33
İNSAN HAKLARI SEMANTİĞİNE DÜŞÜNSEL BİR YAKLAŞIM DENEMESİ Öğrt.Gör. Necati DEMİR * Batı dünyasında rönesans döneminde sosyal ve siyasal anlayışların önce tutarsızlıklar içerir biçimde, aydınlanma dönemlerinde de sistemli olarak teosentrik anlayıştan antropocentrik (insan merkezcil) anlayışa geçilmesinin “İnsan Haklarıve türevi kavramlarının ilkin mevzi (local), asrımızda da tüm uluslararası düzeyde gündeme gelmesinde önemli bir paya sahip olduğunu şimdilik kaydıyla varsayalım. Çünkü, asrımızda had safhaya ulaşan ‘insan haklarıihlallerinden geniş kitlelerin haberdar edilip duyarlı olunmasında pay sahibi olan kişi ve kuruluşların çabalarının kültürel alt yapısı rönesans ve aydınlanma düşünürlerince oluşturulduğu gerçeği, gözardı edilemez. Ancak, bu dönemlerin, felsefe ve bilim anlayışlarında skolastik kilise düşüncesine karşı tepkisel bir düşünce biçiminin oluşması ve modern zihniyete açılımın gerçekleştirilmesinde uygarlıklar arası kültürel iletişim sürecinin doğal sonucu olarak Doğu-İslam medeniyetinden nasıl etkilendiği ve hangi etkenlerin rol oynadığı sorunu -örneğin Endülüs- İslam düşünürlerinden İbni Tufeyl’in insanın ilahi mesaja muhatap olmadan da yaratıcı bir Tanrı’yı aklıyla bulabileceğini savunan Hay bin Yakzan isimli hayali romanı Batıda yayınlandığı zaman insanın aracı olmadan aklıyla hakikati bulamayacağı şüncesine inanan batı dünyasında hayli etkilere ve tepkilere yol açması vb. - ayrıca araştırılması gereken bir konudur. Biz bu denememizde önce ‘insan’ ve ‘hak’ kavramının ne anlamlara geldiği, bunların hangisinin tümel ve tikel ölçekli alınması gerektiği sorunuyla gününüzde ‘insan hakları'nın asıl anlamına vurgu yapan anlayışlarla moda ve heveskarlık görüntüsünde ilgilenenlerin ‘insan haklarıkavramına hangi anlamları yüklemeğe çalıştıkları ve kimlerin kavramın içeriğini ne ile doldurmak istediği konusunu analiz etmeğe çalışacağız. İnsan ve Hak Kavramı’nın Anlamları İnsan Hakları” kavramını açmazdan önce bu kavramın ve türevlerinin gövdesini oluşturan iki sözcükten her birinden tek başına ne anlaşıldığı ya da ne anlaşılması gerektiği irdelenmelidir, diye şünüyoruz. İnsan Felsefesi İnsan Hakları'na girmezden önce 'insan' kavramının neliği üzerinde durmamız gerekir. İnsan Nedir? İnsan’ın aslı, özü, menşei, arkesi nedir? Ontolojik bağlamda insanın genel varlık kavramıyla bağlantısı ve insanın evrendeki konumu, evrenin kuruluş ve işleyiş yasalarıyla insanın mukadderatı arasında bir ilginin kurulup kurulamayacağı gibi sorular ve bu sorulara verilen cevaplar İnsan Felsefesini oluşturur. E. Yunan’da ilk fizikçi düşünürler olan Thales(MÖ 625-545), Anaksimandros (MÖ 611-546) ve Anaksimenes (MÖ 588-525)in ilgisini çekmemesine karşın Sofistler ve Sokrates’in dikkatini çekmiştir, insan ve evrendeki düşünen varlık ve toplumdaki birey. Düşünce tarihinde doğadan sonra şünülmeğe başlanan insanın rönesans felsefesinin çıkış noktası olması itibariyle en üstün ve öncelikli bir düşün alanı haline geldiği görülüyor. Ancak ne yazık ki, bilimsel çalışmaların deney ve gözlem merkezli olduğu yolundaki tümevarımsal yöntembilimin doğaya hakimiyet kurma düşüncesinin yaygınlık * Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe Tarihi Öğretim Görevlisi

İnsan Hakları Semantiğine Düşünsel Bir Yaklaşım Denemesi

Embed Size (px)

DESCRIPTION

İnsan Hakları Semantiğine Düşünsel Bir Yaklaşım Denemesi

Citation preview

  • NSAN HAKLARI SEMANTNE DNSEL BR YAKLAIM DENEMES

    rt.Gr. Necati DEMR*

    Bat dnyasnda rnesans dneminde sosyal ve siyasal anlaylarn nce tutarszlklar ierir

    biimde, aydnlanma dnemlerinde de sistemli olarak teosentrik anlaytan antropocentrik (insan

    merkezcil) anlaya geilmesinin nsan Haklar ve trevi kavramlarnn ilkin mevzi (local), asrmzda

    da tm uluslararas dzeyde gndeme gelmesinde nemli bir paya sahip olduunu imdilik kaydyla

    varsayalm. nk, asrmzda had safhaya ulaan insan haklar ihlallerinden geni kitlelerin haberdar

    edilip duyarl olunmasnda pay sahibi olan kii ve kurulularn abalarnn kltrel alt yaps rnesans ve

    aydnlanma dnrlerince oluturulduu gerei, gzard edilemez. Ancak, bu dnemlerin, felsefe ve

    bilim anlaylarnda skolastik kilise dncesine kar tepkisel bir dnce biiminin olumas ve modern

    zihniyete almn gerekletirilmesinde uygarlklar aras kltrel iletiim srecinin doal sonucu olarak

    Dou-slam medeniyetinden nasl etkilendii ve hangi etkenlerin rol oynad sorunu -rnein Endls-

    slam dnrlerinden bni Tufeylin insann ilahi mesaja muhatap olmadan da yaratc bir Tanry

    aklyla bulabileceini savunan Hay bin Yakzan isimli hayali roman Batda yaynland zaman insann

    arac olmadan aklyla hakikati bulamayaca dncesine inanan bat dnyasnda hayli etkilere ve tepkilere yol amas vb. - ayrca aratrlmas gereken bir konudur. Biz bu denememizde nce insan ve

    hak kavramnn ne anlamlara geldii, bunlarn hangisinin tmel ve tikel lekli alnmas gerektii

    sorunuyla gnnzde insan haklar'nn asl anlamna vurgu yapan anlaylarla moda ve heveskarlk

    grntsnde ilgilenenlerin insan haklar kavramna hangi anlamlar yklemee altklar ve kimlerin

    kavramn ieriini ne ile doldurmak istedii konusunu analiz etmee alacaz.

    nsan ve Hak Kavramnn Anlamlar

    nsan Haklar kavramn amazdan nce bu kavramn ve trevlerinin gvdesini oluturan iki

    szckten her birinden tek bana ne anlald ya da ne anlalmas gerektii irdelenmelidir, diye

    dnyoruz.

    nsan Felsefesi

    nsan Haklar'na girmezden nce 'insan' kavramnn nelii zerinde durmamz gerekir. nsan

    Nedir? nsann asl, z, menei, arkesi nedir? Ontolojik balamda insann genel varlk kavramyla

    balants ve insann evrendeki konumu, evrenin kurulu ve ileyi yasalaryla insann mukadderat

    arasnda bir ilginin kurulup kurulamayaca gibi sorular ve bu sorulara verilen cevaplar nsan Felsefesini

    oluturur. E. Yunanda ilk fiziki dnrler olan Thales(M 625-545), Anaksimandros (M 611-546)

    ve Anaksimenes (M 588-525)in ilgisini ekmemesine karn Sofistler ve Sokratesin dikkatini

    ekmitir, insan ve evrendeki dnen varlk ve toplumdaki birey. Dnce tarihinde doadan sonra

    dnlmee balanan insann rnesans felsefesinin k noktas olmas itibariyle en stn ve ncelikli

    bir dn alan haline geldii grlyor. Ancak ne yazk ki, bilimsel almalarn deney ve gzlem

    merkezli olduu yolundaki tmevarmsal yntembilimin doaya hakimiyet kurma dncesinin yaygnlk

    * Cumhuriyet niversitesi lahiyat Fakltesi Felsefe Tarihi retim Grevlisi

  • kazanmasyla doa bilim almalarnn arasnda insan yeniden doann bir paras ve uzants

    konumunda grlp onun asl tinsel yan, yani manevi boyutu ihmale urayacaktr.

    Eski Yunan'da lk fizikiler denilen dnrler doa zerine younlaarak felsefe

    problemlerine girmiler ancak Herakleitos (M 535/540-475/480) ile insan zerine felsefe yapma

    anlay da gndeme gelmitir. Ona gre, insan anlamadan doann anlalmas mmkn deildir,

    Greklerin ilk filozoflar d aleme yneldiklerinden, elde ettikleri bilginin doruluunu nasl test edecei

    gibi i bilin dzeyi ile ilgili sorulara uzak kalmlardr. Ernest Won Aster (1902- )'e gre bu durumda

    alacak bir durum yoktur. nk insann kendi bilgi, yeti ve aralarndan duyu, alg, deney ve gzlem

    yapma yeteneinden kuku duymaa balamas iin olduka ileri bir bilin ve birikim dzeyine

    ulamasn gerektirir.

    Ontolojik konu olarak insan seen Antropoloji, insann organik yapsn inceleyen fiziki ve

    kltrel alann inceleyen kltr antropolojisi diye iki ksma ayrlmtr. Antropoloji dal zerinde

    dnce retip aratrma ve inceleme yapan bilim adamlar mensup olduklar dnce gelenekleri

    dorultusunda insan eitli ynleri ve eilimleriyle aklamaa gayret ediyorlar. Yine insan felsefesi

    yapan filozoflar da insan felsefi bak altnda incelemektedirler. Her felsefi insanbilim de hi kukusuz

    birbirinden ok farkl grleri benimseyerek insan gzler nne sermee alr. Bunu yaparken felsefi-

    metafizik alanda kalanlar olduu gibi salt bilimsel verilere dayananlar da olabilir. Yalnzca bilimsel

    verilere dayananlardan bir blm, rnein sadece biolojinin elde ettii sonular ya da ruhbilimin,

    budunbilimin elde ettii sonular gndeme getirerek insan gereini kavramaa alrlar.1

    otukskene gre bu alanda dnce retkenlerin ilgilendikleri bilgi dalnn bak alarndan hareket

    edi dorultusunda insanbilimin trleri de belirir.

    nsanbilim zerine ortaya konulan gerek felsefi dnceler ve gerekse yaplan bilimsel

    aratrma, incelemeler ve yaklamlar geleneksel herhangi bir dnce ya da paradigmadan hareketle

    ortaya konulaca iin birbirlerine insan daha iyi aklama konusunda stnlk salamalar biraz zordur.

    nk her iki alann dnya gr ve aklayc ereve program son zmlemede iki ya da farkl

    temel dnce paradigmasna dayanacaktr.

    nsan felsefesi zerine eilen dnrlerden nce Cassirer ve Max Scheler ile kendi

    dnyamzdan baz aydnlarn grlerine ba vurarak bu konudaki dncelere k tutmaa alacaz.

    Bunlardan ilki olan Yeni Kant Cassirer (1874-1945) in fiziki ve kltrel antropoloji zerine eildiini

    gryoruz. Casrirerin * dier antropoloji felsefesi yapan dnrlerden farkl bir yn onun felsefe

    tarihisi olmasdr. nk, felsefe tarihi bilgisi dnrlere otukskenin ifadesiyle sorunlar felsefi

    gelenein can alc noktasndan kavramasn ve geni bir bak as kazandrmasn salar. Bir dnrn yapmas gereken en ivedi ii, zerinde dnce rettii alan ya da konu hakknda kendisinden

    nce hangi dncelerin ortaya konulduundan haberdar olmasdr. Bu kendisine hem bir ufuk

    kazandrmas hem de daha nce ortaya konulmu bir dnceyi -en iyi bir yaklamla- kendisinin de

    ortaya koymaktan baka bir i yapm olmadn bilmesi asndan yararldr. Cassirerin bu balamda

    1 Betl otuksken, Ernst Cassirerde nsan Felsefesi, 'Yzylmzda nsan Felsefesi', Trkiye Felsefe Kurumu, Ank.

    1997, s. 169

  • bir avantaj da ada bir dnr olmas yznden 20. yzyln bilim felsefeleri ve bilimlerin

    ulaabildii -kendi dnemi iin- son noktay grm olmasdr.

    Cassirer, nsan stne Bir Denemesinde nsan Nedir? sorusu zerinde durarak, yle der: Aristotelese gre insann doasnda bilme istei vardr. Bilgi; duyu, alg, bellek, imgelem ve akl

    balamnn rndr. Bu balamla elde edilen bilginin ilk ilevi canl-fiziksel evre ilikisinde canlnn

    bu evreye uyumunu salamaktr.2 Cassirer bylelikle, insann doal ynn aklayan da dnk

    merak yn aklanm olduunu, nsann d alg kanallarn altrmadka i alg yollarnn da kr

    kalacan belirtir. Yine ona gre, d dnyay kavrayamayan kendi i dnyasnn da farkna

    varamayacaktr. Bu yaklam tmyle kabul edilebilir olmasa da gereklenebilir yanlar da yok deildir.

    nsan anlamada yntem zerinde de duran Cassirer, doa bilim almalar iin uygun

    ve geerli olan deneysel ve mantksal zmlemenin, insan bilmek konusunda yetersiz kalacandan sz

    eder. nsan, ancak onunla dorudan iliki kurularak kavranlabilir. Bu yzden kltr varlklar olarak

    bizler iin doruluk, dnsel bir monoloun deil, bir diyaloun rndr. Doruluk, soran ve

    yantlayan znelerin ibirlii ile kazanlr.3 Cassirere gre insan; srekli olarak kendisini aratran,

    varoluunun her annda varoluunun artlarn irdelemesi ve denetlemesi gereken bir yaratktr.

    otukskene gre, Cassirer, Stolallarn bu konuda bir adm daha ileri atarak, insan, kendisiyle evren

    arasndaki ilikide nc roln evrenin deil kendisinin grdn aklamalarn vgye deer bularak

    Stoaclarn insan doal ve tinsel olarak iki ksma ayrdklar ve tinsel yannn bamszln

    savunduklarn belirtir.

    Cassirer, ada biyolog Jacob von Uexklln biyolojik insan incelemelerinden

    yararlanyor. Uexklle gre, ... her organizmann kendisine zg bir yaants olduu iin kendine zg

    bir dnyas vardr. Her organizmann anatomik yapsna gre belli bir alc dizgesi ve belli bir etkileyici

    dizgesi vardr. Organizmann yaamn srdrmesi bu iki dizgenin ibirlii ve dengesi ile olanakldr.

    Uexkll buna hayvann ilevsel evresi diyor.4 Cassirer, Uexklln insan doann sade bir uzants

    sayan anlaylara aykr bu anlayn temel alarak insann bir organizma olarak biyolojik ilkelere bal

    olduunu ancak onu salt organizma olarak grmenin de yetersiz kalacan nk, insann bir de ilevsel

    ynnn bulunduunu ve bunun biyolojik ilkelere gre aklanamayaca kansndadr. otuksken de,

    Uexklln -maddeci ve evrimci dnrlerin gremedii- insanla hayvan arasndaki ayrm belgelerinden

    biri de, insann kendisi tarafndan yaratlm bir evresi olduu halde hayvana o evre daha batan verilmi olmas gereini gndeme getirerek hayvana zg ilevsel evrenin alc ve etkileyici dizgeleri hayvan anlamada ok ie yaradn ancak, insan anlamada yeterli olamayna dikkat ekiyor. Aslnda

    insan psikolojisini, hayvanlar zerinde yaplan deney verilerine indirgemekle Psikoloji almalarn

    nesnelletirdiklerini savunan atomcu, ilevci davran psikoloji okullar psikolojiyi asli alanndan

    uzaklatrp fizyoloji konumuna drdklerini fark edemediler.

    Casirere gre, insan insan yapan en nemli zellii onun olgu ve olaylara fenomenal

    grntlere tek bir anlam yklememesidir. Simgesel dizge vastasyla insan tek anlamllktan kurtulduu

    2 Doan zlem, Kltr Bilimleri ve Kltr Felsefesi, (Remzi Kitabevi), st. 1986, s. 127-128 3 zlem, a. g. e. s. 129 4 zlem, a. g. e. s. 131

  • iin onun dnen hayvan olarak tanmlanmas yetersiz kalmaktadr. Onun en belirgin tanm,

    simgeletiren varlk olmasdr. nsan Sokratesten beri kendini bilen canl ise insann kendini bilmesinin

    en iyi yolu da bu simgeler dizgesidir. Casirere gre, Bunlar (dil, mitoloji, din, sanat ve tarih) insan

    yaamnn karmak olan kltrel evreninin dokulardr.

    nsan felsefesi yapan dnrlerden biri de Max Scheler (1874-1928) dir. Max Scheler, nce

    felsefenin ne olduunun tanmn vererek insan felsefesini belirlemee alyor. felsefe, diyebiliriz ki,

    insann dnya ile olan mnasebetini tayin eden hayat prensiplerini akl yardmyla, akln temelleri zerine

    istinat ettiren bir ilimdir.5 Felsefenin bir ilim olarak anlalmas, deneysel yntemi ilmin tek yntem

    olduu anlayn benimsemeyenlerin yani manevi ve tabii bilimler diye iki farkl bilimden sz eden bilim felsefecilerinin ortak grdr.

    Schelere gre, Yunanllarn dnya grn mitolojileri, Ortaankini din, Renesans

    dnemininkini de insan belirliyor. nsan paralamadan ve tahrif etmeden btnl ile tayin etmemiz

    icap eder. nsan hakkndaki btn naturalist teoriler (Pragmatizmin tarihi maddeciliin, Darwinizmin

    insan hakkndaki fikirleri) insanda sadece bir insiyak mahlukunu grmlerdir. Buna mukabil ratioalist

    tradition insan mcerret bir akl mahluku olarak tayin etmektedir... (ama o) nsan bir btndr ve btn

    olarak anlalmaldr, 6 diyerek varla holistik yaklaanlar gibi o da varln anlalmasnda btnlk

    kavramna vurgu yapmaktadr.

    nsan kavram zerinde duran ada Fransz dnrlerinden Verkors, nsan, szcn en

    jenerik (tre ait) anlamnda insan varlk7 demektir. nsan szcnden insan varln anlalmas

    gerekir, nsan kavram kendisinin alt kmelerinden biri olan birey ile eanlaml olarak

    kullanlmamaldr. nk, insan kavramn hem beden hem de bilin anlamnda ahs olarak

    dnlebilmesi daha uygundur. Toplum binasnn temel ta, cemiyet adrnn temel direi, insanlk

    camiasnn saygn yesi, yaratklarn iinde en onurlu varlk olan insanna, asrlardr onun haklar

    zerinde pek durulmayp srekli sorumluluk gerektiren ve ou zaman ar riskler ieren grevler

    yklenmesi manidardr.

    nsan ak belli bir kavram gibi grnr, oysa kavramlarn en ikircili, en elikeni, kart

    yorumlara en elverilisidir. Zorbalklar hep bu ikircilie dayanr. Zorbalar bundan yararlanr, halk

    ynlarnn tutkularn, ktye eilimlerini besleye besleye, onlar smrmek yolunu bulurlar.8

    Verkorsun da deindii gibi gnlk dilde ok kullanld iin ou insann anladn zannettii

    kavramlarn aslnda hi de sanld kadar ak, net ve herkesin ortak bir anlam ykledii szckler

    olmad anlam atmalarndan belli deil midir . nsann mahiyeti zerinde duran Mevdudi (1903-1979)

    ise, bu konuda u da tuhaf bir meseledir ki, kainatta u kadar mahlukt arasnda hi birisi, insann kendi

    hemcinslerine kar yapt muameleleri yapmaz ve insann insana kar reva grd hususlar reva

    grmez...Aslanlara bir bakalm: imdiye kadar aslanlar birbirleriyle savamak iin bir aslan ordusu

    kurmamlardr. Herhangi bir kpek, imdiye kadar baka bir kpei kle olarak kullanmaa

    5 Mazhar evket, Felsefi Antropoloji, Felsefe Semineri Dergisi, st Basmevi, st. 1939, s. 73 6 Mazhar evket, a. g. m. s. 75 7 Jacques Mourgeon, nsan Haklar, (ev. Ayen Ekmeki, Alev Trker), letiim Yay., st. 1990, s. 8. 8 Verkors, nsan ve nsanlar, (evirenler, Sabahattin Eyubolu, Azra Erhat, Vedat Gnyol), an Yaynlar, st. 1965.

    sh. 5.

  • kalkmamtr. Herhangi bir kurbaa, baka kurbaalarn azn kapatmaa yeltenmemitir...nsan,

    yeryznde yaaya adm att zamandan bu gne kadar, hi bir hayvann yapamayaca ekilde

    hemcinsinin zerine saldrmtr. Yalnz ikinci dnya savanda neler olduunu sylemek kafidir,9

    diyor.

    lka Yunan materyalizminin babas saylan Demokritos (M:460-370)tan gnmze dein

    eitli uzantlarn gzlediimiz maddecilie gre Begovi, John Watsonun Psychologic Rewiew adl

    eserinden yapt alntyla; nsan mkemmel hayvandr. Homo machine, biyolojik makina...nsan ile

    hayvan arasnda kalite deil sadece derece fark vardr. Srf insana ait bir z yoktur. Yine, renmede

    artl refleks rn savunan van Pavlow un Psychologic Experimental isimli eserinden yapt

    alnttyla tm dier sistemler gibi insan da tabiat iinde ve tm tabiatn kanlmaz ve umumi kanunlarna

    tabi bir sistemdir. ...Materyalist bilim ve felsefede insan, cz mtemmimlerine ayrlyor ve srecin

    sonunda yle grnyor ki, tamamen yok oluyor. Bu iki psikologun grlerine katlmayan Begovi ise,

    insan kavramnda deneysel bilimcilerin arad doann uzants olma zelliini de, sanatlarn kutsal

    yaratk olmasn gerektiren zelliklere de rastlanaca grndedir.

    "nsan mefhumunun insann aklnda birbirine hemen hemen zt iki mana tedai ettirdiine iaret

    edelim. Biz insanz demek, biz gnah ileriz, zaifiz, cismaniyiz demektir. nsan olalm ise, bizim daha

    yksek varlk olduumuzu, daha yce baz mkellefiyetlerimizin bulunduunu; bencil olmamamz,

    insanca hareket etmemiz gerektiini hatrlatan ardr. nsan ad ile ayn ekilde bal bulunan

    mefhumlarn bu iki trl manas, insan tabiatnn ikiciliinin bir neticesidir. Bu ikiciliin bir taraf

    dnyevi, teki ise uhrevidir.10 Begoviin bu dncesinin Takiyddin Mengolu tarafndan nsan

    biyopsiik bir varlktr. nsann bir biosu bir de psychesi vardr; fakat insann biosu ile psychesi

    arasndaki ballk bir eklenti deil, bir btndr, 11 aklamasyla ilmi bir terminoloji ile daha nceden

    aklandn gryoruz.

    nsan, her ilim kendi gr asndan bakarak anlamaa altka onu paralar, unsurlarna

    ayrr. mtehassslarn tandklar insan, konkre insan, hakiki insan deildir. O sadece, her ilim

    tekniinin ina etmi olduu emalardan mrekkep bir emadr. O hem anatomistlerin kesip

    paraladklar kadavra, hem Psikolojistlerle manevi hayata emredenlerin mahade altnda

    bulundurduklar uur, hem de i murakabesinin (introspection) her birimize ifa ettii

    ahsiyettir...Hakikaten cehlimiz pek byktr. nsanlar tetkik etmekte olanlarn kendi kendilerinden

    sorduklar suallerden ou cevapsz kalmaktadr...Mevzuu insan olan btn ilimlerce yaplm olan

    gayretin kifayetsiz kald ve kendi hakkmzdaki bilgimizin pek noksan olduu bellidir.12 nsan ruhsal

    znden soyutlayarak eya konumuna indirip deneysel bilimlere konu etmee alan modern anlay onu

    komple kavrama konusunda yetersiz kalnca, insan yeniden manevi cevherini hatrlatan kutsal yeniden

    kulak kabartarak -suyun tabi macerasna ynelii gibi-asli ynn bulmaa almaktadr.

    nsann Nelii zerine

    9 Ebul Ala el Mevdudi, slamda Hkumet, ev. Ali Genceli, Hilal Yay. Ank. 1976. s. 103-104-105 10 -Begovi. a. g. e. s. 33 11 -Takiyddin Mengolu, nsan Felsefesi, st. 1978, s. 220 12 Alexis Carrel, Bilimeyen nsan, ev. Nasuhi Baydar, (Semih Ltfi Kitabevi), st. 1940, s. 11

  • nsann manevi boyutu hakknda yaptmz bu aklamalardan sonra bir de insan teriminin

    mantksal kavram zerine deinmek durumundayz. "Tmel bir kavramn yalnz zihindeki fertleri

    dikkate alnrsa, nelik, (mahiyet) ; eer zihnin dndaki fertleri dikkate alnrsa gereklik(hakikat)

    denilir. Zihin dnda fertleri ister bulunsun ister bulunmasn her kavramn nelii vardr. Fakat zihin

    dnda fertleri bulunmayan kavramlarn gereklii yoktur. Mesela insan kavramnn hem hem nelii hem

    de gereklii vardr. nk insan denince zihinde onu karlayacak bir tasavvur bulunduu gibi insan

    kavramnn zihnin dnda delalet ettii fertler de mevcuttur. Halbuki masallarda geen 'anka kuu'

    kavramnn nelii vardr fakat gereklii yoktur"13 nsan zerinde dnlmesi en fazla ihmale urayan

    konu ve kavramlarn nnde gelir. Kutsal kitaplarda ve ou dnrlerin eserlerinde insann nelii ve

    zellikleri hakknda deerli bilgi ve dnceler olmasna karn gnmz insann zihninde ve gnlnde

    pek az ve s bilgi ve dnceleri devrald insann mevcut durumu ve konumundan belli olmuyor mu?

    nsan zerine fikir retmek hayli zor olduu olgusunu bilmemize ramen hi olmazsa onun

    mahiyet ve gereklii hakknda baz zelliklerine deinmeden de edemiyoruz. nsann bedensel olarak bir

    yumruk ya da tokat darbesinden lebilecek kadar zayf bir bnyeye sahip olduu halde, doadaki en

    gl hayvanlar dncesi yardmyla kulandan tutup kafese koyabilecek denli de g ve imkanlara

    sahip olduu grlr. nsann aczi ve gcne yalnz beden ve akl bakmndan rnek

    verilmez, hissiyat bakmndan da rnekler verilebilir. nsan, bazen hayatndaki en kk bir deiiklik ve

    dengesizlikte alabora olan tekne gibi zihinsel felli hale gelip uur bulankl iinde intihara bavuracak

    denli zayf bir varlk olarak grld gibi, bazen yllar sren ikence ve basklara kar sabrla dayanp

    hayat hamlesi ve yaama gcn hi bir an yitirmeyen bir inan ve diren kayna halinde de karmza

    kabilir. Buradan insann biri adi, sradan, ve dk evsafl, dieri de yce, olaanst ve inanlmaz

    derecede stn nitelikler ihtiva eden ve birbirinin ztt iki unsurdan olutuu gereine iaret edebiliriz.

    Aczi, eksiklii, noksanl, adilii, sradanl ve dk evsafll ihtiva eden amur, balk, salsal denen

    madde, dieri de yce, stn, olaanst, maddesiz bir cevher olan, tin ve ruhtur, denilebilir. Pascaln

    tabiat karsndaki insan narin naif bir kama benzetmesi anlamldr. nsan tabiatn sinesinde narin ve

    naif bir kamtr, fakat tefekkr eden bir kam. Onu mahfetmet iin kainattaki btn kuvvetlerin bir

    araya gelmesine lzum yoktur: Bir buhar, bir su damlac onu ldrmee kafidir. Fakat kainat onu

    mahfetmi olsa bile, insan, kendini yok eden bu muazzam kuvvetten daha asil saylacaktr; nk insan

    ldnn farkndadr, halbuki kainat hi bir eyin farknda deildir. Aradaki fark ite budur... mekan

    enginlii sayesinde, beni bir nokta gibi ihata ediyor; ben ise mtefekkirem sayesinde zihni kavraymla

    onu ihata ediyorum.14

    nsann noksan ve sradan olan maddi unsuruyla yine onun olaanst ve stn niteliklerle

    donanml ruhsal unsurunu belirlemi olduk. Ancak bu aamada daha zor bir soruyla yz yzeyiz,

    demektir. Peki bu dk olan maddi bir cevher nasl oluyor da stn nitelikli ruhsal bir cevherle bir araya

    gelip insan dediimiz canl haline geliyor? Biz felsefi kltrden birbirine aykr unsurlar mecz

    olunamaz diye bir ilke renmiizdir. Nasl oluyor da insan denen varlkta bu iki zt unsur bir arada

    13 Necati ner, Klasik Mantk, Ayyldz Matbaas, Ank. 1970, s. 20-21 14 Blaise Pascal, Dnceler, ev. Fethi Ycel, Matbaa Yeni Cezaevi, 1942, Ank. s. 66-67

  • birleip kaynaabiliyor? Yine biz felsefi kltrden bir eyin ancak kendi cinsinden baka bir eyi ortaya

    koyabilme kabiliyetinin olduunu rendik. Ruh bedeni, beden ruhu nasl ortaya koyuyor ya da en

    azndan nasl olup da bu iki farkl cevher birbirine etki edebiliyor?

    nsan iyi anlayabilmek iin, insann yaratln ve onun kaderi zerinde etkin rol oynayan

    varln doru anlalmas gerekir. lka ve gnmz materyalistleri, doay, ezeli ve ebedi, onun bir

    derece st basama olan bitkileri, onun da bir st basama olan hayvanlar ve onun da bir st derecesi

    olan insanlar ezeli ve ebedi deil lml varlklar olarak kabul ederler. Yani, onlara gre, insan da dahil

    olmak zere evrende ne kadar canl varsa doann bir uzants, hatta bu uzant asl maddeden daha

    nitelikli ve st derecede. Ama ne yazk ki, bu st derecedekiler alt derecedeki varla tabiler. Yani insan,

    uurlu, stn yetenek ve imkanlarla donatlm bir varlk olarak bilinsiz ve sadece mekanik olarak

    ayarland iddia edilen, kendisinin tabi olduu yasaya biteviye itirazsz itaat eden, kendisine emredileni

    yapan bir varlk olan doaya tabii. Bilince bilinsizliin, stn niteliklere sradan niteliklerin galip

    getirildii bir felsefi doktrin denilebilir bu akm iin. Buna karn, maneviyat doktrinler, varlk

    sralamasnda, maddeyi en alta, onun zerine bitkileri, onun stne, hayvan, onun zerine de insan, en

    st konumda da ruhu koyar. Tanr en stte bulunmasna ramen sraya tabii tutulmaz, nk bu varlk

    emas sralamasn yapan O'nun kendisidir. Tanr, en alta koyduu madde ile en ste koyduu ruhu

    Ademde mecz ederek, ne imtihandan sorumlu olmayan maddeyi ne de imtihana bile gerek

    duyulmayacak stnlkteki ruhu muhatap kabul etmemi bunlarn ikisini bir varlkta nce

    mseccimletirerek, (biimleme) sonra da teahhuslatrarak (ahslama) imtihanla sorumlu tutmu,

    imtihan yeri olarak da yeryzn semitir. Ruhun nefs dediimiz, arzu ve istekleri- ki bunlar naksln

    belirtileridir- yoktur. Bu nedenle aa dme eilimi gstermez. Madde de bilinci olmadndan

    yukarya kma eilimi gsteremez. nsan denilen varlkta madde ruha stn gelerek onu amurlatrd

    zaman imtihan kaybedilecektir, Ruh maddeye galip geldiinde de imtihan kazanlm olacaktr. te

    insann yeryzndeki fosil belgelere uygun takriben onbin yllk mcadelesi bu imtihan kazanp

    kaybetme urasdr, gibimize geliyor. Dolaysyla bu balamda uur-uursuzlukla, mana-madde ile,

    akl-nefs ile, iyilik-ktlkle, doruluk-yanllk ile, gzellik-irkinlik ile mcadeleye devam edecektir.

    Fert kendi kendini ya yceltecek ya da mevcut konumundan bile aalara, Kur'an ifadesi ile 'belhm

    edal' konuma decektir. Cemiyet ya erdemliler sitesini kuracak ya da Sodom ve Gomore sapknln

    yaayacaktr. Devlet ya hukukun stnl ilkesi zerine kurulacak ya da gllerin zayflar stnde

    kurduu klelekirme arac haline gelecektir.

    nsan spiritalistler ge, materyalistler yere ekerler ve insan ikisinin arasnda ekitirile

    gerile doasndan uzaklatrlm olur. nsan ilk etapta incelediimiz zaman ruh ve beden diye iki geden

    olutuunu hemen kavrarz. Sonra beden iyice incelenip zmlendiinde organik ve inorganik unsurdan

    mteekkil olduu, organik yapnn da can ve organlar ynndan ibaret olduu ortaya kar. Can ise

    dikkatle incelendii zaman manevi ve intellectuel (zihinsel) unsurdan olutuu izlenimini ediniriz. imdi

    maddi genin birbirinden farkl iki unsurdan, cann da yine birbirinden farkl iki geden olutuunu

    kavradktan sonra, nasl olur da kabaca insann yalnzca maddeden ya da ruhtan ibaret olduu yani saf

    ruhsal tzden veya maddi unsurdan olutuu iddialar yanda bulur anlalr gibi deildir. nsan

    ruhundan soyutlayarak ya da maddesinden syrarak yceltilecei dnceleri salt felsefi olmaktan ok

    ideoloji balaml yaklamlardr.

  • Shaksparein Hamlette insan tantm :"nsan ne tr bir yapt! Yarg gc ne yce onun!

    Yetenekleri ne sonsuz! Biimi ve duygulan ne kadar belirgin! Ne hayranlk verici! Davran ne kadar

    meleklere, ne kadar Tanrya benziyor! Dnyann ss, yaratklarn en ulusudur o.15

    nsan nedir? Olmas istenilen ya da ideal anlamdaki insan, sosyolojik anlamda bireyden,

    psikolojik manada kiiden ayr olarak hukukta ahsiyet, yani kendinin ve dier ahslarn farknda,

    grev ve sorumluluklarnn bilincinde olan, hak ve yetkilerinin idraki iinde bulunan, toplumun hangi

    sosyal katmannda olursa olsun, insanla hizmeti kendine ilke edinmi ama ne toplum iin kendi zlk

    haklarn, ne de ahsi karlar iin toplumun kamusal karn gzard etmeyen yetkin varlktr. Ancak;

    acaba tm insanlar bu tanmlamann iine alabilmek mmkn mdr? Her insan bu niteliklerle

    belirleyebilmenin imkan var mdr?

    Grmzce insan, sadece varolan bir varlk olmayp varolmaa devam eden bir varlktr da

    yani, ayn zamanda hem varlnn farknda olan, hem yeniden varoluunu gerekletirmee alan hem

    de yaad evresine, bazen uyum salamaa bazen de onu kendine uyarlamaa alarak btn bu

    varlk, varolu, uyum ve deitirme eylemlerini bir arada gerekletiren, bazen bilen bir suje bazen

    bilinen bir nesne, bazen kendini nesne yerine koyarak kendini bilmee alan zne, bazen de kendisiyle

    ilgili bilgileri nasl edindiini sorgulayan bir kritik yaparak madde ve mana btnln kendi ahsiyet

    potasnda alam haline getiren kompleks (karmak), komplike (iie) ve atkan bir sistem btnl

    arzeden varlktr. Yani insan, hem bir varlk hem bir olu durumunda olan bir varlktr.

    Kur'ana Gre nsann Ontolojik stnl nsan, Kurann

    stn grmesi, yaratlmlarn en stn varl olarak nitelemesi, sadece ontolojik deil epistemolojik ve

    etik boyutuyla incelendikten sonra anlalabilir. nk Kuran , insan hem yaamsal hem de ruhsal

    perspektifle deerlendirdii iin onu atomcular gibi unsurlarna ayrtrmaa almamakta aksine bir

    btn olarak boyutlu -ruh, beden ve nefs- komple bir yaklam sergilemektedir. Biz Ademolunu

    stn kldk.16 Muhakkak ki, biz insan baln mayasndan yarattk. Sonra onu salam bir

    karargahta nutfe kldk. Sonra nutfeyi, kan phts, bu kan phtsn bir inem et yaptk, o bir inem ette

    kemikler yarattk, kemikleri et ile rttk. Sonra onu baka bir yaradlla insan haline getirdik.17 nsann

    yaratlyla ilgili ayetler sadece bunlarla snrl deildir. nsann maddi cephesinin toprak olduu ve

    evrendeki yz ksur elementin tamamn vcudunda barndrdndan sz edilerek onun doann bir

    uzants olduu sonucuna varlmak isteniyor ancak, insan yalnzca maddeden ibaret bir varlk olduu

    iddias onu tanyamamann sonucu olsa gerek. Dogmatik materyalistler dncenin de maddi olduu

    sonucuna yle bir kyasla ulayorlar: Nasl ki, mide, midezsuyu salglyorsa, beyin de dnceyi ifraz

    ediyor, diyorlar. Ancak biz felsefi kltrel arkaplandan unu reniyoruz ki, bir ey ancak kendi cinsin

    baka bir eyi ortaya koyabiyme yetisine sahiptir ilkesi gzard edilmi olmuyor mu? Ruh insann

    yaratlmasnda szkonusu edilmemi olsayd, dogmatik materyalistler ksmen hogrlebilirdi. Ama

    insan ceninine ilk aydan sonra ruh flendii salam bir dinsel veridir. nsan oluumu ve biraradal

    hala muamma olmaa devam eden kendisi bir sentez olan varlktr. Birbirinden farkl zler olan ruh ve

    maddenin nasl olup da birarada bulunabildii ve birbirine ayn varlkta nasl etki yapt zlebilmi 15 -Shakspare, Hamlet, II. Perde, II. Sahne. 16 Kuran, Neml (27) 15 17 Kuran Mminun (23) 12-13-14

  • deildir. nsan, hangi varlklardan stn, kimden aadadr? nsan yeryznde kendinin dndaki

    varlklardan, hayvandan, bitkilerden ve cansz tabiattan stn, ancak evreni ve varlk dzenini dizayn

    eden Tanrdan aadadr. Yani, Kurann varlk dzenleme (skala) sinde insan da dahil olmak -

    doann bir uzantsym gibi grlerek- zere tm varlklar dzlenmi deil, varln yaratl amacna

    ve tabii niteliklerine gre bir derecelendirilme benimsenmitir. nsann da doann bir uzants olarak

    grlp tabiattaki dier varlklarla insann bir nitelik deil nicelik farkyla ayrld iddiasn ileri

    srenlere katlmak -insann gnmz bilim ve felsefesindeki tanm ve tahlilleri gznne alndnda-

    pek kolay olmasa gerek. Doadaki canl varlklar iinde bitkilerin ve hayvanlarda olmayp da yalnzca

    insanda olan ve insan ayn cinsin iinde bulunduu dier hayvanlardan ayran dnme yetisi onu

    nicelik ynyle deil de nitelik ynyle dier hayvanlardan ayran zellii olsa gerek. Pascala gre,

    nsann tefekkr iin yaratld aikardr; onun btn erefi ve liyakat bundadr; btn vazifesi iyi ve

    mnasip bir tarzda dnebilmektir. Bir insan iin tefekkr sras ise evvela kendi nefsinden, kendisini

    yaratan kudretten, hangi gaye iin yaratldndan balamaktr.18 Kurani boyutun ontolojik yaklam

    gzden geirildiinde, evrendeki varlklarn derecelendirilmesi, masivadan maveraya doru dizayn

    edilen bir deerler dzenlemesiyle karlalr. Her varlk, dzenlemedeki konumuna gre, pasif ve aktif

    durumdadr. nsan Tanr karsnda muti, ama hayvan, bitki ve cansz doa karsnda amir hkmndedir.

    nsann kainat zerindeki otoritesine gelince; o, karada, denizde ve havada muhtelif eyay hkm

    altna almtr. Yerde ve gklerde her ne varsa onun emrine verilmitir. Onun herhangi bir eyin emrine

    verildii vaki midir? 19 nsanlar aras ilikilerde ise stnlk; sadece kiinin say ve gayreti ile

    insanla hizmeti l alnmtr. Aksine onun soylu domas, beyaz bir aileye mensup olmas, ok

    servet ve mlk bulunmas l deildir.

    Kur'ani ontolojik yaklama gre; insann, varla gelii itibariyle saf, temiz ve gnahsz oluu

    yaam boyunca himaye ve korunmaa layk en stn varlk olma zellii kazandryor, kendisine. Tabii

    bu, Kur'an dnya grne uygun bir yaklamdr, oysa Hristiyan ilahiyatnda insan doutan gnahkr

    olarak gelir, yeryzne.

    Kur'ani epistemolojik yaklama gre ise; insan, be duyuya ek olarak verilen manevi

    hassalarla topyekn evreni bilme ve yararlanmada en stn konuma getiriliyor. Bunlar, be duyuya ek

    olarak, ortak duyu, hayal ya da musavvira, hayal gc, kuruntu ve bellektir. Akl da aamada

    bulunur; kuvve, meleke ve fiil halindeki akl.20 Dolaysyla insan, lmi tecesss (merak), inanma,

    gelime ve bir toplumsal dzen oluturma duygusunu tayan tek varlk olmasyla dier varlklara stn

    konumdadr.

    Kur'ann etik yaklamna gre ise insan, onur ve itibar kazanmada ve deerler skalasnda en

    stn konuma oturtuluyor. Arz zerinde her ey insan iindir, ona musahhar klnm, onun hizmetine ve

    yararlanmasna sunulmutur. Bu konumu kendisine amade olan eyleri tahrip ve yok etme imkann ve

    frsatn verse de bunlar yapabilme hakk asla verilmemitir. Epistemolojik yaklamda belirtilen

    yetenekleri varlnda bulunduran canl elbette ki, deer kazanmada ve nemsenmede, ne gemede

    18 Blaise Pascal, Dnceler, s. 54 19 Abdullah Draz, slam'n nsana Verdii Deer, ev. Nureddin Demir, Kayhan Yay., st. 1993, s. 48 20 Mehmet Da, slam Felsefesinin Baz Problemleri, 19 Mays niversitesi, lahiyat Fakltesi Dergisi, Say:5 I191,

    s.

  • avantajl olacaktr. nsan olarak domak stnlklerin en genii, en kadimi, en umumisi, ve en

    devamlsdr. nsan o stnle douundan, hatta ana rahmindeki cenin halinden itibaren nail olur. yle

    bir stnlk ki, onun kazanlmas iin ne maddi ne manevi bir karlk denmez, o semavi, manevi bir

    batr. Ona ftrattan verilmitir.21

    Draza gre bu stnlk; her eyden nce, dokunulmazlk ve masuniyet demektir. Sreklilik

    arzeder. slmi prensipler bu hakk btn insanla, erkek veya kadn, beyaz veya siyah, zayf veya

    kuvvetli, fakir veya zengin, her hangi bir millet veya kabile fark gzetmeden, devaml olarak btn

    insanla tanyor ve ilan ediyor ki, bu stnln insan kan, aktlmadan, rz tecavze uramadan, mal

    gasp edilmeden, evi yklmadan, ismi ve etnik kkeni zerine tadilatlara giriilmeden, yurdundan

    atlmadan, vicdan ikilemde braklmadan, zihni faklteleri ipotek edilmeden, hr iradesine pranga

    vurulmadan, yaama hakkn elde etmesinden almaktadr. te bu sayede insanlk, zalimlerin, ikence

    yaparak doyuma ulaan tuyanna, haddini amasna ve sadist uygulamalarna kar korunmu olur.

    Hakk Kavram

    nsan Haklarnn semantik (anlambilimsel) incelemesine nce hak kavramna verilen

    anlamlarla balamak durumundayz. nsan Haklar kavramnn ikinci szc olan Hakk terimine

    verilen anlamlara gelince;

    1-Allah, Tanr,

    2-Doruluk ve insaf,

    3-Bir insana ait olan ey,

    4-Dava ve iddiada hakikate uygunluk,

    5-Gemi, harcanm emek. Baba, ana hakk,

    6-Pay, hisse,

    7-Doru, gerek,

    8-Lyk, mnasip,22 anlamlar verilmektedir.

    H. Ziya lkenin Sosyoloji Szlnde ise hak kavramna u anlam ykleniyor Hak

    (droit), oul olarak kullanld zaman Hukuk insanlar aras mnasebetlerde karlkl birbirlerinin

    deerini tanmadan ibarettir.23 H. Ziyaya gre hukuk, Orta a Hristiyan dnyasnda iktidarn

    zmreye kar sahip olduu stnlk imtiyaz anlamna gelirken, daha sonralar st tabakann aa

    tabakalar zerindeki nfuzu azaldka aa tabakalar da nfuz kazanmaya balyor ve hukuk kavram

    btn toplumsal katmanlara doru geniliyor. Tanr haklar, kul haklar, asillere ait haklar, kamu haklar

    (droit puplic). Kleliin kalkmasyla birlikte insan haklar droits de l home, milletleraras haklar,

    medeni haklar, aile, ceza ve ticaret hukuku vb. haklar douyor.

    nsan Haklar Kavramn Kayna zerine Speklasyonlar

    nsan Haklar kavramnn ilk olarak hangi uygarlkta ne zaman hangi koullarn sonucu olarak

    ortaya kt konusu zerinde eitli tartmalarn srdn gryoruz. nsan haklarnn ilk kez 21 - Draz, a. g. e. s. 48 22- Ferit Develiolu, Osmanlca-Trke Ansiklopedik Lgat. Aydn Kitabevi.Ank.1988,s. 375 23 H.Ziya lken, Sosyoloji Szl, M.E. Basmevi, st. 1969, sh. 123.

  • Bat uygarl iinde kt tezini savunanlarn yaygn olmas bu grn doru olduundan ok iki yz

    yldr tm toplumlar etkileyen Bat medeniyetinin youn propagandasndan kaynaklanm olabilir diye

    dnyoruz. Bu gr savunanlarn bir kesimi genellikle Mslman tabiiyetine bal olup Bat

    kltrn zmseyen ve kendi lkelerinde medeniyetleri hakknda sadece msteriklerin kanaatlerine

    ulaabilenlerdir. Dier kesim ise bu haklara, slam Medeniyetinde, hatta semavi dinlerde bile rastland

    gereini bilinli olarak rtenlerden oluuyor. Onsekizinci asr ngiliz Deist yazarlarndan Thomas

    Painein, 1791de Rights of Man (nsan Haklar) adl eserini nerettiini belirten J. B. Bury bu eserin

    genel anlamda dnce hrriyetinin termometresi olduunu belirtir. Ona gre Rights of Man, kitab

    kt zamanlarda, teolojide olduu gibi politikada da ihtilalci fikirler neretmek tehlikeli idi. 'Rights of

    Man' monarik hkumet eklini itham ederek, temsile dayanan, demokrasiyi tervi ve mdafaa iin

    yazlm bir eserdi.24 Eser ngilterede halk tarafndan tutulduu iin Paine hakknda soruturma

    alnca O da Fransaya kayor. 1792 sonunda ar hyanet suu ile itham edilerek mahkemeye veriliyor.

    Onun itham edilmesinin sebebi kitabndaki baz fikirlerdi. Veraset usulne dayanan hkumetlerin hepsi,

    mahiyetleri icab olarak birer istibdattr. 25 Painein avukatln yapan Erskine, onu savunurken

    Zorlama, tabii olarak, direnmeyi dourur, bu da hakkn zor kullanan tarafta olmadn gsteren pek

    manal bir delildir.26 der. Bury, Erskinenin Painei mahkemede Lukiann bir hikayesinde bir kylnn

    Jpitere syledii u Haa! bak imdi anladm, Jpiter, gryorum ki, hakszsn, nk sen hep haksz olduun zaman yldrmlarn kullanmaa kalkarsn szn ifade ederek savunduunu belirtiyor. Elbette fikir, hak kavram ile ayakta durur, hak kar tarafta olduu zaman fikir susar, ve fikrin sustuu her yerde

    kaba kuvvet, zorbalk ve tepeden inme jakoben dayatmaclk gelir.

    Ceza yarglama hukukumuzun ilke olarak benimsedii masumluk karinesi sank iin

    vazgeilmez bir haktr. Bu hak, sann, hkmllk karar verilinceye kadar susuz saylmasn

    gerektirmektedir. Sulu olduu kesinleinceye dein, sann susuz saylmasn zorunlu klan masumluk

    karinesi keyfilie, sanklar sulu grmek ve cezalandrmak eilimine ve bu tr davranlar sonunda

    ortaya kan youn adl hatalara kar bir tepki olarak ilk kez, 1789 tarihli nsan ve Yurtttalk Haklar Beyannamesinde yer almtr. 27 diyor, Mftgil, yani, o da slam uygarln ve semavi dinlerin

    sadece insan haklar konusunda deil hak kavram ve insan zerine nice eserler yazldndan habersiz.

    nk biz de bu alma esnasnda eer aratrmayp ilmi deeri deil de ideolojik yn ar

    basan eserleri dikkate alsaydk byle bir yargya ulaabilirdik. Ancak, Ahmet namn 1997 Baharnda

    T. T. Kurumunda verdii nsan Haklar Konferans nda ortaya koyduu rdelenmeyen, enine, boyuna ve derinliine incelenmeyen hi bir konu netlik kazanamaz ve kitleler bu konularda uzlamaya varamazlar dncesi bizde bu konu zerinde yapm olduumuz aratrmada olduu gibi her konuyu

    aratrmamzda bir yntem fikri oluturdu. Latinlerin bir sz var: Logos spermatikos yani, fikir

    dlleyen ifade diye. te namn bu ifadeleri de zihnimizde ilmi aratrma konusunda dnsel bir

    yntem biimi dourdu.

    2424 -J. B. Bury, Fikir ve Sz Hrriyeti, ev. Avni Baman, Kltr Serisi 14, (Remzi Kitabevi), st. 1959, s. 162 25 -Bury, J.B. a. g. e. s. 162 26 -Bury, J. B. a. g. e. s. 163 27 -Mftgil, a. g. e. s. 89

  • nsan haklar (Droits de lHomme): Fransz Devriminde ilkeleri ortaya konmu ve btn

    demokrasi hareketleri ile birlikte dnyaya yaylm olan ada milletlerin ortak idealleri. Bunlar, hrlk

    (zgrlk) eitlik, kardelik ve adilliktir. nsan haklar arasnda ikisi, hrlkle eitlik, ada

    demokrasilerde bir atk (dichotomie) meydana getirmekte ve ou kere birinin gereklemesi tekini

    kenetlemektedir,28 diyor lken.

    nsan Haklar'nn Batdaki tarihi srecine deinerek, ngilterede Kral Con, 1215de Magna

    Cartay yrrle koydu. Bu i (Barons) derebeylerin tazyiki neticesinde ortaya kt. Bu anlamada

    halkn hak ve hukukundan bir ey bahis mevzu deildi. Sonradan halk bu antlamann iinden baz

    manalar kardlar ki, bu i de antlamay yazanlarn kendilerini bile hayrette brakt. 17. asrda Kanun ile

    megul olan zmre u hususu ortaya attlar: Bir suun tahkiki srasnda, kaza mercilerinin karsna

    klmadan (Trail by Jury) sebepsiz yere hapsedilmek, adalete muhalif (Right of Hascas Corpus) olup

    caiz deildir, 29 diyen Mevdudi, "Batda insan haklaryla ilgili nemli bir belgenin Fransz nklab

    tarihinin parlak sayfalarndan biri olan nsan Haklar Beyannamesidir (Declaration of the right of man). Bu beyanname de 1789da ortaya ktn30 belirtiyor. Dnre gre, Rousseaunun toplum

    szlemesi teorisinden esinlenildii iin ulusal egemenlik, serbestlik, eitlik ve ftr hak ve hukuk ispat

    edilmee allyordu.

    Yine rey hakk, kanun vaz hakk, vergi alma hakk, kamuoyunun denetimine braklyor ve

    su tahkikinin de kazai mecliste ispat edilmesine allyordu. nsan Haklar Birinci Dnya Harbinde umulmadk ve unutulmaz yaralar alnca Milletler Cemiyeti kuruldu. Fakat Amerika bu kurulua ye

    deildi. Bu onun iin byk bir eksiklikti. II. Dnya sava srasnda 1 Ocak 1942 tarihinde imza edilen

    Birlemi Milletler Demeci Birlemi Milletler Tekilat bakmndan nemli bir gelime oldu. Birlemi

    Milletler tabiri o zaman Bakan Roosevelt tarafndan ileri srlmtr. 31

    Dr. Niyaz-l Hak Han bu konuda, nsan haklar terimi, douunu insanln modern artlarda

    elde ettii yeni bilince borludur. nsanolunun son iki yz ylda salad gelime kendisine yeni bir

    dnce yaps, hayata yeni bir grnm, varlna yeni bir biim ve gelecee yeni bir bak as

    getirmitir.32 Bat tarihinde ilk kez 1215de ngilizler, Kral Johndan, Magna Karta diye bilinen baz

    haklar koparmay baardlar...Magna Kartann 63 maddesinden en nemli : hi kimsenin kanunlara

    aykr ekilde cezalandrlamayaca ve hapse attrlamayaca; adaletin satlamayaca,

    geciktirilemeyecei ve ihmal edilemeyecei; ve kimseden kraln harcamalar iin zorla para

    alnamayacayd.

    ngilizlerin Krallarndan kazandklar haklar ve almay denedikleri hrriyetler daha sonra tm

    ktada etkisini gsterdi ve ngiltere, hrriyetin beii olarak deerlendirildi.33

    nsan Haklarnn aydnlanma dnemlerinde insanlarn ncelikli sorunlar olmasna karn ilk defa son iki yzyllk bir gemiinin olmad, aksine semavi dinlerin znden kaynaklandn

    28 -lken, a. g. e. s. 146 29 - Mevdudi, a. g. e. s. 705 30 -Mevdudi, a. g. e. s. 706 31 Osman Eskiciolu, Hukuk ve nsan Haklar, (Anadolu Matbaaclk), zmir, 1996. s. 205 32 - nsan Haklar, ev. Tanju Yunt, Akabe Yay. Ank. 1987. s. 38 33 -Hak Han, a. g. e. s. 46

  • savunanlarn grlerine gelince; Bizim anlaymza gre, insan haklar, mana ve anlay itibariyle,

    yeryznde ilk insan ve ilk peygamber olan Hz. Ademle balar. nk, Allah Ona insan ve eya ile

    ilgili btn bilgileri retmiti. Bu hususta Kuran- Kerimde Allah Ademe btn isimleri retti.

    (2/31) buyurulmaktadr. Bu retilen isimlerin arasnda hi phesiz hak, hukuk; cana ve mala sayg

    konular yani, insan haklarnn da olmas muhtemeldir. Bunu Ademin ocuklarndan olan Kabilin

    kardei Habili ldrecei zaman aralarnda geen konumadan anlyoruz. nk Habil, beni ldrmek

    iin elini bana uzatrsan, ben seni ldrmek iin sana elimi uzatmam, nk ben alemlerin Rabb olan

    Allahtan korkarm, diyor. Bu cmle, insann cannn dokunulmaz olup; sayg duyulmasn gerektiren

    (bir uyar) ifadesidir.34

    nsan haklar denilen eylerin temel kavramlarn Hz. Peygamber, Hicretin 10. senesinde 632

    yl ubat aynda Arafatta hac ibadetini ifa etmekte olan Mslmanlara yapt bildiride dile

    getirmiti.35 Peygamberimiz, kadn ve erkek yz bini akn bir toplulua kar yapt bu hutbesinde

    insanlarn can, mal ve namus, haysiyet ve onurlarnn her trl tecavz ve saldrdan korunmas

    gerektiini, hi bir rkn dier bir rktan stn olmadn, insanlarn eit olduunu dini bir ilke olarak

    tm dnyaya ilan etmitir.

    nsan haklar batllarn iddia ettikleri gibi Fransz ihtilali, Filedelfiya Antlamas veya

    Atlantik Antlamasyla ortaya km bir kavram deildir. Tam tersine, insan haklar balang itibariyle

    insanln gemii kadar eskidir. 36

    zel anlamda nsan Haklarnn genel anlamda da hukukun teekklnde slamn yapt

    katklara ilk rnek, Medine Szlemesi diye bilinen ilk yazl anayasa gsterilmektedir. Salih Tua gre, Medine, Yemen, Mekke, Suriye transit kervan yolunun zerinde uyumsuz ve kozmopolit bir

    toplumsal yaps olan bir siteydi. Hz. Peygamber M: 622 ylnda Mekkeden Medineye hicret edince

    sitenin sosyal ve siyasal yaamna uygarca bir dzen verilmesi gerektiine hkmederek; Ensar ile

    muhacir olanlar...tek bir zmre yapsnda yani manevi kardelik (Muahat) dier bir ifadeyle

    kardeleme yapsnda bir araya getirmiti. ...Hicretin ilk ylnda hem Mslman hem de gayr mslim

    Araplar ve Musevileri (ve hatta dnebiliriz ki, Hristiyanlar) iine almak suretiyle slma yeni bir

    mmet anlay getiren... halk unsurlarn tam bir sulh ve skun iine sokan, siyasi birlii salayan ilk

    hukuki-siyasi hareketini gerekletirmeyi baard.37

    47 Maddelik bu ilk anayasann hukuki deeri iin Alman msteriklerinden Wellhausen,

    vesikann tarihi kymetinin sonsuzluuna dikkati ekmekte ve bizzat bn Hiamn vesikada iaret edilen

    zmreler, mensuplarnn haklarn ve vazifelerini tanzim eder diye nitelendirdii bu hukuki hareketi,

    muhtelif taraflar arasnda aktedilmi bir mukavelename (vertragt) eklinde tavsif etmektedir.38 Tu,

    dier bir Alman msteriki Leone Caetaninin bu vesika iin siyasi bir cemaat teesisi yolunda bir

    teebbs irae ediyor, szne deiniyor.

    34 -Eskiciolu, a. g. e. s. 134 35 -Ahmet Akgndz., Belgeler Gerekleri Konuuyor, (Nesil Matbaclk), zmir, 1989, s. 6 36 -Mustafa Rafii, slamda Sosyal Dzen, ev. Ahsen Batur, zdemir Basmevi, st. 1975 . s. 63 37 Salih Tu, slam lkelerinde Anayasa Hareketleri, (rfan Yaynevi), st. 1969 s. 29-30 38 Tu, a. g. e. s. 40-41

  • Muhammed Hamidullah ise, slam Peygamberi isimli eserinde (s. 122) slam ncesinde

    yaayan Aristotelesin, Konfysn ve Hintli Kavtilyann eserlerinin anayasaya ilikin ynleri

    bulunsa bile bunlarn prenslere ve rencilere ders mahiyetini tadn, Medine Szlemesinin ise ilk yazl devlet anayasas olduunu belirtiyor. Tm insan haklarnn esas, btn insan rklarnn eitliine

    dayanr. Kuran ise, zaten bunu var sayp kabul ederek vurgulamtr. yilik ve fazilet (takva) hari,

    insanlar arasndaki dier btn ayrlklar silmitir. 39

    Batllarn byle bir uygar toplumsal anlay elde edebilmek iin yaklak on asr beklemek

    zorunda kalmalar hem kendileri adna bir talihsizlik, hem de bin yl gese de insan haklar ve normal bir

    hukuksal yapy elde etmelerinde derin etkisi olan Endls slam dncesinin hakkn teslim etmede

    cimri davranp ilmi namuskrla riayet edemeyilerinin oluturduu eziklik duygusu bakmndan da

    farkl bir talihsizlii yaamaktadrlar.

    nsanolunu her trl utan, klelik, adaletsizlik Tiranlk ve savatan kurtarmas iin Dnya,

    tarihin balangcndan bir ka bin yl sonra Arabistan lnde ortaya kan bir peygamberi beklemek

    zorunda kald. Hz. Muhammed, insanlara ilk kez, kendisini de insanln en yksek kaidesinin stne

    kartan temel haklar bahetti: nsanlara, insan hayatna iyilik, sayg ve gzellik kazandran hrriyet,

    eitlik adalet, haysiyet, kardelik, bar vb. emrini aklad.40

    Mevdudi, Hrriyetin Korunmas bal altnda Hz. merin u szn mam Malik ve

    Muvattaya dayanarak belirtiyor. slamda hi bir kimse hak olmakszn tutuklanamaz (Hrriyeti selb

    olunamaz). Burada hak adalet, demektir. Kanun ve nizam dairesinde adliye ii demektir (judical process

    of Law). Yani bir kimsenin hrriyetini elinden almak unu icab ettirir ki, bu kimse bir crmle itham

    edildikten sonra, dava grlmee balanp, bu kimseye savunma frsat verilsin ve ancak bu ekilde dava

    bir neticeye balansn. 41

    slam hukukunda Berat-i zimmet asldr eklinde Mecellenin 8. maddesine geen bu klli

    kaidenin maksad, sann yargnn neticesine kadar masum olduu karinesi hakknda Mftgil ve onun

    gibi farkl dnenler iin slam hukuku ve ruhuna vakf olamamak ya da ulaamamak gibi bir ilmi

    eksiklii tadklar sylenebilir. Eer insanlara istedikleri srf dava etmeleriyle verilseydi, bir ok insan

    dierlerinin canlarn ve mallarn dava ederek isterdi. (Srf davac iddia etti diye istedii verilmez) fakat

    yemin etmek davalya der,42 hadisi berat-i zimmet kuralnn ruhunu oluturmaktadr.

    Usul hukukunda hakknda mahkumiyet karar verilinceye kadar bir sann masum saylmas,

    ilkesine masumluk karinesi denir. Masumluk karinesi sank iin bir haktr. Bu karine ancak sann

    sulu olduunu ortaya koyan bir delille bertaraf edilebilir. Bu karinenin anlamn kavramak iin aksini

    dnmek kafidir. Bir kimse masum olduu ispat edilmedike suludur yolunda bir karine bulunsayd,

    her insan srekli bir tehdit altnda bulunmu olurdu. 'nsan ve Vatandalk Haklar Beyannamesi' madde 9

    da masumluk karinesine gre, bir fert hkm giyinceye kadar masum saylacaktr,43 diyen Faruk

    Ereme gre, kamu davasnn gayesi sann sulu olduunu ispat etmektir. Onun ayn zamanda susuz 39 -Fazlur Rahman, Ana Konularyla Kuran, ev. Alpaslan Akgen, Fon Matbaas, Ank. 1987. s. 118 40 Hak Han, a. g. e. s. 41 41 Mevdudi, a. g. e. . s. 719 42 Mslim, el Akdiye, I. S. 43 Faruk Erem, Ceza Usul Hukuku, Sevin Matbaas, Ankara, 1973, s. 151

  • olduunu ispat gayesi yoktur. Fakat bunun doal sonucu udur: Bir kimsenin beraat edebilmesi iin

    masum olduunun anlalmas art deildir, o kimsenin sulu olduunun anlalmam olmas kafidir. Bu suretle ihtimali dncelerin vatanda aleyhine sonu vermesi nlenmitir. Bu, usul hukukunun ferde

    tand bir teminattr. Bu geni parantezi atktan sonra yine asl sorumuza dnelim.

    nsan haklarnn u ya da bu uygarlkta kmaktan ziyade daha genel bir yaklamla nsan

    haklarnn durumu dorudan doruya iktidar ile kii arasnda kurulan ilk politik ilikiden trer...ktidar

    doas gerei kiiye ve kiinin ayrcalklarna engeldir. Btn insan haklar sorunsal iktidar talebiyle

    iktidarn reddi arasndaki elikide yatar,44 diyen ada Fransz Mourgeon, tm iktidarlarn insan

    haklarnn engellenmesi amacyla ngtlenmelerini gerekletirdiklerini ve bireysel haklarn kazanlmas

    adna ne kadar ok srarc ve istekliyle karlarsa o kadar zorlayc olacaklarn belirtiyor.

    Mourgeonnun grlerine tmyle katlmamz mmkn gzkmyor Mourgeonun devletle temelde

    bir elikisi olunca bu konudaki dncelerindeki nesnellik ve yanszlk kaygs doal olarak

    kaybolacaktr. Devlet aygt, kuvvetler ayrl ilkesi iletilerek adil yneticilerin elinde yurttalarn hak

    ve hukukunun garantr, yedi emini konumuna gelirken, ilkesizlii ilke edinen, adil olmayan

    yneticilerin elinde de bir zulm mekanizmas, anarist ve Marksistlerin savunduu gibi bir snfn dier

    snflar zerinde kurduu bask arac durumuna gelir.

    nsan Haklarnn erii de Aydnlanma Dnemine mi Aittir?

    Bat kltrnden dn alnarak (demokrasi, sosyalizm, komnizm) modern Mslman

    dncesinde radikal yenilikler gibi grlen baka kavramlarn tersine, insan haklar kavram, Mslman

    halkn kltrel geleneine yabanc olmayan bir kavramdr. retisel dzeyi kadar anlamsal dzeyi de

    kolaylkla gsterebiliriz. nsan kiiliinden ayrlmaz haklar kavram, kkeninde slmi bilincin iinde yer

    almtr. 45 Yanl ama yaygn bir kanaattir ki, gnmzde gndeme getirilen insani deerlerin k

    kayna Aydnlanma adr. Oysa ki bu an pek orijinal olmayp Grek ve Roma uygarlklarna dein

    uzand bilinmektedir. nsan Haklarnn gzde kavramlar iin H. Ziya lken (1901-1974), Adalet

    (dike) Yunan filozoflarnn dsturu idi. Kardelik (uhuvvet) Orta ada gksel dinlerin getirdii temel

    fikirdi...Eitliin de Allaha kar kullar arasnda' olmak zere Ortaada hazrland hatrlanrsa yeni

    an asl orijinal prensibi hrriyettir denebilir,46 derken, Kenan Grsoy, H. Ziyann bu grne

    zgr ahs kavram semavi dinlerden sonra kyor. Allah karsnda sorumluluk bilincini tayan bir

    ahs var. Hr bir ahs, daha elest bezminde ortaya kar. -Ben sizin Rabbnz deil miyim? sorusuna

    belay zgr ben olarak diyordu, ilk insan. Burada zgrce bir inanma ve dine balanma olay var, 47 diyerek katlmaz. nsan haklar kavramnn sylem tarz yeni olabilir fakat anlam itibariyle eski

    dnem ve alarda deiik ve farkl ifade tarzlaryla gndeme getirildii grlmektedir. Sokrat'n 'u

    gkkubenin altnda hibir ey yoktur ki, zerinde sz sylenilmemi olsun' sz ok anlamldr.

    Batda nsan haklar deyimi aydnlanma dneminden nce belki kullanlmamtr ama bunun

    yerine bizim kltr dnyamzda mahlukata merhamet ve efkatle davranmak ya da kul hakk deyimleri

    bata Kur'an ve Hadisler olmak zere dini, siyasi, edebi ve ictimai eserlerde pek ok yerde geer. 44 Mourgeon, J. a. g. e. s. 127 45 -Ali Merad, slam ve nsan Haklar, evirenler:Tahir Ycel, ennur Karakurt, Endls Yay. st. 1995. s. 107 46 - H. Z. lken, Siyasi Partiler ve Sosyalizm, Anl Yay. st. 1962, s. 9 47 Kenan Grsoy, Demokrasinin Felsefi Temelleri, C.. Konferans Salonu, Nisan, 1997

  • Mahlukat (yaratlmlar) terimi insan teriminin ilemi olduu iin ondan daha kapsaml ve genitir,

    insan, hayvan, bitkileri ve hatta cansz doay bile kapsaycdr. Bu balamda insan haklar ifadesi

    aydnlanma anda gndeme getirilmi olsa da Tanr yaratt kullarna grev ve sorumluluklarnn

    yannda baz haklarla doduklarn kutsal kitaplarda belirtmektedir. Hatta bu haklar ayrntlaryla

    incelenip ana-baba, kar-koca, ebeveyn-mahdum ve kardeler arasndaki hak ve sorumluluklar dini

    metinlerde gndeme getirilmitir. Ebeveynlerin ocuklarna kar vazifeleri, ocuklar asndan birer hak

    gvencesine, ocuklarn ebeveynlerine kar vazifeleri de ana-babalar iin birer hak teminatna

    dnmektedir. Yine, devlete kar ferdin vazifeleri, devlete ait birer hak, devletin fertlere kar vazifeleri

    de fertlere ait haklar balamnda deerlendirilir.

    Bu yzden insan haklar kavramnn 18. yzyllarda gndeme gelmesi daha nce hak

    kavramnn olmad anlamna gelmez. Baka bir isim altnda farkl bir takdimi pekal mmkn olmutur.

    !8. asrdan nce insan haklar kavram kullanlmyordu ama ondan daha genel ve kapsayc olan

    mahlukata-yaratlmlara- merhamet edip efkatle davranmak dindarlarn, sufilerin srdrdkleri

    geleneklerindendi. Yunus Emre, insan haklar deyimini kullanmyordu ama ;

    Bir kez gnl yktn ise bu kldn namaz deil

    Yetmi iki millet dahi elin yzn yummaz deil 48 diyordu;

    Yine ayn anlamda;

    Fukara kalbine her kim dokuna

    Dokuna sinesi Allah okuna, diyordu.

    Seluklu ve Osmanllar dneminde nsan haklar kavram kullanlmyordu ama Dar ifalar,

    Darl Acezeler alyor, a, ak, plak insan braklmamaa allyordu. Gnmzde ou

    toplumlarda olduu gibi parklarda, istasyonlarda, gar ve metrolarda, metruk evlerin kuytu kelerine

    hatta ehir kanalizasyonlarnda a sefil lme terk edilmiyordu. Ne sokak ocuklar ne de tinerci ocuk

    eteleri grlmyordu. Belki seyahat zgrl kavramndan sz edilmiyordu ama seyahat zgrl

    sadece tannmakla kalnmyor, vakflar cretsiz seyahat ve hizmet kervanlar ve konaklama kurumlaryla

    yolcularn ouna hizmet retilebiliyordu. Bizce, insan haklarnn gerekletirilmesi, savunulmasndan

    daha gereki ve muteber bir tutumdur. Gnmzde insanlarn temel haklarndan saylan seyahat

    zgrln en ok gndeme getiren Liberalizmin mantna gre, pasaport ve vizeler olmamaldr.

    Herkesin alma ve istedii yere yerleme imkan olmaldr. Fakat snrlar ama fikri karsnda

    Kuzeydeki insanlarn ounun kanlar donmaktadr. 49 Oysa Osmanl mazlumun dinine baklmaz

    kaidesi gerei zulme urayan her milletten insan mlknde barndryordu. spanya Yahudilerini

    anmsayalm. Sadece insanlara, evcil hayvanlara deil, tm hayvanlarn yaam garantileri dnlyor,

    ar k artlarnda kurdun, kuun tm vahi hayvanlarn gdaszlktan lmemeleri iin gda ve yem

    vermenin en ince ve hassas pratikleri yaama geiriliyordu. Hi kimsenin bilim yapma zgrl

    48 -Ahmet Kabakl, Yunus Emre, Toker Yay. st. 1971 s. 101 49 - mmanuel Wallerstein, nsan ve Halk Haklar, Yeni afak Gazetesi. 11 Mays,1997

  • kstlanamaz k yaplmyordu, ama vakflar kanalyla isteyenin cretsiz hatta her tr ihtiyac

    karlanp maa balanarak ilim yapabilmesi salanyordu.

    Hristiyanlarn zencilere kar takndklar tavrlarn hikayeleri ok hazindir, fakat slam

    toplumlarnda bu rk ayrm yoktur. Baka hi bir sebep olmasa bile, sadece bu sebep Muhammedin

    mmetine din tarihinde sekin bir yer vermee ve onlarn din ahlkn saygdeer klmaa

    yeter...slmiyetin bir ok faziletleri zerinde derin bahislere girmeyeceiz; biz sadece onun rk ayrm

    tanmayan, insan haklarnda eitlii savunan, insanlar arasnda ahlk dnne ve fesada kar duran

    niteliklerine ve belki hepsinden ok ruhun maddeye stnln salayan nefs denetimine verdii neme

    iaret edeceiz.50 diyen H. Edwars, Afrikann zenci Mslmanlarnn hi bir zaman Arap dindalar

    tarafndan dokunulmaz (parya, kast d) saylmad gereine de parmak basyor.

    Dou-slam kltrne insan haklar kavram Batdan m geldi? yoksa bizde vard da ismi mi

    deiikti? Yahut bizde insan haklar ihlalleri olmadndan insan haklar savunuculuuna gerek olmam

    myd? Veya diz boyu olduu halde insan haklar kavramnn farknda olunmam myd? Doudan

    Batdan literatrmze geen her konu, problem ve kavramn bizim uygarlmzda, kltrmzde ei,

    benzeri var m? Varsa alt yaps oluturulmu mu? Yoksa, bu problem bizde nasl zmlenmi?

    Gemiimizde bu kavramlar karlayan yerli mefhumlarmz var mdr? gibi sorular sorup ona gre

    problemleri deerlendirmemiz gerektii kansndayz. Ancak her toplumsal olay ve olguyu tarihi

    gereklikleri ve artlar iinde deerlendirmee de zen gstermenin bilincinde olmalyz. Aksi taktirde

    bir anakronizma (aratrlan konunun zamann kartrma) sendromu yaayabiliriz. rnein, niin

    Kur'anda trafik sorunuyla ilgili kurallar ieren ayetler yok diye sorular gelebilir.

    Bu sorular nda dncemiz odur ki, insan haklar ihlallerinin olmad, yaanmad bir

    uygarlk, bir lke ve devletin var olduu dnlemez, nk insanlarn toplum halinde yaamaktan

    kaynaklanan kar ve itibar atmalar ya da elikilerinin olmamas mmkn deildir. Ancak bu hak

    ihlalleri baz uygarlklarda had safhalara varr, bazlarnda ise daha az iddette ve boyutta yaanr.

    Dou-slam uygarlnda da mmkndr ki bu insan haklar ihlalleri yaanmtr, ama ada

    dier uygarlklarda had safhada olduu gibi tarih sahnesinde topluca yarglanmay gerektirecek bir

    sulanma -slam tarihinde siyasi ierikli harici-snni suikastlar ve bizde ideolojik ve yanl Ermeni

    soykrm propagandas dnda- grlmedi. Bu konuda M. Bayraktar, slam dnce tarihinde katledilen

    bir ka dnrn durumuyla ilgili birka cmle ilave etmeyi uygun buluyorum. Hallac, raki felsefe

    mektebinin kurucusu ihabeddin Yahya Shreverdi (1234- ), Aynul Kuzad Hemedani, eyh

    Bedreddin (1420- )ve Nesimi gibi kimselerdir. Belki bunlardan sadece Shreverdi fikir suundan

    katledilmi olabilir...slam dnce tarihinde, gerekten srf dnce suundan dolay katledilen

    kimselerin says, yok denecek kadar azdr51 demektedir. Buna ramen bu dnce zgrl ihlalleri

    slama hi bir fayda getirmemi aksine dncenin geliip serpilmesini nlemitir, Bayraktar Hocaya

    gre.

    Ancak bat uygarlklarna mensup uluslarn bu konudaki sicili hayli kabark olduu insan

    haklar kavramnn ilk kez onlarca telaffuz edilip dnyaya duyurulmas doaldr. Demitik ki, insan

    50 -Harry Edwards, Ruhsal ifa, ev. Jale Gizer Grsoy, Sihap Matbaas, 1983, s. 195-196 51 Mehmet Bayraktar, slamda Dnce zgrl, (Trk Demokrasi Vakf), Ank. 1995 s. 61-62

  • haklar kavramna bizim kltrmz yabanc deil, arts var eksii yok batllardan. Bizde hak

    kavramna sadece insan haklar olarak deil daha geni ve kapsaml bir sylemle mahlukata ait haklar

    balamnda deinilmitir.

    lmi Namuskarla Niin Uyulamyor?

    Bu kk hacimli makalemizin bu blmnn aratrlmas esnasnda iki temel yarg olutu

    zihnimizde. Bunlardan biri; bunca adalamaya karn aydnlarmzn hal modern zihniyeti, ilmi

    tecesss formunu kazanamadklarndan modern dnceye skolastik zihniyetle balanmann modern

    zihniyeti benimsemek anlamna gelmeyecei gereini kavrayamamalardr. Ortaada skolastik

    beyinlerin Kilise babalarnn szlerine, Aristoteles, Batlamyus ve Galenosun eserlerine nasl sk skya

    baml idiyse zlerek belirtelim ki, aydnlarmzn ou ilmi arlkl m, ideolojik ynl m demeden,

    Bat kaynakl dnceleri olduu gibi kabullenip sorgulamayan itaatkar bir skolastik tutum sergiledikleri

    grlyor. Dieri de ou batl dnr ve yazarn eskiden olduu gibi gnmz uygarlnn kaynaklar

    balamnda Dou-slam dncesini grmezden gelerek ideolojik amal, kastl grleri eserlerinde

    savunmaa hal devam ediyor, olmalardr

    lmi namuskrl gzard eden ou batl yazar ve dnr, slam dnyasnda Bat

    uygarlndan nce kurulmu bulunan, vakf messeseleri, sosyal devlet kurumlar insan haklar

    mahkemeleri, inan ve dnce zgrl teamlleri, ceza hukuku, ahsi ve kamu hukuku hatta devletler

    hukuku alanndaki eserleri grmezden gelerek bunlarn tarihlerini Yunan, Roma, Hristiyanlk dnemleri,

    Rnesans, Aydnlanma ve ada dnemler iinde ortaya ktn savunmaya devam etmektedirler.

    Batl yanl kltr tarihilerinin rtmee alt bir ok gerekten biri de Devletler Hukukunun

    kurucusu olarak Hugo Grotiusu (1583-1645) gstermeleridir.

    'Es -Siyerul Kebir', bu gn Devletler Hukuku adn verdiimiz, hukuk dalna ait bir kitaptr.

    mam Muhammedin son telifi olduu sylenir. Bu eserini mam Muhammed harp ve sulh ile ilgili bir

    ok meseleleri ele alm ve btn bunlar incelerken Kuran ve hadise dayanmtr. Eserini mahiyeti

    tetkik edilince, Devletler Hukukunun babas olarak bilinen 17. asrda yaam Hollandal Grotiusten

    tam 800 ksur sene nce Devletler Hukukuna ait olan ilk eserin mam Muhammed tarafndan yazlm

    olduu ortaya kar... 52 Dnyada ilk defa - Avrupa hukuk tedrisatnda Hugo Grotiuse tannan eref

    hilafna -bir hukuk ilim dal olarak Devletler Hukuku brann kurmutur.53 imdi mmkn mdr ki,

    sekiz asr nce yazlm bir eser Batllarca bilinmi olmasn, var sayalm ki, Mslmanlar kendi

    gemilerinden haberleri olmayacak denli ilimden ve tefekkrde geri durumdalar, ama Batllar, kendi

    iindeki ilmi namuskrla sahip bilim adamlarna bunu nasl izah edecekleri kaygsn da m

    tamyorlar? Oysa belgesel ierikli dnce ve kltr verileri ieklerin tozlamas gibi yaylr. Ne

    denli gizlenmee ve saklanmaa allsa da gnn birinde ortaya karlverir.

    nsan Haklar Mutlaklatrlmal mdr?

    nsan haklarn savunmak, tabii mecrasndan karlp bal bana bir ideolojiye

    dntrlrse, yani mutlaklatrma aamasna girilirse ne pahasna olursa olsun hesab iindeki bir

    insan haklar savunuculuu az ve extrem haline gelip bata insana, topluma zarar verir. nk, benim

    52 -Bekir Sadak, slam Medeniyeti, mam Muhammed e eybani, 1969 Haziran says, s. 22-23 53 Ziya Kavak, Bizim Anadolu Gazetesi, 10 Mays, 1969

  • insan olmamdan dolay haklarm varsa hi bir hukuk sistemi ya da kurulu dzen bu haklar ortadan

    kaldramaz, bu haklar her trl hukuk normlarndan nce gelir. 'Hangi tr sosyal dzen kurulmusa ya da

    kurulacaksa benim bu temel haklarm dikkate almak zorundadr', anlayn benimseyen insan haklar

    savunucular, bireyin kendine, baka insanlara ve topluma zararl olabilecek arzu ve isteklerini de bu

    haklarn iinde deerlendirmek zorundadr. Hatta bu arzu ve istekler-insana ve topluma zararl olan- bir

    ok insann ortak talebi haline geldiinde insanlarn, brakn normal insan haklar, can gvenliinin bile

    salanaca kukuludur.

    Bat uygarlnda dnce tarihi hi bir zaman extremleri yaama handikabndan uzak

    kalamamtr. Bu ifrat tefrit odakl dnce biimlerinden biri de insan haklarnn deiim srecindeki

    grntlerinde yaanmaktadr. Grek dnyas ksmen dta tutulursa Bat dnyas insan haklar ihlallerinin

    en youn biimde yaand bir uygarlk olmutur. Yani Bat, insann kendi cinsine kar iledii

    cinayetlerin, katliamlarn, zindanlarda rtmelerin, meczup ve delileri topluca yaktrmalarn,

    giyotinlerde insan kesmelerin en fazla yaand uygarlk olmasyla n yapmtr.

    nsan hak ve grevleri olan bir canldr, eer ona hakkn vermeden srekli vazife yklerseniz

    ona zulmetmi olursunuz. Buna kar ona vazife yklemeden, yani grevlerini yapma sorumluluu

    vermeden snrsz haklar verirseniz, bu defa da onu insann hatta topyekun evrenin tahripcisi bir yaratk

    haline getirmi olursunuz. Grevini yapan ve hakkn kazanan insan tipini, hak verilmeden srekli grev

    ve sorumluluklarn altnda inletilen mazluma, ya da kazanp hak etmeden haklara boulan nefsinin arzu

    ve isteklerinden baka hi bir deer tanmayan bir vahiye dntrmemek gerekiyor. Buradan, vazife ve

    hak kavramnn mutlak deil greli olduu yani duruma gre teekkl edecei gerei ortaya kyor.

    Herhangi bir kayt ve arta bal olmakszn insan vazifesini yapmak zorundadr ile Her insan doumuyla birlikte salt insan haklarna sahiptir, bu haklar hi bir sebeple kstlanamaz, yani bunlar mutlaktr ifadeleri kar yol deildir. nsan haklarnn tmne sahip olmak iin adam gibi insan olmak,

    yani kendine, ailesine grevine, toplumuna ve insanla, eer inanl biriyse Tanrya kar grev ve

    sorumluluklarn yerine getirmesi gerekir. Yine insana bu grev ve sorumluluklarn yerine getirmesinden

    dolay ona haklar kamil manada verilmelidir. Metafizik ve akn bir dnya gr, bireyleri tek

    balarna bal bana bir varlk olmaktan ok kendi iinde tutarl ve btnlk arzeden yapsyla toplumsal

    birliin birer yap tan oluturmak gibi bir amac ngrr. Toplumsal deerler, bireyin zel yaamna ait

    istemlerinden daha nceliklidir. kiinin stne den grevler, onun haklarndan daha nde gelmektedir.

    Batnn insan menfaatini toplumun menfaatinin stne karan geleneksel felsefesi gibi bir kavram

    slamda yer almamakta ve rabet grmemektedir.54Bu gr tartma gtrebilir. nsan menfaati yerine

    birey kar ifadesi kullanlrsa maksadmz muhataplara daha ksa yoldan ulatrm oluruz. nk yazl

    anlatmlarda olumsuz yaklalacak bir kavramn eanlamllarndan kapsam en dar olann, olumlu

    yaklaacamz kavramlarn eanlamllarndan da kapsam en geni olann semek gerekir. Birey de

    insanla eanlamldr ama birey insan kavramnn matematiksel ifade ile alt kmesini tekil eder.

    nsanlk tarih birey ve grup, fert ve cemiyet ikileminin rnekleriyle doludur. Bu dengenin

    kurulamaynn dourduu trajik olaylarn arenas olmaktan tarih bir trl kurtulamamtr. Tarihsel

    54 -slam ve nsan Haklar, Marcel A. Boisard, evirenler:Tahir Ycel, ennur Karakurt, Endls Yay. st. 1995. s.

    131

  • durumlara bakldnda baz insan gruplarnn dierlerine gre daha fazla bir alakgnllle

    zorlandn, yani aalandn, dolaysyla da hakszla uradn; baz insan gruplarna ise daha fazla

    onurlandrlmaya hak tanndn, yani fazladan haklar verildiini gryoruz.55 Merciernin de

    deindii gibi zgrlkle hak kavram kimi insanlarca zdeletirilmektedir, oysa zgr olabilme

    mcadelesi haklarn salanmas iindir, bir kesimin haklarn elde etme zgrln kazanmas dier

    toplum kesimlerinin hatta fertlerin haklarna ramen gerekleiyorsa -bu ou durumlarda olaan eydir-

    o zaman bu salt anlamda bir hak elde etme zgrl olmaktan kp, sonuta hak gaspna dnecek

    szde bir zgrlk mcadelesi olacaktr.

    Her halde hak kuvvetlinindir, ya da hak en kuvvetlinin yararna olan eydir biimindeki

    grlerin geerliliini kabul etmek bu gn iin olanakszdr. Hakl veya haksz, fiziki kuvvet lsyle

    deil, hukuka uygunluk lsyle ayrt etmek gerekir...Hukukun stnln insan toplumu dzeninde

    ...grp saptamak mmkn olacaktr. u halde insan haklarnn korunmas da, doaya ve teki canllara

    kar deil, insanlara kar olacak demektir.56 nsan haklarn ortaya koyan, insann kendisi olacak,

    ancak insan haklar bir ksm insanlarca dier bir ksm insanlara kar korunacaktr. Bu tr bir

    sylemin, bu ve benzeri yaklam biiminin, nce savunanlarca sorgulanmas gerektii kansndayz.

    nsana, zellikle kendisi hakknda kural koyma zgrln olabildiince geniletme, hatta

    mutlaklatrma imkann verme, gzden geirilmeli deil midir? Eer toplumda insanlar ,kendi haklarna

    verdikleri deerleri kendileri tayin ederler, kendi haklar iin yine kendileri hkm verirlerse, o zaman

    toplumsal yaam kurallar kendiliinden zlr. Toplum dalr ve bireysel kuvvet egemen olur. Oysa

    birlikte yaamann en bata gelen kurallarndan biri muhakkak ki, kimsenin kendi davasnn hakimi

    olamayacadr. 57

    Tarihin trajik olgusu her alanda olduu gibi Fikretin iirinde putunu kendi yapar kendi tapar

    ifadesiyle gndeme getirilen sonra da dner onu kendisi yer yanlgsnda grld gibi insann

    vazettii (koyduu) nice yasalarn yine onun tarafndan deitirildiine (delindiine) tarih tanktr. Acaba

    bu traji-komik yanlglar daha ne kadar srecek diye hayflanmyor deil insan. Bu nedenle slamn

    Herkesin kendine mahsus, bakalarnn mdahale edemeyecei bir yasak blgesi vardr. Hatta kendisi

    bile bu yasak blgeye mdahale edemeyecektir. Bu farazi rty kendi eliyle, kendi aleyhine olarak

    indiremeyecektir. Bir su ileyerek, bu kendisine tannan stnl zedelemesine, kendisini alaltmasna

    dahi izin verilmemitir,58 biimindeki yaklam, insan haklarnn korunmasnda ideal anlamda bir

    gvence olarak alglanmaldr. Yoksa, eer insan, insan haklarnn kendi mcadelesi sonucunda ortaya

    kt inancndaysa, yani, Tanrsal ve metafizik bir deere dayanmad kansndaysa; yine kendi

    mcadelesiyle, srekli deien kendi arzular ve istemleri ile birlikte insan haklar olarak belirlenen

    haklarn artk birer hak olmaktan kp bir insan hakk ihlaline dnen bir paradoksu yaamas

    mmkndr, yukar satrlarda szkonusu edildii gibi. Hak kavramnn gereklik kazanabilmesi iin

    niversel anlayla elimemesi gerekir, nsann byme ve ykselme hakk doal grlebilir ama bu

    55 -Andre Mercier, nsan Haklarnn Temelleri, nsan Haklarnn Felsefi Temelleri Uluslararas Semineri, Hacettepe

    n. Yay. Ank. 1980 s. 16 56 -Mftgil, a. g. e. s. 86 57 -Mftgil, a. g. e. s. 87 58 -Draz, a. g. e. s. 49

  • dier insanlarn zararna genileyecek bir yne girdii andan itibaren meruiyetini kaybeder, bireye

    getirilen bu kstlama, yalnzca hemcinsleri iin deil insanln ortaklaa hizmetine sunulmu ve

    gelecek kuaklarn da barnmasna ayrlm doann ilenmesi iin de geerli olmaldr.

    nsan mutlak anlamda grevle ykmldr anlayyla insan mutlak anlamda haklara haizdir yaklamlar insann hem grevini ideal anlamda yapmasna hem de haklarn kamil manada elde

    etmesinin zorunlu bir artdr gibi yanl bir kanya sahip olunabilir. Mutlak olmayan bir eyi elimizle

    mutlak klmaa kalkrsak, haddi am olacamz gibi mutlaklatrmaa altmz eyin de deerini

    ypratm oluruz, insan ve insani deerin ideal anlamda yaatlmas ztlarn mutlaklatrlmasyla deil

    mutlak varln sistemi iine onurlu bir birim olarak uyum iinde yerini almakla gerekleebilir.

    nsanolu bir eyin zerine haddinden fazla derse o ey insanoluna bela olarak geri dner, denilir.

    Mevlana (1209-1273) servet denizde bir gemiye benzer, onu ban zerine alrsan seni batrr, ayan

    altna alrsan seni yzdrr der. Yine akl bir lambadr, nne tutarsan, yolunu aydnlatr, onun zerine

    fazla eilirsen seni yakar szleri de bir eyi mutlaklatrmann sakncalarna deinmektedir. te insan

    haklar kavramnn mutlaklatrlmas abalar da bu kavramn insanlara bir tehdit unsuru olarak

    dnmesine sebep olabilir.

    nsan Haklarnn Savunulmas m Salanmas m?

    Asl olan insan haklarn savunmak deil salamaktr. Parlak vecizeler ssl szler dnyann

    her tarafna yaylmtr ancak en nemli eksiklik onlarn uygulanamaydr. ...srailoullarna yle

    yazdk: Kim bir kimseyi yeryznde bozgunculua karlk olmadan ldrrse, btn insanlar

    ldrm gibi olur. Kim de onu diriltirse (lmden kurtarrsa) btn insanlar diriltmi gibi olur...59

    Yaama hakkn, ldrme yasan ya da sorumluluunu getirmesi, kiiyi tm insanlk dzeyine

    ykseltmesi bakmndan nsan Haklarnn korunmas balamnda Kurann bu uyars nemsenmeli deil

    midir? Hasmlk ancak zalimlere kardr Mslmanlarn dilinden drmedikleri dualardan biridir.

    Hogrszlk, yalnzca zulmedenlere, temel insan haklar ihlalcilerinedir. Zalimlerin mrleri uzun,

    zulmleri kalc olamaz. Kfr ile hkm olunur, zulm ile hkm olunmaz diyor, Koibey

    Risalesinde. Mazlum, dinine baklmadan kurtarlr.

    nsan Haklarnn gnmz dnyasnda yksek sesle konuuluyor olmas onun pratik anlamda

    her yerde her zaman gerekletirildii anlamna gelmez, aksine insan haklar ihlallerinin daha ok

    yaandna da iaret edebilir. Bat uygarlnn bunca ekici taraflarnn yannda itici bir yan, hangi alan en fazla ihmal ya da ypratmsa o alann edebiyatn ve felsefesini yaparak gnah karmaa alm olmasdr. nk gnah Batllar iin mukadderdir. Temel insan haklarnn salanmasnn, korunmasnn, en emin yolu, bu haklarn, kii onuruna ve insan haysiyetine yarar olduuna inanan

    insanlarn saysnn ok olmasna baldr. Ancak zlerek belirtelim ki, temel insan haklarnn nemini

    ve gerekliliine inanan insanlarn oran hayli dktr. Bunu anlamak iin anket yapmaya, ya da

    mneccim olmaya gerek de yoktur.

    Yzyllar boyunca, Avrupal, Hristiyan ve beyaz politik itaat toplumlar baskn kt. Onlarn

    hakimiyeti altnda, bazlar zaman zaman ykld, sk sk gizlendi, hatta boazland ve tarihin alanndan ve

    ufkundan srld...Sonu ortada: Bu gnk uluslararas toplumu oluturan yaklak yz yetmi devletten 59 -Kuran, 5/32

  • te ikisi otuz be yanda deil. Henz yeterince farkna varlmam olan bu olgu, tek bana teorilerin

    tesinde, toplumlar arasndaki ve her toplumun kendi iindeki politik ilikileri altst etmektedir.60

    Mourgeonun Batllarn insan haklar konusundaki ikiyzlln ortaya koymas asndan ilgin olan

    bu yaklam insanln daha ok uzun bir zaman ihtiyar yer krede insan haklar ihlallerinin

    yaanacana tank olaca gereini gzler nne sermektedir.

    Oysa slam, insana kii dokunulmazln nazari olarak tanmakla iktifa etmemitir. Onu, bu

    hakkn koruma yolunda tevik de etmitir. Hatta daha da ileri giderek, onun bu hakkndan hi bir zaman

    vazgememesini, onun urunda savamasn o uurda gerekirse lmesini kutsal saymtr.61 Ancak

    Drazn gndeme getirdii dnemleri gnmzde mumla aryoruz ama bulamyoruz, ak yreklilikle

    unu da itiraf etmeliyiz ki, gnmzde bu ii kemaliyle biz de dahil, mazisi temiz olduu halde

    yapmaa aday baka bir uygarlk da ortaya kmad.

    Sorunun kayna, evrensel anlamda temel insan haklarn, kazanmak iin deil de her kii ya da grubun haklarn baka gruplarn haklarn grmezden gelerek elde etmee almasnda yatmaktadr. Bir toplumda gruplarn kendi aralarndaki elikileri yakalayan insan haklar ihlalcileri bunu

    ok ustaca deerlendirerek toplumun tmne temel insan haklarn da vermeme gcn grrler

    kendilerinde. Kiisel ve grupsal ereveyi kramayanlar evrensele ulaamazlar, dolaysyla bunlarn hak

    arama abalar dnyann tm civil inisyative rgtleri ve temel insan haklar savunucular tarafndan

    inandrc bulunmaz. 1

    Uygar insanlar ve ergin sosyal gruplar, sorunlara yalnzca kendi perspektiflerinden bakmazlar,

    ancak bu demek deildir ki, evrenselin iinde kendi zgn kimliklerinin hak aray bilincini kaybederler,

    aksine kendi kiisel ve grupsal bilin dzeylerini daha etkin hale getirirler, evrensel dnce

    mensuplarnn ve rgtlerinin gcn de arkalarna alarak. Kiisel, grupsal, ideolojik ve dinsel hak arama

    boyutunu bakalarnn hakkn tehdit, hatta grmezlikten gelme tutumuna kadar gtrmemek gerekir.

    60 -Mourgeon, J. a. g. e. s. 22 61 -Draz. a. g. e. s. 50-51

  • BBLYOGRAF

    Akgndz, Ahmet Belgeler Gerekleri Konuuyor, (Nesil Matbaclk),

    zmir, 1989

    Bayraktar, Mehmet slamda Dnce zgrl, (Trk Demokrasi

    Vakf), Ank. 1995

    Begovi, Alia zzet Dou ve Bat Arasnda slam, ev. Salih aban,

    Nehir Yay. st. 1993.

    Bula, Ali Yeni Bir Yaklam, Yeni afak Gazetesi, 13. 08. 1997

    Bury, J. B. Fikir ve Sz Hrriyeti, ev. Avni Baman, Kltr Serisi 14,

    (Remzi Kitabevi), st. 1959

    nsan Haklar, ev. Tanju Yunt, Akabe Yay. Ank. 1987.

    Carrel, Alexis Bilimeyen nsan, ev. Nasuhi Baydar, (Semih Ltfi

    Kitabevi), st. 1940

    otuksken, Betl Ernst Cassirerde nsan Felsefesi, 'Yzylmzda nsan

    Felsefesi', Trkiye Felsefe Kurumu, Ank. 1997

    Develiolu, Ferit Osmanlca-Trke Ansiklopedik Lgat. Aydn

    Kitabevi.Ank.1988

    Da, Mehmet slam Felsefesinin Baz Problemleri, 19 Mays

    niversitesi, lahiyat Fakltesi Dergisi, Say:5 I191

    Draz, Abdullah slam'n nsana Verdii Deer, ev. Nureddin

    Demir, Kayhan Yaynlar, st. 1993

    Edwards, Harry Ruhsal ifa, ev. Jale Gizer Grsoy, Sihap Matbaas,

    1983,

    Erem, Faruk Ceza Usul Hukuku, s. 151

    Eskiciolu, Osman Hukuk ve nsan Haklar, (Anadolu Matbaaclk),

    zmir, 1996. s. 205

    Grsoy, Kenan Demokrasinin Felsefi Temelleri, C.. Konferans Salonu,

    Nisan, 1997

    Hak Han, Dr. Niyaz-l Hak Han,

    Kabakl, Ahmet Yunus Emre, Toker Yay. st. 1971

    Kavak, Ziya Bizim Anadolu Gazetesi, 10 Mays, 1969

    Kuuradi,Ionna Felsefe ve nsan Haklar, nsan Haklarnn Felsefi

  • Temelleri Uluslararas Semineri, (Hacettepe n. Yay.) Ank. 1980

    Mazhar evket, Felsefi Antropoloji, Felsefe Semineri Dergisi, st

    Basmevi, st. 1939

    Mourgeon, Jacques nsan Haklar, (ev. Ayen Ekmeki, Alev Trker),

    letiim Yay., st. 1990,

    Mengolu, Takiyddin nsan Felsefesi, st. 1978

    ner, Necati Klasik Mantk, Ayyldz Matbaas, Ank. 1970

    zlem, Doan Kltr Bilimleri ve Kltr Felsefesi, (Remzi Kitabevi), st.

    1986,

    Shakspare, Hamlet, II. Perde, II. Sahne.

    lken,H.Ziya Sosyoloji Szl, M.E. Basmevi, st. 1969,

    Mustafa Rafii, slamda Sosyal Dzen, ev. Ahsen Batur, zdemir

    Basmevi, st. 1975

    Tu, Salih slam lkelerinde Anayasa Hareketleri, (rfan Yaynevi), st.

    1969

    Fazlur Rahman, Ana Konularyla Kuran, ev. Alpaslan Akgen, Fon

    Matbaas, Ank. 1987.

    Mslim, el Akdiye, I. S.

    Merad, Ali slam ve nsan Haklar, evirenler:Tahir Ycel, ennur

    Karakurt, Endls Yay. st. 1995

    Mercier, Andre nsan Haklarnn Temelleri, nsan Haklarnn Felsefi Temelleri Uluslararas Semineri, Hacettepe n. Yay. Ank. 1980

    Sadak, Bekir slam Medeniyeti, mam Muhammed e eybani, 1969

    Haziran says,

    Pascal, Blaise Dnceler, ev. Fethi Ycel, Matbaa Yeni Cezaevi, 1942, Ank.

    Marcel A. Boisard, slam ve nsan Haklar, evirenler: Tahir Ycel,

    ennur Karakurt, Endls Yay. st. 1995

    lken, H. Z. Siyasi Partiler ve Sosyalizm, Anl Yay. st. 1962,

    Verkors, nsan ve nsanlar, (evirenler, Sabahattin Eyubolu, Azra

    Erhat, Vedat Gnyol), an Yaynlar, st. 1965.Ebul

    Wallerstein, mmanuel nsan ve Halk Haklar, Yeni afak Gazetesi. 1997

    Mays

  • nsan Eitmek nsanlk D mdr?

    nsan haklarndan tmyle yararlanmann tabii platformlarda asgari bir standard

    oluturulmaldr ki, insan gibi insan ya da adam gibi adam olmak, ve bu dzeye kabilmek iin ilmi,

    ahlaki ve felsefi anlamda bir retim ve eitimden gemek zorunluluu idrak edilebilsin, insan olma

    ereinin, erdemliler kervanna dahil olmaktan getiinin bilincine varlabilsin.

    Ancak insann eitilmesi tezi, ferdiyeti sosyal teorilerin eletiri oda haline gelince, insan

    eitmek ona yaplabilecek en ar hakaret olarak anlalmaa baland. Eitim, modern z itibariyle bir

    ehliletirme ve insan determine etme srecidir. Bir insann belli bir eitime tabi tutulmas, onun insan

  • onuruna kar yaplm en byk hakarettir. nk, varlk dnyasnda hayvanlar eitilir, ancak. Belki

    zihin zrl, zeka seviyesi dk, embesiller ve debiller belli bir eitim srecine tabi tutulmal; bunda

    eitici mazurdur...Bu adan insan eitilebilir deil, retilebilir, ancak.62 nsan eitmek demek, onu deitirmek demektir, bu ise insann iradesi dnda zorlanmas demek olunca tedrisat kavramnn iinden

    terbiye kavram kaldrlp sadece talim yani retim ii ne karld. Oysa ki, insan dimann sistemli

    renmeye ve yararl bilgilerle donanml hale getirilmesini amalayan retim kavram ile insann zne,

    nesne ve olaylar karsnda bir tutum ve durum al oluturabilmesini amalayan eitim kavramn

    birbirinden farkl deerlendirip buna gre zm yolu aranmal deil midir?

    nsana onur kazandran yn olan ruhsal balantl ftratn terbiye etmee kalkmak, ne denli

    aalayc ise onun alalmasna neden olan nefse bal mizacnn terbiye edilmemesi o denli hatal ve

    zararldr. Burada insan eitmek mizac itibariyledir, yoksa ftrat itibariyle deildir. Bu dnce

    tartmaya almal deil midir? nsan ftrat itibariyle ntr bir yapda gelirken mizacnn iyiletirilmesiyle

    ycelerin ycesine kabilen ve ktlemesiyle de sefilliklerin aasna debilen bir canldr. Bu

    durumda insann mizacnn eitimi gereklidir.

    Terbiyenin yolu salt bilgi kazandrmaktan gemez, alnan, edinilen bilgilerin zmsenip kendi

    i dnyamzda ve toplumsal hayatta uyum mekanizmalar oluturabilmekten ya da alternatif zm

    programlar retebilecek kararl tutum rnekleri ve model davran biimlerini de gsterebilmekten

    geebilir. nsan kiiliinin neminin kavranmas ve ne karlmas, eitim kavramn gzard etme

    noktasna gtrmemeliydi, bizi. Rousseau, Nietzsche ve Tolstoy gibi dnrler, her ne kadar insann

    dou haliyle tabii ve saf olduunu ve bu ar-duruluun cemiyet tarafndan dejenere edildii noktasnda

    ksmen hakl grler ileri srm olsalar da bunlarn insann eitiminin dlanmasn gerektirmeye

    yetecek nedenler olduu kansnda deiliz. nsan eitmemek yerine eitim seeneini ve srecinin ne

    olaca konusunda onu zgr brakmak, ama eitimli olmann bir ihtiya olduu bilincini de kazandrmak

    noktasnda bir ortam ve evrenin hazrlanmas gerektii grndeyiz.

    Yzylmzda tahsilde sadece bilimlerin retimine arlk verildi. Bu maarifi eksik alglama

    ve yalnzca retime arlk verme, sonuta kendi branlarnda her biri otorite olacak dzeye gelen baz

    bilim adamlarnn ne yazk ki, ahlaki ve bilgelik anlamnda cahili echel haline gelmelerine de sebep

    oldu. 'Hocamdr, diye kendisiyle birlikte asansre binen kz rencisine sarkntlk eden altmlk

    profesr uygarlmzn neresine yerletirebileceiz? Gnmzde bilim adamln hret ve itibar

    kazanmaya, kara para aklamaya, bran bilgisini ticari reklam unsuru gibi kullanma ya da sufli arzularna

    ulamada veya topyekn insanl imha etmede ara olarak grmee tevessl eden de olsa koca koca

    bilim adamlarn grmek ve filmlere konu olmas sradan olaylar haline geldi.

    nsann tabiatn inceleyenler onun ister saf ktlk, ister saf iyilik tabiatnda olduunu

    dayatmaya alsnlar insann iki cevherden mteekkil (ruh-beden) bir varlk olduunu iyi tahlil edip

    onun potansiyel olarak hem ktlk hem de iyilik tabiat ile geldii ve eitime muhta olduu gerei

    gzard edilmemelidir. Eserlerini ve makalelerini beeniyle okuduumuz Ali Bula 8/2/2000 Zaman

    Gazetesi Taha Akyol'un Haricilik ve ia adl kitabnda Hariciliin iddet duygusu ile zdelemelerini

    onlarn bedevi ftratlarna dayandrm olmakla deitirilmesi mmkn olmayan bir kavrama indirgemek

    62-Ali Bula, Yeni Bir Yaklam, Yeni afak Gazetesi, 13. 08. 1997

  • yerine deimesi mmkn olabilen bedevi mizalarna balam olsayd daha makul bir aklama

    izlenmi olurdu diye dnyorum ... Bula Hariciler iin acaba ynetim adil ve demokratik olsayd ve

    lke baznda artan refahtan paylarna dmesi gerekeni alm olsalard acaba iddette bavurabilirler

    miydi? derken insann bir deimeyen ftratndan bir de deiebilen miza unsurundan bahsetmesi onun

    eitilmesinin -mizalar ynyle- mmkn olduunu Yeni afak Gazetesi, 13. 08. 1997 tarihli Yeni Bir

    Yaklam balkl makalesinde de grm olmasn isterdik.

    nsan ve toplum terbiyesinin temelini tekil eden iyi ve kt kavramlarnn ne olduu

    konusunda toplumda bir mutabakat ve uzlama salanrsa iyi bir evrede iyi bir malzemeyi -ocuun

    terbiyesi doum ncesinden balar kaidesi gerei- iyi eitimcilerin yetitirmesi ve iyilerle birlikte

    yaamas durumunda toplum fertlerinin ou iyi, yine kt bir ortamda, kt bir malzemeyi, kt

    eitimciler eitirse ve ktlerle birlikte yaamas durumunda toplum bireylerinin ou kt olacaktr,

    denirse abartl bir iddia olmayacaktr. Burada iyi nedir? kt nedir? gibisinden felsefi bir kavram analizi

    tartmasn amay gereksiz grdmz, bu problemin tartlaca yer ve zamann farkl platformlar

    olduu kansndayz. Ancak iyi insann, asgari olarak sosyalleme srecini geiren, birey olarak grup ve

    toplumsal hayata baaryla uyabilen bir kiilik yapsn kastettiimizi belirtelim. Bencil, muhteris,

    almadan kazanmak, retmeden tketmek isteyen, art niyetli gznden art karart istemeyen

    bakalaryla hayat nimet ve klfetleri, grev ve sorumluluklar paylamak istemeyen, rabbena hep bana

    anlayn benimseyen can yakmak hatta almaktan hi ekinmeyen aksine zevk duyan sadistleri, ruh

    hastas olarak kabul eden pek az insan kar. Dolaysyla bizim burada iyi-kt kavramn gndeme

    getirmekten neyi anlatmak istediimizi insafl okuyucularn anlayacaklar kansndayz. nsanlarn ya da

    toplumlarn ynetimi, ynlendirilmesi ve eitilmesi tilki tabiatllara ve ylan huylu olanlara braklrsa

    hallerinin nice olaca pek mehul deildir. nsan Haklarnn Metafizik Temeli Var mdr?

    nsan haklarnn fikri altyaps nedir? felsefi dinamikleri nelerdir? nsan haklar alamayan bir

    dogma mdr? Yoksa hi tartlamayacak ilahi bir emir midir? Mutlaklatrld zaman m nsan

    haklarnn kyameti kopacaktr? trndeki sorulara cevaplarn verilmesi gerekir, ncelikle. nk

    rdelenmeyen, enine, boyuna ve derinliine incelenmeyen hi bir konu netlik kazanamaz ve kitleler bu

    konularda uzlamaya varamazlar.63 Sloganik ifadelerle asl sorun gzden rak tutulur, nk insan risk

    alacak iler zerine pek gitmez ne yazk ki, ac netice, kt son eninde sonunda insanlar kavram

    kargaasnda yakalayacaktr.

    nsan haklar kaynan nereden alyor? A. nama gre; yine insanlar tarafndan gndeme

    getirilen dncelerden alyor. N. ner ve M. Korlaeliye gre ise; insan haklarnn kaynanda insan

    dncesi olamaz, yani insan haklar insanlarca oluturulamaz. nsanlar bu haklardan sz etmeden de

    insan haklar mevcuttu, nk insan haklarnn kayna ilahidir. nsan haklar tarihi 17. ve 18.

    yzyllardan itibaren balatlamaz, ancak insan haklar diye gndeme getirilmesinin bu asrlarda olduu

    sylenebilir. Elimizdeki veriler, insanlk mcadelesinin birikimidir. nsan haklarnn kaynan insan

    dncesiyle snrlandrrsak, hak gibi evrensel bir kavramn toplumsal szleme ile ortaya kt

    sonucuna varrz ki, bu da hak kavramn izafiletirir. (1997 Baharnda T. T. K Konferans Salonunda

    63 -Ahmet nam, nsan Haklar Konferans, T. T. Kurumu Konferans Salonu, Ankara. 1997 Bahar

  • Ahmet nam tarafndan sunulan nsan Haklar Konferansnda sorular ve cevaplar ksmndan alnan

    notlar)

    nsan haklarn dinsel ya da metafizik temele oturtmak istemeyip yine insann bireysel ve

    toplumsal mcadelesine gtrmee alanlarn yaklamyla slamn insan haklarna baknn ayrt

    nokta ben kazandm, istediim gibi de tanmlama ve uygulama hakkna sahibim tutumuyla, bu haklar

    bana Tanrsal bir ltuftur, onu iyi alglamal, korumal ve metafizik zne mdahale etmemeliyim

    yaklamnda belirginletii kansndayz. lk yaklam ierii ve sylem tarz itibariyle sekuler, ikinci

    tezi de metafizik nitelikli olarak tavsif edersek; bu ayrmann yalnz salt insan haklar balamnda deil

    de hayatn tm alanlarna yansd grlr.

    nsan haklarnn mutlak olduunu savunanlar son zmlemede elikiye ulamak zorunda

    kalabilirler. nk, insan haklar kavram iinde, bir ksm insann insan olmasndan kaynaklanan asli

    haklar, yine insan haklar adna bir ksm insanlarca yok edilmesini de yannda getirecektir ki, bu da bu

    gr paylaanlarn kendi dnme prensipleri iinde elikiye dmelerine neden olacaktr. nsan hakk

    salt anlamda alndnda yani,insanlk adna da olsa herhangi bir snrlandrmaya tabi tutulmad zaman

    bireyin dier bireyleri nesne olarak grmesine yol alm olacaktr. Baz insanlara ait olduu belirtilen

    haklar bazlarnn hak ihlaline de neden olabilir.Bir tende iki can olmas halinde yani gebelik aamasnda

    insan hakk balamnda anne aday ile bebek etrafnda farkl eilimler ortaya kacaktr. Hayatta,

    yalnzca mutlak ey vardr: gebe kalmak, domak ve lmek. Son yllarda nn de zerinde git gide

    artan basklar olmakta ve bunlara bak biimi hzla deimektedir.64

    Doramacnn gndeme getirdii bu insan hakkn etkinlik ve edilgenlik eski sylemle

    faillik ve mefulluk balamnda deerlendirelim. Bir kadnn gebe kalma doasnn gerei olduu gibi

    kalmama hakk da hr iradesinin gereidir, ftri hakla iradi hak attnda karar hangi ynde verilecektir

    ve bunlardan hangisi insan hakk olarak dierinin nne geecektir? Yine dourmak istemedii halde

    gebe kalan bir kadn; ekonomik estetik ve rahatlk asndan doum yapmamay bir insan hakk olarak

    grecek, dier yanda batndaki bebek en doal insan hakkn elde etmi bir varlk olarak domay hak

    ettii iin krtajla telef edilmek ya da katledilmek istemeyecektir. Yavrusunu ldrmek sulamasyla

    karlaacak olan anne aday cemiyet iinde rencide olacak ya da ikayet vuku bulmasa da yasalar

    nezdinde kamu davas alacaktr. Yani krtaj yapma hakk ile yapmama hakknn hangi