e�itimi bakımından, partilerin programlarla

ortaya çıkmaları, seçmene tercih hakkı vermeleri, geleneksel toplumdan

modern topluma geçi�te önemli bir ilerleme olu�turmaktadır (Çiftlikçi, 1996,

ss.130).

Siyasi parti programının ta�ıması gereken bazı özellikler a�a�ıda

sıralanmı�tır (�slamo�lu, 2002, ss.125-126):

1. Parti programı milli olmalıdır.

2. Siyasi partinin felsefesi, ideolojisi ve kimli�i ile tutarlı olmalıdır.

3. Ülke sorunlarını, bunların öncelik sırasını dikkate almalıdır.

4. Çözüm önerileri ülke ve dünya gerçekleri ile uyumlu olmalıdır.

5. Kendi içinde tutarlı olmalıdır.

6. �nandırıcı ve güven verici olmalıdır.

7. Partinin ürünü olmalıdır.

8. Hedefleri gerçekçi ve ula�ılabilir olmalıdır.

9. Bilimsel verilere dayanmalıdır.

Parti programı, lideri, adayları ve partiyi seçmen zihninde belirli bir konuma

yükselten en önemli silah oldu�u için, hazırlanması ve sunulması büyük önem

ta�ır. Bu nedenle, parti programı, ülkenin stratejik konumunu geli�tirecek

ipuçları vermelidir. Ekonomik anlamda, bir ülkenin stratejik konumu �u soruların

cevabını gerektirir (a.g.e):

1. Ülkenin yatırım politikaları nasıl geli�tirilir ?

2. Hangi endüstriyel grupların geli�tirilmesi daha yararlı olur ?

19

3. Ulusal ticaret politikası nasıl olmalıdır ?

4. Ulusal makro ekonomik politikalar nasıl olmalı ve aralarındaki

dengeler nasıl kurulmalıdır ?

Bu dört soruyu herkesi ikna edecek tarzda cevaplandırmak demek, siyasi

ürünleri rasgele bir mantıkla de�il, ciddi ara�tırmalara ve analizlere ba�lı olarak

üretmek demektir.

1.3.1.3. Siyasi Partinin Adayları

Aday, devlete, siyaset yolu ile hizmet etmeye istekli ve seçilmek için

gerekli �artlara sahip olarak seçimlere katılan ki�idir. Seçilme yeterlili�i yasayla

önceden belirlenmi� olan bazı �artlara ba�lıdır.

Adaylar, bir siyasi partinin kimli�i, ideolojisi, imajı ve vitrini hakkında fikir

veren ürün karmalarından birisi ve belki de en önemlisidir. Bir parti için

adaylarını belirlemek büyük önem ta�ır. Dolayısıyla, partinin adaylarını

belirlemesinde baz aldı�ı unsurlarla, seçmenlerin baz aldıkları unsurlar her

zaman tam olarak örtü�meyebilir. Böyle bir durumda partinin güçlü olarak

gördü�ü aday, seçmenler tarafından benimsenmemi� olabilir. Adayların

belirlenmesinde kamuoyu yoklamaları parti için önemli bir kriter olabilir.

Kamuoyu ara�tırmaları, hangi adayın hangi bölgede daha güçlü oldu�unu

belirlemede yol gösterici olabilir.

Siyasi partilerin milletvekili adaylarını tespit ederken uygulayacakları

ahlaki de�erler parti yöneticilerinin dünya görü�lerine göre de�i�ir. Ancak,

parlamenter sistem uygulayan ülkelerin tecrübeleri ile belirlenen, ülkenin ve

toplumun gelece�ini etkileyecek, ona yön verecek, ayrıca siyasi partinin seçim

ba�arısıyla yakından ilgili olan adaylarda olması gereken özellikleri a�a�ıdaki

�ekilde sıralamak mümkündür (Çiftlikçi, 1996, ss.37):

20

• Aday her �eyden önce demokratik sistemin üstünlü�üne inanmalı,

• Ülke meseleleri görü�ülürken son derece atak ve dikkatli olmalı,

halkın aleyhine olan hiç bir �eye destek vermemeli,

• Geçmi�te kendini ispatlamı� olmalı,

• Alanında uzman olmalı,

• Politikayı bir tür zengin fantezisi olarak görmemeli,

• Halkını tanımalı, hissiyatını bilmeli, halkını anlamalı,

• Ülkenin problemlerini bilmeli,

• Aile hayatına, milli ve manevi de�erlere önem vermeli,

• �aibesiz, dürüstlü�ü ve saygınlı�ı belli localar tarafından de�il de

bizzat halk tarafından tescilli olmalı,

• Para harcayarak milletvekili olmayı hedeflememelidir. Siyasi parti

bu kriterleri esas aldı�ında büyük ölçüde seçmen tarafından kabul

görebilecek adayları tespit edebilir.

Bununla beraber seçmenler adaylarda �u özellikleri ararlar (�slamo�lu,

2002, ss.129):

• Ula�ılabilirlik: Seçmenler adaylardan de�i�ik isteklerde

bulunurlar. Bunu gerçekle�tirebilmek için, adaya ula�ıp

ula�amayacaklarını dikkate alır, kolay ula�ılabilecek adayı tercih

ederler.

• Yöresel Tutkuluk: Yöresine hizmet götürmekle ünlenmi� adaylar

tercih edilir.

• Yardımcılık: Bireylerin ki�isel sorunları ile ilgilenen adaylar, bu

ünlerini seçmenleri çekmede kullanabilirler.

• Mütevazılık: Seçmenler kendilerinden olanı tercih ederler. O

nedenle seçmenlerle birebir ili�ki kuranlar ba�arılı olmaktadırlar.

• Bilgelik: Bilgi ve deneyim i� yapma ba�arısının önemli bir kayna�ı

oldu�undan, bu özelli�e dikkat ederler.

• Geçmi�teki Ba�arılar: Seçmenlerin nezdinde adayların

geçmi�teki ba�arıları önemlidir.

21

• Dürüstlük ve Güvenilirlik: Seçmen özü sözü bir olan insanlardan

ho�lanır.

Politikaya girmeye karar veren bir aday, ba�arılı olabilmek için �u dört

problemi çözmelidir (Kotler, 1975, ss.766-767):

1. Politik bir organizasyona katılmalı ve tanınmalıdır. Parti içinde saygı

ve liderlik kazanacak bir politik stil geli�tirmeli, bunun için de siyasi

parti organizasyonu üyelerinin ne istediklerini, hangi özellikleri

aradıklarını ortaya çıkarmalıdır.

2. Seçimlerde partisinin adayı olmak konusunda ilgili oldu�unu

göstermelidir. Parti yöneticileri ile dostluk kurmalı ve onların deste�ini

kazanmaya çalı�malıdır. Ön seçimlerde ba�arılı olabilmek amacıyla

da delegelerin deste�ini sa�layacak giri�imlerde bulunmalıdır.

3. E�er ön seçimleri kazanırsa, seçmenlerin oyunu alabilmek için,

kampanya stratejileriyle ilgili önemli kararlar vermelidir. Aday

seçmenlerin analizinde, hedeflerin belirlenmesinde, kaynakların

kullanımında maksimum etkiyi olu�turacak �ekilde kampanyasını

yürütmeli, araçların kullanım yeri ve zamanı konusunda ayarlamalar

yapmalıdır.

4. Seçilirse kendisini yeniden seçtirecek türden icraatlar yapmalıdır.

1.3.2. Politik Pazarlamada Fiyat

Ticari amaçla piyasaya sunulan her mal ve hizmetin bir bedeli vardır, bu

bedel fiyatla ölçülür. Fiyat, bir mal veya hizmetin elde edilmesi için ödenen

bedeldir.

Tüketicilerin ihtiyaçlarının neler oldu�unun, bu ihtiyaçları kar�ılamak için

üretilecek malların nasıl olması gerekti�inin, üretim örgütlenmesi açısından

izlenecek politika ile da�ıtım kanallarının belirlenmesinde fiyat sisteminin büyük

bir fonksiyonu bulunmaktadır. Ki�inin fiyatını ödemeden ticari mal ve

hizmetlerden yararlanması mümkün olmaz. Ticari mal ve hizmetlerde gerek

üretici gerekse tüketici açısından karar vermede etkili olan en önemli unsur,

22

piyasa durumu ve olu�an fiyattır. Bu durum siyasi partilerin vaat ettikleri mal ve

hizmetler ya da kamusal mal ve hizmetlerde ise farklıdır. Bu malların fiyat

yoluyla de�erlendirilmesini imkansız kılan �ey faydanın özel tüketime tahsis

edilememesi ve maliyetinin bireysel boyutta hesaplanamamasıdır.

Politik pazarlamada parasal olarak fiyattan ve kardan söz etmek zordur.

Ancak, ürüne ödenen fiyatlar olarak tanımlanabilecek bazı unsurlar vardır.

Politik pazarlamada fiyat; partiye üye olmak için ödenen aidatlar ve ba�ı�lar

olabilece�i gibi, adaya veya partiye oy vermek ve parti politikalarını

desteklemek de olabilir. Partiyi veya adayı desteklemek amacıyla sandık ba�ına

gitmenin maliyeti ve kampanya için yapılan ba�ı�lar da ödenen fiyatlar olarak

kabul edilebilir (Gürbüz ve �nal, 2004, ss.63).

1.3.2.1. Fiyatlandırmanın Amaçları

Siyasi parti hedef ve amaçlarından sadece pazarlamayla ilgili kararlar

de�il, ayrıca kamu gelir ve giderleriyle ilgili kararlar da etkilenir. Mantıksal olarak

siyasi parti yönetimi, kamu gelirleri ve kamu giderleriyle ilgili kararları almadan

önce bu konuda ula�mak istedikleri hedefi belirlemelidir. Ancak uygulamada pek

az siyasi parti kamu gelirleri ve giderleriyle ilgili hedeflerini veya kamu maliyesi

politikalarını bilinçli ve açık olarak önceden belirler. Günümüzde siyasal iktidar,

devlet adına kamu gelirleri ve giderleri aracılı�ıyla ekonomi içerisinde büyük rol

oynamakta, düzenleyici, geli�tirici etkiler yaratabilmektedir. Bu etkilerin seçmen

faydasını maksimize edecek do�rultuda yapılabilmesi, uygulanan politikaların

ba�arısına ba�lıdır. Böyle bir uygulamanın amacı enflasyona yol açmaksızın

imkanlar ölçüsünde istihdam düzeyinin yükseltilmesi, ekonomide dengenin

sa�lanması, ekonomik kalkınmanın gerçekle�mesi, gelir da�ılımının

düzenlenmesidir (Butler ve Collins, 1994, ss.37).

Siyasi partilerin gerek ekonomik denge ve ekonomik kalkınma ve

gerekse kaynak da�ılımı açısından alacakları kararların ta�ıdı�ı önem söz

konusu faaliyetlerle ilgili düzenlemeler sırasında büyük özen gösterilmesini,

çözümler yaratılmasını, amaçlar arasında ortaya çıkabilecek çatı�maların

23

giderilmesini veya amaçlar arasında tercihler yapılabilece�inin bilincinde

olunmasını zorunlu kılmaktadır. Burada önemli olan kamu maliyesinin genel

hedefleriyle siyasi partinin tüm pazarlama karar de�i�kenlerinin birbirine uygun

hale getirilmesidir. Bu çerçevede, bir siyasi partinin vaatleriyle ilgili harcamaların

kar�ılanmasında gelir da�ılımıyla ilgili kararlarını tespit ederken ula�mak istedi�i

hedefleri �unlardır (Çiftlikçi, 1996, ss.137-139,Tan,2002, ss.48):

1. Oyların Maksimizasyonu: Oyların maksimizasyonu, siyasi partinin ana

amacı olarak kabul edilir. Temel olarak siyasi partinin vaatleriyle ilgili

talep ve bunların giderleri hakkında bilgi sahibi oldu�u veya bu

fonksiyonları tahmin edebilece�i ve ayrıca her alternatif kamu maliyesi

kararından ne kadar oy sa�lanaca�ını belirleyebilece�i varsayımına

dayanmaktadır.

2. Belirli Bir Oy Oranının Hedeflenmesi: Bazı siyasi partiler kamu

maliyesiyle ilgili kararlarında hedef olarak tatminkar bir oy oranı belirleyip

bunu ba�armaya çalı�ırlar. Kamu maliyesi kararları hedeflenen oy

oranını sa�layacak �ekilde yönlendirilerek tespit edilmektedir.

3. Uzun Vadede Oyların Maksimizasyonu: Siyasi partiler kemer sıkma ya

da acı reçete diye adlandırılan kamu maliyesi politikalarıyla kamu

gelirlerini artıran, kamu harcamalarını kısan kararlarıyla ülke

ekonomisinde ve seçmenlerin gelirlerinde daha sonra yarataca�ı olumlu

etkiden yararlanmayı amaçlamaktadır. �lk a�amada seçmene daha fazla

yük getirecek olmasına ra�men, uzun vadede ekonomide ve seçmende

olumlu sonuçlar olu�turacak bir politika amaçlanmaktadır.

4. Kamu Bölümlerinde Derinli�ine Girme: Hedeflenen kamuoyu

bölümleri ele geçirilerek oylar maksimize edilebilir. Burada kamuoyunun

uygun �ekilde bölümlendirilmesi ve her kamuoyu bölümünün kamu

harcamalarına katılma yüklerinin uygun �ekilde belirlenmesi önemlidir.

5. Cari Oyların Maksimizasyonu: Siyasi partiler fertlerin gelirlerini

artırarak, kamu harcamalarına katılım yüklerini hafifleten kamu maliyesi

kararlarıyla, ilk seçimlerde oylarını maksimize etmeyi hedefleyebilir.

Kamu hizmetlerinin bir bölümünü kısıp, buradan sa�lanan fonları toplum

bireylerinin gelirlerini artıracak �ekilde kullanması ya da vergi yükünün

hafifletilmesiyle seçmende olu�turulan olumlu etkiden yararlanılarak oylar

24

artırılabilir. Özellikle, iktidardaki siyasi partilerin seçimlerden önce seçim

ekonomisi de denilen bu uygulamaları sıkça yaptıkları söylenebilir.

1.3.3. Politik Pazarlamada Da�ıtım

Da�ıtım, partinin söz ve vaatleriyle ilgili mesajlarının seçmenlere

ula�tırılmasıyla ilgili tüm çabaları kapsar. Da�ıtım stratejisi, adayların ki�isel bir

�ekilde seçmenlere yönelmede kullandı�ı yöntemler ve kanallarla ilgilidir.

Politik pazarlamada da�ıtım denince; siyasi ürünün yani parti liderinin,

adaylarının, politikalarının ve propagandalarının hedef seçmen kitlesine do�ru

zaman, do�ru yer ve do�ru �ekilde ula�tırılması akla gelmektedir. Bu ula�tırma

aracısız �ekilde do�rudan seçmenlere ula�mak olabilece�i gibi, bir takım

aracılar kullanılarak da yapılabilir. Politika uzun soluklu bir u�ra� oldu�undan

ve devamlılı�ı gerekti�inden, iki yol bir arada kullanılmalıdır. Bu iki farklı yöntem

�ekil 1.1’de gösterilmektedir. Siyasi ürünün seçmenlere ula�tırılmasında en

etkili olan kanal ku�kusuz lider ve parti yönetimidir (�slamo�lu, 2002, ss.136).

Parti Yönetimi ve Lider

Mahalli

Örgütler

Adaylar

Üyeler

Gönüllüler Parti Çalı�maları

Propaganda

SEÇMENLER

�ekil 1.1 : Da�ıtım Kanalı

Kaynak: A.Hamdi �slamo�lu, “Siyaset Pazarlaması Toplam Kalite

Yakla�ımı”, (2002, ss.136)

25

Bir siyasi parti için da�ıtımla ilgili kararlar iki ana kısımda ele alınabilir

(Çiftlikçi, 1996, ss.143-144):

1. Da�ıtım Kanalının Seçimi: Nasıl bir da�ıtım �eklinin

uygulanaca�ı, mesajların seçmene ula�tırılmasında hangi tip

ve ne kadar aracı kullanılaca�ıyla ilgilidir.

2. Fiziksel Da�ıtım: Mesajların siyasi partiden seçmenlere akı�ı,

yani mesajların gitmesi gereken yere zamanında ve minimum

masrafla ula�tırılmasıdır.

Da�ıtım kanalı, siyasi partinin ürünleri olan adayları, fikirleri, ideolojileri,

politikaları, ülke sorunlarına ili�kin çözüm önerileri ve bütün söz ve vaatleriyle

ilgili mesajlarının siyasi partiden hedef kamuoyuna do�ru akı�ında izlenen

yoldur. Siyasi partiler, çe�itli eylemler yaparak mesajların akı�ını sa�lar ya da

siyasi partiyle hedef kamuoyu arasına çe�itli ki�ilerle, örgütler girer ve çe�itli

eylemler yaparak mesajların akı�ını sa�larlar. Böylece hedef kamuoyuna bir

fikrin, dü�üncenin, görüntünün, mesajın ula�tırılması sa�lanır. Siyasi ürünler

birbiri ardına dizilmi� çe�itli türde örgütlerden geçerek, sanki belli bir yol

izleyerek hedef kamuoyuna ula�ırlar. Siyasi partiyle hedef kamuoyu arasında

yer alan örgütler, siyasi partinin kendi içinde olu�turdu�u birimler, bölümler ve

siyasi parti dı�ında yer alan ileti�im araçları olmak üzere iki grupta toplanabilir.

Partinin hedef pazara ula�abilmesi için ileti�im araçlarını rasyonel bir biçimde

kullanması gerekmektedir (Limanlılar, 1991, ss.37).

Da�ıtım kanalı kararlarının iki önemli yönü vardır. Bunlardan birincisi,

siyasi partinin mesajları için seçilen kanalların, bütün di�er pazarlama

kararlarını etkilemesidir. Di�eri ise, bu kararların siyasi partinin kendi içindeki ve

dı�ındaki örgütlerle ba�lantılar kurması ve bu ba�lantılar sonucunda onların

bazı isteklerine uyma gere�ini de beraberinde getirmesidir. Kanal kolaylıkla

de�i�tirilemedi�inden dolayı, da�ıtım kanalı kararı, statükoyu koruma e�ilimine

yol açar (Kotler, 1984, ss.171).

Da�ıtım kanalları, kanal üyeleri arasındaki ili�kilerin niteli�ine göre

do�rudan ve dolaylı olarak ikiye ayrılır (Mucuk, 1994, ss.227).

26

1.3.3.1. Do�rudan (Direkt) Da�ıtım

Do�rudan da�ıtımda siyasi parti, do�rudan seçmene hitap etmekte ve

gerekli pazarlama fonksiyonlarını da kendisi yerine getirmektedir. Do�rudan

da�ıtımın geleneksel pazarlama anlayı�ındaki ba�lıca avantajlarını politik

pazarlamaya uyarlarsak, siyasi partiye sa�ladı�ı avantajları a�a�ıdaki �ekilde

sıralamak mümkün olabilir (a.g.e):

• Siyasi parti, seçmen ile yakın ili�ki kurabilmesi nedeniyle

kamuoyundaki de�i�meleri daha iyi izleyebilme imkanına sahip

olur.

• Siyasi parti genel olarak, geni� bir hareket serbestisine sahip

olur.

• Pazarlama faaliyetleri etkin bir biçimde kontrol edilebilir.

• Ola�anüstü bir pazarlama çabası veya teknik hizmet

gerekti�inde siyasi parti bunları kendi örgütüyle sa�layıp

sa�layamayaca�ını bilebilir.

Bu avantajların yanı sıra, do�rudan da�ıtım yüksek maliyetli bir seçimdir.

1.3.3.2. Dolaylı (Endirekt) Da�ıtım

Dolaylı da�ıtım, siyasi parti ile seçmen arasındaki mesaj akı�ının bir

takım ticari kurulu�larla sa�lanmasıdır. Bu yolla, daha kısa zamanda ve daha

dü�ük maliyetle daha çok sayıda seçmene ula�mak mümkündür. Siyasi

ürünlerin dolaylı da�ıtımında genel ve bölgesel olarak iki farklı politika yürütülür

(Mimtad, 1987, ss.1). Genel politika, siyasi ürünlerin seçmen farkı

gözetmeksizin aynı mesaj ve görüntü ile tüm seçmenlere ula�tırılmasıdır.

Bölgesel politika ise, ürün ve ürüne yönelik mesajların yöresel özelliklere

uyumlu hale getirilmesidir. Genel politikanın en zayıf yönü, seçmenlerin ya da

yörenin ihmal edildi�i izlenimini vermesidir.

27

1.3.4. Politik Pazarlamada Tutundurma

Bir siyasi partinin iktidara gelebilmesi için, siyasi ürünleri parti felsefesi

do�rultusunda, seçmenlerin arzu, istek, ihtiyaç ve beklentilerine uygun olarak

üretmesi yeterli de�ildir. Bunların yanında bir parti, kamuoyunda tutunmasını

sa�layan ürünlerin, fikirlerin ve mesajların kamuoyuna uygun zamanda, uygun

yerde ve etkin bir biçimde sunulması faaliyetlerini de yürütmelidir. Bu nedenle

politik pazarlamada tutundurma; bir siyasi partinin, bir adayın ya da liderin

kendine ya da üretti�i politika ve hizmetlere ili�kin bilgileri kitlelere, hedef

seçmenlere ya da bireylere istenilen biçimde ula�tıran ve birçok bile�enden

olu�an bir haberle�me sürecidir. Haberle�me süreci, hem bilgilerin ilgiliden

kamuoyuna akı�ını, hem de kamuoyundan gelen geri bildirimleri kapsar. �ekil

1.2.’de gösterilmektedir (�slamo�lu, 2002, ss.139).

Kaynak, bilgi göndereni temsil eder. Bilgiyi gönderen, gönderi� amacına

uygun olarak bilgiyi çarpıcı biçimde �ifreler. Yani, söz, yazı, müzik, resim ya da

görüntüye dönü�türür. Bu hale gelmi� olan bilgi mesaja dönü�ür. Mesaj uygun

haberle�me kanalları ile kitlelere ula�tırılır. Kitleler, verilen bu mesajı algılar ve

yorumlar. Yorumlamanın amaç do�rultusunda olup olmadı�ı kontrol edilir. E�er,

arzulanan amaç gerçekle�memi� ise, mesaj yeniden düzenlenir.

28

Haberle�meyi Etkileyenler

Fakirler �ifreleyici

KAYNAK

Haber Kanallar

�ifre Çözücü

Edinilen Bilgi

ALICI

Parti Söz Gazete Beklentiler Bireyler Lider Yazı Radyo Deneyimler Gruplar Aday Resim Dergi Alı�kanlıklar Görüntü TV Tercihler Geribesleme

�ekil 1.2. Haberle�me

Kaynak: A.Hamdi �slamo�lu, “Siyaset Pazarlaması Toplam Kalite Yakla�ımı”,

(2002, ss.139)

Pazarlamada modern kampanyalarda seçmeni ikna etmekten daha fazla

önemli olan, potansiyel taraftarları belirlemek ve ileti�ime geçmektir (Harris,

2001, ss.38). Parti, seçimlerde kullanaca�ı yeni ürün planlarını ve etkili ileti�im

tekniklerini, pazar bilgisi ve ürün planlaması a�amalarından sonra

belirlemektedir. �leti�im ve kampanya a�aması genel ileti�im ve resmi seçim

kampanyasının her ikisini de içermektedir. Parti toplumla olan ileti�imini,

seçimlerde ba�arı elde etmeye yardımcı olacak �ekilde sa�lamaya çalı�malıdır

(Ingram ve Lees-Marshment, 2002, ss.46).

�leti�im tekni�i açısından bir tutundurma çalı�masının ba�arısında hedef

seçmenlere uygun metot ve araçlarla hitap edilmesi önemli bir unsurdur. Ayrıca,

29

hedef seçmenlerin ve ihtiyaçların iyi bilinmesi ve iletilen mesajlarla yol

gösterilmesi de önemlidir. Etkili bir ileti�im için belirtilen noktalara dikkat etmek

gerekir (Mucuk, 1994, ss.166):

• Mesaj, haber alıcısı açısından dikkat çekici olmalıdır.

• Mesaj, alıcılar tarafından de�i�ik yorumlanmayacak �ekilde açık

seçik olmalıdır.

• Mesaj, seçmenlerin ihtiyaçlarını, problemlerini göstermeli ve

durumlarına uygun �ekilde ihtiyaçlarını kar�ılayabilece�i yolları

göstermelidir.

Tüketicilerin i�letmelerce yürütülen tutundurma faaliyetlerinden ne

�ekilde etkilendi�ini açıklamaya yönelik birçok model geli�tirilmi�tir. Ço�unlukla

davranı� bilimlerindeki geli�melerden ve o konulardaki bilgilerin i� hayatına

uygulanmasından yararlanan bu modellerin en önemlilerinden biri,

tutundurmanın belli ba�lı fonksiyonlarını kapsayan AIDA modelidir (Kotler,

1994, ss.602-605; Johnson ve di�., 1994, ss.54-55).

AIDA modeli, ba� harfleriyle modelin ismini olu�turan tutundurma

fonksiyonlarını birbirini izleyen a�amalar halinde vermektedir. Modelde

tutundurma fonksiyonları, ürün konusunda de�inilen yeniliklerin benimsenme

süreci modelinin farkında olma, ilgilenme, de�erleme, deneme benimseme

a�amalarına paralel olarak belirlenmektedir. Söz konusu fonksiyonları veya

modelin a�amalarını kısaca politik pazarlamaya uygulayacak olursak �u durum

ortaya çıkar (Mc.Carthy, 1975, ss.391-392):

1. Dikkat Çekmek (Attention): Siyasi parti, öncelikle neler

sundu�unu seçmene duyuracak, onu ürününden haberdar ederek

dikkatini çekecektir.

2. �lgi Uyandırmak (Interest): Ürünün varlı�ından haberdar olan

seçmenin o ürüne ilgi göstermesi sa�lanacaktır.

3. �stek Uyandırmak (Desire): �lgi olumlu yöne çekilerek

de�erlendirme, ürüne oy verme arzu ve iste�ine dönü�türülecektir

4. Harekete Geçirme (Action): Oy verme iste�inin oy verme

eylemine dönü�mesiyle oy verme gerçekle�tirilecektir.

30

1.3.4.1. Tutundurma Karması

Pazarlama faaliyetleri ba�ta olmak üzere siyasi partinin yaptı�ı her �ey

tutundurma etkisine sahiptir. Seçmenlerin tutumlarını partiye kar�ı olumlu

biçimde yönlendirmek, mevcut oyları korumak ve artırmak için yapılan

haberle�me çalı�malarının bütününe birden tutundurma karması veya ileti�im

karması adı verilir.

Tutundurma karması ba�lıca dört faaliyet grubundan olu�maktadır

(Çiftlikçi, 1996, ss.157-160, O`Shaughnessy, 1990,ss.25-29, Butler ve Collins,

1994, ss.20).

1. Ki�isel Propaganda: Oy toplamak amacıyla potansiyel olarak görülen

seçmenlerle kar�ılıklı konu�mak, görü�mek, sonuca ula�maktır. Ba�lıca

özellikleri �unlardır:

• Ki�isel Kar�ıla�ma: Lider, aday ve propagandistler ile hedef seçmenler

arasında direkt ili�ki kurulur.

• Dostluk �li�kileri Geli�tirme: �ki taraf arasında sürekli bir ili�ki kurarak

seçmenin siyasi partiye ba�lılı�ı sa�lanır.

• Dinleme ve Kar�ılık Verme Zorunlulu�u Olması: Seçmen oy vermese

bile dinleme zorunlulu�u duyar.

• Propagandistlerin Gerekli Bilgileri Toplaması: Siyasi partiler bu

sayede direkt olarak seçmenlerin istek ve ihtiyaçları, beklentileri

hakkında bilgi sahibi olur.

2. Reklam: Hizmetlerin, malların, fikirlerin veya �ahısların geni� kitlelere

duyurulması ve benimsetilmesi amacıyla bir ücret kar�ılı�ında ki�isel olmayan

bir biçimde sunulmasıdır. Ba�lıca özellikleri �unlardır:

• Geni� kitleye yönelik olma,

• Tekrarlanabilme ve her yana yayılabilme,

• Anlamlı ve etkili biçimde sunulabilme,

• Ki�isel olmama.

31

3. Tanıtım ve Halkla �li�kiler: Televizyon, radyo ve basın yayın araçlarında

siyasi parti, partinin yöneticileri, adayları veya vaatleri hakkında yayınlanan

siyasal haber, röportaj vb. �ekillerdeki tanıtıcı çalı�malardır. Genellikle bir ücret

ödenmez. Ba�lıca özellikleri �unlardır:

• Yüksek Do�ruluk Derecesi: Kamuoyunu do�rudan ilgilendiren

yayınlardır.

• Kitlelere Kolayca Ula�ma: Haber �eklinde olması nedeniyle

propagandistlerden ve reklamlardan ho�lanmayan kimselere de ula�ır.

• Merak ve �lgi Uyandırma: Bir partiyi veya vaatlerini merak ve ilgi

uyandırıcı hale getirir.

4. Oy Artırıcı Di�er Çabalar: Yukarıda özetlenen faaliyet gruplarının dı�ında

kalan, sürekli olarak yürütülmeyen ve devamlılı�ı olmayan faaliyetlerdir. Bu

faaliyetleri, hitap etti�i kitlelere göre �u �ekilde sınıflandırmak mümkündür:

• Seçmenlere yönelik verilen konferans, toplantı, hediye vb.

• Aracılara yönelik ileti�im araçlarının merkezlerine düzenlenen ziyaret,

basın toplantısı vb.

• Propagandistleri özendirmeye ve te�vik etmeye yönelik çe�itli maddi ve

manevi primler, e�itim seminerleri vb.

32

�K�NC� BÖLÜM

POL�T�K PAZARLAMADA SEÇMEN KAVRAMI VE SEÇ�M

KAMPANYASI

2.1. Kamuoyu Kavramı

Kamuoyu teriminin birinci unsuru olan “ kamu “, belli bir sorunla

kar�ıla�mı�, bu sorun etrafında toplanmı� bireylerden olu�an bir gruptur. Grup

içindeki ki�iler sorunun çözümü hakkında çe�itli görü�lere sahiptirler ve soruna

bir çözüm yolu bulmak için birbirleriyle tartı�maya giri�irler (Herbert, 1966,

ss.46).

�kinci unsuru olan “oy” sözcü�ünün anlamı ise “kanaat” dır. Oy, yani

kanaat terimi ise, tartı�malı bir konuda ifade edilen görü� tarzları kar�ılı�ında

kullanılmaktadır. Türk Dil Kurumu’nun sözlü�ünde “oy” sözcü�ünün kar�ılı�ı iki

anlam içermektedir. Oy’ un birinci anlamı, bir toplantıya katılanların, bir sorunla

ilgili birkaç seçenekten birini tercih etmesi, yani rey’ dir. Di�er anlamı ise bu

tercihi belirten i�aret veya sözdür (Türkçe Sözlük, 1992, ss.97).

“Kamu” ve “oy” unsurlarının anlamlarından hareketle, kamuoyu; kamu

ya�antısı ile ilgili olan tartı�malı bir sorun kar�ısında, bu sorunla ilgilenen

ki�ilerin veya ki�i gruplarının ta�ıdıkları kanaatlerin anlatımlarıdır. Bu anlatımlar

hem ço�unluk hem de azınlık kanaatlerini içine alır (Sezer, 1972, ss.5).

Kamuoyu, belli sorunlar çevresinde toplanmı� grup veya grupların belli

sorunlar ve olaylar kar�ısındaki tutumları, davranı�ları, bu konuya ya da olaya

bakı�ları, bu olay ya da konuda e�ilimidir (Georgez, 1964, ss.11).

33

Politik pazarlamanın hedefi, pazarlama karması araçlarıyla ilgili grup ya

da gruplar içerisinde amaca uygun hakim kanaatleri olu�turmaya çalı�maktır.

Hakim kanaatlerin olu�masında ya da kamuoyunun belirmesinde ba�lıca iki

unsur rol oynamaktadır. Bunlardan birincisi ço�unluk faktörü olan sayı

unsurudur. “Kamuoyu ço�unlu�un kanaatidir” de denilebilir. �kincisi ise,

yo�unluk ya da etkinlik unsurudur. Köklü ve kesin olarak açıklanan ve

benimsenen bir görü�, azınlı�ın görü�ü de olsa, ço�unluk tarafından gev�ek ve

köksüz olarak payla�ılan kar�ı görü�e eninde sonunda üstün gelebilir. Di�er

taraftan, iyi örgütlenmi� ve amacına yönelmi� grupların görü�leri, zayıf örgütlü

veya hiç örgütlenmemi� toplulukların kararsız ve de�i�ken e�ilimleri kar�ısında

daha etkili olabilirler. Buda gösterir ki; kamuoyu olayında nitelik unsuru, nicelik

unsuruna göre daha a�ır basar (Kapani, 1975, ss.115).

Kamuoyunun meydana gelmesi için belirli ko�ulların gerçekle�mesi

gerekmektedir. Bu ko�ullar �unlardır (Attilla, 1997, ss.33):

• Belli bir konuda ortaya çıkan kamuoyu, ki�ilerin davranı�larına etki

yapmalıdır. Bu nedenle, bu sorunun sadece bir gazeteci

yardımıyla açıklanması henüz kamuoyuna konu olması için yeterli

de�ildir. Tartı�malı konu kamuoyunu olu�turan grup ya da grupları

yakından etkilemelidir.

• Kamuoyunun tepkileri yazı yolu ile ifade edilebilmelidir.

• Tartı�ma konusu olan durum birçok kimse tarafından tekrar

edilebilir olmalıdır.

• Sorun, açıkça anla�ılabilmelidir.

• Olaylara kar�ı gösterilen tepki, olumlu ya da olumsuz olmak üzere

iki yönlü olmalıdır, di�er bir deyi�le kanaatlerin kutupla�ması

gerekir.

34

2.2. Seçmen Kavramı

Geleneksel pazarlamadaki tüketicinin yerini, politik pazarlamada seçmen

almaktadır. Yani seçmen, politik pazarlamadaki tüketicidir. Politik pazarlamada

üç tür seçmen vardır. Bunlar (Limanlılar, 1991, ss.35);

• Militanlar (Parti Yanda�ları): Partiye inanan, güvenen ve parti

çalı�malarında aktif olarak görev alan/almaya hazır seçmenlerdir.

• Sempatizanlar (Partiye Üye Kaydedilecekler): Bu ki�iler

kendili�inden bu noktaya gelebilecekleri gibi, partinin bir üyesinin

yakını veya dostu olması nedeniyle de bu duruma gelebilirler.

• Herhangi Bir Parti Yanda�ı Olmayanlar (Parti Yanda�ları

Olmadıkları Halde Ba�ka Seçenek Bulamayanlar): Bu tür

seçmenler, genellikle bir defalık deneyici mü�terilerdir. Bazen

sessiz ço�unluk, bazen yüzer-gezer oylar olarak adlandırılan bu

tür seçmenler, son ana kadar hangi partiye/ki�iye oy verece�ine

karar veremeyen/vermeyen ve belki de sandık ba�ında oyunu

belirleyen seçmenlerdir.

Seçmen kavramından bahsedebilmek için seçmenin, a�a�ıdaki üç ko�ulu

ta�ıması gerekmektedir (Gürbüz ve �nal, 2004, ss.30).

• Seçmenin yönetilme haklarının savunulması ve parlamentoda

temsil edilme vb. gibi konularda istek ve gereksinimi bulunmalıdır.

• Bu istek ve gereksinimlerin kar�ılanması do�rultusunda

seçmenlerin kullanabilecekleri oy verme hakları bulunmalıdır.

Kullanılacak oy, taraflar arasında de�i�imi sa�layacaktır.

Türkiye’de oy kullanma ya� sınırı 18’dir. Bu ya�ı doldurmu� olan

ki�iler, hedef seçmen grubu içinde yer alabilirler.

• Seçmenin her �eyden önce oy kullanma arzusunun olması

gerekmektedir.

35

2.2.1. Seçmen Davranı�ları

Seçmen davranı�ları iki dönemli olarak incelenebilir (Attilla, 1997, ss.65):

1. Seçim Dönemi Davranı�ı (Oy Verme): Oy verme davranı�ı belirli kriterlere

göre analiz edilebilir. Bunlardan en belirgin olanları üç ana ba�lık altında

toplanabilir:

• Katı Siyasal Tercihler (Fanatik): Daha çok geleneksel bir yakla�ım

içeren bu davranı�, “Babadan o�ula” diye de tanımlanabilir. Tercih

de�i�melerine, tercih ettikleri partinin ba�arı veya ba�arısızlı�ının etki

etme oranı çok dü�üktür. Tercih ettikleri partiye olan ba�lılık yüksektir,

tıpkı takım tutar gibi parti tutarlar. Bir süre sonra ba�lılık gösteren ideoloji

veya lider de�i�ime u�rasa bile manevi ba�lılık devam edebilir.

• Esnek Siyasal Tercihler: Siyasal partilerin program ve çalı�malarına

göre de�i�me esnekli�i gösterirler. Seçim döneminde beklentilerini

bulamadı�ını dü�ündükleri partiye yeniden oy vermemeyi tercih

edebilirler. Tercihlerdeki bu de�i�im genellikle benzer özellikler ta�ıyan

partiler arasında olur. Ço�unlukla belirli bir dünya görü�ü üzerinde

temellenen seçmenin siyasal tercihleri ve siyasal tercih de�i�mesi de

asgari bu ölçülerde de�erlendirdi�i partiler arasında olur. Bu kesimin

siyasal tercihleri, partinin hakim söylemine, programına, adayın kimli�ine

veya liderine göre belirlenebilir.

• Gezen Siyasal Tercihler: Seçim döneminin son anına kadar genellikle

tercihlerinde belirli bir netle�me görülmez. Siyasal tercihleri kolaylıkla

de�i�ebilir, ancak bu de�i�menin izlenebilir bir nedeni olmayabilir. Bu

seçmenler “kararsız” olarak da adlandırılabilir. En önemli özelli�i,

tercihlerini belirleyen etkenlerin son derece de�i�ken olmasıdır. Bundan

dolayıdır ki, bu kesimin siyasal tercihlerini yönlendirebilmek için bir

strateji belirlemek oldukça güçtür.

2. Seçim Dönemi Dı�ındaki Seçmen Davranı�ları: Seçim

atmosferinden uzak dönemlerde siyasal davranı�lar genel olarak üç �ekilde

ortaya çıkabilir:

36

• Siyasetle Aktif Olarak �lgilenenler: Siyasetle her dönemde içli

dı�lıdırlar. Ülkedeki siyaseti yakından takip etmekle kalmaz, ço�unlukla

bir siyasi olu�um içerisinde aktif olarak yer alırlar. Parti üyesi veya parti

sempatizanı olarak çalı�malara katılırlar, yönlendirilirler. Resmen veya

fiilen sorumluluk üstlenirler. Bir di�er de�i�le, partilerinin veya

savundukları siyasi fikirlerin gönüllü propagandacısıdırlar.

• Siyasetle Pasif Olarak �lgilenenler: Bu tür bir siyasal davranı� daha çok

kendi çerçevesini a�mamaya özen gösteren bir siyasetle ilgilenme biçimi

olarak �ekillenir. Ülkedeki siyasetle ilgisiz de�ildirler. Ancak, ülke

siyasetiyle olan ilgileri, siyasi dü�ünce ve de�erlendirmelerini kendi

çevreleriyle tartı�manın daha üstüne çıkmaz. Parti üyesi olsalar bile, parti

çalı�malarını takip etmek veya çalı�malara aktif olarak katılmak gibi bir

çabaları yoktur.

• Siyasetten Uzak Olanlar: Siyaset ile olan ilgileri ço�u zaman sadece

seçim dönemlerinde oy verme �eklindedir. Siyasi gündemi düzenli takip

etme, o konuda dü�ünce olu�turma gibi bir çabaları yoktur. Siyasi

de�erleri ise belirli bir bütünlük ta�ımaz.

2. 2. 2. Seçmen Davranı�larını Etkileyen Faktörler

�nsanı çe�itli yönleriyle inceleme konusu yapan davranı� bilim dalları,

ekonomik etkenler yanında psikolojik ve sosyolojik etkenlere önem verirler.

Bunlardan psikoloji, insanı birey olarak ele alıp inceleme konusu yaparken,

tüketici/seçmen davranı�larını açıklamada yayarlı davranı�larda bulunur. Ancak

psikolojide bütünüyle açıklayıcı kesin bir model yoktur, sadece çe�itli teoriler

faydalı bilgiler vermektedirler (Mucuk, 1994, ss.67).

Davranı�lar psikolojik ve sosyolojik etkenlerden etkilenir. Davranı�ları

�ekillendiren ba�lıca psikolojik etkenler �unlardır (Çiftlikçi, 1996, ss.56-60;

Odaba�ı ve Barı�, 2002, ss. 77-207; Torlak, 2000, ss.63-71):

1. �htiyaçlar ve Güdüler: Güdüler seçmeni harekete geçiren güçlerdir. Güdü,

ki�inin tatmin etmeye çalı�tı�ı uyarılmı� bir ihtiyaçtır. Bir ihtiyaç gizli de olabilir,

37

ancak güdü olabilmesi için uyarılmı� olması gerekir. Güdüleme veya

motivasyon ise, ki�inin eyleminin yönünü, iç veya dı� bir uyarıcının etkisiyle

harekete geçirmesidir. Seçmenlerin oy verme güdüleri iyi tanındı�ı ölçüde

yönlendirilebilir.

2. Ö�renme Süreci: �nsan beynine giren çe�itli uyarıcılar, insan davranı�larını

etkileyen etkenlerin ba�ında gelir. Psikologlara göre insanın psikolojik varlı�ı ve

özellikleri büyük oranda, ö�renme süreci boyunca elde edilen deneylerle

belirlenir.

Canlının duydu�u veya sezdi�i herhangi bir etken (ses, söz, �ekil) uyarıcı

olup, buna gösterilen iç veya dı� davranı�a ise tepki denir. �nsan uyarıcılara

kar�ılık vererek yani tepki göstererek ö�renir. Belirli bir uyarıcıya kar�ı

gösterilen aynı tepki, zamanla bir davranı� biçimini do�urur. Seçmenlere kar�ı

yönlendirilen uyarıcıların da niteli�i ve cinsi ayarlanarak istenilen davranı� elde

edilebilir.

3. Ki�ilik: �nsanın kendine özgü psikolojik ve biyolojik özelliklerinin bütünü

birden ki�ili�i olu�turur. Ki�ilik seçmenin davranı�larını etkilese de, bu etkinin

niteli�i henüz açıklı�a kavu�mamı�tır. Ancak ki�ilik ve dı� etkenler kar�ılıklı

etkile�im içinde seçmen davranı�ını etkileyebilir.

4. Algılama: Algılama bir olay veya nesnenin varlı�ı üzerinde duyular yoluyla

bilgi edinmedir. Algılama süreci ile ki�i, çevresinde olu�an uyarıcılara anlam

verir. Algılama, ihtiyaç, güdü ve tutumları �artlandırmak yolu ile seçmenin oy

verme davranı�larını etkileyebilir. Hedef seçmen grubunun algılarını istenilen

yöne çekebilmek, oy potansiyelini artırmayı sa�lamada adaya/partiye yardımcı

olabilir.

5. Tutum ve �nançlar: Ki�inin bir fikre, nesneye veya bir sembole ili�kin olumlu

veya olumsuz duyguları veya e�ilimleri tutumu belirler. Tutum, seçmenin

algılamasını ve davranı�ını do�rudan etkiler.

38

�nanç ise, ki�isel deneye veya dı� kaynaklara dayanan bilgileri, görü�leri

ve konuları kapsar. �nançlar da tutumdan etkilenir. Tutumlarda, ki�inin

geçmi�teki deneyimleri, çevresi ve ailesiyle olan ili�kileri ve ki�ili�i rol oynar.

Temel olarak siyasal ürünün seçmenin tutumuna uymasını sa�lamaya yönelik

çalı�malar, oyları artırıcı etki yaratabilir.

Ki�inin ihtiyaç, güdü, davranı� ve tutumları büyük oranda içinde ya�adı�ı

sosyal ortam tarafından �ekillendirilir. Davranı�ları �ekillendiren di�er bir unsur

olan sosyolojik etkileri ise a�a�ıdaki �ekilde açıklamak mümkündür (Kotler,

1980, ss.76-79).

1. Kültür: Ki�i isteklerinin en önemli belirleyicisi olan kültür,

insanlarca yaratılan de�er sisteminin örf-adet, tutum, ahlak, inanç, sanat

ve sembollerin karı�ımını ifade eder.

2. Alt Kültür: Ço�unlukla bölgesel nitelikli olan, kültürün belirli

davranı� veya ya�am biçimini öngören alt bölümüdür. Daha çok kültürün

homojen yapısının bozulması ile ortaya çıkan bölgesel, dini, etnik köken

vb. boyutlarda görülen ortak niteliklerdir.

3. Sosyal Sınıf: Birbirleri ile sıkı ili�kileri olan ve davranı�sal

beklentileri benzer olan ki�ilerin olu�turdu�u bir sosyal yapıdır. Gelir tipi,

kayna�ı, meslek, e�itim, de�er yargıları vb. gibi pek çok de�i�ken sosyal

sınıfları belirleyen nedenlerdir.

4. Referans ve Baskı Grupları: Aile, Yakın çevre, arkada�lar,

kom�ular vb. ba�ta olmak üzere ki�inin tutum, davranı� ve fikirlerini

etkileyen insan topluluklarıdır.

5. Aile: Ki�inin do�du�u andan itibaren en yakın ili�kide

bulundu�u ortam ailesidir. Aile bireylerinin birbirlerini her yönden etkileme

düzeyleri çok yüksek oldu�undan, oy verme davranı�ına da etkisi

yadsınamaz.

Oy verme davranı�ları ki�iden ki�iye farklılıklar gösterdi�inden,

tutundurma çalı�maları sırasında sosyolojik etkenlerin göz önünde

bulundurulması gerekmektedir.

39

2. 3. Seçim Kampanyası

Seçim, yöneticilerin yönetilenlerce belirlenmesini sa�layan bir i�lem,

hukuki eylem ve araçlar bütünü olarak tanımlanabilir. Seçimin en basit, en çok

bilinen i�levi yönetilenlerin temsilini sa�lamaktır. Seçim siyasi partileri yaratır;

di�er bir deyi�le seçimler partinin özelliklerinin do�u�u ve geli�mesinde önemli

bir rol üstlenir (Cottered ve Claude, 1991, ss.10,73).

Politik anlamda seçim; yasalar tarafından sınırları ve süresi çizilmi� bir

çerçevede Devletin ve ülkenin yönetimini üstlenecek ki�ilerin, iktidar sahiplerinin

seçmenin tercihi ile seçilmesi sürecidir. Seçmen ise, seçimlerde üstlendi�i oy

verme göreviyle, kendisini, Devleti ve ülkeyi yönetme yetkisini bir adaya veya

partiye verme hakkına sahiptir (Attilla, 1997, ss.36).

Seçim kampanyası, siyasal partilerin yapmı� oldukları faaliyetlerle

ideolojilerini, programlarını veya adaylarını seçmenlerin be�enisine sunmasıdır.

Yapılan bu faaliyetler belirli bir süreç gerektirir. Bu süreç, kampanyanın ba�ında

belirlenmi� olan amaçlara ula�abilmek için siyasi parti veya aday tarafından

tanıtıma, tutundurmaya, reklama ve organizasyona yönelik yürütülen çabaların

tümünü kapsar (Tan, 2002, ss.101).

Siyasi parti veya adayların daha fazla seçmene ula�mak, siyasal adayı

tanıtmak ve iktidara gelmek için seçmenin deste�ine ihtiyaç duymaları seçim

kampanyalarının organize edilmesini gerekli kılmı�tır.

2. 3. 1. Seçim Kampanyasının Geli�imi

Seçim kampanyaları kamuoyunu ilgilendiren toplumsal, ekonomik ve

teknolojik de�i�ikliklerden önemli ölçüde etkilenir. Kampanyaları yürütürken

dikkat edilmesi gereken en önemli unsur; seçim stratejisinin do�ru bir biçimde

�ekillendirilmesidir.

40

Strateji, belirlenen hedeflere ula�mak için çizilen yolu ifade eder. Seçim

kampanyasındaki en önemli hedef, seçimi kazanmaktır. Bu nedenle seçim

kampanyası stratejisi, belirlenen hedefler do�rultusunda yürütülmelidir. Aday ve

partinin özellikleri, seçmenlerin sosyokültürel yapıları ve seçimin türü gibi bir çok

de�i�ken, strateji ile ilgili kararların alınmasında etkili olmaktadır. Kampanyanın

teması, adaya üstünlük kazandıracak �ekilde kolayca anla�ılır olmalı ve

kampanyanın tüm ileti�im faaliyetlerinde bu temaya yer verilmelidir. Adayın

iktidar veya muhalefette olması da stratejiyi etkiler. Adayın iktidarda olması

durumunda strateji genel olarak iktidarın gücü ve önemi üzerine kurulur. Ayrıca

iktidarın icraatların anlatılması da uygun bir strateji olarak kullanılabilir.

Muhalefette olan adayın i�i iktidardaki adaya göre daha zordur. Çünkü

muhalefetteki aday seçmenleri de�i�imin gereklili�ine inandırmak ve bu

de�i�imi sa�layacak en uygun adayın kendisi oldu�una ikna etmek üzerine

stratejisini olu�turmalı ve yürütmelidir. Muhalefet, iktidarın ne tür konularda ne

tür çözümler üretti�ini ya da üretemedi�ini sorgulayarak, iktidarın kendisini

savunmaya iten yolu izler ( www.yerelsecim.com, Eri�im Tarihi, 12.04.2007).

2. 3. 2. Seçim Kampanyasına Hazırlık Süreci

Politikacılar genellikle politik pazarlamaya ihtiyaç duyduklarını ancak

kampanyaların ba�langıcından hemen önce fark ederler. Bunu seçimlerden

hemen önceye bırakmak parti ve aday için olumsuz bir durumdur. Çünkü

kendilerini halkın yararına adadıkları konusunda insanları en iyi ikna

edebilecekleri dönem, hiçbir �ey talep etmedikleri ve milletvekilli�ine ve iktidara

aday olmadıkları dönemdir. Politik ya�amın her alanında yürütülen sürekli bir

pazarlama çalı�ması, seçim döneminde yapılacak olan kampanyalara hazırlık

niteli�indedir ve ona destek olur (Bongrad, 1991, ss.32-33).

Her aday seçim kampanyası çalı�malarına ba�lamadan önce, amaçlarını

tanımlamalı, ki�isel yeterliliklerini ve özelliklerini, parti örgütünün gücünü ve

kaynaklarını sa�lıklı bir �ekilde de�erlendirmelidir. Aday, seçim stratejisini

belirlemeden önce rakiplerini, çevresini ve hedef seçmenlerini tanımalıdır.

Kampanyanın dayandırılabilece�i konunun seçmenleri nasıl etkileyece�i ile ilgili

41

analizler yapılmalıdır. Hazırlık a�amasında “aday”, “kamuoyu” ve “konular”

olmak üzerinde üç �ekilde ara�tırma yapılmalıdır. Aday açısından ara�tırmalar,

seçmenlerin adayları nasıl gördüklerini ö�renmek açısından önemlidir.

Seçmenlere yönelik ara�tırmalar oy verme kalıpları, oy vermenin demografik

ba�lantıları ve seçmenlerin tutumlarını belirler. Üçüncüsü ise, konular üzerine

yapılan ara�tırmadır. Seçmenlerin, üzerilerinde yo�un bir �ekilde durdukları

konuları belirlemek için yapılır. Böylece partinin ve adayın seçmenlerin

kar�ısında hangi konuyu ön plana çıkaraca�ı tespit edilir( www.yerelsecim.com,

Eri�im Tarihi, 12.04.2007).

2. 3. 2. 1. Kamuoyu Ara�tırmaları

Kamuoyunu temsil etmek için seçilen bir örnek grubu olu�turan bireylerle

görü�ülerek belirli bir konu hakkındaki e�ilimlerini, kanaatlerini, görü�lerini ya da

tutum ve davranı�larını tespit etmek amacıyla yapılan ara�tırmalara kamuoyu

ara�tırmaları denir (Tufan, 1995, ss.11). Kamuoyu ara�tırmaları, en geni�

uygulama alanını genellikle seçimlere çok az bir süre kala yürütülen siyasal

seçim kampanyaları döneminde bulmaktadır.

Kamuoyu ara�tırmaları özellikle seçim dönemlerinde, bireylerin

tutumlarını, kanaatlerini, çe�itli siyasal konulardaki görü�lerini parti ve liderlere

aktarmaya aracılık ederler. Bu açıdan, seçmenler içinde önem arz eden

ara�tırmalardır. Seçmenlerin tutumlarını, sorunlarını, ula�mak istedikleri

çözümleri ve önerdikleri çözüm yollarını bu ara�tırmalar aracılı�ıyla ö�renen

aday veya parti, iktidara gelmesi durumunda bunları uygulama fırsatı bulabilir

(Kalender, 2000, ss.105).

�leti�im tekniklerinin devreye girdi�i tüm i�lerde harekete geçmeden önce,

dü�üncelerin dayandırılaca�ı temel bilgilere ihtiyaç duyulur. Hızlı teknolojik

geli�meler, artan rekabet ve çevre problemleri gibi faktörler siyasi partilerin

kararlarını bilgi temeline dayandırmalarını zorunlu kılmaktadır. Tutum ve

davranı�ların ö�renilmesi, siyasi parti yöneticileri için önemli bir avantajdır.

Yöneticilerin bilgiye kar�ı sistematik bir yapıya sahip olmaları ve herhangi bir

42

sorunla kar�ıla�madan önce bilgi sahibi olmaları gerekir. Özellikle politika

alanında, problemler ortaya çıktıktan sonra bilgi arayı�ına girmek demek,

önceli�i rakiplere kaptırmak demektir. Kamuoyu ara�tırması, bilgilerin

zamanında ve istenilen �ekilde derlenmesi, de�erlendirilmesi ve alınacak

kararlarda öncülük etmesi siyasi partinin tüm çabalarını, özellikle de

kampanyanın mükemmelli�ini etkileyecektir. Bilgilerin derlenmesi ve

de�erlendirilmesi a�amalarında görev alan parti içi i�levlerin konuya olan

hakimiyetleri bu noktada çok önemlidir. Aksi takdirde yanlı� kararlar ortaya

çıkabilir (Çiftlikçi, 1996, ss.206-207).

Kamuoyu ara�tırmaları sonucunda seçmenlerin hangi konularda ne

beklentileri oldu�u, tutum ve davranı�larının ne yönde oldu�u tespit edilmeye

çalı�ılır. Böylece kampanya, seçmenin beklentilerini kar�ılamaya yönelik olarak

yürütülebilir. Beklentileri paralelinde hareket edildi�ini gören seçmen ise, oyunu

bu do�rultuda kullanabilir.

Kamuoyu ara�tırmaları siyasi partinin kendi ara�tırma grubu tarafından

yapılabilece�i gibi, ba�ımsız uzman kurulu�lara da yaptırılabilir. Stratejik önem

arz eden konularda, gizlilik açısından siyasi partinin kendi ara�tırma grubuyla

çalı�ması daha sa�lıklı olabilir. Siyasi partiler genellikle mali güçleri oranında

kamuoyu ara�tırmalarına yönelirler, güçleri yetmiyorsa medyada hali hazırda

var olan ara�tırma bulgularından yararlanırlar (a.g.e.).

Siyasi partiler, organizasyonu düzenleyecek parti ve aday imajlarını

belirleyecek, mesajların temalarını anla�ılabilir sloganlara dönü�türecek

danı�manlara ihtiyaç duyarlar. Kampanya danı�manları olarak tanımlanabilecek

bu ki�iler ücret talep etmeden görev alabilecekleri gibi, ücret kar�ılı�ında

çalı�acak olan profesyonel uzmanlar da olabilirler.

Profesyonel danı�manlar iki �ekilde görevlendirilebilirler. Danı�manların

hizmetlerinden kampanyanın ba�ından sonuna kadar faydalanılabilir ya da

sadece kampanyanın özel safhalarında destekleri talep edilebilir. Politik

danı�manlar seçimden önceki tüm belirsizlikler içinde tahminlerini yürüterek

43

tepkileri önceden görmeye çalı�ırlar ve bunları kendi adaylarının hizmetine

sunarlar (Bowler ve Farrell, 1992, ss.14).

2. 3. 2. 2. Kamuoyu Bölümlendirme ve Hedef Seçmen Kitlesinin Seçimi

Seçim kampanyalarında, hedef seçmen kitlesinin belirlenmesi en önemli

a�amalardan biridir. Seçim kampanyası ortamında her seçmenin aynı oldu�unu

veya aynı davranı�ları sergileyeceklerini dü�ünmek do�ru de�ildir. Hedef kitle,

co�rafik, demografik, mesleki, kültürel veya inanç faktörleri göz önünde

bulundurularak belirlenir. Seçim kampanyası esnasında yapılacak olan

kamuoyu ara�tırmaları, siyasi partinin programı ve adaylarına hangi kamuoyu

bölümlerinin duyarlı oldu�unu belirlemek amacıyla yapılır. Böylece,

kampanyanın sorumluları bu sonuçları de�erlendirerek hangi kategoriyi ne

�ekilde de�erlendirebileceklerini ve bu yolda kullanmaları gereken araçları tespit

edebilirler. Kategorisi, etnik kökeni, çalı�tı�ı sektör, e�itim düzeyi, sahip oldu�u

araba ve üyesi oldu�u kulübe kadar hakkında pek çok veri olan bir kitleye

yönelik spesifik bir ileti�im stratejisi belirlemek mümkündür (Tan, 2002, ss.108-

109).

Politik pazarlamanın amacı, parti politikaları ve programı için kamu

deste�inin sa�lanmasına yöneliktir. Planlama süreci ise, çevreden gelen tehdit

ve fırsatlarla organizasyonun veya parti kaynaklarının kar�ıla�tırılmasına

yöneliktir. Dı� çevrenin denetlenmesi ve çevre üzerindeki stratejinin etkisi

de�erlendirme açısından önemli olabilir. Siyasal parti içeri�i, özel olarak

bölümlendirilen seçmen gruplarının, do�ru olarak hedeflenip hedeflenmedi�ini

belirleyebilmelidir. Pazarlama planlaması, çevreden gelen etki ve kamuoyu

de�i�imleri konusuna özen gösterir. Politik pazarlama planlamasının bu

özelli�iyle, hedef pazar seçiminin do�ru olması ve hedeflenilen pazardaki

seçmen taleplerinin ortaya çıkarılması sa�lanabilecektir. Siyasi partilerin

gereksinim duydukları �ey rekabet edecekleri sorunları ve seçmen gruplarını

belirlemektir (Baines vd., 2002, ss.6-9).

44

Pazarda adayın konumunu güçlendirmek için, ürün, fiyat, da�ıtım ve

tutundurma pazarlama karması araçlarından yararlanılır. Bu araçlar hedef

seçmen potansiyelinde olan her seçmen grubu için belirlenmelidir. Seçmen

profilinin özelliklerinin belirlenmesi pazar analizi ve pazarlama ara�tırmasından

faydalanılmasını gerektirir (Gürbüz ve �nal, 2004, ss.133).

2. 3. 3. Kampanya Hedeflerinin Belirlenmesi Süreci

Aday veya parti seçim kampanyasına ba�lamadan önce hedeflerini

belirlemelidir. Kampanya hedefleri de�i�ken olmakla beraber belli ba�lıklar

altında incelenebilir (Topuz, 1991, ss.180-182, Baines vd, 2002, ss.12, Gürbüz

ve �nal, 2004, ss.106-112):

1. Hedef Kitleyi Rahatlatmak: Adayların oylarına kesin gözüyle baktıkları

seçmenleri vardır. Bunlar siyasi partinin do�al hedefleridir. Partiler seçim

stratejilerini belirlerlerken, genellikle kesin gözüyle baktıkları bu seçmen grupları

dı�ında kalan kesime yönelik çalı�ırlar. Ancak unutulmaması gereken �udur ki;

bu kitleye unutuldukları hissi verilirse oy kayıplarının ya�anması kaçınılmazdır.

Partinin yalnızca deste�ine tam olarak inandı�ı grupların üzerinde durmaları da

yanlı� bir politikadır. Hedefler belirlenirken yapılacak olan çalı�maların dengeli

bir biçimde programlanması gerekmektedir.

2. Kamuoyu Olu�turanları Kazanmak: Siyasi parti veya adaylar kamuoyu

olu�turan ki�ilerin deste�ini kazanabilmek için nasıl bir strateji uygulamaları

gerekti�ini belirlemek durumundadırlar. Bu ki�iler ya toplumdaki ekonomik

durumlarının a�ırlı�ı ile ya da mesleki etkinlikleriyle çevrelerinde saygınlık

kazanmı� güvenilir ki�ilerdir. Eski bakanlar, önemli görevlerde bulunmu� eski

devlet memurları, ünlü yazarlar, profesörler, sanatçılar, emekli generaller, bazı

büyük i� adamları, kırsal kesimlerdeki büyük toprak sahipleri, bazı mezhep ve

tarikat liderleri, ço�u zaman kamuoyunu etkileyebilecek durumda olurlar. Siyasi

parti ve adaylar seçim kampanyasına hazırlanırken bu gibi ki�ilerle ili�kiler

kurmayı dü�ünürler.

45

3. Kararsız Olan Seçmeni Seçmek: Strateji saptanırken üzerinde durulacak en

önemli konulardan birisi de belirli bir e�ilimi olmayan ki�ilerin oylarını elde

edebilmek için izlenecek yolların tespitidir. Bunlar kendilerini dalgalara bırakmı�

seçmenlerdir. Bazı yazarlar bu oylara yüzen oylar veya dalgalanan oylar, bu

çevrelere de bataklık demektedirler. Bu çevrelerin insanları politika ile pek

ilgilenmezler, belirli bir ideolojileri yoktur. Kimi destekleyecekleri kesinlikle belli

olmaz. E�itim, kültür ve genel bilgi düzeyleri ço�u zaman ortanın altında

olmakla beraber, seçim kampanyalarından etkilenme düzeyleri yüksektir.

Dolayısıyla, siyasi partiler stratejilerini belirlerken mutlaka bu çevrelerin

deste�ini kazanma yollarını aramalıdırlar.

4. Partiyi Ele�tiren Seçmenlerin �üphelerini Gidermek: Bu tür seçmenler

olayları izleyen seçmenlerdir ancak e�ilimleri kesin de�ildir, yön de�i�tirebilirler.

Bu gruptaki seçmenlerin siyasi partiyle ilgili bazı tereddütleri vardır. Seçim

stratejileri sırasında bu grupların tereddütlerini giderebilecek mesajlar

gönderilmelidir. Kesin bir kararı olmayan ve esnek durumdaki bu seçmenlerin

oylarını kazanmak kararlı seçmen gruplarının oylarını kazanmaya çalı�maktan

daha kolaydır.

5. Alt Grupları Etkilemeye Yönelik Stratejiler: Kampanya stratejilerini

belirlerken siyasi partiler seçmen kitlelerinin hangi meslek gruplarında

olduklarını göz önünde bulundurmak zorundadırlar. Seçmen kitlesini belirli alt

gruplara ayırarak her bir grubun ihtiyaçlarını saptayarak hareket etmek siyasi

partilerin i�ini biraz daha kolay hale getirebilir. Seçmen kitlesini bir bütün olarak

ele almak hem seçim programını hem de kitleler tarafından do�ru anla�ılmayı

zorla�tırır.

2. 3. 4. Seçim Kampanyasında Kullanılacak Araçlar

Bir siyasi partinin tanıtım ve benimsetme stratejisi için çe�itli araçların

kullanımı gereklidir. Bu araçlar üç kategoride toplanabilir (Çiftlikçi, 1996, ss.221-

223):

46

1. Adayların Halkla �li�kileri: Bir adayın zamanını nasıl kullanaca�ı

planlanırken, maksimum sayıdaki ki�iyle kar�ıla�ıp, onların elini sıkıp birkaç

sözcük edebilmesine olanak sa�lamalıdır. Çünkü adayın bizzat kendisinin hedef

seçmenleriyle kuraca�ı iyi bir ileti�im sonucunda oy verme tercihleri önemli

ölçüde etkilenebilir. Adayların seçmenlerle do�rudan ileti�im kurmaları için �u

yollar uygulanabilir:

� Halk Toplantıları: Binlerce seçmeni bir spor salonunda veya

meydanda bir araya getirmek her adayın hedefidir. Ancak bu tür toplantılarda

sarf edilen çabalara ve harcanan yüklü paralara ra�men genellikle parti

taraftarları toplandı�ından kar�ı çıkılabilir. Yalnız büyük kitleleri bir araya

getirmenin yarattı�ı duygusal ortamların kararsız seçmenleri etkilemek ve

kendine çekmek açısından yarataca�ı pozitif etkinin de göz önünde

bulundurulması gerekir. Ayrıca medyanın da bulunaca�ı bu tür toplantılarda

verilebilecek etkili mesajların milyonlarca ki�iye ula�ma imkanı da vardır.

� Mahallelere Yapılan Geziler: Aday kapı kapı dola�arak kahvelerde,

çar�ıda, pazarda ve halk kümelerinin bulundu�u di�er mekanlarda rastladı�ı

ki�ilerle el sıkı�arak daha yakın ili�kiler kurabilir. Bu ili�kileri aday bizzat kendisi

zamanı yetti�ince yapabilece�i gibi, siyasi partinin gönüllüleri de halkla bir araya

gelerek partinin programını anlatabilirler. Bu tür geziler yapılmadan önce

belirlenecek etkili mesajlarla henüz kararlarını vermemi� olan seçmenler

etkilenebilir.

� Destek Komitesi: Destek komitesi, seçim kampanyası boyunca adayı

destekleyen, ona yol gösteren ve kampanyasına maddi manevi her türlü katkıda

bulunan kamuoyunca tanınmı� sanatçılar, bilim adamları, sporcular vb.

ki�ilerden olu�an bir kuruldur. Ayrıca aday, hangi sayıda olursa olsun tüm

seçmenlerle bir arada olaca�ı ve seçmenleri her an programı hakkında

bilgilendirebilece�i bir seçim kampanyası merkezine de sahip olmalıdır.

2. Basın �li�kileri: Medya, özellikle seçim dönemlerinde siyasi partinin veya

adayın seçmenleriyle olan ili�kilerini yakından takip eder. Bu nedenle medyada

daha sık ve olumlu bir �ekilde yer alabilmek için, siyasi partinin medya

mensuplarıyla olan ili�kilerini sıcak ve samimi tutması gerekir. Medyayla olan

ili�kilerin profesyonel ki�ilerce de yönetilmesi gerekir. Bu nedenle profesyonel

uzmanlar görevlendirilerek, medyanın elde etmek istedi�i bilgiler ve siyasi

47

partinin medyaya ula�tırmak istedi�i mesajlar çe�itli dökümanlarla

desteklenerek bu bürolar aracılı�ıyla iletilir. Ayrıca, basın bültenleri ve bildirileri

de yayınlanarak bilgiler medyaya ula�tırılabilir.

3. Reklam Araçları: Afi�ler, el ilanları, bro�ürler, kitapçıklar, mektuplar, rozetler,

etiketler, tv, gazete raklamları vb. çe�itli reklam araçları kullanılarak hedef

kitleye mesajlar ula�tırılabilir.

Kampanya araçlarının etkili ve verimli kullanımının gerçekle�tirilebilmesi için

uygun aracın seçimi, zamanlaması, programlanması ve araçlar arasında uyum

sa�lanması da dikkatle izlenmesi gereken noktalardır.

2. 3. 5. Kampanyanın �majı

Kamuoyu önüne sürükleyici ve etkileyici bir kimlikle çıkmak isteyen

herkesin öncelikle vizyon sahibi olması gerekir. Bunun ilk yolu ise entelektüel bir

görünüm kazanmaktır. �yi bir imaj hedef seçmen kitlesi üzerinde olumlu bir etki

uyandırmak açısından son derece önemlidir. �maj, insanlara kendinizi gerçekte

olmadı�ınız gibi gösterip aldatmak için de�il, kim oldu�unuzu ve ba�kalarına

neler sunabilece�inizi dürüst, samimi ve açık bir �ekilde ifade etmek için

kullanılan yardımcı bir araçtır(Tan, 2002, ss.112).

Pek çok siyasi kampanyanın hedefi yeni bir imaj belirlemek veya mevcut

imajı olumlula�tırmak ve düzeltmektir. E�er bir adayın imajı de�i�tirilmek

isteniyorsa kesinlikle mevcut imajın tam zıttı olan bir imaj yaratılmamalıdır.

Böyle bir durum kamuoyunun güvenini sarsabilir. Ayrıca imaj de�i�ikliklerinde

rakipleri taklit etmekte kampanyayı olumsuz etkileyebilir. �maj belirlemede veya

düzeltmede köklü de�i�ikliklerden çok, yumu�ak geçi�ler kullanılmalıdır

(a.g.e.,ss.113)

Politik pazarlama uygulamalarında politik ürünle ilgili imaj seçimleri üç

farklı unsurdan olu�ur (Çiftlikçi, 1996, ss.217,218):

48

1. Parti �majı: Hem geleneksel parti imajını hem de siyasi partinin bir seçimde

ortaya atmaya çalı�tı�ı özel bir imajı içerir. �maj, siyasi partinin e�it olarak, hem

partinin geleneksel noktalarını hem de kampanya özel konularını hesaba

kataca�ı �ekilde dizayn edilebilir. Parti imajının iletilmesinde partinin artan

miktarda öz imajını sanatsal olarak dizayn edilen logolarla veya uygun parti

renkleriyle desteklemek gerekir.

2. Lider �majı: Politik ürünün di�er bir parçası olan lider imajı, günümüz

kampanyalarında artan bir �ekilde ön plana çıkmaktadır. Kalite ara�tırmaları

yapılarak partinin ba�ını çeken adayın zayıf ve kuvvetli oldu�u yönler ortaya

çıkarılmakta ve gereken önlemler alınmaktadır.

3. Parti Programı �majı: Siyasi partinin imaj çalı�malarını yürüttü�ü di�er bir

unsur da parti programıdır. Siyasi partiler ço�u kez yapılacak i�leri belirlemek,

kamuoyuna sunmak, ikna etmek, sonra da uygulamaya geçirmek

durumundadırlar. Ülkenin bazı sorunlarına öncelik tanınması, iktisadi

kalkınmada belirli bir modelin benimsenmesi, tercihlerin yapılması, toplumsal ya

da kültürel alanda belirli sorunlara öncelik tanınması ya da tanınmaması,

ülkenin dünya düzeyindeki ili�kilerini belirli bir çerçeve içinde ayarlaması,

ülkenin imkanlarıyla siyasi partinin programının ve bu programın

uygulanmasının unsurlarını olu�turur.

Bir kampanyanın hedefi belirlenirken parti uzmanları politik ürünün üç

unsuru arasında uygun bir denge kurmaya çalı�ırlar. Bu üç unsurun önem sırası

kampanyanın çalı�maları sırasında de�i�tirilebilir. Kampanya için zamanlama,

kampanyanın araçları, medyanın ilgisini çekmek ve seçmen deste�ini

maksimum yapmaya çalı�mak, kampanya organizasyonu ve ana adayların

faaliyetlerini belirlemek, kampanya faaliyetlerinin hangi safhada maksimum

ortaya çıkaca�ını belirlemek gibi sorunlarla ilgili kararlar oldukça önemlidir.

49

2. 3. 6. Kampanya Yönetimi

Seçimlerde kampanya, siyasi parti yönetimiyle ve adayla devamlı

görü�erek yapılanları ve yapılacakları analiz eden bir yönetici veya ortak

yönetim tarafından idare edilir. Kampanya yöneticisi genellikle parti lideri

tarafından atanır. Adayın seçim kampanyası dönemi boyunca bir de karargah

merkezine ihtiyacı vardır. Karargah merkezi, kampanya boyunca ziyaretçilerin

a�ırlanabilece�i, toplantıların yapılabilece�i ve talimatların verilebilece�i, bir

süreli�ine kiralanan bir büro veya otel katı olabilir. Ayrıca, merkezde rakiplerin

çalı�maları yakından takip edilip raporlanabilir. Bunlar dı�ında kampanya

yürütülürken finansmanın da iyi bir �ekilde organize edilmesi gereklidir. Çünkü

seçim kampanyası ciddi maliyetler getiren bir süreçtir. Kampanyaya ayrılan

bütçe belirlenmeli ve harcamalar önem sırasına göre yapılmalıdır.

50

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

POL�T�K PAZARLAMA UYGULAMARINA YÖNEL�K E��L�MLER�N

BEL�RLENMES� ÜZER�NE B�R SAHA ARA�TIRMASI: ÜN�VERS�TE

Ö�RENC�LER� ÖRNE��

Çalı�manın buraya kadar olan bölümünde politikayla ilgili genel

kavramlara, politik pazarlamanın tanımına ve bile�enlerine, seçim

kampanyalarına ve seçmen davranı�larına ayrıntılı bir biçimde yer verilmi� ve

çalı�manın teorik alt yapısı olu�turulmu�tur. Daha önceki bölümlerde yer alan

teorik bilgiler do�rultusunda hazırlanmı� olan bir saha çalı�masına yer

verilmektedir.

Çalı�manın üçüncü bölümü olan bu bölümde, Çukurova Üniversitesi

ö�rencilerinin politik pazarlama uygulamalarına yönelik e�ilimleri belirlenmek

üzere yapılan saha çalı�masından elde edilen verilerin analizi sonucu ula�ılan

bulgular açıklanmaktadır. Bu bölümde, öncelikle ara�tırmanın önemi, modeli ve

hipotezler ile ara�tırmanın metodolojisine ili�kin bilgiler yer almaktadır. Ayrıca,

saha ara�tırması sonucunda elde edilen verilerin analizi, ula�ılan bulgular ve

hipotez testlerinin sonuçlarına ili�kin de�erlendirmeler de bu bölümde

incelenmektedir.

3.1. Ara�tırmanın Önemi ve Amacı

Siyasi partilerin seçmen oylarını etkileyebilmek ve kendi lehlerine

çekebilmek için yaptıkları çalı�malar politik pazarlama kapsamı içinde yer

almaktadır. Politika pazarlaması, siyasi parti lideri veya adaylarının en yüksek

sayıdaki oy potansiyeline ula�mak ve seçimi kazanabilmek için kullanılan

tekniklerin tümüdür.

51

Bugün dünyadaki geli�melerin özellikle de küreselle�menin etkisiyle

ideolojiler önemini yitirmeye ba�lamı�tır. Bu durum siyasi partilerin gerek

programları gerek söylemleri açısından birbirlerine benzemelerine yol açmı�tır.

Bu nedenle siyasi partiler seçim kampanyalarında farklı stratejiler geli�tirmeye

ba�lamı�lardır. Partiler gerek maddi gerekse manevi çabalarıyla

gerçekle�tirdikleri politik pazarlama çalı�malarıyla oy potansiyellerini artırmayı

hedeflerler. Bu ba�lamda, seçmenlerin politik pazarlama çalı�maları

kapsamında önem verdikleri konuların tespit edilmesi gerekmektedir.

Türkiye’de özellikle 1980’lerden bu yana siyasi partiler seçim dönemlerinde

çok yo�un kampanyalar geçirmektedirler. Bu çalı�mayla siyasi partilerin,

seçmene yönelik politik pazarlama uygulamalarında hangi de�i�kenlere ne

ölçüde önem vermeleri gerekti�i konularında belirli mesajlar alabilecekleri

dü�ünülmektedir.

Bu çalı�manın temel amacı, üniversite ö�rencilerinin seçim dönemlerinde

siyasi partiler tarafından yürütülen politik pazarlama uygulamalarına yönelik

e�ilimlerinin ve siyaset pazarlamasında etkili oldu�u dü�ünülen bazı araçların

seçmenlerin tercihleri üzerinde ne ölçüde etkili oldu�unun saptanmasıdır. Aynı

zamanda bu çalı�mada, ö�rencilerin cinsiyet ve gelir düzeyleri ile sözü edilen

araçlar arasındaki ili�kilerin ortaya konması da amaçlanmı�tır.

3.2. Ara�tırma Modeli ve Hipotezler

Yukarıda belirtilen amaca uygun olarak bu çalı�mada tanımlayıcı ara�tırma

modeli kullanılmı�tır. Tanımlayıcı ara�tırmalar, problem modelinde yer alan

de�i�kenlerin açık tanımlarına odaklanmaktadır. Tüketici profili olu�turma,

potansiyel pazar belirleme ve ürün kullanım düzeyini belirleme çalı�maları ile

tutum anketleri, satı� analizleri, medya ara�tırmaları ve fiyat anketleri

tanımlayıcı ara�tırmalara birer örnek te�kil etmektedir. Tanımlayıcı çalı�malarda

hemen hemen her türlü bilgi kayna�ından yararlanılabilmesine ra�men, bu

yöndeki çalı�malar a�ırlıklı olarak ikincil veri kaynaklarına ve anket

52

çalı�malarına dayanmaktadır (Hawkins ve Tull, 1994). Bu çalı�ma da, benzer

�ekilde ikincil veri kaynaklarına ve anket çalı�masına dayanmaktadır.

Ara�tırma modeli �ekil 3.1’de sunulmu�tur. Modelde, siyasi parti

tercihlerini etkileyebilecek unsurların, ö�rencilerin cinsiyet ve gelir gibi sosyo-

demografik özelliklerinden ba�ımsız olup olmadı�ını, aynı zamanda farklı

disiplinlerden gelen ö�rencilerin, siyasi parti tercihlerini etkileyen unsurların

geldikleri disiplinden ba�ımsız olup olmadı�ı belirlenmeye çalı�ılmı�tır.

Politik pazarlama uygulamaları kapsamında seçmenlerin tercihlerini

etkileyebilecek konular dört temel grupta incelenmi�tir:

1. Parti özellikleri,

2. Parti liderinin özellikleri,

3. Tanıtım kampanyası kapsamında yürütülen faaliyetler,

4. Di�er unsurlar.

�ekil 3.1. Ara�tırma Modeli

Parti Özellikleri

Tanıtım Kapmasında Yürütülen Faaliyetler

Parti Liderinin Özellikleri

Di�er Unsurlar: • Ailenin Görü�ü • Çıkan Yazılar • Siyasi Kitaplar • TV Programları

HEDEF K�TLEYE �L��K�N ÖZELL�KLER

Gelir Düzeyi

Cinsiyet

SEÇMEN TERC�H�N� ETK�LEYEB�LECEK

UNSURLAR

1a

1b

1c 1d

2a 2b

2c

2d

53

Ara�tırmanın Hipotezleri:

Yukarıda açıklanmaya çalı�ılan model çerçevesinde ara�tırmanın hipotezleri �u

�ekilde tanımlanmı�tır:

H1a= Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin özelliklerinden etkilenme düzeyleri cinsiyetlerine göre farklılık göstermektedir. H1b= Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede parti liderlerinin özellikleri ile cinsiyetleri arasında anlamlı bir ili�ki vardır. H1c= Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin seçim kampanyaları kapsamında yürüttükleri faaliyetlerden etkilenme düzeyleri cinsiyetlerine göre farklılık göstermektedir. H1d= Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede aile, parti hakkında çıkan haberler vb di�er unsular ile cinsiyetleri arasında anlamlı bir ili�ki vardır. H2a= Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin özelliklerinden etkilenme düzeyleri gelir düzeylerine göre farklılık göstermektedir. H2b= Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede parti liderlerinin özellikleri ile gelir düzeyleri arasında anlamlı bir ili�ki vardır. H2c= Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin seçim kampanyaları kapsamında yürüttükleri faaliyetlerden etkilenme düzeyleri gelir düzeylerine göre farklılık göstermektedir. H2d= Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede aile, parti hakkında çıkan haberler vb di�er unsular ile gelir düzeyleri arasında anlamlı bir ili�ki vardır.

3.3. Ara�tırmanın Metodolojisi

3.3.1. Anakütlenin Belirlenmesi ve Örneklem Seçimi

Çukurova Üniversitesi ö�rencileri üzerine yapılan bu çalı�manın

anakütlesini söz konusu üniversitenin ö�rencilerinin tamamı olu�turmaktadır.

Çukurova Üniversitesi Merkez Ö�renci ��leri’nden alınan ve 2005-2006 E�itim-

Ö�retim yılına ait ö�renci sayısının tamamı 32.530’dur. Ancak, bu ö�rencilerin

hepsine ula�abilme olana�ının kısıtlı olması nedeniyle öncelikle bir çalı�ma

evreni olu�turulmu� ve evren içerisinden bir örnek seçme yoluna gidilmi�tir.

Çalı�ma evreninin olu�turulmasında ö�rencilerin ö�renim gördükleri disiplinle 3

54

ana grupta ele alınmı�tır. Bunlar; Sa�lık, Sosyal ve Fen Bilimleri’dir. Buradan

hareketle her bir disiplinden ilgili bir fakülte seçilmi�, bu seçim yapılırken de

fakültelerin ö�renci yo�unlu�u dikkate alınmı�tır. Ayrıca, her fakültenin ikinci

ö�retimi bulunmadı�ı için sadece birinci ö�retim ö�rencileri çalı�ma evrenine

dahil edilmi�tir. Bu bilgiler ı�ı�ında çalı�ma evrenini olu�turan fakülteler ve

ö�renim gören ö�renci sayıları a�a�ıdaki gibidir:

Çalı�ma Evreni (N) Örnek Sayısı

�ktisadi ve �dari Bilimler Fakültesi 1802 145

Mühendislik-Mimarlık Fakültesi 2123 122

Tıp Fakültesi 837 64

Toplam 4762

Bu çalı�ma evreni içerisinden örnek kütlenin seçiminde tesadüfi olmayan

örnekleme yöntemi seçilmi�tir. Ö�rencilere rahatlıkla ula�ılabilece�i dü�ünülen

ders saatlerinde dersliklerde bulunan ö�rencilere anketler da�ıtılmı�, ders

ba�lamadan veya ders bitiminde anketler yanıtlanarak, teslim edilmi�tir.

3.3.2. Örnek Çapının Belirlenmesi

Bu ara�tırmada, anakütlenin standart sapması bilinmedi�i için örnek

hacmi tahmininin oranlar üzerinden yapılması uygun bulunmu�tur. Uygulamada

en yaygın kullanılan ve a�a�ıda gösterilen örnekleme formülünde gerekli

de�erler yerine konularak, ara�tırmada veri sa�layacak örneklemin büyüklü�ü

hesaplanmı�tır (Kurtulu�, 2004, ss.191; Zikmund, 1986, ss.473):

Formülde, n örnek hacmini,

p incelenen olayın görü� sıklı�ını,

e hata payı oranını,

Z ise güven aralı�ını temsil etmektedir.

384)95.105.0(

)50.01).(50.0()(

)1.(22 =−=

Ζ−=

epp

n

55

Örneklem büyüklü�ü; %95 güven aralı�ında (Z), %5 hata payı (e) ve 0.50

popülasyon oranına (p) göre hesaplanmı� ve örneklem sayısı (n) 384 olarak

belirlenmi�tir. Bu sayının anakütle (çalı�ma evreni) içindeki payı 384/4762 =

0.08 yani %5’den büyüktür. Dolayısıyla, oran %5’den büyük oldu�u için

hesaplanan örnek büyüklü�ü, N-n / N-1 düzeltme faktörü ile çarpılarak

küçültülmelidir(Kurtulu�, 2004, ss.192).

Düzeltme faktörü ile düzeltildikten sonra elde edilen örnek sayısı 353

olarak belirlenmi�tir. Bu örnek sayısı ile çalı�mak yeterli olacaktır.

3.3.3. Veri Toplama Yöntemi

Bu ara�tırmada kullanılan veriler, tez çalı�masının amacına uyan veri

toplama yöntemi olan "anket" yöntemi ile toplanmı�tır. Anket, bir ara�tırma

projesinin amacına ula�abilmesi için gerekli olan verileri üretme ve su yüzüne

çıkarma aracıdır (Nakip, 2003, ss.97). Anket yöntemi, elde etmeyi

amaçladı�ımız bilgilere, daha kolay, daha hızlı, daha ucuz ve daha do�ru bir

�ekilde ula�abilmeyi sa�lamaktadır (Ba�, 2001, ss.22).

Çukurova Üniversitesi ö�rencileri üzerinde veri toplamada �öyle bir yöntem

izlenmi�tir: Ara�tırmacı, ara�tırma kapsamında daha önce belirlenen 3 ayrı

fakültenin ö�rencilerine anketleri elden da�ıtmı� ve daha sonra toplamı�tır.

Ara�tırmada 01-11 Mayıs 2007 tarihleri arasında Çukurova Üniversitesi

ö�rencilerine ö�renim gördükleri bölümlerde da�ıtıp toplama �eklinde, yüzyüze

görü�me yoluyla toplam 355 anket uygulanmı�tır. Yapılan 355 anketten, hatalı

ya da eksik olan 24 anketin de çıkarılması i�lemi neticesinde analizler, toplam

331 cevaplayıcıdan alınan bilgiler do�rultusunda yapılmı�tır. Anketlerden elde

edilen verilerin tasnif ve analizinde SPSS istatistik paket programı kullanılmı�tır.

35314762

3844762.384 =

−−

56

3.3.4. Anket Formunun Hazırlanması

Anket formundaki soruların bir kısmı, politik pazarlama konusunda

yapılmı� çe�itli ulusal ve uluslararası kaynaklı çalı�malardan sa�lanmı�, di�er

bir kısmı ise ara�tırmanın içeri�i, seçilen örneklem, uygulamanın yeri ve zamanı

da göz önünde bulundurularak ara�tırmacı tarafından hazırlanmı�tır.

Ek-1’de sunulan ve 16 soruyu içeren anket formu toplam üç bölümden

olu�maktadır. Anket formunun ilk bölümünde yer alan sorular ara�tırmaya

katılan üniversite ö�rencilerinin hangi fakülte ve bölümde okudu�unu ve kaçıncı

sınıfta oldu�unun saptanmasına yönelik olarak hazırlanmı�tır. Anket formunun

ikinci bölümü onbir sorudan olu�maktadır. Bu bölümdeki ilk soru, deneklerin

daha önce herhangi bir genel seçimde oy kullanıp kullanmadı�ının

saptanmasına yöneliktir. Di�er soruların bir kısmı, siyasi partilerin politik

pazarlama uygulamalarının seçmen davranı�ları üzerindeki etkilerini ölçmeye,

bir kısmı siyasi liderlerin özelliklerinin seçmenler üzerindeki etkilerini ölçmeye ve

di�er bir kısmı da deneklerin politik pazarlama uygulamalarına yönelik

e�ilimlerini belirlemek amacıyla sorulmu�tur.

Anket formunun son bölümü olan üçüncü bölümünde ise, örnek kütlede

yer alan deneklerin demografik ve sosyoekonomik özelliklerini ortaya çıkarmaya

yönelik sorular yer almaktadır.

Ankette yer alan dördüncü, be�inci, altıncı ve yedinci sorular üç noktalı bir

derecelendirme ölçe�i (Etkisi yok-Kısmen etkili-Oldukça etkili) �eklinde

hazırlanmı�tır. Ankette yer alan onüçüncü soru ise, seçmenlerin siyasi partilerin

seçim kampanyaları hakkındaki çe�itli uygulamalarına yönelik tutumlarını

ölçmeyi amaçlamı�tır. Bu sorunun hazırlanmasında "dene�in, bir nesne, bir

tutum ya da bir davranı� konusunda kendisine sunulan ifadelere katılma ya da

katılmama derecesini ölçen Likert ölçe�i" (Nakip, 2003, ss.119) be� noktalı

olarak kullanılmı�tır. Cevaplayıcılardan soruda yer alan yargıları ne derecede

tasvip ettiklerini, bu yargılara "Kesinlikle katılmıyorum", "Katılmıyorum",

"Kararsızım", "Katılıyorum", "Kesinlikle katılıyorum” ifadelerini göz önünde

bulundurarak cevap vermeleri istenmi�tir. Buna göre, 1: Kesinlikle katılmıyorum,

57

2: Katılmıyorum, 3: Kararsızım, 4: Katılıyorum, 5: Kesinlikle katılıyorum olarak

kodlanmı�tır. Di�er tüm sorular ise çoktan seçmeli sorular olarak hazırlanmı�tır.

Hazırlanan ankete ili�kin tüketicilerin tepkilerinin ölçülmesi amacıyla,

uygulamaya geçilmeden önce, kolayda örnekleme yöntemi ile seçilen 30 ki�ilik

bir gruba anket uygulanmı�tır. Bu ön test çalı�ması tüketicilerle kar�ılıklı

görü�me �eklinde yapılmı� ve cevaplayıcıların, ankette yer alan soruların

anla�ılabilirli�i, kapsamı, uzunlu�u vb. konulara ili�kin görü�leri alınmı�tır. Bu

do�rultuda gerekli de�i�iklikler yapılarak anket formuna son �ekli verilmi� ve

esas örne�i olu�turan deneklerle çalı�ılmaya ba�lanmı�tır.

3.4. Ara�tırmanın Kısıtları Ve Öneriler

Ara�tırma kapsamına dahil edilen bireyler, Çukurova Üniversitesi �ktisadi

ve �dari Bilimler Fakültesi, Mühendislik- Mimarlık Fakültesi ve Tıp Fakültesi’nde

ö�renim ö�rencileri içerisinden seçilmi�tir. Di�er fakültelerde okuyan ö�renciler

kapsam dı�ında tutulmu�tur. Bu ara�tırmanın önemli kısıtlarından biridir.

Ara�tırmanın bir di�er kısıtı, sadece üniversite ö�rencileri üzerinde çalı�manın

yapılmı� olmasıdır. Oysa siyaset pazarlaması konusunda yapılan bir çalı�manın

toplumun di�er kesimlerini de içine alacak �ekilde daha geni� kitlelerde

yapılması daha sa�lıklı sonuçlar verecektir. Çünkü bir toplumda siyasi parti

tercihinde bulunan seçmenler, 18 ya� üstü olmak üzere çok farklı ya�

gruplarından, farklı kesimlerden olu�maktadır.

3.5. Ara�tırmada Elde Edilen Verilerin Analizi Ve Bulgular

Bu bölümde, ilk olarak anket çalı�masına katılan ö�rencilerin demografik

ve sosyoekonomik özellikleri, ö�rencilerin politik pazarlama uygulamalarına

yönelik dü�üncelerine yer verilmektedir. Ayrıca bu bölümde, siyaset

pazarlamasında etkili oldu�u dü�ünülen araçların seçmen olarak ö�rencilerin

tercihleri üzerindeki etkisinin ne düzeyde oldu�unda dair bulgulara de�inilmekte,

58

ö�rencilerin bazı sosyo-demografik özellikleri ile siyaset pazarlamasında etkisi

olabilecek araçlar arasında ili�kiler olabilece�ini öngören hipotezlere ili�kin

analiz sonuçlarına yer verilmektedir.

3.5.1. Tanımlayıcı Bilgiler

Anket çalı�masına katılan ö�rencilerin demografik ve sosyoekonomik

özellikleri ile hangi fakültede ve bölümde ö�renim gördükleri ve kaçıncı sınıfta

olduklarına ili�kin bazı tanımlayıcı bilgiler a�a�ıda yer almaktadır.

a) Cinsiyet

Ankete katılan deneklerin cinsiyetlerine göre da�ılımları Tablo 3.1’de yer

almaktadır.

Tablo 3.1. Ankete Katılan Ö�rencilerin Cinsiyet Da�ılımı

Cinsiyet Denek Sayısı (n) Oran (%)

Kadın 121 36,6

Erkek 210 63,4

Toplam 331 100,0

Ankete katılan üniversite ö�rencilerinin %36,6’sı kadınlardan, %63,4’ü

erkeklerden olu�maktadır.

b) Ya�

Ankete katılan deneklerin ya�larına göre da�ılımlarına Tablo 3.2’de yer

verilmektedir.

59

Tablo 3.2. Ankete Katılan Ö�rencilerin Ya�ları

Ya� Denek Sayısı (n) Oran (%)

19 13 3,9

20 35 10,6

21 49 14,8

22 65 19,6

23 73 22,1

24 59 17,8

25 17 5,1

26 16 4,8

27 2 ,6

28 1 ,3

31 1 ,3

Toplam 331 100,0

Tablo 3.2’de de görüldü�ü üzere ankete katılan ö�rencilerin ya�ları 19 ile

31 arasında de�i�mektedir. Toplam katılımcılar içerisinde 20-24 ya� arası 281

ki�i ve % 84.9 oranı en kalabalık ya� grubunu olu�turmaktadır.

c) Gelir

Ankete katılan deneklerin aylık ortalama hane gelirlerinin ne oldu�u

sorulmu� ve elde edilen cevaplar Tablo 3.3’de sunulmu�tur.

Tablo 3.3. Gelir Düzeyine Göre Da�ılım

Gelir Düzeyleri Denek Sayısı(n) Oran (%)

Cevap vermeyi reddetti /bilmiyor 55 16,6

500 YTL ve altı 18 5,4

501-1000 YTL 74 22,4

1001-2000 YTL 106 32,0

2001-3000 YTL 42 12,7

3001-4000 YTL 19 5,7

4001-5000 YTL 6 1,8

60

Tablo 3.3` ün devamı:

5001-6000 YTL 4 1,2

6000 YTL üzeri 7 2,1

Toplam 331 100,0

Ankete katılan ö�rencilerin gelir grupları yukarıdaki Tablo 3.3’de

belirtilmi�tir. Buna göre; deneklerin %32’si 1001-2000 YTL arasında gelir

grubuna, %22,4’ü 501-1000 YTL, %12,7’si 2001-3000 YTL, %5,7’si 3001-4000

YTL, %5,4’ü 500 YTL ve a�a�ısı, %2,1’i 6000 YTL üzeri, %1,8’i 4001-5000 YTL,

%1,2’si 5001-6000 YTL arasında gelir grubuna sahiptir. Deneklerin %16,6’sı ise

ya aylık kazancı ile ilgili bilgi vermeyi reddetmi� ya da bu konu hakkında bilgi

sahibi olmadı�ını belirtmi�tir.

d) Ö�rencilerin Ö�renim Gördükleri Fakülte ve Bölümlere Göre Da�ılımı

Çukurova Üniversitesi ö�rencilerinin politik pazarlama uygulamalarına

bakı� açılarının belirlenmesine yönelik yapılan anketimize katılan ö�rencilerin

fakülte ve bölümlerine göre frekans ve yüzde da�ılımları Tablo 3.4, 3.5 ve

3.6’da gösterilmi�tir.

Tablo 3.4. ��BF Ö�rencilerinin Da�ılımı

�.�.B.F. Bölümleri Denek Sayısı (n) Oran (%)

��letme 47 32,4

�ktisat 29 20,0

Maliye 31 21,4

Ekonometri 28 19,3

Uluslararası �li�kiler 10 6,9

Toplam 145 100,0

Ankete katılan �ktisadi ve �dari Bilimler Fakültesi Ö�rencilerinin toplam

sayısı 145’tir. Bu sayı, ankete katılan toplam ö�rencilerin %43,8’ini

olu�turmaktadır. Bölümlerine göre ayırmak gerekirse, fakültedeki ö�rencilerin

61

%32,4’ü i�letme, %20’si iktisat, %21,4’ü maliye, %19,3’ü ekonometri ve %6,9’u

uluslararası ili�kiler bölümünde okumaktadır.

Tablo 3.5. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Ö�rencilerinin Da�ılımı

Mühendislik-Mimarlık

Fakültesi Bölümleri

Denek Sayısı (n) Oran (%)

Bilgisayar Mühendisli�i 20 16,4

Elektrik Mühendisli�i 39 32,0

Makine Mühendisli�i 33 27,0

Mimarlık 30 24,6

Toplam 122 100,0

Ankete Çukurova Üniversitesinin Mühendislik-Mimarlık Fakültesinden

toplam 122 ö�renci katılmı�tır. Bu sayı, ankete katılan toplam ö�renci sayısının

% 36,8’ini olu�turmaktadır. 122 ö�rencinin %16,4’ü Bilgisayar Mühendisli�i,

%32’si Elektrik Mühendisli�i, %27’si Makine Mühendisli�i ve %24,6’sı Mimarlık

bölümü ö�rencisidir.

Tablo 3.6. Tıp Fakültesi Ö�rencilerinin Da�ılımı Tıp Fakültesi Denek Sayısı (n) Oran (%)

Tıp 64 100,0

Ankete katılan ö�rencilerin 64’ü Tıp Fakültesi ö�rencisidir. Bu sayı,

ankete katılan toplam ö�renci sayısının % 19,3’ünü olu�turmaktadır.

e) Ö�rencilerin Ö�renim Gördükleri Sınıfa Göre Da�ılımı

Tablo 3.7. �.�.B.F Ö�rencilerinin Okudukları Sınıf

�.�.B.F. Ö�rencilerinin

Okudukları Sınıf

Denek Sayısı (n) Oran (%)

1. Sınıf 0 0

2. Sınıf 44 30,3

62

Tablo 3.7` nin devamı:

3. sınıf 27 18,6

4. Sınıf 74 51,1

Toplam 145 100,0

�ktisadi ve �dari Bilimler Fakültesi ö�rencilerinden ankete katılanların %51,1’i

son sınıf ö�rencisidir. Bu oran deneklerin büyük bir kısmını olu�turmaktadır.

%30,3’ü 3. sınıfta, %18,6’sı ise 2. sınıfta okumaktadır.

Tablo 3.8. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Ö�rencilerinin Okudukları Sınıf

Mühendislik-Mimarlık

Fakültesi

Ö�rencilerinin

Okudukları Sınıf

Denek Sayısı (n)

Oran (%)

1. Sınıf 38 31,2

2. Sınıf 46 37,7

3. sınıf 24 19,7

4. Sınıf 14 11,4

Toplam 122 100,0

Ankete katılan Mühendislik-Mimarlık Fakültesi ö�rencilerinin %31,2’si 1.sınıfta,

%37,7’si 2. sınıfta, %19,7’si 3. sınıfta, %11,4’ü ise son sınıfta okumaktadır. Bu

fakülteden ankete katılan deneklerin daha çok küçük sınıflardan olmasının

sebebi, mühendislik fakültesinin geli�mekte olması ve bazı fakültelerin son

sınıflarında henüz ö�renci bulunmamasıdır.

63

Tablo 3.9. Tıp Fakültesi Ö�rencilerinin Okudukları Sınıf

Tıp Fakültesi

Ö�rencilerinin

Okudukları Sınıf

Denek Sayısı (n)

Oran (%)

1. Sınıf 0 0

2. Sınıf 2 3,1

3. sınıf 1 1,6

4. Sınıf 7 10,9

5. sınıf 17 26,6

6. Sınıf 37 57,8

Toplam 64 100,0

Ankete katılan Tıp Fakültesi ö�rencilerinin büyük ço�unlu�unu olu�turan

%57,8’lik bir kısmı 6. sınıf ö�rencisidir. %26,6’sı 5. sınıfta, %10,9’u ise 4. sınıfta

okumaktadır. Deneklerin daha çok üst sınıflar arasından seçilme sebebi, daha

önce oy kullanmı� olma ihtimallerinin yüksek olmasıdır.

3.5.2. Ö�rencilerin Seçimlerde Oy Kullanma Durumları

Ö�rencilerin daha önce herhangi bir genel seçimde oy kullanıp kullanmadıkları

sorulmu� ve alınan cevaplar Tablo 3.10’da sunulmu�tur.

Tablo 3.10. Ö�rencilerin Oy Kullanım Oranları

Oy Kullanımı Denek Sayısı (n) Oran (%)

Evet 119 36,0

Hayır 212 64,0

Toplam 331 100,0

Ankete katılan toplam 331 dene�in %36’sı genel seçimlerde daha önce

oy kullanmı�, %64’ü ise daha önce oy kullanmamı�tır.

64

3.5.3. Politik Pazarlama Çalı�malarının Seçmenler Üzerindeki Etkileri

a) Oy Kullanılacak Parti Tercihinde Tanıtım Kampanyalarının Etkisi

Deneklerden, seçimlerde oy kullanırken siyasi partilerin yapmı� oldukları

tanıtım kampanyalarının ne derece etkili oldu�u sorulmu� ve elde edilen

cevaplar Tablo 3.11’de sunulmu�tur

Tablo 3.11. Tanıtım Kampanyalarının Etki Düzeyi

Etki Düzeyi Denek Sayısı (n) Oran (%)

Etkisi yok 70 21,1

Kısmen etkili 192 58,0

Oldukça etkili 69 20,8

Toplam 331 100,0

Tablo 3.8’deki sonuçlar de�erlendirildi�inde, ankete katılan ö�rencilerin

% 58’inin seçimlerde oy kullanırken siyasi partilerin seçim dönemlerindeki

tanıtım kampanyalarından kısmen de olsa etkilendikleri anla�ılmaktadır.

Ö�rencilerin %20,8’i ise kampanyalarda oldukça yüksek düzeyde etkilenerek oy

kullandıklarını belirtmi�lerdir. Geri kalan %21,1’li kısım ise, kampanyalardan

etkilenmediklerini ifade etmi�lerdir.

b) Tanıtım Kampanyaları Kapsamında Yürütülen Faaliyetlerin Oy

Kullanılacak Partiyi Belirlemedeki Etkisi

Siyasi partilerin tanıtım kampanyaları kapsamında yaptıkları faaliyetlerin,

deneklerin siyasi parti tercihlerindeki etkisini ölçmek amacıyla üç noktalı bir

dereceleme ölçe�i kullanılmı�tır. Elde edilen cevaplar Tablo 3.12’de

belirtilmi�tir.

65

Tablo 3.12. Tanıtım Kampanyaları Kapsamında Yürütülen Faaliyetlerin Tercihlerdeki Etkisi

Faaliyetlerin Etki Düzeyi

Etkisi yok (%)

Kısmen etkili (%)

Oldukça etkili (%)

Partilerin seçim dönemlerinde ki�i adreslerine parti politikalarını veya adayları tanıtmak için gönderdikleri kitapçık, bro�ür vb. yayınları

45,9 46,8 7,3

Liderlerin televizyon konu�maları

20,5 50,2 29,3

Gazete reklamları 58,6 36,0 5,4 Mitingler 25,7 52,9 21,5 Televizyon reklamları 49,2 40,2 10,6 Liderlerin gazete demeçleri 26,9 49,2 23,9 Kahve toplantıları 57,4 31,1 11,5 Açık oturumlar 12,4 48,0 39,6 Konser vb etkinlikler 64,7 24,5 10,9 Evlere da�ıtılan yiyecek vb hediyeler

58,3 22,4 19,3

Partinin belirledi�i sloganlar 48,9 40,5 10,6 Açık hava reklamları (Afi�, bayrak, poster, bilboard vb.)

55,9 37,8 6,3

Siyasi partilerin seçim dönemlerinde ki�ilerin adreslerine, parti

politikalarını veya adayları tanıtmak için gönderdikleri kitapçık, bro�ür vb.

yayınların oy tercihleri üzerinde oldukça etkili oldu�unu dü�ünenlerin oranı %7,3

iken, kısmen etkili oldu�unu dü�ünenlerin oranı %46,8’dir.

Parti liderlerinin seçim öncesi tanıtım kampanyaları dolayısıyla yaptıkları

televizyon konu�malarının denekler üzerindeki etkisine bakıldı�ında; deneklerin

%50,2’sinde bu faaliyetin kısmen etkili oldu�u, %29,3’ünde ise oldukça etkili

oldu�u görülmektedir.

Siyasi partilerin kampanyalarını kamuoyuna duyurmak için verdikleri

gazete reklamlarının denekler üzerindeki etkilili�i �u �ekildedir: deneklerin

%58,6’sı bu reklamların etkisi olmadı�ını, %36’sı ise kısmen etkili oldu�unu

belirtmi�lerdir.

Siyasi partilerin düzenledikleri mitinglerin oy verme tercihi üzerine etkisi

olmadı�ını dü�ünen deneklerin oranı %25,7, kısmen etkili oldu�unu

dü�ünenlerin oranı ise %52,9’dur.

66

Siyasi partilerin kampanyalarını tanıtmak için hazırlattıkları televizyon

reklamlarının oy tercihleri üzerinde kısmen etkili oldu�unu dü�ünenlerin oranı

%40,2, etkisi olmadı�ını dü�ünenlerin oranı ise %49,2’dir.

Parti liderlerinin verdikleri gazete demeçlerinin denekler üzerindeki

etkisine bakıldı�ında; deneklerden %49,2’sinde kısmen etkili oldu�u,

%26,9’unda ise etkisi olmadı�ı görülmektedir.

Parti liderleri e�li�inde düzenlenen kahve toplantılarının oy verme

kararları üzerindeki etkisi olmadı�ını dü�ünen deneklerin oranı %57,4, kısmen

etkili oldu�unu dü�ünenlerin oranı ise %31,1’dir.

Parti liderlerinin seçim kampanyaları do�rultusunda yaptıkları açık

oturumların seçmenlerin oy verme tercihi açısından oldukça etkili oldu�unu

dü�ünen deneklerin oranı %39,6, kısmen etkili oldu�unu dü�ünenlerin oranı ise

%48’dir.

Siyasi partiler tarafından düzenlenen çe�itli konser ve benzeri etkinliklerin

oy verme kararları üzerine etkisine ili�kin bulgular �u �ekildedir: deneklerin

%64,7’si bu tür etkinliklerin etkisi olmadı�ını, %24,5’i ise kısmen etkili oldu�unu

belirtmi�lerdir.

Seçim kampanyaları döneminde siyasi partilerce evlere da�ıtılan yiyecek

vb. hediyelerin oy kullanma tercihi üzerine etkisi olmadı�ını belirten deneklerin

oranı %58,3, kısmen etkili oldu�unu belirtenlerin oranı ise %22,4’tür.

Partinin belirledi�i sloganların oy kullanma kararları üzerine etkisi

olmadı�ını belirten deneklerin oranı %48,9, kısmen etkili oldu�unu belirten

deneklerin oranı ise % 40,5’tir.

Ankete katılan deneklerin %55,9’u siyasi partilerce hazırlanan açık hava

reklamlarının oy verme tercihlerine etkisi olmadı�ını, %37,8’i ise kısmen etkili

oldu�unu belirtmi�lerdir.

67

c) Kamuoyu Ara�tırma Sonuçlarının Oy Kullanılacak Partiyi Belirlemedeki

Etkisi

Deneklere, seçimlerden hemen önce yapılan kamuoyu ara�tırmalarının

sonuçlarından etkilenip etkilenmedikleri sorulmu�, elde edilen cevaplar Tablo

3.13’de sunulmu�tur.

Tablo 3.13. Kamuoyu Ara�tırma Sonuçlarının Tercihlerdeki Etkisi

Etki Düzeyi Denek Sayısı (n) Oran (%)

Etkilenmem 200 60,4

Kısmen Etkilenirim 118 35,6

Oldukça Etkilenirim 13 3,9

Toplam 331 100,0

Ankete katılan 331 denekten %60,4’ü seçim dönemlerinden hemen önce

yapılan ara�tırma sonuçlarından etkilenmediklerini, %35,6’sı kısmen

etkilendiklerini, %3,9’u ise oldukça etkilendiklerini belirtmi�lerdir.

d) Siyasi Partilerin Sahip Oldukları Özelliklerin Seçmenlerin Oy Verme

Kararlarındaki Etkisi

Siyasi partilerin sahip oldukları özelliklerin seçmenlerin oy verme kararları

üzerindeki etkileri soruldu�unda deneklerden Tablo 3.14’te görülen cevaplar

elde edilmi�tir.

Tablo 3.14. Siyasi Partilerin Özelliklerinin Tercihlerdeki Etkisi

Faaliyetlerin Etki Düzeyi

Etkisi yok (%)

Kısmen etkili (%)

Oldukça etkili (%)

Parti �deolojisi 1,2 9,4 89,4 Parti Programı 5,4 29,6 65,0

68

Tablo 3.14` ün devamı:

Parti Lideri 3,3 33,2 63,4 Parti Politikası 3,6 15,4 81,0 Partinin Adayları 12,7 46,8 40,5 Parti �craatları 3,0 14,2 82,8 Partinin Geçmi�i 6,0 26,9 67,1

Tablo da görülen siyasi parti özelliklerinin hemen hemen tamamının

deneklerin siyasi parti tercihleri üzerinde çok önemli etkileri oldu�u

anla�ılmaktadır. “Partinin adayları” dı�ındaki tüm özelliklerde etki düzeyinin

oranları oldukça yüksek çıkmı�tır. Öte yandan, parti ideolojisi, politikası ve

icraatları, deneklerin üzerinde en fazla durdukları özellikler olarak öne

çıkmaktadır. Buradan elde edilen ilginç bir bulgu da; “parti liderinin”

deneklerin seçimleri üzerindeki etkisinin di�erleri kadar yüksek olmamasıdır. Bu

sonucun çıkmasının nedeni, ara�tırmaya katılan deneklerin tamamının

üniversite ö�rencisi olmaları, dolayısıyla iyi bir e�itim düzeyine sahip olmaları ve

bu sebeple de daha çok parti programları ve e�er varsa daha önceki

icraatlarının neler oldu�unu incelemelerinden kaynaklandı�ı �eklinde

söylenebilir.

e) Parti Liderinin Özelliklerinin Oy Vermede Etkisi

Deneklere bir siyasi partinin liderinin ne gibi özelliklerinin oy verme

kararlarında önemli oldu�u sorulmu� ve elde edilen cevaplar Tablo 3.15’te

sunulmu�tur.

Tablo 3.15. Parti Liderinin Özelliklerinin Tercihteki Etkisi

Lider Özelli�i Denek Sayısı (n) Oran (%)

Yaptı�ı propaganda 11 3,3

E�itimi 32 9,7

Yapaca�ı i�ler (icraatı) 187 56,5

Etnik Kökeni 18 5,4

Cinsiyeti 0 0,0

Geçmi� tecrübesi 83 25,1

Toplam 331 100,0

69

Bir siyasi parti liderinin yapaca�ı i�ler veya gelecek için söz verdi�i

icraatları deneklere oy verme kararını etkilemede en önemli özelliktir. Ankete

katılan deneklerin %56,5 gibi yarıdan fazlası bir liderin yapaca�ı i�lerin içeri�ine

bakarak kararlarını vermektedirler. Bu özelli�i %25,1’lik oranla liderin geçmi�teki

tecrübesi, %9,7 oranla e�itimi, %5,4 oranla etnik kökeni, %3,3 oranla yaptı�ı

propaganda izlemektedir. Bu bilgiler ı�ı�ında, bir parti liderinin ne �ekilde

propaganda yaparsa yapsın, e�itimi ve etnik kökeni nasıl olursa olsun seçmeni

daha fazla ilgilendiren özelli�inin vaat etti�i icraatları oldu�unu söylemek

mümkündür.

f) Oy Kullanılacak Partiyi Belirlemede Etken Olan Di�er Unsurlar

Deneklere, partilerin seçim dönemlerinde uyguladı�ı tanıtım

kampanyaları ve parti özelliklerinden ba�ımsız olarak siyasi tercihlerini etkileyen

etmenler sorulmu�tur. Alınan cevaplar Tablo 3.16’da gösterilmi�tir.

Tablo 3.16. Parti Tercihinde Etkili Olan Di�er Unsurlar

Ba�ımsız Unsurlar Denek Sayısı (n) Oran (%) Ailenin Görü�ü 58 17,5 Çıkan Yazılar 164 49,5 Siyasi Kitaplar 85 25,7 TV Programları 24 7,3 Toplam 331 100,0

Siyasi tercihi etkileyen parti özellikleri ve tanıtım kampanyaları dı�ında

etkileyen çe�itli unsurlar vardır. Tablo 3.16’da görülen sonuçlara göre; parti

hakkında çıkan yazılar, ankete katılan deneklerin %49,5’i için siyasi parti

tercihini etkileyebilen ba�ımsız unsurların ba�ında gelmektedir. Deneklerim

%25,7’si okudukları siyasi kitaplardan, %17,5’i ise ailelerinin siyasi

görü�lerinden etkilendiklerini belirtmi�lerdir.

70

3.5.4. Siyasi Partilerin Yaptıkları Propagandalara Yönelik Görü�ler

Deneklere öncelikle siyasi partilerin propaganda yapmalarına gerek olup

olmadı�ı sorulmu�tur. Daha sonra ise yapılan propaganda çalı�malarının oyları

etkilemede hangi özelliklere sahip olması gerekti�i sorulmu�tur. Alınan cevaplar

Tablo 3.17 ve Tablo 3.18’de gösterilmi�tir.

Tablo 3.17. Siyasi Parti Propagandalarına Yönelik Önermeler

Önermeler Denek Sayısı (n) Oran (%) Propaganda her zaman yapılmalı 106 32,0

Propaganda sadece seçim dönemlerinde yapılmalı 78 23,6

Propaganda yapmaya gerek yoktur 147 44,4

Toplam 331 100,0

Ankete katılan deneklerin %44,4’ü propaganda yapılmasını gereksiz

bulurken, %32’si propagandanın her zaman yapılması gerekti�ini, %23,6’sı ise

sadece seçim dönemlerinde yapılması gerekti�ini ifade etmi�lerdir.

Tablo 3.18. Propaganda Çalı�malarının Etkili Olabilmesi �çin Sahip Olması

Gereken Özellikler

Propaganda Özellikleri Denek Sayısı (n) Oran (%)* Gerçekçi vaatler içermesi 115 34,7 Ki�isel menfaatlerime uygun olması 26 8,0

Sorun çözücü olması 207 62,5 Propagandalar beni etkilemez 63

19,0 • Birden fazla cevap i�aretlendi�i için toplamları %100’ü geçmektedir.

Ankete katılan deneklerin %62,5’ine göre; siyasi partilerin yaptıkları

propaganda çalı�malarının etkili olabilmesi için ta�ıması gereken en önemli

özellik sorunların çözümüne yönelik alternatifler sunmasıdır. Deneklerin

%34,7’si gerçekçi menfaatler içermesini, %8’i ise ki�isel menfaatlerine uygun

olmasını öncelikli olarak belirtmi�lerdir. Cevaplayıcıların %19’u ise,

propagandalardan etkilenmediklerini belirtmi�tir.

71

3.5.5. Siyasi Partinin Beklentileri Kar�ılamaması Durumunda Seçmenlerin

Tutumları

En son seçimde oy verilen siyasi partinin seçmenin beklentilerini

kar�ılamaması durumunda, nasıl bir tutum sergilenece�ine yönelik sorulan

soruda Tablo 3.19’da görülen cevaplar elde edilmi�tir.

Tablo 3.19. Oy Verilen Siyasi Partinin Beklentileri Kar�ılamaması

Durumunda Seçmen Tutumları

Tutumlar Denek Sayısı (n) Oran (%) Bir Daha O Partiye Oy Vermem 116 35,0

Tekrar Oy Veririm 5 1,5 Daha iyisi Olmadı�ını Dü�ündü�ümden Tekrar Oy Veririm

45 13,6

Zaman Geçince Tekrar De�erlendiririm 146 44,1

Fikrim Yok 19 5,7 Toplam 331 100,0

Ankete katılan deneklerin %44,1 gibi önemli bir ço�unlu�u, oy verdikleri

siyasi partinin beklentilerini kar�ılamaması durumunda bir süre zaman

geçmesini bekleyip tekrar de�erlendirme yapacaklarını, %35’i bir daha o partiye

oy vermeyeceklerini, %13,6’sı daha iyisi olmadı�ını dü�ündü�ünden tekrar aynı

partiye oy vereceklerini belirtmi�lerdir. Deneklerin %5,7’si ise bu konuda ne

yapacaklarını konusunda fikirlerinin olmadı�ını belirtmi�lerdir. Daha önce oy

veren deneklerin %1,5’lik çok küçük bir bölümü ise, herhangi bir yargılama

yapmaksızın tekrar aynı partiye oy vereceklerini belirtmi�lerdir.

3.5.6. Siyasi Partilerin Seçim Kampanyaları Kapsamında Uyguladıkları

Pazarlama Faaliyetlerine Yönelik Görü�ler

Deneklere, siyasi partilerin seçim kampanyaları sırasında uyguladıkları

pazarlama faaliyetlerine yönelik görü�leri 5’li Likert Ölçe�i yöntemiyle

72

sorulmu�tur. Bu kapsamda belirlenen altı ifadeye ankete katılan 331 dene�in

verdi�i cevaplar Tablo 3.20’de sunulmu�tur.

Tablo 3.20. Ö�rencilerin Siyasi Partilerin Seçim Kampanyaları Sırasında

Uyguladıkları Pazarlama Faaliyetlerine Yönelik Görü�leri

Yargılar

Katılma Düzeyi (%)

Hiç

K

atılm

ıyor

um

P

ek

Kat

ılım

ıyor

um

K

arar

sızı

m

Kıs

men

K

atılı

yoru

m

Kes

inlik

le

Kat

ılıyo

rum

n

Arit

met

ik

Orta

lam

a

Std

. Sap

ma

Partilerin seçim kampanyaları sırasında reklam ajanslarından yararlanmaları do�rudur.

6,9 16,0 13,0 48,0 16,0 331 3,50 1,145

Partilerin seçim kampanyaları sırasında bro�ür, bayrak, flama gibi �eyleri kullanmalıdırlar.

13,0 22,4 11,2 42,6 10,9 331 3,16 1,258

Partiler seçim kampanyaları sırasında TV, radyo,gazete, bilboard vb. araçlar aracılı�ıyla reklam yapmalıdırlar.

9,1 18,1 12,1 41,7 19,0 331 3,44 1,240

Partiler seçim kampanyaları sırasında açık hava mitingi düzenlemelidirler.

5,1 12,1 12,7 44,4 25,7 331 3,73 1,124

Seçim dönemlerinde TV kanalları tüm partilere konu�ma hakkı vermelidir.

3,0 3,6 3,9 21,1 68,3 331 4,48 0,954

Her partinin bir sloganı olmalıdır. 6,3 15,7 15,4 32,9 29,6 331 3,64 1,234 • n toplam cevaplayıcı sayısını ifade etmektedir. Likert ölçe�i ile ölçeklenen yanıtlar için

1= Hiç katılmıyorum, 2= Pek Katılmıyorum, 3= Kararsızım, 4= Kısmen katılıyorum, 5=

Kesinlikle Katılıyorum �eklinde kodlanmı� ve ortalamalar bu puan de�erlerine göre

hesaplanmı�tır.

Deneklerin siyasi partilerin seçim kampanyaları sırasında uyguladıkları

pazarlama faaliyetlerine yönelik görü�leri 6 yargı cümlesiyle ölçülmeye

çalı�ılmı� olup, ö�rencilerin bu yargılara vermi� oldukları cevaplar Tablo 3.20’de

özetlenmi�tir. Bu tabloya göre;

Siyasi partilerin seçim kampanyaları sırasında reklam ajanslarından

yararlanmalarının do�rulu�una kısmen katılan deneklerin oranı %48’dir. %16’sı

partilerin reklam ajanslarından kesinlikle yararlanmaları do�rultusunda görü�

73

belirtmi�lerdir. Deneklerin sadece %6,9’u ise bu tür ajanslardan yararlanılmasını

do�ru bulmadıklarını belirtmi�lerdir.

“Partiler siyasi kampanyalar sırasında bayrak, flama, bro�ür gibi yazılı ve görsel

�eyleri kullanmalıdır” ifadesine kısmen katılan denklerin oranı %42,6, pek

katılmayanların oranı ise %22,4’tür. Bu ifadeye kesinlikle katılan denklerin oranı

%10,9’dur.

Partilerin yine seçim kampanyaları süresince TV, radyo, gazete ve bilboardlar

aracılı�ıyla reklam yapmaları gerekti�i konusuna kısmen katılan deneklerin

oranı %41,7, kesinlikle katılanların oranı ise %19’dur. Geri kalan kısmın %12,1’i

kararsız olduklarını, %27,2’si ise bu tür reklamların gerekti�i dü�ünmediklerin

belirtmi�lerdir.

Seçim kampanyaları sırasında partilerin açık hava mitingleri düzenlemelerini

yargısına ise denekler büyük oranda katılmı�lardır. %44,4’lük oranındaki

denekler kısmen bu ifadeye katılırken, %25,7’si ise kesinlikle katılmı�lardır.

Deneklerin sadece%5,1’i ise bu mitinglerin düzenlenmesi ifadesine

katılmadıklarını belirtmi�lerdir.

Deneklere yöneltilen 6 yargı ifadesi içerisinde en çok katılım oranı alan ifade,

seçim dönemlerinde TV kanallarının tüm partilere konu�ma hakkı vermeleri ile

ilgili olmu�tur. Deneklerin %68,3’ü gibi yüksek bir kısmı TV kanallarının

kampanya döneminde bütün partilere konu�ma hakkı vermeleri gerekti�ini

belirtmi�lerdir. Bu ifadeye katılmayan deneklerin oranı ise %3’le sınırlı kalmı�tır.

“Her partinin bir sloganı olmalıdır” yargısına deneklerin %6,3’ü hiç katılmazken,

%29,6’sı ise kesinlikle katılıyorum ifadesini kullanmı�lardır, %32,9’u ise bu

ifadeye kısmen katılmı�tır.

74

3.6 Ara�tırma Hipotezlerinin Test Edilmesi

Çalı�ma kapsamında geli�tirilen H1a, H1c hipotezlerinin test edilmesinde

Mann-Whitney U testi uygulanmı�tır.

"Mann Whitney U" testini T testinin parametrik olmayan kar�ılı�ı olarak

kabul etmek mümkündür. Bu test için verinin da�ılımı konusunda bir ko�ul öne

sürülmez. Ancak verinin rasgele toplanmı� olması gereklidir. "Mann Whitney U"

testi ile ba�ımsız iki grubun aynı da�ılıma sahip ana kütlelerden geldi�i hipotezi

test edilir, "t" testi için ko�ulların uygun olmadı�ı durumlarda bu test

uygulanmalıdır. Mann-Whitney U testinde;

• Ba�ımsız de�i�kene ait veriler sayısal karakterler ile ifade edilmeli,

• Örneklem birbirinden ba�ımsız olarak rasgele seçilmeli ve

• Ba�ımlı de�i�kene ili�kin ölçümler, sıralama, aralık veya oran ölçe�inde

olmalıdır.

H2a, H2c hipotezlerinin test edilmesinde Kruskal-Wallis testi

uygulanmı�tır.

Kruskal-Wallis H testi, birbirinden ba�ımsız iki yada daha fazla grubun

(örneklemin) ba�ımlı bir de�i�kene ili�kin ölçümlerinin kar�ıla�tırılarak iki

da�ılım arasında anlamlı bir fark olup olmadı�ını test etmek amacı ile kullanılır.

Bu testte ve parametrik olmayan di�er testlerde, gruplara ait ölçümlerin

kar�ıla�tırılmasında aritmetik ortalama yerine ortanca (medyan) de�er esas

alınır. Ortanca (medyan), büyükten küçü�e yada küçükten büyü�e do�ru

sıralanan bir serinin orta de�eridir. Kruskal-Wallis H testi iki grup için Mann-

Whitney U testi ile aynı sonucu verir. Bu sebeple üç ve daha fazla gruba ili�kin

da�ılımın kar�ıla�tırılması sonucu gruplar arasında anlamlı bir fark bulunması

durumunda farklılı�ın kayna�ını tespit etmek için gruplar, ikili olarak Mann-

Whitney U testi ile kar�ıla�tırılabilir.

75

Kruskal-Wallis H testi, parametrik testlerin kullanımına ili�kin �artların

sa�lanmaması durumunda ba�ımsız örneklemler için tek-faktörlü varyans

analizi yerine kullanılır.

Kruskal-Wallis H testinde, ba�ımsız de�i�kene ait veriler;

• Sayısal karakterler ile ifade edilmelidir.

• Birbirinden ba�ımsız rasgele örneklem üzerinden elde edilmelidir.

• Ba�ımlı de�i�kene ili�kin ölçümler aralık veya oran ölçe�indedir.

H1b, H1d, H2b, H2d test edilmesinde Ki-Kare testi uygulanmı�tır. "Ki-kare" analiz yöntemi özellikle sosyal bilimler alanındaki çalı�malarda

yaygın olarak kullanılan bir analiz yöntemidir. "Ki-kare" analiz yöntemi verilerin

sunulu� biçimine göre "Ki-kare uygunluk testi" ve "Ki-kare ba�ımsızlık testi"

olmak üzere iki ana gruba ayrılır.

Aslında "Ki-kare" analiz yöntemi sadece ili�kilerin saptanmasında de�il,

aynı zamanda de�i�kenler arasındaki farklılıkların belirlenmesinde de

kullanılmaktadır. "Ki-kare" analiz yöntemi frekans da�ılımları üzerinden i�lem

yapan bir analiz yöntemidir. �ki de�i�kenin birbirlerinden ba�ımsız olması

aralarında bir ili�kinin bulunmadı�ı anlamına gelir. "Ki-kare" testi de�i�kenlerin

ba�ımsızlı�ını ölçmede yaygın olarak kullanılır. Öte yandan "Ki-kare" analiz

yöntemi iki de�i�ken arasındaki ili�kinin �iddeti konusunda oldukça sınırlı bilgi

verir. Gözlenen "Ki-kare" de�erinin büyüklü�ü sadece modelin veriye uyumunun

bir göstergesi de�ildir. Bu de�er örnek hacminden de etkilenmektedir. Bu

nedenle "Ki-kare" analiz yöntemiyle ilgili olarak bilinmesi gereken en önemli

özellikle serbestlik derecesidir. Serbestlik derecesi arttıkça "Ki-kare" testi normal

da�ılıma benzemeye ba�lar. Ayrıca "Ki-kare" de�eri serbestlik derecesine ba�lı

oldu�undan, analizde yer alan gözlem sayısı arttıkça "Ki-kare" de�eri de artar.

Sonuçta anlamlı farklılıkların varlı�ına ili�kin i�aretler elde etme olasılı�ı da

artar. "Ki-kare" analiz yönteminde Ho (sıfır hipotezi) olarak de�i�kenler arasında

ili�ki yoktur varsayımı öne sürülür. Aslında "Ki-kare" analiz yöntemi iki de�i�ken

arasında sistematik bir ili�kinin var olup olmadı�ını belirlemeye yardım eder.

76

Yani "Ki-kare" analiz yöntemi bir çapraz tabloda yer alan de�i�kenler arasındaki

gözlenen ili�kinin istatistiksel olarak anlamlı olup olmadı�ını test etmek

amacıyla kullanılır.

Bu nedenle "Ki-Kare" analiz yöntemi daha çok dü�ük ölçüm

düzeylerindeki de�i�kenler arasındaki ili�kilerin incelenmesinde kullanılır. "Ki-

kare" analiz yöntemi gözlenen frekans de�erleri ile teorik olarak beklenen

frekans de�erlerinin kar�ıla�tırmasını yapar. Bir çapraz tabloda yer alan her bir

hücre için bu iki de�er arasındaki farkın kareleri alınır. Beklenen de�ere olan

oranı bulunur. Bu oranların toplamı ise "Ki-Kare" de�erini verir. Bulunan bu

de�er kritik tablo de�erinden büyük ise anlamlı bir ili�kinin varlı�ından söz

edilebilir.

Ki-Kare Ba�ımsızlık Testi, veri setindeki de�i�kenlerin farklı ölçütlere ya

da belirli bir amaca göre iki ya da çok yönlü çapraz tablo biçiminde

sınıflandırılması halinde de�i�kenlerin belirlenen özellikleri arasında bir

ba�ımlılı�ın olup olmadı�ı test edilmek istenebilir. De�i�kenlerin alt grupları

arasında ba�ımlılık, birlikte de�i�im olup olmadı�ını ortaya çıkarmak amacıyla

uygulanan "Ki-kare" testi "Ki-kare" ba�ımsızlık testi olarak adlandırılır. Ho

hipotezi ba�ımlılık yoktur �eklinde kurulur. "Ki-kare" ba�ımsızlık testi, tablo

tipine ve tablo gözlerinde frekansların beklenen de�erlerinin büyüklükleri göz

önüne alınarak farklı �ekillerde uygulanır ve farklı isimlerle belirtilir.

a. Siyasi Parti Tercihinde Partilerin Özellikleri �le Cinsiyet Arasındaki

�li�kinin Analizi

Ö�rencilerin, oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin

özelliklerinden etkilenme düzeylerinin, cinsiyetlerine göre farklılık

gösterebilece�ine yönelik olarak geli�tirilen H1a hipotezinin test edilmesinde

uygulanan Mann-Whitney U testi sonuçları Tablo 3.21’de görülmektedir.

77

Tablo 3.21. Kadın ve Erkeklerden Olu�an Grupların Parti Özelliklerinden Etkilenme Düzeylerine Göre Elde Edilen Mann-Whitney U Testi Sonuçları

Sıralamalar

GRUP (Cinsiyet)

N Sıra Ortalaması

Sıra Toplamı

Siyasi partinin görü�ü Kadın 121 175.39 21222.50 Erkek 210 160.59 33723.50 Toplam 331 Siyasi partinin programı Kadın 121 156.45 18931.00

Erkek 210 171.50 36015.00 Toplam 331 Tablo 3.21`in devamı:

Siyasi parti lideri Kadın 121 168.46 20384.00 Erkek 210 164.58 34562.00

Toplam 331 Siyasi partinin politikaları

Kadın 121 161.93 19593.00 Erkek 210 168.35 35353.00

Toplam 331 Siyasi partinin milletvekili adayları

Kadın 121 157.84 19098.50 Erkek 210 170.70 35847.50

Toplam 331 Siyasi partinin icraatı Kadın 121 162.81 19700.50

Erkek 210 167.84 35245.50 Toplam 331

Siyasi partinin geçmi�i Kadın 121 176.74 21385.50 Erkek 210 159.81 33560.50

Toplam 331 Test �statisti�i (a)

Partinin görü�ü

Partinin programı Parti lideri

Partinin politikaları

Partinin milletvekili adayları

Partinin icraatı

Partinin geçmi�i

Mann-Whitney U 11568.500 11550.000 12407.000 12212.000 11717.500 12319.500 11405.500 Wilcoxon W 33723.500 18931.000 34562.000 19593.000 19098.500 19700.500 33560.500 Z -2.543 -1.647 -.422 -.862 -1.294 -.701 -1.881 Asymp. Sig. (2-tailed) .011 .100 .673 .389 .196 .483 .050

a Grouping Variable: Cinsiyet

Mann-Whitney U testi ile yapılan analiz sonuçlarına göre; ö�rencilerin, oy

verecekleri siyasi partiyi belirlemede parti özellikleri içerisinde “parti lideri,

partinin politikaları, milletvekili adayları, partinin icraatı” özelliklerinden etkilenme

düzeyleri α=0,05 anlamlılık düzeyinde cinsiyetlerine göre farklılık

göstermektedir. Parti liderinden etkilenme düzeyi bakımından iki cinsiyet

grubunun aralarında fark bulunmadı�ı görülmektedir. “Partinin görü�ü ve

78

partinin geçmi�i” , özellikleri bakımından ise, olasılık de�erleri p<0.05 anlamlılık

seviyesinde oldu�undan, oy verilecek siyasi partiyi belirleme bakımından, kadın

ve erkek denekler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmu�tur.

Partinin programı açısından ise, α=0,10 anlamlılık düzeyinde farklılık

bulunmu�tur. Bu sonuçlara göre; ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi

belirlemede partilerin özelliklerinden etkilenme düzeylerinin cinsiyetlerine göre

farklılık gösterebilece�ine yönelik olarak geli�tirilen H1a hipotezi kısmen

desteklenmektedir.

Mann-Whitney U testine ili�kin bulgular, partinin görü�ü ve partinin

programı özellikleri bakımından bayan ö�renciler açısından, partinin geçmi�i

özelli�i bakımından da erkek ö�renciler açısından anlamlı bir farkın ortaya

çıktı�ını göstermektedir. Buna göre, erkek ö�rencilerin oy verecekleri partiyi

belirlemede partinin geçmi�inden kız ö�rencilere göre daha fazla etkilendikleri,

partinin görü�ü ve partinin programından da kız ö�rencilerin erkek ö�rencilere

göre daha fazla etkilendikleri �eklinde bir sonucun ortaya çıktı�ı görülmektedir.

b. Siyasi Parti Tercihinde Parti Liderlerinin Özellikleri �le Cinsiyet

Arasındaki �li�kinin Analizi

Oy verilecek siyasi partiyi belirlemede parti liderlerinin özellikleri ile

ö�rencilerin cinsiyetleri arasında anlamlı bir ili�ki olabilece�ine yönelik olarak

geli�tirilen H1b hipotezinin test edilmesinde uygulanan Ki-Kare testi sonuçları

Tablo 3.22’de görülmektedir.

Tablo 3.22. Parti Liderlerinin Özellikleri �le Cinsiyet Arasındaki �li�kinin

Analiz Testi Sonuçları De�er Sd Olasılık De�eri Pearson Chi-Square (Ki-Kare) 6.789(a) 4 .147

Likelihood Ratio 7.749 4 .101 Linear-by-Linear Association 1.302 1 .254

N of Valid Cases 329 a Teorik de�erlerin (eij) %20’sinden fazlası (5)’den küçük de�ildir. Olasılık de�eri <.05

79

Tablo 3.22 incelendi�inde, p=0.147 olarak elde edilmi�tir. Bulunan

sonuç, p<0.05 anlamlılık seviyesinde olmadı�ından, ö�rencilerin, oy verecekleri

siyasi partiyi belirlemede parti liderlerinin özellikleri ile cinsiyetleri arasında

anlamlı bir ili�ki bulunamamı�tır. Dolayısıyla, H1b hipotezi desteklenmemektedir.

c. Siyasi Parti Tercihinde Seçim Kampanyalarında Yürütülen

Faaliyetlerden Etkilenme Düzeyi �le Cinsiyet Arasındaki �li�kinin Analizi

Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin seçim

kampanyaları kapsamında yürüttükleri faaliyetlerden etkilenme düzeylerinin

cinsiyetlerine göre farklılık gösterebilece�ine yönelik olarak geli�tirilen H1c

hipotezinin test edilmesinde uygulanan Mann-Whitney U testi sonuçları Tablo

3.23’de görülmektedir.

Tablo 3.23. Kadın ve Erkeklerden Olu�an Grupların Seçim Kampanyalarından

Etkilenme Düzeylerine Göre Elde Edilen Mann-Whitney U Testi Sonuçları Sıralamalar

GRUP

(Cinsiyet) N

Sıra Ortalama

Sıra Toplamı

Partilerin tanıtım amaçlı da�ıttı�ı kitapçık, bro�ür vb yayınlar

Kadın 121 163.29 19758.00 Erkek 210 167.56 35188.00

Toplam 331 Liderlerin televizyon konu�maları Kadın 121 147.24 17816.00

Erkek 210 176.81 37130.00 Toplam 331

Gazete reklamları Kadın 121 175.75 21266.00 Erkek 210 160.38 33680.00

Toplam 331 Mitingler Kadın 121 166.91 20196.00

Erkek 210 165.48 34750.00 Toplam 331

Televizyon reklamları Kadın 121 171.92 20802.00 Erkek 210 162.59 34144.00

Toplam 331 Liderlerin gazete demeçleri Kadın 121 167.60 20279.00

Erkek 210 165.08 34667.00 Toplam 331

Kahve toplantıları Kadın 121 167.83 20307.00 Erkek 210 164.95 34639.00

Toplam 331

80

Tablo 3.23`ün devamı: Açık oturumlar Kadın 121 158.85 19221.00

Erkek 210 170.12 35725.00 Toplam 331

Konser vb etkinlikler Kadın 121 167.90 20316.50 Erkek 210 164.90 34629.50

Toplam 331 Evlere da�ıtılan yiyecek vb hediyeler

Kadın 121 168.10 20339.50 Erkek 210 164.79 34606.50

Toplam 331 Partinin belirledi�i sloganlar Kadın 121 172.70 20897.00

Erkek 210 162.14 34049.00 Toplam 331

Açık hava reklamları Kadın 121 163.08 19733.00 Erkek 210 167.68 35213.00

Toplam 331

Test �statisti�i (a)

Bro�ür vb yayınlar

TV konu�maları

Gazete reklamları Mitingler

TV reklamları

Gazete demeçleri

Mann-Whitney U 12377.000 10435.000 11525.000 12595.000 11989.000 12512.000

Wilcoxon W 19758.000 17816.000 33680.000 34750.000 34144.000 34667.000 Z -.437 -2.954 -1.623 -.144 -.946 -.250 Asymp. Sig. (2-tailed) .662 .003 .105 .885 .344 .803

a Grouping Variable: Cinsiyet

Test �statisti�i (a)

Kahve

toplantıları Açık

oturumlar Konser vb etkinlikler

Da�ıtılan hediyeler

Parti sloganları

Açık hava reklamları

Mann-Whitney U 12484.000 11840.000 12474.500 12451.500 11894.000 12352.000

Wilcoxon W 34639.000 19221.000 34629.500 34606.500 34049.000 19733.000 Z -.299 -1.136 -.325 -.342 -1.071 -.479 Asymp. Sig. (2-tailed) .765 .256 .745 .733 .284 .632

a Grouping Variable: Cinsiyet

Mann-Whitney U testi ile yapılan analiz sonuçlarına göre; seçim

kampanyaları kapsamında yürütülen faaliyetler içerisinde “TV konu�maları”

hariç di�er tüm de�i�kenlerinin olasılık de�erleri p<0.05 anlamlılık seviyesinde

bulunmadı�ından, oy verilecek siyasi partiyi belirleme bakımından kadın ve

erkek denekler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamı�tır.

Sadece, TV konu�malarının α=0,05 anlamlılık düzeyinde gruplara göre farklılık

gösterdi�i bulunmu�tur. De�i�kenlerin ço�unlu�u açısından gruplar arasında bir

farklılık bulunmadı�ından, ö�rencilerin, oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede

81

partilerin seçim kampanyaları kapsamında yürüttükleri faaliyetlerden etkilenme

düzeylerinin cinsiyetlerine göre farklılık gösterebilece�ine yönelik olarak

geli�tirilen H1c hipotezinin desteklenmedi�i görülmektedir.

Mann-Whitney U testine ili�kin bulgular, “TV konu�maları” faaliyeti

bakımından erkek ö�renciler açısından anlamlı bir farkın ortaya çıktı�ını

göstermektedir. Buna göre, erkek ö�rencilerin parti liderlerinin televizyon

konu�malarından kız ö�rencilere göre daha fazla etkilendikleri �eklinde bir

sonucun ortaya çıktı�ını belirtmek mümkündür.

d. Siyasi Parti Tercihinde Di�er Unsurlar �le Cinsiyet Arasındaki �li�kinin

Analizi

Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede aile, parti hakkında

çıkan haberler vb di�er unsular ile cinsiyetleri arasında anlamlı bir ili�ki

olabilece�ine yönelik olarak geli�tirilen H1d hipotezinin test edilmesinde

uygulanan Ki-Kare Analizi sonuçları Tablo 3.24’te görülmektedir.

Tablo 3.24. Parti Tercihinde Di�er Unsurlar �le Cinsiyet Arasındaki �li�kinin Analiz Testi Sonuçları

De�er Sd Olasılık De�eri Pearson Chi-Square (Ki-Kare) 1.003(a) 3 .801

Likelihood Ratio .981 3 .806 Linear-by-Linear Association .265 1 .607

N of Valid Cases 329 a Teorik de�erlerin (eij) hiçbiri (5)’den küçük de�ildir. Olasılık de�eri <.05

Tablo 3.24 incelendi�inde, p=0.801 olarak elde edilmi�tir. Buna göre

α=0,05 anlamlılık düzeyinde, ö�rencilerin, oy verecekleri siyasi partiyi

belirlemede “ailenin görü�ü, parti hakkında çıkan yazılar, siyasi TV programları,

kitaplar” gibi unsurlar ile cinsiyetleri arasında anlamlı bir ili�ki bulunamamı�tır.

Dolayısıyla, H1d hipotezi desteklenmemektedir.

82

e. Siyasi Parti Tercihinde Partilerin Özellikleri �le Gelir Düzeyi Arasındaki

�li�kinin Analizi

Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin

özelliklerinden etkilenme düzeylerinin gelir düzeylerine göre farklılık

gösterebilece�ine yönelik olarak geli�tirilen H2a hipotezinin test edilmesinde

uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları Tablo 3.25’te görülmektedir.

Tablo 3.25. Gelir Grupların Parti Özelliklerinden Etkilenme Düzeylerine Göre Elde

Edilen Kruskal-Wallis Testi Sonuçları

GRUP (Gelir

Grupları)

N Sıra

Ortalaması

Siyasi partinin görü�ü Dü�ük 147 165.59 Orta 148 173.44

Yüksek 36 137.11 Toplam 331

Siyasi partinin programı Dü�ük 147 162.56 Orta 148 170.23

Yüksek 36 162.65 Toplam 331

Siyasi parti lideri Dü�ük 147 152.61 Orta 148 180.95

Yüksek 36 159.24 Toplam 331

Siyasi partinin politikaları Dü�ük 147 165.39 Orta 148 170.15

Yüksek 36 151.44 Toplam 331

Siyasi partinin milletvekili adayları

Dü�ük 147 157.67 Orta 148 176.72

Yüksek 36 155.94 Toplam 331

Siyasi partinin icraatı Dü�ük 147 166.82 Orta 148 165.15

Yüksek 36 166.17 Toplam 331

Siyasi partinin geçmi�i Dü�ük 147 167.50 Orta 148 172.01

Yüksek 36 135.18 Toplam 331

83

Test �statisti�i (a,b)

Partinin görü�ü

Partinin programı Parti lideri

Partinin politikaları

Partinin milletvekili adayları

Partinin icraatı

Partinin geçmi�i

Chi-Square 14.709 .746 9.425 2.398 4.064 .052 6.414 df 2 2 2 2 2 2 2 Asymp. Sig. .001 .689 .009 .301 .101 .974 .040

a Kruskal Wallis Test b Grouping Variable: Gelir grupları Kruskal-Wallis testi ile yapılan analiz sonuçlarına göre; ö�rencilerin, oy

verecekleri siyasi partiyi belirlemede, parti özellikleri içerisinde “partinin görü�ü,

parti lideri ve partinin geçmi�i” özelliklerinden etkilenme düzeyleri α=0,05

anlamlılık düzeyinde gelir gruplarına göre farklılık göstermektedir. Partinin

milletvekili adayları özellili�inden etkilenme düzeyi bakımından α=0,10

anlamlılık düzeyinde üç gelir grubu arasında fark bulunmaktadır. Öte yandan,

“Partinin programı, politikaları ve icraatı” özellikleri bakımından ise, α=0,05

anlamlılık seviyesinde, oy verilecek siyasi partiyi belirleme bakımından, gelir

grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamı�tır. Bu

sonuçlara göre; ö�rencilerin, oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin

özelliklerinden etkilenme düzeylerinin gelir düzeylerine göre farklılık

gösterebilece�ine yönelik olarak geli�tirilen H2a hipotezinin desteklendi�i

söylenebilir.

Kruskal-Wallis testi iki grup için Mann-Whitney U testi ile aynı sonucu

verir. Bu sebeple üç ve daha fazla gruba ili�kin da�ılımın kar�ıla�tırılması

sonucu gruplar arasında anlamlı bir fark bulunması durumunda farklılı�ın

kayna�ını tespit etmek için gruplar, ikili olarak Mann-Whitney U testi ile

kar�ıla�tırılabilir. Tablo 3.25 incelendi�inde, partinin görü�ü, partinin liferi,

milletvekili adayları ve partinin geçmi�i açısından üç gelir grubu arasında

farklılık vardır. Dolayısıyla, Mann-Whitney U testi ile yapılan ikili kar�ıla�tırmalar

sonucunda a�a�ıda Tablo 3.26’da görülen sonuçlar elde edilmi�tir.

84

Tablo 3.26. Sıralamalar Gelir

grupları N Sıra Ortalaması

Sıra Toplamı

Parti görü�ü Dü�ük 147 144.47 21237.00 Orta 148 151.51 22423.00 Toplam 295 Parti lideri Dü�ük 147 135.25 19882.00 Orta 148 160.66 23778.00 Toplam 295 Adaylar Dü�ük 147 139.56 20516.00 Orta 148 156.38 23144.00 Toplam 295 Parti geçmi�i Dü�ük 147 145.93 21451.50 Orta 148 150.06 22208.50 Toplam 295

Gelir

grupları N Sıra Ortalaması

Sıra Toplamı

Parti görü�ü Dü�ük 147 95.12 13982.00 Yüksek 36 79.28 2854.00 Toplam 183 Parti lideri Dü�ük 147 91.35 13429.00 Yüksek 36 94.64 3407.00 Toplam 183 Adaylar Dü�ük 147 92.11 13539.50 Yüksek 36 91.57 3296.50 Toplam 183 Parti geçmi�i Dü�ük 147 95.57 14049.00 Yüksek 36 77.42 2787.00 Toplam 183

Gelir

grupları N Sıra Ortalaması

Sıra Toplamı

Parti görü�ü Orta 148 96.43 14272.00 Yüksek 36 76.33 2748.00 Toplam 184 Parti lideri Orta 148 94.79 14028.50 Yüksek 36 83.10 2991.50 Toplam 184 Adaylar Orta 148 94.84 14036.50 Yüksek 36 82.88 2983.50 Toplam 184 Parti geçmi�i Orta 148 96.45 14274.50 Yüksek 36 76.26 2745.50 Toplam 184

85

Bu sonuçlara göre;

Siyasi parti tercihlerinde, parti görü�ünden orta gelir grubundaki

ö�rencilerin dü�ük ve yüksek gelir grubundaki ö�rencilerden, dü�ük gelir

grubundaki ö�rencilerin de yüksek gelir grubu ö�rencilerinden daha fazla

etkilendikleri söylenebilir.

Siyasi parti tercihlerinde, parti liderinden orta gelir grubundaki

ö�rencilerin di�er iki gruba göre daha fazla etkilendi�i görülmektedir.

Siyasi parti tercihlerinde, partinin milletvekili adaylarından orta gelir

grubundaki ö�renciler, di�er iki gruba göre daha fazla etkilenmektedirler.

Siyasi parti tercihlerinde, partinin geçmi�inden orta gelir grubundaki

ö�rencilerin dü�ük ve yüksek gelir grubundaki ö�rencilerden, dü�ük gelir

grubundaki ö�rencilerin de yüksek gelir grubu ö�rencilerinden daha fazla

etkilendikleri söylenebilir.

f. Siyasi Parti Tercihinde Parti Liderlerinin Özellikleri �le Gelir Düzeyi

Arasındaki �li�kinin Analizi

Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede parti liderlerinin

özellikleri ile gelir düzeyleri arasında anlamlı bir ili�ki olabilece�ine yönelik olarak

geli�tirilen H2b hipotezinin test edilmesinde uygulanan Ki-Kare Analizi sonuçları

Tablo 3.27’de görülmektedir.

Tablo 3.27. Parti Liderlerinin Özellikleri �le Gelir Düzeyi Arasındaki �li�kinin Analiz Testi Sonuçları

De�er Sd Olasılık De�eri Pearson Chi-Square (Ki-Kare) 10.476(a) 8 .100

Likelihood Ratio 12.146 8 .145 Linear-by-Linear Association

.046 1 .830

N of Valid Cases 329 a Teorik de�erlerin (eij) hiçbiri (5)’den küçük de�ildir. Olasılık de�eri <.05

86

Tablo 3.27 incelendi�inde, p=0.100 olarak elde edilmi�tir. Buna göre

α=0,10 anlamlılık düzeyinde, ö�rencilerin, oy verecekleri siyasi partiyi

belirlemede parti liderlerinin özellikleri ile gelir düzeyleri arasında bir ili�ki

bulunmu�tur. Dolayısıyla, H2b hipotezi α=0,10 düzeyinde desteklenmektedir. Bir

ba�ka ifadeyle, parti liderinin özellikleri ö�rencilerin gelir düzeyinden ba�ımsız

de�ildir.

g. Siyasi Parti Tercihinde Seçim Kampanyalarında Yürütülen

Faaliyetlerden Etkilenme Düzeyi �le Gelir Düzeyi Arasındaki �li�kinin

Analizi

Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin seçim

kampanyaları kapsamında yürüttükleri faaliyetlerden etkilenme düzeylerinin

gelir düzeylerine göre farklılık gösterebilece�ine yönelik olarak geli�tirilen H2c

hipotezinin test edilmesinde uygulanan Kruskal-Wallis testi sonuçları Tablo

3.28’de görülmektedir.

Tablo 3.28. Gelir Gruplarının Seçim Kampanyalarından Etkilenme Düzeylerine

Göre Elde Edilen Kruskal-Wallis Testi Sonuçları

Sıralamalar

GRUP (Gelir Grupları)

N Sıra Ortalaması

Partilerin tanıtım amaçlı da�ıttı�ı kitapçık, bro�ür vb yayınlar

Dü�ük 147 162.38 Orta 148 173.13 Yüksek 36 151.47 Toplam 331

Liderlerin televizyon konu�maları Dü�ük 147 155.65 Orta 148 175.47 Yüksek 36 169.33 Toplam 331

Gazete reklamları Dü�ük 147 154.59 Orta 148 178.13 Yüksek 36 162.71 Toplam 331

Mitingler Dü�ük 147 165.98 Orta 148 170.80 Yüksek 36 146.36 Toplam 331

87

Tablo 3.28`in devamı: Televizyon reklamları Dü�ük 147 162.05

Orta 148 172.22 Yüksek 36 156.56 Toplam 331

Liderlerin gazete demeçleri Dü�ük 147 154.62 Orta 148 174.66 Yüksek 36 176.89 Toplam 331

Kahve toplantıları Dü�ük 147 162.93 Orta 148 172.38 Yüksek 36 152.32 Toplam 331

Açık oturumlar Dü�ük 147 167.33 Orta 148 159.72 Yüksek 36 186.42 Toplam 331

Konser vb etkinlikler Dü�ük 147 167.26 Orta 148 168.83 Yüksek 36 149.25 Toplam 331

Evlere da�ıtılan yiyecek vb hediyeler

Dü�ük 147 170.55 Orta 148 164.67 Yüksek 36 152.88 Toplam 331

Partinin belirledi�i sloganlar Dü�ük 147 161.75 Orta 148 169.06 Yüksek 36 170.76 Toplam 331

Açık hava reklamları Dü�ük 147 164.39 Orta 148 170.20 Yüksek 36 155.31 Toplam 331

Test �statisti�i (a,b)

Bro�ür vb

yayınlar TV

konu�maları Gazete

reklamları Mitingler TV

reklamları Gazete

demeçleri Chi-Square 2.325 3.824 5.997 2.287 1.504 4.432

Df 2 2 2 2 2 2 Asymp. Sig. .313 .148 .050 .319 .471 .109

a Kruskal Wallis Test b Grouping Variable: Gelir grupları

88

Test �statisti�i (a,b)

Kahve

toplantıları Açık

oturumlar Konser vb etkinlikler

Da�ıtılan hediyeler

Parti sloganları

Açık hava reklamları

Chi-Square 1.981 2.793 1.762 1.325 .652 1.005

Df 2 2 2 2 2 2 Asymp. Sig. .371 .247 .414 .515 .722 .605

a Kruskal Wallis Test b Grouping Variable: Gelir grupları

Kruskal-Wallis testi ile yapılan analiz sonuçlarına göre; seçim

kampanyaları kapsamında yürütülen faaliyetler içerisinde “Gazete reklamları”

hariç di�er tüm de�i�kenlerinin olasılık de�erleri p<0.05 anlamlılık seviyesinde

bulunmadı�ından, oy verilecek siyasi partiyi belirleme bakımından gelir grupları

arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamı�tır. Sadece, gazete

reklamlarının α=0,05 anlamlılık düzeyinde gruplara göre farklılık gösterdi�i

bulunmu�tur. De�i�kenlerin ço�unlu�u açısından gruplar arasında bir farklılık

bulunmadı�ından, ö�rencilerin, oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede

partilerin seçim kampanyaları kapsamında yürüttükleri faaliyetlerden etkilenme

düzeylerinin gelir gruplarına göre farklılık gösterebilece�ine yönelik olarak

geli�tirilen H2c hipotezinin desteklenmedi�i görülmektedir.

Kruskal-Wallis testi iki grup için Mann-Whitney U testi ile aynı sonucu

verir. Bu sebeple üç ve daha fazla gruba ili�kin da�ılımın kar�ıla�tırılması

sonucu gruplar arasında anlamlı bir fark bulunması durumunda farklılı�ın

kayna�ını tespit etmek için gruplar, ikili olarak Mann-Whitney U testi ile

kar�ıla�tırılabilir. Tablo 3.28 incelendi�inde, gazete reklamları açısından üç

gelir grubu arasında farklılık vardır. Dolayısıyla, Mann-Whitney U testi ile

yapılan ikili kar�ıla�tırmalar sonucunda a�a�ıda Tablo 3.29’da görülen sonuçlar

elde edilmi�tir.

Tablo 3.29. Sıralamalar Gelir grupları N Sıra

Ortalaması Sıra

Toplamı Gazete reklamı Dü�ük 147 137.54 20218.50 Orta 148 158.39 23441.50 Toplam 295

89

Gelir grupları N Sıra Ortalaması

Sıra Toplamı

Gazete reklamı Dü�ük 147 91.05 13384.50 Orta 36 95.88 3451.50 Toplam 183

Gelir grupları N Sıra Ortalaması

Sıra Toplamı

Gazete reklamı Dü�ük 148 94.24 13948.00 Orta 36 85.33 3072.00 Toplam 184

Bu sonuçlara göre; siyasi parti tecihlerinde orta gelir grubundaki

ö�rencilerin di�er iki gruba göre gazete reklamlarından daha fazla etkilendi�i

söylenebilir.

h. Siyasi Parti Tercihinde Di�er Unsurlar �le Gelir Düzeyi Arasındaki

�li�kinin Analizi

Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede aile, parti hakkında

çıkan haberler vb di�er unsular ile gelir düzeyleri arasında anlamlı bir ili�ki

olabilece�ine yönelik olarak geli�tirilen H2d hipotezinin test edilmesinde

uygulanan Ki-Kare Analizi sonuçları Tablo 3.30’da görülmektedir.

Tablo 3.30. Parti Tercihinde Di�er Unsurlar �le Gelir Grupları Arasındaki �li�kinin Analiz Testi Sonuçları

De�er Sd Olasılık De�eri Pearson Chi-Square (Ki-Kare) 3.689(a) 6 .719

Likelihood Ratio 3.776 6 .707 Linear-by-Linear Association .232 1 .630

N of Valid Cases 329 a Teorik de�erlerin (eij) %20’sinden fazlası (5)’den küçük de�ildir. Olasılık de�eri <.05

Tablo 3.30 incelendi�inde, p=0.719 olarak elde edilmi�tir. Buna göre

α=0,05 anlamlılık düzeyinde, ö�rencilerin, oy verecekleri siyasi partiyi

belirlemede “ailenin görü�ü, parti hakkında çıkan yazılar, siyasi TV programları,

90

kitaplar” gibi unsurlar ile gelir düzeyleri arasında anlamlı bir ili�ki

bulunamamı�tır. Dolayısıyla, H2d hipotezi desteklenmemektedir.

91

SONUÇ VE ÖNER�LER

Politik pazarlama, pazarlama alanında henüz yeni sayılabilir. Ancak

görünen �u ki; en hızlı geli�en pazarlama alanlarından biri olacaktır. Seçmen

her geçen gün daha bilgili ve bilinçli hale geldi�inden, hangi partiye oy

verece�ini belirlerken partiyi tanımak ve kendisine sunaca�ı yararları bilmek

istemektedir.

Di�er yandan siyasi partiler de hem kendilerini seçmenlerce kabul edilen

ve desteklenen hale getirmek hem de di�er siyasi partilerden farklıla�tırabilmek

için çe�itli seçim kampanyalarını kullanma yolunu seçmektedirler. Durum böyle

olunca özellikle seçim dönemlerinde sıklıkla rastlanılan politik pazarlama

çalı�malarının önemi de artmaktadır.

Siyasi partiler, bugünün ko�ullarında kendilerini bir ürün olarak görmek

ve sürekli yenileyip geli�tirmek durumundadırlar. Pazarlama kavramındaki

tüketicinin yerini de böylece seçmenler almaktadır. Politik pazarlama sadece

parti bünyesince yürütülebilecek bir çalı�ma olarak görülmemeli ve parti dı�ında

ba�ımsız bir anlayı�la da yürütülmelidir. Politik pazarlamanın hedefi sadece

partinin seçmen tarafından kabul edilmesini sa�lamak de�il, aynı zamanda

seçmenle parti arasında bir köprü görevi görüp gerekli de�i�ikliklerin zamanında

yapılmasına katkı sa�lamaktır.

Üniversite ö�rencilerinin seçim dönemlerinde siyasi partiler tarafından

yürütülen politik pazarlama uygulamalarına yönelik e�ilimlerinin ve siyaset

pazarlamasında etkili oldu�u dü�ünülen bazı araçların ö�rencilerin

(seçmenlerin) tercihleri üzerinde ne ölçüde etkili oldu�unu belirlemek amacıyla

yapılan bu çalı�mada, saha ara�tırması do�rultusunda ortaya çıkan bulgular

ı�ı�ında a�a�ıdaki sonuçlar elde edilmi�tir:

• Ankete katılan üniversite ö�rencilerinin %36,6’sı kadınlardan, %63,4’ü

erkeklerden olu�maktadır.

92

• Ankete katılan toplam ö�renciler içerisinde 20-24 ya� arası 281 ki�i %

84.9 oran ile en kalabalık ya� grubunu olu�turmaktadır.

• Ö�rencilerin %32’si 1001-2000 YTL arasında gelir grubuna, %22,4’ü

501-1000 YTL, %12,7’si 2001-3000 YTL, %5,7’si 3001-4000 YTL, %5,4’ü

500 YTL ve a�a�ısı, %2,1’i 6000 YTL üzeri, %1,8’i 4001-5000 YTL,

%1,2’si 5001-6000 YTL arasında gelir grubuna sahiptir.

• Ankete katılan ö�rencilerin %44’ü �ktisadi ve �dari Bilimler Fakültesi

ö�rencilerinden, %37’si Mühendislik-Mimarlık Fakültesi ö�rencilerinden

ve %19’u Tıp Fakültesi ö�rencilerinden olu�maktadır.

• Ankete katılan toplam 331 dene�in %36’sı genel seçimlerde daha önce

oy kullanmı�, %64’ü ise daha önce hiç oy kullanmamı�tır.

• Siyasi partilerin oy verme kararı üzerinde en fazla etki gösteren

özelliklerinin parti ideolojisi, parti politikası ve partinin icraatları oldu�u

görülmektedir.

• Propaganda çalı�malarının etkili olabilmesi için sorun çözücü nitelikte

olması gerekmektedir.

• Ö�rencilerin oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin

özelliklerinden etkilenme düzeyleri cinsiyetlerine göre kısmen farklılıklar

göstermektedir. Buna göre, erkek ö�rencilerin oy verecekleri partiyi

belirlemede partinin geçmi�inden kız ö�rencilere göre daha fazla

etkilendikleri, partinin görü�ü ve partinin programından da kız

ö�rencilerin erkek ö�rencilere göre daha fazla etkilendikleri �eklinde bir

sonucun ortaya çıktı�ı görülmektedir.

• Ö�rencilerin, oy verecekleri siyasi partiyi belirlemede partilerin seçim

kampanyaları kapsamında yürüttükleri faaliyetlerden etkilenme

düzeylerinde cinsiyetlerine göre farklılık saptanamamı�tır.

• Ö�rencilerin, parti liderlerinin yaptıkları TV konu�malarından etkilenme

düzeyleri cinsiyetlerine göre farklılıklar göstermektedir. Buna göre; erkek

ö�renciler, kız ö�rencilere göre bu konu�malardan daha fazla

etkilenmektedirler.

• Ö�rencilerin, oy verecekleri siyasi partileri belirlemede parti

özelliklerinden etkilenme düzeyleri, gelir gruplarına göre farklılıklar

göstermektedir.

93

Politik pazarlamayı sadece seçim dönemlerinde yapılması gereken

çalı�malar olarak de�il, bir siyasi partinin bütün ömrü boyunca yapması gereken

birincil görevi olarak dü�ünmek gerekir. Siyasi partiler sürekli olarak seçmen

istek ve ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak çe�itli sözler ve vaatlerde

bulunurlar. Burada unutulmaması gereken nokta partinin kampanya

programının bu söz ve vaatlerle ba�da�masıdır. Aksi takdirde havada kalan bu

sözler seçmen kitlesinin olumsuz tepkilerini çekecektir.

94

KAYNAKÇA

Akat, Ömer (1993), “Pazarlama Açısından Seçim Kampanyaları ve Yönetimi”,

Uluda� Üniversitesi, �.�.B.F. Dergisi, C.XIV, SS.1-2, ss.90-99

Akdo�an,�ükrü ve TAN,Ahmet (1999), “Politik Pazarlama Uygulamalarına

Farklı Bir Bakı� – Siyasi Partiler Örne�i”, Pazarlama Dünyası Dergisi, Yıl:13.,

SS.77, ss. 34-39

Attilla, Nülüfer (1997), “Politika Pazarlaması Örnekleriyle Türkiye’de Politika

Pazarlaması ve Bir Kampanya Araçları Etkinlik Ara�tırması”, Yayımlanmamı�

Yüksek Lisans Tezi, Uluda� Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bursa

Baines, Paul R., Lewis, Barbara R. (2002), “The Political Marketing Planning

Process: Improwing Image”, Marketing Intelligence and Planning, V.20, No:1,

ss.6-14.

Bayraktaro�lu, G.Güdüm (2002), “Geleneksel Pazarlamada Politik

Pazarlamanın Yeri”, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi,

C.9., SS.3., ss.58-84

Bongrad, Michel (1991) “Politikada Pazarlama” ( Çev.Fato� Ersoy), �stanbul,

�leti�im Yayınları

Bowler, Shaun ve M.Farrell, David (1992), “Electoral Strategies and Political

Marketing: The Study of Election Campaigning”, New York, St. Martin’s Press

Inc., ss.14-22

Butler, Patrik ve Collins Neil (1994), “Political Marketing Structure and Process”,

European Journal of Marketing, V.28, no:1, ss.19-34

Cottered, Jean-Marie ve Claude Emeri (1991), “Seçim Sistemleri” (Çev.Ahmet

Kotil), �stanbul, �leti�im Yayınları

95

Çam, Esat (1995), “Siyaset Bilimine Giri�”, �stanbul, Der Yayınları

Çiftlikçi, Ahmet (1996), “Siyaset Pazarlaması ve Siyasi Partilerin Malatya’daki

Uygulamaları”, Yayımlanmamı� Yüksek Lisans Tezi, �nönü Üniversitesi, Sosyal

Bilimler Enstitüsü, Malatya

Gegez, A.Ercan (1990), “Pazarlamanın Geli�im süreci ve Politik Pazarlama”,

Pazarlama Dünyası Dergisi, Yıl:4, SS.19, ss.39-40

Georges, Burdeau (1964), “Demokrasi”, Ankara, A.Ü.Hukuk Fakültesi Yayınları

Gürbüz, Esen ve �nal,M.Emin (2004), “Siyasal Pazarlama”, Ankara, Nobel Yayın

Da�ıtım

Harris, Phill (2001), “To spin or not to Spin, that is the Question: The

Emergence of Modern Political Marketing”, Manchester, The Marketing Review,

ss.35-53

Herbert, Blumer (1996), “The Mass, The Public and Public Opinion”,

(Der.Bernard Berelson ve Morris Janavitz), Reader In Public Opinion and

Communication, New York City, The Free Press

http://www.yerelsecim.com/DetaySon.asp?HABERID=60 - 12.04.2007

http://www.yerelsecim.com/DetaySon.asp?HABERID=63 - 12.04.2007

Ingram, Peter ve Lees-Marshment, Jennifer ( 2002), “The Anglicisation of

Political Marketing: How Blair ‘out-marketed’ Clinton”, Journal of Public affairs,

V.2, No:2, ss.40-51

�slamo�lu, A.Hamdi (2002), “Siyaset Pazarlaması Toplam Kalite Yakla�ımı”,

�stanbul, Beta Yayınları

96

Kalender, Ahmet (2000), “Siyasal �leti�im: Seçmenler ve �kna Stratejileri”,

Konya, Çizgi Yayınları

Kapani, Münci (1975), “Politika Bilimine Giri�”, Ankara, Ankara Üniversitesi

Hukuk Fakültesi Yayınları

Karakaya, Yelis (1993), “Politik Reklamcılık ve Bir Uygulama Örne�i”,

Yayımlanmamı� Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü, �stanbul

Kı�lalı, A.Taner Kı�lalı (1992), “Siyaset Bilimi”, Ankara, �mge Kitabevi

Kotler, Philip (1975), “Overview of Political Candidate Marketing”, Advances in

Consumer Research, V.12, p.761-769

Kotler, Philip Kotler (1980), “Marketing Management: Analysis, Planning and

Control”, New Jersey, Prentice Hall Inc., ss.74-89

Kotler, Philip (1984), “Pazarlama Yönetimi” (Çev. Nejat Muallimo�lu), �stanbul,

Beta Basım Yayın Da�ıtım

Kotler, Philip (1994), “Marketing Management”, Eight Edition, Prentice Hall Inc.,

New Jersey

Kurtuldu, Hüseyin ve Kırkbir, Fazıl (2005), “Siyaset Pazarlaması ve Demografik

Özelliklerin Parti Seçimine Etkileri”, Pazarlama Dünyası Dergisi, Yıl:19., SS.1.,

ss.58-61

Kurtulu�, Kemal (2004), “Pazarlama Ara�tırmaları“, Geni�letilmi� 7. Basım,

Literatür Yayınları: 114, �ubat, �stanbul.

Leiss, William (1990), “Social Communication in Advertising”, Canada, Nelson

Canada Lmt.,

97

Limanlılar, Mehmet (1991), “Siyasal Pazarlama”, Pazarlama Dünyası Dergisi,

Yıl:5, SS.29, ss.29-39

M. Johnson, Eugene, L. Kurtz, David and E. Scheuing, Eberhard (1994), “Sales

Management”, Mc-Graw Hill Inc.

Mc.Carthy, Jerome E. (1975), “Basic Marketing: A.Management Approach”, 5th

ed., Richard D.Irwin Inc. Homewood,III, ss.391-412

Mimtad, M.Zeki(1987), “Derneksel Pazarlama”, Pazarlama Dünyası Dergisi,

Yıl:1, SS.6, ss.1-11

Mucuk, �smet (1994), “Pazarlama �lkeleri”, �stanbul, Der Yayınları

Odaba�ı, Yavuz ve Barı�, Gülfidan (2002), “Tüketici Davranı�ı”, 2. Baskı,

Mediacat Yayınları, �stanbul

0’Cass Aron (2001), “Political Marketing: An Investigation of the Political

Marketing Concept and Political Market Orientation in Australian Politics”, New

York, European Journal Of Marketing, V.35, No:9/10, ss.1003-1025

O’Shaughnessy, Nicholas (1990), “The Phenomenon of Political Marketing”,

New York, St.Martin’s Press

Pınar, Cengiz (1970), “Pazarlama Politika ve Stratejileri”, �zmir, Ege Üniversitesi

Yayınları

Sezer, Duygu (1972), “Kamuoyu ve Dı� Politika”, Ankara Üniversitesi Sosyal

Bilimler Fakültesi Yayınları, Ankara, Sevinç Matbaası

Sezgin, Selime, Özkale, Lerzan, Ülengin, Füsun, Uray, Nimet (1991),

“Pazarlama Stratejileri ve Karar Alma Mekanizması”, �stanbul, �leti�im Yayınları

98

Tan, Ahmet (2002), “�lke ve Uygulamalarıyla Politik Pazarlama”, �stanbul,

Papatya Yayınları

Topuz, Hıfzı (1991), “Siyasal Reklamcılık Dünya’dan ve Türkiye’den

Örneklerle”, �stanbul, Cem Yayınevi

Torlak, Ömer (2000), “Tüketim” , �nkılap Yayınları:72, �stanbul

Tufan, Hülya (1995), “Kamuoyu Kimin Oyu?”, �stanbul, Kesit Yayıncılık

Tull, Donald SS. ve Del I. Hawkins(1993), “Marketing Research“, Sixth Edition,

Macmillan Publishing Company, New York

Türkçe Sözlük, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Dil Kurumu,

(1992) �stanbul, Milliyet Tesisleri Baskısı

99

EK

“ Politik Pazarlama ve Politik Pazarlama Uygulamalarına Yönelik

E�ilimler: Üniversite Ö�rencileri Üzerine Bir Uygulama”

ANKET SORULARI

�yi günler. Hazırladı�ım yüksek lisans tezi için politik pazarlama uygulamalarıyla

ilgili bir ara�tırma yapıyorum. Bununla ilgili çe�itli sorularım olacak. �imdiden

katkılarınız için te�ekkür ediyorum.

Doç.Dr.Fatma Demirci Orel Beyza Aydo�an Ç.Ü. �ktisadi ve �dari Bilimler Fakültesi

Not: Anket sadece I. Ö�retim ö�rencileri üzerinde uygulanacaktır.

1. Hangi Fakülte ve Bölümde okuyorsunuz? ( ) �ktisadi ve �dari Bilimler Fakültesi / Bölümü: ( ) Tıp Fakültesi ( ) Mühendislik-Mimarlık Fakültesi / Bölümü:

2. Kaçıncı Sınıftasınız? _________

3. Daha önce genel seçimlerde (milletvekili) hiç oy kullandınız mı?

( ) Evet ( ) Hayır

4. Sizce, seçimlerde oy kullanılırken partilerin yapmı� oldukları tanıtım

kampanyaları ne kadar etkilidir? ( ) Oldukça etkilidir ( ) Kısmen etkilidir ( ) Etkisi yoktur

100

5. Siyasi partilerin tanıtım kampanyası kapsamında yaptıkları a�a�ıdaki ne tür faaliyetler oy kullanaca�ınız partiyi belirlemede etkilidir?

Faaliyetlerin etki düzeyi

Etkisi yok Kısmen etkili

Oldukça etkili

Partilerin seçim dönemlerinde ki�i adreslerine parti politikalarını veya adayları tanıtmak için gönderdikleri kitapçık, bro�ür vb. yayınları

Liderlerin televizyon konu�maları

Gazete reklamları Mitingler Televizyon reklamları Liderlerin gazete demeçleri Kahve toplantıları Açık oturumlar Konser vb etkinlikler Evlere da�ıtılan yiyecek vb hediyeler

Partinin belirledi�i sloganlar Açık hava reklamları (Afi�, bayrak, poster, bilboard vb.)

6. Oyunuzu kullanırken, seçimlerden hemen önce yapılan kamuoyu ara�tırmalarının sonuçlarından etkilenir misiniz? ( ) Oldukça etkilenirim ( ) Kısmen etkilenirim ( ) Etkilenmem

101

7. Oy verirken siyasi parti tercihinizde, bir partinin a�a�ıdaki özelliklerinin ne kadar etkili olup olmadı�ını belirtiniz.

Etki düzeyi

Etkisi yok Kısmen etkili

Oldukça etkili

Siyasi partinin görü�ü (ideolojisi)

Siyasi partinin programı Siyasi parti lideri Siyasi partinin politikaları Siyasi partinin milletvekili adayları

Siyasi partinin icraatı Siyasi partinin geçmi�i Di�er ……………………….

8. Oy verece�iniz parti liderinin hangi özelli�i sizce en önemlidir? (Tek �ık

i�aretleyiniz) ( ) Yaptı�ı propaganda ( ) E�itimi ( ) Yapaca�ı i�ler (icraatı) ( ) Etnik kökeni ( ) Cinsiyeti ( ) Geçmi� tecrübesi ( ) Di�er ……………..

9. Partilerin seçim dönemlerinde uyguladı�ı tanıtım kampanyaları ve parti

özelliklerinden ba�ımsız olarak a�a�ıdakilerden hangisi siyasi parti tercihinizi belirlemede en fazla etkilidir? (Tek �ık i�aretleyiniz) ( ) Ailemin siyasi görü�ü ( ) Partilerle ilgili yazılı basında çıkan ve reklam amaçlı olmayan her

türlü haber, kö�e yazarlarının yazıları ve de�erlendirmeler ( ) Siyasetle ilgili okudu�um kitaplar ( ) Partilerle ilgili televizyonda yapılan ve reklam amaçlı olmayan

programlar ( ) Di�er …………………..

10. Siyasi partilerin seçmen oylarını kazanmak için yaptı�ı propaganda ile

ilgili a�a�ıdaki önermelerden hangisine katılıyorsunuz? (Sadece tek �ık i�aretleyiniz) ( ) Propaganda her zaman yapılmalıdır. ( ) Propaganda sadece seçim dönemlerinde yapılmalıdır. ( ) Propaganda yapmaya gerek yoktur.

102

11. Yapılan propaganda çalı�malarının oyunuzu etkileyebilmesi için hangi özelliklere sahip olması gerekir? ( ) Gerçekçi vaatler içermesi ( ) Ki�isel menfaatlerime uygun olması ( ) Sorunların çözümüne yönelik alternatifler sunması ( ) Propagandalar beni etkilemez

12. Oy verdi�iniz/ verece�iniz partinin beklentilerinizi kar�ılamaması

durumunda nasıl bir tutum sergilersiniz? (Tek �ık i�aretleyiniz) ( ) Bir daha o partiye oy vermem ( ) Tercih etti�im partinin icraatı ne olursa olsun tekrar aynı partiye oy veririm ( ) Daha iyisi olmadı�ını dü�ündü�ümden tekrar oy veririm ( ) Belirli bir zamanın geçmesini bekler ve tekrar de�erlendiririm ( ) Fikrim yok ( ) Di�er………………

13. Siyasi partilerin seçim kampanyaları ile ilgili a�a�ıdaki ifadelere ne

ölçüde katılıp katılmadı�ınızı belirtiniz.

Katılma/Katılmama Derecesi Kesinlikle Katılıyorum

Kısmen Katılıyorum

Kararsızım

Pek Katılmıyorum

Hiç Katılmıyorum

Partilerin seçim kampanyaları sırasında reklam ajanslarından yararlanmaları do�rudur.

Partilerin seçim kampanyaları sırasında bro�ür, bayrak, flama gibi �eyleri kullanmalıdırlar.

Partiler seçim kampanyaları sırasında TV, radyo,gazete, bilboard vb. araçlar aracılı�ıyla reklam yapmalıdırlar.

Partiler seçim kampanyaları sırasında açık hava mitingi düzenlemelidirler.

Seçim dönemlerinde TV kanalları tüm partilere konu�ma hakkı vermelidir.

Her partinin bir sloganı olmalıdır.

14. Cinsiyetiniz: ( ) Kadın ( ) Erkek

15. Ya�ınız: ………..

103

16. Hanenizde aylık ortalama toplam gelir a�a�ıdaki aralıklardan hangisinde yer almaktadır?

( ) Cevap vermeyi reddetti/bilmiyor ( ) 500 YTL ve a�a�ısı ( ) 501 – 1000 YTL ( ) 1001 – 2000 YTL ( ) 2001 – 3000 YTL ( ) 3001 – 4000 YTL ( ) 4001 – 5000 YTL ( ) 5001 – 6000 YTL ( ) 6000 YTL’nin üstü

104

ÖZGEÇM��

K���SEL B�LG�LER

Adı Soyadı : Beyza AYDO�AN

Uyru�u : T.C

Do�um Yeri : Seyhan / ADANA

Do�um Tarihi : 01 Eylül 1981

Medeni Durumu : Bekar

Sürücü Belgesi : B sınıfı

Adres : Cemalpa�a Mah. Cevat Yurdakul Cad.

Aydo�an Apt. Kat:1 No:2

01120 Seyhan-ADANA

Ev : (322) 459 23 26

Cep : (530) 403 37 72

[email protected]

E��T�M DURUMU

Yüksek Lisans : Çukurova Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü

��letme Ana Bilim Dalı, Adana

Lisans : Mersin Üniversitesi, Mersin, 2000-2004

��letme (2,81/4)

Lise : Adana Koleji, Adana, 1996-1999 (3.38/5)

�� DENEY�M�

MOTOROLA, Adana

Regional Project Planner/Analyst, Kasım 2007-

105

ECZACIBA�I �NTEMA, Adana

Satı� – Muhasebe Sorumlusu, Mart 2006-Ekim 2007

ZARA, Adana

Satı� Danı�manı, Ekim 2004-Mart 2005

KENT YATIRIM MENKUL DE�. A.�., Adana

Stajyer, Temmuz-A�ustos 2003

N�TEL�KLER

Yabancı Dil : �ngilizce- �yi Düzeyde

Almanca- Ba�langıç Düzeyinde

Bilgisayar Bilgisi : MS Office; Word, Excel, PowerPoint

SPSS, Internet, SAP R/3

KONFERANS VE SEM�NERLER

29-30 Nisan 2004 : “Finansçı Olmayanlar �çin Finans” Milli Prodüktivite

Merkezi, Mersin

Eylül 2003-Haziran 2004 : Genç Giri�imci Geli�tirme Programı,

KOSGEB,Mersin

Kasım-Aralık 2005 : Avrupa Birli�i Sertifika Programı, Çukurova

Üniversitesi, Adana