18
ULUSLARARASI SEMPOZYUM YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂM 28-30 Ekim 2016 Şanlıurfa/TÜRKİYE Editörler Prof. Dr. Kasım ŞULUL Doç. Dr. Atilla YARGICI Yrd. Doç. Dr. Hüseyin KURT Yrd. Doç. Dr. Ömer SABUNCU Bilim Kurulu Prof. Dr. Ahmet AKGÜNDÜZ (Rotterdam İslâm Üniv., Hollanda) Prof. Dr. Özcan HIDIR (Rotterdam İslâm Üniversitesi, Hollanda) Prof. Dr. Muhammed ŞİRAYDA (Necah Üniversitesi, Filistin) Prof. Dr. Muhammed Abdu’l-latif Abdu’l-Ati (Katar Üniversitesi Şeriat Fakültesi Öğretim Üyesi) Dr. Ahmed OMAR (İmam Muhammed Suud Üniversitesi, Suudi Arabistan) Dr. Enes İNAYE (el-Covf Üniversitesi, Suudi Arabistan) Dr. Mahroof Athambawa, Katar Üniversitesi (Şeriat Fakültesi) Dr. Abdulkadir ÇELEBİ (İslâm Üniversitesi, Pakistan) Prof. Dr. Ali BAKKAL (Akdeniz Üniversitesi) Prof. Dr. Adil BEBEK (Marmara Üniversitesi) Prof. Dr. Adnan DEMİRCAN (İstanbul Üniversitesi) Prof. Dr. İshak ÖZGEL (Süleyman Demirel Üniv.) Prof. Dr. Mustafa KARA (Uludağ Üniversitesi) Prof. Dr. Mustafa EKİNCİ (Harran Üniversitesi) Prof. Dr. Şadi EREN (Iğdır Üniversitesi) Prof. Dr. Recep ÇİĞDEM (Harran Üniversitesi)

YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂMisamveri.org/pdfdrg/G00123/2016/2016_SENC.pdf · ULUSLARARASI SEMPOZYUM YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂM 28-30 Ekim 2016 Şanlıurfa/TÜRKİYE Editörler

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂMisamveri.org/pdfdrg/G00123/2016/2016_SENC.pdf · ULUSLARARASI SEMPOZYUM YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂM 28-30 Ekim 2016 Şanlıurfa/TÜRKİYE Editörler

ULUSLARARASI SEMPOZYUM

YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂM

28-30 Ekim 2016

Şanlıurfa/TÜRKİYE

Editörler

Prof. Dr. Kasım ŞULUL

Doç. Dr. Atilla YARGICI

Yrd. Doç. Dr. Hüseyin KURT

Yrd. Doç. Dr. Ömer SABUNCU

Bilim Kurulu

Prof. Dr. Ahmet AKGÜNDÜZ (Rotterdam İslâm Üniv., Hollanda)

Prof. Dr. Özcan HIDIR (Rotterdam İslâm Üniversitesi, Hollanda)

Prof. Dr. Muhammed ŞİRAYDA (Necah Üniversitesi, Filistin)

Prof. Dr. Muhammed Abdu’l-latif Abdu’l-Ati (Katar Üniversitesi Şeriat Fakültesi

Öğretim Üyesi)

Dr. Ahmed OMAR (İmam Muhammed Suud Üniversitesi, Suudi Arabistan)

Dr. Enes İNAYE (el-Covf Üniversitesi, Suudi Arabistan)

Dr. Mahroof Athambawa, Katar Üniversitesi (Şeriat Fakültesi)

Dr. Abdulkadir ÇELEBİ (İslâm Üniversitesi, Pakistan)

Prof. Dr. Ali BAKKAL (Akdeniz Üniversitesi)

Prof. Dr. Adil BEBEK (Marmara Üniversitesi)

Prof. Dr. Adnan DEMİRCAN (İstanbul Üniversitesi)

Prof. Dr. İshak ÖZGEL (Süleyman Demirel Üniv.)

Prof. Dr. Mustafa KARA (Uludağ Üniversitesi)

Prof. Dr. Mustafa EKİNCİ (Harran Üniversitesi)

Prof. Dr. Şadi EREN (Iğdır Üniversitesi)

Prof. Dr. Recep ÇİĞDEM (Harran Üniversitesi)

Page 2: YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂMisamveri.org/pdfdrg/G00123/2016/2016_SENC.pdf · ULUSLARARASI SEMPOZYUM YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂM 28-30 Ekim 2016 Şanlıurfa/TÜRKİYE Editörler

Uluslararası Yanlış Algılar ve Doğru İslam Sempozyumu Bildirileri

2

Prof. Dr. Hikmet AKDEMİR (Harran Üniversitesi)

Düzenleme Kurulu

Doç. Dr. Atilla YARGICI (Başkan)

Prof.Dr. Musa Kazım YILMAZ

Prof. Dr. Murat AKGÜNDÜZ

Prof. Dr. Kasım ŞULUL

Prof. Dr. Yusuf Ziya KESKİN

Doç. Dr. Celil ABUZER

Yrd. Doç. Dr. Ali TENİK

Yrd. Doç. Dr. Cüneyt GÖKÇE

Yrd. Doç. Dr. Hüseyin KURT

Yrd. Doç. Dr. Mahmut ÖZTÜRK

Yrd. Doç. Dr. Ömer SABUNCU

Katılımcılar

Prof. Dr. Âdem APAK (Uludağ Üniversitesi)

Prof. Dr. Adnan DEMİRCAN (İstanbul Üniversitesi)

Prof. Dr. Ali BAKKAL (Akdeniz Üniversitesi)

Prof. Dr. Fikret KARAMAN (İnönü Üniversitesi)

Prof. Dr. Kasım ŞULUL (Harran Üniversitesi)

Prof. Dr. Mehmet AZİMLİ (Hitit Üniversitesi)

Prof. Dr. Musa Kâzım YILMAZ (Harran Üniversitesi)

Prof. Dr. Mustafa EKİNCİ (Harran Üniversitesi)

Prof. Dr. Nihat YATKIN (Atatürk Üniversitesi)

Prof. Dr. Recep ÇİĞDEM (Harran Üniversitesi)

Prof. Dr. Ruhattin YAZOĞLU (Atatürk Üniversitesi)

Prof. Dr. Saffet SANCAKLI (İnönü Üniversitesi)

Prof. Dr. Şadi EREN (Iğdır Üniversitesi)

Prof. Dr. Tuncay İMAMOĞLU (Atatürk Üniversitesi)

Page 3: YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂMisamveri.org/pdfdrg/G00123/2016/2016_SENC.pdf · ULUSLARARASI SEMPOZYUM YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂM 28-30 Ekim 2016 Şanlıurfa/TÜRKİYE Editörler

Uluslararası Yanlış Algılar ve Doğru İslam Sempozyumu Bildirileri

3

Doç. Dr. Abdullah YILDIZ (Harran Üniversitesi)

Doç. Dr. Abdulvahap YILDIZ (Harran Üniversitesi)

Doç. Dr. Ali İhsan PALA (Atatürk Üniversitesi)

Doç. Dr. Atilla YARGICI (Harran Üniversitesi)

Doç. Dr. Celil ABUZAR (Harran Üniversitesi)

Doç. Dr. Mahmut ÇINAR (Gaziantep Üniversitesi)

Doç. Dr. Mithat ESER (Pamukkale Üniversitesi)

Doç. Dr. Veysel ÖZDEMİR (İnönü Üniversitesi)

Doç. Dr. Yunus Emre GÖRDÜK (Balıkesir Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Abdullah KARTAL (Harran Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Ahmet ÖZ (Sütçü İmam Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Vefa TEMEL (Düzce Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Ali TENİK (Harran Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Avnullah Enes ATEŞ (Şeyh Edebali Ün.)

Yrd. Doç. Dr. Cafer ACAR (Gaziosmanpaşa Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Cemalettin ŞEN (İzzet Baysal Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Cüneyt GÖKÇE (Harran Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Fatma ÇAKMAK (Harran Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Furat AKDEMİR (Düzce Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Hacer ŞAHİNALP (Artuklu Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Halit BOZ (Çoruh Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. İ. Hakkı İMAMOĞLU (Karabük Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. İlyas CANİKLİ (Yıldırım Beyazıt Ün.)

Yrd. Doç. Dr. M. Nuri GÜLER (Harran Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. M. Ali YAZIBAŞI (Kırıkkale Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Nazım BAYRAKDAR (Uşak Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Ömer SABUNCU (Harran Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Recep ÖZDEMİR (Adıyaman Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Tuğrul TEZCAN (Karabük Üniversitesi)

Page 4: YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂMisamveri.org/pdfdrg/G00123/2016/2016_SENC.pdf · ULUSLARARASI SEMPOZYUM YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂM 28-30 Ekim 2016 Şanlıurfa/TÜRKİYE Editörler

Uluslararası Yanlış Algılar ve Doğru İslam Sempozyumu Bildirileri

4

Yrd. Doç. Dr. Veysel KASAR (Harran Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Vezir HARMAN (Namık Kemal Ün.)

Yrd. Doç. Dr. Yakup YÜKSEL (Namık Kemal Ün.)

(Artuklu Üniversitesi) د. أيمن الدوري

(Sudan) د. التجاني محمد األمين

(Katar) د. محمد عبد اللطيف عبد العاطي

(Gaziantep Üniversitesi) د. باكير محمد علي

(Ankara Üniversitesi) د. أحمد إسماعيل حسن علي

(Harran Üniversitesi) د. رمضان عم

(Harran Üniversitesi) د. حذيفة شريف الخطيب

(Harran Üniversitesi) د. أحمد محمود زكريا توفيق

Sekretarya

Arş. Gör. Rukiye KARDAŞ

Arş. Gör. Nuriman KARAYİĞİT

Arş. Gör. Selim YILMAZ

Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi

Uluslararası Yanlış Algılar ve Doğru İslâm Sempozyumu Tebliğleri

ISBN: 978-975-7113-57-7

Şanlıurfa, Aralık 2016

Page 5: YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂMisamveri.org/pdfdrg/G00123/2016/2016_SENC.pdf · ULUSLARARASI SEMPOZYUM YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂM 28-30 Ekim 2016 Şanlıurfa/TÜRKİYE Editörler

Uluslararası Yanlış Algılar ve Doğru İslam Sempozyumu Bildirileri

432

Fıkıhta Ölçülülük İlkesinin İslam’ın Doğru Algılanmasına Katkısı

Cemalettin ŞEN

Özet

Ölçülülük, duygu, düşünce, ahlak ve davranışlarda ölçülü ve dengeli olma

durumu olarak tanımlanır. Ölçülülük, ifrat ve tefrit denilen iki aşırı uç arasındaki normal

ve olması gereken hâl ve tavrı ifade eder. Dinin ibadet ve hukuktan ibaret amelî yönüne

ilişkin ölçülülük, “fıkıhta ölçülülük” olarak isimlendirilebilir. İslam’ın algılanmasında

teorik yönün yanı sıra pratik cihet de önemli rol oynamaktadır. Dolayısıyla İslam’ın

doğru algılanması, fıkhi konu ve hükümlerin Müslümanlarca doğru bilinmesi ve

aşırılıklardan uzak, olması gerektiği gibi uygulanmasıyla mümkündür. Sonuç olarak,

İslam’ın insana, mala, barışa, aileye, bilime, düşünce özgürlüğüne vs. bakışının doğru

algılanabilmesi için fıkıhta bireysel ve toplumsal anlamda teorik ve pratik açıdan

ölçülülük ilkesinin çok büyük katkısının olduğunu söyleyebiliriz.

Anahtar Kelimeler: İslam, fıkıh, ölçülülük, ifrat, tefrit, algı.

Abstarct

The Contribution of Moderation Principle in Fiqh to True Perception of Islam

Moderation is defined as a state of being restrained and balanced in feelings,

thoughts, morals and behaviors. Moderation means a normal and required state and

attitude between the two extreme sides called “ifrat” and “tefrit”. Moderation concerns

practical aspects of religion that consist of worships and law, can be called as

“moderation in fiqh”. Besides the theoretical aspect, practiacal aspect has an important

role in perception of Islam. Therefore, the true perception of Islam is based on that the

Muslims should know the matters and rules of fiqh truly and put into practice with no

extremism. Finally, we can assert that the principle of moderation in fiqh, individually

and socially, in theory and practice has a great contribution to the true perception of

Islam’s perspective on human, property, peace, family, freedom of thought etc.

Key Words: Islam, fiqh, moderation, excess, shortage, perception.

Yrd. Doç. Dr., Abant İzzet Baysal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Ana Bilim Dalı,

[email protected]

Page 6: YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂMisamveri.org/pdfdrg/G00123/2016/2016_SENC.pdf · ULUSLARARASI SEMPOZYUM YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂM 28-30 Ekim 2016 Şanlıurfa/TÜRKİYE Editörler

Uluslararası Yanlış Algılar ve Doğru İslam Sempozyumu Bildirileri

433

Giriş

İslam’ın “doğru olarak algılanması”,1 “algılanması” meselesinden çok daha

önemlidir. Başka bir deyişle İslam’ın “yanlış bir şekilde algılanması”,

“algılanmamasından” daha kötü sonuçlar üretmektedir.

Nihayetinde zihinsel bir faaliyet olan algılama, her şeyden önce duyumlara2

dayandığı için İslam’ın doğru algılanmasında görme, işitme vb. yetilerin birincil etkisi

vardır.

İslam algısının öznesi, dar anlamda sadece Müslüman olmayanları ifade etse de

geniş anlamda bütün insanları içermektedir. Dolayısıyla İslam’ın doğru veya yanlış

algılanmasından bahsedildiğinde bir yönüyle İslam’a davet,3 diğer yönüyle de

Müslümanların kendi dinlerini tanımaları söz konusu olmaktadır.

Kaynağı itibariyle ahlaki bir kavram olan ölçülülük, fıkıh alanında da pek çok

usul, ibadet ve hukuk içerikli konularda doğrudan veya dolaylı olarak dile

getirilmektedir. Bu nedenle fıkıh sahasındaki ölçülülük, özellikle ahlaki değerler

bakımından İslam’ın algılanması noktasında önemli bir etkiye sahiptir.

Kısaca ifade etmek gerekirse bu çalışmada, fıkıhta ölçülülük ilkesinin, İslam’ın

doğru algılanmasına, hangi konularda, kimleri nasıl etkileyerek katkı sağladığı sorunu

çözümlenmeye çalışılacaktır.

Dolayısıyla ilk olarak bu meselenin anlaşılması ve çözümlenmesi noktasında

kilit role sahip olan “fıkıhta ölçülülük” kavramının açıklanması gerekmektedir.

I. Fıkıhta Ölçülülük Kavramı

Türkçe bir kelime olan “ölçülülük”, dilimizde ayrıca “ılımlılık” kelimesiyle de

karşılanmaktadır.4 Arapçada i’tidâl (اإلعتدال),

1 İngilizcede ise

1 Algı (perception) (اإلدراك), bir şeye dikkati yönelterek o şeyin bilincine varmak demektir.

http://www.tdk.gov.tr, 20.09.2016. Algı hakkında geniş bilgi için bk. FerihaBaymur, Genel Psikoloji,

4. basım, İnkılap ve Aka Kitabevleri, İstanbul, 1978, ss. 124-146; Hançerlioğlu, Orhan, Ruhbilim

Sözlüğü, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1988, ss. 17-20;SelçukBudak, Psikoloji Sözlüğü, Bilim ve Sanat

Yayınları, Ankara, 2000, ss. 43-44; Rasim Bakırcıoğlu, Ansiklopedik Eğitim ve Psikoloji Sözlüğü, Anı

Yayınları, Ankara, 2012, ss. 23-24; Rıza Tevfik Bölükbaşı, Kâmûs-ı Felsefe, haz. Recep Alpyağıl,

Doğu Batı Yayınları, Ankara, 2015, ss. 241-243. 2 Duyu (sense) (الحس), insanların ve hayvanların, dış dünyanın uyaranlarını görme, işitme, koklama,

dokunma ve tatma organlarıyla algılama yeteneğidir. http://www.tdk.gov.tr, 20.09.2016. Bir duyu

gücünün herhangi bir etkenle uyarılmasına ise duyum (اإلحساس) denir. Hayati Hökelekli , “Duyu”,

DİA, c. X, Ankara, 1994, s. 8. 3 Da’vet (الدعوة), İslam dinini yayma ve Müslümanları dinî görevlerini yerine getirmeye çağırma

anlamına gelen İslami bir terimdir. Mustafa Çağrıcı, “Da’vet”, DİA, c. IX, Ankara, 1994, s. 16. 4 http://www.tdk.gov.tr, 20.09.2016. Yüce Allah’ın evrensel kanunlarından birisi de ölçülülüktür. Canlı

ya da cansız bütün varlıkların yaratılışında bu kanunun etkinliğini açıkça görmenin mümkün olduğunu

söyleyebiliriz. Cemalettin Şen, “Şemsüleimme es-Serahsî’nin el-Mebsût Adlı Eserinin Hacmi

Üzerine”, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, c. XXI, sy. 2, Bursa, s. 24. Ayrıca bk. el-

Bakara 2/187, 229; en-Nisâ 4/14; el-Mâide 5/87; et-Tevbe 9/112; et-Talâk 65/1.

Page 7: YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂMisamveri.org/pdfdrg/G00123/2016/2016_SENC.pdf · ULUSLARARASI SEMPOZYUM YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂM 28-30 Ekim 2016 Şanlıurfa/TÜRKİYE Editörler

Uluslararası Yanlış Algılar ve Doğru İslam Sempozyumu Bildirileri

434

“moderation”2kelimeleriyle ifade edilen ölçülülük, “duygu, düşünce, ahlak ve

davranışlardaki denge”3olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir ifadeyle ölçülülük, ahlaki

davranışların kaynağı olan psikolojik yeteneklerin işleyişinde itidal noktasının ilerisine

geçen sapmalar4 anlamındaki ifrat (اإلفراط) ile ahlaki davranışlarda itidal noktasının

altında kalan sapmalar5 manasındaki tefrit (التفريط) adı verilen iki aşırı tutum arasındaki

orta hâl olarak karşımıza çıkmaktadır.

Adâlet (العدالة),6 denge,

7iktisâd (اإلقتصاد),

8 istikâmet (اإلستقامة),

9istivâ (اإلستواء)

10

ve tavassut (التوسط)11

ölçülülük; gulüv (الغلو),12

israf (اإلسراف),13

i’tidâ (اإلعتداء),14

taaddî

,(التعدى)15

tecâvüz (التجاوز),16

teşdîd (التشديد)17

ve tuğyân (الطغيان)18

ifrat; taksîr (التقصير)19

1 Serdar Mutçalı, İngilizce - Türkçe - Arapça Sözlük, Dağarcık Yayınları, İstanbul, 2001, s. 298.Fıkıh

kitaplarında i’tidâl ifadesi, bazen namazın kıyam, rükû ve secde gibi rükünlerini yerli yerinde, acele

etmeden ve sükûnet içinde yerine getirmeyi ifade eden ta’dîl-i erkân anlamında da kullanılır.

Şemsüleimme es-Serahsî,, el-Mebsût, I-XXX (15 mücellette 30 cilt), 2. basım, Dârü'l-Ma'rife, Beyrut,

1406/1986, c. I, s. 188; İbn Rüşd, Bidâyetü'l-müctehid ve nihâyetü'l-muktesıd, I-II (1 mücellette 2 cilt),

Kahraman Yayınları, İstanbul, 1985, c. I, s. 105; Vehbe ez-Zühaylî, el-Fıkhü'l-İslâmî ve edilletüh, I-

VIII, 3. basım, Dârü'l-Fikr, Dımaşk, 1409/1989, c. I, s. 657; AbdullahKahraman, “Ta’dîl-i erkân”,

DİA, c. XXXIX, Ankara, 2010, s. 366; el-Mevsû'atü'l-fıkhiyye, I-XLV, Vezâretü'l-Evkâf ve'ş-Şuûni'l-

İslâmiyye, Küveyt, 1404/1983-1426/2006, c. V, s. 203. 2 Resuhi Akdikmen –Ekrem Uzbay –Necdet Özgüven, Langenscheidt Standart Sözlüğü: English -

Turkish Turkish - English, I-II (1 mücellette 2 cilt), 4. basım, İnkılap Kitapevi, İstanbul, 1989, c. I, s.

336; Oxford Ansiklopedik Sözlük: İngilizce-Türkçe, I-IV, yay.y., İstanbul, ts., Sabah'ın hediyesidir, c.

III, s. 1098. 3 Mustafa Çağrıcı, “İtidal”, DİA, c. XXIII, Ankara, 2001, s. 456. Ayrıca bk. Ömer NasuhiBilmen,

Hukûk-ı İslâmiyye ve Istılâhât-ı Fıkhiyye Kâmûsu, I-VIII, Bilmen Yayınevi, İstanbul, 1985, c. VIII, s.

206; Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, I-XXIV, Milliyet Gazetecilik A.Ş., İstanbul, 1992, c.

XVII, s. 9021; Ali Seyyar, İnsan ve Toplum Bilimleri Terimleri, Değişim Yayınları, İstanbul, 2007, s.

529;YaşarÇağbayır, Ötüken Türkçe Sözlük: Orhun Yazıtlarından Günümüze Türkiye Türkçesinin Söz

Varlığı, I-V, Ötüken Neşriyat, İstanbul, 2007, c. IV, s. 3687. 4 “İfrat”, DİA, c. XXI, Ankara, 2000, s. 513. Ayrıca bk. Seyyid Şerif el-Cürcânî, et-Ta’rîfât, nşr.

Abdurrahman Umeyre, Âlemü'l-Kütüb, Beyrut, 1407/1987, s. 54. 5 “Tefrit”, DİA, c. XL, Ankara, 2011, s. 281. Ayrıca bk. Seyyid Şerif el-Cürcânî, et-Ta’rîfât, s. 55.

6 Mustafa Çağrıcı, “Adâlet”, DİA, c. I, Ankara, 1988, s. 341.

7 Çağrıcı, “İtidal”, s. 456.

8 Şah Veliyyullah, Hüccetullâhi'l-bâliğa, I-II, nşr. Muhammed Şerîf Sükker, 2. basım, Dâru İhyâi'l-

Ulûm, Beyrut, 1413/1992; c. II, ss. 53;İsmail Durmuş, “Mübalağa”, DİA, c. XXXI, Ankara, 2006, s.

425. 9 Mustafa Çağrıcı –Süleyman Uludağ, “İstikamet”, DİA, c. XXIII, Ankara, 2001, s. 348.

10 Yavuz, Yusuf Şevki, “İstivâ”, DİA, c. XXIII, Ankara, 2001, s. 402; el-Mevsû'atü'l-fıkhiyye, I-XLV,

Vezâretü'l-Evkâf ve'ş-Şuûni'l-İslâmiyye, Küveyt, 1404/1983-1426/2006, c. V, s. 203. 11

İbrâhîm b. Mûsâ eş-Şâtıbî,, el-Muvâfakât fî usûli'ş-şerî’a, I-IV, nşr. Muhammed Abdullâh Dirâz,

Dârü'l-Ma'rife, Beyrut, ts., c. IV, s. 258. 12

Yusuf Şevki Yavuz, “Gulüv”, DİA, c. XIV, Ankara, 1996, s. 192. 13

Mustafa Çağrıcı, “Cimrilik”, DİA, c. VIII, Ankara, 1993, s. 4; Cengiz Kallek, “İsraf”, DİA, c. XXIII,

Ankara, 2001, s. 178; İlmihâl, I-II, 6. basım, Divantaş, İstanbul, 1999, c. II, s. 544. 14

Yavuz, “Gulüv”, s. 192. 15

Yavuz, “Gulüv”, s. 192; İbrahim Çelik, “Taaddî”, DİA, c. XXXIX, Ankara, 2010, s. 283. 16

Durmuş, “Mübalağa”, s. 426. 17

Yavuz, “Gulüv”, s. 192. 18

İbrahim Çelik, “Taaddî”, DİA, c. XXXIX, Ankara, 2010, s. 283. 19

Mustafa Çağrıcı, “Fazilet”, DİA, c. XII, Ankara, 1995, s. 269.

Page 8: YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂMisamveri.org/pdfdrg/G00123/2016/2016_SENC.pdf · ULUSLARARASI SEMPOZYUM YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂM 28-30 Ekim 2016 Şanlıurfa/TÜRKİYE Editörler

Uluslararası Yanlış Algılar ve Doğru İslam Sempozyumu Bildirileri

435

tefrit; aşırılık,1dalâlet (الضَللة),

2 dengesizlik,

3fesâd (الفساد),

4i’vicâc (اإلعوجاج),

5

ölçüsüzlük6 ve sapma

7 ise hem ifrat ve hem de tefrit ile eş veya yakın anlamlı olarak

kullanılmaktadır.

İslam’ın inanç, ibadet, ahlak ve hukuktan ibaret dört ana unsurunun ikisini ifade

eden ve bu açıdan bakıldığında “İslam ibadet ve hukuk ilmi”8 olarak tanımlanan fıkıh,

ölçülülük ile ilişkisi açısından bakıldığında üç temel durumla karşımıza çıkmaktadır:

Fıkıhta ölçülülük, fıkıhta ifrat ve fıkıhta tefrit.

1) Fıkıhta Ölçülülük

Fıkıhta ölçülülük (اإلعتدال فى الفقه) (moderation in fiqh), “İslam’ın ibadet ve

hukuktan ibaret amelî yönüne ilişkin, aşırılıklardan uzak orta hâl” olarak tanımlanabilir.

Dolayısıyla fıkıhta ölçülülük, mükellefin amelî hükümler konusunda ifrat ve

tefritten sakınmasını gerektirmektedir. İmamın namaz kıldırması örneğinde

görülebileceği gibi çok hızlı (ifrat) ve çok yavaş (tefrit) hareket edilmediği, bu ikisinin

arasındaki (orta) hızla namaz kıldırıldığı zaman ölçülülük ortaya çıkmaktadır.

Ahlak ilminde “insanın iyilik yapmasını ve kötülükten uzak durmasını sağlayan

ruhi yetenekler, erdem” olarak tanımlanan fazilet (الفضيلة),9 her zaman için bir ölçülülük

anlamı taşımaktadır. Dolayısıyla ölçülü olmak, erdemli olmanın vazgeçilmez şartıdır.

Buradan hareketle fıkıhta ölçülülüğün kişinin ahlaki güzelliğine önemli bir katkı

sağlayacağı rahatlıkla söylenebilir. Dolayısıyla fıkıhta ölçülü olan birey, erdemli olma

yolunda önemli bir adım atmış sayılabilir. Çünkü fıkıh ve ahlak nihayetinde iyiyi ve

güzeli önerir.

Kısaca söylemek gerekirse fıkıhta ölçülülük, mükellefin, ibadet ve hukuk

alanında normal, meşru, iyi, güzel ve helal kabul edilebilecek biçimde orta, dengeli ve

aşırılıklardan uzak davranması ve düşünmesi durumudur.

Fıkıhta ölçülülük ilkesi (قاعدة اإلعتدال فى الفقه) (moderation principle in fiqh) ise

“fıkıhta ölçülülüğü tanımlayan temel önerme ve kural” olarak tanımlanabilir.

2) Fıkıhta İfrat

1 “Fazilet”, s. 269.

2 Ömer Faruk Harman, “Dalâlet”, DİA, c. VIII, Ankara, 1993, s. 427.

3 Süleyman Uludağ, “Aşk”, DİA, c. IV, Ankara, 1991, s. 15.

4 İlhan Kutluer, “Fesad”, DİA, c. XII, Ankara, 1995, s. 421.

5 Çağrıcı –Uludağ, “İstikamet”, s. 348.

6 Ayverdi, İlhan, Asırlar Boyu Tarihî Seyri İçinde Misâlli Büyük Türkçe Sözlük, I-III, haz. Kerim Can

Bayar, Kubbealtı Neşriyatı, İstanbul, 2005, c. III, s. 2422; Uludağ, “Aşk”, s. 15. 7 Harman, “Dalâlet”, s. 428.

8 Hayreddin Karaman, “Fıkıh”, DİA, c. XIII, Ankara, 1996, s. 1.

9 Çağrıcı, “Fazilet”, s. 268.

Page 9: YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂMisamveri.org/pdfdrg/G00123/2016/2016_SENC.pdf · ULUSLARARASI SEMPOZYUM YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂM 28-30 Ekim 2016 Şanlıurfa/TÜRKİYE Editörler

Uluslararası Yanlış Algılar ve Doğru İslam Sempozyumu Bildirileri

436

Fıkıhta ifrat (اإلفراط فى الفقه) (excess in fiqh), “İslam’ın ibadet ve hukuktan ibaret

amelî yönüne ilişkin, itidal noktasının ilerisine geçen sapmalar” olarak tanımlanabilir.

Dolayısıyla fıkıhta ifrat, mükellefin amelî hükümler konusunda fazlalık yönünde

aşırıya kaçmasını belirtir. İmamın namaz kıldırması örneğinde görülebileceği gibi çok

hızlı namaz kıldırıldığı zaman ifrat ortaya çıkmaktadır.

Ahlak ilminde “faziletin karşıtı olarak kötü huy, erdemsizlik” olarak tanımlanan

rezilet (الرزيلة),1 her zaman için bir ölçüsüzlük anlamı taşımaktadır. Dolayısıyla ölçüsüz

olmak, erdemsiz olmanın vazgeçilmez şartıdır.

Buradan hareketle fıkıhta ifratın kişinin ahlaki çirkinliğine büyük bir katkı

yapacağı rahatlıkla söylenebilir. Dolayısıyla fıkıhta ifrat sahibi olan birey, erdemsiz

olma yolunda büyük bir adım atmış sayılabilir. Çünkü fıkıh ve ahlak nihayetinde kötüyü

ve çirkini yasaklar.

Kısaca söylemek gerekirse fıkıhta ifrat, mükellefin, ibadet ve hukuk alanında

anormal, gayrimeşru, kötü, çirkin ve gayrihelal kabul edilebilecek biçimde ortanın üstü,

dengesiz ve aşırı fazla davranması ve düşünmesi durumudur.

3) Fıkıhta Tefrit

Fıkıhta tefrit (التفريط فى الفقه) (shortage in fiqh), “İslam’ın ibadet ve hukuktan

ibaret amelî yönüne ilişkin, itidal noktasının gerisinde kalan sapmalar” olarak

tanımlanabilir.

Dolayısıyla fıkıhta tefrit, mükellefin amelî hükümler konusunda eksiklik

yönünde aşırıya kaçmasını belirtir. İmamın namaz kıldırması örneğinde görülebileceği

gibi çok yavaş namaz kıldırıldığı zaman tefrit ortaya çıkmaktadır.

Ahlak ilminde “faziletin karşıtı olarak kötü huy, erdemsizlik” olarak tanımlanan

rezilet (الرزيلة),2 her zaman için bir ölçüsüzlük anlamı taşımaktadır. Dolayısıyla ölçüsüz

olmak, erdemsiz olmanın öncelikli şartıdır.

Buradan hareketle fıkıhta tefritin kişinin ahlaki çirkinliğine büyük bir katkı

yapacağı rahatlıkla söylenebilir. Dolayısıyla fıkıhta tefrit sahibi olan birey, erdemsiz

olma yolunda büyük bir adım atmış sayılabilir. Çünkü fıkıh ve ahlak nihayetinde kötüyü

ve çirkini yasaklar.

Kısaca söylemek gerekirse fıkıhta tefrit, mükellefin, ibadet ve hukuk alanında

anormal, gayrimeşru, kötü, çirkin ve gayrihelal kabul edilebilecek biçimde ortanın altı,

dengesiz ve aşırı eksik davranması ve düşünmesi durumudur.

Çalışmamızın bel kemiğini oluşturan fıkıhta ölçülülük kavramını, ilgili diğer

terimlerle birlikte ele aldıktan sonra fıkıhta ölçülülüğün teorik (kuramsal, nazari) ve

1 “Rezîlet”, DİA, c. XXXV, Ankara, 2008, s. 46.

2 “Rezîlet”, s. 46.

Page 10: YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂMisamveri.org/pdfdrg/G00123/2016/2016_SENC.pdf · ULUSLARARASI SEMPOZYUM YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂM 28-30 Ekim 2016 Şanlıurfa/TÜRKİYE Editörler

Uluslararası Yanlış Algılar ve Doğru İslam Sempozyumu Bildirileri

437

pratik (uygulamalı, amelî) açıdan İslam’ın doğru algılanmasına nasıl katkı sağladığını

örneklerle açıklayabiliriz.

II. Fıkıhta Ölçülülüğün İslam’ın Doğru Algılanmasına Teorik Açıdan Katkısı

Fıkıhta ölçülülük, bireysel veya toplumsal boyutlarda kimi zaman fıkıh tarihi ve

usulüne ilişkin düşünce ve kabullere bağlı olarak İslam’ın doğru algılanmasına teorik

açıdan katkı sağlamaktadır.

1) Fıkıh Tarihi Açısından

a) Fıkıh mezheplerine bakış tarzı: Benimsenen mezhep görüşünün yanlış

olduğu ispatlansa dahi körü körüne savunulması anlamındaki taassub1 (التعصب)

(fanaticism) yani bağnazlık ve mensup olduğunun dışındaki mezheplere hayat hakkı

tanımama ifrattır. Aksine asırların fıkhi bilgi ve tecrübe birikimi olan mezhepleri yok

sayarak doğrudan naslardan hüküm çıkarmaya çalışmak da tefrittir. Bu konuda

ölçülülük, tek bir mezhebin metot ve görüşlerine bağlı kalmayıp meseleleri gerektiğinde

mezhepler üstü ve delil odaklı bir bakışla mukayeseli olarak ele almaktır.2

Bu şekildeki ölçülü davranış, Müslümanların bilgiye, tecrübeye ve düşünce

özgürlüğüne verdiği önemin ifadesi olarak algılanabilir.

b) Fıkıh bilginlerine bakış tarzı: Fıkıh bilginlerinin aşırı derecede övülmesi,3

tarihsel gerçeklerle uyuşmayan niteleme ve veriler ışığında hak etmedikleri özelliklere

sahip olarak gösterilmeleri ifrattır. Çünkü bir şeyin altını çok çizmek bazen o şeyin

altını kazımak anlamına gelebilir. Aksine bu bilginlerin sırf gözden düşürmek gibi

nedenlerle gereksiz yere eleştirilmeleri, hakikate aykırı bilgi ve beyanlarla karalanmaları

da tefrittir. Bu konuda ölçülülük, gerektiğinde bütün fıkıh bilginlerini, doğru ve

güvenilir bilgilere dayalı olarak hak ettikleri şekilde ve bilimsel terbiye sınırlarını

aşmadan övmek ve eleştirmektir.

Bu şekildeki ölçülü davranış, Müslümanların bilim insanlarına, hakikati arama

duygusuna ve vefaya verdiği önemin ifadesi olarak algılanabilir.

c) Zamana bakış tarzı: Fıkıh kavram, kural ve uygulamalarının hayata

yansıtılmasında tamamen modernist bir bakış açısıyla gelenekten koparak ve ahkâmın

değişmesi4 meselesinde sınır tanımaksızın hareket etmek ifrattır. Aksine bu konuda

1 Mustafa Çağrıcı, “Taassup”, DİA, c. XXXIX, Ankara, 2010, s. 285. Fıkıh mezhepleri açısından

taassup hakkında geniş bilgi için bk. Hayreddin Karaman, İslam’ın Işığında Günün Meseleleri, I-III,

Nesil Yayınları, İstanbul, 1988-1992, c. II, ss. 715-721. 2 Hacı Mehmet Günay (ed.), Günümüz Fıkıh Problemleri, 4. basım, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim

Fakültesi Yayınları, Eskişehir, 2013, ss. 18-19. 3 Övgüde aşırı gidilmemesi gerektiğine dair bk. Mustafa Çağrıcı, “Medih”, DİA, c. XXVIII, Ankara,

2003, s. 304. 4 Ahkâmın değişmesi meselesindeki ifrat, tefrit ve mutedil görüşler hakkında bk. Mehmet Erdoğan,

İslam Hukukunda Ahkâmın Değişmesi, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları,

İstanbul, 1990, ss. 97-106.

Page 11: YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂMisamveri.org/pdfdrg/G00123/2016/2016_SENC.pdf · ULUSLARARASI SEMPOZYUM YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂM 28-30 Ekim 2016 Şanlıurfa/TÜRKİYE Editörler

Uluslararası Yanlış Algılar ve Doğru İslam Sempozyumu Bildirileri

438

geleneği vazgeçilmez olarak kabullenip çağını okuyamamak, yeniliğe, güncellenmeye

karşı durmak ve ahkâmın değişmesi meselesinde sınırları gereksiz yere daraltmak da bir

tefrittir. Bu konuda ölçülülük, gelenek ve çağın gereklerini dengeli bir şekilde

değerlendirip mümkün olduğu ölçüde yenilenmenin, değişmenin ve güncellenmenin

yollarını açık tutmaktır.

Bu şekildeki ölçülü davranış, Müslümanların yeniliğe, geleneğe, değişime ve

çağın gereklerini anlamaya verdiği önemin ifadesi olarak algılanacaktır.

Evrensel bir hukuk sistemi olan İslam hukukunun, bilimsel değişim ve

gelişmelere uyum sağlayamaması düşünülemez. Bu bağlamda İslam hukukçularına

önemli görevler düşmektedir. Asırların birikimi birçok değişim ve gelişimin, İslam

hukukuna hakkıyla yansıtılamaması ve neticede İslam hukukunun, zamanımızda

uygulanması mümkün olmayan ve sadece tarihsel çalışmaların malzemesi olarak

görülen bir hukuk sistemi hâline dönüşmesini istemiyorsak, İslam hukukunu zamanın

diliyle konuşturmak mecburiyetindeyiz.1

2) Fıkıh Usulü Açısından

a) Şer’î delillere bakış tarzı:

Nasları temel olarak ele aldığımızda Kitap ve Sünnet’i delil olarak alıp re’yi ve

bunun en önemli unsuru olan kıyası, sahâbî kavlini ve tâbiîn fetvalarını kabul etmemek

ifrattır. Aksine sadece Kitap ve re’ye dayanıp Sünnet’i delil kabul etmemek de tefrittir.

Bu konuda ölçülülük, Kitap ve Sünnet’in yanı sıra icmâ, kıyas vb. delilleri de belli bir

denge ve hiyerarşi gözeterek kabul etmektir.2

Bu şekildeki ölçülü davranış, Müslümanların naslardan kopmadan akli delilleri

de kullandığına, vahiy-akıl dengesini3 bozmadığına dolayısıyla İslam’ın temellerinin

sağlam ve akla uygun olduğuna yönelik olumlu bir algı oluşturabilir.

b) İctihad ehliyetine bakış tarzı:

İctihad ehliyetine ilişkin şartları,4 âdeta ictihad kapısının kapanmasına

5 sebep

olacak ölçüde ağırlaştırıp müctehid potansiyeli taşıyan insanları ilme küstürmek ifrattır.

1 Cemalettin Şen, Bilinç ve Etkisi: İslam Hukukunda Bilincin Hak ve Sorumluluklara Etkisi, Emin

Yayınları, Bursa, 2010, ss. 43-44. 2 Ehl-i hadîs (أهل الحديث), II. (VIII.) yüzyıldan sonra ortaya çıkan ve daha çok hadise ağırlık veren

Medine merkezli fıkıh ekolüdür. Salim Öğüt, “Ehl-i hadîs”, DİA, c. X, Ankara, 1994, s. 508. Ehl-i

re’y (أهل الرأي), II. (VIII.) yüzyılda ortaya çıkan Kûfe merkezli fıkıh ekolüdür. M. Esad Kılıçer, “Ehl-i

re’y”, DİA, c. X, Ankara, 1994, s. 520. Müfrit ve mutedil ehl-i hadîs ve ve ehl-i re’y hakkında bk.

HayreddinKaraman, Başlangıçtan Zamanımıza Kadar İslam Hukuk Tarihi, Nesil Yayınları, İstanbul,

1989, ss. 175-176. 3 Mehmet Erdoğan, Vahiy-Akıl Dengesi Açısından Sünnet, 3. Basım, Marmara Üniversitesi İlahiyat

Fakültesi Vakfı Yayınları, İstanbul, 2009, ss. 281-282. 4 Hayreddin Karaman, İslam Hukukunda İctihad, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara, 1975, ss.

175-182; H. Yunus Apaydın, “İctihad”, DİA, c. XXI, Ankara, 2000, ss. 437-439. 5 Karaman, İslam Hukukunda İctihad, ss. 183-203; Apaydın, “İctihad”, ss. 443-445.

Page 12: YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂMisamveri.org/pdfdrg/G00123/2016/2016_SENC.pdf · ULUSLARARASI SEMPOZYUM YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂM 28-30 Ekim 2016 Şanlıurfa/TÜRKİYE Editörler

Uluslararası Yanlış Algılar ve Doğru İslam Sempozyumu Bildirileri

439

İctihad ciddiyetini temelinden sarsacak derecede bu şartları gevşetip uluorta sözde

müctehidlerin türemesine sebep olmak da tefrittir. Bu konuda ölçülülük, makul, meşru

ve dengeli bir şartlar listesi sunmaktır.1

Bu şekildeki ölçülü davranış, Müslümanların bilimsel yeniliklere açık olduğu,

İslam’ın her zaman ve zeminde uygulanmaya elverişli olduğu algısını oluşturabilir.

III. Fıkıhta Ölçülülüğün İslam’ın Doğru Algılanmasına Pratik Açıdan Katkısı

Fıkıhta ölçülülük, bireysel veya toplumsal boyutlarda kimi zaman ibadet ve

hukuka ilişkin kural ve uygulamalara bağlı olarak İslam’ın doğru algılanmasına pratik

açıdan katkı sağlamaktadır.

1) İbadetler Açısından

a) Namaz:

İmamın namazı çok yavaş kıldırması veya kıraatte çok uzun bir sure okumak

suretiyle uzatması ifrattır. Aksine imamın namazı çok hızlı kıldırması veya bazı

sünnetleri göz ardı ederek kısaltması da tefrittir. Bu hususta ölçülülük, imamın namazı

sünnete uygun bir şekilde cemaatin durumunu da gözeterek orta bir sürede

kıldırmasıdır.2

Bu şekildeki ölçülü davranış, insan sevgisi, merhamet, çocuk, hasta, yaşlı vb.

özel durumları olan insanların da cemaate teşvik edilmesi gibi güzelliklerin

Müslümanlar için ibadet kadar önemli olduğu algısını oluşturabilir.

b) Oruç:

Kişinin, dinî, ailevi, toplumsal vb. görevlerini aksatacak şekilde çok oruç tutması

ifrattır. Aksine dinî görev kapsamındaki oruçları özürsüz tutmamak da tefrittir. Bu

hususta ölçülülük, meşru bir mazereti olmayan mükellefin dinen sorumlu olduğu

oruçları tutması fakat savm-ı dehr3 başta olmak üzere dinî, ailevi, toplumsal vb. işlerini

aksatabilecek şekilde çok oruç tutmaktan sakınmasıdır.4

Bu şekildeki ölçülü davranış, Müslümanların aileye ve topluma verdiği değerin

algılanmasını sağlayabilir.

1 Benzer ifadeler için bk. Esen, Bilâl, Hanefi Usulcülerinde İctihad Teorisi, Türkiye Diyanet Vakfı

Yayınları, Ankara, 2012, ss. 116-122. 2 Hz. Peygamber’in (sav) namazını orta uzunlukta tuttuğuna dair bk. Müslim, “Cum’a”, 41. Ta’dîl-i

erkân(تعديل األركان) terkibi fıkıh terimi olarak namazın kıyam, rükû ve secde gibi rükünlerini yerli

yerinde, acele etmeden ve sükûnet içinde yerine getirmeyi ifade eder. Kahraman, “Ta’dîl-i erkân”, s.

366. 3 Savm-ı dehr (صوم الدهر), yasaklanılan bayram günleri de dâhil olmak üzere tam bir sene boyunca hiç

ara vermeden oruç tutmaktır. Mehmet Erdoğan, Fıkıh ve Hukuk Terimleri Sözlüğü, Rağbet Yayınları,

İstanbul, 1998, s. 397. Bu oruca savm-ı ebed (صوم األبد) de denilmektedir. Vecdi Akyüz, Mukayeseli

İbadetler İlmihâli (İslam Fıkhında İbadetler), I-IV, İz yayıncılık, İstanbul, 1995, c. II, s. 392. 4 Hz. Peygamber’in (sav) gündüzleri sürekli oruçlu olan Abdullah b. Amr’ı (ra) uyardığına dair bk.

Buhârî, “Savm”, 54. “Sürekli oruç tutan oruç tutmamış olur.” Buhârî, “Savm”, 57.

Page 13: YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂMisamveri.org/pdfdrg/G00123/2016/2016_SENC.pdf · ULUSLARARASI SEMPOZYUM YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂM 28-30 Ekim 2016 Şanlıurfa/TÜRKİYE Editörler

Uluslararası Yanlış Algılar ve Doğru İslam Sempozyumu Bildirileri

440

c) Zekât:

Kişinin, kendisini fakirleştirecek ölçüde veya malının tamamını zekât olarak

vermesi ifrattır. Aksine kişinin hiç zekât vermemesi veya zekâtını eksik ödemesi de

tefrittir. Bu hususta ölçülülük, mükellefin zekâtını meşru ve makul sınırlar içinde

dengeli bir oranda vermesidir.1

Bu şekildeki ölçülü davranış, Müslümanların mala, fakirlere, aileye ve toplumsal

adalete verdikleri önemin algılanmasını sağlayabilir.

d) Hac:

Hac sırasında büyük taşlar atmak ifrattır. Aksine hiç taş atmamak veya meşru

olmayan cisimler atmak da tefrittir. Bu hususta ölçülülük, sünnete uygun şekil ve ölçüde

taşların atılmasıdır.2

Bu şekildeki ölçülü davranış, Müslümanların insana verdiği değerin ve

merhamet duygusunun algılanmasını sağlayabilir.

2) Hukuk Açısından

a) Devletler hukuku:

İslam devletinin, diğer devletlerle olan dostane ilişkilerini abartarak ülke

menfaatlerinin zedelenmesine neden olması ifrattır. Aksine dost ülkelere dahi düşmanca

davranmak da tefrittir. Bu hususta ölçülülük, dostluğun da düşmanlığın da kalıcı

olmayabileceği ihtimaliyle temkinli hareket etmektir.3

Bu şekildeki ölçülü davranış, Müslümanların diğer ülkelerle dostane ilişkileri

esas aldığı fakat menfaatlerini koruma noktasında da daima uyanık olduğu algısını

oluşturabilir.

b) Ceza hukuku:

Kişinin nefsani arzularına aşırı düşkünlük göstermesi ve bu nedenle zina etmesi

ifrattır. Aksine lezzet duyarsızlığı olarak ifade edilen durum ve bunun sonucu olarak

1 Hz. Peygamber’in (sav) malının tamamını tasadduk veya vasiyet etmeyi yasakladığına dair bk.

Buhârî, “Vesâyâ”, 2; Müslim, “Vesâyâ”, 7-8; Ebû Dâvûd, “Zekât”, 39. “Sadakanın hayırlısı, kişiyi

fakir düşürmeyecek olanıdır.” Buhârî, “Zekât”, 18, “Vesâyâ”, 9; .Ebû Dâvûd, “Zekât”, 39. 2 Hz. Peygamber (sav), hac sırasında büyük taşlar atarak diğer insanlara zarar verebilecek kimseleri

uyarmış ve bunun dince benimsenmeyen aşırı bir davranış olduğunu belirtmiştir. İbn Mâce,

“Menâsik”, 63; Nesâî, “Menâsikü’l-hac”, 217. 3 “Sevdiğini ölçülü sev, belki bir gün düşmanın olabilir. Kızdığına da ölçülü kız, belki bir gün dostun

olabilir.” Tirmizî, “Birr ve’s-sıla”, 60. “Düşmanını küçük gören aldanır.” İbn Hibbân, Ravzatü’l-ukalâ

ve nüzhetü’l-fuzalâ, Beyrut, 1397/1977, s. 95.

Page 14: YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂMisamveri.org/pdfdrg/G00123/2016/2016_SENC.pdf · ULUSLARARASI SEMPOZYUM YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂM 28-30 Ekim 2016 Şanlıurfa/TÜRKİYE Editörler

Uluslararası Yanlış Algılar ve Doğru İslam Sempozyumu Bildirileri

441

helal olan ilişkilerden de kaçınması tefrittir. Bu hususta ölçülülük, helal sınırları

içerisinde kalması, kendisine helal olanı haram kabul etmemesidir.1

Bu şekildeki ölçülü davranış, Müslümanların iffet anlayışının ve aileye verdiği

önemin algılanmasını sağlayabilir.

c) Aile hukuku:

İddetin bir yıl gibi uzun bir süre olarak esas alınması ifrattır. Aksine kadının hiç

iddet beklememesi veya yetersiz bir süre iddet beklemesi de tefrittir. Bu hususta

ölçülülük, makul ve meşru bir süre iddet beklemektir.2

Bu şekildeki ölçülü davranış, Müslümanların aile hayatına, vefa duygusuna ve

iffet anlayışına verdiği önemin algılanmasını sağlayabilir.

Sonuç

Bu çalışmada öncelikle fıkıh edebiyatına ilave edilebilecek yeni kavramlar olan

“fıkıhta ölçülülük”, “fıkıhta ifrat” ve “fıkıhta tefrit” tanımlanmış ve aşağıdaki sonuçlara

ulaşılmıştır.

İslam’ın “doğru algılanması”, “algılanması” meselesinden daha önemlidir.

Fıkıhta ölçülülük, İslam’ın Müslüman olsun olmasın bütün insanlar tarafından

doğru algılanması imkânını sağlar.

Ölçülülük, kaynak itibariyle ahlaki bir kavramdır. Dolayısıyla fıkıhta ölçülülük,

kişinin ahlakını olumlu yönde etkilemesi nedeniyle doğru bir algının oluşmasına katkı

sağlar.

Fıkıhta ölçülülük, bireysel veya toplumsal boyutlarda kimi zaman fıkıh tarihi ve

usulüne ilişkin düşünce ve kabullere bağlı olarak İslam’ın doğru algılanmasına teorik

açıdan; kimi zaman da ibadet ve hukuka ilişkin kural ve uygulamalara bağlı olarak

pratik açıdan katkı sağlamaktadır.

Fıkıhta ifrat ve tefrit, İslam’ın yanlış algılanmasına yol açar. Bu nedenle bu iki

aşırılıktan sakınmak gerekir.

1 Ahlak kitaplarında “nefsani arzulara aşırı düşkünlük” anlamındaki şehvet gücünün ifratına şereh,

Fârâbî’nin “lezzet duyarsızlığı” dediği tefritine humûd, dengeli ve ılımlı işleyişine de iffet (العفة)

denilmiştir. Mustafa Çağrıcı, “İffet”, DİA, c. XXI, Ankara, 2000, s. 506. 2 İslam öncesi Hicaz Arap toplumunda kocası ölen kadın bir yıl süreyle iddet bekler ve yas tutardı.

Boşanmış kadınların ise iddet beklemesi ve yas tutması gerekli görülmezdi. Mustafa Baktır, “İhdâd”,

DİA, c. XXI, Ankara, 2000, s. 530. İslam hukukuna göre kocası ölen kadın hamile değilse beklemesi

gereken süre dört ay on gündür. el-Bakara 2/234. Boşanmış kadınlar hamile değilseler ve hayız da

görüyorlarsa Hanefî mezhebine ve Hanbelî mezhebinde ağırlık kazana görüşe göre üç hayız süresince

iddet beklerler. bk. Halil İbrahim Acar, “İddet”, DİA, c. XXI, Ankara, 2000, ss. 467-468.

Page 15: YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂMisamveri.org/pdfdrg/G00123/2016/2016_SENC.pdf · ULUSLARARASI SEMPOZYUM YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂM 28-30 Ekim 2016 Şanlıurfa/TÜRKİYE Editörler

Uluslararası Yanlış Algılar ve Doğru İslam Sempozyumu Bildirileri

442

Fıkıhta ölçülülük, İslam’ın ve Müslümanların bilgi, tecrübe, düşünce özgürlüğü,

hakikati arama duygusu, vefa, insan sevgisi, merhamet, aile, toplumsal adalet, dostluk,

iffet vb. değerlere bakışının doğru olarak algılanabilmesini temin eder.

İslam’ın her zaman ve zeminde herkesçe uygulanabilecek yegâne din oluşu

gerçeğinin algılanabilmesi için fıkıhta ölçülülük ilkesinin bireysel ve toplumsal boyutta

teorik ve pratik açıdan hayata geçirilmesinin çok büyük katkısı vardır.

Page 16: YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂMisamveri.org/pdfdrg/G00123/2016/2016_SENC.pdf · ULUSLARARASI SEMPOZYUM YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂM 28-30 Ekim 2016 Şanlıurfa/TÜRKİYE Editörler

Uluslararası Yanlış Algılar ve Doğru İslam Sempozyumu Bildirileri

443

Kaynaklar

“İfrat”, DİA, c. XXI, Ankara, 2000, s. 513.

“Rezîlet”, DİA, c. XXXV, Ankara, 2008, s. 46.

“Tefrit”, DİA, c. XL, Ankara, 2011, s. 281.

Acar, Halil İbrahim, “İddet”, DİA, c. XXI, Ankara, 2000, ss. 466-471.

Akdikmen, Resuhi - Uzbay, Ekrem - Özgüven, Necdet, Langenscheidt Standart

Sözlüğü: English - Turkish Turkish - English, I-II (1 mücellette 2 cilt), 4. basım,

İnkılap Kitapevi, İstanbul, 1989.

Akyüz, Vecdi, Mukayeseli İbadetler İlmihâli (İslam Fıkhında İbadetler), I-IV, İz

yayıncılık, İstanbul, 1995.

Apaydın, H. Yunus, “İctihad”, DİA, c. XXI, Ankara, 2000, ss. 432-445.

Ayverdi, İlhan, Asırlar Boyu Tarihî Seyri İçinde Misâlli Büyük Türkçe Sözlük, I-III, haz.

Kerim Can Bayar, Kubbealtı Neşriyatı, İstanbul, 2005.

Bakırcıoğlu, Rasim, Ansiklopedik Eğitim ve Psikoloji Sözlüğü, Anı Yayınları, Ankara,

2012.

Baktır, Mustafa, “İhdâd”, DİA, c. XXI, Ankara, 2000, ss. 530-532.

Baymur, Feriha, Genel Psikoloji, 4. basım, İnkılap ve Aka Kitabevleri, İstanbul, 1978.

Bilmen, Ömer Nasuhi, Hukûk-ı İslâmiyye ve Istılâhât-ı Fıkhiyye Kâmûsu, I-VIII,

Bilmen Yayınevi, İstanbul, 1985.

Budak, Selçuk, Psikoloji Sözlüğü, Bilim ve Sanat Yayınları, Ankara, 2000.

Buhârî, Muhammed b. İsmâil, el-Câmi'u's-sahîh, I-VIII, Çağrı Yayınları, İstanbul,

1401/1981.

Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, I-XXIV, Milliyet Gazetecilik A.Ş., İstanbul,

1992.

Cürcânî, Seyyid Şerif, et-Ta'rîfât, nşr. Abdurrahman Umeyre, Âlemü'l-Kütüb, Beyrut,

1407/1987.

Çağbayır, Yaşar, Ötüken Türkçe Sözlük: Orhun Yazıtlarından Günümüze Türkiye

Türkçesinin Söz Varlığı, I-V, Ötüken Neşriyat, İstanbul, 2007.

Çağrıcı, Mustafa – Uludağ, Süleyman, “İstikamet”, DİA, c. XXIII, Ankara, 2001, ss.

348-349.

(-----), “Adâlet”, DİA, c. I, Ankara, 1988, ss. 341-343.

(-----), “Cimrilik”, DİA, c. VIII, Ankara, 1993, ss. 4-5.

Page 17: YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂMisamveri.org/pdfdrg/G00123/2016/2016_SENC.pdf · ULUSLARARASI SEMPOZYUM YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂM 28-30 Ekim 2016 Şanlıurfa/TÜRKİYE Editörler

Uluslararası Yanlış Algılar ve Doğru İslam Sempozyumu Bildirileri

444

(-----), “Da’vet”, DİA, c. IX, Ankara, 1994, ss. 16-19.

(-----), “Fazilet”, DİA, c. XII, Ankara, 1995, ss. 268-271.

(-----), “İffet”, DİA, c. XXI, Ankara, 2000, ss. 506-507.

(-----), “İtidal”, DİA, c. XXIII, Ankara, 2001, ss. 456-457.

(-----), “Medih”, DİA, c. XXVIII, Ankara, 2003, ss. 304-305.

(-----), “Taassup”, DİA, c. XXXIX, Ankara, 2010, ss. 285-286.

Çelik, İbrahim, “Taaddî”, DİA, c. XXXIX, Ankara, 2010, ss. 283-284.

Durmuş, İsmail, “Mübalağa”, DİA, c. XXXI, Ankara, 2006, ss. 425-427.

Ebû Dâvûd es-Sicistânî, es-Sünen, Çağrı Yayınları, İstanbul, 1401/1981.

el-Mevsû'atü'l-fıkhiyye, I-XLV, Vezâretü'l-Evkâf ve'ş-Şuûni'l-İslâmiyye, Küveyt,

1404/1983-1426/2006.

Erdoğan, Mehmet, Fıkıh ve Hukuk Terimleri Sözlüğü, Rağbet Yayınları, İstanbul, 1998.

(-----), İslam Hukukunda Ahkâmın Değişmesi, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi

Vakfı Yayınları, İstanbul, 1990.

(-----), Vahiy-Akıl Dengesi Açısından Sünnet, 3. Basım, Marmara Üniversitesi İlahiyat

Fakültesi Vakfı Yayınları, İstanbul, 2009.

Esen, Bilâl, Hanefi Usulcülerinde İctihad Teorisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları,

Ankara, 2012.

Günay, Hacı Mehmet (ed.), Günümüz Fıkıh Problemleri, 4. basım, Anadolu

Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yayınları, Eskişehir, 2013.

Hançerlioğlu, Orhan, Ruhbilim Sözlüğü, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1988.

Harman, Ömer Faruk, “Dalâlet”, DİA, c. VIII, Ankara, 1993, ss. 427-428.

Hökelekli, Hayati, “Duyu”, DİA, c. X, Ankara, 1994, ss. 8-12.

http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&view=gts, 20.09.2016.

İbn Hibbân, Ravzatü’l-ukalâ ve nüzhetü’l-fuzalâ, Beyrut, 1397/1977.

İbn Mâce, es-Sünen, I-II, Çağrı Yayınları, İstanbul, 1401/1981.

İbn Rüşd, Bidâyetü'l-müctehid ve nihâyetü'l-muktesıd, I-II (1 mücellette 2 cilt),

Kahraman Yayınları, İstanbul, 1985.

İlmihâl, I-II, 6. basım, Divantaş, İstanbul, 1999.

Kahraman, Abdullah, “Ta’dîl-i erkân”, DİA, c. XXXIX, Ankara, 2010, s. 366.

Kallek, Cengiz, “İsraf”, DİA, c. XXIII, Ankara, 2001, ss. 178-180.

Page 18: YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂMisamveri.org/pdfdrg/G00123/2016/2016_SENC.pdf · ULUSLARARASI SEMPOZYUM YANLIŞ ALGILAR ve DOĞRU İSLÂM 28-30 Ekim 2016 Şanlıurfa/TÜRKİYE Editörler

Uluslararası Yanlış Algılar ve Doğru İslam Sempozyumu Bildirileri

445

Karaman, Hayreddin, “Fıkıh”, DİA, c. XIII, Ankara, 1996, ss. 1-14.

(-----), Başlangıçtan Zamanımıza Kadar İslam Hukuk Tarihi, Nesil Yayınları, İstanbul,

1989.

(-----), İslam Hukukunda İctihad, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara, 1975.

(-----), İslam’ın Işığında Günün Meseleleri, I-III, Nesil Yayınları, İstanbul, 1988-1992.

Kılıçer, M. Esad, “Ehl-i re’y”, DİA, c. X, Ankara, 1994, ss. 520-524.

Kutluer, İlhan, “Fesad”, DİA, c. XII, Ankara, 1995, ss. 421-422.

Mutçalı, Serdar, İngilizce - Türkçe - Arapça Sözlük, Dağarcık Yayınları, İstanbul, 2001.

Müslim b. Haccâc, el-Câmi'u's-sahîh, I-VIII, Çağrı Yayınları, İstanbul, 1401/1981.

Nesâî, es-Sünen, I-VIII, Çağrı Yayınları, İstanbul, 1401/1981.

Oxford Ansiklopedik Sözlük: İngilizce-Türkçe, I-IV, yay.y., İstanbul, ts., Sabah'ın

hediyesidir.

Öğüt, Salim, “Ehl-i hadîs”, DİA, c. X, Ankara, 1994, ss. 508-512.

Rıza Tevfik Bölükbaşı, Kâmûs-ı Felsefe, haz. Recep Alpyağıl, Doğu Batı Yayınları,

Ankara, 2015.

Serahsî, Şemsüleimme, el-Mebsût, I-XXX (15 mücellette 30 cilt), 2. basım, Dârü'l-

Ma'rife, Beyrut, 1406/1986.

Seyyar, Ali, İnsan ve Toplum Bilimleri Terimleri, Değişim Yayınları, İstanbul, 2007.

Şah Veliyyullah, Hüccetullâhi'l-bâliğa, I-II, nşr. Muhammed Şerîf Sükker, 2. basım,

Dâru İhyâi'l-Ulûm, Beyrut, 1413/1992.

Şâtıbî, İbrâhîm b. Mûsâ, el-Muvâfakât fî usûli'ş-şerî'a, I-IV, nşr. Muhammed Abdullâh

Dirâz, Dârü'l-Ma'rife, Beyrut, ts.

Şen, Cemalettin, “Şemsüleimme es-Serahsî’nin el-Mebsût Adlı Eserinin Hacmi

Üzerine”, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, c. XXI, sy. 2, Bursa

Şen, Cemalettin, Bilinç ve Etkisi: İslam Hukukunda Bilincin Hak ve Sorumluluklara

Etkisi, Emin Yayınları, Bursa, 2010.

Tirmizî, el-Câmi'u's-sahîh, I-V, Çağrı Yayınları, İstanbul, 1401/1981.

Uludağ, Süleyman, “Aşk”, DİA, c. IV, Ankara, 1991, ss. 11-17.

Yavuz, Yusuf Şevki, “Gulüv”, DİA, c. XIV, Ankara, 1996, ss. 192-195.

Zühaylî, Vehbe, el-Fıkhü'l-İslâmî ve edilletüh, I-VIII, 3. basım, Dârü'l-Fikr, Dımaşk,

1409/1989.