Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

Embed Size (px)

Citation preview

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    1/249

    V/

    \

    Imam- Gazâl

    '

    tiRattav

    ^

    mm

    W

    *

    Sözün

    Özü^

    (ElTktisâd

    Fil

    'tikâd)

    J

    t

    AR

    YAYINEVVI

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    2/249

    TKATTA

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    3/249

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    4/249

    TKATTA

    SOZUN

    OZU

    ^^32

    ân

    MAM-I

    GAZÂLÎ

    Mütercim

    HSAR

    YAYINEV

    Büyük Reit Paa

    cad.

    No:

    22/4

     rtaleli

    /

    stanbul

    Tel:

    0212

    528

    46

    42

    ^

    0212

    52?

    34

    83

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    5/249

    Hisar Neriyat

    : 93

    Gazffî

    Serisi: 12

    Bask

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    6/249

    Aziz

    Okuyucu,

    Bu

    kitabn

    ihtiva

    ettii

    konulan (Mzâlî

    Haz^tle-

    ri'nin

    lisanyla bir

    kaç

    çarpc misalle sizlere arzede-

    ceiz.

    Gazâlî

    Hacetlerinin tabiriyle:

     Allah Tealâ Hazretleri

    kullan

    arasnda, Ehli

    Hak-

    k

    ye

    Ehli Sünneti

    benimseyip tercih

    eden insanlar ya-

    tttm^

    ire

    ohlann

    kalj^erini yak^ nurlan ile

    mamur

    eylemitir. Böylece

    bunlar

    Allah

    Resûlü'nün

    getirdii

    ilâhî

    hakikatlerin

    srlarm

    anlamakta

    güçlük

    çekme-

    milerdir.

    Fuka

    frka

    olan insanlar

    arasmda Allah*m

    lütuf ve

    ih^a^M

    mzhar

    olanlar

    ise,

    ite

    bu Ehli

    Hak

    ye Ehli

    Sûraeft

    f

    rkalandu*.

    I

    -

    Çünkü

    onlann

    gönüUâM

    ilhî

    Nur

    ile

    aydmlatan

    Cenab-

    Hak

    dinin

    hakikatlerini

    anlayp

    ve bu

    ümme-

    te anlatmak

    için onlara yardm

    etmitir.

    Onlann

    içlerini

    eytanm

    vesvesesinden

    ve

    sapkla-

    rm

    sapldkknn^ korumt,

    lisanlann

    güçlü

    lalm,

    bu lisan

    kuvveti ile birlikte

    kuvvetli

    deliller

    ihsan et-

    mitir.

    Bu

    güçlü

    lisan

    ve

    deliller

    karsmda

    hiç

    bir

    bo-

    zuk

    akideli

    kimse

    barmamanutr.

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    7/249

    te

    mam

    Gazâlî

    Hazretleri

    de

    kendi dile

    getirdii

    Alfad'n lütfüna mazhar ohnu

    nadir aluîiyeüerden-

    dir.

    merinde

    OazâB

    Hazretieri,

    itikadî

    konularda

    ilâhî srlan açklam, bu sahada

    bilgi

    sahibi

    olmak is-

    teyenlere

    tatminkâr

    bilgiler

    arzetmitir.

    Böyle

    bir

    aheseri okuyuculannuzla paylamak dü-

    tucesiyle

    sizlere

    arzediyonz.

    Nerini

    bize

    nasip

    eden

    Allah

    Tealâ'ya

    hs^mdeder,

    demmm

    niyaz

    edeariz.

    /

    Mevlüt

    KARACA

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    8/249

    ÇPn>EKLER

    Giri

    9

    Sirinci

    Hazrlk

    Düzenlemesi

    15

    kinci

    Hazrlk

    Düzenlen^

    18

    Üçüncü HîKirhk Düzenlemesi

    22

    Dördüncü Hazrlk

    Düzenlemesi

    24

    Birinci Temel Esas

    -.ff^-.

    :

    35

    kinci

    Temel

    Esas

    79

    lim

    Sfat

    93

    Hayat Sfaû 1 95

    rade Sfat

    ,

    95

    Semi'

    (itme)

    ve Basar

    (Görme) Sfatlan

    101

    Kelâm Sfat .2

    i.....».,..,;.

    106

    lâhi Sfatlann Genel

    Hükümleri

    ....1. 120

    Üçilta^

    T^ael

    ^

    ,

    .147

    I^rtfiftcü

    Tieme

    Esas

    188

    Birinci

    Bölüm

    188

    kinci

    Bölüm

    197

    Üçüncü

    Bölüm

    1......

    ....224

    Biiîîci

    Cihet

    224

    Ittd

    Cihet

    227

    Üçüncü Cihet

    ,

    228

    Dördüncü

    Cihet

    ,

    234

    Dördüncü

    Bölüm .

    ....238

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    9/249

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    10/249

    GR

    Ehl-i

    Hakk* ve

    dü-i stimeti külan

    arasndan

    se-

    çen

    Allah-u

    Teâlâ

    Hazretlerine

    hamd-ü

    senâlar ol-

    sun.

    '

    Bütün frkalar

    arasndan

    yalnz

    onlan

    lütf-ü

    ihsan-

    na

    mazhar klm

    ve

    lÂnin

    h^dkatlmîi

    ortaya

    koy-

    malarna

    yardmc

    olacak

    ilâhî

    Nûr

    ile gönüllerini

    ay-

    dnlatmtr,

    '

    Oaibipn

    lisanlanu^

    apklan susturacak

    dem^e^

    güçlü

    delütor

    fl^an eyledi.

    çlerini

    eytanlarm

    vesveselerinden

    temizlemi

    ve

    gönüllerini

    sapklarm

    kaydrmaiarmdan

    halâs

    eyle-

    Kalplerini

    yakîn nûrlar

    ile

    mamûr

    etmitir.

    Böyle-

    ce

    onlar da Allah

    (C.C.)'n

    Resulü

    Muhammed

    Aleyhisselam'm

    diliyle

    anlatlan

    ilâhi hakikatlann

    srlarma vfdaf

    oMalar

    ve

    böylece

    eriatn

    gerei

    le

    akim

    icaplan arasnda

    uzlama

    salamay

    baardlar.

    Peygamberlerin naklettii

    eriat

    ile

    akla

    uygun olan

    gerçekler

    arasmda

    bir

    çeliki

    olmad

    gerçeine

    eri-

    tiler.

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    11/249

    Sapk

    bir

    gürûh olan

    Haviye

    frkasndan bazlar-

    nm

    zannettikleri

    gibi taklidde

    donup kalmann

    gerek-

    sii

    olduunu

    anladlar. Böyle

    birdunon,

    akim

    zafiye-

    tinden

    ve basiretsizlikten

    ileri

    gelir.

    Felsefecilerden

    ve

    Mutezilenin

    an

    gidenlerin-

    den

    bir

    ksnu, ile

    j^rial

    hükümtai

    am^da çeliki

    meydana getirecek ekilde ileri gitmeyi vicdanlarn

    kötülüklerine

    yordular. Bu hususta Haviye

    frkas,

    tefrite

    dütüler.

    Filozoflar

    ve

    muteziloin

    azgnlan ise

    frata kaçtl^.

    Her iki frka da ihtiyatl

    davranmaktan

    uzak kald-

    lar. Oysa ki,

    itikâdi konularda

    kesinlikle

    uyulmas ge-

    fdc^

    py^

    sözün

    özünü ve

    doru

    yolm

    güveni

    oldm

    brakmamaktr.

    Sadece

    eser

    ve haberin taklidi ile yetinen ve

    ara-

    trma metodlarm

    hiçe

    sayan

    bir

    kii

    doru yolu nasl

    bulabilir

    ki Böyle

    bir

    kii biln^ midir ki, eriatn

    dayanaca,

    kâinatn

    efendisi

    olan

    Peygamber

    (S.Â.V.) Efendimizin

    mübarek

    azndan çkan

    söz-

    dür

    ve bu

    s

    dlüm delilleri

    ile

    süit-

    tir.

    eriat'm nuru ile aydnlanmayan ve sadece akla

    tâbi

    olan kii hidayete

    tam

    olarak kavuamaz.

    Akln

    takld

    yerlçr varchr. Bu yerieKe o kiinin

    akla

    mü-

    racaat etmesi nasl mümkün olur

    O

    kii,

    akln snrl

    olduunu

    ve sahasnn mahdud

    olduunu

    bilmelidir.

    eriat

    ile akl bijrletirerek bu

    ayrmtüar bir araya

    ge-

    tiremeyen

    kii ne yazk

    ki

    sa^dten çengelim ^^la-

    rak

    tuzaa

    dümü

    olur.

    Kur'an- Kerim,

    etrafa

    k saçan

    günee benzer.

    Akl-

    selim

    sahibi

    bir

    kimse

    ise

    klardMi

    layda-

    10

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    12/249

    lanmaa

    çak$r,

    ber

    iki

    ktan

    da

    istifade

    Kur'an

    ve

    akln

    birlikte

    geridir.

    Bm-

    lardan

    biri

    ile

    yetinen

    kii cahil

    ve

    ahmaktr.

    Kur'an'n

    ile

    yetinip

    akldan

    yüz

    çevire kii,-

    günein

    nûnma

    kar

    gözlerini

    kaplan

    kimseye

    b^-

    Körlerle

    onun arasmda

    bir fark

    yoktur.

    Akl,

    eriat

    ile

    beraber

    olursa

    nûr

    üstüne

    nûr

    olur.

    Bunlardan

    birisine

    a

    gözle

    bakan

    kii,

    çürük

    iple

    lqlpL3^

    inen kadar

    ahmaktr

    Ey

    ffl-

    sünnet

    akaidi

    hakkmda

    bilgi

    sahibi

    olma-

    a

    susam

    kii

    Göreceksin

    ki,

    eriat

    ve

    hakikati

    bünyesinde

    toplayan

    biricik

    ûdca, Ehl-i

    Sünn^

    fuka-

    sidir.

    Ci^Mi

    Allah'a

    ükret

    ki,

    sen

    de onlarm

    izin-

    desin ve

    onlann

    arama

    kanm

    bulunuyorsun.

    Umu-

    lur

    ki

    Allah

    (C.C)

    seni

    kyamet

    günü

    onlarla

    hare-

    Sapklm

    kirlerinden

    bizi

    temizlemesini

    Yüce

    Al-

    lah

    (C.C.)

    dan

    niyaz

    ederiz.

    Jiâbbinüz

    gönülk^inizi

    hakikat

    nMm

    ile

    doldur-

    sun.

    Dillerimizi

    bâtl

    söz

    söylemekten

    muhafaza

    buyur-

    sun,

    onlar

    hak ve

    hikmet

    ile

    söyletsin,

    üpbesâ^

    ki

    Ot

    Kerim'dîr.

    hsan

    bol ve geni

    .

    Rahmet

    sahiMffiT.

    imdi

    kitabm

    ismini

    beyan

    ile,

    giri,

    bölüm ve

    k-

    sunlann

    açklamakla

    söze

    balayalm:

    Küabm

    orjinal

    ad

     El-iktisâd

    m

    t'Ük^

    dr.

    Tertibine

    gelince;

    önsöz

    mahiyetinde

    olan

    dört

    hazrlk

    düzenlemesi

    ile.

    asl

    maksat ve

    gayelerin

    izahma

    tahsis

    dört

    am

    mc^ded^

    ibaet^^

    Basprik

    dûzcatemeleri

    unlardu*:

    11

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    13/249

    1)

    Birinci

    hazU'hk

    düzenkmesi:

    Bu

    ümin, dinin

    en

    lüzumlu

    unsurlanidm old:^inu

    beyan hakkmda-

    dr.

    2)

    ikinci hazrlk

    düzenlemesi:

    Bu ilmin, bütün

    müslümanlann

    tamam

    için

    deil,

    ancak

    muayyen

    bir

    zümre için

    çok önemli olduunu beyan hakkuuiadr.

    3)

    Üçüncü hazrlk düzenlemesi: Bu ilmin, farz-

    ayn

    deil, farz-

    kifâye

    olan

    ilimlerden

    olduunu be-

    yan

    hakkmdadr.

    .

    4)

    Döniöt^

    hazA

    dt^â^ri^is^M

    kitapta

    lediim

    delillere

    dayanarak netice

    çtenaa

    metodlar-

    n

    beyan hakkmdadr.

    Temel m^^dd^e geline; bunhr

    da

    dM tan^lir

    ve

    beraberinde

    Cenab-

    Allah'tan

    bahsedilmektedir.

    öyle ki;

    varlk

    âlemine

    baktmz zaman

    ona

    sa-

    dece

    yer

    ve gökten

    ibaret

    bir

    cisim olarak bakmayz.

    BfllMs

    Allah (C;C)*m salam

    bir

    yafus

    olEOidt

    bak-

    maktayz.

    PejSpmber

    (SW^.V.)

    Efendimiz'e baktmz za-

    wm 0m

    erefli

    bir ve

    üstün £mL^ bi^

    insan olarak deil, bilâkis

    Allah

    (G.C.)'m bir elçisi

    olarak

    bakmaktayz.

    ResduUah

    (S.A.

    V.)

    Efendimiz'in

    sözlerini

    ek al-

    dmuz

    zaman

    bunlan alelade birer s^,

    konuma,

    ve

    ifade

    olarak deil, bilâkis

    bu

    sözleri

    peygamber

    vas-

    tas ile

    Allab.(C,C.)

    tarafadaîi

    gelen

    birer tarif olarak

    ele ahnaktay^.

    te

    yukanda arz ettiimiz

    sebeplerle

    Allah

    (C.C.)

    dan

    baka

    matlûbumuz

    yoktur.

    Bu

    ilmin asl

    konular ise Allah

    (C.C.)'n zât,

    s-

    fattan

    ve

    fiilleri

    ve

    ResuluUah

    (S.A,V-)

    Efmdi-^

    12

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    14/249

    miz'in ilâhi talimlerinden

    iharpok.

    Böylece

    bu

    bahsin

    kcmulanm ûsk

    törl

    te^e

    mseie

    terinde

    topln

    olacaz

    '

    'y'

    1)

    Biriaci

    Temel Mesele:

    Bu

    bölümde Çenab-

    Hakk'n

    varkndan,

    Ezeli

    ve

    Ebedj

    x)luundân,

    O'nun cevher, cisim

    ve

    a'raz

    olmadmdah, zaman

    ve

    mekândan

    münezzeh

    oluundan, bilindii

    gibi

    gö-

    rünür olacandan ve O- nun birliinden söz

    edilecek*

    ^

     

    -

    2)

    ikinci Temel Mesele: Cenab- Hakk'm

    sfatla-

    nm

    beyan

    hakkmdadr.

    O'nun

    diri,

    âlim,

    kudret

    sa-

    hibi,

    dUediini

    yapan,

    iiteiv

    gorm ve konuan

    bir

    vaa'l^ oluundan söz edilecektir.

    3)

    Üçüncü

    Temel Mesele:

    Cenab- Allah'm fiil-

    lerini beyan hakkndadr. Bu

    bölümde

    yedi önemli

    konu

    izah edümddiedir.

    öyle

    ki;

    Allah (C.C.) hakknda

    teklif

    yaratmak,

    teklife

    kar

    sevap

    vermek

    ve

    kuUarmn

    menfaatim

    gözetmek vacip deildir.

    Güç

    yetMhneyen bir

    eyi t^tf

    e^^nam

    muMl

    (imkânsz)

    deildir.

    Masiyete

    (günaha)

    kar§ azap

    etmesi vacip

    deil-

    dir.

    Peygamber

    göndermesi

    hnkânsz

    deildir.

    te bütün

    bu hususlar Allah

    (C.C.)

    hakkmda

    caiz

    olan eylerdir.

    Bû bölümün

    mukaddimesinde

    ayrca

    Vacip (mec-

    bur), Hasen (güzel)

    ve Kabih

    (çirkin)

    kelimelerinin

    açklamalarna da yer verilmitir.

    4)

    DörMncü

    Temel

    Mesele:.

    Bütün

    p^^gamterie-

    rin

    ve

    özellikle

    bizim

    peygamberimiz Hz.

    Muham*^

    13

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    15/249

    med

    (S.A,V.)

    Efendimiz'in

    tebli

    ettii

    Har,

    Ne-

    ir,

    Cennet, Cehennem,

    efoat,

    K^bir

    azflb,

    Mizân

    ve

    Srat

    konularn beyan

    hakkndadr.

    Yine bu

    bölümde

    dört

    önemli konu vardr:

    1)

    Birinci

    Konu:

    Hz.

    Muhammed

    (S.A.V.)

    Efen-

    dimiz'in

    peygamberliimn

    ispau

    hakkmkuir.

    2)

    kinci Konu:

    Hz.

    Muhammed

    (S.A.V.)

    Efen-

    dimiz'in

    ahiret

    ile ilgili

    teblii hakkndadr.

    3)

    Üçüncü

    Konu: mamet

    (Devlet

    Bakani-

    £=Ha^ââE:) mffiftet

    & ilgiliÂ

    4)

    Dördüncü

    Konu:

    Bid'atc

    frkalar

    tekfir etme-

    nin usulü ile

    ilgilidir.

    imdi kitahumzm

    hazrlk dûzedemeleri

    b^ifent-

    ne geçeüm;

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    16/249

    BRNC

    HAZIRLIK

    DÜZENLEMES

    Bu ilim,, dinimizin en önmnli

    unsurlanndatdt.

    Himmeti

    ve

    gayreti,

    önemi

    olmayan

    basit

    eylere

    sar-

    fetmek ve zaman,

    verimsiz

    bo

    eylerle

    harcamak ah-

    maklk, ^pkhk

    ve büyük bir hüsrandr.

    Faydasz ilimden Cenab-

    Hakk'a

    smnz. Bütün

    mahlûkat için en

    önemli olan ey, ebedi

    saadete

    er-

    mek ve

    sonsuz ekavetten

    kurtulmaktr.

    Yttce Allah (C.C*)*m

    gönd^tni

    olduu

    bütün

    peygamberler,

    kdlan

    üzerinde

    Allah

    (C.C.)'m

    haklar

    bulunduunu,

    ilerinde, sözlerinde ve

    inançlarmda

    Allah (CC)'a

    km^

    birtakm

    Vazifeleri olduunu

    ha-

    ber vermilerdir.

    Dilini dorulua

    alet etmeyenin,

    vicdann

    Hakk'a

    balamayann ve bütün

    orgaolanm

    adalet

    ile

    donatp

    amel

    etmeyenin

    eehmn^

    çriUlüm

    m

    ^beti-

    nin

    korkunçluunu

    anlatmlardr.

    Sadece bunlan

    haber vermekle kalmadlar. Yaptk-

    lan td)U^ü^Qn

    doruluunu,

    teo* takatuun üstünde

    ffil

    w

    hareketleri

    ile

    ispat ettiler.

    Bir

    insan bunlar müahede ettii zaman yahut

    mütevâtir

    haberlerden dinledii

    zaman

    onun aklna

    ve

    gönlüne

    bu

    sözlerin

    doru

    olmas

    ihtimali

    gelir.

    Hatta bunlar

    ilk

    duyduu

    anda

    mucizeleri, olaanüstü

    sanattan ayrmaa kalkmadan

    önce bu

    sözlerin

    do-

    rulu|wa

    büytOc bir

    iblimajyte

    Im^

    ymt*

    Bu apaçk

    zan,

    ya da

    zaruri tecviz,

    kalpten

    huzuru

    çkarr, onun yerine korku ve

    ürpertiyi

    koyar, kalbi

    aratrmaya

    ve

    düünmeye

    tevik

    eder.

    Bunun

    sonucu

    15

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    17/249

    tozur ve

    istitosr

    i;^erin

    §u sözlerine

    dik-

    kat

    edelim:

    -

     Sizin

    bir

    Rabbiniz

    ve

    yaratcmz

    vardr.

    Sizi

    birtakm

    vazifelerle

    mükellef

    kUnij^Ur*

    ^er

    bu

    vaâfekri

    terk

    ederseniz

    RabMn^^mfttdan

    ceza-

    landrlacaksmz.

    Fakat

    vazifelerinizi

    yerine

    geti-

    16

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    18/249

    rirseniz

    mükâfaat

    göreceksiniz*

    Bunlar

    açklar

    mam için

    size

    o

    fö^derdi.

    imdi

    burada

    u

    hususlar

    aratrmamz

    gerekir:

    Bizim

    gerçekten

    Rabbimiz

    var

    mdr?

    Eer

    yar

    ise

    dirimidir?

    Konuur mu

    ki,

    emirlerini

    ve yasaklarm

    bildire-

    bilsin?

    '

    Eer

    konuup

    emir

    ve

    yasak

    büdirebiliyorsa

    gücü

    var

    m^

    ki,

    kendisine

    ifâat

    ^an

    etti|inüzde

    bi-

    Eer

    gerçekten

    kudret

    sahibiyse

    ve bunlara

    güç

    yetiriyorsa,

    onun

    tarafmdan

    peygamber

    gönderdiini

    iddia

    eden kii,

    gerçekten

    bu

    iddia^nda doru

    mudur?

    ayet

    aratrma

    ve

    inceleme

    sonucunda

    bütün

    bu

    hususlarm

    doru

    olduu

    kanaatine

    vamsak

    akll

    kii-

    .

    1er olarak

    yapabileceimiz

    tek

    |^

    varfr^

    O

    da ihti-

    y^

    davranmak,

    kendi

    nefsimizi

    eletirmek

    ve

    sonsuz

    bir

    ebedi

    hayatn

    karsmda

    fânî

    ve

    geçici

    bir,

    hayatm

    esiri

    olmamaktr.

    ,

    '

    Akll

    itt^n

    ^ur

    kiy ^lam

    düünür Ve

    gü^t

    gün

    edip

    bouna

    oyalanmaz.

    Daha

    önce

    söylediimiz

    gibi

    bu

    ilmin

    asri

    gayesi

    Cenab-

    Hakk'm

    varlm,

    sfatlarm^

    fiillerim ve

    peygamberlerin

    doluluunu

    deMter

    J#

    ispat

    etmek-

    tir.

    Bütün

    bu

    saydklarmzn

    akl

    sahipleri

    için çok

    mühim

    ve

    zarurî

    olduunda

    asla

    üphe

    yokttu*.^

    Eer

    dersen

    ki:

     Nefsimde

    böyle

    bir duygunun

    domu

    olduu-

    nu

    inj^âr

    etmiyorum.

    Fakat bu,

    yaratl

    ve

    tabiatl-

    m

    moneresi

    inidir?

    Yete

    ^n

    icab

    olan

    bir

    ey

    I.

    17

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    19/249

    midir?

    Yahut da

    eriatn

    gerei

    inidir?

    Bunlar

    ayrt edemiyorum.

    Çünkü

    idrak

    edilebilenlerin

    va-

    cip olmas

    hususunda

    ii^nlann

    çeitli sözleri ve

    yorumlar

    vardr,

    Bilmi

    ol

    ki;

    Bu

    konu

    kitabmzn

    ''idrakiar

    bölü-

    münde

    izah

    edilmitk.

    imdi o konu

    Ue

    m^ul

    olmajc

    gereksizdir.

    Biz

    önce kurtulu

    çarelerini aratrmaa

    bakalm.

    Aksi

    takdirde

    kendimiz ylan

    yaiut akrep

    ta-

    rafndan

    sokulan

    bir adamn

    durumuna

    düeriz.

    Z^irM

    hayvsBi iki^

    hmnleyi

    yapmaa

    JKmrfeuiâr-

    ken

    o

    adam kaçp

    kurtulmaya

    bakacana

    zehirli

    hay-

    vann

    sadan

    m,

    yoksa

    soldan

    m

    geldiini

    aratr-

    tnsiâsL

    megul olursa

    Böyle bk

    adam ahmak

    deil

    de

    nedü ?

    te

    ahmak

    ve

    cahillerin

    ii de

    buna benzer.

    En

    önemli

    ve

    asd

    olan

    eyleri

    kaybedip

    fuzûlî

    eylerle

    megul

    ohnaktan

    Û^b-

    Hakk'a

    smnz.

    KNC

    HAZIRLIK

    DÜZENLEMES

    >

    Bu

    ilim, müslütmmtom

    tamam

    ^m

    d€#l, mmk

    bir ksm

    için çok

    önemlidir.

    Bu ilimde

    ortaya

    koyacamz

    deliller, manevi

    hastalklarm

    tedavisinde

    kullanlacak

    olan

    ikçlar

    m-

    sabesindedir.

    Eer bu ilaçlan

    kullandracak

    olan dok-

    tor

    sanatnn erbab,

    keskin zekâl

    ve

    salam

    görülü

    deilse,

    hastalklan

    tedavi etmesi

    öyle

    dursun

    bilâkis

    onlan dahâ

    da

    çoaldr.

    Bu sebeple

    unu bilmek

    gerekir

    ki, insanlar dört

    frkadr:

    1)

    Birinci

    frka:

    Allah

    (C-C.)'a

    iman

    eden,

    p^-

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    20/249

    gamberlerini

    tasdik eden,

    gönülden onlarn

    hak

    olduk-

    lanna

    ioaan

    ve

    sonra

    da

    ya

    ibadetle

    ya da dünya ile-

    ri ile

    megul

    olan

    kimselerdir. B&yle

    kimse^

    kmii

    halleri

    ile

    babaa brakp bu

    ilmi örenmelerini

    te-

    vik

    etmelidir.

    Çünkü eriat'm

    teblicisi

    Hz.

    Mu-

    hamined (SA.V.)

    Efendimiz

    putperest

    kâvmim

    ima-

    na

    davet

    ettii

    zaman onlardan ilk önce

    kerîdisini

    tas-

    '

    dik

    etmelerini

    istedi,

    Ts^idi

    bir iman ile

    tahkiki

    bir iman arasnda ay-

    tm

    yapmâd. Nitdcm

    ^devîlmn imanm te^yede

    tasdik aranmad

    ve

    sadece karine ile yetinildi. Onlar

    gerçekten

    'min

    idiler.

    Cahil

    bedevilere

    ilmi

    deliller sunarsdc cmlann

    zilût-

    -

    lerini

    kantrmanm

    faydas

    yoktur. Çünkü

    zihinlerine

    bir

    mükül

    takld zaman o

    problemi

    halletmek için

    bavurulacak

    yollarm

    da

    faydasz

    olabilmesi

    muhte-

    meldir. Bu

    sebeple

    Ashab-

    Kiram'n

    bu

    bilgi

    d^lm-

    da

    ders

    verdikleri

    ya da

    herhangi

    bir

    eser

    yazdildan

    rivayet edilmemitir.

    Onlarm megalesi

    ibadet,

    ibadete

    davet,

    halkn ge-

    nel duntmlrau

    konttol

    i hayatlanûda ms^liâtalx

    gözetmekti.

    2)

    kinci frka:

    Hakk'

    kabul etmekten

    kaçman

    güruhtu*. Bunlar

    kâfirler

    ve

    bid'atcdardr.

    Somurtkan, küstah, inatç, sabit fikirli

    ve

    batl

    inançl

    olanlar da

    bu güruha

    dahildirler.

    Onlar ancak

    kamç

    ve

    klç

    ile yola

    gelirler.

    Kâfirlerin

    büyük

    bir

    ksriiiMçlanh gölgesini müslflman

    olmulardr.

    Bazen

    sözün

    ve

    ortaya konan delillerin yapamad-

    m ok

    ve klç gücü baanr.

    Bu

    sebeple

    tarihdeki bir-

    çbk

    olaylar

    incelediin

    zaman

    müslümanlarla

    kâfirler

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    21/249

    arasnda

    meydana

    gelen

    çok

    sayda

    kanU

    savan,

    sa-

    pklardan

    bir

    gürohn imana

    getap^ytej^nuçland-

    n

    görürsün.

    %

    Yine

    hiçbir

    tartmaya

    rastlamazsm ki,

    inad

    ve

    s-

    rara

    sahne

    oln^sm.

    Bu

    söylediklerimiz

    akln

    deerini

    ve delilini

    küçük

    düürmek

    için

    deildir.

    Ancak akl

    nûru

    herkese nasip

    oknayan

    bir

    üstünlüktür.

    Cçnab-

    AUah onu

    dostlan-

    nam^ms

    kdmâr.

    Halkn

    çounluunda

    ktisurre

    flmal^^^m

    Yam^

    salar

    güne

    klarmdan

    faydalanamadklan

    gibi

    onlar

    da^to

    apk

    delillini

    idrak

    edemezk^^

    6^n

    ho

    kddsa

    b^

    ^î^^

    o^afö^

    ettii gibi

    .

    bu

    ilim

    de

    onlan

    rahatsz

    eder.

    mam

    âfii

    Hazretleri

    bu

    gibiler

    hakknda öyle

    demdctedr:

     Kim cahil

    bir

    anlaysza

    ilim

    yerim, onu^

    ri-

    yan

    etmi

    olur.

    Kim

    de

    ehil

    olandan

    ilmi esirgerse

    ona

    zulmetmi

    olur.''

    .

    3)

    Üçutti^

    tokm

    ^ymk

    taklid ^1^^

    Mayc'a

    inananlar

    fakaf

    yaratldan

    zeki

    ve

    anlayl

    olanlar-

    dr,

    Bunlarm

    nefislerinde

    inançlarn

    sarsan

    bir prob-

    lem

    OTtaya fOtabükl

    böjfte

    bir

    problem

    olduu vakit

    onlan

    manen

    tedaVi

    l^^es

    çok

    yumuak

    davran-

    maldr.

    Mümkün

    mertebe

    kendilerince

    kabul

    edilebi-

    lir olan

    ikna edici közler

    $qytenmeUdir.

    > Yabirayet,

    Ya

    bir

    hadis,

    Veya

    faziletine

    inandklar

    bir

    kiinin

    sözü

    ile

    delil

    gelmelidir.

    Böyle» antardaki

    üphe

    giderilmi

    ve

    yeniden

    kalp

    huzuruna

    Mvtt^rtttaüai

    oJlurlar.

    Eger

    20

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    22/249

    onlardaki

    üphe,

    bu

    kadarla

    giderilebiliycNa*

    tartma

    Zöininlerinde

    dile

    getirilen

    d^Uai

    «ndarg

    kar

    ileri

    sürmek

    artk

    gereksizdir.

    Tartma

    douracak

    deliller ileri

    sürmek,

    baka

    ka-

    rkUklarm

    domsum

    da

    mam

    hazrlar.

    Ancak*

    o

    kimseler

    ayet,

    hadis ve

    büyüklerin

    sözleri

    ile

    ikna

    olmamlarsa

    o takdirde

    au:

    gitmemek

    arüyle

    ilmî

    delillere temas

    edilebilir.

    4)

    Dördüu:ü

    frka:

    Bunlar

    sâpMM^

    bir günah-

    tur.

    Fakat

    bunlarn

    simalarnda

    zekâ ve

    anlay

    alâmetleri

    vardu*.

    Onlara

    gerçekler

    açkland

    vakit

    Hakk'

    kabul

    etmeleri

    beklmr*

    tip

    msanim kar

    da gayet

    yumuak

    hareket

    edilmelidir.

    Tartmay

    büyütmeden

    ve

    arla

    kaç-

    madan

    onlan

    Hakk

    'a yöneltmee

    çalmaldu-..

    Çünkü

    t^§w

    Myütüiürse

    ve

    an

    gidilirse

    sapkUm

    ge-

    rekçeleri

    artrlm

    olur.

    Cehaletin

    çou

    taassup

    ve

    arlk

    yüzünden

    ava-

    mn (halkn)

    kalbine

    yerlemitir*

    Metod

    bümey^

    ki-

    Hakk'

    amtam

    m

    fepcMm^ergisinde

    tehir

    ettiler.

    Zayf

    muhasmlarma

    alay

    ve hakaretle

    yaklatlar.

    Böylece

    onlarm

    i^ddâ

    i^

    ^

    mukdefet

    duygulan

    m

    kamçliKklto,

    gönüllerinde

    bâtl

    itikadlann

    yerle-

    mesine

    sebep

    oldular.

    Yerleen

    bâtl

    duygular

    öyle

    bir

    hal

    aidi

    ki,

    onlar

    ajrtk

    hogörülü

    bilginlerin

    dahi

    gide^

    reMmeleri

    bir

    problem

    olmutur.

    Eer

    taassupla

    ona

    yaklalmasayd

    o

    da

    eytann

    istilâsna

    bu

    derece

    niaruz

    kalmaz

    ve

    böyle

    bir

    inanç,

    normal

    in^raa

    i|eii,

    bir

    delillin

    kalbinde

    bile

    yer bu-

    Imnazd,

    21

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    23/249

    ,

    Ka^iiUkU

    p]£;ip(i0^t

    teâ^vki

    ol^^an

    hastalktr.

    Dindar

    0te

    böyle

    Mr

    h^tdkta

    mümkün

    olduu

    kadar

    saknmaldr. Kini

    ve kzgnl

    brakp Allah

    (C.C.)'n

    mahlûkatma

    Rahmet

    gözü

    ile

    bakmaldr.

    Sapklm

    tevikçisi

    olan

    kabalktan

    korunmaldr.

    Kesinlikle unu

    bihnelidir

    ki,

    inad

    ve amlk

    ile hare-

    ket

    eden kii,

    bid'at

    üzerinde

    srarn sürüp gitmesine

    yatocî

    ete

    ve

    tay^unet

    gününde bu

    hareketinin so-

    nmfeluunu yükl^^.

    ÜÇÜNCÜ

    HAZIRLIK

    DÜZENLEMES

    Bu ilim

    farz- ayn

    deil, farz-

    kiföyedir.

    Bilmi ol ki; bu

    ilimde

    derinlere

    dalmann ve

    tefer-

    ruat ile

    uramann hükmü

    farz-

    ayn

    deil, ancak

    far^

    kifâye^r.

    Bum

    sebeplerini

    daha

    öner.

    a^-kla-

    m

    bulunuyoruz.

    Umum

    müslümanlann

    üzerine

    farz

    olan

    hu:.us.

    ke-

    sk ile

    kalbi

    pph^ete

    temizlemektir.

    '

    üphenin

    gideî&M^Mt

    föt^

    ayn

    oluuna gelin-

    ce; bu

    hüküm,

    kalbinde

    üphe

    olan

    kimseler

    hakkm-

    dadr.

    Eer

    dersen

    ki:

     Frkalarn

    çouna

    bu

    ilmin

    zararl

    olduunu

    takdir

    ediyorsun.

    Fakat ayn

    zamanda

    farz-

    kifâyedduunu

    da

    ö^plttyo^suu

    Bu

    nasl olur?

    Bilpi ol

    ki; Akaid

    k^larmda

    üph^mn gideril-

    mesi

    farzdr.

    Hakk'a

    delillerle

    davet etmek

    dini

    bir

    vazifedir.

    Bir

    bid'atçv

    birikim

    üpheler ileri sürerek

    zihin-^

    leri

    bulandrd

    vakit

    onun

    üphelerine

    kar

    mukave-

    22

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    24/249

    met gösterecek

    ve

    onun

    saptrmalarna

    kar

    koyabile-

    cek

    elemana

    ihtiyaç

    vardr. Bu da ancak bu ilim saye-

    sinde fnüilkün olur.

    Tarih boyunca birçok

    ülkeler

    bu tip

    olaylara

    sahne

    olagelmitir.

    Her

    beldede

    HaU'

    savunan,

    bid'atcüa-

    m

    ykc

    projmgandalanna

    kar

    çkan,

    bu

    iUmie

    me-

    gul

    olan,

    gönülleri üphelerden temizleyen ve

    Hakk'a

    çeviren

    yetenekli

    bir

    elemanm

    bulunmas gereklidir.

    Tpk

    bir

    doktorun

    ve

    islâm

    hukukçusu bir

    fakihin

    buhttt^ gibi.

    Eer bir

    bölgede

    bunlardan

    biri bulunmazsa,

    o böl-

    ge

    halkmn

    hepsi sorumlu

    ve

    günahkâr

    olur. Böyle

    bir durumda böl^

    halkndan biri

    füuh

    veya

    ai^d

    örenme

    kabiliyetini kendisinde

    görürse ve her ikisini

    birden

    tahsile

    zaman

    olmadn

    söyleyip hangisi

    ile

    megul

    oknas hakkmda

    bizden

    fetva isterse üphesiz

    ki,

    biz

    onun

    fkh

    ile megul

    oknasnu

    gerekli

    klarz.

    Çünkü

    fkha

    olan

    ihtiyaç

    daha

    kapsaml

    ve

    fkh

    ile

    il-

    gili

    olaylar

    daha

    çoktur.

    Gece

    veya

    gündüz

    hiçbir

    kimse fkh

    ilmi^dm

    müstani

    kaimm.

    Kelâm ibdne

    Otiyaç

    arzeden

    üpheler

    ise,

    bu

    Üme

    izafetle hâsl olur.

    Yine

    bir

    beldede hem doktor ve

    hem de fkh

    ali-

    mi

    yoksa, fkh

    alimine

    olan ihtiyaç

    daha fazladr.

    Çünkü

    fkh

    bütün insanlann ihtiyacdr.

    Tp

    ise ge-

    nelde hastalarn

    ihtiyacdr.

    Her

    ülkede

    hastalarm

    sa-

    ym,

    salam olanlarm saysna nisbeüe

    daha azdr.

    .

    Hastann

    kendisi -bile fkha muhtaçdr.

    Onun fkha

    olan

    ihtiyac,

    tbba

    olan

    ihtiyacmdan daha

    az deildir.

    Çünkü tbba

    olan

    ihtiyac,

    fâni

    hayatn

    daha

    rahat

    bir

    ekilde

    devam

    Ettirebilmesi

    içindir.

    Fkha

    olan

    ihtiya-

    .

    23

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    25/249

    c

    ise,

    ebejdi

    olan ahiret

    hayatndaki

    saadeti

    temin

    K

    '

    Btî

    ikisi

    arasndaki

    fark

    mdcayese edersen,

    rmdaki

    fark

    ve

    fkhn

    ütünlüünü

    anlarsn.

    Fkh,

    ilimlerin

    en

    önemlisidir.

    Bu

    sebeple

    Ashab-

    Kiram

    fkh

    ilmi

    ile

    megul

    dbtmlar

    ye

    bütün

    istiarelerinde

    bu

    ilme

    müracaat

    etmilersr.

    Kelâm

    ilmini

    yücelterek

    onun

    asl,

    fkh ilminin

    ise

    fer'î

    olduunu

    iddîâ

    içtenler

    seni

    yamitmasmlar. O

    A

    de

    bu

    nsafeoa^fayds^

    ve

    g^ssm^.

    Asl olan

    doru

    itikad

    ve

    kesin

    tasdiktir

    ki,

    bunun

    için

    kelâm

    kitaplarn

    kartrmaya

    lüzum

    yoktur.

    Taklkl

    yolu

    ile

    de

    bu mümkündür.

    nce

    delillere de ih-

    tiyaç

    varsa bile

    bu

    çok

    nadirdir.

    Bazen

    bir

    doktor

    da

    senin

    kafan

    kartrabilir:

     S^

    nin

    varln

    benim

    sanatma

    ve

    maharetime

    bal-

    dr.

    Önce

    hayat

    vesali^

    sonra

    din

    ile

    meguliyet

    gelir. gibi

    carla

    zihmni

    bulandrabilir

    Bu gibi

    sözlerin

    altnda

    ykc

    bir

    maksat

    gizlidir.

    Yui^uda bu

    gibi

    hususlara

    nazan dikkati

    çelani bu-

    DÖRDÜNCÜ

    HAZIRLIK

    DÜZENLEMES

    Bir

    deüle

    dayanarak

    hfflcüm

    çkarmianitt

    birçok me-

    todlar

    vardr. Bu

    metodlardan

    bazlarm

     Mihak-

    ku'n-Nazar

    isimli

    eserimizde

    açkladk.

    Yine

    **Mi'yâru'I-ÎIm adh

    mmîsm

    de

    bu

    metocUar

    hak-

    knda

    gerekli

    bütün

    bilgileri

    içermektedir.

    Biz

    bu

    kitapta

    kapallktan

    ve

    mulak

    ifadelerden

    sanmaa

    gayret

    edeceiz.

    Bizim

    maksadmz

    derli

    24

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    26/249

    tpplu

    bir

    efeiicte

    konuyu

    açJçiUmak

    ve

    aydnla

    ka-

    vn^umator.

    Bu

    sebeple

    ü$

    metod

    üzerinde

    duracâ-

    z:

    1)

    Birinci metod:

    Sebr ve taksim,

    yani

    ksmlar»^

    ayrma

    metodudur.

    Bu

    metoda

    göre

    mesele

    kxm^

    ay-

    nim

    Bir

    k^

    ^tal

    edili^

    dier ksmrn

    sübutu la-

    zm gelir.

    Meselâ u sözümüz

    gibi.

    ^

    ^^Âlem

    ya kadim

    (ezelî)dir,

    yahut hadis

    (sonra-

    Memln

    IkMîm olnmst fankâns^dn

    Ö^r

    ise

    onun zdd olan hâdis

    olmas lâzm

    gelir.

    O

    halde

    âlem

    hâdisdir.

    Bu ttiesd^in

    iki ksündan ibaret

    olduuna

    hük-

    metmek bir ilimdir:

    a) Birinci

    ksm,

    âlemin

    ya kadîm veya hâdis oldu-

    u]^

    i£94e

    ^'Mm

    ya kadün^

    yaht hâdistir.

    ^stmMSr. Bu

    ^

    Mt

    bilgi yani

    ilim

    ^ide eder.

    b)

    kinci

    ksm:

    ise;

    ^'Alemin

    kadîm

    olmas

    imkânszdr.

    sözümüzün

    ifade ettii

    m^Eiadr.

    Bu da

    biriUmdk.

    Bu iki

    ilimden

    asl maksadnuzt ifa

    eden

    üçüncü

    bir

    ilme geçiyoruz ki,

    o da:  Alem hâditir.

    ifadesi-

    dir.

    Bu

    ekilde

    istenilen

    ve

    aramion

    Umi

    kefetin^,

    ancak

    iki

    asl

    ilimden

    istifade etmekle

    mümkündür.

    ki

    asU

    mmndsi

    belli bir

    art

    üzere

    birleme

    hâsl

    olursa gt^^^niz olan

    ü^cü ilim elde edilir.

    Eer

    bize muhalefet eden varsa

    o vakit

    bu üçüncü

    ismi  da'va

    diye

    isimlendiririz.

    '

    Eer bize

    muhalefet eden

    yoksa

    o

    zaman

    bu

    üçün-

    ismi

    '%^lûW

    &ye

    isimlendiririz.

    25

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    27/249

    Da'vâya

    kar

    olan kimse, ,iki

    asl kabul ettii

    tak-

    dirde» ba iki asldan

    istifade

    edilen üçüncü

    ilmi

    de

    ka-

    bul etmek

    zorundadr. Buna

    da'vânn

    salaml

    de-

    «lir.

    2)

    kinci

    Metod:

    îki

    mk

    baka

    bir

    ekilde

    tertib

    et-

    me matodudur.

    Meselâ deriz ki:

    ^'Hadislerden

    hâlî olmayan

    her

    ey hâdisdir.

    Bu

    söz birinci asldr.

    ^^Alem

    hâdislerden

    hâlî

    deildir.

    Bu

    söz

    de

    ikin-

    ci asldr.

    Bu iki asldan

    u

    sonucun

    çkmas

    lâzm

    gelir:

    ''Öyle ise,

    âlem

    hâdis

    (sonradan

    dma^^lu:.

    Kamdaki

    muanzut

    Uk ild ash kaM

    ^mesi halinde

    davann

    doruluunu

    inkar

    etmesine imkân

    yoktur.

    3)

    Üçüncü

    Metod:

    Bu

    metod, kendi dâ'vâmzm

    is-

    patm

    hiç d^inmeden

    ka^

    ^afm da'vâ^ms

    imkan-,

    sz

    olduunu

    iddia

    etme

    yoludur. Bu

    metodla kar

    ta-

    rafm

    da'vâsmn

    muhâle

    (imkânsza)

    yol

    açtn

    ileri

    süreriz.

    Meselâ,

    tartmac taraf:

    ^^Gezegenlerin ha-

    rel^teriûn

    smn

    j^tnr^ diye id^adataltmm,

    ta--

    na kar:  Sonu

    olmayan bir hareket

    yoktur. diye-

    nin

    sözünü

    ileri süreriz.

    ka:^

    t^afm

    iddias

    doru ise^

    ikinci iddimn

    da

    doru

    olmas

    icap

    eder.

    Çünkü

    iddiann

    doruluu

     lüzum u

    gerektirir.

    Oysa

    ki

    burada  lüzum

    imkan-

    szadr.

    Bu durumda

    kar

    tarafm

    iddias muhâle

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    28/249

    otoayan

    bir

    hareket olmayacan söylüyoruz.

    Tart-

    mac

    Hnfifi:»

    bizim

    scmimüzü inkar etmesi

    de, kabul

    etmesi

    de düünülebilir

    kinci aslda ise,  IüzunTi un

    imkânsz

    olduunu,

    söylüyoruz.

    Tartmac

    tarafm

    bu

    sözümüzü

    de

    inkâr

    veya

    kabul mm&m düünüleMlkl

    Eer

    tartmac taraf, her iki

    asl

    da kabul ediyorsa,

    o takdirde

    üçüncü

    ^^malûm u

    da kabul etmek

    zorun-

    da

    Mor 14

    i^

    mmm

    muhale

    (iroktozhga)

    yok wgm

    görüünta

    Iml^^l ortaya çk^.

    te

    bizim

    üzerinde

    durduumuz

    üç

    metod bunlar-

    dr.

    Bu metodlarla

    ilim

    tahsil edildii

    inkâr oluna-

    nm.

    Elde

    edilen

    ibne de matlûb ve

    medlül

    ûemt* tki

    asln,

    bu

    ilmi gerektiren birlemesine

    de delil

    denir.

    Fikir

    ise,

    bu

    iki

    asl

    zihinde

    aça çkarmaktan

    iba-

    rettir*

    Düünceye

    gelhee;

    M asl ilhnden

    flçüncü bk

    il-

    min

    lüzumu

    cihetini

    aratrmandr.

    ^

    Matlûb olan ilme

    ula^m^ipaiki

    görevia^^

    Biri|

    iki

    asl

    zihinde ^^^j^rmandr.

    Buna fikir

    denilir.

    Dieri de,

    iki

    asln

    birlemesinden arzu

    edilen bil-

    ginin

    gerekli yönünü

    aratrmandr

    ki« buna

    da

    talep

    d^lir.

    * -

    Birinci vazife

    üzerinde duranlar

    düünceyi, fikir

    olarak tarif

    ederler.

    kioci

    vazifeyi

    ön plana çkaran-

    lar da düüncenin,

    ilim

    veya

    kuvvetli

    zan

    istemekten

    ibaret

    olduunu

    ileri

    sürerler.

    Her iki vazifeye birden

    iltifat

    edenlere göre

    ise, il-

    me veya

    kuvvetli

    zanna

    vesile

    olan maddeyi

    aratran

    fikirdit.

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    29/249

    Bu

    ksa

    ve derli toplu yazlm

    olan

    kelimelerija

    de-

    erini, ^cak hkçok

    kitaplar kanUrdktan

    sonra

    eli

    bo olarak

    dönenler

    takdir

    edebilirler.

    Düüncenin

    tarifinde

    söylenenlerin

    en dorusunu

    bulaym

    dersen

    beyhude

    yere

    zamaa

    harcan

    ve

    ken-

    dini

    yormu

    olursun.

    Hiçbir n^ic^ye

    de varanmzsm.

    Eer

    dersen ki: ^'Maksadim

    kelâmclarn

    istilâhn

    ve

    düünce

    Ue neyi kasdettiklerini anla-

    maktr.

    BHmi ol ki,

    düünceyi

    t^^ta f&dr

    diye,

    ^^Im

    istek diye, bazlar da talep için olan fikir diye ifade

    etmilerdir.

    Bunlar

    duyduwn zaman

    bu

    konuda mü-

    tekellinüerin

    stiahmm

    ft^

    aym^uncto

    üpb^

    kal-

    maz.

    Bunu

    anlamayanlara ve

    düüncenin

    tarifi üzerin-

    de

    halâ

    srar

    edenlere ise

    alr.

    Düüncenin

    tarifi

    üzerinde

    çeitli

    görüler

    vardr.

    Bu

    tariflerden Mrnm doru olduu ile istidlâl eden

    kii,

    tariflerin

    makûl

    oian

    manasmda

    ihtilâf

    olmad-

    n ve

    stüahda aynha

    dümenin

    manasz

    olduunu

    bümezl

    naklandm

    görürsün.

    Esasen

    önce

    manalar

    takdir

    etmeli

    ve sonra

    da

    lafzlara müracaat

    etmelidir. Fakat

    Allah

    (C.C.)'n

    hidayetinden

    nasibi

    olmayan

    kii,

    doruyu

    brakr ve aratrmadan yüz çevirir.

    Eer dersen

    ki:

    ^'Tai^mac

    taral,

    mana

    ve lafz

    cihetiyle bu ekilde kabul ederse, davann dorulu-

    u

    hakkmda üphem olmaz.

    Fakat

    bunlar

    inkar

    etmesi

    halinde

    dorul^u herkes

    tarafndan

    kabul

    edilen

    durumlar

    ner^en

    Ikzm

    gdîyor?

    >

    28

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    30/249

    Bilmi

    ol ki,

    bunun

    çeitli

    aniaylan vardr.

    Biz

    bu

    kitapta

    bu

    aüaykrdaniir

    kisnum ortaya

    koyma-

    ya çalacaz:

    a) Birinci

    anlay:

    Zahirî

    ve

    bâtn

    müâhede

    ile

    elde edilen eylerdir.

    Meselâ:

     Her olayn

    bir

    sebebi

    vardr.

    Alemde

    olaylar

    vardr.

    O

    halde

    o olaylarn

    meydana

    gelmesi

    için

    de

    bir sebebin

    var

    olmas

    lâzmdr.

    Bu eküddd

    bir

    d^luu

    k^^

    e

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    31/249

    önce

    olmayan

    herey

    sonradan meydana

    gelmitir.

    Alem ise

    olaylardan

    mm

    olmamtr.

    Öyle

    ise

    âlem

    de

    sonradan

    olmutur.^

    Bu sözümüzde

    öncelik

    ve sonralk hususlarmm

    d-

    mda

    üçüncü

    bir

    hususun

    olmadm

    her

    akl

    sahibi

    olan

    kabul eder.

    Biz

    diyoruz

    ki:

    **Varl, olaylann varlmdan

    Önce

    olmayan

    herey

    sonradan meydana gelmitir.

    Alem

    ise

    olaylardan

    önce

    olmamtr.

    Öyle

    ise

    ^em

    d^

    sm^E^a

    ^mutur.

    Bu

    durumda bizim:

     Varh,

    olaylarn varln-

    dan

    önce

    olmayan

    herey

    sonradan

    meydana

    gel-

    mitir. Sözüçt^ iki

    asldan

    bilidir*

    Tartmac

    tmf

    bunu

    kabul etmek

    zorandadr.

    Çünkü

    varl olaylardan önce

    olmayan

    ey,

    ya

    olay-

    larla

    beraberdir

    veya

    olaylardan

    sonra

    yar

    olmutur.

    Bu

    mesele

    de

    üçüncü bir ihtimal

    imktosizdr.

    Eer

    tartmac

    taraf

    buna

    ihtimal

    veriyOT^

    aklen

    en çok açk

    bir eyi inkâr

    ediyor demektir.

    Olaylarla

    beraber

    yahut

    olaylardan

    sonraJ^eydana

    g€^

    Mr eyinMA^

    olmadm iddia

    ederse

    3nbe

    len

    çok açk

    olan bir eyi inkâr

    etmi demektir.

    c)

    Üçüncü

    anlay;

    Mütevatir

    haberlerle

    elde

    edi-

    len

    anlaytu:. Yalan

    üzerine

    ittifak

    etmekâ

    müznkün

    olmayan

    bir

    topluluun

    vermi

    olduu haber, doru

    ve

    mütevatir haberdir.

    öyle bir

    misal

    verebiliriz:

     Muhammed

    (S.A.V.)

    dorud

    ur*

    Ç

    ü

    n

    mumm

    getiren

    herke#

    da'vâsndâ dorudur.

    Muhammed (S.A.V.) de mu-

    cize getirmitir. O halde o

    da

    da'vâsnda doru-

    dur.**

    30

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    32/249

    Eer

    denilirse ki:

    ^'Ben

    onun mucUe

    getirdiim

    cabd etniyiM*um.

    O takdirde

    biz u cevab veririz: ;

     O,

    Kur'an'

    getirmitir.

    Kur'an

    ise

    mucizedir.

    '

    Öyle

    ise

    mucize

    getirmitir.

    Eer tartmac

    taraf, iki asldan

    birini

    kabul

    €der

    ve

    dierini

    inkâr ederse, yani

    Kur'an'n mucize

    oldu-

    unu

    kabul eder ve

    onu Muhammed

    (S.A.V.)'in ge-

    tirme^ini

    iddia

    ederse,

    bu

    mümkün deildir.

    Çünkü

    t^atâf

    yota

    ile

    k^ul

    edÜen

    bir

    gerçek varir.

    Biz,

    onun

    varln,

    .

    Peygamberlik

    da'vâuu,

    '

    .

    -

    Mekke'nin varlm,

    Hz,

    sa, Hz.

    Musa

    ve

    dier

    peygamberlerin varlk-

    larn

    hep yalanlanmas

    mümkün olmayan tevatür^

    yo-

    lu

    ile

    örenmiizdir^

    d)

    Dördünü anlay:

    Asln,

    baka

    bir

    kyas ile sa-

    bit

    olmasyla

    elde

    edilen

    anlaytu..

    Bu

    ^iay hissiyat,

    akliyat

    yahut

    mütevatir habere

    dayanan

    bir wya

    birjb^

    dereceye ^tinad

    eder.

    Çimkü

    iki

    asldan

    birinin fer'ini,

    baka bir kyas

    için

    asl yap-

    mak

    mümkündür.

    Meselâ,

    âlemin sonradan

    meydana

    geldiini

    delil ile ispat

    ettikten

    soma

    yeni

    bir

    kyas

    için asl

    lalmamz câizdir.

    öyle

    bir

    ömdc

    verebiliriz:

     Sonradan

    meydana gelen

    her

    olayn

    bir

    sebebi

    vardr. Alem

    de sonradan

    meydana gelmitir.

    Öyle

    k&f

    mun da bir

    sebebi

    vardr.

    Alemin

    sonradan meydana gelen

    geldii delil ile

    ispat

    edildikten

    sonra

    onun,

    bir

    sebebe muhtaç olduu

    inkâr edilemez.

    .

    e)

    Beinci

    anlay:

    Vahye

    dayanan

    doyumlarla

    ei-

    31

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    33/249

    de

    edilen

    anlaylardr.

    Meselâ

    biz

    masiyetlerin

    de

    Al-

    Ifd

    (C:C.)'m

    dilemesi

    ve

    yaratmas

    ile

    meydam

    gel-

    diini

    iddia eder

    ve

    öyle deriz:

     Yokluktan

    varla

    getirilen

    her ey

    Allah

    {C.G.)'m

    dilemesi

    iledir.

    Masiyet

    de

    sonradan

    meydana

    getirilmitin O

    o

    da

    ADah (C.a}'m

    dilemesi

    iledir.'*

    Masiyetlerin

    varl

    his

    ile,

    günah

    oldukla

    hususu

    ile,

    fmat

    ile

    bilinir.

    Eer

    tartmac

    taraf:

    **Y^Hfcto

    ^rha

    getirl*

    len

    her

    ey

    Allah

    (C.C.)'n

    dilemesi

    iledir.

    Sözü-

    miüsü

    inkâr

    ederse,

    her ne

    surette

    olursa

    olsun eriat,

    c^^n

    bo

    inkây

    görm^

    Çü^

    bu

    a&ü,

    iemn-i

    ümmet

    ile

    sabittir.

     Allah

    (C.C.)'n

    diledii olur, di-

    lemedii

    ise

    olmaz.

    sözünün

    doruluunu

    icrtta-i

    ümmet Ue

    ispat

    ettnekteyi25.

    Çünkü

    sem'iyyât

    (pey-

    gamberden

    duyulan

    eyler),

    inÖra

    mânidir.

    f)

    Altmc

    anlay:

    Asim,

    muhatabn

    inand

    ve

    donuunu

    lubttl

    ettii

    eylerden

    ahnm

    olmas

    ile

    elde

    ^flen

    ankytr.

    ^

    öyle

    ki; eer

    tartmacy

    susturacak

    aklî

    Y^Mssi

    ibir

    delilimiz

    yoksa

    bu

    durumda

    onu

    susturmak

    için

    oram

    tendi inaad

    ve

    kabul

    ettii

    asllardan

    faydala-

    ^

    nmz.

    Bunm

    toekleri

    pekçok

    olduundan

    bu

    hususda

    '

    misal

    vermee

    gerek

    görmüyoruz.

    .

    Eec

    dersen

    ki:

     Düünce

    kyaslamalarnda

    anla-

    ylar

    araismda

    fark var

    mdr?

    Bilmi

    ol ki,

    bunlar

    umumî

    menfaat

    bakumhdan

    çeitlidirler.

    Aklî

    ve

    Ws^ mbpllar,

    asim

    bilinmesi

    art

    ile

    îüalsz

    ve

    hisler

    m^te^âto*ese

    toldir.

    Salam

    32

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    34/249

    bir

    göz organ

    ile elde

    edilen bir asl,

    körlerde

    kullan-

    mak

    faydaszdr.

    natla tartmaya giren

    kiinin

    manen kör

    olduu

    farzedilirse,

    göz ile

    bilinen bir eyi kabul etmesine

    imkân

    ydctun.

    Kulak ile elde

    edilen

    asllar

    da sar

    teddanda

    ayn

    eyi ifade eder.

    Mütevatir haber

    ise, kendisine

    çokça haber

    ula-

    an

    için

    faydabdr. Fakat uzak bir diyardan slâm ül-

    kesine

    ilk

    defa gelen

    ve

    slâm

    devletini hayatnda

    ilk

    defa

    duyan

    bir

    kimse için yeteri

    kadar

    faydal

    deil-

    dir. Meselâ,

    üz.

    Muhayouned

    (S.A.V.)'in

    Knr'an ile

    meydan okuduunu böyle bit

    kiiye

    kabul

    ettirm^

    için,

    bu

    gerçek

    ona

    mütevatir oluncaya

    kadar kendisi-

    ne

    mühlet

    vermek

    gerekir.

    Esasen bir toplumun yamnda mütevâtir olan ey,

    baka

    bir

    toplumun

    yannda

    mütevatir

    olmayabilir.

    Meselâ

    bir

    müslümanm,

    bir

    zimmiye

    bedel

    olarak

    k-

    sas

    ile öldüriUmesi

    kcmusunda mam âfii (R.A.)'m

    h^rmâ,

    m^ebtn f^^as

    ymmdi^

    müt^v^ir

    ise

    de

    avam

    yannda

    mütevatir

    deildir.

    Yine

    birçok

    mezhepler

    vardr

    ki,

    onlarn baz

    me-

    seleleri»

    fukahamn

    çou yamnda mütevatir

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    35/249

    dr.

    Büinmeyeu

    ve

    talep edilen meselelerin

    bilinme-

    si,

    onlarn

    ve

    tahziniine

    baldr.

    Kitabmzm

    Hazrlk

    Düzenlemeleri

    Bölümü

    böylece

    tamamlam oldu. imdi asl

    maksadmz

    olan

    Temel

    Esaslar

    Bölümüne

    geçelim.

    34

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    36/249

    birinci

    TEMEL

    ESAS

    Bu

    bölüm,

    Allah

    (C.C.)'n

    varl

    ile

    iI*,Mi

    husus-

    larn

    beyan

    hakkndadr.

    Bununla

    ilgili

    on

    husus

    vardr;

    -

    ^

    1)

    Birinci

    huum

    &nab-

    Hakk'm

    var

    oluu

    ve

    delilleri

    meselesidir.

    Biz

    diyoruz

    ki:

     Her

    olaym

    ve

    o olaym

    mgyds^

    g^lj^aiB

    bîr

    sebebi var^*.

    jUb^

    MirMâm

    na gelen

    bir

    olaydr.

    O halde

    âlemin

    de

    meydana

    gelmesinin

    bir

    sebebi

    vardr.

    Alem

    deyince

    biz,

    Allah

    (C.C.)dan

    fayri

    var

    olan

    bütün

    mevcûdatrka^edlyöf

    uz.

    imdi

    geni

    açklamaya

    geçelim:

    Biz,

    var,

    olan

    bir

    eyin

    asl

    hakkmda

    üphe

    etme-

    yiz.

    Biliyoruz

    ki

    her

    varlk,

    ya

    mekânda

    bir yeri

    olan-

    dr

    yahut

    da

    olmayandr.

    Mekanda

    bir

    yer

    igal

    eden

    varlk,

    eer

    bileik

    de-

    ilse

    ona

    cevher-i

    ferd

    denilir.

    Eer

    bileik ise

    ona

    eisitt

    denilir.

    Mekânda

    bir yer

    igal

    etmeyenlere

    gelince;

    eger

    varlîj

    kendisi

    ile

    kaun

    olacak

    bir

    cisme

    muhtaç ise

    ona

    a-râz

    denilir. Eer

    cisme

    muhtaç

    deilse

    O.

    Allah

    Cisimiersn

    v:

    a'râ/larm

    tesbiti,

    müahede

    ile

    bili-

    nir.

    A'râzlar

    hakkmda

    münazaa

    edilen

    kiinin

    lafina

    baklmaz.

    stedii

    kadar

    yaygara

    yapsn

    ve

    a'râzlann

    ispatma

    dair senden

    delil

    istesin.

    Ber

    onun

    yaygaras

    mevcut deil ise,

    onlan

    aasU

    duyî^Lr

    ve

    biz

    onlar nasl

    eev^landrabijirjzî

    35

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    37/249

    Eer

    mevcut

    ise, o

    takdirde yaygaracnn cismin-

    den baka

    bir

    varlk

    olmas

    gerekir.

    öyle

    ki;

    yaygaram

    ^Kie

    cisim olarak

    mevcut

    iken

    onun

    yaygaras

    mevcut

    deildi. Gerek cismin

    ve

    gerekse

    a'

    razn

    müâhede

    ile

    bilindiini

    artk

    anlam

    oldun.

    .

    ^

    Cisim

    olmayan,

    bolukta

    bir

    yer

    igal etmeyeai

    ^

    kendisinde

    a'râz

    bulunmayan

    varla

    gelince; O, his

    ile

    bilinmez.

    Biz

    onun

    varlm ve

    âlemin de onun

    ku^^ Ue

    dbiu^mu

    iddia ederiz. Bu da his

    ile

    de^

    il,

    delil ile

    bilinir. Delil

    daha önce

    yukarda

    geçmi-

    ti.

    DeliSmiz

    iki

    asl

    ihtiva

    ^ktedir.

    Tartnd

    ta^

    raf belki

    bunlan

    inkâr

    edebilir

    Hangi

    asl

    üzerinde

    tartmak

    istediini ona sorarz.

    Eer:  Sonradan

    meydana

    gelen her

    oisjrm

    bir sebebi

    olduunu

    ne-

    rede

    büdin?'' d^

    ve

    bu

    asl

    üzerinde tatpak

    ister-

    se

    ona

    deriz

    ki:

     Bu

    asln

    varln

    kabul

    etmek

    ge-

    rekir.

    Çünkü

    akln

    evveliyatndandr.

    Bu

    hususda

    çekingenlik

    gösteren

    kimse

    belki olay

    m Mmp

    M^m^lm

    ile neyi

    kâsdetti^mizi

    bilmedii

    için tereddüt

    göstermektedir Fakat

    onlar

    anlad za-

    man

    her olay

    için

    bir

    sebep bulunduunu

    tasdik

    etmek

    zorunda

    kalac^ctr.

    Sonradan

    meydana

    gelen bir

    eyin var olmadan

    ceki

    durumu ve

    var

    olma

    keyfiyeti

    ya

    imkanszdr

    ve-

    ya mümkündür.

    mkânsz

    olmas bâtldr.

    Çünkü

    var ©Imns

    imkânsz olan

    bir

    eyin

    meydana gelmesi

    mümkün

    deildir.

    Eer

    var

    olms

    mümkün

    ise,

    bizim

    bundan

    maksa-

    36

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    38/249

    dmz var

    olmasnn

    da

    olmamasnn

    da

    caiz

    olduunu

    ifade

    etnodair. Eer var olmazsa

    bu,

    Vâdbü'I-vâcud

    ölmaymdandr. Çünkü,

    ontm

    varl

    kendiliinden

    olsayd,

    bu takdirde

    varl

    vâcip

    olurdu.

    Oysa onun

    '

    varl,

    kendisini

    yokluktan

    varla

    intikal

    ettirecek,

    bir tercih ediciye

    muhtaçdr. Bir

    t^ih

    edici olma-

    dan

    var olu

    ispat

    edilemez. te bizim

     Sebep den

    maksadmz bu

    tercih

    edicidir.

    Böylece lafzmn

    ma-

    nas, zihinde

    oluunca

    akl

    onu

    tasdik

    etmek

    zorunda

    kîte*

     Alem sonradan meydana

    gelmitir.

    sözünden

    hasl

    olan ikinci

    asl

    üzerinde

    tartan

    kimse

    hakkmda:

     Onu

    neden

    hor

    görüyOTSimz? denilirse,

    biz

    de

    cevaben

    deriz

    kî:

    Bu

    asl, akim

    evveliyatndan

    deil-

    dir.

    Onu, daha baka

    iki asldan

    tarizim

    edilen

    bir delil

    ile

    ispatlamaktayz.

    öyle

    ki:  Alem

    sonradan

    vm-

    olmutur. fii-

    miz

    zaman

    alemden

    kastettiimiz

    manâ,

    imdiki

    cisim

    ve

    cevherlerdir.

    Her

    cismin

    ol^iardan

    uzak

    olmad^

    m söylüyoruz. Olayldan uzak ve

    müstani

    olmayan

    her ey sonradan

    olmadr.

    Bu

    kurala göre,

    her cismin sonradan

    olmas

    lâzm

    gelir.

    Öyle ise hangi asl

    üzerinde çekime

    yaplabilir

    ki

    Eer

    denilirse ki:

     Her

    cismin veya

    yer

    tutan

    her

    eyin,

    olaylardan

    uzak

    olmad

    görüü

    nereden

    çkU?

    Biz de

    cevaben deriz ki: Cisimler

    hareket

    ve

    sükûndan

    hâlî deildir.

    Yani ya

    hareket

    halindedirler

    yahut da

    süioinet halindedirler.

    Hareket

    ve sükûn

    ise,

    her

    ikisi

    de

    somadan

    meydana

    gelmitir.

    '37

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    39/249

    Yine deJiiUrse

    ki:

    '^Siz önce hareket

    ve

    sükûn tes-

    blt

    ediyor

    sonra

    da

    hâdis

    olduklarn

    iddia

    ediyor-

    sunu/.

    Oysa

    biz

    onlarn

    varlklarn da hâdis

    ol-

    duklarn da

    kabul

    etmiyoruz.

    Biz

    de

    yine

    cevaben

    deriz

    ki:

    Kelto

    ilminde

    bu

    konuyu

    açklayan

    pekçok

    sayfate

    yaziinitr.

    Oysa

    ki

    bu

    kadar

    uzatmaya

    gerek

    yoktur.

    Çünkü

    akl

    banda

    olan

    bil

    insandan böyle

    sorular

    sâdr

    olmaz.

    Çünkü

    akl

    sahibi

    olan

    bir in^n

    ac,

    hastal^

    Mk

    ve

    su-

    suzluk

    gibi

    durumlardan

    tmyûma

    gelon

    a^i#EâPin,

    kendi

    zâlmda var

    olduklarmda

    asla

    üphe

    etmez.

    fte

    buu

    jibi yine

    akll

    bir insan,

    âlemin cisim-

    lerini

    tetkik

    ettii

    mmkti

    yim

    onlann' deiik durum-

    lara

    konu

    olduklarmda

    üphe etmez.

    Bütün bu

    dei-

    ikliklerin hepsi

    sonradan

    olmaktadr.

    Böyle

    bir

    som e^

    inatç

    bir

    juanzdan

    gelirse,

    onunla

    uramak

    bounadr.

    Alemin

    me^tm gelii

    neseiesinde

    bizim

    muarzlannuz

    felsefecilerdir.

    On-

    \m, ^mia

    cisimlerinin

    göklere

    ve dört

    Uiisura

    ayrl-

    dm

    Wmâ&

    etmilerdir. Oote tt^, 0k

    CSuüfâri

    daimî

    hareket

    halindedirler.

    Hareketlerinin

    birimleri

    sonradan

    ohna»

    fakat

    ezeli

    ve

    ebedî

    olarak

    pepeedu-

    ler.

    Ay

    feleiflîn

    iim

    dolduran

    dört

    .

    unsur, ekil

    a'razlann

    tayan

    madde de

    müterektirler.

    Madde

    ezelidir.

    ekil

    ve

    a'râzlar

    ise

    sonradan

    var olup

    ebe-

    de kadar

    madde

    üzerinde döner

    dolarlar.

    Su,

    hararet

    sebebiyle

    havaya

    döner.

    Hava da hara-

    ret

    sebebiyle atee

    döner.

    Böylece

    dier

    unsurlar da

    haklen

    hale

    girerler.

    Onlann

    S0î»adaiî

    .meydana

    gelen

    kHnmtofiadai

    38

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    40/249

    luudenkr, bitkiler

    ve

    hayvanlar

    oluur.

    Unsurlar,

    bu

    ;0nrada dlt^ |©killerden

    ayrlmazlar.

    Gökl^ de

    unradan

    olan

    hareketlerden asla ayrlmazlar.

    Yukardaki ifadelerden

    de anlalaca üzere

    felse-

    icciler

    biiim:

     Olaylardan

    hâli

    olmayan

    hprey

    sonradan olmadr.

    Sözümüz

    ile çelikiye düüyor-

    l.sr. Bu

    konuda sözü

    uzatmann manas yoktur.

    Ancak biz diyoruz

    ki:

    Cevher,

    zorunlu

    olarak

    ha-

    loket

    vt

    öiteto

    h^yj^n

    î^rî.

    deildir.

    Yâni

    ya

    INrf

    ket îaKntfhiîr yatet

    hkîd^e^z

    o ^

    s^kftfi halMe-*

    (lir.

    Flarekel ve

    sükûnun

    her

    ikisi

    de

    sonradan

    meyda-

    na

    gelmitir.

    Hareketin somadan

    var rfnt

    tossîdir;

    Meselâ,

    top-

    rak

    gibi sakin

    bir

    cevher

    farzedilse,

    onun hareketini

    düünmek

    imkânsz

    deildir. Bunun,

    zorunlu

    olarak

    cafe

    oid^ngu

    bilkiz.

    te bu

    caiz

    olan

    meydana

    üelirse

    o

    vakit

    ssükttna

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    41/249

    sen

    apaçk konulara delil getirme özentisi, o

    mesele-

    nin

    aydmlaUlmasua deil, daha da karmak olmaspa

    yol açar.

    Eer denilirse ki:  Hareketin sonradan meydana

    geldipü

    nereden

    bildiniz?

    Belki

    gizli

    idi

    de

    sonra-

    da

    çkt ''

    Cevaben

    deriz ki:

    Eer

    biz bu

    kitapta

    kastedilen

    mananm dmda fuzûli

    eylerle megul olsaydk

    gizli-

    lik ve aikârlk

    sö^röü

    daha

    batan

    a'râzlarla

    iptal

    ed€^^.

    Fakal

    ta

    m^mri^^^

    ^M^mym

    eylarit

    uramayz.

    Bilmi

    ol ki; cevher,

    kendisine hareketin

    gizü veya

    ^ikâr olmâsmdan

    uzak

    deildir.

    Hardcetin^gidili^

    yahut aikâr oluu

    sonradan

    meydana

    gelmedir.

    Böy-

    lece cevherin

    de olaylardan uzak

    olmad sabit olur.

    Yine

    denilirse ki:  Belki

    de

    hareket, cevhere

    ba-

    ka

    yerden geçmitir.

    Böylece bir durumda

    a'râzlarm

    irtikali

    sözünün

    geçersiz

    olduu

    ne

    ile

    bilinir?

    D^i;^ ki:

    Bu

    konuda

    da fazlâ

    t^titi^KM^«

    Ate£k

    ftM

    bil ki

    intikal,

    cevherin

    bir

    yerden

    bir ye«^

    naklinden alnm bir

    tabirdir.

    Bu

    ise

    cevher kavram-

    m, yerkavramm ve cevherin

    mekâna

    mahsus

    olduu

    kavramn

    aklda yerletirir. Sonrâ cevher içm

    mekânn

    gerekli olmas

    gibi a'râz

    için de

    mekânn

    gerekli

    olmas örenilir.

    A'râzm

    mahalle

    izafetinin,

    cevherb mekâna

    iza-

    feti gibi olduu düünülünce,

    cevherde bulunduu gi-

    bi a'râzda da intikalin

    bahis konusu olduu

    vehmine

    varlyor.

    Eer bu

    kyas doru

    olsayd a'râzn

    bir ma-

    halle

    mahsus olma

    keyfiyeti,

    a'râzn

    zâtndan

    ve

    tm-

    40

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    42/249

    halden

    ayr

    bir varlk

    olmas

    gerekirdi.

    Nitekim cev-

    herifi mekâna

    mahsus olmas

    öyledir.

    Yani

    cevherin

    zâtndan

    ve

    mekândan ayn

    bir

    varlktr.

    Oysa, a'râzm

    mekâna

    mahsus oluu, cevherin

    mekâna mahsus

    olu-

    .

    undan

    farkldr.

    Bunun

    srr,

    mekân,

    cevher

    için

    lâzm olduu

    gibi

    mahal,

    a'râz için

    lâzm

    ise

    de

    iki

    lâzm arasnda fark vardr.

    Kimi lâzm,

    melzûm

    için

    zâtidir.

    Kimi

    lâzm

    da

    melzûm

    için

    zâtî

    deildir.

    Meselâ

    mekâö

    cmbm

    îçin

    lâzun

    deildir.

    Biz

    5nce

    cfsmf

    ve

    cevheri

    Myor, sonm

    mekâna

    bakyoruz. Sabit bîr husus mudur?

    Yoksa

    hayali

    bir

    husus

    mudur?

    Bunun

    hakikatna

    delil

    ile

    ulayo^

    mz.

    Cismi ise, delile gerek

    kaknadîm

    müire-

    de ile

    tanyoruz.

    Bu sebeple meselâ Zeyd'in

    cismi

    için bulunan

    muayyen

    bir

    mekân, Zeyd

    için

    zâtî

    de-

    ildir.

    O

    mekâun

    deimesinden

    ve

    kaybolnaasmdan

    Zeyd'in cisminin de

    yok olmas

    lâzm

    gelmez.

    Ancak

    Zeyd'in

    uzunluu

    böyle

    deildir.

    Çünkü

    uzunluk

    cev-

    her

    deil, a*râzdr. Zeyd'in

    uzunluu,

    Zeyd'in

    varl-

    ma bah )Oarak

    bilinir.

    Zeyd'in yokluunu takdir-

    den, Zeyd'in

    uzunluunun

    olmamas lâzm

    gelir.

    Cevherin

    mekâna mahsus olmas ise böyle

    deil-

    dir. O, cevherin

    zâtmdan

    aya bir varlktr. A'râz ken-

    di

    zâü

    ile

    deil,

    cevher

    ile

    anlalr.

    Onun

    zât,

    muay-

    yen

    bir

    cevher için

    oluudur.

    A'râz

    için baka

    zât

    yoktur.

    Buraya kadar iki asldan

    birinin

    ispatuu

    tamamla-

    m olduk.

    Bu

    asl

    udur: Alem,

    olaylardan

    hâlî

    de-

    ildir.

    Çünkü

    hareket

    ve

    sükûndan hâlî

    deildir.

    Hare-

    ket

    ve sükOn ise sonradan meydana

    gelicidirler

    ve

    in-

    tikal

    sAi

    deildirli^.

    41

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    43/249

    .

    inanan

    bir

    insan,

    inanmayanlarla

    kar

    karsya

    geldii

    vaMt

    sözü

    fazla

    uzatmaya

    lüzurn

    yoktur.

    Fakat

    felsefeciler,

    âlemdeki

    cisimlerin

    olaylardan

    hâlî

    olma-

    dklar

    Ü7xnade

    mutabk

    kaldklar

    halde

    âlemin

    son-

    radan

    tneytom

    gelinini

    inkâr

    ed^rten

    Eer

    denilirse ki:

     Olaylardan

    hâlî

    olmayan ey,

    sonradan

    meydana

    gelmitir,

    sözünüzden

    meyda-

    na geten

    ikinci

    aslm

    delili

    nedir?

    Ct«feeo

    deriz

    ki:

    Alem

    olaytecdm.bâlî

    olmamak-

    la

    beraber

    eer

    ezelî

    olsayd,

    evwli

    bulunmayan

    oky-

    la-

    sabit

    olur

    ve

    felein

    dönü

    saylannm

    sonsuz ol-

    mas

     gerekirdi. Bu

    ise

    imkânszdr.

    Çünkü

    muhale

    (imkânsza)

    yol

    açan

    herey

    imkânszdr.

    imdi

    biz,

    bu

    durumdan

    üç

    muhalin

    (imkânszn)

    lâzm

    geleceini

    anlatalm:

    a>

    FjBein

    ûikii

    saylannm

    mmu

    0du|n

    sabit

    olsayd,

    sonsuzluu

    tespit

    edildii

    andan

    itibaren

    mnu

    olmayan

    bir

    ey,

    devrini

    tamamlam

    demektir.

    Yani

    soi

    buinulf

    mnasm

    ifade

    eder.

    Sonu

    olmayan

    bir

    e-

    yin mm

    bulmas

    miîfealdir.

    b)

    Felein

    dönü

    saylan

    sonsuz

    ise,

    bu

    devirler

    çift

    veya

    tekdir.

    Ya

    da hem

    çift

    ve hem

    de

    tekdir.

    te

    tonlam

    impû

    birden imktomdr.

    Buna

    yol

    açan

    fele-

    in

    demir

    saylarnn

    mnûm

    öîmas

    da

    imkânszdr.

    Çünkü

    bir

    saynu

    hem

    çift.

    hem

    de

    tek,

    yahut nc

    çift,

    ne

    (te4ek

    olmas

    imkanszdr.

    Meselâ

    on

    gibi

    çift

    bir

    say,

    iki tm

    sayya

    bölünmeyi

    kabul

    eder.

    Yine

    meselâ

    dokuz

    gibi

    tek bir

    say,

    iki tam

    sayya

    bölünmeyi

    kabul

    etmez.

    Birlerden

    oluan to say,

    iki

    tam

    sayya

    bölünür

    veya bölünmez.

    Ya

    »lötoeyi

    ya

    da

    biltitrtemeyi

    42

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    44/249

    kabul eder veya

    etmez

    ki,

    böyle bir

    eyiîioJkânszdiR

    Felei clevir

    saylarnn

    çift

    olmas çürök

    bîr

    iddia-

    dr.

    Çünkü çif,

    tek

    olabilmek

    için

    bir sayya

    muhlaç-

    viif.

    Ona bir

    says ilâve

    edilince tek olur.

    Öyle ise,

    so-

    nu

    gelmeye

    biray

    nasl

    bire

    muhtaç

    olabilir?

    c)

    Felein dönüü

    sonsuzdur,

    sözünden

    iki

    saynn

    bulunmas

    lâzm

    gelir. Bu

    iki

    saydan herbin

    sonsuz

    l akat

    biri, dierinden

    daha azdr.

    Sonu olmayan

    bir saynn,

    sonu

    olmayan baka bit

    saydan

    daha

    az olmas

    ise

    imkânszdr.

    Çünkü az,

    kendisine

    ilâve

    yaplarak

    eit

    olmasn

    salayacak

    bir

    miktara

    mhtaçdr.

    Halbuki

    gdmeyen say,

    böy-

    te

    hk miktara

    nasl muhtaç

    olabilîrf

    Meseleyi

    biraz

    açalm:

    Felsefecilere

    göre, Zühal

    gezegeni otuz

    senede

    bir

    devrini

    tamamlar.

    Güne

    »s

    devrini

    bir

    yLda

    teaamkr.

    Bu

    durumda

    Zühal'in

    devir

    says, Güne'in

    devir

    saysnn otuzda biri

    ka-

    dar

    olur.

    Çünkü

    güne,

    otuz

    ylda

    otuz

    devir

    yapar.

    Zühal

    ise bir devir

    yapar.

    .

    .

    az

    olduunu

    söyleyip

    ayn

    zamanda

    sonsuz

    olduunu

    söylemek

    muhal

    (imkânszadr.

    Ajt hk

    ylto

    oniki

    devir

    yapmaktadr.

    Bu

    ckvirlerin

    M^m,

    Ibazsndan

    azdr.

    Bir

    ksmnn

    devrinin

    az

    ol-

    duunu

    s(3yleyip

    ayn

    zamanda

    sonsuz olduunu

    söy-

    lemek

    muhaldir.

    Eer

    denilirse

    ki:

     Size

    göre, Allah

    (CCf

    n

    takdirât ve

    maUnat

    sonsuzdur.

    Malûmat

    ise

    takdirâttan

    daha

    çoktur.

    ÇünKü

    Yüce

    Allah

    {C.C4'w mil

    ve

    sfatlar

    kendisine

    malûmdur. Yi*-

    nm

    varl

    devaml

    olan

    mevcut

    da ona

    malûmdur.

    43

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    45/249

    0^1^

    bunlarn

    takdirâtUu

    olmas

    mümkün

    deU-

    mr^

    Cevaben

    deriz

    ki; Allah

    (C.C.)'n

    takdirâtnn

    sonsuz

    olduunu

    söylediimiz zaman

    bundan

    maksa-

    dm^

    Allah-u

    Teâlâ'nm

    Kudret

    tabir

    «dilen

    ve

    icad

    fiilini

    meydana

    getken bir sfata

    sahip olduunu

    ifade

    etmektir.

    Lafzlann

    manalarna

    bakan bir

    kimse,

    malûmat ve

    tak^tt

    hâMsmm

    ^lismm

    cihetinde

    birbirine

    ept

    olduunu

    görür

    iki ile

    tek

    bir mana

    kastedildiini

    sa-

    narak

    yanlr.

    Halbuki

    aralarnda

    bir

    münasebet yok-

    tur.

    '^Malûmat

    sonsuzdur

    cümlesinin

    altmda

    bir

    sr

    vardr ki,

    bu

    sr,

    sözün

    zahirî

    manasma

    aykndu:.

    öy-

    le ki; bu

    sözün zâhir

    manas,

    sonsuz

    malûmat diye ad-

    landrlan

    eyleri

    ispat

    etmektedir. Bu

    ise muhaldir,

    Çünkü

    eya,

    mevcûdattan

    ibarettir.

    Mevcut

    eyler

    ise

    smrldr.

    Fakat

    bunun izah

    uzun

    bahislere

    yol

    açar.

    Kitabmzn

    dördüncü

    hazu:lk

    bölümünde

    zikredi-

    Im

    m^aadteîto.

    üçüncüsü

    ile bu

    asim

    doruluk

    dere-

    ci

    açklammtî.

    Bu

    n0k^

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    46/249

    miz

    sebebin

    ezelî

    olduunu

    iddia ediyoruz.

    Çünkü

    eer

    em^ olmayy)

    da m3xââm

    vm

    olmy^ o

    takdirde

    baka

    bir sebebe

    muhtaç

    olurdu.

    O

    baka

    sebep de

    yi-

    ne

    baka

    bir

    sebebe

    muhtaç olur

    ve

    böylece

    sonsuza

    doru

    devam

    eder

    giderdi

    ki,

    bu

    imkânszdu*.

    Yabut

    da

    Eze^

    olan KaâSm

    bir

    varla kadar gidip

    orada mecburen duraklar, ite bu

    kâdim

    varlk,

    âlemin

    yaratcs

    olan yüce

    varlktr.

    Onun varln kabui

    et-

    mek

    zaruridir.

    Ezelî ve Kadto

    sdsdtoi

    ile,

    ontm

    hiçbir

    zurnan yek

    olmayan varhm kastediyoruz.

    Çünkü bu kelimelerin

    altnda,

    kendisinden

    evvel

    yokluun

    bulunmad

    hu-

    susu yor almtr. Kdem sfat, Kadîm olan

    zâttan

    ayn

    deildir.

    3)

    Üçüncü husus: Alemi yoktan var edenin kendi

    varl da

    ayn

    zamanda sonsuzdur. Çünkü Ezelî olan

    bir

    varhm

    Ebedî

    olmamas imk^mdr.

    öyle

    ki;

    eer

    sonsuz

    olmayp

    yok

    olsayd

    o

    takdirde

    onu yok

    edecek

    bir

    sebebe muhtaç

    pjurdu.

    Nitekim

    sonradan

    me;^(iaw

    geloderin

    de

    bir

    var

    olu sebebine

    muhtaç

    olduunu

    daha önce söylemitik.

    Yokluun

    varlk

    ile

    deimesi, varl yoklua ter-

    cih eden bir tercih ediciye muhtaç olduu

    gibi

    varhm

    yokluk ile

    deimesi

    de,

    yokluu

    varha tercih eden

    bir

    tercih

    ediciye

    muhtaçdr.

    O

    tercih edici,

    ya

    gücü

    olmayan

    bir

    fail yahut

    zd-

    dur.

    Yokluun

    kudrete havale edümesi

    müoüdîn deil-

    dir.

    Vücut, kudretten

    sâdr olmas

    caiz

    olan bir ey

    ol-

    duu

    için

    kudret

    sahibi,

    o

    kudreti

    kullanarak bir

    eser

    meydana getirir.

    Fakat yokluk

    ise,

    hiçtir.

    Kudretin^

    eseri

    ile

    meydana

    gelen

    bir

    fiil

    olmas

    da

    imktoszdr.

    45

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    47/249

    imdi

    soruyoruz:

    '^Hiç'i

    yapan

    kimse,

    bir

    ey

    yapm

    mdr?

    Eer:

     Evet

    denilirse, o

    imkânszdr.

    Çünkü

    olumsuzluk

    bir

    ey

    deildir.

    Eer

    Mutezile,

    var

    olmayaam

    da

    bir

    ey

    ve

    zât

    ol-

    duunu

    söylerse,

    o

    ey

    ve

    zât

    kudretin

    eseri

    deüdii'.

    Kudret

    ile

    meydana

    gelen

    tülin,

    o

    zâtm fiili

    olduu

    söytew^z.

    Çünkü

    yokluun

    fiili,

    zâtn

    variim

    yok

    elMtoeî

    ib^arettir.

    Zâtn

    varlgmn

    yok edilmesi

    ise

    bir

    nesne

    deildir.

    Öyle

    ise

    bir

    ey

    yapmamtr.

    Eer:  Birey

    yapmamtr.

    sözümüz

    doru

    ise,

    o

    halde:

    '^Kudreti

    bir

    eserde

    kullanmad.'V

    sözümü-

    zün de

    doru

    olmam

    g€^te

    Zdd

    tarafndan

    yok

    edildiini

    söylemek de

    bâtldr.

    Çünkü

    zddm,

    sonradan

    var

    edildii

    tarzcdi-

    \\rm,

    varlnn

    Ezelî'je ut

    otems

    sebebiyle

    dlan-

    rm

    olmas,

    Kadîmin

    varlm

    kesm0SQden

    ön-

    celiklidir.

    .E:^lî

    olan

    Kadîm

    ile

    tember

    yine

    kadîm

    bir

    zddm

    bulunmam

    m

    mm^

    ta

    tarafmdan yak

    edilmesi

    de

    imkânszdr.

    Eer

    deniiuse

    ki:

    '^Cevher

    ve

    a'râzlar,

    sizce

    ne

    ile

    yok

    edilir?

    Cevaben

    deriz

    ki:

    Â*îftzlafm

    yok

    olmalan

    kendi

    nefisleri

    iledir.

    Kendi

    nefislerinden

    kastcdik^n

    mana

    pdr;

    A'râzla-m

    zâtlar

    için

    sonsuzluk

    düünülemez.

    Renklere

    dier

    â'râzlara

    gelince;

    bunlaru yok

    olmalar

    Kadîm

    bahsinde

    zikrettiimiz

    kaide ile

    anla-

    lr.

    öyle

    ki;

    eer bunlar

    ebedî

    olsayd

    kudret ve

    zt

    ile

    yokluu

    imkMsm

    ^urdu._

    Bu gibi

    yokluk

    Allah

    (C.C.)

    hakknda

    âüikMm^mm.

    Bi^

    önce

    öpm

    Ezelî

    46

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    48/249

    oluuau,

    sonra

    da

    Ebedî olarak devam

    ettiini açkla-

    dk.

    .Gerçekte

    varlnn

    bulunmas,

    varlnn

    peinden

    yokluunu

    da gerektirmez,.

    Oysa hareketin

    gerçekte,

    var

    olmas,

    varlnn

    peinden

    yok

    olmasna

    baldr.

    Cevherlerin

    yok olmas,

    hareket ye sükûndan

    kesil-

    meleridir. Bu ekilde

    o

    cevherin

    var

    olmasnn

    art

    kesilir

    ve

    sonsuz olmas düünülemez.

    n

    rr^^da

    yer

    igal

    edn Wr^e¥fe

    olmaln

    id-

    dia

    ediyoruz.

    Çünkü onun Ezelî olduu

    sabit

    olmu-

    tur.

    Eer

    mekânda

    bir

    yer

    igal

    etseydi,

    kendi

    mekânnda

    krel^ten

    veya

    sükûndan

    hâlî

    kalmazd.

    Daha önce

    belirttiimiz eibi hareket

    ve

    sükûndan hâlî

    olmayan her

    ey_ sonradan

    var

    olmutur.

    Eer denilirse

    ki:  Mekânda bir yer

    etmedi-

    ine

    nanarak

    ona

    cevkar

    dm^in

    m

    tmMmu

    vardr?

    Cevaben

    deri^

    M:^

    Blzn

    göre

    akl,

    Jafz]ar,p

    veya

    ta

    iHMada

    kuliaîîMtoâîî

    kaf

    nma;^

    ereMrmez.

    Ari-

    cak

    dîHn ve

    eriatn

    hakk çinenirse

    buna

    mâni

    olur.

    Dilin hakki deyince;

    kurallarn

    ortaya

    koya-

    nn, o lafzdan

    kasdettii

    mana anlalr.

    Eer

    dil

    kn-

    nianna uvi^un oldueu

    iddia edilirse, durum incelenir.

    Cevherin gerçekicü

    bu aanada

    kullanldai

    iddia

    ediyorsa

    yalan söylüyor, fakat

    istiare yaptmi^'

    yani

    onun

    yerine

    deiik

    bir

    kelime

    kullandn iddia

    edi-

    yorsa ve

    o

    kelime

    de

    buna uygun ise, dil

    hakk bak-

    mndan

    buna

    itkaz edilmez.

    uygu deil

    lü-

    gat

    baJciiiftdan

    hataya

    dütüü

    söylenir.

    41

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    49/249

    eriatn hakk

    deyince

    de

    câiz

    veya

    haram

    QU|U

    ile

    ilgüi

    hukukî

    bahisler

    anlalr. Bunu

    ortaya kûy^

    mak fâkihlerin

    yani

    slâm

    hukukçularnn

    vazifesidir.

    Lafzlar

    kullanma hususunda iki türlü

    görü

    var-

    dr:

    a) Birind

    g^M: Herhangi bir

    ismin

    Allah (C.C.)

    hakknda kullanlmas

    izne

    baldr.

     Cevher

    ismi

    hakknda

    böyle bir izin yoktur.

    O halde bu

    ismi

    Allah

    (C.C.) hakkmda kullanmak

    haramdr.

    b)

    tkinci görü:

    Asmk ymsMsmsi île haram oldu-

    u

    söylenir.

     Cevher ismi hakkmda

    böyle bir yasak

    yoktur.

    Bu

    dutu^a

    baklr; e^ v^min

    yuteâsuSâ se-

    bep

    oluyorsa

    ondan saknmak gerekir. Çünkü Allah

    (C.C.)'m

    sfatlan hakknda vehmin hataya

    düürülme-

    si

    hamdr.

    vehmi hataya

    düürmüyorsa

    haram

    olduuna hükmedilmez.

    Bunlarn

    her

    ikisi

    de muhtemeldir.

    üpheye

    düü-

    rücü

    lafzlar,

    çegith

    lügjsuM-a göre

    de

    deiiklik

    göste-

    rkl^. Bir ka^me vehme düürücü

    laÂslar«

    baka

    bir kavme

    göre vehme

    düürücü

    olmayabilir

    5)

    Beinci

    husus: Alemin

    yaratcsnm

    cisim olma-

    dm

    iddia

    ediymz*

    Çünkü

    her

    c^in^

    iki cevh^dent

    oluur.

    Cenabet

    Hakk'm,

    mekânda

    yer

    ifâl

    eâm

    bir

    cevher olmas

    imkânsz

    olduu

    gibi cisim olmas

    da

    mümkün

    deildir.

    Eer

    Cenab-

    Hakk^

    cisim

    olsayd

    otun

    da takdir

    edilen

    bir ölçüsü olurdu ve

    miktardan

    küçük

    veya

    bü-

    yük

    olmas

    da câiz

    olurdu.

    Oysaki,

    iki caizden

    birinin

    diedne

    tercihi,

    yuk^

  • 8/18/2019 Imam Gazali - Itikatta Sozun Ozu_text.pdf

    50/249

    muayyen

    bir

    ölçüde

    olmasn takdir

    edecek bir

    tercih

    ediciye mdtaç

    olurdu.

    Bu

    durumda

    onun

    da yaratc

    deil,

    yaratlm

    olmas

    gerekirdi.

    «

    6)

    Altmc husus:

    Alemin

    yaratcsnn

    a'râz olma-

    dm

    iddia

    ediyoruz.

    A'râzlarn

    varl

    cisim

    veya

    cevher

    ile

    kaimdir.

    Cisimler

    sonradaa

    yas olduklarma

    göre,

    onlarn

    halleri

    de

    yani

    a'râzlar

    da

    onlara Iml

    olarak

    mecburen

    var

    olmulardr.

    Çünkü

    a'râzlarda

    intikal

    yoktur.

    Âlemin

    yaraüm^ffîan

    Ezeli

    olduunu

    açklamtk.

    A'râz olmas

    mümkün

    deildir.

    Eera'râz

    deyimin-

    den,

    mekânda

    yer igal

    etmeyenin

    sfat

    anlalrsa

    bu-

    na

    ükmsmz

    yoktur.

    .

    Biz:

     Yaratc,

    sfat

    deildir.

    dediimiz

    zaman

    yaratmann

    sfatlarla

    muttasf olan bir

    zâta izafe

    edil-

    diini

    kastederiz.

    Nitekim:

    ''Maraogoz,

    a^râz

    ve s-

    fiat

    deildir

    dediimiz

    zaman m