68
Sosyalist Gençlik Dergisi * Fiyat›: 1 YTL * Say›: 79 * Ocak 2005

Ekim Gençliği sayı:79

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Ekim Gençliği sayı:79 / Ocak 2005

Citation preview

Page 1: Ekim Gençliği sayı:79

Sosyalist Gençlik Dergisi * Fiyat›: 1 YTL * Say›: 79 * Ocak 2005

Page 2: Ekim Gençliği sayı:79

Birleşik bir genclik kurultayı için

harekete geçildi!................................................3-4

Birleşik gençlik kurultayı için ileri!................5-8

Kurultuy üzerine röportajlar........................9-12

AB bardağı dolu mu, yoksa boş mu?..........13-14

AB, liberal hayaller ve gerçekler................15-16

Metin Özuğurlu ile AB üzerine söyleşi.......17-18

Gençliğin AB karşıtı eylemlerinden..................19

Güney Asya'da büyük felaket......................20-21

Faşist terör gençliği yıldıramaz!................22-23

İÜ’de seçimler ve seçim

çalışması deneyimi........................................24-26

İ.Ü Fen-Edebiyat Fakültesi’nden ................27-28

“YTÜ satılık değildir”....................................29-30

YTÜ Hazırlık Öğrencileri’nden şenlikli eylem..31

Avcılar’da bir dönemin ardından................32-33

GGeennççll iikk hhaarreekkeett ii vvee kkoommüünniissttGGeennççll iikk hhaarreekkeett ii vvee kkoommüünniisstt

ggeennççll iiğğiinn ggöörreevvlleerr ii .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. ..3344--3399ggeennççll iiğğiinn ggöörreevvlleerr ii .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. ..3344--3399

MSÜ öğrencileri gözetleniyor!.....................40-41

ODTÜ Öğrencileri çalışması üzerine............42-43

Çukurova Üniversitesi........................................44

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi...............45

6 Kasım tartışmaları ışığında

bir kez daha Farklı eğilimler,

belirginleşen çizgiler.....................................46-47

Eğitim Sen davası..........................................48-49

Ceza İnfaz Yasası iptal edilsin!...............50-51

19 Aralık katliamı protesto edildi..............52-53

Gençlikten 19 Aralık protestoları...............54-55

İzmir Barosu’ndan işkencecilere destek!........56

Gerici eğitim müfredatı kaldırılsın!...........57-58

Liselerde reformlara karşı mücadeleye!.........59

Erdal Eren kavgamızda yaşıyor!.................60-61

Ali Serkan Eroğlu yaşıyor!.................................62

Bir damlacık hayatlar........................................63

Alman proletaryasının katledilen iki

komünist önderini saygıyla anıyoruz........64-66

Çok yaşa Komutan!.............................................67

‹‹ÇÇ‹‹NNDDEEKK‹‹LLEERR2005 kavga y›l› olacak!Umut etmek, gelecekle ilgili iyi dileklerde bulunmak güzeldir, ancak yeterli

de¤ildir. Bir fleylerin de¤iflmesini ummak, dileklerde bulunmak de¤iflmesinisa¤layamaz ne yaz›k ki. Fark etmek, harekete geçmek, mücadele etmek vebaflarmak gereklidir de¤ifltirmek için. Yoksa televizyon karfl›s›nda oturup yaflananlarkarfl›s›nda dizlerini dövmek, iyiniyetle de olsa bofl laftan, yakar›fltan öteye gidemez.

Bir de gelecekle ilgili “iyi” dileklerde bulunup umut da¤›tan, ama bunu dahaprofesyonel tarzda yapanlar vard›r ki, en çok yeni bir y›l›n yaklaflmakta oldu¤udönemlerde rastlar›z onlara.

Açar›z televizyonlar› ve konuflmaya bafllar burjuvazinin sözcüleri. Bahsi geçen y›lde¤iflir, ancak söylenenler hep ayn›d›r: Eski y›l kötü geçmifltir; savafllar, kazalar,felaketler olmufl insanlar ac› çekmifltir. Yeni y›l›n dünyam›za bar›fl ve huzur getirmesidilenir! Ama bu yeni y›llar hiçbir zaman bar›fl ve huzur getiremez dünyam›za.

‹nsanl›¤› kana bulad›¤›, gözyafl›na bo¤du¤u, yoksulluk içinde süründürdü¤ü biry›l daha geride kal›rken, yeni y›l üzerinden yine siyaset yürütüyor kapitalizm.

2004’te de iflsizli¤e, yoksullu¤a, açl›¤a, evsizli¤e mahkum etti¤i halklar›m›z›ngözünü boyamaya çal›fl›yorlar yeni y›l dileklerinde bulunarak... Yaflanan tümac›lar›n, rezilliklerin kayna¤›, yarat›c›s› olan kapitalizm, kendini aklamaya çal›fl›yor“savafls›z bir dünya” diledi¤in söyleyerek!

2004’e girerken de istememifllerdi savafllar›n olmas›n›! Ama paraya doymayanlaryine ifl bafl›ndayd› Filistin’de, Irak’ta... Onbinlerce sivil can veriyordu “savaflistemeyenler”in paral› uflaklar›n›n kurflunlar›yla.

2004’e girerken de istemiyorlard› yoksullu¤u! Ama asgari ücret yerlerde süründügeride kalan y›lda da. Analar yine da¤›lan pazar yerlerinden ezilmifl meyve vesebzeleri toplad›lar, akflam bir tas s›cak yemek koyabilmek için çocuklar›n›n önüne...

‹flsizlik bitsin, açl›k son bulsun, insanlar evsiz kalmas›n dilekleri de bir ifleyaramad›! Ç›kar›lan yasalarla emekçilere ars›zca sald›r›ld›, insanlar yard›mkuyruklar›nda birbirini ezdiler ve evlerin insanlar›n bafllar›na y›k›lmas› sürdü...Y›k›lmaktan kurtulan evler ya¤mur sular› alt›nda kal›rken, geliyorum diyen kazalarinsana verilen de¤eri bir kez daha gözler önüne serdi. AB yolunda“demokratikleflen” Türkiye’de k›sac›k yaflamlar, küçücük bedenler kurflunya¤muruna tutuldu.

Her gün yaflad›¤›m›z sorunlar, onun yarat›c›lar›n›n sözcüleri taraf›ndan “iyi”dileklerle çözülemeyecek, bofl umut ve vaatlerle ortadan kalkmayacakt›r. Gelecekleilgili güzel dileklerde bulunmak, bunlar›n gerçekleflmesi için çaba sarfetmedikçe bofllaftan ileriye gidemez. “Savafllar olmas›n” diyor burjuva medya. Oysa kapitalizmzaten savafl demektir, bu onun do¤as›nda vard›r. Sefil ç›karlar› u¤runa binlercemizikatletmekten çekinmeyen bir avuç asalak oturduklar› iktidar koltu¤undanindirilmedikçe de sona ermeyecektir.

Yeni bir y›la girerken umutla oturup gelecek “güzel” günleri beklememizi, içindebulundu¤umuz duruma flükretmemizi tembihliyorlar. Geleceksizlefltirdikleri insanlar›numutlar›n› iddialara, piyangolara yönlendiriyorlar.

Bizim de umudumuz var gelecek için. Bofl beklentilere dayanmayan, her geçengün emekle, sab›rla, özveriyle büyüttü¤ümüz, içimizden hiç eksik etmedi¤imizumudumuz...

Bizim de bir dile¤imiz var tüm insanlar için, dünyam›z için, gelecek için...Bizim bir kavgam›z var tüm bunlar için. Ve biz, bu nedenle 2005’in için dilekte

bulunmuyoruz. Biliyoruz, söylüyoruz ve ça¤›r›yoruz: 2005 kavga y›l› olacak!

Ekim Gençli¤i’nden

S o s y a l i s t G e n ç l i k D e r g i s iSay›: 79 ● Ocak 2005

Fiyat›: 1 YTL. (KDV dahil)Sahibi ve Sorumlu Y. ‹fll. Md.: Gülcan CEYRAN

EKSEN Bas›m Yay›n Ltd. fiti.

YYöönneettiimm AAddrreessii::Eksen Yay›nc›l›k Mollafleref Mah.

Turgut Özal Cd. (Millet Cd.) 50/10 Fatih/‹stanbulTel: 0 (212) 534 32 39 Fax: (0212) 635 69 93

EE--mmaaiill:: eekkiimm__ggeenncclliiggii@@yyaahhoooo..ccoomm

Ekim Gençli¤iAtatürk Bul. Gevrek Sok. Karakafl ‹flhan›

No:13/22, KKaarrttaall/‹STANBUL

Necatibey cd. Gözlükçü ‹flhan› No:26/24K›z›lay/AANNKKAARRAA TTel: 0 (312) 229 06 44

Cemal Gürsel Cd. Shell Karfl›s› Vak›f ‹flhan› Kat: 3 No: 306 AADDAANNAA Tel: 0 (322) 363 28 78

EKSEN Yayıncılık Büroları

Cumhuriyet mah. Tennur Sok. Cumhuriyet ‹flhan›Kat:3/5 Tel-Fax:0 (352) 232 66 71 KKAAYYSSEERR‹‹

Sönmez ‹fl Saray› Kat: 3 No: 220Heykel/BBUURRSSAA

Tel: 0 (224) 220 84 92

Saadetdere Mah. F›r›n Sok. No: 37/25 (Depo dura¤›)Esenyurt/‹‹SSTTAANNBBUULL

853. Sok. Bilen ‹flhan› No: 27/710Konak/‹‹ZZMM‹‹RR Tel-Fax: 0 (232) 489 31 23

BBaasskk››:: Serler Matbaac›l›kDDaa¤¤››tt››mm:: Yaysat

Page 3: Ekim Gençliği sayı:79

3333

Ekim

Gençli¤i

Birleflik bir genclik kurultay› için harekete geçildi!

Gençlik hareketinin sorunlar›naçözüm oluflturmak için

ANLAMLI B‹R ADIM!

Yak›n zamanda yapt›¤›m›z bir çok de¤erlendirmedegençlik hareketinin sorunlar›n› tart›flt›k, bu ba¤lamdasüren tart›flmalar› sayfalar›m›za aktard›k.De¤erlendirmelerimizde genel olarak hareketinkilitlendi¤i noktalar› ortaya koymaktayd›k ve hareketinönünü açacak süreçlerin yarat›lmas› için yap›lmas›gerekenleri en genel haliyle belirlemeye çal›flmaktayd›k.Bugün sorunlar› tart›flabilece¤imiz genifl bir platformoluflmufltur. Çok say›da gençlik grubunun ilkesel plandaortaklaflmas› ile bir kurultay›n örgülenmesi için gerekliad›mlar at›lmaya bafllanm›flt›r. Biz at›lan bu ilk ad›mlar›nbüyüklü¤ünün ve sonuçlar›n›n de¤il, öneminin üzerindeduraca¤›z.

Geçmifl y›llarda da belli de¤erlendirmeler yap›lm›flolmakla birlikte biz süreci bu y›l›n bafl›ndan bafllayarakele alaca¤›z. Dönem bafl›nda bir çok gençlik grubu farkl›biçimlerde de olsa hareketin geldi¤i yerdekit›kan›kl›¤›ndan bahsetmekteydi. Elbette buradakitespitlerin bir bölümü gerçekçi bir temele oturmamakta,bir bölümü ise öznel bak›fl›n darl›¤›n› aflmamaktayd›.Ancak yine de yap›lan de¤erlendirmelerin bir gerçekli¤ive çözüm üretmek için at›lacak ad›mlara katk› sa¤lamaflans› bulunuyordu. Nitekim bizim yapt›¤›m›ztart›flmalarda da bu olanak üzerinde durulmakta vebirbirinin fark›n› gözeten bir politik bileflenle parçal›l›¤akarfl› birleflik bir mücadele ve örgütlenme önerilmekteydi.

Farkl› de¤erlendirmelerde ortaklafl›lan en temel nokta,gençlik hareketinin yaflad›¤› daralma ve s›k›flmad›r. Tümsorun bunun nas›l afl›laca¤›nda dü¤ümlenmektedir.Sorunun yaln›zca güncel bir nitelik tafl›mad›¤›, tersine,

y›llar›n olumsuz birikiminin ürünü oldu¤u yerde,hareketin politik hatt›n›n güçlendirilmesi en önemli noktaolarak ç›kmaktad›r karfl›m›za. Bunun yap›labilmesi için,ama bununla birlikte at›lan politik ad›mlar›n geniflgençlik kitlelerinin örgütsüzlü¤ünü de giderecek birbiçimde ilerlemesi için, ortak mücadele ve hareket birzorunluluk olarak ortaya konmufl bulunuyor. Gençlikhareketinin yaflad›¤› t›kanmada, nesnel nedenleri bir yanab›rakacak olursak, politik gündemlere müdahaleyetene¤ini zay›flatan bak›fl sorununun kuflkusuz önemlibir rolü var. Fakat bunun yan›s›ra, ileri gençlik kitlesi ilegenel gençlik kitlesinin, politik gruplar ile esnekörgütlülüklerin, ve son olarak, bizzat farkl› politikörgütlenmelerin çoktan beridir ayr› ayr› kanallardanakmas›n›n da bunda çok önemli bir pay› var.

Mevcut durumun ortaya ç›kard›¤› tablo tüm busorunlar›n tart›fl›laca¤› bir kurultay çoktand›r bir ihtiyaçhaline getirmifl bulunmaktad›r. Bu ihtiyac›n belirlenmesifarkl› gruplar taraf›ndan nas›l ele al›n›rsa al›ns›n, hareketedair temel tespitlerde ne kadar ayr› düflülürse düflülsün,ihtiyac›n kendisi art›k son derece yak›c› bir hal alm›flt›r.‹flte bugün gelinen noktada ilk ad›mlar› at›lan kurultaysüreci, bu sorunlar›n giderilebilmesi için bir f›rsat niteli¤itafl›yor.

Biz burada gençlik hareketini bu noktaya getirensorunlar üzerine düflüncelerimizi ancak kaba bir biçimdeortaya koyabilmekteyiz. Daha genifl bir anlat›mgeçti¤imiz dönem boyunca yay›nlar›m›zda yer ald›¤› içinbunu yeterli de görüyoruz.

Page 4: Ekim Gençliği sayı:79

4444

Ekim

Gençli¤i

Konferans bir eylem oldu¤u kadar bir süreçtir de

Genifl bir bilefleni, üstelik çok zaman yan yana gelmekte sorunyaflayan bir bilefleni ortak ihtiyaçlar temelinde bir araya getirecekolan bir konferans, bafll› bafl›na önemli ve etkili bir eylemdir.Gençlik hareketine dair yaklafl›mlar›n, pratik süreçlerin vedeneyimlerin, politik alternatiflerin, düzen karfl›s›ndaki konumlan›fl›n,üniversite ve topluma bak›fl›n böyle genifl bir bileflenle paylafl›lmas›,tart›fl›lmas›, ortaklaflt›r›larak yeni düzeyde bir birikim yarat›lmas›,gerçekten ilgiyi hak eden devrimci bir eylem olacakt›r. Ancak bizimdüflündü¤ümüz sadece bundan ibaret de¤ildir. Bir eylem olarak konferans›da güçlendirecek flekilde, beraberinde bunu da aflan bir iflleve oturmas› içinkonferans ayn› zamanda bir süreç, bir çal›flma dönemi olarak ele al›nmal›d›r.Elbette bunun gerçekleflmesini olanakl› k›lacak olan, yerellerde sürdürülecekçal›flmalar›n gücü ve bu güçle yerellerde s›n›rlar›n k›r›lmas›d›r.

Dolay›s›yla konferans genifl bir bileflenin ideolojik-politik tart›flma veüretme zemini olaca¤› gibi, gençlik hareketinde yeni bir döneminyarat›lmas› için kald›raç ifllevi görecek yeni bir örgütlenme deneyiminin dezemini olacakt›r. Burada yerel örgütlerin önüne kaba, flematik örgütlenmelerkoymaktan bahsetmiyoruz elbette. Ama bizzat yerellerin deneyimleri ilezenginleflecek, geliflecek ve buralardan alaca¤› güçle merkezi kanallar›açabilecek bir örgütlenme sürecini anlatmaya çal›fl›yoruz.

Konferans›n bilefleni olan örgütlülüklerin bu konuda nas›l bir paydadabirlefleceklerini bugünden söylemek zor. Ancak bizim perspektifimiz buolmal›d›r. Yine yerel örgütlülüklerin de gençlik gruplar›n›n bir arayagelmifl halini aflan bir bileflene kavuflabilmesi hayati bir önem tafl›yor.Zira konferans tek bafl›na bu gruplardan ibaret kalmamal› deniyorsa,bunun yarat›labilece¤i as›l alan›n bizzat yerel çal›flmalaroldu¤u ak›lda tutulmal›d›r. Konferans›n örgütleyicisi olacaktüm yap›lar›n bu çal›flma için azami çaba harcamalar›n›gerekiyor. Bununla beraber biz tüm enerjimizi veolanaklar›m›z› tam da bu yerel çal›flmalar konusundaseferber etmeliyiz.

Buraya kadar konferans›n yeni bir gençlik hareketi yarat›lmas› için birleflik mücadele alan› açmas› üzerindedurduk. Ancak bu hiç de bir ayn›laflma anlam› tafl›m›yor. Sözkonusu olan ortak-birleflik mücadele ö¤renci hareketikonusunda kayg› tafl›yan tüm unsurlar› bir araya getirmeyi hedeflese de ayn›laflt›rmak gibi yanl›fl bir bak›fltankesinlikle uzakt›r. Aksine süreç boyunca ortak çal›flmalarla birlikte bir ayr›flma ve netleflme de yaflanacakt›r. Gençlikhareketi içerisinde çal›flma yapan herkesin bir tutulmas› geri e¤ilimine karfl› bu çok önemlidir. Yine bir çok kifli vegrup için bu süreç savunulanlar›n netlefltirilmesi ve aç›kl›¤a kavuflturulmas› anlam›na gelecektir, gelmelidir. Aksisa¤l›kl› bir tart›flma ve karfl›l›kl› ideolojik mücadele ortam›n› sa¤layamaz, bu ortam olmaks›z›n da konferans yeni biraflamay› gerçeklefltirmekte zorlan›r. Özcesi süreç, herkesin düflüncelerini özgürce savunabilmesi ile hem bir netleflmesa¤layacak, hem de solda uzun zamand›r yoklu¤u hissedilen sa¤l›kl› tart›flma ortam›n› ve kültürünü yeniden yaratmakiçin bir olanak olacakt›r.

Birleflik bir devrimci gençlik hareketi yaratmak için ileri!

Buraya kadar çokça tekrarlad›k, bir kez daha söyleyerek vurgulayal›m: Konferans gençlik hareketi için büyük birf›rsatt›r, olanakt›r. Gençlik içerisindeki tüm güçlerin, ilerici, devrimci örgütlenmelerin, otonom yap›lar›n, yerelözörgütlülüklerin, bizzat gençlik y›¤›nlar›n›n, hatta konuya ilgili akademik çevrelerin bu f›rsat› gere¤incede¤erlendireceklerini umuyoruz. Biz ise tüm enerjimizle bu sürecin temel bir parças›, örgütleyicisi olaca¤›z. Sorunlaraçözüm bulman›n, gençlik hareketini ilerletmenin sorumlulu¤u tafl›yan herkesi bu yap›n›n harc›n› karmaya ça¤›r›yoruz.

Page 5: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

5555

Gençlik hareketinin politik ve örgütsel sorunlar›n›ntart›fl›lmas›nda önemli bir ad›m olmaya aday olan birüniversiteli gençlik kurultay›n›n tart›flmalar› halihaz›rdabafllam›fl bulunuyor. 6 Kas›m öncesinde bafllayan, ancak6 Kas›m’da yaflanan eylem bölünmelerinin bir sonucuolarak k›sa bir süreli¤ine geri çekilen ve arkas›ndangeçti¤imiz ay içerisinde yeniden bafllat›lm›fl bulunantart›flmalar, merkezi bir gençlik kurultay› örgütlemekhedefiyle devam etmektedir. Bu tart›flmalar›nönümüzdeki günlerde nas›l sonuçlar oluflturaca¤›ndan vebir merkezi kurultay örgütlemenin pratik ve politikad›mlar›n› bafllatmas›ndan ba¤›ms›z olarak, bugünneredeyse tüm siyasetlerin bu tart›flmaya çekilebilmesi vehalihaz›rda 6 siyasetin (Ekim Gençli¤i’nin ç›kt›¤› tarihitibari ile) bu tart›flma toplant›lar›n›n ça¤r›c›s› olmas›,önümüzdeki sürecin olumlu bir flekilde devam edece¤iyönündeki beklentilerimizi güçlendirmektedir. Bugünortaya ç›kan bu kurultay fikri dönemsel bir politikplatformun ifadesi olarak ele al›nmal›d›r. Gençlikhareketinin yaflad›¤› k›s›r tablonun tart›fl›lmas› ve çeflitlidüzeylerde ortak sonuçlara var›lmas› için önemli birimkan olan kurultay, gençlik hareketi aç›s›ndan oldukçaönemli bir ad›m olmaya adayd›r. Tabii ki do¤ru hedeflerve çal›flma yöntemi çerçevesinde, gençlik içerisindekisiyasal öznelerin bütününü asgari planda kapsayabildi¤ikoflullarda bu mümkün olacakt›r.

Gençlik hareketinin sorunlar›ve ö¤renci kurultay›

Öncelikle bugün bafllayan kurultay tart›flmalar›n›nnedenlerini anlayabilmek için gençlik hareketininyaflad›¤› sorunlara ve hareketin ihtiyaçlar›na bakmak

faydal› olacakt›r. Ancak bu sayededir ki merkezi birgençlik kurultay› fikri yerli yerine oturtulabilir. TürkiyeKomünist ‹flçi Partisi’nin dönemin bafl›ndan bu yanayapt›¤› de¤erlendirmelerde ortaya konulan tespitler buaç›dan aç›klay›c› olacakt›r:

“Art›k genel olarak kabul gördü¤ü gibi, ö¤rencigençlik hareketi y›llard›r afl›lamayan ve gençkomünistlerin konuya iliflkin de¤erlendirmelerinde ‘k›s›rdöngü’ olarak nitelenen bir t›kan›kl›k içindedir. K›s›rdöngü ve t›kan›kl›k burada bir süreç oluflturan ayn›gerçekli¤in farkl› görünümlerinden baflka bir fley de¤ildirkuflkusuz. Bir dizi karmafl›k etkenin ürünü olarak ö¤rencigençlik hareketi belli aral›klarla canlanmakta, kitleselkat›l›m bak›m›ndan bir parça genifllemekte, geliflimini birsüre için sürdürmekte, fakat hareket bu geliflmeyi kendinidaha ileri bir düzeye ç›karman›n bir olana¤›nadönüfltüremedi¤i ölçüde de çok geçmeden t›kanmakta,gerisin geri ayn› noktaya dönmekte, belki daha da geribir noktaya düflmektedir. Bu, gençlik hareketinin belirliaral›klarla yinelenen bu tür bir k›s›r döngü içinde uzuny›llard›r sürmekte olan t›kan›kl›¤› bir türlü aflamad›¤›anlam›na gelmektedir.

“‘80’li y›llar›n sonunda ve ‘90’l› y›llar›n hemenbafl›nda, ard›ndan bu kez ‘90’l› y›llar›n ortas›nda budurumun birer örne¤ini yaflam›flt›k ve son birkaç y›ld›ryeni bir örne¤i ile yüz yüzeyiz. 2000-2001 ö¤renimy›l›nda baflgösteren yeni canlanma, farkl› gündemlerüzerinden ve belirli sal›n›mlarla geçen ö¤renim y›l›nakadar süregeldi. Fakat birçok belirti hareketin geçen y›lson y›llar›n en geri noktas›na düfltü¤ünü gösteriyor vegirmekte oldu¤umuz yeni ö¤renim y›l› bu aç›dan (yinegenç komünistlerin alt›n› çizerek vurgulad›klar› gibi)kritik bir önem tafl›yor. Hareket ya do¤ru, yerinde ve

Birleflik, devrimci bir gençlik hareketi için anlaml› bir ad›m!..

Birleflik gençlik kurultay›için ileri!

Page 6: Ekim Gençliği sayı:79

6666

Ekim

Gençli¤i

etkili devrimci müdahalelerin yard›m›yla bir toparlanmave geliflme sürecine girecektir, ya da daha da gerileyerekyerini bir süreli¤ine yeni bir durgunluk dönemineb›rakacakt›r. Son derece daralm›fl bir tabana sahip solgençlik gruplar›n›n, genifl ö¤renci kitlelerinden kopuk,ancak birbirlerine tutunarak gerçeklefltirmeyibaflarabildikleri k›s›r ve sonuçsuz dar grupeylemliliklerini gençlik hareketlenmesi saymayacaksaktabi...” (Genclik hareketinin sorunlar›-Türkiye Komünist‹flçi Partisi Merkez Yay›n Organ› Ekim’in Kas›m 2004tarihli 239. say›s›n›n baflyaz›s›d›r)

Bugün birçok gençlik grubu taraf›ndan farkl› sonuçlarve görevler ç›kar›lmas›na karfl›l›k (ve neredeyse tamameniç motivasyona yönelik baz› abart›l› de¤erlendirmelerid›flta b›rak›rsak) bu tespitler genel bir kabul görmektedir.Bu k›s›r tablonun parçalanmas› ise beklemeci birmant›¤›n ürünü olarak yeniden kendili¤indendinamiklerle bir ö¤renci hareketinin geliflmesi de¤il,kuflkusuz ki bu geliflmenin imkanlar›n› oluflturacakdevrimci müdahalelerin sorunudur. Yine ayn› TK‹Pde¤erlendirmesinde, gençlik hareketini nesnel plandazay›flatan bir dizi iç ve d›fl etmen s›raland›ktan sonra, flutemel tespit dile getirilmifltir:

“Yine de tüm bunlar bugünkü durumu aç›klamaya,hele hele ola¤an ve anlafl›l›r bulmaya yeterli de¤ildir.Zira sözkonusu olan neredeyse çeyrek yüzy›ll›k bir zamandilimidir ve bu ayn› zaman dilimi içinde sermaye düzeni,emekçi s›n›flar gençli¤inin sorunlar›na ve ihtiyaçlar›nayan›t vermek bir yana izledi¤i neo-liberal politikalarlabunlar› alabildi¤ine a¤›rlaflt›rm›flt›r. Gençli¤in ekonomik,sosyal, siyasal, kültürel ve akademik sorunlar› bugün herzamankinden daha a¤›r ve bunalt›c› bir hal alm›flt›r. Tümbunlar›n ortak sonucu olarak gelecek belirsizli¤i sorunu,bugün genifl ö¤renci gençlik y›¤›nlar›n› her zamankindendaha fazla ezmekte, huzursuz etmekte, umutsuzlu¤adüflürmektedir. Yani gençlik sorununu siyasal plandageçici olarak çözen burjuvazi, ayn› sorunu iktisadi,sosyal ve kültürel alanda geçmifl dönemle k›yaslanamazölçüde a¤›rlaflt›rm›flt›r. Öte yandan 12 Eylül faflistdarbesinin düzledi¤i zeminde önemli bir etkinlik alan›kazanan çeflitli türden burjuva gerici ak›mlar da,gençli¤e hiçbir fley verememenin, onun gerçek sorunlar›ve ihtiyaçlar› do¤rultusunda inand›r›c› herhangi bir çabaharcayamaman›n sonucu olarak günden güne güç veitibar erozyonuna u¤ramaktad›rlar. Son olarak, dünyadave bölgede yaflanan sars›c› geliflmeler gençlik kitlelerininilgisini toplumsal-siyasal sorunlara çekmeyikolaylaflt›ran bir atmosferi gitgide daha çokgüçlendirmektedir. Ö¤renci gençlik toplumunalabildi¤ine genifl bir yar›-ayd›n kitlesidir ve dünyada,bölgede ve ülkede olup bitenlerin zamanla bu kesimdegiderek güçlenen bir duyarl›l›¤a neden olmas›kaç›n›lmazd›r.

“Özetle gençlik hareketinin kendini yeniden toplumsalmuhalefetin önemli bir bileflini olarak ortaya koymas›n›

olanakl› k›lacak nesnel zemin bugün geçmifltekine göreçok daha genifllemifl ve olgunlaflm›fl olarak orta yerdedurmaktad›r. Buna ra¤men bugün hala kitlesel karakterkazanm›fl bir gençlik hareketinden yoksun olmam›z, ötekifleyler yan›nda gerçekte bu zeminin baflar›l› bir devrimciçal›flma için etkin biçimde kullan›lamad›¤›n›n da birgöstergesidir. Nitekim gerçek durum ve dolay›s›yla bizibu tart›flmaya iten temel neden de budur...” [age]

Bugün tart›flmalar› bafllam›fl bulunan kurultay bubeklemeci sürece karfl› iddial› bir ad›m olarakde¤erlendirilmelidir. Hareketin geliflmesinin ve kitleselbir karakter kazanmas›n›n önündeki bu en temel sorunafl›ld›¤›nda; bu bak›flla devrimci gençlik gruplar› ve solçevreler taraf›ndan hareketin ihtiyaçlar› ve geliflmesininsorunlar›na dair etkili bir tart›flma eksenioluflturulabildi¤inde, kuflkusuz gençlik hareketin yaflad›¤›sorunlar›n afl›lmas›nda önemli bir ilk ad›m at›lm›flolacakt›r. Ancak flunu da aç›kl›kla ifade etmek gerekir kiy›llar› bulan ön yarg›lar, devrimci ve sol çevrelerdekipolitikas›zl›k veya k›s›rl›k, tek bir kurultayla afl›lmas›mümkün olmayan sorunlard›r. Bu aç›dan kurultay› sihirlibir de¤nek olarak de¤il, ancak uygun ve etkili bir tarzdaiflletildi¤i ve asgari bir ortakl›¤› yans›tabildi¤i koflullardagençlik hareketinin önünü açacak bir ad›m olaraktan›mlamak gerekmektedir.

Kurultay gençlik hareketinin sorunlar›nayaklafl›mda

bir turnusol ifllevi görecektir!

Üstte ifade etti¤imiz de¤erlendirmeler ›fl›¤›nda gençlikhareketinin yaflad›¤› darl›¤›n ve örgütsüzlü¤ünnedenlerini gençlik hareketinin yaflad›¤› parçal›l›ktan vesiyasal gençlik gruplar›n›n yaflad›¤› apolitizasyondan ayr›düflünmek olanaks›zd›r. Bu aç›dan kurultay›n vetart›flmalar›n öncelikli hedefi bu apolitizmin veparçal›l›¤›n üzerine gitmek olmal›d›r. Yak›n dönemyapt›¤›m›z de¤erlendirmelerde döne döne ifade etti¤imizbu gerçekli¤in özellikle 6 Kas›m tart›flmalar› sonras›ndaortaya ç›kard›¤› gerçekler bu aç›dan fazlas›ylaaç›klay›c›d›r. 6 Kas›m eylemleri sonras›nda tart›flmalaradönüp bak›ld›¤›nda, bir çok siyaset pay›na ortaya ç›kantablo yaz›k ki yine dar grupçuluk, sekterlik vesubjektivizmdir. Ortada gençlik hareketin yaflad›¤› oncakoca sorun duruyorken tart›flmalar k›s›r bir hattakendinden menkul bir “militanl›k” ve iç motivasyonugüçlendirici ö¤elerle bezenmifltir. Bu aç›dan 6 Kas›msüreci öncesinde yapt›¤›m›z de¤erlendirmelere tümüyleparalel bir nitelik tafl›maktad›r. Öncekide¤erlendirmelerde çeflitli vesilelerle ifade etti¤imizfluydu:

“Politikas›zl›k, gençlik hareketine iliflkin aç›k, tutarl›ve istikrarl› bir politik yön ve yönelimden yoksunluk,halihaz›rda reformist ve devrimci kanatlar›yla sol

Page 7: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

7777

çizgideki gençlik gruplar›n›n en temel zaaf›durumundad›r. Ne gençlikten çok fley bekleyen sol siyasalak›mlar taraf›ndan gençlik hareketinin sorunlar› üzerineortaya difle dokunur bir de¤erlendirme ve politikakonulabilmekte, ve ne de gençlik hareketinin tafl›y›c›s› veyolgöstericisi olmak iddias›ndaki gençlik yay›norganlar›nda gençlik hareketinin sorunlar›na iliflkin ciddive ifllevsel bir tart›flma yürütülmektedir. Ayd›nca e¤ilimlerve özentiler içinde dünya ve toplum olaylar› üzerine olurolmaz herfleyi tart›flmaya pek hevesli görünen baz›gençlik yay›nlar›n›n en az tart›flt›¤› sorunlar›n bafl›ndabizzat gençlik hareketinin kendi sorunlar› gelmektedir. Bubile kendi bafl›na mevcut durum hakk›nda bir fikirvermektedir... Gençlik yay›nlar›n›n gençlik hareketininsorunlar›na bu yabanc›laflmas›, gerçekte gençlikgruplar›n›n harekete yabanc›laflmas›n›n biryans›mas›ndan baflka bir fley de¤ildir...”[age]

Bu olgusal gerçekler, bu aç›dan bugün 6 Kas›m’a dairtart›flmalar ›fl›¤›nda önemli ölçüde yeniden do¤rulanm›flbulunmaktad›r. Kurultay tart›flmalar› bu aç›dan gençlikhareketi içerisindeki tüm siyasal e¤ilimlerin tart›fl›lmas›için önemli bir araçt›r. Ortaya koydu¤ude¤erlendirmelerin gençlik hareketinin gerçek ihtiyaçlar›oldu¤unu söyleyenler, birleflik eylem ve mücadeleyöntemleri üzerine vurgular yapan tüm siyasetler (ki buyönlü tan›mlamalara tüm gençlik yay›nlar›ndakarfl›laflmak mümkündür) cesaretli davranmal›, kendipolitikalar›na ve bu politikalar›n nesnelli¤ine güvenmelive kurultay tart›flmalar› içerisine girmelidirler. Bu aç›dankurultay›n yap›s›na ve iflleyifline dair oldu¤u kadar, bufikir üzerine bafllam›fl bulunan tart›flmalar da bafll› bafl›nagençlik hareketine dair iddialar›n gerçekçili¤inins›nanaca¤› bir alan olmaktad›r. Kurultay›n bu aç›dan birturnusol ifllevi görece¤inden kuflku duyulmamal›d›r.

Kurultay›n hedefleri ve iflleyifline dair

Ancak asgari bir siyasal bileflenin ortak bir biçimdeörgütlemesiyle baflar›ya ulaflabilecek olan kurultay için

gençlik hareketinin mevcut darl›¤› düflünüldü¤ündebirlefliklik yeterli olmayacakt›r. Bu aç›dan kurultaykapsam›nda hedeflenenler ve kurultay›n örgütlenmeyöntemi de, en az kurultay fikri kadar önemlidir.

Kurultay öncelikle bir tart›flma platformudur. Çeflitlisiyasetlerin ve anlay›fllar›n gençlik hareketininsorunlar›na dair kendilerini özgürce ifade edebildikleribir aland›r. ‹flte tam da bu nedenden dolay›d›r ki kurultaygençlik hareketinin sorunlar›nda bir turnusol ifllevigörecektir. Kurultay, gençlik hareketinde uzunca birdönemdir yaflanan ideolojik tart›flma zemininin bu ölçüdedarald›¤› bir dönemde, ideolojik ve politik tart›flmalardaönemli bir canlanma oluflturacak etkili bir araçt›r. Ve tamda bu özelli¤inin bir sonucu olarak, kat›lan tüm gruplar›nve bireylerin düflüncelerini ve e¤ilimlerini özgürce ifadeedebilecekleri bir platform olmal›d›r. “Sol saflardaideolojik mücadele ile k›s›r grupçu çekiflmeler ço¤u kezbirbirine kar›flt›r›lmakta, bu ikincisinden kaç›nmak ad›nabirincisinin gerekleri bir yana b›rak›labilmekte, ya dab›rakmay› gerektirdi¤i san›lmaktad›r. Oysa ilkelere dayal›sistemli bir ideolojik mücadele, iliflkileri bozan ve güçleriparçalayan k›s›r çekiflmelerden tümüyle farkl›d›r vegerçekte her zaman, mücadelenin sa¤l›kl› ve baflar›l› birbiçimde ilerletilmesine hizmet eder. Bu nedenle bumücadeleye gerekli önem verilmeli, temel konulardangündelik sorunlara kadar mücadelenin sa¤l›kl› bir çizgideilerletilmesini ve baflar›s›n› ilgilendiren herfley elefltiri,tart›flma ve mücadele konusu yap›lmal›d›r.”de¤erlendirmesinde ifade edilen yaklafl›m, kurultay›ngerçekçi bir ideolojik tart›flma zemini oluflturmas›bak›m›ndan da son derece anlaml›d›r. Bu aç›dan sa¤lananbaflar› ise do¤all›¤›nda gençlik hareketinde daha dinamikbir tart›flma sürecinin önünü açacakt›r.

Ancak bugünün gençlik hareketi kurultaydankurultay›n sa¤layaca¤› bu temel önemde imkandan çokdaha fazlas›n› beklemektedir. Gençlik hareketinin buölçüde darald›¤› bir dönemde gündeme gelen bu kurultay,gençlik hareketinin yaflad›¤› afl›r› darl›k ve kitlelerdenkopukluk gibi sorunlar›n da üzerine gidebilecek bir

Page 8: Ekim Gençliği sayı:79

8888

Ekim

Gençli¤i

yöntemsel çerçevede örgütlenmelidir. Bunun anlam› isekurultay›n siyasal gençlik gruplar› ve devrimciçevrelerden çok daha genifl bir bilefleni örgütlenmesürecinin bir parças› haline getirmesidir. Bu aç›dankurultay tart›flmalar›na bafl›ndan sonuna kadar bu temelhedef yön vermek zorundad›r. Klüp, kol vetopluluklardan, otonom örgütlenmelere, ileri gençlikgüçlerine, hareket içerisindeki ba¤›ms›z öznelere kadargenifl bir çerçevedeki duyarl›l›klar kurultay vesilesiyleharekete geçirilmeli, bunun için yerellerde kurultayörgütlenmeleri oluflturulmal› ve bu imkanlar›n kurultay›nbir parças› haline getirilmesi mutlak suretlesa¤lanmal›d›r.

fiimdi gelecekte kurultay tart›flmalar›n›n ortayaç›karaca¤› sonuçlara göre daha ayr›nt›l› bir biçimdetart›fl›lma ihtimali olan baflka bir soruna, kurultay›nhedefleri ve gündemleri sorununa, geçmifl dönemlerdeortaya ç›kan benzer deneyimlerin ›fl›¤›nda bir bafllang›çyapmakta fayda var.

Kurultay öncelikle gençlik hareketinin tüm politik veörgütsel sorunlar›n› tart›flmal› ve bu tart›flmalar ›fl›¤›ndabu sorunlara çözümler üretilmelidir demifltik. Bu ikincik›sm› özellikle önemli bir yerde durmaktad›r. Kurultaytart›flmalar›n yan›nda çözümler üretme sorununakilitlenmek durumundad›r. Gençlik hareketinin yaflad›¤›afl›r› darl›k ve parçal›l›k bunu oldukça önemli bir sorunolarak ön plana tafl›maktad›r.

Gençlik hareketinin yaflad›¤› afl›r› darl›¤a dairtart›flmalar, gençlik çal›flmas› içerisinde politikçal›flman›n sorunlar›, kapitalist e¤itim sisteminingençli¤e yükledi¤i çok yönlü sorunlar, üniversiteligençli¤i içerisine alan YÖK merkezli akademik k›skaç,faflist sald›r›lar, dünya ölçüsünde yayg›nlaflt›r›lan neo-liberal politikalar ve bunlar›n e¤itim alan›ndakiyans›malar›, anadilde e¤itim ve ö¤renim hakk› vb. birdizi bafll›k, politik planda kurultay›n gündemlerinibelirlemelidir. Bu aç›dan kurultay tüm bu bafll›klara dairasgari bir ortak e¤ilimin veya sonucun oluflturaca¤› birplatform olmal›d›r. Tüm bu bafll›klarla bugüne kadaranlaml› ortak eylemler örgütleyen gençlik gruplar›,kurultay›n gündemlerini belirlemesi gereken bubafll›klarda asgari bir ortak çerçeveyi oluflturmay› önünehedef olarak koymal›d›r. Burada k›s›r tart›flmalaragirilmeden birleflik bir gençlik hareketi ihtiyac›n›nbelirleyicili¤inde sorunlara bak›lmal› ve bu temelde ortaksonuçlar oluflturulmal›d›r.

Bugün gençlik hareketinin en yak›c› sorunu parçal›l›kve örgütsüzlük, en temel ihtiyac› ise birleflik ve devrimcibir gençlik hareketi ve örgütlenmesidir. Bu isedo¤all›¤›nda gençlik hareketi ve örgütlenmesi sorununugündeme getirmektedir. Genç komünistler yak›ndönemde yapt›klar› de¤erlendirmede sorunun kapsam›n›oldukça net bir biçimde ortaya koymufllard›r. Tekraradüflmek pahas›na bu temel gerçe¤i bir kez dahahat›rlatmak, geçmifl dönemde yaflan›lan k›s›r örgüt

modelleri tart›flmalar›n›n önüne geçmek için anlaml›olacakt›r: “Bizim gençlik hareketi aç›s›ndan y›llard›rtekrarlaya geldi¤imiz; ‘Gençlik hareketinin eylemdinamizmi, düzeyi, geliflme seyri ve bu seyrin de¤iflikzamanlarda ald›¤› biçimler hesaba kat›lmad›¤› sürece,ö¤renci gençli¤in örgütlenme sorununa kendi içerisindeyapay müdahalelerle çözüm getirilemez. Çünkü örgütünkendisi kitlesel hareketlili¤e, onun kapsam›na, niteli¤ineve düzeyine do¤rudan ba¤l›d›r.’ de¤erlendirmesi bugünde güncelli¤inden hiçbir fley kaybetmemifltir. Bizimy›llard›r vurgulad›¤›m›z ve devrimci hareketin bir türlüanlayamad›¤› bu gerçek, hareket-örgüt diyalekti¤ininabc’sini oluflturmaktad›r. ” (Deneyimler ›fl›¤›nda gençlikörgütlenmesi-Türkiye Komünist ‹flçi Partisi MerkezYay›n Organ› Ekim’in Kas›m 2004 tarihli 239.say›s›n›ndan)

Bu temel gerçek ›fl›¤›nda kurultay›n temel bir bafll›¤›olacak olan gençlik örgütlenmesi sorununu mücadele d›fl›flablonlara indirgeyen tart›flma, kurultay›n örgütsel plandayarataca¤› daha etkin sonuçlar›n önüne geçen bir tuzakifllevi görmeye adayd›r. Bu aç›dan kurultaydan örgütselplanda anlaml› sonuçlarla ç›kmak –yerel, bölgesel vemerkezi, geçici veya kal›c› örgütsel sonuçlar- hedefiylebu temel önemde gerçek ve “hareket örgüt diyalekti¤ininabc’si” gözden kaç›r›lmamal›d›r. Geçmifl dönem kurultaytart›flmalar›nda dernekler üzerine s›k›flan tart›flmalar(‘93’te) ve ‘96 sonras›nda kurultaydan, bafl›ndan sonunabir örgüt modeli ç›karmaya kilitlenen yaklafl›mlar›ngençlik hareketine sa¤layaca¤› bir katk› bulunmayacakt›r.Kurultay öncesinde ortaya konulacak politik çal›flmalarve örgütsel aç›l›mlar bu aç›dan sonras›n› dabelirleyecektir.

Cesaretli davran›lmal› vekurultay fikrine sahip ç›k›lmal›d›r!

Sürecin bundan sonraki seyri karfl›m›za ne ç›kar›rbunu bugünden kestirmek oldukça zor. Ancak flu temelgerçek aç›kl›kla dile getirilmelidir: Bugün böylesi birpolitikay› hiç kimsenin elinin tersiyle bir kenara itme yada ö¤renci hareketinin geliflti¤i bir dönemin sorunuolarak görme flans› yoktur. Bu kendili¤indencili¤in dipsizkuyusudur ve gençlik hareketinin sorunlar›n›n çözümünügelece¤e havale etmek ve gençlik hareketine devrimciönderlik sorunu ve ihtiyac›n› yok saymakt›r. Aç›k kibirlefliklik üzerine yap›lan tart›flmalar›n da, hareketinsorunlar›na dair yap›lan vurgular›n da bu siyasetleraç›s›ndan bir ciddiyeti kalmam›fl olacakt›r. Bugün butemel önemde sorunu tart›flmaya bafllayanlar›n d›fl›ndakalan çevreleri, politikas›na güvensiz, dar grupçulu¤amahkum ve gençlik hareketi içinde tuttuklar› yerbak›m›ndan gerçekte tümüyle iddias›z çevreler olarak

tan›mlamak do¤al ve kaç›n›lmaz bir sonuç olacakt›r.

Ekim Gençli¤i

Page 9: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

9999

SDP Gençli¤i:Kurultay kendine bir

birleştirme misyonu biçmelidir!

1- Sonuçta gençlik hareketinin parçalanm›fll›¤› ortada.

Üniversitede de ayn› biçimde görülmekte. Bir biçimdeortaklaflmak gerekiyor. Ayr›mlar subjektif koflullar›ndayatmalar›na dayan›yor.

Gerek SDP gençli¤i olarak, gerek parti olarak, birlikhedefini partimizin kuruluflunda da öne koyduk. Buaç›dan birli¤in yan›nday›z.

2- Bu kurultay kendine bir birlefltirme misyonu

biçiyor. Esas bafll›k budur. Bugünün koflullar›nda birlikolarak anlat›lan baz› fleyler, asl›nda kat›l›mlar› ifadeediyor. Yani, örgütlerin birbirlerini örgütlemesi.

Ço¤ulcu bir biçimde kendini ifade eden bir bafll›kolmal›. Yap›lacak bir çok tart›flman›n bu aç›dan ön aç›c›olaca¤›n› düflünüyoruz. Ancak ana bafll›k birlik olmal›.

Birlik ihtiyac›n›n kendisi somut fleyleri dayat›yor.Birkaç örgütün bir araya gelmesi anlam›na gelmemeli.Bir çok konuyu tart›flt›ran bir bafll›k, ana ve yak›c› birbafll›k olmal›.

Ülkede kilitlenmifl bir çok sorun var. Bir çok grupçözümler üretiyor. Demokratik mücadelenin önündetemel ihtiyaç olarak duran ise Kürt sorunudur. Bir çoksiyasal grup sadece “uluslar›n kendi kaderini tayin hakk›”demekle yetiniyor. Bu konuda tart›flman›n önaç›c›olaca¤›n› düflünüyoruz.

3- Asl›nda birinci soruda buna yan›t vermifltik.

Gençlik hareketindeki parçalanm›fll›k, sosyalist

hareketteki parçalanm›fll›¤›n bir yans›mas›n› ifade ediyor.Sokaktaki yan›t gençlik hareketinden geçiyor. “Özgürlüksokaktad›r” diyorsak, bu subjektif koflullar›de¤ifltirmeliyiz. Bir darbeler ülkesinde yafl›yoruz. Bir çokdarbe gördük. ‘80 darbesi en a¤›r›yd›. 28 fiubat’la‘80’deki dibe vuruflun daha da dibe vurabildi¤ini gördük.K›sacas› bugünkü tablo gelinebilecek en geri noktay›ifade etmemektedir. Daha geri bir noktaya da gelinebilir.Bu yüzden birliktelik elzemdir.

4- Bunu gösterecek olan kurultay›n tart›flmalar›n›n

durumu ve yap›c›l›¤›d›r. Yap›c›l›k bu aç›dan çok önemli.Bir çok ekip iyiniyetli ve genel muhalefeti hedefleyen biryerden bakmal›. Genel muhalefet örgütlenmeden, ekiplerkendilerini örgütleyemezler diye düflünüyoruz, biz böylekoyuyoruz.

Gençlik gruplar› birleflik bir gençlik kurultay›nailiflkin sorular›m›z› yan›tlad›lar...

1- Gençlik hareketinin sorunlarını tartışmak ve

ortak çözümler oluşturmak hedefiyle örgütlenecek

olan birleşik bir gençlik kurultayı hakkındaki

düşünceleriniz neler?

2- Kurultayın başlıkları sizce neler olmalıdır?

3- Gençlik hareketinin parçalı tablosunu nasıl

değerlendiriyorsunuz?

4- Kurultay bu çerçevede birleşik bir gençlik

hareketi için bir araç olabilir mi?

Page 10: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

1111 0000

Bu sorunun yan›t›n› belirleyen tart›flmalar olacak.Süreci içinde bulunarak izlemek gerekiyor.

BAGEH (Ba¤›ns›z Genclik Hareketi):

Kurultay ortak noktaların

yakalandığı

bir platform olmalıdır

1- Do¤rusu ikinci ça¤r› grubunda yer ald›¤›m›z için

sevindik. Böyle bir ortakl›k üzerine kurulacak birkurultay/konferans çok etrafl› de¤il, ancak ‘68ler’i‘78ler’i ça¤r›flt›r›yor. Türkiye’de bütün örgütlerin asgaride olsa, tüm uç düflünüfllere ve ayr›mlara ra¤men biraraya gelifl koflullar›n›n oldu¤unu düflünüyoruz.

Bu kurultay tart›flmalar›n yo¤unlaflt›¤›, ortakzeminlerin yakaland›¤› bir koflul olur. Art›k böyle birihtiyaç var. Sadece Türkiye koflullar› de¤il, dünyan›ntamam›nda halihaz›rda var olan muhalif kültürün, ortakbir örgütlülük üzerinden gelifltirilmesi gerekiyor.

2- En temel noktalar›ndan biri, mevcut sol siyasetler

aç›s›ndan hangi noktalar üzerinden ayr›flma veortaklaflma yafland›¤›n›n derinlemesine tart›fl›lmas›gereklili¤idir. Birliktelik gibi elzem olan bir sorunubunlar belirliyor.

Sol literatürün güncellefltirilmesi üzerine tart›flmalarolabilir.

Bir sürü teknik alt bafll›k olabilir.Ancak temelde gençlik hareketinin sorunlar›

tart›fl›lmal› ve tespitler üzerine özörgütlülük tart›flmas›geliflebilir.

3- Hem iyi, hem kötü. ‹yili¤i, yap›sal olarak

orijinimize farkl› çerçevelerden bakmam›za perspektifsunabilmesinden kaynaklan›yor.

Ama bir fleyleri de¤ifltirmek hususunda fiili ve pratikbirliktelik kaç›n›lmaz. Orijin yani Marksist-Leninist teoriüzerinden genele bakt›¤›m›zda, tart›flmalar›n uç düzeydeayr›mlar› gerektirmedi¤i düflüncesindeyiz. Bu denliuçlaflt›rm›yor.

Nitelik aç›s›ndan ayr›flma güçlendirir. Ancakortaklaflma çabalar›n› etkisizlefltirir, bunlar›marjinallefltirir.

4- Evet, olabilir. ‹leriye dönük iddialar›n koflullar›n›

ancak böyle yaratabiliriz. Böylesi bir fleye ihtiyaç var.

DGD (Demokratik Gençlik Derne¤i):

Gençlik hareketinin ortak

bir özörgütlülüğe

ihtiyacı var

1- Kurultay önerisi tüm gençlik gruplar›na oldu¤u

gibi bize de yeni yap›lm›fl bir öneri. Ama gençlikhareketinin sorunlar› uzun süredir bizim de ortakplatformlarda tart›fl›lmas›n› istedi¤imiz bir noktadaduruyor. Kurultay önerisine olumlu bakmam›z›ntemelinde de bu durum yat›yor.

Kurultay›n bafll›klar›, içeri¤i, biçimi tart›flmaaflamas›nda. Ancak bu haliyle bile bir anlam ifade etti¤inidüflünüyoruz.

Bizim temel düflüncemiz, örgütleme çal›flmas›n›nkendisinden öte, ulaflabilece¤i kurumsal düzey. Böylesibir düzeye ulaflabilmesini temel bir ihtiyaç olarakgörüyoruz.

2- fiu gün bir tart›flma içerisindeyiz. Nas›l bir

faaliyetle örülece¤i konusunu tart›fl›yoruz. “Üniversitemiistiyorum” kampanyas› sürecinde de zemin farkl› da olsa,

Page 11: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

1111 1111

bizim aç›m›zdan bu konuda bir tart›flma yürümüfltü. fiugün gençlik hareketinin ortak bir özörgütlülü¤e, enaz›ndan buna çerçeve olabilecek bir kurumsall›¤a ihtiyac›oldu¤unu düflünüyoruz. Bafll›klarda çok büyük birfarkl›laflma olmaz. Önemli olan bu sürecin nas›l örülece¤ive hangi çerçevede sonland›r›laca¤›.

3- Hareketin farkl› programatik çerçevelerden hareket

eden, farkl› özne ve örgütlülüklerden oluflmas›, kendibafl›na bir olumsuzluk tafl›maz. Ama bir hareket olarak,üniversite gündemlerine ve toplam gündemlere müdahaleedebilecek bir hareket olarak ortaklaflabilme yetene¤i,ortak tav›r alma yetene¤i, bunu kurumsall›¤a dökebilmeyetene¤i bizce temel noktalard›r. Hareketin bu anlamdabir de¤er yitimi yaflad›¤›n› düflünüyoruz. Bu anlamdaözörgütlülük eksenli tüm platformlar›n anlaml› bir yerdedurdu¤unu düflünüyoruz. Ama geçmiflte yap›lm›fl ortakfaaliyetlerden deneyimler ç›kart›lmal›. Üniversitekitlesinde de bir dönem de¤iflimi var. Eski al›flkanl›klarhareketin önünü t›kayan tarzlar oluflturuyor. Bu konudabir tart›flma yürütülmeli. Gençlik hareketinin parçal›tablosunu de¤ifltirebilecek ideolojik bir zeminoluflturulmal›. Buradan hareketin kendi önünü açabilecekkanallar›n do¤aca¤›n› düflünüyoruz.

4- Bugün hareketin sorunlar›n›n tart›fl›lma ihtiyac›

oldu¤unu belirttik. Bu yüzden araç olarak kurultay de¤ilama kendi bafl›na bu öneriye önem veriyoruz. Hareketinbu tür ortaklaflma çabalar›n›n genel t›kan›kl›klara tak›ld›¤›ve harcanan emekle orant›s›z sonuçlar al›nd›¤› bir çokdeneyim de yafland›. Bu yüzden tek bafl›na kurultayçerçevesinde düflüncemiz yok. As›l önemsedi¤imiz nokta,bu sürecin nas›l örülece¤i üzerine bir ortakl›kyakalanmas› ve baflta da belirtti¤imiz gibi, birkurumsall›¤a oturtulup oturtulamayaca¤› zeminidir.

Ö¤renci Koordinasyonu:

Sorunlar ancak hareketin

içerisinde çözülebilir

1-Gençlik hareketinin sorunlar› asl›nda hareketin

kendisi yarat›lmadan çok geçerli bir tart›flma olmasagerek. Çünkü tart›fl›lacak fley, bugünkü gençlikörgütlerinin sorunlar› olacakt›r. Bugünün sorunu olangençlik hareketi yaratmay› ise siyasal birlikteliklerle çokmümkün görmüyoruz. Siyasetler birlikte hareket etmesinanlam›nda de¤il elbette. Ancak böyle bir dinamik, dahaafla¤›dan bir faaliyetle a盤a ç›kart›labilir. Bugününgençlik hareketi birkaç dinamik noktas›n› yakalam›fldurumda, elimizde onlar›n verileri var. (gençlik hareketifluradan örgütlenir gibi..) Bu sorun ancak, üniversitemücadelesinin kendisinde, hayat›n içinde, pratik olarakaç›labilir.

Tart›flmak kötü de¤il elbette ancak sorunumuzuçözmez.

2- Kurultay›n bafll›kl›klar› genel olarak ö¤renci

örgütlerinin neden beraber ifl yapamad›klar› gibisorunlardan öte, genel ö¤renci kitlelerini nas›lmücadeleye katabilece¤imizi tart›flmaya açmal›.“Birleflmeliyiz.”, “birlikte ifl yapmal›y›z” gibi iyiniyetlerasl›nda sorunun kendisini çözmüyor.

3- Bugün üniversitede sermaye sistemi içselleflti.

Bundan kaynakl› üniversitelilerin büyük bir kesimininhala sistemden beklentileri var. Bu sorunun bir yerineiflaret ediyor. Ama sistemin üniversitede de yaratt›¤›tahribat›n sonucu olarak, önümüzdeki dönem ciddi karfl›ç›k›fllara gebe.

Parçal›l›k mevzuu da ancak hareketin içerisindeçözülebilir. Dolay›s›yla salt siyasetlerin birlikte iflyapmas›yla sorun çözülmez. Ancak yine de gençlikhareketi aç›s›ndan iki e¤ilim göze çarpmaktad›r.

Page 12: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

1111 2222

Üniversitenin içerisinde yer alan ve hareketi üniversiteniniçinden pratik hayattan örgütleyen tarz bizim aç›m›zdanen uygun oland›r. Bu çerçevede düflünen tüm siyasetlerleortak ifl örgütlüyoruz.

4- Dedi¤imiz gibi, gençlik hareketinin sorunlar›n›

çözmenin yolu, önce onu yükseltmekten geçiyor. Varolansorunlar› ancak hareketin içerisinde çözeriz. Bu aç›dankurultay, birleflik bir gençlik hareketi hedefi için yeterlibir araç olmayabilir.

DGH (Demokratik Gençlik Hareketi):

Hareketin nesnel

ihtiyaçları belirlenmeli ve

buna uygun çözümler

bulunmalı

1- Biz DGH olarak, kapsam› ve bilefleni ne olursa

olsun, gençlik hareketinin sorunlar›n› tart›flmay› ve ortakçözümler üretmeyi hedefleyen bir çabay›, önemli ve

dönemin ihtiyaçlar›n› yakalayan bir yaklafl›m olarak görürve aktif bilefleni olmay› hedefleriz. Ne var ki kurultay

nitelemesi akla, kapsam›, merkezi, bileflenleri itibariylehareketi asgari düzeyde de olsa, temsil edebilecek

kapasitede bir platformu getiriyor. Günümüz koflullar›dikkate al›nd›¤›nda (hareketin nesnel durumu ve

demokrasi güçlerinin subjektif konumlan›fl›) bu çerçevedeyap›lacak bir tart›flman›n, bir kurultay örgütlemeye ve bu

iddian›n hakk›n› vermeye uygun bir zemin yarat›pyaratmayaca¤›, san›yoruz belirleyici olacakt›r. Ancak herkoflulda gençlik hareketinin sorunlar›n›n tart›fl›lmas› ve

çözümler yarat›lmaya çal›fl›lmas› anlaml› olacakt›r.

2- Hangi bafll›klar›n hangi kapsamda tart›fl›laca¤›

flüphesiz tüm bileflenlerin ( örgütlü güçler d›fl›nda bireylerde dahil olmak üzere) yürütece¤i tart›flmalarlabelirlenmelidir. Somut ayr›nt›land›r›lm›fl bir bafll›klarserisi önermek yerine, genel olarak tart›flman›n hangiçerçevede yürütülmesi gerekti¤i konusunda fikrimizisöyleyerek, gerisini yap›lacak tart›flmalara saklamakistiyoruz. Bizce böyle bir kurultay, e¤itim, e¤itim sistemi,YÖK vs. gibi y›llarca tart›fl›lm›fl ve asgari düzeyde birortakl›k yakalanabilecek konular veya alternatif üniversiteve e¤itim modelleri gibi yine y›llarca tart›fl›lm›fl olanancak bir ortaklaflma sa¤lanmas› (bu koflullarda) mümkünolmayan konulara s›k›flt›r›lmamal›d›r. Bugün devrimci-demokrat-yurtsever, tüm demokrasi güçlerinin ve dahiletmeyi baflarabildi¤imiz ö¤renci kitlesinin tart›flmas›gereken, y›llarca hareketin önünü t›kayan, geliflmedinamiklerini heba etmemize yol açan, baflta devrimci

siyasi ak›mlar olmak üzere, gençlik hareketinin kendiaçmazlar› ve ihtiyaçlar› olmal›d›r. Bugünün en acilihitiyac› (gençlik hareketi aç›s›ndan) hareketinihtiyaçlar›n› nesnel olarak belirleyebilmek ve buna uygunortak mücadele araçlar›n› yaratmakt›r. Bu sorunun üstünegitmeyen bir kurultay bizce hedefinden sapm›fl olacakt›r.

3- Bizce parçal› olan gençlik hareketi de¤il, örgütlü

demokrasi güçlerinin, gençlik hareketine yaklafl›m›d›r.Bugün halihaz›rda gençlik hareketi tan›m› yaflamdakarfl›l›¤› olan bir fley de¤ildir. Zaten sorun da budur. Bizbu sorunda reformizmin devrimci hareket üzerindekietkisinin ve sol-subjektif politika tarz›n›n afl›lamamas›n›nönemli bir yerde durdu¤unu düflünüyoruz. Güçlü birdevrimci önderlikten bahsedemedi¤imiz koflullarda,güçlü-istikrarl› bir gençlik hareketi beklemek yersizolacakt›r. Dolay›s›yla gençlik hareketinin do¤as› veihtiyaçlar› üzerinde asgari bir kavray›fl›n yarat›lmas›parçal›l›k olarak ifade edilen somut durumun afl›lmas›n›nen önemli ad›m› olacakt›r. Çok farkl› siyasetlerin veörgütlülüklerin olmas› ise do¤al ve gereklidir.

4- Bugün geliflkin ve dinamik bir gençlik hareketi

(kendili¤inden de olsa) var olsa idi, örgütlenecek birkurultay›n en bafltan garanti edece¤i olumlu sonuçlardanbahsedilebilirdi. Bugünkü koflullarda ise böyle birkurultay›n baflar›s› bizce kendi gücünü abartmayan,gerçekçi hedefler belirleyerek yürüyen bir önçal›flman›nyerellerimizde yarataca¤› etkiye ve hareketin ç›karlar›n›kendi ç›karlar›n›n önüne koyan bir tarza ba¤l› olacakt›r.Tabii ki bu tart›flma bir söyleflinin kapsam›n› aflan birkapasiteye sahip. Dolay›s›yla eksik b›rak›lan bir çok konutart›flma süreci boyunca irdelenmelidir.

Page 13: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

1111 3333

17 Aral›k Zirvesi hükümetten medyas›na,TÜS‹AD’›ndan ordusuna kadar tüm kurumlarca büyüksevinç gösterileriyle karfl›land›. Burjuva medyataraf›ndan günlerce büyük bir baflar›ya imza at›ld›¤›yönünde ç›kan haberler iflçi ve emekçilerin üzerindeöyle bir etki yaratt› ki, K›z›lay Meydan›’ndaki zaferkutlamalar›na kat›lanlar›n onundan alt›s›n›n,kutlamalar›n Türkiye’nin AB’ye al›nd›¤› için yap›ld›¤›n›zannettikleri ortaya ç›kt›. Yarat›lmaya çal›fl›lan buiyimser havan›n gerçekte neye hizmet etti¤ini anlamakiçin zirvede al›nan kararlar› sat›r sat›r incelemekgerekiyor.

Zirve kararlar›n›n Türkiye’yi ilgilendiren k›sm› 17. ve18. paragraflarla bafll›yor. 17. paragraf Türkiye’yibugüne getiren süreci genel hatlar›yla anlat›yor. 18.paragrafta ise mevcut durum tespiti yap›l›p Konsey’inTürkiye’nin bugüne kadar gerçeklefltirdi¤i reformlardanmemnun oldu¤u belirtilerek, hemen ard›ndan bu reformsürecinin devam› yönünde s›k› önlemler al›nmas›gereklili¤i vurgulan›yor. Ard›ndan, belki de üzerine ençok tart›flma yürütülen meflhur 19. paragraf geliyor.Medyada Türkiye’yi K›br›s konusunda kilitleyen buparagraf üzerine öyle çeviriler yay›nland› ki, içeri¤i altüst edilmekle kalmad›, zihinleri buland›rmak içinparagrafa yeni aç›l›mlar getirildi. Bu nedenle söz konusuparagraf›n birebir tercümesini yaz›n›n sonundaki “Ek”k›sm›nda yay›nl›yoruz.

Peki, ne diyor bu paragraf? Bu paragraf ile Türkiye,üye olan 10 yeni ülkeyi (Güney K›br›s da dahil)müzakerelerin bafllat›lmas› sürecine kadar, yani 3 Ekim2005’e kadar, sözlü ya da yaz›l› tan›d›¤›n› belirten birprotokole imza atmak zorundad›r. Her ne kadar hükümetyanl›s› bürokratlar, bu maddenin bir ba¤lay›c›l›¤›n›nbulunmad›¤›n›, istenilenin yap›lmas› durumunda K›br›sCumhuriyeti resmi ad›n› tafl›yan Güney K›br›s’›ntan›nm›fl olmayaca¤›n› belirtseler de, Türkiye heyeti bukonuda resmi görüflün k›rm›z› çizgisini fazlas›yla aflm›flve ufla¤› oldu¤u emperyalist egemenlerin isteklerinefazlas›yla boyun e¤mifltir.

Bildi¤imiz gibi Türkiye burjuvazisinin K›br›süzerindeki türlü ç›karlar›, adada y›llard›r birçözümsüzlü¤ü dayatmaktad›r. K›br›s’›n Akdeniz’dekikonumu, büyük emperyalist devletlerin Ortado¤u’yaaç›l›rken bu aday› uçaklar› için birer deniz üssü olarak

kullanmalar›, Ortado¤u’dan AB ve ABD’ye yap›lanpetrol sevkiyat›nda büyük bir önem tafl›yan Akdeniz veK›br›s karasular›ndan geçen her tankerin bu geçifl içinTürkiye’ye yüklü miktarlarda para veriyor olufllar›, Türkburjuvazisinin bu aday› birebir kara para aklama arac›olarak kullanmas› ve benzeri birçok neden, Türkegemenlerinin bu ada üzerinde y›llar süren iflgaliningerekçelerini oluflturuyordu. Fakat Türk burjuvazisininAB’den beklentileri, K›br›s’taki mevcut ç›karlar›ndankat be kat fazla olmal› ki, adadaki parsay› baflkaemperyalistlerle paylaflmaya haz›r durumda.

Karar›n 20. paragraf› Türkiye’nin komflular›yla iyiiliflkiler gelifltirmesi gereklili¤i üzerine. Uzmanlar bumadde ile Türkiye-Yunanistan ve Türkiye-Ermenistaniliflkilerinin kastedildi¤ini ve özellikle ikinci k›sm›n,resmi devlet politikas›yla çeliflmesi sebebiyle, Türkhükümetini yeni dönemde oldukça zora sokaca¤›n›belirtiyorlar.

Türkiye ile bafllanacak müzakerelerin nas›lyap›laca¤›n› belirten temel madde ise 23. paragrafta yeral›yor. ‹lk nokta, müzakereleri, içinde Türkiye ileAB’deki her bir ülkenin temsilcisinin bulundu¤u

16-17 Aral›k Brüksel Zirvesi

AB barda¤›: Dolu mu, bofl mu?

Page 14: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

1111 4444

“Hükümetleraras› Konferans” denilen yap› yapacak ve buyap› toplam 31 müzakere bafll›¤›n› de¤erlendirecek. Butoplant›larda kararlar oybirli¤i ile al›nacak. Bir baflkadeyiflle Türkiye bu müzakere sürecinde 31 kez a¤›r birs›navdan geçecek. Bu bafll›klardan her biri için tümülkeleri ikna etmek zorunda kalacak. E¤er Güney K›br›s,Yunanistan, Fransa, Avusturya ya da (seçim sonucundaTürkiye aleyhtar› H›ristiyan Demokrat Parti bafla gelirse)Almanya gibi Türkiye’nin AB’ye girmesi noktas›ndaisteksiz olan ülkeler, maddelerden herhangi birini vetoederlerse süreç kilitlenecek. Bu durumda bu t›kan›kl›¤›aflmak için yap›lacak pazarl›klarda taviz vermesi gerekenyine Türkiye olacak. fiundan flüphe duyulmamal›d›r ki,bu pazarl›klar s›ras›nda sermaye, iflçi ve emekçilerin tümsosyal kazan›mlar›n› gasp etmekle kalmayacak,e¤itimden sa¤l›¤a, tar›mdan yeralt› kaynaklar›na kadarher fleyi sat›l›¤a ç›karma noktas›nda da herhangi birtereddüt duymayacakt›r.

23. paragrafta geçen bir baflka konu ise s›n›rlamalar(derogasyonlar) konusu. Konsey karar›nda son dereceaç›k bir dille, müzakere çerçevesi oluflturulurken “uzungeçifl dönemlerine”, “derogasyonlara”, “özeldüzenlemelere” ve “daimi koruma önlemlerine” yerverilebilece¤i belirtiliyor. Yani ‘kiflilerin serbestdolafl›m›’, ‘tar›m’, ‘yap›sal politikalar’ gibi konulardaTürkiye’ye farkl› bir prosedür uygulanacak. Bu durumdaTürkiye AB üyesi olsa bile di¤er ülkelerin sahip oldu¤ubaz› temel haklardan yararlanamayacak. Bu madde di¤erülkelerin üyelik müzakerelerinde hiç yer almamakta,üstelik baz› s›n›rlamalar AB’nin kendi Avrupa Birli¤iAnayasas›’na da ayk›r› düflmektedir. Örne¤in maddede“kiflilerin serbest dolafl›m hakk›” Türkiye için her birülkenin kendi inisiyatifine b›rak›lm›fl durumda. Örne¤in‹sveç “bana gelebilirler” diyebilirken, Fransa Türkler’iülkesine almayabilir.

Yine 23. paragrafta “devasa mali sonuçlara yolaçabilecek adaylarla” müzakerelerin en erken 2014’te,Mali Çerçeve’nin kurulmas›ndan sonra bitirilebilece¤ibildiriliyor. Bu madde, 17 Mart 2005’te müzakerelerebafllayacak bir di¤er aday ülke olan H›rvatistan’›n2014’ten önce üye olabilece¤ini fakat daha hantal birekonomisi olan Türkiye’nin olamayaca¤›n› belirtiyor. ABülkeleri böyle bir durumda, Türkiye’nin herhangi biritirazda bulunmas›n›n önünü almak amac›yla, metneflimdiden böyle bir önlem maddesi koyma gereklili¤iduymufllar.

23. paragraf›n sonunda ise müzakerelerin hedefinin veniteli¤inin bildirildi¤i cümleler yer al›yor.“Müzakerelerin ortak hedefi kat›l›md›r” ibaresi metnekoyulurken, hemen ard›ndan gelen iki cümleyle verilenfazlas›yla geri al›n›yor:

1) “Müzakereler, sonucunun önceden garantiedilemeyece¤i, aç›k uçlu bir süreçtir.”

2) “Kopenhag Kriterleri’nin tümü göz önündebulunduruldu¤unda, flayet aday ülke üyelik

yükümlülüklerinin tümünü üstlenememe durumundaolursa, söz konusu aday›n Avrupa yap›lar›na mümkünolan en kuvvetli ba¤larla kenetlenmesi sa¤lanmal›d›r.”

Zirveden ç›kan “ucu aç›k müzakere” sözü ile busürecin mutlaka üyelik ile sonuçlanmak zorundaolmad›¤› belirtiliyor. Bu madde de di¤er birçok maddegibi sadece Türkiye’nin müzakere süreci içintan›mlan›yor.

Tüm bu maddeler dikkatle incelendi¤inde ortadasevinilecek bir durumun olmad›¤› fark edilecektir.AB’nin Türkiye’ye müzakere tarihi vermesi, Türkiye’ninbu emperyalist birlikteli¤e daha da göbektenba¤lanmas›ndan baflka bir fley de¤ildir. Müzakeremaddeleri oylan›rken AB ülkelerinin her birinin elindeveto kartlar›n›n bulunmas›, bu ülkelerin pazarl›klardaTürkiye’yi fazlas›yla sömüreceklerini göstermektedir.

AB’nin son dönemde Türkiye’ye müzakere kap›s›n›açmas›n›n temel nedeni, ABD karfl›s›nda yükselen biremperyalist mihrak olarak gelece¤e haz›rlanmas›d›r.Türkiye onlar için Ortado¤u ve Kafkasya dengeleriaç›s›ndan oldukça önemli bir noktadad›r. ABD’ninOrtado¤u hakimiyeti koflullar›nda Türkiye’yi AB’yeyak›n tutmak önem tafl›maktad›r.

Peki son süreçte Türk burjuvazisi neden yüzünü buderece AB’ye döndü? Çünkü iflbirlikçi sermaye bafl›ndanberi, ezilen kitlelerde AB’ye karfl› yarat›lan bu umutrüzgar›ndan faydalanaca¤›n›n fark›ndayd›. 17 Aral›kakflam› bir ana habere konuk olan Güler Sabanc›,geliflmeleri de¤erlendirirken “Çok sevindim, fakat busüreci ilerletebilmemiz için ve müzakereleri baflar›ylaatlatabilmemiz için ekonomik alanda yapmam›z gerekençok de¤ifliklikler var, ç›karaca¤›m›z çok yasa var”diyordu. Onun kastetti¤i elbette iflçi ve emekçilerinyaflam standartlar›n› yükselten yasalar de¤ildi. Sermayebu sürecin, “yap›sal reformlar” ad› alt›nda burjuvaziye ekhaklar kazand›raca¤›n›n fark›ndayd›. Sonuçta girmeyeçal›fl›lan topluluk ileri bir kapitalistler birli¤idir. Onauyum yasalar› da kapitalist yap›n›n tahkim edilmesindengeçmektedir.

Böyle ince hesaplar›n yap›ld›¤› bir süreçte, AvrupaBirli¤i’nin kurtulufl umudu oldu¤u yönlü propagandan›netkisini k›rmak için daha etkin bir çaba içinde olmal›y›z.

N. Sayan* EK: “Avrupa Konseyi, Türkiye’nin, 10 yeni üyenin

kat›l›m›n› da dikkate alarak, Ankara Anlaflmas›’n›n buduruma adaptasyonuna iliflkin Protokolü imzalama

yönündeki karar›n› memnuniyetle karfl›lamaktad›r. Bunun›fl›¤›nda Avrupa Konseyi, Türkiye’nin “Türk hükümeti

Ankara Anlaflmas›’n›n adaptasyonuna iliflkin Protokolükat›l›m müzakerelerinin as›l bafllang›c›ndan önce ve

Avrupa Birli¤i’nin mevcut üyelik görünümünün gerektirdi¤idönüflümlerin tamamlanmas› ve bunlar›n üzerinde

anlaflmaya var›lmas›n›n ard›ndan imzalamaya haz›roldu¤unu teyit eder” fleklindeki bildirimini memnuniyetle

karfl›lar. ”

Page 15: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

1111 5555

Türkiye’nin egemenleri “AB’ye giriyoruz” yalan›yla, AKPhükümeti ise bunun demokratikleflme yönünde at›lm›fl pahabiçilmez bir ad›m oldu¤u propagandas›yla y›¤›nlar› aldatmayave sersemletmeye devam ediyor. Türkiye’nin liberal solcular›n›nda ciddi ciddi inand›¤› ve dahas› etkin bir biçimde destekledi¤ibu aldatma kampanyas›, hiç flüphesiz Avrupa’da yaflayan iflçive emekçiler ile gençler için hiçbir de¤er tafl›mamaktad›r. 12Eylül’ün y›lg›n ve yorgun liberal solcular›m›z›n iddialar›n›n veinançlar›n›n tersine, Avrupa’da özellikle son 2 y›ld›r süreç heralanda bir baflka biçimde geliflmektedir. Örne¤in, baflta liberalsolcular›m›z olmak üzere pek çok kimsenin imrenerek sözetti¤i“sosyal refah devleti”nin ad›m ad›m ortadan kald›r›lmas›natan›kl›k ediyoruz. ‹flçi ve emekçilerin difle difl mücadeleler vebüyük bedeller ödeyerek kazand›klar› ekonomik ve sosyalbütün haklar bir bir gaspediliyor. Reform ad› alt›nda peflpefleç›kart›lan sald›r› paketlerinin özellikle boy hedefi haline getirdi¤ialanlar ise, geçmiflte iflçi ve emekçilerin en çok hak sahibioldu¤u ve yararland›¤› hizmet alanlar›d›r.

Sa¤l›k ve e¤itim gibi temel hizmet alanlar› özellefltirilerek,geçimini çal›flarak sa¤layan emekçilerin omzuna a¤›r bir yükbindiriliyor. ‹nsanlar eskiden hastanelerde hasta, okullardaö¤renci muamelesi görüyordu, yeni yasalarla birlikte art›k“müflteri” muamelesi görecekler, görüyorlar. Bunun ifadesiolarak, bundan böyle hastalar ilaçlar›n›, ö¤renciler de kitaplar›n›parayla sat›n almak zorundad›rlar. Öte yandan, Türkiye’denbildi¤imiz har(a)ç uygulamas› art›k Avrupa’da yaflayanö¤rencilerin de hayat›na girmifltir. Paras› olmayan ö¤rencilere¤itimden yoksun b›rak›lmaktad›r. ‹statistiklere göre buuygulamadan sonra NRW (Kuzey Ren Vestfalya) bölgesindeki,sadece birkaç üniversiteden kayd›n› sildirmek zorunda kalan 20bine yak›n ö¤renci bulunmaktad›r. K›sacas›, e¤itim Avrupa’daart›k metalaflm›flt›r, yani parayla al›n›p-sat›l›r hale gelmifltir.Emekçi s›n›flar geçmiflte göreceli de olsa paras›z e¤itimhakk›na sahipti, flimdi durum fark- l›d›r. Zira emekçiler, eskidenparas›z faydalanabildikleri tüm bu haklar› flimdi “sat›n almak”zorundad›rlar. Sat›n alamayanlar ise bu haklardan mahrumolacaklard›r. Demek oluyor ki, bundan böyle okullar›n kap›lar›emekçi çocuklar›na kapat›lm›flt›r.

Demokratik haklar da t›rpanlan›yor

Burjuva demokrasisi ve küresel kapitalizmin hayranlar› veözürcüleri olan liberaller, AB’ye girilmesi durumunda demokrasive insan haklar› konusundaki sorunlar›n çözülece¤i ve büyükbir rahatlaman›n sa¤lanaca¤› hayali içindedirler. Bu tam bir ay-mazl›kt›r. Herfley bir yana Avrupa’da bugün içinde bulunulansüreç bu bak›mdan da liberallerimizin ham hayaller içindeoldu¤unu kan›tlamaktad›r.

Özgürlüklerin ve eflitliklerin cisimleflmifl hali olan SSCB’ninbüyük bas›nc› ve dünya halklar› için çekim merkezi olmaözelli¤i, Avrupa burjuvazisini kendi halklar›na göreceli olarakdemokratik hak ve özgürlükler tan›mas›n› zorunlu halegetirmiflti. Kuflkusuz tek tek ülkelerin iflçi ve emekçilerinin kendi

öz mücadelelerinin de bunda yads›nmaz bir rolü ve katk›s›vard›. Avrupal› iflçi ve emekçiler uzun y›llar bu durumdanyararland›lar. Fakat zamanla, özellikle de, SSCB ve Do¤uBloku’nun da¤›lmas›yla birlikte bu göreceli duruma da elvedadenmifltir. Temel hak ve özgürlükler gitgide s›n›rlanmaya,“toplumun huzuru ve güvenli¤i” gerekçesiyle polis devletiuygulamalar›na h›z kazand›r›lmaya bafllanm›flt›r. Polis, eskidenbaflvuramad›¤› keyfi uygulamalar› flimdi günlük olarakgerçeklefltirmektedir. Bu uygulamalar› yavafl yavaflmeflrulaflt›rmaya, kendini topluma kabullendirmeye, toplumüzerinde bir bask› oluflturup sindirmeye çal›flmaktad›r. Art›ksokakta rahat yürüdü¤ümüz günler geride kalm›flt›r. Her an birpolis otosu sizi durdurup kimlik sorabilir, e¤er kimli¤inizyan›n›zda de¤ilse saatlerce sizi orada tutabilir. Bunun tekgerekçesi ise “güvenlik” aç›s›ndan “flüpheli” görünmenizdir.Bunun gibi bir dizi keyfi uygulama say›labilir. Liberallerimizinanlayaca¤› biçimde söyleyecek olursak, “huzur operasyonlar›”gelinen yerde Avrupa’da da yap›lmaya bafllanm›flt›r.

Bunun somut bir örne¤ini geçti¤imiz günlerde Köln’deyap›lan “kaçak av›” ad› alt›nda ve tam bir terör havas› ilesürdürülen uygulamayla yaflad›k. Deyim uygunsa, kent tam birpolis kuflatmas› alt›na al›nd›. Sokakta yürüyen, otobüste giden,özel arabalar›yla yolculuk eden birçok kifli durdurularak kimliktespiti yap›ld›, yüksek bir mebla¤› bulan para cezalar› kesildi.Ertesi gün Alman polisi büyük bir gururla ve tam birutanmazl›kla, 360 “kaçak”› yakalad›¤› ve bu uygulaman›nKöln’ü Almanya’n›n en güvenlikli flehri yapma amac›n› tafl›d›¤›fleklinde aç›klad›. Gerçekte ise tam bir keyfilik örne¤i veAvrupa’n›n herbiri birer polis devleti olan devletlerinin gerçekçehresini gösteren bir olayd› bu. Temel amac› ise demokratikhak ve özgürlükleri a- yaklar alt›na al›p yok saymak ve toplumuterörize etmekti. Kimi Alman bas›n›nda, tam gün olaraksürdürülen bu operasyonun, 2. Dünya Savafl›’nda Yahudihalk›na yap›lan haks›zl›klara karfl›l›k olarak ödenen tazminat›n

Avrupa Birli¤i, liberal hayaller ve gerçekler

Page 16: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

1111 6666

son taksidi için yap›ld›¤› da ileri sürülmektedir. Bütün bunlar› gerici ve faflist güçlerin beslenmesi,

korunmas›, faflist propaganda ve örgütlenmenin gitgide serbesthale getirilmesi ve güçlenmelerinin sa¤lanmas›, neo-nazi vb.çetelerin polis korumas›nda sokaklarda yürütülmesitamamlamaktad›r.

Yabanc› düflmanl›¤› art›yor, ›rkç›l›k k›flk›rt›l›yor

Demokrasi ve insan haklar›n›n befli¤i olarak gösterilenAvrupa’da günümüzün en önemli geliflmelerinden biri de, artanyabanc› düflmanl›¤›d›r. Avrupa’n›n tekelci devletlerinin tümündede ›rkç›l›k körüklenmektedir. Y›llard›r herfleye ra¤men bir aradayaflayan çeflitli uluslardan emekçiler aras›nda milliyetçiönyarg›lar gelifltirilmekte, ›rkç› duvarlar örülmekte ve düflmanl›ktohumlar› ekilmektedir. Dün “sosyal refah toplumu”nuninflaas›n›n mimarlar›ndan biri olarak gösterilen yabanc›lar, yanibaflta Türkiyeliler olmak üzere çeflitli ülkelerden gelen iflçi veemekçiler, bugün “sosyal refah toplumu ve devleti”nintafl›yamayaca¤› bir yük olarak görülmektedir. Dahas›,ekonomik-sosyal alandaki kötüye gidiflin, “sosyal refahtoplumu”nun y›k›l›fl›n›n sebebi olarak gösterilmektedir. Örne¤in,“yabanc›lar geldi, düzenimiz bozuldu, onlar olmasatoplumumuz daha düzenli ve temiz olurdu, yabanc›larolmasayd› iflsizlik olmazd›, yabanc›lar potansiyel suçludurlar”gibi, ›rkç›-floven argümanlarla yabanc›lar günah keçisikonumuna sokulmaktad›r. Yabanc›lar dedikleri çeflitli uluslardaniflçi ve emekçiler her geçen gün biraz daha fazla ›rkç›-faflistçetelerin sald›r›lar›na u¤ramaktad›r. Temel sloganlar› ise,“Avrupa bizimdir, baflka kültürlere yer yok ve yabanc›lard›flar›”d›r. K›sacas› bugünün Avrupas› demokrasinin ve insanhaklar›n›n giderek hiçe say›ld›¤› topraklar haline gelmektedir.

Sald›r›lara bahane, “kriz var”

Avrupa’n›n tekelci sermaye devletleri tüm bu sald›r›lar›nagerekçe olarak iktisadi alanda yaflad›klar› krizigöstermektedirler. Bu bir yaland›r. Yaland›r, zira Avrupasermayenin en çok yo¤unlaflt›¤› ve zenginliklerin en çok birikti¤ibir k›tad›r. Örne¤in bu k›tan›n en güçlü ve en zengin ülkesi olanAlmanya’y› ele alal›m; Almanya, di¤er alanlar bir yana,geçti¤imiz y›l ihracatta ABD’yi de geçerek dünyan›n en çokihracat yapan ülkesi durumuna gelmifltir. Do¤uBlok’u ülkelerinin ulafl›m, iletiflim vb. gibi birçoktemel ihtiyac›n› karfl›layan flirketler Almantekellerinin elindedir.

Sermaye devleti sözde sa¤l›k, e¤itim gibitoplumun temel ihtiyaçlar›na kaynak bulamad›¤›için paral› hale getirdi¤ini ileri sürmektedir. Buamaçla iflçi ve emekçilerden ald›¤› vergileriartt›rm›flt›r. O kadar ki, emeklilerin maafllar› bilevergilendirilmifltir. Buna karfl›n büyük tekelleri,yat›r›m yapt›klar› ve iflyeri sa¤lad›klar› içinvergiden muaf tutmaktad›r. Dahas› var. Kaynakyetersizli¤inden sözedip iflçi ve emekçilerinücretlerinden yapt›¤› kesintilerle oluflturdu¤umebla¤lar› ise silahlanmaya ve militarizmeyat›rmaktad›r. Bugün Almanya, dünyan›n de¤iflikco¤rafyalar›nda yaklafl›k 30 ülkede askerbulundurmaktad›r. Bu arada içerde “güvenlik”

gerekçesiyle “güvenlik güçleri” daha donan›ml› halegetirilmektedir. Tekelci Alman devleti, bizzat iflçi veemekçilerden çal›nan paralarla her bak›mdan tahkim edilerek,güçlendirilmektedir. Demek oluyor ki, ileri sürülenler tümüyleafla¤›l›k bir yalandan ibarettir, “kriz” bir bahanedir.

Emperyalistler aras› “uyum” ve sosyalizm karfl›s›ndaki“ittifak ve iflbirli¤i” yerini gitgide belirgin hale gelen birbloklaflmaya ve dipten dibe süren k›yas›ya bir rekabeteb›rakm›flt›r. Dünya egemenli¤i için mücadele gitgidek›z›flmaktad›r. Bu çerçevede, AB ABD’ye askeri alanda da rakipolmak ve dünya egemenli¤ine oynamak istemektedir. Buyüzden AB ordusu kurma planlar› yap›lmaktad›r. Tüm buemperyalist emellerin gerçeklefltirilebilmesi içinse, iflçi veemekçilerin haklar›n› gaspetmek ve buna karfl› geliflecektepkileri bast›rmak zorunlu olmaktad›r. ‹flçi ve emekçilerinsosyal haklar›n›n gaspedilmesinin, temel hak ve özgürlüklerininbudanmas›n›n gerisinde bu gerçek neden vard›r.

Gerçek demokrasi sosyalizmdedir

Liberal aymazlar “Avrupa demokrasisi ve KopenhagKriterleri” üzerine methiyeler yazadursunlar, ama gerçeklerkat›d›r ve geliflmeler onlar›n ham hayallerinin tam tersi biryöndedir. Biz Avrupa’da yaflayan iflçi-emekçi ve gençler birumut haline getirilmeye çal›fl›lan ve kurtulufl olarak gösterilenAvrupa Birli¤i’nin ve AB demokrasisinin ne menem bir fleyoldu¤unu yaflayarak görüyoruz.

Emperyalizm, demokrasinin inkar› üzerinde yükselen siyasalgericilik e¤iliminin cisimleflmifl halidir. Avrupa Birli¤i de,emperyalist ve yay›lmac› amaçlarla kurulan bir birliktir.Avrupa’daki özgürlükler ise, gerçekte Avrupa tekellerinin biz iflçive emekçileri sömürme ve halklar› kay›ts›z flarts›zegemenlikleri alt›nda bask›lama özgürlü¤üdür. Bu özgürlü¤ünen ufak bir biçimde tehdit edilmesi, tekelci Avrupa devletlerinintahammül edemeyece¤i bir fleydir. Dolay›s›yla, bir kez daha,“AB demokrasisi” denilen burjuva demokrasisi emperyalistsömürü ve ya¤man›n üzerindeki örtüdür. Bu örtünün hafifçearalanmas› durumunda, alt›nda kopkoyu karanl›¤›yla faflizmindurdu¤u görülecektir. Burada ise, iflçi ve emekçiler içindemokratik hak ve özgürlüklerin zerresi yoktur. Tarihseldeneyimler ve bilimsel gerçekler kan›tlam›flt›r ki, gerçek ve tamdemokrasi sosyalizmdedir.

D. Deniz

Antep’te mücadele sürüyor!Antep’te Ekim Gençli¤i çal›flmalar›n› sürdürüyor. Üniversitemizde

devrimci-demokrat ö¤renciler üzerinde gün geçtikçe etkisini art›ranpolis ve faflistlerin bask› ve sald›r›lar›, aç›lan soruflturmalar devametmekle beraber, bu bizim çal›flmalar›m›z› asla olumsuz yönde etkile-miyor. Aksine çal›flmalar›m›z› daha büyük bir h›rsla sürdürüyoruz.

Son olarak “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!”, “Kurtulufldevrimde, kurtulufl sosyalizmde!”, “Katil ABD Ortado¤u’dan defol!”,“Paras›z, bilimsel, anadilde e¤itim!” fliarl› pullar›m›z› fakültelere vekütüphaneye yapt›k. Ayr›ca flehir içinde de ayn› çal›flmay› uygulad›k.Özellikle böyle bir çal›flmaya al›flk›n olmayan üniversitemizde ö¤ren-cilerin ilgileri ve olumlu tepkileriyle karfl›laflt›k.

Bask›lar, soruflturmalar bizi y›ld›ramaz!Gaziantep Ekim Gençli¤i

Page 17: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

1111 7777

17 Aral›k, burjuvazi cephesinden, Avrupa Birli¤i’ndentarih koparma kayg›lar›yla geçti. Burjuvazi AB zirvesisonras› ise tarihi bir at›l›m gerçeklefltirdi¤i iddias›yla

kamuoyunun önüne ç›kt›. Neydi bu “tarihi” at›l›m? Bukarar 41 y›ld›r bekleniyordu. Sonunda, Brüksel’de

toplanan 25 AB üyesi ülkenin liderleri, Türkiye’ninüyeli¤i için müzakerelerin 3 Ekim 2005’de bafllamas›n›

onaylad›. Burjuva medyaya yans›yan olay›n bu k›sm›yd›. Peki AB halklar nezdinde ne ifade ediyor? Gerçekte

kazan›lan bir zafer midir? AB, Türkiye co¤rafyas›ndakigençler, iflçiler ve emekçiler için ne ifade edecektir?

Gündemden düflmeyen AB üyeli¤i kimlerin, hangi s›n›f›nç›kar›nad›r? Dahas›, henüz AB’ye entegrasyon söz

konusu de¤ilken, burjuvazi taraf›ndan haz›rlanan buerken kutlama nedendir? Estirilen bu bayram havas›yla

iflçi-emekçilere de hayal pompalanmaya, emperyalistsermaye ittifak› AB’ye üye olma çabalar›

meflrulaflt›r›lmaya m› çal›fl›lmaktad›r?Böylesi sorular cevaplanmadan süreç do¤ru tahliledilemeyecektir. 17 Aral›k sonras› AB sürecini ve

Türkiye’nin üyeli¤ini de¤erlendirmek üzere AnkaraÜniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Ö¤retim Üyesi

Yrd. Doç. Dr Metin Özu¤urlu’ya görüfltük...

Ekim Gençli¤i

EG: 17 Aral›k sonras›nda AB’ye girilmesine çokyak›nlafl›ld›¤› düflüncesiyle Türkiye’de burjuvazitaraf›ndan adeta bir “flölen” ilan edildi. Siz, 17 Aral›k’›ve AB sürecini nas›l de¤erlendiriyorsunuz ve bundansonra neler olabilir?

Türkiye burjuvazisi kendi s›n›f reflekslerine uygunolarak 17 Aral›k’› flölene çevirmekte hakl›d›r. Türkiyeburjuvazisi derken, içinde farkl› fraksiyonlar› bar›nd›ranbir s›n›ftan söz etti¤imizi bilmemiz gerekir. Bu farkl›l›k,sermayenin farkl› biçimlerinden sektörel çeflitlili¤e, firmabüyüklü¤ünden yaflam tarz› farkl›l›¤›na ve siyasalangajmanlara uzanan temellere sahip olabilir. Ancak, son25-30 y›l boyunca dünya kapitalizmiyle girilenentegrasyon süreci, baflka co¤rafyalarda oldu¤u gibiTürkiye burjuvazisini de temel bir noktada türdefllefltirdi:Art›k karfl›m›zda bütün unsurlar›yla kozmopolitleflmifl,ulus-devletle aidiyet ba¤lar› gevflemifl, bu anlamda

yekpare bir s›n›f bulunmaktad›r. 17 Aral›k’la bafllayacakolan takvim, bu s›n›f bak›m›ndan, dünya kapitalizmi ilebölgeselleflerek entegre olman›n takvimidir.Bölgeselleflerek küreselleflmek demek, oynak birkaraktere ve sert inifl-ç›k›fllara sahip olan küresel rekabetortam›nda, yönü ve süresi belli, göreli istikrarl› birzemine kavuflmak demektir.

17 Aral›k’tan sonra teknik olarak önce bir taramagerçekleflecek ve ard›ndan da 30 klasörden oluflanmüktesebat›n uyumu çal›flmalar›na giriflilecektir. Busürecin nas›l geliflece¤i ve hangi zaman dilimineyay›laca¤› belirsizdir; ancak, önceki aday ülkedeneyimleri ›fl›¤›nda belli olan, bildi¤imiz bir fley vard›r.Temelde müzakereler üç hususa odaklanacakt›r: Bunlar,kamu yönetiminde çok yönlü reforma gidilmesi, iktisadialandaki genifl ölçekli bir serbestleflme ve nihayet, ilk ikidüzenlemeyi destekleyici tarzda fiziki ve beflerialtyap›n›n gelifltirilmesidir. Kamu yönetimindegerçekleflen reformlar›n ana do¤rultusu, ademi-merkeziyetçi e¤ilimlerin güçlendirilmesine yöneliktir. Buçerçevede, bir yandan yerel yönetimlerin idarikapasitelerini güçlendirmeye dönük önlemler al›n›rken,di¤er yandan da yönetiflim ilkelerinin idarenin herdüzeyine yerlefltirilmesi yönünde çaba gösterilecektir.Ayn› flekilde, kamu maliyesi disiplini ve bütçe aç›klar›konusunda da düzenlemelere gidilecektir. Uyumçal›flmalar›nda öne ç›kan alanlardan biri de

Metin Özu¤urlu ile Avrupa Birli¤i üzerine söylefli...

AB yüzelli y›ll›k kazan›mlar›ntasfiyesidir!

Page 18: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

1111 8888

serbestileflmedir. Eme¤in, mallar›n, hizmetlerin vesermayenin/paran›n serbest dolafl›m›na yönelik bir piyasaortam›n›n tesisi öngörülmektedir. Eme¤in serbest dolafl›m›konusu, AB bünyesinde zaten profesyonel meslek gruplar›ve vas›fl› iflgücüyle s›n›rl› olarak ele al›nmaktad›r.Türkiye bak›m›ndan AB elit formasyonunun parças›olacak iflgücünün daha da dar tutulaca¤› flimdiden belliolmufltur. Bunun yan› s›ra, flirket ve rekabet hukukununtesisi, banka ve enerji gibi stratejik sektörlerdeözellefltirmeler ve yeniden yap›lanma, iflgücü piyasas›n›nesneklefltirilmesi ve giriflim özgürlü¤ü konular›ndadüzenlemelere gidilecektir. Fiziki ve befleri altyap›n›ngelifltirilmesine yönelik düzenlemeler de önemli bir yertutmaktad›r. Fiziki altyap› kapsam›nda; kara, deniz vehava yolu tafl›mac›l›¤›, ulafl›m ve posta hizmetleri ilee¤itim, bilim ve araflt›rma alanlar›nda da yenidüzenlemelere gidilecektir. Buradaki yol haritas›n›n,ulusal ekonomilerin dünya kapitalizmine entegrasyonsürecini aralar›ndaki belli bir iflbölümü çerçevesindedüzenleyen IMF, Dünya Bankas›, Birleflmifl MilletlerKalk›nma Teflkilat›, Dünya Ticaret Örgütü ve OECD gibiuluslararas› kurulufllarca çizilen yol haritas›ndan farkl›olmad›¤›n› görüyoruz. Aralar›ndaki ortak payda, neo-liberal birikim stratejisidir ki, bu durum, emekçilerbak›m›ndan cehennemlerden cehennem be¤en anlam›nagelmektedir.

Görüldü¤ü gibi, AB’den demokrasi ithalibekleyenlerimiz, piyasa kural ve mekanizmalar›n›n ithaligibi bir gerçekle karfl› karfl›ya kalacakt›r. Burjuvazi flölenyapmas›n da ne yaps›n?

EG: AB ülkelerinde iflsizli¤in oldukça yüksekoldu¤u biliniyor. Öte yandan AB’yi destekleyenkesimlerde, üye olunmas› halinde ifl bulunaca¤› gibibir beklenti var. Dahas›, AB ülkelerinde iflgüvencesinin de sa¤land›¤›, dolay›s›yla üyeli¤in Türkiflçi-emekçisi için “hay›rl›” olaca¤› görüflü hakim. Bukonuda neler söylenebilir?

Sermayeyi “ekmek kap›s›” gibi görüyor ve hay›rdualar›n›z› eksik etmiyorsan›z, içine girilen sürecin“hay›rl›” olaca¤›n› da düflünebilirsiniz. Oysa bu sonderece arkaik bir düflüncedir. Sermaye, sadece istihdamde¤il iflsizlik de üretir. Son 10 ülkenin kat›l›m›ndan önceyap›lan bir çal›flmada, mevcut koflullar veri al›nd›¤›nda,2010 y›l›nda yap›sal iflsizlik konumunda bulunangençlerin (yani 15-25 yafl grubunun) AB bünyesinde %40gibi bir a¤›rl›¤a sahip olaca¤› vurgulanmaktayd›. Ayn›çal›flmada iflgücü piyasas›n›n üç katmanl› bir özelliksergileyece¤i, toplam iflgücünün 1/3’ini oluflturacak ilkdilimde yap›sal/kal›c› iflsizlerin, 1/3’lik ikinci dilimdegüvencesiz ve geçici ifllerde çal›flan iflgücünün ve ancak1/3’lik üçüncü dilimde düzenli istihdam olanaklar›nasahip iflgücünün bulunaca¤› öngörülmektedir. “AB demek

ifl ve afl demektir” gibi nutuklarda aç›kça görüldü¤ü gibi,sermaye, emekçilerin sadece iflgüçlerini sat›n alm›yor,düfllerini de çal›yor. Mesele bundan ibarettir.

EG: AB’de sendikalar›n durumu nedir? SermayeninAvrupas›’n›n yan› s›ra bu günlerde s›kça söylendi¤iüzere bir ‘Eme¤in Avrupas›’ söz konusu olabilir mi?

Zor bir soru. ‹flçi s›n›f› söz konusu oldu¤unda, ABgeneli için bir çözümleme yapmak zorlafl›r; çözümlemeyiülke ülke sürdürmek daha anlaml› hale gelir. 1848devrimci dalgas›n› bafllang›ç noktas› olarak ele al›rsak,150 y›l› aflk›n bir mücadelenin sonucu olarak ortaya birAvrupa Sosyal Modeli’nin ç›km›fl oldu¤unusöyleyebiliriz. Ayr›nt›s›na girmeyelim, fakat sözünüetti¤im model, Keynesgil uzlafl› ile karakterize edilen vetemel esprisi, özel mülkiyetin kar ve rekabet önceli¤ininbast›r›lmas› ve geriletilmesi olan bir modeldir. Bu modelile AB’nin sosyal boyutunu birbirine kar›flt›rmamakgerekir. AB bünyesinde sosyal politikan›n s›n›r›,ekonominin kârl›l›k ve rekabet edebilirlik önceli¤inintayin etti¤i s›n›rd›r. ‹lla bu slogan kullan›lacaksa,aç›l›m›yla kullan›lmas›nda fayda vard›r: “Sermayeönceliklerine tabi eme¤in Avrupas›”. Bu ise 150 y›ll›kkazan›mlar›n tasfiyesinden baflka bir anlam tafl›maz.Maalesef Avrupa ‹flçi Sendikalar› Konfederasyonu(ETUC), sermaye stratejisine tabi kalarak, AB’nin merkezülkelerindeki sendikal› iflçilerin tekil ç›karlar›n›, iflçis›n›f›n›n bütünlüklü ç›kar›n›n üzerinde tutan bir stratejiizlemektedir. ‹flgücüne konan serbest dolafl›mk›s›tlamar›n›n ard›nda ETUC’un bulunmas›, bu anlamda,flafl›rt›c› de¤ildir. ETUC, reformcu bile denilemeyecek birçizgidedir; ad›n› koyal›m, bu aç›k bir s›n›f iflbirli¤içizgisidir ve “Eme¤in Avrupas›” balonu da bunlar›n elindehavalanmaktad›r.

EG: Türkiye’deki gençler ‘geleceksizlik’ kayg›s›ylayüzyüzeler ve bir bölümü AB’nin kendileri için umutolabilece¤ini düflünüyor. Sizce bu mümkün müdür?

Gençlerin geleceklerini çalan kapitalizmdir; kapitalistmerkezlere göç etme e¤ilimi, bir yönüyle, h›rs›z›nmerkezine gitme e¤ilimidir. Orada, gelece¤e dairumutlar›m›z, metalaflt›r›lm›fl varl›klar olarak, çal›nt› malstatüsünde çok daha genifl bir yelpazede sergilenmektedir.H›rs›z›n merkezine giderseniz, umutlar›n›z›n simgelerini,mallaflt›r›lm›fl tüketim nesneleri olarak daha yak›ndangörme olana¤›na kavuflabilir; kafan›z›, kol gücünüzü vebedeninizi satmak suretiyle edinece¤iniz para ile bunesnelere flu veya bu ölçüde sahip olabilirsiniz. Daha iyibir yaflam ise, ancak, bizden çal›nan varl›klar›n malstatüsüne (meta karakterine) son vermekle mümkündür.Bunun kavgas› Washington DC de oldu¤u kadarBrüksel’in göbe¤inde de sürmektedir. Umut mekandade¤il, kavgadad›r.

Page 19: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

1111 9999

Ankara: ‘Kahrolsun ABemperyalizmi!'’

17 Aral›k günü ?AB'ye üyelik, uyum yasalar›, ikilianlaflmalar' ad› alt›nda yürütülen çok yönlü emperyalistk›skaca karfl›, Yüksel Caddesi'nde, Ekim Gençli¤i, YDG, DGH,ÖEP ve DMG taraf›ndan bir bas›n aç›klamas› gerçeklefltirildi.Yap›lan aç›klamada, Türkiye'nin AB'ye üyeli¤inin daha fazlasömürü, yoksulluk ve daha fazla emperyalist savafl getirece¤ivurguland›. AB'nin milyonlarca emekçinin sömürüsü üzerinekuruldu¤u ve amac›n›n Avrupa emperyalistlerinin ezilen dünyahalklar› üzerindeki ekonomik-siyasal-askeri hegemonyas›n›güçlendirmek oldu¤u söylendi. Üniversite gençli¤inin,gelece¤inin ipotek alt›na al›nmas›na izin vermeyece¤i vekaderini bir avuç asalakla de¤il, dünyan›n iflçi-emekçi ve ezilenhalklar› ile birlefltirece¤i vurguland›.

Yaklafl›k 80 kiflinin kat›ld›¤› bas›n aç›klamas›nda s›k s›k“Kahrolsun AB emperyalizmi! Yaflas›n devrim ve sosyalizm!,Yaflas›n iflçilerin birli¤i, halklar›n kardeflli¤i!, Kurtulufl yok tekbafl›na, ya hep beraber ya hiçbirimiz!” sloganlar› at›ld›. Eylembas›n aç›klamas›n›n okunmas›n›n ard›ndan son buldu.

Ekim Gençli¤i/Ankara

‹stanbul Üniversitesi: Çözümdevrimde, kurtulufl sosyalizmde!' 17 Aral›k günü ‹stanbul Üniversitesi Fen-Edebiyat

Fakültesi'nde Avrupa Birli¤i karfl›t› bir bas›n aç›klamas›gerçeklefltirdik. Yaklafl›k 60 kiflinin kat›ld›¤› bas›naç›klamas›nda AB'nin emperyalist bir oluflum oldu¤uvurguland›. Hayk›r›lan sloganlar ve tafl›nan dövizlerde,çözümün devrimde ve kurtuluflun sosyalizmde oldu¤u ifadeedildi.

Bas›n aç›klamas› üniversitede yaflanan gergin süreçdolay›s›yla bir ön çal›flmaya dayand›r›lamad›. Oldukça h›zl›örgütlenmifl olmas›na ra¤men anlaml› bir etki yaratt›. Bas›naç›klamas›ndan önce yemekhane ve kantinde AB'nin tümvaatlerinin yalan oldu¤u, AB'yle birlikte Türkiye'nin iflsizlik vegeleceksizlik sorununun derinleflece¤i ifade edildi.

Bas›n aç›klamas›nda “Yaflas›n devrim ve sosyalizm!', NeABD, ne AB, çözüm devrimde, sosyalizmde” sloganlar› at›ld›.Bas›n aç›klamas›na Ekim Gençli¤i, Demokratik GençlikDerne¤i, Yeni Demokrat Gençlik ve Sosyalist Gençlik Derne¤ikat›ld›.

Ekim Gençli¤i/‹Ü

Çukurova Üniversitesi:

‘Yaflas›n ba¤›ms›z sosyalistTürkiye!'

Çukurova Üniversitesi'nde yürüttü¤ümüz çal›flmalar›nbir parças› olarak AB konusunu gündemimiz halinegetirdik.

‹lk önce yerelde ç›kartt›¤›m›z afifllerimizi okulunhemen her yerine yapmaya çal›flt›k. Bildirilerimiziolabildi¤ince fazla insana ulaflt›rmak için fakülteleri vekantinleri dolaflt›k ve birebir sohbetlerle AB gerçe¤inianlatmaya çal›flt›k, eylemimizin ça¤r›s›n› yapt›k. Aylard›r

televizyonlarda, gazetelerde tart›fl›lan, sermayeninsab›rs›zl›kla bekledi¤i ve müzakere tarihinin verilece¤i 17Aral›k günü yapmay› kararlaflt›rd›¤›m›z eylemimizi, saat12:00'de R1 Kantini'nin önünde, yaklafl›k 30 kiflinin kat›l›m›ylagerçeklefltirdik.

Eylemi “Yaflas›n ba¤›ms›z sosyalist Türkiye!/Ekim Gençli¤i”pankart›m›z, dövizlerimiz ve k›z›l bayraklar›m›zlagerçeklefltirdik. Aç›klamada flunlar› söyledik: ?AB, iflçilere,emekçilere dayat›lan kölelik, kamu yönetimi kanunu vb.yasalard›r. AB, F tipi cezaevleridir, iflkencedir, katliamd›r. AB,devrimci tutsaklara yöneltilen tek tip elbisedir, zorlaçal›flt›rmad›r, tecrit sald›r›s›d›r. AB, YÖK Yasa Tasar›s›'n›nalt›nda yatan ticari e¤itimdir. AB, dünya halklar›n› k›y›mdangeçiren emperyalist savafl ve iflgaldir. Bunun için AvrupaBirli¤i ve tüm öteki emperyalist odaklara yan›t›m›z aç›kt›r:Yaflas›n Ba¤›ms›z Sosyalist Türkiye!'

Ekim Gençli¤i/ÇÜ

Edirne: AB emperyalist bir birliktir!

SES Edirne fiubesi'nde 17 Aral›k günü saat 12.30'da EkimGençli¤i olarak AB ile ilgili bir bas›n aç›klamas› yapt›k.Aç›klamada, AKP hükümetinin efendilerine yaranabilmek içinher türlü tavizi verdi¤i, AB'ye girebilmek ad›na Kamu ReformuYasas›, ‹fl Yasas› ve Ceza ‹nfaz Yasas›'n› ç›karabilmek içinbüyük çaba harcad›¤›, Türkiyeli iflçi ve emekçileri daha çokyoksullu¤a, sefalete ve y›k›ma itti¤i belirtildi. Ayr›ca AB'ninemperyalist tekellerin birli¤i oldu¤u, Türkiye'nin AB'yegirmesinin Türkiye için gelecek de¤il, geleceksizlik demekoldu¤u vurguland›.

Bas›n aç›klamas›na, DGH ve Edirne Gençlik Derne¤iGiriflimi destek verdi.

Ekim Gençli¤i/Edirne

Gençli¤in AB karfl›t› eylemlerinden...

Ne ABD, ne AB!

Çözüm devrimde!

Page 20: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

2222 0000

26 Aral›k sabah› Endonezya aç›klar›ndagerçekleflen 9.0 büyüklü¤ündeki deprem veard›ndan gelen tsunami, yüzbinlerce kiflininölümüne neden oldu. Amatör kameralar›n gözüyleizledi¤imiz felaketin boyutlar› ak›l almayacakkadar büyüktü. A¤açlar›, evleri deviren dalgalar›izlerken dehflete kap›ld›k. Titrek amatörkameralar›n görüntülerinde izledi¤imiz insanlar›nart›k yaflam›yor olduklar›n› düflündük. Felaketbölgesinden gelen her yeni görüntü, her yenifoto¤raf yaflanan ac›lar› anlat›yordu. Tayland’dan,Sri Lanka’dan, Maldivler’den, dalgalar›n vurdu¤uher yerden ac› dolu 盤l›klar yükseliyordu. Dünyasosyetesinin bu en gözde tatil mekanlar› birkaçsaat içinde cehenneme dönmüfltü. Çok de¤il birgün önce, plajda günefllenen zenginler ve onlarahizmet eden yerli halk, bir anda yükselen sular›niçinde bir o yana bir bu yana sürükleniyorlard›.

Sular çekildi¤inde geriye kalan manzaraürkütücüydü. Yollar kullan›lamaz hale gelmifl,evler, köprüler y›k›lm›flt›. Her ad›m bafl›nda a¤›tlaryükseliyordu. Yine en a¤›r darbeyi çocuklar ald›.Pekço¤u ölüme uykular›nda yakaland›lar. Ölüsay›s› 150 bini buldu ve gerçek say› hiçbilinemeyecekti. Çünkü bu sosyetenin en gözde vegösteriflli e¤lence merkezlerinde yaflayan yerlihalk›n pek ço¤u nüfusa kay›tl› de¤ildi. ‹simsiz,cisimsiz bu kifliler, plaj flemsiyeleri kadar önemtafl›m›yorlard›. Yaflarken de öldüklerinde deyoktular. Sa¤ kalanlar› ise belki de tsunamiden çokdaha zorlu bir yaflam mücadelesi bekliyordu.Milyonlarca insan içme suyundan ve yiyecekten yoksunkald›. Çürüyen cesetlerin kokusu her yan› kaplad›.Milyonlarca insan susuzlukla bo¤uflurken, dünyasosyetesinin ünlü ailelerinden Dobbs ailesi de susuzkalm›fl ve villas›ndaki flampanyalar› içmek zorundakalm›flt›. Dobbs ailesi ve Güney Asya’da yaflayanmilyonlar›n susuzluk deneyimleri dünyan›n tümçeliflkilerini özetler nitelikteydi.

Tuhaf bir yard›m ça¤r›s›

BM genel Sekreteri Kofi Annan’›n felaketzedelereyard›m ça¤r›s› üzerine tüm dünyada yard›m ça¤r›s›

bafllat›ld›. Tüm dünya ülkeleri yard›mlar için s›raya girdi.D›fliflleri Bakan› Gül de yapt›¤› aç›klama ile halk›yard›mda bulunmaya ça¤›rd›. Yaralanan, yard›ma muhtaçolan binlerce insan vard›. Onlar farkl› ülkelerden, farkl›dinlerden, farkl› uluslardand›lar. Oysa Gül, halk›nhassasiyetini artt›raca¤›n› düflündü¤ünden olsa gerek,yard›m ça¤r›s›nda Endonezyal›lar’›n Müslümanl›¤›n›vurgulad›. Osmanl›’dan bu yana Endonezyal›lar’la s›cakiliflkiler içinde oldu¤umuz gibi anlams›z sözler sarf etti.Türkler’le iyi geçinmeleri, Müslümanl›klar› sayesindeyard›ma hak kazanm›fllard›. Devletlerin yapacaklar›yard›mlar da Gül’ün aç›klamalar› kadar tuhaft›.Aç›klad›klar› yard›m miktarlar› öylesine komikti ki, KofiAnnan yard›mlarda cömert olunmas› yönünde ikinci bir

Güney Asya'da büyük felaket...

insanl›¤›n felaketikapitalizmdir!

Page 21: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

2222 1111

ça¤r› yapt›. Yapt›¤› 15 milyon dolarl›k yard›mla alaykonusu olan ABD, yard›m miktar›nda göstermelik birart›fl yapt›. Ve hiçbir f›rsat› kaç›rmayan ABD yard›mmalzemelerinin yan›nda savafl gemileri ve 15 bin kiflilikbir askeri güç gönderdi.

Yap›lan bu göstermelik yard›mlar felaketin yaralar›n›sarmaktan oldukça uzakt›. ‹nsan hayat›n› hiçe sayan,iflgallerle, savafllarla her gün yüzlercesini öldürenemperyalistlerden insanlar› yaflatmak için samimi bir çabaharcamalar›n› beklemek gülünç olacakt›. Zaten yard›miçin toplanan paralar da insani kayg›lar›n ötesinde,emperyalistler aras›nda bir itibar yar›fl›na dönüfltü.

Felaket bölgesinde yaflananlar ise insan› insanl›¤›ndanutand›racak cinstendi.

‹nsaniyet nam›na

Felaketin ard›ndan pek çok kifli kay›p olan yak›nlar›naulaflma çabas›na girdi. Yüz binlerce insan›n öldü¤ü bufelakette bile kazanç yollar› bulanlar vard›. Sri Lanka’dak›y›lardaki ya da hastane morglar›ndaki ölüleri toplayan“kifliler”, onlar› yak›nlar›na sat›yordu. Bununla kalmayanbu “kifliler”, mücevherleri ya¤malamak için cesetlerinkulaklar›n›, parmaklar›n› kesiyorlard›. Bir Sri Lankal›babas›n›n cesedini alabilmek için 50 dolar ödemiflti. Burakam söz konusu yabanc› turistler oldu¤unda çok dahaart›yordu. S›r kap›s› dizilerinde olsa, bu kifliler derhalAllah taraf›ndan cezaland›r›l›r ve uslan›rlard›. Oysagerçek hayat, kapitalizmin kâr kap›lar›n› aç›yordu ancak.Para kazanmak için her yolun mübahl›¤›, insanlar›nac›lar›n›, göz yafllar›n› da yeflil dolarlara dönüfltürüyordubu “kiflilerin” elinde.

Tüm dünyay› yasa bo¤an felaketin ard›ndan henüz pekçok cesede ulafl›lmam›flken, milyonlar açl›k ve susuzluklabo¤ufluyorken yani 6 gün sora, y›lbafl› günü idi.Dalgalar›n en a¤›r hasar verdi¤i yerlerden biri olanTayland’›n Phuket adas›nda y›lbafl› kutlamalar› yap›ld›.Birkaç gün öncesinde binlerce kifliyemezar olan bu ada dünyan›n dört biryan›ndan gelen zengin turistleria¤›rlad›. Belki de aylar öncesindeny›lbafl› gecesi için rezervasyonyapt›ran bu turistler, belli ki “fluncac›kfelaket için” rezervasyonlar›n› iptaletmeyi gereksiz bulmufl ve cesetkokular› aras›nda güle oynayae¤lenmeyi uygun görmüfllerdi.Kutlad›klar› neydi? Eski halinegelmesi 10 y›l› bulacak olanTayland’da 2005’in gelifli neyi ifadeediyordu? Ceset kokular›n›n aras›ndae¤lenebilen bu turistler insanl›¤›nac›lar›na bu kadar yabanc›yd›lar.

Komplo teorileri

Asya depremi k›sa sürede komplo teorilerine konuoldu. ‹ddialara göre bu tsunamiye ABD’nin deniz dibindeyapt›¤› nükleer denemeler yol açm›flt›. Bu iddia haberbültenlerinde yer buldu. ‹ddian›n do¤ru olup olmad›¤› biryana, böylesi bir do¤a olay›nda bile akla ilk ABD’ningelmesi, dünya halklar›n›n ABD’ye karfl› ne kadargüvensiz oldu¤unun da bir göstergesi oldu. Üstelikdünyay› uydular›yla santim santim inceleyen, tsunamierken uyar› sistemi bulunan ABD, her nedense bufelaketin olaca¤›n› bildi¤i halde hiçbir uyar›dabulunmam›flt›. Sadece Hint Okyanusu’ndaki askeriüssünü uyarm›fl ve bu üste hiç can kayb› olmam›flt›. Oysaerken uyar› sistemi olsayd› yüzbinlerce insan›n ölmesiengellenebilirdi. 10 yafl›ndaki bir ‹ngiliz çocu¤un,co¤rafya dersi bilgileriyle plajdakileri uyard›¤› ve 100kiflinin hayat›n› kurtard›¤› gazetelerde yer alm›flt›. ABDelindeki verileri dünyaya duyursayd› sonuç çok farkl›olabilirdi. Depremin nedeni ABD midir bilinmez, ancakölü say›s›n›n bu kadar çok olmas›n›n en büyüksorumlusunun ABD oldu¤u kesin.

Tsunami de¤il kapitalizm!

150 bini aflan ölü say›s› 200 bine do¤ru ilerliyor.Ancak ölü say›s› asla tam olarak bilinemeyecek. Dünyaharitas›n› de¤ifltiren, k›talar› birbirine biraz dahayaklaflt›ran Asya depremi çoktan tarihe geçti. Yüzbinlercekifli göz göre göre öldürülmüfltür. Onlar› öldürenemperyalizm, tsunaminin gerçekleflece¤ini bildi¤i haldeuyar›da bulunmayan ABD emperyalizmidir. Dünyasosyetesinin e¤lence mekan› olan ve y›lbafl› tatilinedeniyle en kalabal›k günlerini yaflayan bölgedekârlar›ndan baflka bir fley düflünmeyen kapitalistler deuyar›da bulunmaktan kaç›nm›fllard›r.

Onlar› öldüren tsunami de¤il kapitalizmdir!

‹TÜ’de Armutlu halk›yla dayan›flma eylemi

24 Aral›k günü ‹TÜ Maslak Kampüsü’nde Armutlu’daki y›k›mlara karfl›bir eylem gerçeklefltirildi. Bir süredir Y›k›m ve Teknokent Karfl›t›Ö¤renciler’in yürüttü¤ü imza kampanyas› sonucu toplanan 300 imza bireylemle rektörlü¤e teslim edildi.

Eylem öncesinde yemekhanede bir forum düzenlendi. Forumda ö¤rencilerArmutlu’daki y›k›m ve teknokent hakk›nda bilgilendirilerek eyleme ça¤›r›ld›.Daha sonra iki arkadafl›m›z k›sa bir müzik dinletisi sundu. Marfllar vehalaylar hep bir a¤›zdan söylendi. Ard›ndan yemekhane önünde pankartaç›ld›, rektörlü¤e do¤ru yürüyüfle geçildi. Rektörlük binas› önünde bas›naç›klamas› okundu. ‹ki kifli imzalar› teslim etmek üzere rektörlü¤e gitti.‹mzalar›n teslim edilmesinin ard›ndan yürüyüflle yemekhane önüne dönüldüve eylem bitirildi.

Ekim Gençli¤i/‹TÜ

Page 22: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

2222 2222

Geçti¤imiz ay içerisinde ‹stanbul Üniversitesi’nde 3devrimci ö¤renciyi sat›rlarla yaralayan faflistlersonras›ndaki süreçte güçlü eylemlerle teflhir edilmiflti.Sald›r› ‹stanbul Üniversitesi’nde ayn› gün yap›lan 200-250kiflilik forum da¤›ld›ktan sonra gerçekleflmifl ve busald›r›da 3 devrimci ö¤renci çeflitli yerlerinden yara-lanm›fllard›. ‹stanbul Üniversitesi’ni herhangi bir üniversi-te sanan faflistler yan›ld›klar›n› k›sa sürede anlad›lar. Ertesigün yine yaklafl›k 200 kiflinin kat›ld›¤› forumla faflistsald›r›lar›n yan›ts›z kalmayaca¤› ifade edilmifl ve sonrakisüreçte ortaya konulan tutum ise bunun pratik plandakido¤rulamas› olmufltur.

Bu tarihten itibaren neredeyse her gün ‹stanbul Üniver-sitesi anti-faflist bir eylem alan›na çevrilmifltir. Bu dönemins›nav dönemi olmas› pratik bir dezavantaj olmaktan ç›km›flve faflistlerin girece¤i her s›nav yüzlerce anti-faflist ö¤ren-cinin kat›ld›¤› eylemlerle karfl›lanm›flt›r. Onlarca sivil polisve kap›larda yüzlerce çevik kuvvet eflli¤inde üniversiteyegetirilen bu faflist terör çetesi her seferinde kitlesel eylem-lerle teflhir edilmifltir.

‹stanbul Üniversitesi gençli¤i anti faflist mücadeledekararl›l›¤›n› etkili bir flekilde göstermifltir. Gençlik hareke-tinin yaflad›¤› tüm darl›¤a karfl›l›k yüzlerce ö¤renci haftalarboyunca ‹stanbul Üniversitesi’nde faflistlere karfl› eylemlerdüzenleyip, faflistleri korumak için üniversiteye girmeyeçal›flan polisleri üniversiteye almam›flt›r. Faflist sald›r›yakarfl› gelifltirilen eylemler ise üniversitelerdeki polis iflgali-ne ve faflist devlet terörüne karfl› tepki eylemeleri halinedönüfltürebilmifltir. Yüzlerce ö¤renci içeri girmeye çal›flanpolislere izin vermemifl, faflist sald›rganlar ‹stanbul Üni-versitesi koridorlar›nda yank›lanan anti-faflist sloganlarlakarfl›lanm›fllard›r.

Tüm bu süreç boyunca süt dökmüfl kedi misalis›navlar›na girmeye çal›flan faflistler, kitlesel eylemlerleüniversiteden ç›kar›lan polisler ve faflist sald›r›y› izlemekleyetinen okul idaresi üniversitede oluflan anti-faflist sürecidevlet terörü ile karfl›lamaya çal›flmaktad›r.

13 Aral›k günü polis ve cübbeli faflistler denetimindeyaklafl›k 20-25 silahl› ve keserli faflist üniversiteye girdi.Faflistler yo¤un olarak bulunduklar› tarih kat›naç›kart›larak burada afiflleri sökmeye bafllad›lar. Bunun üze-rine devrimci ö¤renciler edebiyat fakültesi hergele mey-dan›nda toplanmaya bafllad›. Faflistlerin üniversiteye gir-dikleri haberi geldikten yaklafl›k 1 saat sonra hergele mey-dan›nda yaklafl›k 150 devrimci ö¤renci toplanm›flt› bile.

Bir süre sonra üniversite tarih kat›na polisler ç›karakfaflistleri koruma kordonu alt›nda üniversite girifl kap›s›n›n

önüne getirdiler. Hergele meydan›nda toplanan devrimciö¤renciler sloganlarla girifl kap›s›na yönelince yüzlercepolis üniversitenin içerisine girerek faflistlerin çevresindeetten bir kalkan oluflturdu. Faflistlerin güvenli¤ini alanpolis devrimci ö¤rencilerin üzerine sald›rmaya bafllad›.Bunun üzerine devrimci ö¤renciler hergele meydan›naaç›lan kap›lara barikatlar kurarak sloganlar eflli¤indebeklemeye bafllad›lar.

Bahçe kap›s›nda barikat› aflamayan polis kantin kori-dorundan içeri girerek koridorun hergele meydan›na aç›lanyerine konulan barikat› açmaya bafllad›. 150 civar› ö¤rencitafllar demir çubuklar ve soda flifleleriyle polisi geri püs-kürttüler. Bir süre bekleyen ve geri çekilen yüzlerce polisbu sefer üniversitenin içerisine gaz bombalar› atarak tekrarsald›r›ya geçti. Gaz bombalar› ile sald›r›n›n bafllamas› son-ras›nda çat›flarak geri çekilmeye bafllayan devrimci ö¤ren-cilerin arkas›ndaki koridor da polis taraf›ndan ablukayaal›nmaya bafllad›. Bunun üzerine araya s›k›flan ö¤rencilerkoridordan yukar› ç›kmaya bafllad›lar. Yukar›ya ç›kan mer-divenlere barikatlar kurarak polisin yukar› ç›k›fl› k›sa birsüre engellendi. Ancak polis yine yo¤un bir flekilde gazbombas› atarak barikata yüklenmeye bafllad›. Çok yo¤ungaz kullan›lmas› nedeniyle geri çekilmeye bafllayan ö¤ren-ciler yaklafl›k yar›m saat boyunca ‹stanbul Üniversitesi’ninkatlar›nda anti-faflist sloganlar atarak polise direnmeyi sür-dürdüler. Ve yaklafl›k yar›m saat daha devam eden çat›flmasonras›nda birkaç koldan birlikte gaz bombalar› ile sald›ranpolis ö¤rencileri da¤›tmay› baflard›.

Faflist sald›r›lar devlet terörü halini ald›!

Üniversiteye gaz bombalar› ile giren polislersonras›nda ise üniversitenin tüm girifllerini tutarak devrim-ci ö¤rencileri ç›k›fllarda gözalt›na almaya bafllad›lar.Çat›flmalarda ve ç›k›fllar s›ras›nda yaklafl›k 40 devrimciö¤renci gözalt›na al›nd› ve üniversite boflalt›ld›.

Sald›r› sonras› ise tam bir devlet terörü halini ald›.Ö¤rencilerin gözalt›na al›nmas›n›n ertesi günü ‹stanbuladliyesi önünde gözalt›lar› karfl›lamak için toplananyaklafl›k 150-200 ö¤renci polisin ve faflistlerin yapt›klar›sald›r›y› protesto etmek için bir bas›n aç›klamas› gerçek-lefltirdiler. Bas›n aç›klamas› sonras›nda arkadafllar›n›beklemeye bafllayan ö¤renciler bir anda polis taraf›ndansar›lmaya baflland›. Polisin devrimcileri çemberealmas›ndan sonra adliyenin içerisinde bekleyen faflistsürüsü polis nezaretinde d›flar›ya al›nd›. Faflistlerin ç›k›fl›

Faflist terör gençli¤i y›ld›ramaz!

Beyaz›t faflizme mezar olacak!

Page 23: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

2222 3333

s›ras›nda adliye önünde anti-faflist sloganlar hayk›r›lmayabaflland›.

Faflistlerin güvenli¤ini sa¤layan polis geçmifl günküeylemi gerekçe göstererek devrimci ö¤rencileresald›rmaya bafllad›. Bu sald›r› s›ras›nda 148 ö¤rencidövülerek gözalt›na al›nd›.

Adliye önündeki bu sald›r› sonras›nda önceki gün göz-alt›na al›nan ö¤rencilerden 6’s› tutuklanarak Bayrampaflacezaevine konuldu. Ötekiler ise tutuksuz yarg›lanmak üze-re serbest b›rak›ld›lar. Henüz deliler dahi toplanmam›flkenç›kart›lan bu tutuklama karar› devletin polisiyle sivil faflist-leriyle ve hukuku ile nas›l topyekün bir sald›r›ya geçti¤inisomut olarak göstermifltir. Adliye önünde gözalt›na al›nan148 kifliden 26’s› ertesi gün adliyeye ç›kart›lm›fl ve içlerin-den bir devrimci ö¤renci daha tutuklanarak cezaevinekonulmufltur. Devletin estirdi¤i teröre karfl› yine yüzlerceö¤renci adliye koridorlar›nda arkadafllar›n› yaln›z b›rak-mam›fl ve gözalt›ndan ç›kar›lan ö¤renciler adliye önündeanti-faflist sloganlarla karfl›lanm›fllard›r.

Geçen y›lki senaryonun bir tekrar› yaflan›yor,bu sefer daha güçlü bir flekilde

yan›tlanacakt›r!

Geçti¤imiz y›l 18 Aral›k’ta bafllat›lan soruflturma terörü‹stanbul Üniversitesi’nde örülen çal›flmalarla geri püskür-tülmüfltü. Devlet terörü bu sefer sivil faflist kozlar›n› kulla-narak yine ayn› tarihlerde devrimci gençli¤in karfl›s›naç›kart›lm›flt›r. Devrimci gençli¤i y›ld›rarak teslim almayaçal›flanlar ve üniversitelerdeki devrimci siyasal faaliyetifaflist zor ve terör yoluyla bitirebileceklerini düflünenleryan›l›yorlar. Devrimci gençlik geçmiflte oldu¤u gibi bun-dan sonra da y›lmadan mücadelesini sürdürmeye devamedecektir.

Bu süre içerisinde her yolukullanarak ve son olarak dafaflist terörün t›pk› 19Aral›k’ta oldu¤u gibi tüm kirliyöntemleri ile sal-d›r›ya geçendevlet bundan sonraki süreçtede farkl› yol ve yöntemlerlesald›rmaya devam edecektir.Bundan devrimci ö¤-rencilerolarak kuflku duy-muyoruz.Ancak geçen y›l yaflan›lankazan›m ve bu y›l 6 Kas›msonras›nda faflistlere karfl›yap›lan eylem ve etkinliklerbirleflik ve devrimci bir mü-cadele çizgisinde ilerletilebil-di¤i koflullarda, sald›-r›lar›nda gö¤üslenebilece¤ini tümaç›kl›¤› ile gözler önüne ser-mifl bulunmaktad›r. Anti-

faflist çal›flmalarda yakalan›lan ortakl›k güçlendirildi¤i vesüreklilefltirildi¤i koflullarda, devletin giriflti¤i sald›r›lar›nsonuçsuz kalmas› kaç›n›lmaz olacakt›r.

Devlet terörünün arkas›ndan bafllayan soruflturma vehukuk terörünün önümüzdeki süreçte yak›c› bir gündemhalini alaca¤›ndan kuflku duyulmamal›d›r. Geçen y›lbaflar›s›z k›l›nan bu sald›r›n›n bu y›l daha güçlü bir flekildekarfl›lanmas› için tüm ilerici ve devrimci güçlerin sürecingerekleri do¤rultusunda birleflik bir mücadele hatt› örebil-mesi gerekmektedir.

Anti-faflist sald›r›lar›n di¤er bir yönünü ise devrimcigençli¤i y›ld›rmak ve mücadelesinin temel hedeflerini veyönünü sapt›rmak oluflturmaktad›r. Bu aç›dan bugün hali-haz›rda devlet terörü haline gelen sorunu etkin bir karfl›sald›r›ya dönüfltürmekle beraber, gençli¤in ve ülkenin birdizi temel gündeminden kopmadan mücadeleye devametmek sorunun bir di¤er önemli yan›n› oluflturmaktad›r.‹stanbul Üniversitesi’nde örülen faflist sald›r›lar birleflikçal›flma hedefiyle bafllat›lan kampanyay› zaafa u¤ratm›fl ve17 Aral›k vesilesiyle planlanan çal›flmalar› zay›flatm›flt›r.Unutulmamal›d›r ki ‹stanbul Üniversitesi gençli¤isald›r›lar›n hedefi olmas›n›n nedeni; bir dizi gündemi etkilibir biçimde eylem ve çal›flmalar konu edebilmesi ve de buözelli¤i ile tüm Türkiye aç›s›ndan belirleyici bir önemesahip olmas›ndand›r. Bu temel önemde yan gözdenkaç›r›ld›¤› ve devrimci siyasal çal›flma tek bir yönes›k›flt›r›ld›¤› koflullarda faflist devlet provokasyonu veterörü kendi hedefleri aç›s›ndan baflar›ya ulaflm›fl olacakt›r.

Anti-faflist mücadeledeki baflar›n›n ölçütlerinden birisibu sald›r›y› baflar›yla püskürtmekken, bir di¤eri ise busald›r›y› birleflik bir tarzda karfl› sald›r›ya dönüfltürmektir.Bugün faflist sald›r›lar›n yo¤unlaflt›¤› birçok üniversitenin‹stanbul Üniversitesi’nden de bekledi¤i budur.

‹stanbul Ekim Gençli¤i

Page 24: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

2222 4444

Yaklafl›k iki ayd›r süren faflist sald›r› ve anti-faflistmüdahale sürecinin yaratt›¤› toparlanma ve motivasyonubir kenara b›rak›rsak, politik faaliyeti önemli ölçüdesekteye u¤ratt›¤›n› söyleyebiliriz. Zaten temel amac›çal›flmalar› baltalamak olan bu sald›r›lar, faflistlere verilentok cevaba ra¤men bir ölçüde baflar› sa¤lam›fl oldu.Merkez Kampüs cephesinde de devrimci ve demokratgüçlerin tüm zamanlar›n› nöbet vs. ile geçirmeleri sonucu,6 Kas›m süreci ile yeni yeni hareketlendirmeyeçal›flt›¤›m›z Merkez Kampüs yeniden eski dura¤anl›¤›nadöndü. Hukuk Fakültesi’ndeki en önemli etkinliklerdenbiri olan ve 6 Kas›m öncesinde ö¤rencilerin yo¤un olarakkat›ld›¤› ve ilgilendi¤i “Koridor Sohbetlerini” sürdürmegiriflimlerimiz de faflist sald›r›lar vesilesiyle engellenmifloldu.

Bu süreci tersine çevirmek ve faflist sald›r›lar›nda¤›tt›¤› havay› yeniden yaratmak amac›yla üniversitedekapsaml› bir kampanya bafllatmak gerekiyordu. Böyle birkampanyaya bafllamak için en uygun malzeme halas›cakl›¤›n› koruyan ve halihaz›rda ortaklaflma zeminiyaratm›fl olan faflist sald›r›lar ve okula yap›lan polismüdahalesiydi. Rektörlük binas›n›n Merkez Kampüs’üniçinde olmas› bize ayr›ca bir imkan da yarat›yordu.Merkez’de yap›lacak çal›flma öncelikle yönetimderektörlü¤ün de¤il üniversitenin bütün bileflenlerinin sözhakk› olmas› gerekti¤ini vurgulamal› ve buna yönelikalternatifler üretmeye çal›flmal›yd›. 6 Kas›m’a yönelikyap›lan kampanyan›n fliar› olan “Söz, yetki, karar hakk›istiyoruz, Üniversiteler bizimdir!”, bu nedenle halageçerlili¤ini koruyan ve vurgulanmas› gereken bir fliard›.

Kampanya için kullan›labilecek en iyi araç dakuflkusuz koridor sohbetleriydi. ‘68’lerde, ‘78’lerdeö¤rencilerin forumlarda toplanarak gerek güncel politikkonularda, gerek tarihsel ve ideolojik konulardatart›flmalar yapmalar› her zaman olumlanarak anlat›lanolaylard›r. Fakat bugün art›k forumlar toplan›l›p sloganat›lan etkinlikler olman›n ötesine geçememektedirler. ‹flte“Koridor Sohbetleri”, tam da bu bofllu¤u doldurman›n veö¤rencilerin tüm sorunlar› ile ilgili tart›flarak kararalabilecekleri yerlere dönüflmenin ilk imkanlar›n› içindebar›nd›rmaktad›r. Gerçekten de bugüne kadar yap›lankoridor sohbetleri, geçmiflin forumlar›n› ça¤r›flt›ran –halao günkülerin bir karikatürü olman›n ötesine geçemese de-bir hava yakalamay› baflarm›flt›r.

“Koridor Sohbetleri” yeniden bafll›yor

Bu perspektif do¤rultusunda “Üniversitelerde sivilfaflist-polis-idare iflbirli¤ine son, üniversiteler bizimdir”

fliarl› bir çal›flma bafllatt›k. Tüm Merkez Kampüs’ü “Katilpolis üniversiteden defol!”, “Tutuklu ö¤renciler serbestb›rak›ls›n!” vb. sloganlar›n yaz›ld›¤› dövizlerle, faflistlerinresimlerinin ve çeflitli karikatürlerin as›l› oldu¤u duvargazeteleri ile, afifllerle kaplad›k. Özellikle okula sald›ranfaflistlerden en tan›nm›fl› olan Fahrettin’in AtatürkÖ¤renci Yurdu’nda, kontrgerillal› “abi”leriyle e¤itimyaparken çektirdi¤i foto¤raf ö¤renciler aras›nda büyükilgi uyand›rd›. Bu arada kartondan bir posta kutusuyaparak tutuklulara kart atma masas› açt›k.

Bu çal›flman›n önemli bir ad›m› olarak da “KoridorSohbetleri”ni yeniden bafllatmaya karar verdik veÇarflamba günü için “Koridor Sohbeti” ça¤r›s› yapt›k.

Yo¤unluklardan ve çeflitli imkans›zl›klardan dolay›planl› bir biçimde duyurusunu yapamad›¤›m›z “KoridorSohbeti”, buna ra¤men ö¤renciler aras›nda ilgiylekarfl›land›. “Koridor Sohbeti”nin bafllamas›na birkaçdakika kala, belki de etkinlik için olabilecek en anlaml› veironik olay gerçekleflti. Okulumuzun en eski ve k›demlisivil polislerinden olan ve sene bafl›ndan beri MerkezKampüs’te görünmeyen “Cumali”, yan›nda birkaç sivilleHukuk Koridoru”nda belirdi. “Polis defol” pankart›n›nönünde dikilen sivilleri önce oturdu¤umuz yerden teflhirettik ve pankart› göstererek sert bir dille ç›kmalar›n›söyledik. Böyle bir tepki beklemeyen polisler s›r›tmaklayetindiler. Bunun üzerine topluca sivillerin üzerineyürüdük ve okulda polisin yeri olmad›¤›n› söyleyen teflhirkonuflmalar› yapt›k. Olay›n ders ç›k›fl›na denk gelmiflolmas›n›n da etkisiyle yüzlerce ö¤rencinin gözü önünde,“Katil polis üniversiteden defol!” ve “Cumali defol!”sloganlar›yla sivilleri okulun d›fl›na kadar kovalad›k.Daha sonra da hep beraber “Koridor Sohbeti”ne geçtik.

Yaklafl›k 80 kiflinin kat›ld›¤› toplant›, faflist sald›r›dab›çaklanan bir arkadafl›m›z›n süreci genel olarakanlatmas›yla bafllad›. Özellikle olaylar›n d›fl›nda olan vemedyadan takip eden insanlar›n “biz olaylar› hiç böyleduymam›flt›k” fleklindeki yorumlar›, manüpülasyonun nekadar büyük boyutlarda oldu¤unu gösteriyordu. Bas›n›nve idarenin tutumlar› tart›fl›ld›ktan sonra önümüzdekidönemde ne yapaca¤›m›z› tart›flmaya bafllad›k. Anti-faflistmücadeleye s›k›flm›fl bir politikan›n bizi ilerletmeyece¤ikonusunda herkes hemfikirdi. Bunun sonucunda do¤rudanüniversitenin sorunlar›na yönelik bir çal›flma yapmaperspektifi toplant›ya hakim k›l›nd›.

‹Ü’de seçim var!

Bir arkadafl›m›z 7 Ocak günü ‹stanbul Üniversitesi’nderektörlük seçimleri yap›laca¤›n› hat›rlatarak, bizim de

‹Ü’de seçimler ve seçim çal›flmas› deneyimi...

Söz, yetki, karar hakk› istiyoruz!

Page 25: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

2222 5555

kendi aday›m›z› ç›kararak yönetimde söz sahibi olmaiste¤imizi dile getirebilece¤imiz fikrini ortaya att›. Butoplant›da yap›lan tart›flmalar sonucunda 7 fiubat’takirektörlük seçimlerine alternatif olarak üniversiteningerçek bileflenlerinin oy kulland›¤› bir seçim düzenlemekarar› al›nd›. Üniversite ö¤rencileri olarak “Söz, yetki,karar hakk› istiyoruz!” fliar›n› kullanarak, 12 Aral›k’tapolisin okula sald›r›s› s›ras›nda tutuklanan arkadafllar›m›z›aday göstermeye karar verdik. Bu seçim kampanyas›ylatüm Türkiye’nin gündeminde olan ve laik, fleriatç›,Atatürkçü gibi kavramlarla gerçek özü gizlenmeyeçal›fl›lan rektörlük seçimleri sürecine de müdahale etmiflolacakt›k. Bu kapsamda tart›flt›¤›m›z kampanyan›nayr›nt›l› planlanmas› için cuma gününe bir toplant› kestik.

Cuma günü kampanya için ayr›nt›l› bir planlamaoluflturduk ve iflbölümü yapt›k. Öncelikle üniversitedesaltanat kuran üç rektörün kabar›k suç dosyalar›n›n veyolsuzluklar›n›n araflt›r›lmas› için bir iflbölümü yapt›k.Üniversitemiz yaklafl›k 20 y›ld›r sadece 3 rektörde¤ifltirmiflti ve herbiri di¤erini aratmayacak kadar çokkanunsuz ifle kar›flm›fl, çal›p ç›rpm›flt›. Seçimlerin verektörlük kurumunun teflhiri için bundan iyi malzemebulamazd›k. Gerçekten de vak›flar› üzerlerinegeçirmekten tutun da okulun telefonunu evine ba¤latmayakadar hertürlü yolsuzlu¤a kar›flm›flt› eski rektörler. Butoplant›da Merkez Kampus d›fl›ndaki fakültelerden dearkadafllar bulunuyordu, bu sayede tüm üniversiteninsorunu olan seçimler ile ilgili kampanyay› di¤erfakültelerle ortaklaflt›rm›fl olduk.

Kolonu aday gösterdik!

Kampanyan›n bir di¤er aya¤› da kuflkusuz bizimaday›m›z olan “Tutuklu Ö¤renciler” d›fl›ndaki adaylar›nbelirlenmesi idi. Bu adaylar› belirlerken özellikle belirliyönelimleri simgelemelerini tercih ettik ve bu kapsamdabefl aday daha belirledik. Bizim belirledi¤imiz adaylariçin abart›l› ve espirili konuflmalar da yazacakt›k. Fakatgerçek adaylar›n konuflmalar›n›n yan›nda bizimyazd›klar›m›z oldukça sönük kald›! Resmi seçimlerdeaday olanlardan kimisi okula süpermarket yapt›rmaktanve Mediko’nun para kazanmas›n› sa¤lamaktanbahsederken, kimisi “Ö¤renciler olmazsa bu ifl olmaz”,“Ö¤renci olaylar›n›, ö¤renciye kap›lar›m› açarak, onlar›dinleyerek ve kampus içinde onlara bir yaflamhaz›rlayarak çözece¤ime inan›yorum” diyordu.

Yine de biz adaylar›m›z için afla¤›daki türden çeflitlikonuflmalar yazd›k:

“Cem’i Uzan: Cem’i Uzan giriflimci bir ifladam›.Giriflimcili¤inin yan›nda k›sa yoldan köfleyi dönmek,afl›rmak gibi meziyetleri de var. ‹Ü’nün en iyi paraylayönetilebilece¤ine inan›yor. Kendi için yaln›zca ‹Üçiftli¤inden ufak çapl› bir gelir istiyor, üniversite içinseparal› e¤itim.

Polis Cumali: Biraz düflünürseniz onu çok iyitan›d›¤›n›z›n fark›na var›rs›n›z. Üniversite koridorlar›nda

tespihiyle volta atan “kanun adam›”. Onlar›n hepsi birCumali. En sevdikleri oyuncaklar cop ve biber gaz›.Disiplinli (korkak) bir gençlik yaratman›n bütünyöntemlerini bilir. Üniversitelilere denetim, gözalt› veiflkence vaad ediyor.

Derman Demirkol: Ad› Hukuk Fakültesi’nin akademikkimli¤i olmayan anayasa hocas›na benzer. Derman Beyde t›pk› Ferman Bey gibi devletle s›k› bir ba¤ içindedir.Tüm derin iliflkilerde söz sahibidir. Derman Demirkolüniversiteyi bu ba¤lant›lar›yla k›fllaya çevirmeyeniyetlidir.

Abdülzambak Donuk: En türko¤lu türk rektör aday›.Kendisi özgür düflünceyi savunur ama söyleyen türkolunca. Son olarak okula giren sat›rl› faflistleri odas›ndabar›nd›rd›¤› için kendisine üstün hizmet madalyas›verilmifltir. Rektör olursa solaklar› okuldan at›p herfleyinsa¤dan iflledi¤i bir düzen kuracakm›fl.

Kolon: Her fakültede ona raslama olana¤›m›z var.Kolonun iddias› fludur: “Y›llard›r bu üniversitenin yükünüs›rt›mda tafl›d›m, art›k benim de koltu¤a oturmam›n vaktigeldi. Beton bile olsam bu üniversiteyi daha iyiyönetirim”. Betonun hakl›l›k pay› var.”(“‹Ü’de SeçimVar” broflüründen)

Bu adaylar›n ve genel olarak seçim kampanyas›n›ntan›t›ld›¤› bir de broflür haz›rlad›k. “‹Ü’de seçim var”bafll›kl› broflürde seçimlerde ç›kard›¤›m›z adaylarla ilgilik›sa tan›t›mlar yeral›yordu ve bizim aday›m›z olan“Tutuklu ö¤renciler”in seçim program› olarak da “Biznas›l bir üniversite istiyoruz?” ve “Biz nas›l birüniversitede yafl›yoruz?” bafll›kl› yaz›lar bulunuyordu.

Okulda seçim atmosferi

Üniversite yönetimi bu seçimleri ne kadar ö¤rencilereduyurmadan sessiz sedas›z yapmak taraftar› ise biz de buifli o kadar ö¤rencilerin gündemine sokmaya çal›fl›yorduk.Bu kapsamda iki haftal›k bir etkinlik program› haz›rlad›k.Bu program çerçevesinde ilk olarak Çarflamba gününeadaylar›n ve genel olarak kampanyan›n tan›t›laca¤› bir“Koridor Sohbeti” koyduk. Kat›l›m s›n›rl› olmas›nara¤men toplant›da somut kararlar al›nmas› ve kat›lanherkesin kampanyan›n örgütleyicisi olma konusundakiiste¤i oldukça anlaml›yd›.

Bir hafta boyunca koridorlar› geçmifl rektörlerin suçdosyalar›n›n ve adaylar›n a¤z›ndan yaz›lm›fl seçimkonuflmalar›n›n yaz›ld›¤› ozalitlerle doldurduk. Ayr›caçeflitli flark›lar›n sözlerinin de¤ifltirilmesinden oluflan verektör adaylar›na ithaf edilmifl flark›lar›n koridordaçal›nmas› da büyük ilgi çekti.

Perflembe günü ise bir süredir okulda açt›¤›m›z“Tutuklu ö¤rencilere kart at›yoruz” masalar›ndatoplad›¤›m›z kartlar› bir etkinlikle postalamay›kararlaflt›rd›k. Beyaz›t’ta ana kap›n›n önünde yaklafl›k ellikiflinin kat›ld›¤› bir bas›n aç›klamas›n›n ard›ndanyazd›¤›m›z kartlar› postalad›k.

Bu s›rada okulda yaflan›lan polis terörünün son halkas›

Page 26: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

2222 6666

olarak 73 kifliye soruflturma aç›lm›flt› ve bu kifliler 3 OcakPazartesi günü Ö¤renci Kültür Merkezi önüne ifadevermek için ça¤r›lm›fllard›. Biz de bunu dikkate alarak 3Ocak günü ÖKM önünde bir “seçim mitingi” yapmay›kararlaflt›rd›k. Hukuk, siyasal ve iktisat fakültelerinde günboyu davul eflli¤inde gezerek ve seçim broflürlerinida¤›tarak bu “miting”inça¤r›s›n› yapt›k. ÖKMönünde yap›lan“miting”te birerarkadafl›m›za adaylar›nyerine geçerek konuflmayapma görevi verdik.Esprili tarzda yap›lankonuflmalar s›ras›nda da“faflistler seninle gururduyuyor”, “Türkiyeseninle gurur duyuyor”gibi adaylar› destekleyensloganlar att›k. Özellikle“Cumali”nin konuflmas›s›ras›nda at›lan “BijiCumali” slogan› herkes taraf›ndan ilgiyle karfl›land›. Seçimflark›lar›n›n çal›nd›¤› “miting” haz›rlad›¤›m›z dosyalar›n

bas›na da¤›t›lmas›n›n ard›ndan son buldu. 6 Ocak günü ise tüm fakültelere sand›klar kurarak

seçimi gerçeklefltirdik. Gün boyunca 15 kadar sand›kla beflfakültede birçok ö¤renciden, iflçiden, memurdan, ö¤retimüyesinden oy toplad›k. Merkes Kampüs’te 1050 ve Fen-Edebiyat Fakültesi’nde yaklafl›k olarak 600 oy kullan›ld›.Merkez Kampüs’te, bizim aday›m›z olan “TutukluÖ¤renciler” 630 oy alarak seçimlerden galibiyetle ç›kt›.Onu 250 oyla “Kolon” izledi. Di¤er adaylar ise 30 ila 60aras›nda de¤iflen rakamlarda oy ald›lar. Böylece üniversitesembolikte olsa yönetim hakk›n› ö¤rencilere devretmifloldu.

Bu seçimlerin kesinleflmifl sonuçlar›n› da resmiseçimlerin yap›laca¤› Edebiyat Fakültesi önündeyapaca¤›m›z bir bas›n aç›klamas› ile kamuoyunaduyuruca¤›z.

Bu seçim kampanyas› ile birlikte politik süreçte gözlegörülür bir hareketlenme yaratm›fl olduk. Kampanyakapsam›ndaki yo¤un tan›t›mlarla ve etkinliklerle buseçimlere kat›l›m› en yüksek düzeye ç›karmay› ve tümö¤rencilerin basit flekilde bile olsa yönetimde söz sahibiolma iradesini göstermelerini sa¤lamay› hedefliyoruz.Bunun sonras›nda da yap›lmas› gereken en do¤ru fley bukampanya sayesinde sa¤lanan birlikteli¤i farkl› kanallarlasürdürme yoluna gitmek olur. Önümüzdeki süreçte dedargrupçu kayg›lara düflülmez ve mücadele bugünkü iddiaile sürerse Merkez Kampüs’ün birleflik devrimci gençlikhareketi yaratma mücadelemizde önemli bir mevzi halinegelmesi önünde hiçbir engel kalmaz.

Ekim Gençli¤i/‹Ü Merkez Kampüs

Ege Üniversitesi’ndeyemekhane boykotu

29 Kas›m’dan itibaren TÖK(T›p Ö¤renci Kolu), daha çokT›p Fakültesi ö¤rencilerininkulland›¤› 3 No’lu yemekhaneyiboykot edeceklerini duyurarakbu yönlü bir çal›flma örgütledi.‹lk hafta yap›lan boykotçal›flmas› sonucundaöncesinde 1500 kiflinin yemekyedi¤i yemekhaneye 40 kifligitti. “Ege ÜniversitesiÖ¤rencileri” imzas›ylabafllat›lan boykot çal›flmas›TÖK’ün de kat›l›m›yla siyasalgençlik gruplar›n›ntoplant›s›nda gündemlefltirildi.Ekim Gençli¤i, YDG, SDG,DGH, ‹zmir Gençlik Derne¤i,

BAGEH ve Ö¤renci Muhalefeti çal›flmay› sahiplenerek 20Aral›k’tan itibaren 1, 2, 3 No’lu yemekhanelerde boykot karar›ald›. SDP, DGD, Ö¤renci Koordinasyonu, EnternasyonalistGençlik ise farkl› gündemleri oldu¤unu, ancak boykotçal›flmas›na destek verebileceklerini söylediler.

Yap›lan görüflmelerde daha çok vurgu yap›lmas› gerekennoktan›n “e¤itim alanlar›n›n özellefltirilmesi” olmas› gerekti¤ive as›l kazan›m›n üniversite içerisinde özellefltirme karfl›t› biratmosfer yaratmaktan geçti¤i konusunda hemfikir olundu.Boykota kitlesel kat›l›m sa¤lanmas› ve yemekhanesorununun tart›fl›labilmesi için 14 Aral›k gününe genel kitletoplant›s› al›nmas› ve Rektörlü¤e verilmek üzere dilekçetoplanmas›, bu dilekçelerin ise boykotun bafllayaca¤› günbas›n aç›klamas›yla bir komite taraf›ndan iletilmesikararlaflt›r›ld›. Ayr›ca her fakültede boykot komitelerioluflturulmas› ve komitelerin kendi yerellerine dönükçal›flmalar (masa aç›lmas›, dilekçe toplanmas›, s›n›fkonuflmalar› vb.) yapmas› karar› al›nd›.

20 Aral›k’ta 1, 2, 3 No’lu yemekhanelerde “EgeÜniversitesi Ö¤rencileri” imzal› bafllat›lacak boykotun talepleriise flöyle;

* Yemekhane fiyatlar›n›n 1 milyona düflürülmesi (eski fiyat1.800.000)

* Bir y›l boyunca zam yap›lmamas›* Yemek kalitesinin art›r›lmas›* G›da mühendisli¤i bölümünden seçilen bir akademik

personel, bir üniversite emekçisi ve iki ö¤rencinin oluflturdu¤ubir komitenin yemekhane denetiminden sorumlu olmas›

* Maddi durumu olmayan ö¤rencilere bedava yemekhakk› verilmesi

* ‹kinci ö¤retimde okuyan ö¤renciler için yemekhanedeyemek ç›kart›lmas›

* Haftal›k yemek fiflinin yan›s›ra fiyat art›r›m› yap›lmadangünlük fifl verilmesi

* Yemekhanede oluflan uzun s›ran›n çözülebilmesi için çiftbant sisteminin uygulanmas›

Ekim Gençli¤i/Ege Üniversitesi

Page 27: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

2222 7777

5 Kas›m eyleminin ön çal›flmas› s›ras›nda yap›lan anketçal›flmas›nda ö¤rencilere iki soru sorulmufltu. Birincisi fakülteiçerisinde yaflad›klar› sorunlar, ikincisi ise bu sorunlara dairçözüm önerilerinin ne oldu¤uydu. Anket sonuçlar›, Fen-Edebiyat Fakültesi’nin temel sorununun e¤itim sistemininkendilerine dayatt›¤› iflsizlik gerçe¤i oldu¤unu a盤a ç›kard›.Çözüm önerisi ise, farkl› cümlelerle ifade edilmekle beraber,temelde ayn›yd›: “Sorunlara karfl› birlikte mücadele etmek!”

Anket sonuçlar› Fen-Edebiyat Fakültesi’ndeki yerelçal›flmalar aç›s›ndan anlaml› bir veri sunmakla beraber, yeni vebilmedi¤imiz bir noktaya iflaret etmiyordu. Özellikle döneminbafl›ndan beri birlefliklik ad›na yürüttü¤ümüz tart›flmalar ve 5Kas›m eyleminin önçal›flmas› ile beraber, birleflebildi¤imizgüçlerle att›¤›m›z ortak ad›mlar göz önüne al›n›rsa, uzun birdönemdir, gençlik hareketinin sorunlar›na ve bu sorunlar›naç›l›m noktalar›na dair de¤erlendirmelerimizin bu yönlü oldu¤uanlafl›lacakt›r.

5 Kas›m eyleminin hemen ard›ndan, fakültemizde konununözü itibariyle ortaklaflabildi¤imiz siyasetlerle birlikte birkampanya örmek ve bu kampanyay› fakülte ö¤rencilerine maledebilmek niyetindeydik. Ancak ‹stanbul Üniversitesi’nde biray› aflk›nd›r gündemden düflmeyen faflist sald›r›lar, yereldebaflka bir soruna dair yayg›n bir çal›flman›n yap›labilmesininönüne geçti, di¤er gündemleri adeta yuttu.

Faflist sald›r›lar›n yo¤unlaflt›¤› dönemde dahi, alanda›s›nma sorunu merkezli bir ortak çal›flma örebilmenin çabas›vard›. Bu çal›flmadan asgari düzeyde verim de ald›k. Ancakfakülteye hakim olan atmosfer ve gerilimin süreklili¤i buçal›flmay› istedi¤imiz noktaya evriltebilmemizin önüne bir engelolarak ç›kt›.

Dönemin sonuna yaklaflt›¤›m›z günlerde ise, art›k somutad›mlar atabilmenin zorunlulu¤u ile karfl› karfl›ya kal›nd›.Geçti¤imiz hafta yayg›n kulland›¤›m›z afifller ve el ilanlar›yla biraç›k toplant› ça¤r›s›nda bulunduk. Kampanya önerimizi dahaönce açt›¤›m›z ve üzerinde tart›flarak ortaklaflt›¤›m›zsiyasetlerle beraber örgütledi¤imiz aç›k toplant›ya 30 kiflikat›ld›. Bu kez ö¤rencilerle ortak bir biçimde yürütülentart›flmalar›n sonucunda, çal›flmam›za daha çeflitlimateryallerle ve daha yo¤un bir biçimde devam etme karar›n›ald›k.

Yürütece¤imiz ortak çal›flman›n fliar› yeni bir buluflu ifadeetmiyordu elbette. Belki Fen-Edebiyat Fakültesi’nde dahaspesifik bir gündemle ilk elden daha çok insana ulaflan birçal›flma da yarat›labilirdi. Ancak bizim temel derdimiz, süreklikendini üretebilen ve fakültede en genifl ö¤renci kesiminincan›n› do¤rudan yakan sorunun üzerine gidebilmekti. Buaç›dan kampanyan›n temel vurgusu, geleceksizlik ve iflsizlikolmal›yd›. Bu öneri çal›flmay› beraber yürütebilece¤imizidüflündü¤ümüz siyasetler cephesinden de genel bir kabulgördü. Zira 5 Kas›m eylemi sürecinde de Fen-Edebiyat ortakçal›flmas› alana, “Diplomal› iflsiz olmayaca¤›z!” pankart›ylatafl›nm›flt›. Yani bu konunun Fen-Edebiyat Fakülteleri’nin enyak›c› sorunu oldu¤una dair bir ön kabul zaten mevcuttu.Ancak ilk ça¤r›n›n fliar› d›fl›nda, çok ayr›nt›l› bir belirlemeyapmama karar› ald›k ve bu karar›n al›nmas›n› düzenledi¤imizilk aç›k toplant›ya b›rakt›k. Ald›¤›m›z ilk aç›k toplant›n›nça¤r›s›n› “Bu fakülte iflsiz yetifltiriyor” üst bafll›¤› ve“Gelece¤imize sahip ç›kal›m” ça¤r›s›yla yapm›flt›k. Toplant›

s›ras›nda yap›lan tart›flmadan ç›kan hat da bu politik fliar›nt›pat›p ayn›s›yd›. Konu dönüp dolafl›p, Fen-EdebiyatFakülteleri’nin gasp edilen ö¤retmenlik hakk›na geliyor vemezunlar›n ifl bulabilme imkan›n›n darl›¤›ndan yak›n›l›yordu.Toplant›dan, daha yayg›n bir afifl çal›flmas›, el ilan› ve bildirikullan›m›na dayanan bir önçal›flmayla ikinci bir toplant›örgütlemek ve yan›s›ra bir fakülte bülteni ç›karmak kararlar›n›alarak ayr›ld›k.

Gerçekten de geleceksizlik sorunu Fen-EdebiyatFakülteleri’nin en temel sorunu. Bu fakültenin herhangi birbölümünde okuyan bir ö¤rencinin, mezun oldu¤unda ö¤retmenolma hakk› yok. Öncelikle tezsiz yüksek lisans program›n›bitirmesi gerekiyor. Bunun anlam› 4 senelik üniversitee¤itiminin otomatik olarak uzat›lmas› oluyor. Ki tezsiz yükseklisans program›na kabul edilebilmesi için ö¤rencinin LESs›nav›ndan belirli bir baflar› düzeyini yakalamas› gerekiyor.Bunun anlam› örne¤in Türk Dili ve Edebiyat› ö¤rencisinin LESs›nav›na girerek matematik sorular› çözmek için cebelleflmesioluyor. Ancak sorun bununla da çözülmüyor. Tezsiz yükseklisans program›n› bitirerek ö¤retmen olma hakk›n› elde edenö¤renciler bu kez atama sorunu ile karfl› karfl›ya kal›yorlar.Atama için öncelikle KPSS’ye girmeleri gerekiyor. Alanlar›d›fl›ndaki sorularla da muhatap olmak zorunda olan ö¤rencileraç›s›ndan bu bafll› bafl›na bir sorun. Bu s›navdan yüksek puanalmak da yetmiyor. Bu kez kontenjanlar›n s›n›rl›l›¤› ve E¤itimFakülteleri’nin öncelikli olmalar› dolay›s›yla s›n›rl› kontenjanlar›ço¤u kez doldurmalar› sorunu ç›k›yor. Bunun anlam› her senebinlerce ö¤rencinin yüksek lisans program›n› bitirsin ya dabitirmesin iflsiz kalmas›. fians› yaver gidip de atamas›yap›lanlar›n büyük ço¤unlu¤u ise branfllar›yla ilgisiz bir sürüdalda e¤itmen rolünü üstlenmek durumunda kal›yorlar. Fen-Edebiyat Fakültesi her sene bir iflsiz ordusu ç›kart›yor. Bu ordud›flar›da önceki sene mezun olmufl k›demli ve diplomal›iflsizlerin kervan›na kat›l›yor.

Sorun en k›sa haliyle anlat›ld›¤›nda bile oldukça karamsarbir tabloyu ortaya koyuyor. Bu aç›dan yerelde bu konuya dair›srarl› ve güçlü yürütülecek bir kitle çal›flmas›n›n az ya da çoksonuç do¤urabilece¤i öngörülebilir.

Bu fakülte iflsiz yetifltiriyor!

Gençlik hareketinin sorunlar›na dair yap›lan tart›flmalardabir çok sorun alan›ndan söz edilebilmekte. Kitlelerden kopuklukbunun bir yan›ysa, mezhepsel görüntü di¤er bir yan›n› ifadeetmektedir. Bu aç›dan yerel kampanyam›z› özellikle bu ikisorunu aflabilecek bir biçimde kurgulamaya çal›flt›k. Bizimleparalel düflünen siyasal gruplarla bir araya gelerek ortakçal›flmalar örgütleyebilmek bu aç›dan önemli ve anlaml› biryerde durmakta. Ancak aç›k ki bir çal›flman›n güvencesi oçal›flma içerisindeki siyasal örgütlülüklerden öte, içinekatabildi¤i ö¤renci kitleleridir. Bu aç›dan ortaklaflabildi¤imizsiyasetlerle masa bafl› kararlar alarak yürümek de¤il, onlarlaberaber bir kitle çal›flmas› yapabilmek gerekmektedir. Birkaçsiyaset bir araya gelerek, yo¤un bir pratik faaliyet ortayakoydu¤unda, bunun alandaki yans›malar›na paralel olarak,bugün gençlik hareketinin ç›karlar›ndan öte kendi dar grupçuç›karlar›n› gözeten bir çok grup böylesi bir çal›flman›n

‹.Ü Fen-Edebiyat Fakültesi’nden birleflik ve güçlü bir ses yükseliyor:

“Diplomal› iflsiz olmayaca¤›z!”

Page 28: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

2222 8888

içerisinde yer alman›n bas›nc›yla karfl›karfl›ya kalacakt›r.

Bugün siyasal gençlik örgütlenmeleriyle,ö¤renci kitleleri aras›nda derin bir uçurumvard›r. Bunu yerelimizde çok aç›k bir biçimdegörebiliyoruz. Ortak yaflam alanlar›m›z dahiayr›lm›fl durumda. Hatta kantin bile solcularave kendini bir politik kimlikle ifade etmeyenö¤rencilere ait iki ayr› k›s›mdan olufluyor.Karfl›l›kl› büyük önyarg›lar ve güvensizliklervar. Güven sorunun afl›lmas›n›n, önyarg›lar›ny›k›lmas›n›n tek yolu, ö¤renci gençli¤e kendisorunlar›na dair yap›lan çal›flmalarda alanaçabilmek, onlara gerçek anlamda birer özneolarak yaklaflabilmek. Bundan da önemlisi,onlara dair politika üretebilmek ve bupolitikay› onlara ulaflt›racak kanallar›yaratabilmek.

Fakültemizde bafllatt›¤›m›z “Bu fakülteiflsiz yetifltiriyor / Gelece¤imize sahipç›kal›m!” fliarl› çal›flmadan beklentilerimiz çokyönlü. Bu beklentilerden bir tanesi, çeflitlisiyasal gruplar›n ortak çal›flma kültürünügelifltirebilmek. Bugünün temelihtiyaçlar›ndan biri olan bu sorun, gerçektensab›r ve inat gerektiren bir sorun olmaklaberaber, bu sorun afl›lmad›kça, gençlikhareketinin önündeki t›kan›kl›k daafl›lamayacakt›r. Di¤er bir beklentimiz ise,çal›flmaya kat›lan ba¤›ms›z ö¤rencileri buçal›flman›n birer öznesi haline getirebilmekve çal›flmay› do¤rudan kendi çal›flmalar›olarak sahiplenmelerini sa¤layabilme.Marjinalleflme ve güvensizlik sorunlar›n›baflka türlü aflabilmenin bir imkan› yoktur.Son beklentimizse, ‹.Ü. Fen- EdebiyatFakültesi’nin bugün yaflad›¤› apolitazasyonuk›rabilmek ve alanda oluflan bu ortakl›küzerinden güçlü bir politik etki yaratabilmektir.

fiu an için “Fen Edebiyat Ö¤rencileri”imzas›yla yürümesine karar verilen buçal›flma, bulundu¤umuz yerelin toplam politikatmosferinin canlanmas› noktas›nda çokanlaml› bir ifllev ortaya koyabilir. ‹lk toplant›daal›nan kararlar do¤rultusunda ç›kart›lanafifller ve el ilanlar› ile ça¤r›s› yap›lan ikincitoplant› bu aç›dan umut verici sonuçlardo¤urabilmifltir. ‹lk toplant›n›n ürünü olanfakülte bülteninin ikincisinin ç›kar›lmas›karar›n›n al›nmas› ve bu bülteninç›kar›labilmesi amac›yla bir komisyonoluflturulmas› özellikle anlaml› bir ad›md›r.

Bu dönemin bafl›ndan bu yana, fakülteiçerisinde güçlenmekte zorlanmalar yaflasada, kesintisiz bir politik canl›l›k veberaberinde pratik bir hareketlilik oldu¤unusöylemeliyiz. Bu canl›l›¤›n ve hareketlili¤in enfazla güç buldu¤u kaynaksa, elbette birleflikhareket edebilme noktas›nda harcanan özelçaba ve bu konuda ortaya konulan samimiemeklerdir. Önümüzdeki süreçte bunukoruyabilmek ve güçlendirebilmek çabas›ylahareket edece¤iz.

‹.Ü. Fen- Edebiyat Fakültesi/Ekim Gençli¤i

KTÜ’de güçlü vehedefli

bir çal›flma deneyimi6 Kas›m sürecinde, yerelimizde ortak bir çal›flma örgütleyebilmek

ad›na yo¤un bir emek sarf etmifltik. Çeflitli zaaflar tafl›mas›na karfl›n birbirlik oluflturulabilmiflti. Bu birli¤in ald›¤› en anlaml› kararlardan biri,yerelimize özgü ve kollektif bir biçimde örgütlenen bir bülten ç›kartmakkarar› olmufltu.

6 Kas›m sonras› k›sa bir süre için de olsa içine girilen atalet havas›,fakültede örgütlenen Felluce eylemi ve düzenlenen 19 Aral›k katliam›protestosu ile bir nebze da¤›t›ld›. Bu eylem ve etkinlikler yerelde büyükbir anlam tafl›maktayd›; ancak dönem bafl›ndan beri sürekli vurguyapt›¤›m›z birleflik bir devrimci gençlik hareketi yaratma hedefinin yerelaya¤›n› örebilmek, bu hedefe dönük kendi yerelimizden de somut ad›mlaratabilmekten geçiyordu. Bu düflüncenin do¤al bir sonucu olarakyerelimizde genifl bir bilefleni içine katabilecek bir tarzla yürüyen birçal›flma örmeye çal›flt›k.

6 Kas›m’da karar almam›za ra¤men kullan›lamayan bültenimizi h›zl›bir biçimde haz›rlad›k.

Gerçekten yo¤un bir emek harcad›¤›m›z ve bizimle s›n›rl› olmayan birbileflenle kollektif bir emekle ç›kard›¤›m›z “Karadeniz’de MARTI Olmak”isimli bültenimizin elimize ulaflmas›yla birlikte h›zl› bir biçimde da¤›t›magirifltik. Yo¤un bir tempoyla satt›¤›m›z-da¤›tt›¤›m›z bültenin, alan insanlartaraf›ndan be¤enilmesi ve sahiplenilmesi ile moralimiz daha da artt›.Örne¤in hiç tan›mad›¤›m›z birinin kendi bölümünde bülteni da¤›tmas›n›nbizleri flafl›rtt›¤›n›, flafl›rtt›¤› kadar da sevindirdi¤ini söyleyebiliriz.‹nsanlar›n yaz› yazacaklar›n›, fliirden kapak dizayn›na kadar desteksunacaklar›n› söylemeleri, bizim için hedefimize bir ad›m dahayaklaflt›¤›m›z›n göstergesiydi. Bu da¤›t›mlarda bir çok yeni ö¤renciarkadafllarla tan›fl›ld›. Bu çal›flman›n bizler için bir ilk ve bir yenilikoldu¤unu düflünürsek “yerel imkanlarla bir fleyler yapmak gerekiyor”söyleminin hayat bulmas› demekti. Da¤›t›m s›ras›nda çal›flman›nyo¤unlu¤u karfl›s›nda kuduran faflistler, E¤itim Fakültesi’ndearkadafllar›m›za müdahale edip sözlü tacizde bulundular. Sa¤lam birtutum sergilememiz karfl›s›nda flafl›ran faflistler bir bülten okurunu al›ptehdit ettiler.

Yerel bülten çal›flmas›n›n d›fl›nda birli¤imizin fliir ve müzik grubu daoluflturuldu. Taflra üniversitesi oldu¤umuz gerçe¤i göz önüne al›n›rsa,yerelde politika yapma çabas›n›n yan›s›ra alternatif sosyal ve kültürelalanlar yaratabilme çabas›n›n da harcanmas›n›n sonuçlar›n›n daha güçlüve kal›c› olaca¤› öngörülebilir. Bu aç›dan birlik içerisinde oluflturulmuflolan müzik grubu, fliir grubu gibi farkl› ilgi alanlar›na hitap eden vealan›nda alternatif bir üretim yaratabilme imkan›na sahip olan altçal›flmalar› anlaml› buluyor ve dolay›s›yla önemsiyoruz.

Gelecek dönem ise bir gençlik evi açma düflüncemiz var. Bu dönembafl›nda ütopik gibi görünen bu çal›flman›n flimdi gerçekleflebilecekdurumda oldu¤unu düflünüyoruz. Bu ev ile hem yerel hem de üniversitegençli¤i ile daha ileriden buluflabilece¤imizi, çal›flmalar›m›z› daha rahatyapabilece¤imizi düflünüyoruz.

Gelece¤i yo¤un, uzun soluklu, yürek yüre¤e ördü¤ümüzü-örece¤imizibiliyoruz. Yaflad›¤›m›z her süreci çok iyi bir flekilde de¤erlendirip,gelece¤e bu deneyimlerle ad›m atmal›y›z.

Page 29: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

2222 9999

Birleflik bir gençlik hareketi için!

5 Kas›m eylemi için ortaklafla yürütülençal›flmalar sonras› üniversitemizde parçal›tablonun afl›lmas› yönünde elle tutulur birsonuç oluflturdu¤umuzu söylemek olanaks›zd›.Son günlerde al›nan ve anlaml› sonuçlaroluflturan toplant›y› bir kenara koyarsak,öncesinde yap›lan toplant›larda ve sonras›ndaüniversitemizdeki durgunlu¤un üzerinegidecek bir yo¤unlaflma içerisine girilmedi.Bunda aç›k ki YTÜ için sürekli tekrar edilenapolitizmin oldu¤u kadar, YTÜ’de siyasal çal›flma yapanbir dizi siyasetin yaflad›¤› örgütsüzlü¤ün ve apolitizminde pay› bulunmaktad›r. Hatta üniversitemizdeki durumabiraz daha gerçekçi bakt›¤›m›zda ikinci neden, birincininde kayna¤› durumundad›r.

Bu nedenlerin yan›nda üniversitelerdeki faflistsald›r›lar vb. bir dizi gündem çal›flman›n daha erken birbafllang›ç yapmas›n› zora soktu. 5 Kas›m öncesindeokuldaki apolitik atmosferin da¤›lmas›na zeminhaz›rlayan ve tüm politik unsurlar› içerisine alarakö¤renci gençli¤e yay›lan, “YTÜ Ö¤rencileri” imzal›çal›flma son bir buçuk ayda tüm bu nedenlerle aksad›.Aradan geçen bu süreye, YÖK protestosunun ard›ndanaç›lan soruflturmalar›n ve yolsuzluklar›n teflhiri d›fl›nda,üniversite yerelinin sorunlar›na de¤inilmeden geçirilmiflbir zaman dilimi olarak bak›labilir.

Bu noktada gençlik hareketinin birleflik bir tarzdailerlemesine dair yerelimizde yaflanan sanc›l› deneyimdenç›kart›lmas› gereken ilk sonuç fludur: Birleflik bir hareketörmenin gençlik hareketinin en temel ihtiyaçlar›ndanbirisi olmas›na karfl›l›k, bu hareketin örülme sürecindeh›zla at›lmas› gereken ad›mlar at›lmad›¤› koflullarda,birlik ad›na gereksiz bir beklemecili¤e düflülmesi,istenilen hedefe ulafl›lmas›n› daha da zora sokmaktad›r.Bugün birleflik bir gençlik hareketi sorununa yapt›¤›m›zvurgulara paralel olarak, hareketin yaflad›¤› darl›¤a vesiyasal gençlik gruplar›n›n yaflad›¤› durgunluk veapolitizme dair de¤erlendirmeler de önemli bir yeroluflturmaktad›r. Bu aç›dan bugün birleflik gençlikhareketi yolunda at›lacak en önemli ad›mlardan birisi,bizzat bu apolitizme karfl› etkili bir politik ve pratikmücadele yürütmektir. Bu baflar›labildi¤i koflullardagerçekçi bir birleflik hareketin yolu aç›lm›fl olacakt›r.Olmad›¤› koflulda ise yaflan›lan apolitik ve beklemeci bir

birleflmedir ki bunun gençlik hareketi aç›s›ndan biranlam› ve yarar› bulunmamaktad›r.

Yaklafl›k bir ayd›r her hafta kat›l›m›n›n düflük oldu¤ugörülen verimsiz toplant›lar ve bu toplant›lardan uzunvadede belli hedefleri ve program› olmayan birtak›mpratik kararlar›n ç›kmas›, üniversitedeki hareketsizli¤innedenleri ve göstergesi durumundad›r. Ancak yo¤un ve›srarl› bir çaban›n sonucunda tablo flu son günlerdeönemli ölçüde de¤iflmifl bulunmaktad›r.

YTÜ sat›l›k de¤ildir!

Bu hafta yap›lacak olan toplant› ça¤r›s›yla birliktenispeten bir hareketlilik yarat›ld›. Ard›ndan yaklafl›k 30kiflinin kat›ld›¤› bir toplant› yap›ld›. Burada en öncetart›fl›lan fley, belli hedeflere ve planlamalara dayananetkin ve ›srarl› bir kitle çal›flmas›n›n ortaya konulmas›n›ngere¤i oldu. Bu aç›dan ortaya konulan elefltiriler veyap›lan tart›flmalar›n oldukça anlaml› oldu¤unudüflünmekteyiz.

Ard›ndan toplant›ya ilk defa kat›lan arkadafllar›nönerileri geldi. Tart›flmalar bu önerilerle anlaml› bir ilgiyaratt› ve flu ana kadar yap›lan tart›flmalardan temel fark›,hedefler belirlemeye dönük olmas› oldu. Ba¤›ms›zö¤rencilerin tart›flmalara ilgisi ve kat›l›m› ayr›caanlaml›yd›. Toplant›da ard arda öneriler gelmeye bafllad›.Çal›flman›n yay›lmas› için ça¤r›lar›n internet üzerindende yap›lmas› önerildi. Yeni kat›lan bir di¤er arkadafl›m›zda siyasal gruplar›n çal›flmalar›n›n ö¤rencilere ulaflmaktayaflad›¤› sorunlara de¤indi. Bu elefltiriler, çal›flman›nö¤rencilerin içinde nas›l yay›lmas› gerekti¤i konusundave siyasal gruplarla ö¤renciler aras›ndaki kopuklu¤ugiderilmesinin yol ve yöntemlerini iflaret etmesibak›m›ndan faydal› oldu. Ard›ndan nas›l bir çal›flmayap›lmas› ve bu çal›flman›n gündemlerinin ne olmas›

YYTTÜÜ’’ ddee eettkkiinn vvee ››ssrraarrll›› bbiirr ççaall››flflmmaann››nn aadd››mmllaarr›› aatt››ll››yyoorr......

“YTÜ sat›l›k de¤ildir”

Page 30: Ekim Gençliği sayı:79

gerekti¤i üzerine bir tart›flma aç›ld›.5 Kas›m çal›flmas› öncesinde “Nas›l bir üniversite

istiyorsun?” sorular›na verilen yan›tlar ortadayd›.Sermayenin ihtiyaçlar›na ve reklama ayr›lan bütçe,bilimsel e¤itimin ihtiyaçlar›n› karfl›layacak sorunlar›nçözümü için kullan›lm›yordu. Gerçekten defakültelerimizin laboratuarlar›, kütüphaneleri oldukçayetersizdi. Bir yerlerde yolsuzluklar dönüyordu veö¤renciler, sistemin bütününde oldu¤u gibi yolsuzluklar›nhüküm sürdü¤ü üniversitede, müflteri haline getirilmeyeçal›fl›l›yordu.

Tüm bunlar bir yerde dururken YTÜ’nün yerelindekisorunlara bakt›¤›m›zda bu sorunlar›n arka plan›ndae¤itimin ticarilefltirilerek üniversitenin bir flirket halinedönüfltürülmesi ve ö¤rencilerin müflteri haline getirilmeyeçal›fl›lmas› mant›¤›yla karfl›lafl›yoruz. Üniversitemiz içinbu sorunlarla mücadele etmek e¤itiminparal›laflt›r›lmas›na, üniversitemizi sermayenin parselparsel sat›n almas›na karfl› mücadele etmektir. YTÜ “elit”üniversite olarak tan›mlanan üniversitelerden birisidir. Buyönüyle de sermayenin e¤itimin ticarilefltirilmesinedönük sald›r›lar›n en fazla yo¤unlaflt›¤› üniversitelerinbafl›nda gelmektedir. ÜS‹ üzerine at›lan ad›mlardane¤itimin paral›laflt›r›lmas›na kadar her türlü sermayesald›r›s›n›n ilk sonuçlar› h›zl› bir biçimde üniversitemizdegörülebilmektedir. Bugün üniversitemizde perdearkas›nda oynanan bu oyunlar› teflhir etmek ve buna karfl›en genifl muhalefeti örgütleme sorumlulu¤uyla karfl›karfl›yay›z. Bunun için de bu haftadan itibaren bafllat›lankampanyan›n ana bafll›¤›n› YÖK protestosunda herkesinsahiplendi¤i “ YTÜ sat›l›k de¤ildir” olarak kararlaflt›rd›k.Önümüzdeki iki haftan›n dönemin son haftas› olmas›nedeniyle üniversitemizin bu “sat›l›k” vurgusunun neanlama geldi¤ine ve üniversitemizin sanayi kurulufllar›ylaiflbirli¤ini ve paral› e¤itimin üniversitemizdekiyans›malar›n› teflhir eden yayg›n bir kitle çal›flmas› ilekampanyay› bafllataca¤›z.

Okuldaki yerel sorunlar›m›z›n tart›fl›lmas› ve busorunlara nas›l müdahalelerde bulunulmas› gerekti¤initart›flt›ktan sonra her dönemin bafl›nda yaflanan kay›tçilesine ve laboratuarlar›n yetersizli¤ine dair önümüzdekidöneme girmeden yap›lacak çal›flman›n araçlar›n›n vefliarlar›n›n belirlenmesi konusunda da fikir birli¤inevar›ld›. Dönemin bafl›ndan itibaren düzenli bir yay›n›noluflturulmas› ve yayg›n da¤›t›m› ile hem kendimizi hemde ortak sorunlar›m›z› insanlara anlatmak önümüzdekihedeflerden birisi olacak.

Yaklafl›k 1 ayd›r salt soruflturmalara, yolsuzluklara,faflist sald›r›lara s›k›flan çal›flman›n kendine bir yol çizmiflolmas› oldukça önemli. Bu ad›m› 5 Kas›m sonras› at›lm›flönemli bir ad›m olarak de¤erlendirmek ve hedeflerinhayata geçirilmesi için gerekli çabay› göstermekzorunday›z. Y›ld›z’da birleflik bir politik bir faaliyetyap›lmad›¤› ve ortamdaki apolitik atmosfer da¤›t›lmayaçal›fl›lmad›¤› koflulda, bugün var olan parçal› tablonun

afl›lmas› iyice zorlaflacak, bu ise okuldaki dura¤anl›¤›n veapolitizmin daha da artmas›na yol açacakt›r.

fiu an bir araya gelmifl olan siyasi gruplar›n veçal›flmaya kat›lan bir çok politik insan›n bu birlikteli¤ikorumas›n›, sahiplenmesini ve daha da genifllemesinisa¤lamak ve Y›ld›z’dan ortak bir ses ç›karmak,çal›flman›n önde gelen hedefleri aras›nda. Ö¤rencilerinsorunlar›na ve gelece¤ine sahip ç›kmas› ve yerel birçal›flmada seslerini yükseltmelerine olanak sa¤lanmas›,bu çal›flman›n en temel hedeflerinden birisi olacak.Dönem bitmeden geç bafllayan bu çal›flman›n h›zl› birflekilde ilerlemesi ve sahiplenilmesi hedefiyle yayg›n birkitle çal›flmas›yla baflar›l› sonuçlar alaca¤›m›zdan kuflkuduyulmamal›d›r.

Bu hafta at›lan ad›m›n ve bafllat›lan kampanyan›ndevam›n› getirmek, Y›ld›z’dan güçlü ve tok bir sesç›karmak sorumlulu¤uyla karfl› karfl›yay›z. Bu görevibirleflik bir tarzda yerine getirmenin inanc›yla bir kezdaha hayk›r›yoruz: “YTÜ’yü satt›rmayaca¤›z!”

Y›ld›z Teknik Üniversitesi/EkimGençli¤i

Zonguldak’ta Ekim Gençli¤ifaaliyetleri...

Dönem bafl›nda ZKÜ Ekim Gençli¤i olarak‘devrimin ve sosyalizmin k›z›l bayra¤› Zonguldak’ta dadalgalan›yor’ fliar›yla çal›flmalar›m›za bafllam›flt›k.Çal›flmam›zda gençlik yay›n›m›z› en etkin flekildekullanmaya çal›fl›yoruz. Yay›n›m›z› ulaflt›rd›¤›m›zinsanlarla birebir sohbetler yap›yor, tart›fl›yoruz.‹lerleyen günlerde de yay›n üzerine genifl kat›l›ml›tart›flma toplant›s› yapmay› planl›yoruz.

Çok yayg›n olmasa da “Eflit, paras›z, bilimsel,anadilde e¤itim için mücadeleye!/Ekim Gençli¤i”imzal› afiflleri kulland›k. Yeni mücadele y›l›na güçlenençal›flmam›z, artan ›srar ve inad›m›z, yükselencoflkumuzla giriyoruz. 2 Ocak günü ABemperyalistlerini ve yerli iflbirlikçilerini teflhir eden, ABemperyalizminin gerçek yüzünü anlatan bir bas›naç›klamas› gerçeklefltirece¤iz.

Ekim Gençli¤i/ZKÜ

3333 0000

Ekim

Gençli¤i

Page 31: Ekim Gençliği sayı:79

3333 1111

Ekim

Gençli¤i

Y›ld›z Teknik Üniversitesi’nin DavutpaflaKampüsü’nde sorunlar bitmiyor, ö¤renciler sorunlar›nasahip ç›k›yor. Yaklafl›k 3 hafta önce haz›rl›kö¤rencilerinin bafllatm›fl oldu¤u dilekçe kampanyas› buhafta bafl›ndan itibaren etkin bir çal›flmayla sonland›r›ld›.Bir yandan haz›rl›k binas›ndaki kantin, kütüphane vesosyal alanlar›n yetersizli¤i, di¤er yandan da yemekhanefiyatlar›n›n düflürülmesi ve ulafl›m sorununun çözülmesiüzerine haz›rlanan dilekçeler ö¤renciler taraf›ndansahiplenildi. Ve toplam 650 dilekçe imzalanm›fl oldu.

Bu süre içerisinde düzenli toplant›larla ve etkinaraçlarla süren çal›flma bugüne kadarki çabalar›nyans›malar›n› gösterecek flekilde sona erdirildi.Davutpafla’da her türlü bask›ya ve sivil polis-ÖGBtacizine karfl›n ›srarl› bir çal›flma sürüyor.

Bu hafta bafl›ndan itibaren toplanan dilekçelerin nas›lbir kurguyla verilece¤ine dair tart›flma yapmak üzere Sal›gününe (28 Aral›k) bir toplant› karar› al›nd› ve yayg›n birçal›flmayla tüm ö¤rencilere toplant›n›n ça¤r›s› yap›ld›. 30kiflinin kat›ld›¤› toplant›da hemen hemen herkes sözalarak fikrini söyledi ve dilekçe verme eylemi ortak birkurguya dayand›r›ld›. 30 Aral›k perflembe günüdilekçelerin verilmesi kararlaflt›r›ld› ve görev da¤›l›m›yap›larak toplant› sona erdi.

29 Aral›k Çarflamba günü Davutpafla Kampüsü büyükbir tehlike atlatt› ve tabii binlerce ö¤renci de butehlikeyle karfl› karfl›ya kald›. Kampüs önünde yap›lando¤algaz çal›flmas› s›ras›nda borulardan birinin kaçakyapmas›yla bir anda yo¤un bir gaz kokusu etraf› sard›.Yaklafl›k 70 s›n›f›n yaln›zca bir k›sm› boflalt›ld›.Davutpafla kampüsündeki Fen-Edebiyat Fakültesi isehala olaydan habersizdi. Büyük bir ihmalkarl›k sözkonusuydu ve ö¤rencilere bir aç›klama bile yap›lmadanö¤leden sonra okultatil edildi. 14trilyonluk binadaalarm sistemi dahiyoktu . Bir andabinlerce insan›nhayat›yd› söz konusuolan.

Perflembe günüsorun halledilmiflti,ancak yine de idare

taraf›ndan bir aç›klama yap›lmam›flt›. Ö¤renciler s›n›fs›n›f dolafl›p ça¤r›lar›n› yap›yor, arkadafllar›n› dilekçeleresahip ç›kmaya davet ediyordu. A, B, C kurlar›n›n tekortak teneffüs saati olan 12:05 te katlardan alk›fllaryükseliyordu. Haz›rl›k koridorunda duyarl› ö¤rencilerarkadafllar›n› ses ç›karmaya ça¤›r›yordu, ellerindetabldotlarla, balonlarla ve el ilanlar›yla. Üst katlardatoplanan yüzlerce ö¤renci eylemi izliyor ve kimikatlardan destek alk›fllar› geliyordu. “Müflteri de¤il,ö¤renciyiz!”, “Kütüphane istiyoruz!”,”Yolsuzluklara son,e¤itime bütçe!” sloganlar› at›l›yordu. Bir arkadafl›m›zkonuflma yaparak tüm ö¤rencileri dilekçeleri teslimetmeye davet etti.

Dilekçeler idareye toplu bir flekilde teslim edildi,balonlar patlat›larak tüm bu sorunlara duyars›z kalanidare protesto edildi. Ö¤rencilerin alk›fllar›yla berabereylem sona erdirildi. Gösterilen çabalara›n boflagitmedi¤i ortadayd›. Yaklafl›k 50-60 kiflinin fiili olarakparças› oldu¤u ve yüzlerce ö¤rencinin alk›fllarladestekledi¤i eylem baflar›yla gerçeklefltirilmiflti.

Eylemin ard›ndan bu çal›flmaya emek harcayanarkadafllarla beraber toparlan›rken, fakülteye girenÖGB’ler ve siviller, fliddetle afifllerimize sald›rmayabafllad›lar. Yaklafl›k 30 kifli afifllerimizi ellerinden al›ponlar› teflhir etmeye bafllad›k. Arkadafllar›m›z bu s›radaonlar›n foto¤raflar›n› çekiyorlard›. Bundan rahats›zl›kduyan siviller elimizdeki foto¤raf makinas›na dasald›rmaya kalkarak bizden kimlik istediler. Bizler deüniversitenin as›l sahiplerinin bizler oldu¤unu söyleyerekonlar› koridordaki arkadafllara teflhir ettik. Ve tehditlersavurarak ç›k›p gittiler.

Toplanan 650 dilekçe ve gerçeklefltirilen eylemgösteriyor ki haz›rl›k ö¤rencileri sorunlar›na ve haklar›na

sahip ç›kmakta kararl›lar. Etkin-›srarl› birçal›flmayla yüzlerce ö¤rencinin de deste¤inialmak oldukça büyük bir motivasyon kayna¤›.Çal›flman›n bafllar›nda neden daha çok kiflibizimle beraber hareket etmiyor sorular›n›tafl›yan arkadafllar›m›z, yo¤un eme¤in sonucuanlaml› bir deneyim elde ettiler. Davutpafla’dangüçlases yükseliyor:

“Sorunlar›na sahip ç›k, müflteri de¤ilö¤renciyiz”

YTÜ Davutpafla/ Ekim Gençli¤i

YYTTÜÜ hhaazz››rrll››kk ÖÖ¤¤rreenncciilleerrii’’nnddeenn flfleennlliikkllii eeyylleemm

“Sorunlar›na sahip ç›k, müflteri de¤il ö¤renciyiz”

Page 32: Ekim Gençliği sayı:79

3333 2222

Ekim

Gençli¤i

“Yolcu görüyorum ki bir an önce varmak istiyorsun oraya”

HHaassaann HHüüsseeyyiinnDönem bafl›ndan itibaren kampüsümüzde birleflik-

devrimci kitlesel bir gençlik hareketi yarat›lmas›ndaüstümüze düflen sorumlulu¤un bilinciyle hareket ettik. 6Kas›m çal›flmalar› bu yan›yla bizim aç›m›zdan fazlas›ylaönem tafl›yordu. Yap›lan çal›flmalarda/toplant›larda bukonuyla ilgili düflüncemizi tart›flt›rmaya çal›flt›k. Ço¤uzaman bu çal›flmalara bir flekilde kat›lan örgütsüzö¤rencilerin tart›flmaya açt›¤› konu 6 Kas›m sonras› neolaca¤› oluyordu. Oluflturulan bu birlikteli¤in devametmesi gerekti¤i vurgulan›yordu. 6 Kas›m sonras› esnekörgütlülük fikrini di¤er ö¤renci gruplar›yla tart›flmayaaçt›k. Baz›lar› böyle bir çal›flman›n gereklili¤i üzerindedurmalar›na ra¤men henüz bunun zaman›n›n gelmedi¤inisöylüyordu. Baflka baz›lar› buna dönük tart›flmalar›n›nsüregeldi¤inden dem vuruyordu.

Esnek örgütlülük tart›flmalar› ve‘Avc›lar Kampüsü Ö¤rencileri’ çal›flmas›

“Komünist gençlik kendi önderlik konum vemisyonunun gereklerini ideolojik-politik ve pratik alandaen iyi, en etkin ve sürükleyici tarzda yerine getiremedi¤isürece, mevcut sorunlar›n çözümü ve gençlik hareketininsa¤l›kl› bir çizgide ilerletilmesi do¤rultusunda anlaml›bir geliflmenin yaflanabilece¤ini sanm›yoruz.” diyordu,gençlik hareketine iliflkin parti de¤erlendirmesi. Tam dabu bilinç ve sorumluluk anlay›fl› çerçevesinde, esnekörgütlülük çal›flmas›na kat›lmay› düflünen arkadafllarla birön toplant› gerçeklefltirdik. Amac›m›z esnek örgütlülükoluflturmaya dönük olarak yapaca¤›m›z toplant›n›n önçal›flmas›n› bu arkadafllarla birlikte yapmak ve iflinbafl›ndan itibaren etraf›m›zdaki insanlar› bu çal›flman›nbir parças› haline getirmekti.

Yap›lan toplant›da arkadafllar›n di¤er gruplar›n nedenböyle bir çal›flmaya kat›lmad›¤›na anlam verememesi veonlar›n bu konuyla ilgili düflüncelerini ö¤renmekistemeleri üzerine ertesi haftaya kampüste neredeyse tümö¤renci gruplar›n›n yan› s›ra örgütsüz ö¤rencilerin dekat›ld›¤› 25 kiflilik bir tart›flma gerçekleflti. Tart›flmada herö¤renci grubu ö¤renci hareketine yaklafl›m›n› ve esnekörgütlülük fikrine bak›fl›n› ortaya koydu. Örgütsüz

ö¤renciler de s›n›rl› da olsa tart›flmalara kat›larak hergrubun yaklafl›m›n› ö¤renmeye çal›flt›.

Toplant› bizim aç›m›zdan bir baflar›y› ifade ediyordu.Yaratt›¤›m›z bas›nç üzerine tüm ö¤renci gruplar› butoplant›ya kat›lmak zorunda kalm›fl oldu. Bir yandan daEkim Gençli¤i olarak ö¤renci hareketine yaklafl›m›m›z›güçlü bir flekilde ortaya koymam›za vesile oldu. Toplant›Boyunca yap›lan tart›flmalardan dolay› çal›flmaya kat›lanö¤rencilerin örgütlülü¤ün darlaflaca¤›na yönelik kayg›lar›nedeniyle esnek örgütlülük fikrini sürece yaymakzorunda kald›k. Bu arkadafllarla yapt›¤›m›z tart›flmalar›ilerletmeye çal›fl›rken araya giren Beyaz›t’taki faflistsald›r› süreci ve 19 Aral›k çal›flmalar› bizi biraz dahaoyalam›fl oldu. Ama art›k çal›flmam›z›n geldi¤i düzey birçal›flma bafllatmay› zorunlu hale getiriyordu. Onlarcakifliyle kurdu¤umuz iliflkileri politiklefltirecek, bunlararas›nda kaybolmam›z›n önüne geçecek birkurumsallaflma yaratmak zorundayd›k.

Partimizin belirtti¤i gibi “gerekti¤inde kendi bafl›nayürümek güç ve iradesini gösteremeyenler, baflkalar›n›birlikte yürüyüfle çekmek güç ve iradesi zatengösteremezler.” Nerdeyse tek bafl›m›za örgütledi¤imiz 19Aral›k anmas›ndan sonra aç›k duyurulu bir toplant›gerçeklefltirmeye karar verdik. ‘Avc›lar Kampüsü

Avc›lar’da bir döneminard›ndan

Page 33: Ekim Gençliği sayı:79

3333 3333

Ekim

Gençli¤i

Ö¤rencileri Olarak Sorunlar›m›z› Tart›fl›yoruz’ bafll›¤›yladuyurusunu yapt›¤›m›z toplant›y› tek bafl›m›za örgütledik.‹çinde DGH’l› arkadafllar›n oldu¤u 20’ye yak›n kiflitoplant›ya kat›ld›. Toplant›da istedi¤imiz düzeyde birtart›flma yürütemediysek de rektörlük seçimleri ile ilgiliçal›flma yap›lmas›na, her hafta düzenli toplant›lardüzenlenmesine ve yap›lan çal›flmalar›n ‘Avc›larKampüsü Ö¤rencileri’ ad› alt›nda sürdürülmesine kararverildi. Nihayet dönem bafl›ndan beri u¤rafl verdi¤imizesnek örgütlülükle ilgili somut ad›mlar› atm›fl olduk.

Politik çal›flmalar› aksatmaks›z›nkültür- sanat alan›na dönük müdahaleler

Bulundu¤umuz kampüste kendimizi yaln›z politikçal›flmalarla s›n›rlam›yoruz. Ayn› zamanda düzeninö¤renci gençli¤e dayatt›¤› gerici-yoz kültür ve sanat›nkarfl›s›nda alternatifler yaratmaya çal›fl›yoruz. Dönembafl›nda oluflturdu¤umuz fliir atölyesi, çal›flmalar›n›sürdürüyor. Atölyenin ç›kard›¤› bülten 8. say›s›na ulaflt›bile. D›fla aç›lmas› konusuna fazla vakit ay›ramasak da,atölyemiz önümüzdeki bir iki hafta içerisinde haz›rlam›floldu¤u fliir dinletisini gösterime sunacak. Ayn› zamandaR›fat Ilgaz’›n fliir ve sanat anlay›fl› ile ilgili bir söyleflidüzenleyecek.

Dönem bafl›nda aç›lmas› fiili olarak engellenenkulüpler kat›n›n aç›lmas›yla birlikte, önümüze hedefolarak tiyatro kulübüne ifllerlik kazand›rmay› koyduk.Birkaç dejenere olmufl ö¤rencinin elinde heba olan kulübealternatif bir tiyatro anlay›fl› kazand›rmak için hareketegeçtik. Tiyatro ile ilgilenmeyi düflünen arkadafllarla bir öntoplant›dan sonra ne yapaca¤›m›z› kararlaflt›rd›k. Birtan›flma toplant›s› gerçeklefltirdikten sonra çal›flmalarabafllama karar› ald›k. Fakat budurumdan rahats›z olan ve kendinikulübün sahibi olarak gören kendinibilmez bu bir iki kifli, arkalar›na okulidaresini alarak bizi y›ld›rabilece¤inisand›. Toplant›larda yap›lan tart›flmalarbizim aç›m›zdan son derece yararl›oldu. Yap›lan tart›flmalarsonuçlanmad›ysa da yeni gelenarkadafllar› alternatif bir tiyatro yaratmamücadelesine katmay› baflard›k. Yak›nzamanda da bu kulübe sahip olmas›gereken misyonu kazand›raca¤›m›zdanflüphe duymuyoruz.

Kültür-sanat üzerine yap›lançal›flmalar›m›zdan bahsetmiflken bualana yönelik genel olarak EEkkiimmGGeennççllii¤¤ii’nin daha fazla ilgi göstermesigerekti¤i üzerinde durmal›y›z.Sosyalizmi kurma mücadelesiniyaln›zca politik çal›flmalara

s›k›flt›rmaktan vazgeçmeliyiz. Çok yönlü bir mücadelevermemiz gerekti¤i ve bu mücadelenin en önemliaya¤›n›n politik çal›flmalar oldu¤unu unutmadan, kültür-sanat alan›na dönük etkili pratik ad›mlar atmal›y›z.Ö¤renci gençli¤in bu alana dönük ilgisini devrimcikültür-sanat›n oluflmas›na yöneltmek sorumlulu¤uylahareket etmeli, bu alan› yaln›zca politik çal›flmalar›m›z›güçlendirme dar bak›fl aç›s›yla ele almamal›y›z. Bualanda alaca¤›m›z mesafe politik çal›flmalar›m›z› zatengüçlendirecek, ayn› zamanda insanlar›n sosyalizmmücadelesine yönelik s›¤ yaklafl›mlar› de¤iflecektir.

Daha h›zl› ad›mlarla yolumuza devamedece¤iz!

Bulundu¤umuz konumdan bakt›¤›m›zda her alanda birkurumsallaflmay› sa¤lad›¤›m›z› söyleyebiliriz. Bundansonras›n›n sorunu, diflimiz t›rna¤›m›zla oluflturdu¤umuzbu kurumlara ifllerlik kazand›rmak, bir derinleflmeyegitmek. Çok yönlü yap›lan çal›flmalar›n a¤›rl›¤› alt›ndaezilmeden bunu baflarmak sorumlulu¤uyla yüz yüzeyiz .Burada en büyük sorunumuz güç anlam›nda yaflad›¤›m›zs›k›nt›. Politika yaparak güç olma sürecini bir ete kemi¤ebüründürmedi¤imiz noktada sorunlarla bo¤uflmaya devamedece¤imiz aç›k.

Dönem bafl›nda ad›mlar›m›z›n kararl›, devrim vesosyalizm mücadelesini yükseltmeye olan inanc›m›z›nbüyüklü¤ünden bahsetmifltik. Geldi¤imiz noktadasöylediklerimizin öylesine söylenmedi¤ini göstermiflolduk. Bundan sonra ad›mlar›m›z› h›zland›rmaksorumlulu¤uyla karfl› karfl›yay›z.

Avc›lar Kampusü/Ekim Gençli¤i

Page 34: Ekim Gençliği sayı:79

Gençlik haregençli¤

Geçen say›m›zda yay›nlanan ilk bölümde gençlik hareketinin sorunlar›n› genel birçerçeve içinde ortaya koymufl, özel olarak komünist gençli¤e de¤il fakat genel olarakilerici-devrimci gençlik hareketine hitabeden bir de¤erlendirme yapmaya çal›flm›fl, sorunlar›oldu¤u kadar çözüm önerilerimizi de bu ayn› genel çerçeve içinde formüle etmifltik. Buöznel bir tercih olmaktan çok gençlik hareketinin bugünkü sorunlar›n›n ve bunun olanakl›çözümlerinin nesnel niteli¤inin gerektirdi¤i bir tutumdu. Zira sadece sorunlar de¤il fakatolanakl› çözümler de, bugünün gençlik hareketi içinde yer tutan ilerici-devrimci gençlikgüçlerinin tümünü kesiyor. Bu güçlerin do¤ru devrimci bir çizgide yak›n bir iflbirli¤iolmaks›z›n, hiç de¤ilse görünür gelecekte, birçok soruna gençlik hareketini ilerletecektatmin edici çözümler bulmak olanaks›z de¤ilse bile kolay da de¤ildir.

Fakat bu tutum hiçbir biçimde bugünün gençlik hareketinin denebilir ki en öncelikli vetemel ihtiyac› olan do¤ru ve tutarl› devrimci önderlik ihtiyac›n› ortadan kald›rmaz. Tamtersine, amaçlanan çözümler do¤rultusunda mesafe alabilmenin temel önkoflulu olando¤ru devrimci çizgi, ancak böyle bir önderlik misyonu ve çabas›yla pratikte bir anlamkazanabilir. Böyle bir çizgiyi ise bugünün gençlik hareketi içinde halihaz›rda yaln›zcakomünist gençlik temsil etmektedir ve bu konum onun omuzlar›na gençlik hareketinintümünü kesen özel sorumluluklar yüklemektedir. Komünist gençlik kendi önderlik konum vemisyonunun gereklerini ideolojik-politik ve pratik planda en iyi, en etkin ve sürükleyicitarzda yerine getiremedi¤i sürece, mevcut sorunlar›n çözümü ve gençlik hareketininsa¤l›kl› bir çizgide ilerletilmesi do¤rultusunda anlaml› bir geliflmenin yaflanabilece¤inisanm›yoruz.

Böyle düflündü¤ümüz içindir ki de¤erlendirmemizin bu ikinci bölümünde gençlikhareketinin sorunlar›n› daha çok komünist gençli¤in temel ve dönemsel görev vesorumluluklar›yla içiçe ele almak yoluna gidece¤iz. Esas olarak komünist gençli¤inizlemesi gereken tutum ve üstlenmesi gereken görevler üzerinde duraca¤›z, ama bunuyaparken gerçekte gençlik hareketinin sorunlar›na iliflkin görüfllerimizi de ortaya koymay›sürdürmüfl olaca¤›z. T›pk› ilk bölümde, gençlik hareketinin sorunlar›n› ortaya koyarken,gerçekte her ad›mda do¤rudan ya da dolayl› olarak komünist gençli¤in görev vesorumluluklar›n› ortaya koymufl oldu¤umuz gibi. Nihayet bunu son bölümde, komünistgençli¤in salt kendi çal›flmas›n›n baz› özel alanlar›na ve sorunlar›na iliflkin baz› görüfl vebelirlemelerle birlefltirece¤iz.

Komünist gençli¤in konumu ve misyonu

Komünist gençli¤in mücadelenin bütün dönemlerini ve alanlar›n› kesen en öncelikligörevi, gençlik içinde proletarya sosyalizminin/iflçi s›n›f› devrimcili¤inin bayra¤›n›yükseltmek, ideolojide, politikada, de¤erler sisteminde ve nihayet belirleyici bir alan olarakpratik mücadelede bunu lay›k›yla temsil etmeyi baflarabilmektir. Bu baflar›lamad›¤› sürece,komünist gençli¤in gençlik hareketi içindeki özel konum ve misyonundan söz etmeninherhangi bir anlam› kalmaz ve bu durumda sözünü etti¤imiz önderlik misyonu zaten yerinegetirilemez.

Komünist gençlik bu tür bir temsilin halihaz›rda tüm temel önkoflullar›na sahiptir.Partimizin konumu ve toplam birikimi ona bu olana¤› fazlas›yla vermektedir. Fakat bunupotansiyel bir olanaktan gerçek bir silaha çevirmek, ancak bunu edinmeye, sindirmeye ve

3333 4444

Komünist gençliğin

mücadelenin bütün

dönemlerini ve alanlarını

kesen en öncelikli görevi,

gençlik içinde proletarya

sosyalizminin/işçi sınıfı

devrimciliğinin bayrağını

yükseltmek, ideolojide,

politikada, değerler

sisteminde ve nihayet

belirleyici bir alan olarak

pratik mücadelede bunu

layıkıyla temsil etmeyi

başarabilmektir. Bu

başarılamadığı sürece,

komünist gençliğin

gençlik hareketi içindeki

özel konum ve

misyonundan söz

etmenin herhangi bir

anlamı kalmaz ve bu

durumda sözünü

ettiğimiz önderlik

misyonu zaten yerine

getirilemez.

Komünist gençlik bu tür

bir temsilin halihazırda

tüm temel önkoşullarına

sahiptir. Partimizin

konumu ve toplam birikimi

ona bu olanağı fazlasıyla

vermektedir. Fakat bunu

potansiyel bir olanaktan

gerçek bir silaha çevirmek,

ancak bunu edinmeye,

sindirmeye ve mücadele

içinde ete-kemiğe

büründürmeye yönelik

sistematik bir çabaya

bağlıdır. Partinin yakın

önderliği ve yönlendiriciliği

altında bunu sürekli bir

çaba içinde edinmek

komünist gençlik için

temel önemde bir

sorumluluktur.

Page 35: Ekim Gençliği sayı:79

eketi ve komünist¤in görevleri

mücadele içinde ete-kemi¤e büründürmeye yöneliksistematik bir çabaya ba¤l›d›r. Partinin yak›nönderli¤i ve yönlendiricili¤i alt›nda bunu sürekli birçaba içinde edinmek komünist gençlik için temelönemde bir sorumluluktur.

Komünist gençlik bunu lay›k›yla baflarmakzorundad›r; zira ancak bu takdirde mücadeleninomuzlar›na yükledi¤i görev ve sorumluluklarabaflar›yla yan›t verebilir; ancak bu takdirde,mücadelenin içinde ve kitlelerin gözünde kendisiyletüm di¤er burjuva ve küçük-burjuva ak›mlararas›ndaki belirgin dünya görüflü, politik çizgi vede¤erler sistemi fark›n› ortaya koyabilir. Bu ikincisi,komünist gençli¤in tüm öteki burjuva ve küçük-burjuva sol ak›mlar ile kendi aras›ndaki belirginfarka göstermesi gereken özen, bugün gençlikiçinde önemli bir sorun alan› olarak durmaktad›rkarfl›m›zda. Birlikte ifl yapma zorunlulu¤umücadelenin ve dolay›s›yla politizasyonun sonderece geri koflullar›yla da birleflince, kitlelerinnispeten ileri kesimlerinin gözünde bile, sol e¤ilimligençlik ak›mlar› bir bütün olarakalg›lanabilmektedir. Tersinden ise, kendi bafl›nayürüme güç, irade ve olanaklar›ndan yoksunbulunan, ancak birbirlerine tutunarak kitlelerinkarfl›s›na ç›kabilen sol gençlik gruplar›, kendi farkl›konumlar›n›n ifadesi ayr›mlar› ço¤u durumda biryana b›rakabilmektedirler. Ve bu hiç demücadelenin genel ç›karlar›n› gözeten olumlu birbirlik kayg›s›ndan de¤il, fakat ayr›m çizgilerineiliflkin kimlik ve kavray›fl zaafiyetlerindenkaynaklanan bir tutumdur. Nitekim biz ço¤udurumda bunun ölçüsüz bir grupçuluk ve ilkel birgrup reklamc›l›¤› ile elele gitti¤ini de biliyoruz. Yaniburada, geleneksel küçük-burjuva ak›mlardagörmeye al›fl›k oldu¤umuz o ilkesiz liberalizm ilemezhepçi sekterlik içiçedir.

Demek ki burada sözkonusu olan gerçektetümüyle iki farkl› durumdur. Komünist gençlik,temsil etti¤i farkl› dünya görüflü ve politik s›n›fkimli¤i ile bunun ürünü olan politik çizgi ve de¤erler sistemisorununu önemsemeli, buradan kaynaklanan farkl› konum vekimli¤inin tüm öteki küçük-burjuva sol ak›mlarlakar›flmas›na/kar›flt›r›lmas›na karfl› belirgin bir hassasiyetgöstermeli, kendi kimli¤ini tüm öteki ak›mlardan özenle ayr›tutmal›d›r. Ama tam da bu kendine özgü konumunun

gerektirdi¤i bir özel sorumlulukla, her türlü grupçuluktan,küçük hesapç›l›ktan, mücadelenin ortak ç›karlar›na zararveren tutum ve davran›fllardan özenle kaç›nmal›, tam tersine,birleflik bir devrimci gençlik hareketi gelifltirmenin önceliklerinive ç›karlar›n› her türlü grupçu ve dar görüfllü hesaplar›nüstünde tutarak, gençlik hareketi içinde örnek bir tutumsergilemelidir. Bu iki davran›fl aras›nda da diyalektik bir birlik,

Ekim

Gençli¤i

3333 5555

Page 36: Ekim Gençliği sayı:79

bir konum ve tutum tutarl›l›¤› vard›r.Biz genel olarak devrimci de¤il, fakat komünist

devrimcileriz. Bizim devrimcili¤imiz tutarl› bir dünya görüflünedayanmakta ve belirgin bir s›n›f niteli¤i tafl›maktad›r. Partimizidevrimci ve reformist kanatlar›yla geleneksel solun tüm ötekiparti ve gruplar›ndan ay›ran temel önemde bir konum vekimlik fark›d›r bu ve buna zorlu bir mücadele içindeulafl›lm›flt›r. Bu fark hiç de etikete de¤il, fakat tümüyle dünyagörüflüne, politik kavray›fla ve pratik davran›fla dayal›d›r.Üzerinde titremenin önemi de buradan gelmektedir. Ayr›mçizgilerinin aç›k seçik olmas›na özen göstermek, genel birdevrimci söylem ve pratik içinde kendine özgü kimli¤imizinkararmas›na izin vermemek, tam da komünist gençli¤ingençlik hareketi içinde yerine getirmesi gereken özel önderlikrolüyle s›k› s›k›ya ba¤lant›l›d›r. ‹lkinde ne denli özenli vetutarl› davran›l›rsa, mücadele iliflkilerine ve gereklerine iliflkinbu ikinci alanda da o denli baflar›l› olunabilir. Komünistgençlik kendine özgü konumunu, bunun tüm öteki sol siyasalak›mlardan fark›n› anlamaz, sindirmez ve gereklerido¤rultusunda üzerine düflenleri yerine getirmek için yeterliçabay› ortaya koymazsa e¤er, zaten gençlik hareketi içindeherhangi bir özel önderlik rolü de oynayamaz.

Konum ve kimlik fark›, bu çerçevede önderlik misyonu,komünist gençli¤in önüne ideolojik ve pratik mücadelecephelerinde önemli görevler koymaktad›r. Gençlik alan›ndaher türden burjuva gerici ak›ma karfl› çok yönlü bir mücadeletemel önemde bir ihtiyaçt›r. Devrimci bir gençlik hareketigelifltirme sorunu bundan ayr› düflünülemez. Gençlik içindekigündelik çaban›n çok temel ve organik bir boyutudur bu. Bunedenle üzerinde çok özel olarak durmay› gerektirmez. Bizburada bundan çok, sol hareketin kendi iç bünyesindeburjuva ve küçük-burjuva sosyalizminin temsilcisi ak›mlarakarfl› mücadele ve elbette öncelikle ve özellikle ideolojikmücadele üzerinde durmak istiyoruz. Bu mücadele gerekli vezorunludur, zira politik ve örgütsel cephedeki görevlerinbaflar›yla yerine getirilmesi bu mücadeleyle s›k› s›k›yaba¤lant›l›d›r.

Sol saflarda ideolojik mücadele ile k›s›r grupçu çekiflmelerço¤u kez birbirine kar›flt›r›lmakta, bu ikincisinden kaç›nmakad›na birincisinin gerekleri bir yana b›rak›labilmekte, ya dab›rakmay› gerektirdi¤i san›lmaktad›r. Oysa ilkelere dayal›sistemli bir ideolojik mücadele, iliflkileri bozan ve güçleriparçalayan k›s›r çekiflmelerden tümüyle farkl›d›r ve gerçekteher zaman, mücadelenin sa¤l›kl› ve baflar›l› bir biçimdeilerletilmesine hizmet eder. Bu nedenle bu mücadeleyegerekli önem verilmeli, temel konulardan gündelik sorunlarakadar mücadelenin sa¤l›kl› bir çizgide ilerletilmesini vebaflar›s›n› ilgilendiren herfley elefltiri, tart›flma ve mücadelekonusu yap›lmal›d›r. Yay›n organlar›ndan birim ve alanlardakiözel zeminlere ve araçlara kadar tüm olanaklar amaca uygunbiçimde bu do¤rultuda kullan›lmal›d›r.

Çok uzun y›llardan beri gençlik hareketi saflar›nda butürden bir düflünsel canl›l›k, tart›flma ve ideolojik mücadelekültürü olmad›¤› için bu sorun özellikle önemlidir ve komünistgençlik kendi cephesinden bunun üzerine gitmeli, bu türdentart›flmalar› ve düflünsel mücadeleleri zorlamal›d›r. Butart›flmalar ve mücadeleler iflin özünde toplumun, devrimin veakmakta olan mücadelenin temel ve güncel sorunlar›na iliflkinolaca¤› için, baflar›labildikleri ölçüde gençlik hareketinindüzeyini yükseltmek gibi son derece önemli bir amaca hizmetetmifl olacaklard›r. Soldaki düflünsel ilgisizlik (temelindeteoriye ilgisizlik var ve sol siyasal ak›mlar pay›na ideolojikzay›fl›¤›n/belirsizli¤in bir yans›mas›d›r bu) ve k›s›rl›k, yaz›k ki

oldu¤u gibi gençli¤e yans›makta, toplumun genç ayd›npotansiyelini temsil eden, etmesi gereken ö¤renci gençli¤inbilinçli kesimi say›lan ilerici-devrimci ö¤renci hareketi bukonuda solun ortalamas›n› aflan herhangi bir düzeysergileyememektedir. Bundan dolay›d›r ki geleneksel solaegemen zaaflar, hatal› tutum ve al›flkanl›klar, düflünselyavanl›klar oldu¤u gibi gençli¤e yans›makta ve gençlikhareketinin aya¤›na dolanmaktad›r. Bu son vurgudan daanlafl›laca¤› gibi, düflünsel ilgi, tart›flma ve mücadeleler tamda devrimci gençlik hareketinin sa¤l›kl› bir çizgideilerletilebilmesi ihtiyac›n›n ayr›lmaz bir parças›d›r.

Komünist gençlik sol hareketin yak›n geçmifliyle teorik vepratik bir hesaplaflman›n ürünü bir siyasal ak›ma mensupolma aç›k üstünlü¤üne sahiptir. Bu, kendini aç›k seçik birideolojik-politik çizgi, tutarl› bir devrimci s›n›f program›,sa¤lam de¤erler sistemi ve nihayet pratik tutarl›l›k olaraksomutlam›fl, s›n›f hareketiyle birleflme sürecinde gündengüne mesafe alan devrimci bir partide ete-kemi¤ebürünmüfltür. Tüm bu üstünlükleri gençlik hareketinindurumuna ve sorunlar›na iliflkin aç›kl›klara dayal› üstünlüklede birlefltirdi¤imizde, komünist gençli¤in neden her alanda veözel olarak da düflünsel alanda gençlik hareketi içinde öncüve sürükleyici bir rol oynamas› gerekti¤i kendili¤inden ortayaç›kar. Komünist gençlik bu rolü halihaz›rda baflar›ylaoynamakta ve yakalad›¤› geliflme çizgisiyle partiyi gençlikalan›nda günden güne daha etkin bir güç halinegetirmektedir. Partinin gençli¤e yönelik tüm çabas› ise bubaflar›y› yeni düzeylere ç›karmakt›r. Bu çaba parti içinstratejik önemdedir; zira bu ülkenin yak›n tarihinde çok özelbir yer tutmufl ve büyük bedeller ödemifl devrimci gençlikhareketinin son k›rk y›ld›r en temel ihtiyac› gerçek birdevrimci s›n›f önderli¤i olagelmifltir ve partinin gençlikçal›flmas›na iliflkin perspektifi iflte bu ihtiyac› art›k nihayetsomut olarak karfl›layabilmek ve bunu süreklilefltirmektir. Budo¤rultudaki her baflar› gençlik hareketi ile devrimci s›n›fhareketi aras›nda kurulmufl bir köprü olacak, böylece s›n›fhareketine gençlik gibi dinamik bir kesimi yedek bir güçolarak kazand›r›rken, tersinden de devrimci gençlik hareketiniy›llard›r özlemini duydu¤u sa¤lam s›n›fsal önderli¤ekavuflturmufl olacakt›r.

Belirtmeye gerek yok ki, bütün bunlar ayn› zamandapartinin gençlik çal›flmas›n›n stratejik çerçevesini ve amac›n›da ortaya koymaktad›r. Komünist gençlik de gençlikmücadelesi içindeki yerine ve misyonuna bu stratejik çerçeveve amaç üzerinden bakmak durumundad›r.

Gençlik hareketi ve siyasal ak›mlar

12 Eylül karfl›-devrimi sonras›nda toplumun genelindeoldu¤u gibi gençlik cephesinde de epeyce fleyin de¤iflti¤i,genifl gençlik kitlelerinin eski ilerici duyar›l›l›klar›ndan önemliölçüde koptuklar›/kopar›ld›klar› bir gerçektir. Bu olgunun biruzant›s› olarak, bugün her biçimiyle gerici burjuva ideolojisive kültürü gençlik kitlelerini etkisi alt›nda tutmaktad›r. Bununda ötesinde, hemen tüm burjuva gerici ak›mlar, toplumdakigenel etki ve a¤›rl›klar›na ba¤l› olarak gençlik kitleleriüzerinde de siyasal bir etkiye sahiptirler. Bu etki gericiak›mlar›n bir k›sm› için somut bir gençlik çal›flmas›nadayanmasa, dolay›s›yla dolays›z bir politik-örgütsel iliflkianlam›na gelmese bile yine de onlar hesab›na olgusal olarakvard›r. Apolitik ve ilgisiz görünen genifl gençlik kesimleri

Ekim

Gençli¤i

3333 6666

Page 37: Ekim Gençliği sayı:79

gerçekte, edilgen bir konum ve tutum üzerinden de olsa önemliölçüde bu etkinin nesnesidirler.

Gençlik cephesindeki mücadele, gençlik kitlelerini siyasalmücadeleye ve giderek devrime kazanmaya yönelik tüm çaba,temelde ve esas› yönünden zaten her biçimi ve görünümüylebu burjuva gerici ideolojik ve politik etkiyi k›rmaya yöneldi¤i için,sorunun bu yan› üzerinde burada özel olarak durmam›zgerekmiyor. Gençlik hareketinin sorunlar› çerçevesinde bizimiçin önemli olan, öncelikle gençlik hareketi içinde sol, devrim yada sosyalizm ad›na politik çal›flma yürüten ak›mlar›d›r. Bunlarfloven milliyetçili¤i ve ordu yardakç›l›¤›n› bayrak edinmiflkemalist-milliyetçi gruplardan Kürt burjuva milliyetçilerine ve herbiçimiyle küçük-burjuva sol ak›mlara kadar genifl bir yelpazeoluflturmakta, bugünün gençlik hareketi içinde flu veya buölçüde bir yer tutmaktad›rlar.

Bu genifl gruplar yelpazesini ele al›rken özellikle dikkatetmemiz gereken temel bir nokta, grupsal oluflumlar olarakkendi aralar›nda büyük bir parçal›l›k gösteriyor olsalar bile,gerçekte onlar› belli ak›mlar olarak s›n›flamak ve bu esasailiflkin kimlik üzerinden ele almak gerekti¤idir. Örne¤in hangigrupsal/partisel kimlik alt›nda kendilerini gösterirlersegöstersinler, sol bir iddia ve aldat›c› bir anti-emperyalistsöylemle gençlik kitleleri karfl›s›na ç›kan ve gençlik hareketiiçinde yer tutmaya çal›flan kemalist-milliyetçi gruplar temeldeayn› olan gerici burjuva milliyetçi ak›m›n farkl› görünümlerindenöte bir fley de¤ildirler. Emperyalizme karfl› mücadeleyi burjuvamilliyetçili¤i s›n›rlar› içinde ele al›p alabildi¤ine daraltan veyozlaflt›ran, mevcut statüko ve iliflkilerin korunmas›naindirgeyen, “milli devlet”i sahiplenme ad›na burjuva s›n›fdevletini ve onun belkemi¤i olarak düzen ordusunu tap›nmaölçüsünde savunan, bu arada bunu azg›n bir flovenizm ve Kürtdüflmanl›¤› ile de birlefltiren, bu temel üzerinde geleneksel

faflist ak›mla ayn› safa düflebilen ve gelinen yerde bunu bilinçlibir politika olarak da benimseyen bu ak›m, bu konumu ve politiktutumuyla art›k tümüyle karfl›-devrimci niteliktedir ve gençlikhareketinin önünde afl›lmas› gereken bir engel olarakdurmaktad›r. ‹P, devlet güdümlü karanl›k Türksolu çevresi vekemalist söylemli sosyal-demokrat gençlik gruplar› bu kapsamagirmektedir.

Bu ak›m›n öteki gerici burjuva ak›mlardan ay›ran ve buradagençlik hareketi ile ba¤lant›l› olarak ele almam›z› gerektirenözgünlü¤ü, onun gençlik kitlelerinin karfl›s›na sol, anti-emperyalizm ve hatta ‹P örne¤inde görüldü¤ü gibi bir ölçüdesosyalizm ad›na ç›kabilmesidir. Bu özgün konum bu ak›mlarakarfl› mücadeleninin daha etkili, fakat yine de daha dikkatliverilmesini gerektirir. Bu mücadele daha etkili olmak zorundad›r;zira onlar gerici-burjuva konum ve kimliklerini sol ve anti-emperyalist temalar arkas›na gizlemekte, böylece s›radankitleler karfl›s›nda aldat›c› bir inand›r›c›l›k kazanmakta, onlar› buçerçevede etkileyebilmektedirler. Daha dikkatli olmakzorundad›r; zira tam da büründükleri aldat›c› kimlik vekulland›klar› demagojik söylem, onlara gerçekte ilerici-devrimcigençlik hareketinin bir parças› olarak kazan›lmas› gereken baz›güçler kazand›rmaktad›r. Dolay›s›yla bu ak›ma karfl› etkili birideolojik-politik mücadeleyi bu ak›m›n etkisi alt›ndaki gençlikgüçlerine karfl› daha dikkatli, yerine göre daha esnek birtutumla birlefltirmek, bunun gerektirdi¤i özeni göstermek gerekir.Bu son uyar› somut duruma ve dolay›s›yla mücadelenin pratikalan›na yöneliktir. Yine de aslolan›n siyasal konumlar oldu¤unu,bu gruplar›n gençlik içindeki uzant›lar›na karfl› tutumun da buçerçevede olmas› gerekti¤ini vurgulamak istiyoruz. S›rt›n›orduya ve devlete dayam›fl olman›n fl›mar›kl›¤› ve sald›rganl›¤›ile hareket edebilen bu gruplarla iliflkide provokasyonlaragelmemek, fakat zaafiyet ifadesi olarak alg›lanabilecekyumuflak ve ikircikli tutumlardan da uzak durmak gerekir. Yak›ngeçmiflte yaflanan baz› olaylar (Ankara’da ‹P ve ‹stanbul’daTürksolu sald›rganl›¤›) komünist gençli¤in bu konuda genelçizgiler içinde do¤ru davrand›¤›n› göstermifl bulundu¤u için bus›n›rlarda söylemifl bulunduklar›m›z ile yetinmek istiyoruzburada.

‹deolojik olarak bu ak›mla kesiflen yanlar› bulunan vedolay›s›yla onlarla iliflkide belirgin biçimde zaaf gösteren baz›reformist sol gruplar d›fl›nda tutulursa, bugün ilerici-devrimcigençlik gruplar› aras›nda bu ak›ma karfl› politik tutumda birortakl›¤›n bulunmas› olumlu bir durum ve imkand›r. Fakat genelpolitik nitelemedeki bu ortakl›¤›n, bu ak›mlara karfl› pratikte deisabetli ortak tutumlar anlam›na gelmedi¤ini yaflananlardanbiliyoruz. Geleneksel küçük-burjuva ak›mlar birçok konudaoldu¤u gibi bu konuda da sorunu tek boyutlu ve biçimli elealmaya fazlas›yla yatk›nd›rlar. Bu ise yak›n geçmiflte yaflananbaz› örneklerde oldu¤u gibi gençlik hareketi için bir zaafiyetalan›na dönüflebilmektedir. (‹deolojik mücadele ve politik teflhirve tecrit yerine, ne pahas›na olursa olsun fliddet, gerçekte buak›mlar›n yaratt›¤› provokasyonlar›n tuza¤›na düflmek ve buarada genifl gençlik kitleleri karfl›s›nda tart›flmal› durumadüflmek demektir.)

Gelinen yerde özgün bir konuma yerleflmifl bulunan birbaflka gençlik ak›m› ise liberal burjuva bir çizgiye kaym›flbulunan Kürt milliyetçili¤idir. Kürt hareketi, ulusal hareketolman›n da getirdi¤i bir özgünlükle bugün bünyesinde sonderece heterojen e¤ilimler bar›nd›rmakta ve bu, devrimcie¤ilimlerden Amerikanc›l›¤a kadar genifl bir iç yelpazeoluflturmaktad›r. Fakat halen hareketi sürükleyen ve belirleyen,teslimiyet ve düzenle bütünleflme çizgisine oturmufl KongraGel’dir ve bu parti art›k liberal çizgide milliyetçi bir burjuva

Ekim

Gençli¤i

3333 7777

Page 38: Ekim Gençliği sayı:79

3333 8888

Ekim

Gençli¤i

partisidir. Yani Kürt hareketi bugün art›k geçmiflteki devrimcikimli¤ini tümden yitirmifl, liberal milliyetçi çizgide düzen içi birburjuva ak›ma dönüflmüfltür. Fakat bu olgusal gerçek, ilkin buak›m›n hakl› ve meflru bir temele sahip baz› ulusal istemlerlehareket etti¤i ve bu çerçevede, tümüyle karfl›-devrimci olanezen ulusa mensup liberal ya da kemalist burjuva ak›mlardanfarkl› olarak, liberal nitelikte de olsa demokratik muhteval› birhareketi temsil etti¤i; ve ikinci olarak da, partisel düzeydesözkonusu yeni kimlik oturmufl bulunmakla birlikte, heterojenbileflimli ve büyük ölçüde alt s›n›flara dayal› taban kitlesi içinbunun henüz bütünüyle böyle olmad›¤› gerçe¤ini gözdenkaç›rmam›za yolaçmamal›d›r.

Bu özgün konumun gerektirdi¤i politik tutuma gelince,yap›lmas› gereken; emperyalizm ve Türk burjuvazisi ileuzlaflmaya ve giderek birleflmeye dayal› egemen çizgiye karfl›etkili bir mücadele yürütmek, fakat öte yandan hakl›demokratik istemleriyle gençlik hareketi içinde kendinigösterdi¤i ölçüde, Kürt gençlik hareketiyle olanakl› s›n›rlariçinde güç ve eylem birli¤ine aç›k olmakt›r. Bu güç ve eylembirli¤i bize hiçbir biçimde Kürt hareketinin bugün edindi¤i yenikonum ve kimli¤i unutturmamal›, bunun gerektirdi¤i ideolojikve politik mücadele görevlerini zay›flatmamal›, ve nihayet, alts›n›flar Kürt gençli¤ini dolays›z olarak devrim ve sosyalizmmücadelesine kazanmak asli görevinden al›koymamal›d›r.

Bunun bir uzant›s› olarak, bugün Kürt halk›n›n meflruistemlerine karfl› duyarl›l›k ad› alt›nda teslimiyetçi Kürthareketinin kuyru¤undan ayr›lamayan ve birçok durumdaonun politikas›na dolgu malzemesi olan baz› küçük-burjuvasol gruplar›n bu tutumuna karfl› da ilkeli bir ideolojik mücadeleverilmelidir. Bu kuyrukçu politika s›k s›k devrimci gençli¤in güçve eylem birli¤ini zaafa u¤ratt›¤› için sözkonusu mücadeleözellikle önemlidir.

Bugünün gençlik hareketi içinde bir biçimde yer tutan bu ikiözel ak›m› bir yana b›rakarak geleneksel sol siyasal ak›mlarageçiyoruz. Görünüfle bak›l›rsa bugün gençlik alan›nda çoksay›da sol grup faaliyet göstermekte, solun parçal› yap›s›oldu¤u gibi gençlik hareketine de yans›maktad›r. Bu parçal›yap› bir gerçek olmakla birlikte, temel ideolojik-politikkonumlar ve kimlikler üzerinden bakt›¤›m›zda, gerçekte solungenelinde oldu¤u gibi gençlik içinde de bafll›ca üç ana ak›mlakarfl› karfl›ya oldu¤umuzu görürüz. Bunlar, burjuva sosyalistak›m›n temsilcisi olarak reformist sol gruplar, küçük-burjuvasosyalizminin temsilcisi olarak devrimci-demokrat gruplar venihayet proletarya sosyalizminin temsilcisi olarakkomünistlerden oluflmaktad›r. Partimizin bu ak›mlar›n oluflumsüreçleri ve temel özellikleri üzerine kapsaml›de¤erlendirmeleri bulundu¤u için burada bunlar› ayr›ca elealmak bir ihtiyaç de¤ildir (Fakat bu ak›mlar› ideolojik-s›n›fsalflekilleniflleri, tarihsel evrimleri ve bugün gelmifl bulunduklar›yer yönünden iyi tan›mak ve dolay›s›yla pratik iliflkilerde hatayapmamak için bu ak›malara iliflkin parti de¤erlendirmelerinidöne döne incelemek komünist gençlik için her zaman birihtiyaçt›r).

Burada bizi ilgilendiren, komünist gençli¤in say›s›z grupkarmaflas› içinde bo¤ulmay›p bu çok say›da grubun her biriniher zaman mensup bulundu¤u ana ak›m üzerindende¤erlendirmeye özen göstermesi, ideolojik mücadeledeoldu¤u gibi pratik mücadelenin ak›fl› içinde bu gruplara iliflkinolarak karfl›laflt›¤› sorunlara da bu temel gerçe¤in ›fl›¤›ndabakmay› baflarabilmesidir. Buna özen gösterdi¤i ölçüde bugruplar›n gerçe¤i konusunda yan›lsamalara düflmekten büyükölçüde kurtulacak, pratik mücadelenin karmafl›k ak›fl› içindeonlarla iliflkilerinde düflebilece¤i hatalar› en aza indirecektir.

Elbette burada sözkonusu olan genel bir s›n›flamad›r ve bu,bu s›n›flamalar içine giren her bir grubu oldu¤u kadar›ylakendi özgünlü¤ü içinde kavramam›z›, mücadele sürecininak›fl› içinde bunun gerektirdi¤i özgün tutumlar› göstermemizigereksiz k›lmaz; tam tersine, bunu sa¤l›kl› bir genel çerçeveiçinde yapma olana¤› sa¤lar bize.

Reformist sol ak›m sözkonusu oldu¤unda göz önündetutulmas› gereken önemli bir nokta, geleneksel sosyal-reformist hareketin bugüne uzant›s› olanlar (TKP vb.) d›fl›ndakalan reformist gruplar›n büyük ölçüde dünün devrimciak›mlar›n›n karfl›-devrim süreçlerinin tasfiyeci bas›nc› alt›ndaeski konum ve kimliklerini yitirmesiyle oluflmufl olmalar›gerçe¤idir. Bu özgün durum, ortaya çeliflkili bir olguç›karmaktad›r. Dünün devrimci ak›mlar› olarak bu gruplardanbaz›lar› bugün hala da yer yer belli bir devrimci söylemkullanabilmekte; oysa gerçekte, dün devrimci bir konumdansavunduklar› bir davay› bugün art›k tümüyle terketmiflolman›n ikiyüzlülü¤ünü ve dejenerasyonunu yaflamaktad›rlar.Devrimci söylemleri kullanmalar› mücadeleye gerçekte hiçbirfley katmamakta, tam tersine, devrime samimiyetle yönelengüçlerin bir k›sm› için aldat›c› bir tuza¤a dönüflmektedir. Buolgu gençlik sözkonusu oldu¤unda özellikle belirgindir ve bunedenle gençlik hareketinin sorunlar› ele al›n›rken özelliklegözönünde bulundurulmal›d›r.

Somut olarak bak›ld›¤›nda, bugünün reformist ak›m› iledevrimci konum aras›ndaki fark, temelde devrim ile reformfarkl›l›¤›n›n bir ifadesidir. Fakat bu farkl›l›¤›n gençlik güçlerisaflar›nda da bu kadar kesin bir biçimde yans›d›¤›n›, örne¤inreformist gençlik gruplar› saflar›ndaki birçok gencin devrimyerine reforma dayal› bir mücadele saf› seçti¤ini söylemek okadar kolay de¤ildir. Bu ayn› olgunun gençlik d›fl› kesimler içinde bir ölçüde geçerlilik tafl›d›¤› söylenebilse bile, bunungençlik alan›ndaki anlam› yine de tüm öteki kesimlerdenfarkl›d›r. Söylemde hala da devrim ve sosyalizmi savunurgörünen reformist ak›mlara belli gençlik güçlerinin yöneliflindebir inanm›fll›k ve samimiyet de vard›r. Bu yönelifl sonras›ndareformist ak›mlar bu güçleri büyük ölçüde kendilerine benzetiponlardaki samimi devrimci ruh ve heyecan› törpüleseler bile,bu ancak zamanla olabilmektedir. Bu gerçek gençlikhareketinin sorunlar› ele al›n›rken gözönündebulundurulmal›d›r. Devrimci çizgide bir kitlesel gençlik hareketi

Page 39: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

3333 9999

gelifltirmenin sorunlar› çerçevesinde reformist ak›mlar›ndenetimindeki gençlik güçlerini de içerecek flekilde bir ilerici-devrimci gençlik kesiminden sözetmemizin ve bu toplam gücedayal› bir mücadele ve örgütlenme çizgisi savunmam›z›ngerisinde, gençlik hareketine özgü bu durumun da belli birpay› vard›r.

Fakat bu hiçbir biçimde genel olarak reformist ak›ma karfl›çok yönlü ideolojik-politik mücadelede gösterilmesi gerekenaç›k, kesin ve kararl› tutumu zay›flatmamal›d›r. Tam tersine,bu ak›mlar›n taban›na karfl› gösterece¤imiz esnekli¤in kendisi,ancak bizzat bu taban üzerinden yans›mas› da dahil reformistideoloji, politika ve pratiklere karfl› kesin ve kararl› birmücadeleyle birlikte bir anlam kazan›r ve sa¤layabilece¤i esasyarar› da böylece sa¤lar. Reformizm bugün gençlik hareketiiçin ciddi bir sorun kayna¤›d›r. Zira bu ak›m, gençlik kitlelerinindüflürülmüfl bulundu¤u geri konum üzerinden politikayapmakta, bu gerilikten yarar ummakta, bu ise gerili¤i,apolitizmi ve edilgenli¤i süreklilefltiren bir rol oynamaktad›r. Bunedenle devrimci çizgide kitlesel bir gençlik hareketigelifltirebilmenin temel gereklerinden biri, bu liberal vekuyrukçu ak›ma karfl› ilkeli, kararl› ve kesintisiz bir mücadeleyürütmektir.

Yak›n zamana kadar reformist sol ak›mlar›n gençlik içindenispi bir etki ve a¤›rl›¤a sahip olduklar›n› söyleyegeldik.Gelinen yerde durum art›k böyle de¤ilir. Son birkaç y›ld›rreformist ak›m gençlik içinde belirgin biçimde güçkaybetmektedir. Devrimci hareketin farkl› geliflmelerin etkisialt›nda h›zla güç kaybetti¤i bir ortamda, bu zaafiyet durumuneredeyse kendili¤inden bir biçimde reformist ak›mlara geçicibir güçlenme alan› yaratm›flt›. Fakat gençlik hareketi içindeistikrarl› ve etkin bir çal›flmadan yoksun olan reformist solgruplar›n bu geçici olmaya mahkum durumu korumalar› içinbir neden yoktu. Nitekim son y›llarda süreklileflmifl bir e¤ilimolarak sürekli güç kaybetmeleri de bunu göstermektedir.

Fakat bunun gençlik hareketinin geliflimi için kendi bafl›naçok rahatlat›c› bir zemin yaratt›¤› da söylenemez. Zira somuttareformist gruplar güç kaybetseler de, bir ideolojik-politik e¤ilimve sola e¤ilimli ö¤renci kitlelerine hakim ruh hali olarakreformizmin gençlik hareketi içindeki a¤›rl›¤› sürmektedir. Bu,gençlik hareketindeki genel gerili¤in, sola e¤ilimli gençlikkitlelerindeki edilgenli¤in, toplumdaki genel atmosfere de ba¤l›olarak mücadeleden uzak durman›n yine kendili¤indenyaratt›¤› bir sonuç ve olgudur. Üstesinden gelebilmenin enetkili yolu ise, hareketin pratik geliflimini h›zland›rmaktan, tümolanaklar› ve f›rsatlar› bu do¤rultuda seferber etmekten,edilgenli¤i k›rman›n yarat›c› yol ve yöntemlerini bulmaktangeçmektedir.

‹deolojik ve s›n›fsal flekillenifliyle küçük-burjuva devrimcidemokrat bir çizgide bulunan ak›ma geçiyoruz. Büyük ölçüdeyak›n geçmiflin ö¤renci hareketi içinde flekillenen ve yak›nzamana kadar en önemli kadrosal güçlerini hala buradandevfliren bu ak›ma mensup gruplar, bugün gençlik hareketiiçinde alabildi¤ine daralm›fl küçük çevrelerce temsiledilmektedirler ve dahas› gelinen yerde art›k herhangi birgeliflme dinamizmine de sahip de¤ildirler. Herfleyden öncebunun temel önkoflullar›ndan yoksundurlar. Genel plandadayand›klar› ideolojik-programatik temel çöküntü halindedir.Taraftar› olduklar› parti ve gruplar geçmifl çizgilerini bugüneski aç›kl›kla savunamamakta, ama y›llar geçip gitti¤i haldeyerine birfley de koyamamaktad›rlar. Daha çok gündelikpolitikayla ve genel geçer bir devrimci propaganda söylemiyle

süreci götürmeye çal›flan bu gruplar, gençlik içinde bukadar›n› bile baflarmakta çoktand›r zorlanmaktad›rlar. Gençlikhareketi için dönemsel politika bile üretememekte, gençlikhareketinin gerçek sorunlar›yla ve ihtiyaçlar›ylailgilenmemekte, fakat buna ra¤men gençlikten çok fley beklergörünmektedirler.

Aç›k ve net bir dünya görüflünden, bunun ifadesi bir teoriktemel ve programdan yoksun olan bir ak›m›n bu haliylekarfl›laflaca¤› kaç›n›lmaz akibet, kendili¤indencilik ve olaylar›nard›ndan günü kurtarma kayg›s›na dayal› bir sürüklenifltir.Bunu kaba bir grupçuluk ve ilkesiz bir faydac›l›ktamamlamaktad›r. Genelde oldu¤u gibi gençlik hareketi içindede geleneksel küçük-burjuva ak›mlar›n durumu tam› tam›nabudur. Ak›l almaz tutars›zl›klar›n, kronikleflmifl hatal›davran›fllar›n, düflünsel ilgisizli¤in, gençlik hareketine iliflkinolarak üç gün sonras›na bakma sorumulu¤u ve yetene¤indenyoksunlu¤un, “öncü” sekterlikten kuyrukçu sürüklenifle gidipgelmelerin, her yeni hareketlenmede yaflanan afl›r›iyimserlikten geçici duraklamalarda h›zla karamsar bir ruhhaline ve pratik edilgenli¤e geçiflin, saymakla bitmez daha birdolu tutars›zl›¤›n gerisinde hep bu vard›r. Devrimci birprogram› ve stratejisi olmayan bir ak›m›n, hele de zor vesab›rl› bir çal›flma gerektirdi¤i bir durumda, gençlik hareketineyönelik elle tutulur bir devrimci politika gelifltirebilme flans›zaten olmaz, nitekim halihaz›rda yoktur da.

Geleneksel küçük-burjuva devrimci demokrat ak›m›n genelplanda art›k kendileri taraf›ndan bile kan›ksanan yap›salzaafiyetleri yaz›k ki gençlik hareketi alan›na daha da kötü birbiçimde yans›makta ve gençlik hareketine bir ç›k›fl haz›rlamaçabalar›n› iyice zora sokmaktad›r. Zira bu zorlu çabaherfleyden önce bilinç aç›kl›¤›, hareketin sorunlar›na ve bununçözümlerine iliflkin aç›k bir de¤erlendirme, ve nihayet, ortayakonulacak çal›flmada ve yürütülecek mücadelede buna dayal›bir istikrar, tutarl›l›k ve ›srar gerektirir. Gençlik güçlerinin ortakbir çizgide birleflmesini kolaylaflt›racak, dolay›s›yla birleflik veörgütlü bir devrimci gençlik hareketininin gelifliminih›zland›racak olan da budur. Fakat halihaz›rda olmayan dayaz›k ki budur. Alabildi¤ine daralm›fl bir zemin içindeamaçs›zca, en fazla günü kurtarmak kayg›s›yla dönenipdurman›n gerisinde de bu, yani perspektifsizlik ve politikas›zl›kvar. Bunun olmad›¤› yerde ise, ya olaylar›n da itmesiyle pratiksa¤duyu zaman zaman birlikte ifl yapma olana¤›n›kolaylaflt›rmakta, ya da ço¤u durumda oldu¤u gibi afl›r›sorumsuzluk ve sürüklenifl bu ak›ma mensup gruplar›nal›fl›lm›fl davran›fl tablosu haline gelmektedir.

Geleneksel sol ak›mlara iliflkin bu k›sa de¤erlendirme vegözlemler, gençlik çal›flmas› ve mücadelesi içindekarfl›laca¤›m›z sorunlar› ve güçlükleri do¤rude¤erlendirebilmek ve herfleye ra¤men baflar›yla aflabilmekiçin gözönünde bulundurulmal›d›r.

(Devam edecek...)

(Türkiye Komünist ‹flçi Partisi Merkez Yay›nOrgan› Ekim’in Aral›k 2004 tarihli 240. say›s›n›n

baflyaz›s›d›r... Hacminden dolay› ikiye bölmek zorunda

kald›¤›m›z yaz›n›n ikinci bölümünü geleceksay›m›zda yay›nlayaca¤›z/EG)

Page 40: Ekim Gençliği sayı:79

4444 0000

Ekim

Gençli¤i

Dönemin bafl›nda kimliklerin yenilenmesi bahanesiyleF›nd›kl› Kampüsü’nde rektörlük taraf›ndan toplanmayabafllayan kimlik paralar›n›n ve dilekçelerin alt›ndanbarkodlu girifl sistemi ç›kt›. Ö¤rencilerin geneltepkisizli¤inin ileri unsurlarda ilk bafllarda bir ataleteneden olmas›na ra¤men bu hava geç de olsa da¤›t›ld› vebir çal›flma bafllat›lmas› fikri yayg›nlaflmaya bafllad›.

Bir ay önce üç befl kiflilik arkadafl gruplar› aras›ndakonuflulmaya bafllayan “barkod karfl›tl›¤›” okulakamera sisteminin kurulaca¤› haberiyle birliktebir çal›flman›n bafllat›labilece¤i asgari müfltere¤ibir araya getirmifl oldu.

Üç hafta önce çeflitli bölümlerden onarkadafl›m›zla birlikte bir toplant› yap›pturnike ve kamera sistemiyle yap›lansald›r›n›n bir karfl›l›¤› olmas›gerekti¤ine, bunun için de MSGSÜö¤rencilerinin tepkisininörgütlenmesi gerekti¤ine kararverdik. Herkesin kendi bölümündeyürüttü¤ü bir haftal›k çal›flmasonras›nda iki hafta önce yaklafl›k 40kiflilik bir toplant› yap›p kamera veturnike sistemlerininuygulanmaya bafllamas›n›nnedenlerini, bu sald›r›larkarfl›s›nda nas›l bir tav›r almam›zgerekti¤ini ve nas›l araçlarla henüz bu duyarl›l›¤a sahipolmayan arkadafllara ulaflabilece¤imizi tart›flt›k. Var›lansonuç ilk elden bir dilekçe toplama kampanyas›bafllat›lmas› ve düzenli toplant›lar alarak çal›flman›nözgün araçlar›n›n üretilmesi yönünde oldu. Bununyan›s›ra okulumuzda daha önce yaflanan deneyimler›fl›¤›nda üniversitemizin ö¤rencilerinin –sakal eylemindeve yemekhane boykotunda oldu¤u gibi- yak›c› sorunlarüzerinden bir araya gelip bir muhalefet örme yetene¤inesahip oldu¤u, ama bir taban örgütlülü¤ünden yoksunoldu¤u için üniversite genelini ilgilendirmeyen konulardatepkisiz kal›nmas› ve ani sald›r›lara refleksif tepkilerverilememesi ve tepkilerin örgütlenememesi gibisorunlar›n›n da oldu¤unun özellikle alt› çizildi.

27 Aral›k Pazartesi günü bafllatt›¤›m›z imzakampanyas› bugün dört yüzü aflk›n dilekçeye ulaflm›fl veimza alamasak bile bize tan›mad›¤›m›z insanlarla tan›flma

ve sohbet etme olana¤› sunmufltur. Kantinde düzenli masaaçarak, yayg›n bir flekilde okulu afiflleyerek ve imzametinleriyle birlikte katlar› ve atölyeleri dolaflarak

kameralar› ve turnikeleri insanlar›ngündemine sokmay› asgari planda

baflarabilmifl durumday›z.Konufltu¤umuz ö¤retim

elemanlar›ndan ve üniversiteçal›flanlar›ndan gelen yo¤un tepkiler demotivasyonumuzu artt›rmakta.

30 Aral›k Perflembe günü yaklafl›k k›rkkifliyle yapt›¤›m›z toplant›ya ise çal›flma

boyunca yüzlerce insandan söz al›pda toplant›ya katamam›fl olmam›z›nüzüntüsüyle bafllad›k. Bu durumun

bizi y›ld›rmamas› gerekti¤ini, böylebir muhalefeti örmenin yorucu veuzun bir sürece dayand›¤›n›

vurgulad›ktan sonra yüzümüzü ileridönmemiz gerekti¤ini ve dönem

sonununyaklaflmas›ndankaynakl›, yaratt›¤›m›zbu havan›n ikincidöneme nas›ltafl›nabilece¤ini

tart›flt›k. Toplant›ya kat›lan Fen-Edebiyat Fakültesi’ndenarkadafllar ise birbirinden özenle ayr› tutulan ikifakültenin ö¤rencilerinin bir araya gelmesinden kaç›nanyönetime karfl› bizlerin birlikte hareket etmesi gerekti¤inive sorunlar›m›za birlikte çözüm aramam›z gerekti¤inivurgulad›lar. Çal›flman›n yayg›nlaflt›r›labilmesi içinö¤renci kulüpleriyle iletiflime geçmeye ve akademikkadroyu elimizden geldi¤ince çal›flman›n içinde tutmayakarar verip dilekçe kampanyas›n›n 6 Ocak Perflembe günübitirilmesine, okulda yap›lacak kitlesel bir protestoyladilekçelerin rektörlü¤e verilmesine karar verdik. Önemliolan›n bizim bir arada durabilmemiz, birlikte mücadeleedebilmemiz oldu¤u vurguland›ktan sonra, bir özörgütlülük yaratma hedefiyle çal›flmalara devam edilmesigerekti¤i söyleyip toplant›ya son verdik.

Y›llard›r gençlik hareketinin karfl›s›na çeflitli araç veyöntemlerle ç›kan sermaye son dönemde her yolukullanmaya bafllam›fl bulunuyor. Bunlar›n belki de en

Mimar Sinan Üniversitesi ö¤rencileri gözetleniyor!

Kameral› sisteme ve turnikeleregeçit vermeyece¤iz!

Page 41: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

4444 1111

kaba örneklerinden birisi ise kameral› sistem. Üniversitemizin dörtbir yan›na kurulmas› planlanan bu sistemle amaçlanan üniversiteö¤rencilerinin üniversitesine, birbirine yabanc›laflmas›n›sa¤lamakt›r. Bununla beraber geçmifl dönemlerde devrimcidemokrat ve ilerici ö¤renciler dönük bask› bu sistemle beraberdaha da artt›r›lacakt›r.

Kameral› sistemle beraber devreye sokulacak olan turnikesistemi ise ayn› yabanc›laflt›r›c› özellikleri tafl›makla beraber,üniversitemizin do¤rudan sermaye (muhtemelen bir banka arac›l›¤›ile) denetimine sokulmas› anlam›na geliyor. Bugün turnikelerlebafllat›lan sald›r›, hedefleri çok daha kapsaml› bir özellefltirme veticarilefltirme sald›r›s›d›r. Daha önce ‹TÜ’de uygulamaya sokulankartl› geçifl ve turnike sistemi ile ‹TÜ ö¤rencileri ‹fl Bankas›’n›ndo¤al birer müflterisi haline getirilmifllerdi. Bu iliflki salt turnikesistemi ile kalmam›fl; ard›ndan yemekhanelerdeki ücretlerinödenebilmesi, transkript ve ö¤renci belgelerinin al›nabilmesi için‹fl Bankas›na bu kartlar arac›l›¤› ile para yat›r›lmas› zorunlu halegetirilmiflti. fiimdi ise ‹TÜ’nün dört bir yan›nda ‹fl Bankas›’n›nçeflitli temsilciliklerini ve çal›flmalar›n› görebilmek mümkün. ‹TÜteknokentinden üniversite içinde aç›lan yerleflkelere, oradan dayurtlara kadar tüm alanlarda ‹fl Bankas› ad›n› görebilmek mümkün.Üniversitemiz için planlanan ise sadece ‹TÜ’de birkaç y›l önceyap›lan›n bir tekrar›ndan ibaret olacakt›r.

Bugün özellikle bu iki sorun üniversitemizde a¤›rl›kl› olarakifllenen ve bugüne kadar örülen çal›flmalar›n da ortaya koydu¤ugibi ö¤rencilerin ço¤unlu¤unun tepkisini çeken bir yerdedurmaktad›r. Bu tepkiyi örgütlemenin ve y›llard›r olabildi¤ines›n›rl› bir biçimde yürütülen çal›flmalar›n daha genifl bir bileflenlebuluflmas›n›n ön koflullar› üniversitemiz aç›s›ndan oluflmuflbulunmaktad›r. Bugün bir dizi siyasetin ve ba¤›ms›z ö¤rencilerinkat›l›m›yla bafllat›lan bu çal›flmalar kurumsal bir yap›yakavuflturuldu¤u ve sistemli bir çal›flma ile daha genifl bir duyarl›l›körgütlendi¤i koflullarda, gerek kamera sisteminin gerekse turnikeligeçiflin önüne geçilmifl olacakt›r. Belki de bunlar kadar önemliolan, üniversitenin ticarilefltirilmesinin ve ö¤rencilerin üniversiteyeyabanc›laflt›r›lmas›n›n bir çok ö¤rencinin bilincine kaz›nmas›n›nolanaklar› oluflturulmufl olacakt›r.

Çal›flmadaki siyasetler aç›s›ndan birleflik tablo ise bir di¤erolumlu geliflme durumundad›r. Bu birleflik devrimci bir gençlikhareketi ça¤r›s›n›n üniversitemiz cephesinden anlaml› bir karfl›l›¤›olmaya adayd›r. Bu birleflik çal›flman›n daha gerçekçi birkampanyaya dönüfltürülmesi ve üniversitemiz aç›s›ndan kal›c› birörgütlülükle bütünlefltirilmesi ise hedefledi¤imiz ve birçok kiflitaraf›ndan da olumlu bulunan bir de¤erlendirme olarak gelecekdönemde hayata geçirmemiz gereken en önemli hedeflerdenbirisini oluflturmaktad›r. Bugün halihaz›rda düzenli bir halegetirilen aç›k kitle toplant›lar› ve bu toplant›larda yap›lantart›flmalar bu yönlü at›lm›fl anlaml› birer ad›md›r.

Bizler karal›y›z; üniversitelerimizin sermaye denetiminesokulmas›na, kameral› ve turnikeli sisteme geçilmesine izinvermeyece¤iz. Bizleri üniversitelerimize yabanc›laflt›rmayaçal›flanlara yan›t›m›z olabildi¤ine tok ve anlaml›: “Üniversitelerbizimdir!”

Mimar Sinan Üniversitesi/Ekim Gençli¤i

Beytepe’de birimçal›flmas›n›n sorunlar›Sürece dair genel politik de¤erlendirmelerimiz

ekseninde, biz de dönemin bafl›nda yerele dairpolitika üretme hedefini önümüze koyduk.Geneldeki politik gündemlerin yan› s›ra yereldekiö¤rencilerin sorular›n› kendine konu eden birpolitik pratik hat belirlenmesi gerekti¤ini ve buçal›flman›n da esnek örgütlülükler yaratmaklaelele gitmesi gerekti¤ini tespit ettik. Beytepe’ninson iki y›lda kaybetti¤i mevzileri görmek vebunun nedenini basit bir flekilde sorgulamak, buihtiyac›n anlam›n›, önemini ve aciliyetinikendili¤inden ortaya koyuyor. Son y›llardaBeytepe’de siyasal ö¤renci gruplar› ile geniflö¤renci y›¤›nlar› aralar›nda az›msanamayacakbir mesafe aç›lm›fl durumda. Bir zamanlarAnkara ö¤renci hareketinin güçlü bir mevzisiolan Beytepe bugün h›zla kan kaybediyor.Mevcut siyasetlerin bu soruna yaklafl›m› iseoldukça dar. Bugün Beytepe’de olan siyasetlerinbir ço¤u Y›ld›z Amfi’ye s›k›flm›fl durumda.Neredeyse dört y›ld›r Beytepe’nin yerel birsorununu iflleyen, uzun erimli ortak bir politikçal›flma yürütülmüfl de¤il.

Elbette biz kendimizi de bu sorunlar›n d›fl›ndagörmüyoruz. Sorunu do¤ru bir flekilde tahliletmemize ra¤men, biz de sürece yeterincemüdahil olamad›k. Ortaya koydu¤umuz politikhedefleri hayata geçirme konusunda yetersizkald›k. Bunun en büyük nedeni çal›flmam›z›,genel politik gündemlerin ve yerelde artansald›r›lar› kendili¤inden ak›fl›na b›rakmam›z oldu.Yerele dair politik gündemlerin zaman›nda veyerinde tahlil edilip bir programa konuedilmemesi, bizim de bu olumsuz tablonun birparças› olmam›za neden oldu.

Bugün art›k sorunlar›m›z›n fark›nday›z veayaklar›m›z› yere daha sa¤lam biçimdebas›yoruz. Önümüze bir çal›flma hatt› ç›karm›fldurumday›z. Bu çal›flmalardan ilki e¤itimö¤rencilerine yönelik. Bir aç›k toplant› ça¤r›s›ylabafllayan e¤itim ö¤rencileri çal›flmas› önüne,e¤itim ö¤rencilerini sorunlar› etraf›nda bir arayagetirme ve bu sorunlar›n çözümü konusundabirlikte hareket edebilecek bir örgütlülük yaratmahedefini koymufl durumda. ‹kinci bir çal›flmahedefi ise daha genifl anlam›yla kampüsüngenelini kaps›yor. Son dönemde yaklafl›k onarkadafl›m›za uzaklaflt›rma ve bir çokarkadafl›m›za da farkl› cezalar› kapsayansoruflturmalar aç›lm›fl durumda. Bu sene yurtgirifllerine turnikeler ve kameralar konulmufldurumda. Bu kameralar kampüsün bir çok farkl›yerinde de var.

Tüm bunlar› kendine konu eden ve ayn›zamanda okulda jandarman›n varl›¤›n›sorgulayan, tek tipleflmeyi konu alan bir çal›flmaplanl›yoruz.

Beytepe Ekim Gençli¤i

Page 42: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

4444 2222

Bugün gençlik hareketinin yaflad›¤› en temelsorunlar›n bafl›nda kitleselleflememe sorunu gelmekte.Hareket neredeyse kitlenin en ileri unsurlar› olansiyasal parti ve örgütlerde örgütlü kesimlerle s›n›rl›.Milyonlar› bulan ö¤renci kitlesi içinde yaflanan budarl›¤› besleyen ve kendi bafl›na farkl› bir sorun olanbu örgütlü kesimlerle kitlenin geneli aras›ndakikopukluk da önümüzde duruyor. Ö¤renci kitlesiningörece ileri fakat örgütsüz kesimleri ise kendileriniifade edecek, onlar› harekete katacak araçlardan,örgütlenmelerden, yoksunlar. Bütün bunlar›n birbilefleni olarak ve kendi bafl›na bir gereklilik olarakö¤renci hareketi genifl bileflenlerini içinde bar›nd›ranbir örgütlenmeden yoksun. Toplam›nda dönülüpbak›ld›¤›nda karfl›m›za dar, parçal› ve da¤›n›k birgençlik hareketi tablosu ç›k›yor. Bu konuda çok dahaayr›nt›l› de¤erlendirmelere geçen say›lar›m›zda vefarkl› vesileler ile yürüttü¤ümüz tart›flmalar›m›zda dayer vermifltik. Bu tabloyu de¤ifltirmek noktas›ndaciddi bir olanak ve gençlik hareketinin temel ihtiyac›olarak yerellerde ortak bir çal›flmayla örülen geniflö¤renci örgütlülüklerinin tafl›d›¤› önem ortadad›r.

Bu konuda ODTÜ’de geçen y›llarda yürüttü¤ümüzçal›flmalar yer yer anlaml› sonuçlar vermifl olsa daihtiyac› karfl›lamaktan uzakt›lar. Bununla birlikte buçal›flmalar konu hakk›nda olumlu ve olumsuz bir çokdeneyim kazanmam›z› sa¤lad›. Bu sene yeni döneme debu perspektif ve çaba ile bafllad›k. Bu konuda ODTÜ’deuygulanan paral› bölümler ile yürütülen çok boyutlue¤itimin ticarilefltirilmesi sald›r›s› karfl›s›nda ortak birçal›flma düflündük. Fakat yürüttü¤ümüz gözlemler ve ilkbafllad›¤›m›z pratiklerin verdi¤i sonuçlar bu politikan›nihtiyac› karfl›lamayaca¤›n› gösterdi.

ODTÜ’de böylesi bir genifl kitle örgütlenmesi içinson y›llarda ortaya koydu¤u prati¤iyle birlikte ODTÜö¤rencileri çal›flmas› önemli bir yere oturuyordu. Ne varki bu bileflim bu zamana kadar uzun erimli birçal›flmadan çok bir tak›m gündemler karfl›s›nda bireylem ortakl›¤› olarak kalm›flt›. Bu eksikli¤i afl›ld›¤›,planl› ve sürekli bir çal›flma perspektifine kazand›r›ld›¤›oranda bu çal›flma genifl bir ö¤renci çal›flmas› için örnekteflkil edebilirdi. Bu konuda ODTÜ’de önceki y›llardayaflanm›fl olan Ö¤renci Oluflumu, Birimler Oluflumu gibiçal›flmalar›n örnekleri de önümüzde duruyordu.

Genifl kitleleri içeren ortak bir gençlik örgütlenmesive çal›flmas› hedefleriyle döneme bafllad›k. Okulda

yaflanan apolitik hava bu konuda bizi ›srarl› olmayaiterken çal›flmay› daha da zorlaflt›ran etkenlerden biriydi.Bu konuda geçen dönemin farkl› gündem ve vesilelerleeylemli ve hareketli bir dönem olarak geçmesi ve bukonuda kitlenin ileri unsurlar› ile kurdu¤umuz ba¤larelimizdeki olanaklar› iflaret ediyordu.

Bu y›l 6 Kas›m süreci, yaln›z ODTÜ’de ya daAnkara’da de¤il, bu konuda önemli bir olana¤adönüfltürülebilirdi. Bu konuyu yay›n›m›zda geniflçeiflledi¤imiz gibi yerelimizde de çok say›da insanlatart›flt›k. Kurgulad›¤›m›z, yerellerden örülen ortak vekitlesel bir çal›flma ile örülecek 6 Kas›m süreci idi. Bukonuda YÖK karfl›tl›¤› temel bir ortaklaflma konusu veetraf›nda yerele yönelik taleplerin örülebilece¤i temelbir eksendi. Ne var ki 6 Kas›m sürecinde siyasetlerinsergiledikleri, gençlik hareketinin sorunlar› veihtiyaçlar›n› görmemekte ›srar eden sekter tutumlar›,kimilerinin kendi geri platformlar›n› dayatmaçabalar›yla, bu süreç uzun ve verimsiz tart›flmalarabo¤uldu. Bu uzun tart›flmalar sonras›nda ortaya ç›kanbölünmüfllük ve son haftaya kadar süren belirsizlikleroldu. Bu olumsuzluklar kurgulad›¤›m›z tarzda birçal›flman›n gerçekleflmesini engelledi.

ODTÜ ö¤rencileri olarak 6 Kas›m’a dair ilk

ODTÜ Ö¤rencileri çal›flmas›üzerine

Page 43: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

4444 3333

çal›flmalar son hafta bafllad›. Bu süreçte çal›flmatoplad›¤› s›n›rl› kitleye ra¤men bir eylem birlikteli¤iformuna girmekten kurtulamad›. 6 Kas›m sürecindeçal›flma ile ilgili temel bir geliflme, Emek Gençli¤i ileyaflanan tart›flmalar oldu. Emek Gençli¤i ortaya konantüm çabaya ra¤men bileflene kendi grup kararlar›n›dayatmakta ›srarc› oldu. Tamamen kendi politik ufkunundarl›¤›ndan kaynaklanan geri tutumunu ortak bileflenekabul ettiremeyen Emek Gençli¤i, buradan ald›¤› veriler›fl›¤›nda sonras›na dair de tutumunu belirledi.

5 Kas›m’da Cebeci’den Sakarya’ya yap›lan yürüyüflçal›flman›n tüm bu s›n›rl›l›klar›na ra¤men moral aç›danfaydal› oldu. 5 Kas›m sonras›nda genifl bir çal›flma ilesa¤lanacak toparlanma ve çal›flmaya süreklilikkazand›rma ihtiyaçlar› ortaya ç›kt›. Ne var ki araya girentatil ve hemen arkas›ndan gelen 20 Kas›m mitinginekat›lma noktas›nda mevcut bileflimin ortaya koydu¤u›srar bu ihtiyac›n giderilmesini daha ileri bir tariheerteledi. ODTÜ ö¤rencilerinin kitlesel bir toplant›almadan ve çal›flma yürütmeden ç›kt›¤› bu ikinci eylembeklenen sonuçla karfl›laflt›. Dar bir kat›l›m ile s›n›rl›kalan bileflim, söz konusu ihtiyac›n ertelenemez oldu¤ugerçe¤ini gözler önüne serdi.

20 Kas›m sonras› mevcut güçlerle, genifl birtoplant›n›n gerçeklefltirilmesi için bir çal›flma planland›.Bu süreçte Emek Gençli¤i dayanaks›z bir tak›mgerekçelerle çal›flmada yer almayaca¤›n› aç›klad›. Sonderece demagojik gerekçelerle sunulmas›na ra¤men bukarar›n alt›nda yatan sebep belliydi. Emek Gençli¤i içinart›k bu çal›flma kendi kararlar›n› bire bir yans›taca¤› biralan olmaktan ç›km›fl, çal›flma iste¤indeki insanlar vedevrimcilerle birlikte bu bileflim onun politik ufkunufazlas›yla aflm›flt›. Dar grupçu davran›fl›yla EmekGençli¤ini elefltirmemize ra¤men flunu da gözdenkaç›rmamak laz›m ki, bu sürece di¤er politikörgütlenmeler de gereken önemi göstermedi.Çal›flmalar›n› ba¤›ms›z kifli ve çevreler ile gençkomünistlerin omuzlad›¤› bu süreç sonunda 80 kiflilikilk ODTÜ ö¤rencileri toplant›s› al›nd›. ‹lk toplant› genifltart›flmalara konu oldu. Nas›l bir fley kurguland›¤›, hangigündemler üzerinde nas›l bir çal›flma tarz› tutulaca¤›üzerine bir çok insan›n kat›ld›¤› tart›flmalargerçeklefltirildi. Yer yer gerilimlerin yafland›¤› butart›flmalar uzunluklar› sebebiyle pratik bir sürecinbelirlenmesi ve planlamas›na izin vermedi.

Sonras›nda ilk çal›flma olarak K›z›ltepe’de U¤urKaymaz ve babas›n›n katledilmesinin protestosuna içinbir eylem karar› al›nd› ve çal›flmas› planland›. Bütün busüreç önemli ve elbette ki anlaml› tart›flmalara konuoldu. Olayla ilgili bildiri bile 8 kiflinin bulundu¤u birbileflenle uzun tart›flmalar sonucunda ortaya ç›kt›.Tart›flmalar›n bu kadar yo¤un yaflanmas› çal›flman›nsahiplenildi¤inin bir göstergesi olmas›n›n yan›s›ra,insanlar aras›ndaki yitirilen diyalog ortam› ve politik

hava aç›s›ndan olumlu anlamlar içeriyor.Tart›flmalar yer yer s›k›c› ve böyle bir çal›flma tarz›

zor olabiliyor. Fakat bu süreçte flunu vurgulamal›y›z kibu ifl tart›flarak yap›l›r ve tek sorun bu tart›flmalar›kitlesellefltirmek ve ç›kan sonuçlar› ayn› enerji ileuygulamaya koymak olmal›d›r. Bu ilk çal›flma ileyakalanan kitlesellik moral ve motivasyon olarak sonderece anlaml› oldu.

Sonras›nda AB gündeminde bir toplulu¤undüzenledi¤i panele kat›l›m sa¤lanarak konu görece geniflgençlik kitlesi içinde ifllenmifl oldu. 19 Aral›k’› izleyenhafta boyunca okulda tecrit, yeni ceza infaz yasas› vetecrit koflullar›nda tutulan 3 arkadafl›m›z› konu alan uzunbir çal›flma gerçeklefltirildi.

Bu çal›flmalar boyunca halihaz›rda yaflad›¤›m›zsorunlar kendini göstermektedir. Toplanan bileflim henüzbir kaynaflma yaflamam›fl yani tam manas›yla örgütlü birform kazanmam›fl bulunmaktad›r. Çal›flmalarda yaflanankat›l›m eksikli¤i bunun sonuçlar›ndan birisidir. Yine herhafta özel olarak üzerinde çal›fl›lmad›¤›nda düzenlitoplant›larda yaflanan kat›l›m düflmesi de buna örnekverilebilir. Bu eksikli¤i giderecek en temel araç belli birkonuya yönelmifl uzun erimli ortak bir çal›flmad›r. Nevar ki mevcut nesnellik, çal›flman›n geç toparlanmas›,araya giren gündemler ve final dönemi, buna olanaksa¤lamad›.

ODTÜ Ö¤rencileri çal›flmas› ODTÜ’de ö¤rencihareketi için önemli bir olana¤› iflaret etmektedir.Çal›flman›n yaflad›¤› eksiklik ve aksakl›klar afl›labilirnitelikte, ama giderilmezlerse de bu olana¤› baltalayacakönemdedirler. Yaflanan en temel sorun kitleleringüvensizli¤i, motivasyon eksikli¤i ve siyasetlerin yeryer bu güvensizli¤i destekleyen ç›k›fllar›d›r. Bununlabirlikte halihaz›rda siyasetler nezdinde bu çal›flmagereken önem ve eme¤e konu edilmemifltir. Gençkomünistler cephesinden yap›lmas› gereken, bu olana¤›gelece¤e bir kazan›m olarak b›rakma iddias›ylaçal›flmaya daha da güçlü kat›lmak ve yüzünü kitleleredönmektir. Yaflanan zorluklar karfl›s›nda kitleleregiderken daha ›srarc› olmam›z, onlara güven vermenoktas›nda daha fazla emek sarf etmemiz gerekmektedir.

ODTÜ Ekim Gençli¤i

Page 44: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

4444 4444

Gençli¤in içinde bulundu¤u apolitizmin etkisi di¤eretmenlerle birleflerek, Çukurova Üniversitesi’nde de kendinigösteriyor. Gençlik kendi sorunlar›na dahi sahip ç›kam›yorken,okulda politik çal›flmalara kat›lan, eylem/etkinlik gibifaaliyetlerde harekete geçirilen kitle say›s› da her geçen günbiraz daha azal›yor. Tüm bu sorunlar elbette ki di¤erüniversitelerde yaflan›lanlarla bir benzerlik gösteriyor. Bununnedenleri aras›nda geçen sene yaflan›lan soruflturma terörü vb.etmenleri sayabiliriz. Ama burada as›l üzerinde durulmas›gereken noktan›n gençli¤e yaklafl›m ve ortaya konulanpolitikalar›n darl›¤›d›r.

Siyasetlerin bu eksikli¤i yine her yerelde oldu¤u gibiÇukurova Üniversitesi’nde de olabildi¤ince fazla kendinihissettiriyor. Dar grupçu bak›fllar, insanlara kendini dayatma vb.gençlik hareketinin yaflad›¤› darl›¤› ve k›s›r döngüyü aflmak içinbir politika olarak benimseniyor. Hemen hemen bütüngündemler bizzat örgütlü insanlar taraf›ndan iflleniyor ve etkiside sadece bu insanlarla s›n›rl› oluyor. Aç›l›fl flenli¤indenbafllayarak 6 Kas›m’a kadar ve di¤er bütün gündemlerde hersiyasetin “ba¤›ms›z insanlar›, kollar›, kulüpleri de bugündemlerin bir parças› haline getirmek gerekiyor”(örne¤in 6Kas›m eylemini “siyasetlerin örgütledi¤i bir eylem de¤il deö¤rencilerin örgütledi¤i bir eylem olmas› gerekiyor”) söylemleri,yaz›k ki sadece sözde kal›yor ve bu konuda hiçbir ad›mat›lm›yor. Kimi siyasetlerin “ajitasyon-propaganda serbestli¤i”nibahane etmesi, kimisinin ‘baflkan Apo’ dayatmas›, asl›ndayukar›da söylediklerimizi kan›tlar nitelikte.

Bu y›l 6 Kas›m eyleminde yaflan›lan parçal›l›k tablosununana nedeni de bu gündemlerden olufluyordu. ‹ki ayr› platform veiki ayr› eylem yap›lmas› tabii ki daha güçlü bir eylemyap›lmas›n›n önündeki en büyük engeldi. Di¤er yan› da,toplant›larda gençlik hareketinin ihtiyaçlar›n› bir kenara b›rak›pyukar›da söyledi¤imiz konular› tart›flma konusu etmemiz.Durum bu olunca, b›rakal›m di¤er gençlik kesimlerini hareketegeçirmeyi, varolan iliflkilerin ve duyarl› insanlar›n da geriyegitmeleri ak›betiyle yüzyüze kal›nd›.

Bugün yap›lmas› gereken politik çal›flmalar›m›z› geniflkitlelere ulaflt›rmak (örne¤in çal›flmalar›m›z› R1 kantininindarl›¤›ndan kurtarmak ve üniversitemizin bütününe yönelen birçal›flma hatt› oluflturmak), gençlik hareketinin durumunu veihtiyaçlar›n› do¤ru analiz ederek at›lacak ad›mlar› buna görebelirlemek ve yürütülen çal›flmalar›m›z› varolan darl›ktankurtararak çok yönlü hale getirmektir. Her fleyden önce degençlik hareketinin önündeki engelleri aflabilmesi için varolantüm ö¤renci örgütlülüklerini, kollar› ve ba¤›ms›z ö¤rencilerikapsayabilecek gençli¤in kendi örgütlülü¤ünü yaratmak içinbugünden çal›flmalara bafllamak gerekiyor. Bu ihtiyaç ÇukurovaÜniversitesi’nde de kendini her zamankinden daha çokhissettiriyor.

Okulumuzun erken kapanm›fl olmas› ve bir yönüyle de bizimeksik kalmam›z bu konuda daha güçlü bir yo¤unlaflmayagitmemizi ve somut ad›mlar atmam›z› engelledi. Ama tatildönemini bu konuya yo¤unlaflarak geçirmemiz ve okullar›naç›lmas›yla beraber yap›lacak çal›flmalar›n bu yöne do¤rukanalize edilmesi gerekiyor. Halihaz›rda somut tart›flmalar var

ama (dernek, platform önerileri vs.) önce bu konununtart›flmaya aç›lmas› ve genifl gençlik y›¤›nlar›yla berabertart›fl›lmas›, bir sonuç ç›kart›lmas› gerekiyor. Bu yönüylesiyasetleri böylesi bir tart›flma içerisine çekebilsek dahi böyle birçal›flma yapmak güç gibi duruyor. Ama yine de bunu zorlamakgerekti¤ini düflünüyoruz. Ki siyasetler olmasa bile biz tümgücümüzle tabandan giderek bütün gençli¤i kapsayacak birbirliktelik kurmak ve çal›flmalar›m›z›n a¤›rl›¤›n› bu yönekayd›rmak için çabalar›m›z› h›zland›raca¤›z.

Birleflik, devrimci bir gençlik hareketi yaratmak içinÇukurova’n›n ihtiyaçlar›n›, mevcut durumunu bu bak›fl aç›s›ylairdelemek ve hareket etmek gerekiyor. Bizler bu bilinç veiradeyle önümüzdeki dönemi kazanmak için tatil dönemindekendimizi ve çal›flmalar› her yönüyle gelifltirmek ve ilerletmekiçin çal›flaca¤›z.

Çukurova Üniversitesi/Ekim Gençli¤i

Çukurova Üniversitesi...

Birleflik devrimci bir gençlikhareketi için ileri!

Antakya’da çal›flmam›zh›zlanarak sürüyor!

ABD emperyalizminin BOP çerçevesinde Ortado¤uhalklar›na yönelik bafllatt›¤› y›k›m ve iflgal politikalar› güngeçtikçe daha da vahfli bir flekilde devam ediyor. Di¤ertaraftan baflta ABD olmak üzere emperyalist tekellerin tamdeste¤i ile Siyonist ‹srail ordusu Filistin halk›na tam bir ölümve y›k›m› dayat›yor. Tüm bu olanlar›n yan› s›ra ülkemizboydan boya emperyalizmin hizmetine koflulmaya devamediliyor. Son AB zirvesi ile beraber hem ülkemizin AB’litekellere peflkefli de h›zland›r›lm›fl, hem de iflçilerin,emekçilerin ve ö¤renci gençli¤in üzerindeki y›k›m ve sefaletdaha da katmerlefltirilmifltir. Son olarak devrimci tutsaklarayönelik bask› ve tecrit politikalar› a¤›rlaflt›r›larak uygulan›yor.

Bizler Antakya’l› genç komünistler olarak bu gündemlerinyak›c›l›¤› üzerinden ve de 16 Ocak’ta yap›lmas› düflünülenFilistin ve Irak’taki katliamlar karfl›t› mitinge haz›rl›k amaçl›yerelli¤imizde bir tak›m kampanya ve etkinlikler bafllatt›k.Öncelikle 17 Aral›k AB zirvesinin teflhiri ve 19 Aral›kcezaevleri katliamlar›n›n y›ldönümü vesilesi ile BDSP’nin 18Aral›k’ta düzenleyece¤i aç›klamaya önden haz›rl›k yapt›k.Eyleme Ekim Gençli¤i afifllerimiz ve coflkulu sloganlar›m›zlakat›l›m sa¤lad›k. Daha sonra Filistin ve Irak’taki y›k›m vekatliamlar›n teflhiri amaçl› yine BDSP ile beraber üniversitede,dershanelerde, liselerde ve son olarak emekçilerin yo¤unoldu¤u yerlerde bir imza kampanyas› bafllatt›k. Kampanyay›yürüttü¤ümüz yerlerde insanlardan olumlu tepkiler al›yoruz.Kampanyalar›m›z ve faaliyetlerimiz önümüzdeki günlerde dedevam edecek.

Devrim ve sosyalizme olan sars›lmaz inanc›m›zlayerelli¤imizden do¤ru süreci kucaklayaca¤›m›za gençkomünistler olarak cüret ettik, baflaraca¤›z da.

Ekim Gençli¤i / Antakya

Page 45: Ekim Gençliği sayı:79

4444 5555

Üniversitede yürütmüfl oldu¤umuz politik ve pratikfaaliyetimiz gün geçtikçe geniflliyor. Çok yönlü bir politikmüdahale üzerinden flekillenen faaliyetimiz, bugün kendisininde öngördü¤ü çeperi yararak çok daha genifl bir çeperikucaklayacak yönelimlere girifliyor. Gün geçtikçe yeni insanlaraulafl›yor ve bu insanlarla birlikte yeni olanaklar› tart›fl›yor.Elbette bu sürece kendili¤inden gelinmedi. Bu düzey, temelperspektifi çok yönlü politik müdahale olan sab›rl› ve inatç› bireme¤in karfl›l›¤›d›r. K›sa süre önce s›n›rl› güçlerle bafllananfaaliyet ve bugün çok farkl› bir düzeyi ifade ediyor.

Yerel çal›flmam›z› bu düzeye tafl›yan ve ö¤renci derne¤iörgütleme çabas› olarak kurgulayaca¤›m›z süreci yaratanfleylerden bir tanesi de faaliyet alan›m›zda ki politiküstünlü¤ümüzdür. Daha dönemin bafl›nda üniversiteninsorunlar› üzerinden bir politika belirlenmifl ve bu do¤rultuda birdizi çal›flma bafllat›lm›flt›. Etki alan›m›z içerisinde bireyseltepkiler öne ç›km›fl ve bu tepkilerin de do¤al adresi bizolmufltuk. Bu bizim ayr› bir üstünlük noktam›z oldu¤u gibi ayn›zamanda fakülte içerisinde ayaklar›m›z›n yere bast›¤›n›n dagöstergesiydi.

K›z ö¤renci yurdunda kantin ve yemekhane sorunuüzerinden bafllat›lan bir günlük dilekçe kampanyas› sonucundayap›lan incelemelerin ard›ndan kantin ve yemekhaneiflletmesinin doland›r›c›l›k yapt›¤› tespit edilmifl, kantin veyemekhane kapat›lm›flt›. Bu kampanya arkadafllar›m›z›nkendine güvenlerini kazand›rm›fl ve coflkuyla karfl›lanm›flt›.Anl›k bir tepkiyle kurgulanan kampanya baflar›yla sonuçlanm›flve etkili olmufltu. Ayr›ca fakültelerdeki yemekhane zamlar›üzerinden boykot bafllat›lm›fl ve 10-15 kiflilik bahçe toplant›lar›yap›lm›fl ve boykotun nas›l gelifltirilece¤i tart›fl›lm›flt›.Tart›flmalar›n üzerinden bir dilekçe kampanyas› bafllat›lm›fl veyüzün üzerinde dilekçe toplanm›flt›. Ancak o süreçte üniversitegenelinde bir platform kurma çal›flmas› ve bir dizi aksakl›ktankaynakl› dilekçe kampanyas› istenilen noktaya gelemedi.Platform çal›flmas›yla beraber birleflik bir güç yaratma çabam›zfaaliyet alan›m›zdaki çal›flmalar›m›z›n yavafllamas›nda da etkiliolmufltur. ‹fl yapmak gibi yak›c› bir niyeti olmayan, ö¤rencihareketinin sorunlar›na kulaklar›n› t›kayan anlay›fllar›nsorumsuz politikalar›ndan kaynakl› birleflik bir güçyarat›lamam›flt›.

Böyle bir sürecin ard›ndan genel bir de¤erlendirme yapt›k.Üniversitenin ihtiyaçlar› üzerinden nas›l bir çal›flma hatt›izlememiz gerekti¤ini tekrar kurgulad›k. Bu kurgulayaca¤›m›zçal›flma hatt›n›n üniversitenin ihtiyaçlar›na yan›t olabilmesi,çevremizde bulunan insanlar›n da kendilerini ifadeedebilecekleri bir araç ve gün geçtikçe daralan siyasalatmosfere bir soluk olmas› gerekiyordu. Uzun sürentart›flmalar›n ard›ndan bugünün ihtiyac›n›n genifl kitlelerikucaklayacak kurumsal bir örgütlenme oldu¤una, bununkarfl›l›¤›n›n da üniversite düzeyinde bir ö¤renci derne¤i kurmakoldu¤una karar verdik. Bunu çevremizdeki insanlaratafl›d›¤›m›zda ise müthifl bir coflkuyla karfl›land›k. Yemekhaneboykotu ve zamlar›n geri al›nmas›yla ilgili yürütmüfl oldu¤umuzkampanya çal›flmas›n›n eksik kald›¤› ve aflamad›¤› sorunlar veçözüm yollar› üzerinden bir tart›flma bafllatt›k. Böylelikletart›flman›n merkezine ö¤renci hareketinin sorunlar›n› alm›flolduk. Gerçekten verimli tart›flmalar›n konu edildi¤i bir süreçtibu. Hemen ard›ndan küçük bir görev da¤›l›m› yaparak ö¤renci

derne¤i kurmak için neler gerekti¤ini araflt›rmaya koyulduk.Beraberinde tart›flmay› daha genifl bir çepere tafl›maya çal›flt›k.

Daha önce birleflik bir platform örgütleme çabas›nda oldu¤ugibi bu süreçte de temel hedefimiz ö¤renci hareketininsorunlar›n› tart›flmak ve ortaya somut bir ifl koymakt›. Herdefas›nda yineledi¤imiz gibi Ondokuz May›s Üniversitesi’ndeba¤›ms›z bir ö¤renci örgütlülü¤ü yaratma ihtiyac› hala ortayerde durmaktad›r. Ö¤renci hareketinin sorunlar›n› iyi kavrayanve uzun soluklu çizgide buluflan bir örgütlülüktür bahsetti¤imiz.Kesinlikle birlikten ya da birleflik mücadeleden anlad›¤›m›z fley,her eylemlilik sürecinin 2 ya da 3 gün öncesinde örgütlülüklerdüzeyinde oturup ortak pankart arkas›nda yürümeyi tart›flmakde¤ildir. Kald› ki bu kadar› bile do¤ru dürüst yap›lamamaktad›rve her defas›nda grupçu ç›karlara tak›lmaktad›r. Buyaklafl›mlar›n ne ö¤renci hareketine ne de baflkalar›na hiçbirfaydas› olmayacakt›r. O tart›flmada oldu¤u gibi ö¤renci derne¤itart›flmas›nda da bak›fl›m›z nettir. Niyetimiz OMÜ ö¤rencilerininba¤›ms›z çal›flmas›n› yaratmakt›r. Ve bütün çabam›z bu yöndeolacakt›r.

fiu an dernek çal›flmas›n›n böyle bir niteli¤i var. Ö¤renciderne¤i sadece örgütlü okurlar›m›z etraf›nda yürütmüfloldu¤umuz bir tart›flma de¤ildir. Okurlar›m›z d›fl›nda bir diziba¤›ms›z insan da bu çal›flman›n içerisinde yer almaktad›r. Buba¤›ms›z insanlar dernek çal›flmas›n›n aktif ve samimiunsurlar›d›rlar. Zaten amac›m›z da budur bütün çabam›z buyönde olacakt›r.

Ö¤renci derne¤i çal›flmas›n›n dikkatle tart›flt›¤› konulardanbir tanesi de fludur: ö¤renci derne¤i kurma fikri ö¤rencihareketinin sorunlar› üzerinden çözüm önerisi olarak ortayaat›lm›fl bir fikirdir. Bu aç›dan bizim için olmazsa olmaz de¤ildir.Ö¤renci derne¤i mevcut t›kan›kl›ktan ç›kabilmek içinkurgulanm›fl bir araçt›r. Her defas›nda yineledi¤imiz gibi,çal›flman›n hedefi insanlarla ö¤renci hareketinin sorunlar›n›tart›flabilmek ve onlarla çözüm üretmektir. Bu nokta dernekçal›flmas› içerisinde yer alan ba¤›ms›z insanlarla birliktetart›fl›lm›fl ve karar al›nm›flt›r.

fiu an ö¤renci derne¤i tart›flmas› çal›flman›n seyrine dairyaflanan sorunlar› da dikkatle ele almaktad›r. Oldukça yeniinsanlarla birlikte bafllat›lan tart›flma, do¤al olan, belliaksakl›klar ve sorunlar da yaflamaktad›r. Tart›flman›n içerisindesamimi bir flekilde duran insanlar›n aras›ndan baz›lar›n›nmücadele kelimesini henüz daha yeni duyuyor olmas›, busorunlar›n yaflanmas›n› do¤al olarak vurgulamam›z›n nedeninianlatmaya yeter san›r›z. Bu sorunlar› aflabilmek için kafalardabelli bir aç›kl›k yaratacak daha baflka bir çok sorunu datart›flmalara konu ediyoruz. Bu yönüyle her ne kadar yavaflilerleyen bir süreç olsa da anlaml› bir çabad›r bu.

Ö¤renci derne¤i tart›flmas›na dair buraya kadarsöylediklerimiz ard›ndan flunlar› eklemek istiyoruz. Ö¤renciderne¤i kurma fikri k›sa vadede üniversitedeki faaliyetimizintemel çabas› olacakt›r. Bunu bir süreç olarak alg›lay›p ona görehareket edece¤iz. Temel bak›fl› ö¤renci hareketinin sorunlar›n›tart›flmak ve çözüm üretmek olan bu süreci ö¤renci derne¤igibi bir örgütlülükle taçland›raca¤›z. Önümüzü her anlamdaaçacak olan bu süreci sab›rl› ve ›srarc› bir çal›flma temposuylasomutlaflt›raca¤›z.

Samsun Ekim Gençli¤i

Samsun Ondokuz May›s Üniversitesi...

Sab›rl› ve ›srarl› bir çal›flma temposu

Page 46: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

4444 6666

Ekim Gençli¤i’nin Aral›k ‘04 say›s›nda, 6 Kas›m eylemlerininard›ndan yürütülen tart›flmalar›n demagojik söylemlerin ötesinegeçmedi¤ini ve politik olmayan, zorlama bir tart›flma zeminiüzerinde gerçeklefltirildi¤ini ifade etmifltik. Ek olarak ortadaciddi bir tart›flma platformunun olmamamas›, bizi eylemsonras›nda yürütülen tart›flmalara girmemeye itti. Fakat EkimGençli¤i’nin Aral›k say›s›ndan sonra ç›kan baz› gençlikdergilerinde ve siyasi gazetelerde yay›nlanande¤erlendirmelerin, böyle bir ihtiyac› somut olarak ortayaç›kard›¤›n› düflünüyoruz. Buna ihtiyaç duymam›z›n bir baflkanedeni de, ö¤renci gençlik hareketinin sorunlar›na ve çözümyollar›na iliflkin güçlü bir tart›flman›n gereklili¤ine dairinanc›m›zd›r. Her ne kadar tart›flma büyük ölçüde demagojik birüslupla ve esas meseleden uzak durmaya özen gösteren birbiçimde sürdürülse de, sorunlar›n tart›fl›l›yor olmas› yine deönemlidir.

Bir süredir Ekim Gençli¤i sayfalar›nda gençlik hareketininsorunlar›na dair kapsaml› de¤erlendirmeler yay›nlan›yor. Busay›m›zda da yeralan oldukça kapsaml› bu de¤erlendirmelerde,burada yürütece¤imiz tart›flman›n özüne iliflkin güçlü birtart›flma zemini var. Burada yapmaya çal›flaca¤›m›z fley, esasolarak, 6 Kas›m vesilesi ile ortaya ç›kan tart›flmalara bude¤erlendirmeler ›fl›¤›nda yeniden bakmak ve öne ç›kan baz›meselelerinin alt›n› çizmek olacak.

6 Kas›m tart›flmalar›

6 Kas›m sonras›nda yap›lan tart›flmalar bir kez dahahareketin içerisindeki öznelerin hareketin sorunlar›na ne kadaryabanc›laflt›klar›n› gösterdi. Asl›nda bu tablo daha eylemöncesi tart›flmalar sürerken netleflmiflti. Hemen her grupaç›s›ndan tercihler ve e¤ilimler belirginleflmiflti. 6 Kas›meylemlerinde bu tercih ve e¤ilimler bir anlamda s›nand›. Dilerdikki, ki bu deneyimlerden anlaml› bir tak›m sonuçlar ç›kar›ls›n,her bir taraf kendi politikas›n›n sonuçlar›n› ciddi bir tart›flmayakonu etsin. Bu de¤erlendirmelerin salt “onlar flunu yapt›, bizbunu” tarz›ndan farkl› olmas› da bir baflka beklentimizdi. Fakatyaz›k ki birçok gençlik grubu bu tart›flmadan uzak durmufl,genel ve yüzeysel baz› de¤erlendirmelerle meseleyigeçifltirmifltir. Büyük ve iddial› cümlelerin, korkutucu s›fatlar›ngölgesine s›¤›nan baz› gençlik yay›nlar› politik demagoji yolunututmufllard›r. Fakat art›k sorunlar› geveleyerek geçifltirmekkimseye bir fley kazand›ramayacakt›r. Biriken sorunlar›derinlemesine tart›flmaya duyulan ihtiyaç bir biçimde hergençlik grubunun gündemine gelecektir. Bundan kaç›fl yoktur.

6 Kas›m tart›flmalar› görünürde iki çizgi, iki e¤ilim aras›ndasürdürüldü. Görünürde diyoruz, zira Ekim Gençli¤i’nin bu ikiçizgiden birçok noktada ayr›flt›¤›n›n alt›n› çizmek istiyoruz. Buiki çizgiden ilki en genel ifadesi ile hareketin militan eylemlereihtiyaç duydu¤unu söyleyen, genelde devrimci gençlikgruplar›n›n içerisinde yer ald›¤› e¤ilimdi. Bu iki çizgiyi tart›fl›rkenAnkara ve ‹stanbul’daki tart›flmalar› bir parça ayr›flt›rmakgerekecek, çünkü iki ilde al›nan tutumlar belki birbirleri ilekeskin bir biçimde çeliflmiyordu, ama özellikle ‹stanbultart›flmalar› ve eylemleri bu “militan” e¤ilimin gizledi¤i baflkabaz› gerçeklerin alt›n› çiziyordu. Bu tart›flmaya sonradönece¤iz.

Öncelikle merkezi 6 Kas›m K›z›lay eylemini ele alal›m.Gençlik Dernekleri Federasyonu ve YDG’nin çok öncedendeklare ettikleri merkezi 6 Kas›m eylemi hangi ihtiyac›nürünüydü ya da hareketin sorunlar›n›n çözümüne nas›l bir katk›yapacakt›? Sözü geçen gruplar›n yay›nlar›n› takip edenler bu ikitemel soruya yaz›k ki bir yan›t bulamad›lar. Elbette biz bugruplar›n neden böyle bir eylem önerdiklerini, bu önerinin hangiihtiyaçlar› karfl›lad›¤›n› biliyoruz. Bu aç›k ki dar grupihtiyaçlar›d›r; büyük ölçüde güçleri motive etme, toplumdagenel bir devrimci etki b›rakma kayg›s› ile al›nm›fl eylemkararlar›d›r.

K›z›lay tart›flmas›n› Ankara yerelinde açan gruplar, bu kezfarkl› ve çok da al›fl›k olmad›klar› bir tutumla karfl›laflt›lar. Bututum Ekim Gençli¤i’nin ö¤renci hareketinin güncel ihtiyaçlar›nadair ayr›nt›l› belirlemelerin ard›ndan açt›¤› S›hhiye’de fiili meflrubir miting tart›flmas›d›r. Bu tutuma dair burada ayr›nt›l› birtart›flmaya ihtiyaç yok, çünkü 6 Kas›m’dan önce Ekim Gençli¤ibu tutumuna iliflkin politik de¤erlendirmeleri K›z›l Bayrakgazetesi arac›l›¤›yla ortaya koymufltu. Burada tart›flt›¤›m›z ilke¤ilim S›hhiye önerisini “geri bir eylem biçimi olarak”de¤erlendirmifl ve kategorik olarak reddetmifltir. Onlara göreö¤renci hareketinin bugün ihtiyaç duydu¤u fley militan ç›k›fllarve öncü pratiklerdir: “Geçifltirmecilik ve protestoculuk ya dadifle difl mücadele ve kopar›p alma ruhu... Faflizmin icazets›n›rlar›na s›k›flm›fll›k ya da devrimci cüret... Al›fl›lageleni tekrareden statükoculuk ya da ileri at›lma ufku... Rejimle karfl›karfl›ya gelmekten kaç›nmak ya da kitlelerin devrimci fliddetiniörgütlemek... ‹flte 6 Kas›m’›n özeti böyle.” (‹ki 6 Kas›m, ÖzgürGençlik,11 Aral›k ’04) Bak›fl böyle iken, K›z›lay önerisi d›fl›ndabir öneriyi tart›flma konusu etmek elbette Özgür Gençlik’in yada SGD’nin ifli olamaz! O “kopar›p alma”ya kilitlenmifltir.S›hhiye eylemi olsa olsa ö¤rencilerin geriliklerini kendigeriliklerine kalkan yapan gençlik gruplar›n›n iflidir: “Politikkarars›zl›klar›n› ve karamsarl›klar›n› kitlelerin daha ilerieylemlere haz›r olmad›¤› fleklindeki safsatan›n ard›nagizlenmek ise Koordinasyon’un ve ayn› kulvar› paylaflan di¤ergençlik gruplar›n›n elbette temel ortak paydas› oluyor.”(agy.)Özgür Gençlik’in ö¤renci hareketine dair oldukça iyimserbeklentiler içerisinde oldu¤u anlafl›l›yor ve bu öznel iyimserli¤id›fl›ndakileri elefltirirken nesnel bir veri olarak al›yor. AmaÖzgür Gençlik bu iyimserli¤in nesnel oldu¤unu görmemizisa¤layacak verileri; eylemleri, örgütlenmeleri ya da en az›ndanbu yönde at›lm›fl somut ad›mlar› ortaya koyam›yor. Bu nedenlede yapt›¤› tart›flma basit bir demagojinin s›n›rlar›n› geçemiyor.Özgür Gençlik e¤er aksini kan›tlamak istiyorsa, “bu budur”demenin ötesinde somut veriler sunmal›d›r.

Ö¤renci gençlik hareketine dair somut veriler yaz›k ki hiç deolumlu bir tabloyu resmetmiyor. Ortada herkesin görebilece¤ibir parçal›l›k, örgütsüzlük ve apolitizasyon var. Kas›m ’04 tarihliEkim Gençli¤i’nde yay›nlanan “Gençlik Hareketinin Sorunlar›”bafll›kl› de¤erlendirme ö¤renci hareketine dair somut verileredayal› ve ayr›nt›l› denebilecek bir genel resim ç›kar›yor:

“Art›k genel olarak kabul gördü¤ü gibi, ö¤renci gençlikhareketi y›llard›r afl›lamayan ve genç komünistlerin konuyailiflkin de¤erlendirmelerinde ‘k›s›r döngü’ olarak nitelenen birt›kan›kl›k içindedir. K›s›r döngü ve t›kan›kl›k burada bir süreçoluflturan ayn› gerçekli¤in farkl› görünümlerinden baflka bir fleyde¤ildir kuflkusuz. Bir dizi karmafl›k etkenin ürünü olarak

6 Kas›m tart›flmalar› ›fl›¤›nda bir kez daha

Farkl› e¤ilimler, belirginleflen çizgiler...

Page 47: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

4444 7777

ö¤renci gençlik hareketi belli aral›klarla canlanmakta, kitleselkat›l›m bak›m›ndan bir parça genifllemekte, geliflimini bir süreiçin sürdürmekte, fakat hareket bu geliflmeyi kendini daha ileribir düzeye ç›karman›n bir olana¤›na dönüfltüremedi¤i ölçüdede çok geçmeden t›kanmakta, gerisin geri ayn› noktayadönmekte, belki daha da geri bir noktaya düflmektedir. Bu,gençlik hareketinin belirli aral›klarla yinelenen bu tür bir k›s›rdöngü içinde uzun y›llard›r sürmekte olan t›kan›kl›¤› bir türlüaflamad›¤› anlam›na gelmektedir.” (Gençlik HareketininSorunlar›, Ekim Gençli¤i, Kas›m ’04)

Buradan ç›kar›lacak sonuç, hareketin çok yönlü sorunlar›nakapsaml› ve köklü çözümler üretmek olmal›d›r. Oysa ÖzgürGençlik bir süredir böyle bir refleksi tümden yitirmifl görünüyor.Öncesinde hareketin sorunlar›na dair bir bak›fl› oldu¤unudüflündü¤ümüz Özgür Gençlik, gelinen yerde, politikada‘anlafl›lmas› güç bir subjektivizme’, d›fl›ndaki gruplar› ele al›fltatümüyle demagojik ve spekülatif bir politik konumasaplanm›flt›r. Bu grup ad›na bugün giderek bask›n bir halegelen fley; gençlik hareketi içerisinde tutarl› bir politik bir özneolarak yer alma kayg›s›n›n art›k geride kald›¤›d›r. Hareketinsorunlar›na dair politik reflekslerin yerini tümüyle genel ajitatifdevrimci söylemler ve buna uygun bir üslup alm›flt›r.

Ankara’da herkese militanl›¤›n ölçütlerini s›ralayan ÖzgürGençlik’in ‹stanbul’daki tutumu ise ibretliktir. ‹stanbultart›flmalar›nda “ajitasyon ve propaganda serbestli¤i” maskesiile sunulan reklamc› kayg›lar›n ve di¤er taraftan ortak tutumalma kayg›s›n›n arkas›na gizlenen bir baflka çeflit grupçusekterli¤in eylemi bölmesi ile birlikte iki farkl› eylem ortaya ç›kt›.Ekim Gençli¤i, ayr›flma politik bir zeminde yaflanmad›¤› için, bubölünmenin ard›ndan ortaya ç›kan iki farkl› bileflenin detoplant›lar›na kat›ld›. Gerçeklefltirilecek üniversite ö¤rencilerieylemini örgütleme karar› alan Ekim Gençli¤i, aralar›nda SGD,BAGEH, SDG, DPG gibi gruplar›n yer ald›¤› di¤er bileflenintart›flmalar›na da bir taraf olarak kat›ld›. Eylemin politik içeri¤itart›fl›l›rken, AB sorunu ekseninde ortaya ç›kan farkl› tutumlarnedeniyle, Ekim Gençli¤i böyle bir eylemin örgütleyicisiolamayaca¤›n› söyledi ve bu platformdan ayr›ld›. Sorun ABkonusunda BAGEH’in ald›¤› tutumun baflta SGD olmak üzereorada bulunan tüm gruplar taraf›ndan bilinçli bir biçimdegeçifltirilmeye çal›fl›lmas›yd›. Her koflulda BAGEH’le el eleolma gibi bir anlay›flla 6 Kas›m tart›flmalar›na kat›lan SGD veSDG’nin AB tart›flmas›n› “bunu geçelim” diyerek atlamayaçal›flmas›, al›nan sözde militan tutumun arkas›nda gizlenenliberal anlay›fl› a盤a vurmaktad›r. SGD 5 Kas›m Beyaz›teylemini al›fl›lagelmifl, yaln›zca günü idare eden bir eylemolarak mahkum ederek bunun yerine Beyaz›t mitingi önermiflti.Ancak, “militan” bir eylem olarak tasarlanan eylemintaraflar›ndan biri olan BAGEH’in mevcut politik ortamdadevletle karfl› karfl›ya gelmek istemedi¤ini defalarca belirtmesiSGD’yi BAGEH’le ortaklaflmaktan al›koyamad›. Oysa SGD,Özgür Gençlik arac›l›¤›yla, genel olarak di¤er taraf olarakniteledi¤i gruplar› militanl›ktan kaç›flla, “rejimle karfl› karfl›yagelmekten kaç›nmak”la suçluyor. Peki BAGEH, düzenledi¤inizortak mitinge nas›l bir politik düzlemle kat›ld›? Bu sorununyan›t› aç›k ki SGD’nin ya da Özgür Gençlik’in benimsedi¤igenel siyasal platformda aranmal›. Durum böyleyken, ‹stanbuleylemine polisin müdahale etmesini eylemin militanl›¤›n›n,eylem sonras›nda s›n›rl› bir grup taraf›ndan kullan›lan molotofkokteyllerini kendi öncülü¤ünüzün ve militanl›¤›n›z›n bir kan›t›sayman›z nas›l mümkün oluyor? Bir eylemi militan yapan,eylem s›ras›nda ç›kan çat›flma, bu çat›flmada kullan›lan araçlarde¤ildir. Eylem, talepleri, politik içeri¤i ve tarz› ile bir bütündür.6 Kas›m Beyaz›t eylemi, bu aç›dan de¤erlendirildi¤inde, hiç demilitan bir eylem de¤ildir. Kat›l›mc›lardan biri olan BAGEH’inAB’ye taraf tutumu, eyleminizi liberal bir muhalefet s›n›rlar›na

çekmektedir. Özgür Gençlik 6 Kas›m eylemlerini anlat›rken verdi¤i

rakamlar› de¤erlendirmelerinde çok önemli bir veri olarakkullan›yor: “Baflta ‹stanbul ve Ankara gelmek üzere eylemlerinkitleselli¤ini karfl›laflt›rmak, laf cambazl›¤› yapmaktan dahaerdemli bir tutumdur.” (agy.) Söz erdemden aç›lm›flken, bireyleme kat›lanlar›n say›s›n› –özellikle bu eylem kendi eylemleriise- iki ile çarpmak nas›l bir erdem anlay›fl›n›n ürünüdür? Bunuyapt›ktan sonra hiç s›k›lmadan bu ‘yuvarlanm›fl’ rakamlar›karfl›n›zdaki politik platformu elefltirirken somut bir veri gibikullanmak, erdem de¤il bir laf cambazl›¤› olabilir ancak. At›l›mgazetesinde de ilginç örneklerini gördü¤ümüz bu tarz art›k traji-komik bir hal alm›flt›r.

Son olarak Özgür Gençlik’in 6 Kas›m de¤erlendirmesindeEkim Gençli¤i’ne yönelik “elefltiri”sine de¤inmek istiyoruz: “Birde gençlik hareketinin dibe vurdu¤unu dillerine pelesenk edenve en geri mücadele biçimlerini savunmay› al›flkanl›k edinenDGH ve Ekim Gençli¤i gibi gruplar›n prati¤i var ki; ö¤rencigençlik mücadelesi bize söyleyecek fazla bir söz b›rakm›yor.Sahi 6 Kas›m’da –ve gençli¤in önemli herhangi birmücadelesinde- onlar› gören var m›?” (agy) Bu içi bofl kibirlili¤eyaln›zca bir çift sözümüz olacak. Ekim Gençli¤i’ni elefltirirkenhep s›¤›n›lan “Sizi göremiyoruz, sahi nerelerdesiniz?” türündençi¤likler yaln›zca bir aczin ifadesidir. Genç komünistlerinçal›flmas›n›n düzeyi dostun ve düflman›n gözleri önündedir.Elefltirilere yan›t vermek yerine “onlar asl›nda yoklar” demek,erdem anlay›fllar›n›n tipik bir örne¤i olmal›.

6 Kas›m bölünmelerinde ço¤u durumda bizim de ayn› eylemplatformu içerisinde yer ald›¤›m›z baz› politik anlay›fllar›n tutumve davran›fllar›n›n yaratt›¤› sorunlara gelince. En tipik örne¤iEmek Gençli¤i oluflturuyordu. Emek Gençli¤i her f›rsatta eylemihükümet karfl›t› bir politik hatta s›k›flt›rmaya, siyasal iktidar›AKP hükümetinden ibaret göstermeye ve geri eylem biçimleriniörgütlemeye çal›flt›. 6 Kas›m K›z›lay eyleminin ard›ndanEvrensel gazetesinin tak›nd›¤› tutum, ayn› zamanda EmekGençli¤i’nin bak›fl›n› yans›t›yordu. Politik elefltiri yerine eylemekarfl› sald›rgan bir tutum tak›nan Evrensel böylece savundu¤uliberal reformist çizginin mant›kl› sonuçlar›n› bir kez dahasergilemifl oldu.

6 Kas›m tart›flmalar› s›ras›nda Emek Gençli¤i ile benzerpolitik platforma sahip olan bir dizi anlay›flla mücadele etmekzorunda kald›k. Reformist anlay›fllara karfl› Ekim Gençli¤i’ninbüyük ölçüde yaln›z bafl›na yürüttü¤ü mücadele, s›n›rl› da olsabir dizi sonuç elde etti. Bu sonuçlar, eylem öncesinde baz›okullarda ortak politik çal›flma sürdürme ve bu çal›flmay› eylemalan›na tafl›ma ve eylem alan›nda al›nan baz› gerici tutumlar›engelleme s›n›rlar›n› aflamasa da, bizim için önemlidir. Zira bugeri e¤ilimlerin karfl›s›nda Ekim Gençli¤i büyük ölçüde yaln›zkalm›flt›r. Birlikte tutum ald›¤›m›z gruplar ile yaratt›¤›m›z etkibugün için s›n›rl› olsa da, sonras›nda yaflanan tart›flmalar buaç›dan gelecekte farkl› bir tablonun yaflanabilece¤inigöstermektedir. ‹stanbul’da yaflanan 5 Kas›m Beyaz›t eylemive baz› yerellerde ortak örgütlenen ön çal›flma ise bu aç›danumut vericidir.

6 Kas›m tart›flmalar›nda ortaya ç›kan iki farkl› e¤ilime iliflkinolarak burada ifade ettiklerimiz, Ekim Gençli¤i’nin bu say›s›ndayay›nlanan “Gençlik hareketi ve komünist gençli¤in görevleri”yaz›s› ile birlikte ele al›nmal›d›r. Zira sözkonusu yaz› hareketiçindeki iki temel e¤ilimi daha genel çizgileri ile elefltirmekte vegüçlü bir bak›fl sunmaktad›r. Gençlik hareketinin birikmiflsorunlar› tart›fl›lmay› ve ad›m ad›m çözülmeyi bekliyor. Tek tekgruplar›n çözmeyi baflaramayaca¤› bir kapsama sahip busorunlar› tart›flarak çözüm yolunu açmak Ekim Gençli¤i’nintemel sorumluluklar›ndan biridir.

N. Nehir

Page 48: Ekim Gençliği sayı:79

Son dönem gerek e¤itim emekçilerinin, gerekse üniversiteö¤rencilerinin en temel gündemlerinden biri E¤itim-Sen’inkapat›lma davas› oldu. Sermaye iktidar›n›n AB’ye uyum safsa-talar›n›n hemen ard›ndan bizzat Genelkurmay taraf›ndan teti-klenen kapat›lma davas›, E¤itim-Sen’in oldu¤u kadar üniversiteö¤rencilerinin de en temel taleplerinden birini, anadilde e¤itimhakk› talebini hedeflemekte. Buradan bak›ld›¤›nda sald›r›toplam bir sald›r› niteli¤i tafl›yor. Sald›r› gençlik hareketini dekesti¤i oranda, genel olarak üniversite ö¤rencilerinin, özel ola-rak da gelece¤in e¤itim emekçileri olan e¤itim fakülteleri ö¤ren-cilerinin örgütlenmesi ve E¤itim-Sen davas›na dair tutumunubiçimlendirebilmek, bu konuda bir perspektif çizebilmek,bugünün acil bir sorunudur. Bu konuda Ekim Gençli¤i’ninA¤ustos say›s›nda özü ortaya konulan yaklafl›m› derinlefltirmekyerinde olacakt›r.

Öncelikle, nesnel belirlemelerle ve olanaklarla bafllayal›m.Sald›r›n›n genel çerçevesi, sermaye iktidar›n›n AB konusundakitutumuna, Kürt ulusal sorunundaki tutumuna ve bu konulardakipolitikalar›n bizzat Genelkurmay ve TÜS‹AD taraf›ndan yönetil-di¤ine, burjuva iktidar›n dönemsel ç›karlar›na göre flekillendiril-di¤ine dair çok aç›k fikirler veriyor, bu süreç yay›nlar›m›zdaayr›nt›l› incelenmifltir. E¤itim-Sen’in kapat›lma davas›,tüzü¤ünde yer alan “anadilde e¤itim” talebiyle gerekçelendiril-mifltir. Bu anlamda sermaye iktidar›n›n gerçek tutumu dahat›rlat›lm›flt›r: Kürt halk› yok say›lacak, talepleri dar ve burjuvaiktidar›n kabullenebilece¤i s›n›rlarda tutulacakt›r. AB konusun-da sözde ilerlemeler bu inkarc› politikalara zarar vermeyecek,sendikal ve demokratik talepler iktidar›n “k›rm›z› çizgilerinin”,

icazet s›n›rlar›n›n d›fl›na ç›kar›lmayacakt›r.

Ortak mücadele ihtiyac› ve olanaklar

Kuflku yok ki, bu sald›r› genel bir sald›r›d›r, yaln›zca e¤itimemekçilerini kesmiyor. Az önce ifade edildi¤i gibi, anadildee¤itim talebine sald›r› bizzat üniversite ö¤rencilerine de birsald›r› anlam›na geliyor. Ancak bu genel sald›r›, uzun bir süredirtoplumsal hareketin içinde yaflanan parçal› tabloya bir son ver-me dinamiklerini bar›nd›rmas› anlam›nda dikkate de¤erdir. Buy›l gençlik hareketinin s›n›rl› da olsa ilerleme kaydetti¤i nok-talardan biri, taleplerini ve mücadelesini de¤iflik toplumsalkesimlerle birlefltirebilme perspektifidir. Son 5 Kas›m eylemleri-ne kamu emekçilerinin, mühendis odalar›n›n deste¤i, faflistsald›r›lar konusunda ‹stanbul’da yaflanan ortak eylem deneyim-leri, bu perspektifin sonuçlar›d›r. Bu noktada E¤itim-Sen’inkapat›lma davas›, bu toplumsal dayan›flma sorununun çözümü-ne dair önemli olanaklar sunuyor.

Meseleye gençlik cephesinden bak›ld›¤›nda, bugün genç-li¤in önünde duran temel görevlerden biri uzun zamand›r eksik-li¤ini bizzat yaflad›¤› toplumsal dayan›flman›n örne¤i olarak, bueksikli¤i kendi cephesinden örgütlü bir biçimde aflma bilinciyleE¤itim-Sen’in kapat›lma davas›nda somutlanan sald›r›y›gö¤üsleme mücadelesinde e¤itim emekçileriyle omuz omuzadurmak, bu anlamda emekçilerle ortak mücadele dinamiklerinigelifltirebilmektir.

E¤itim-Sen’in genç üye sorunu

Üniversite ö¤rencileri ile E¤itim-Sen aras›nda var olanmesafenin E¤itim-Sen’i kesen ciddi bir yönü, sendikan›n gençüyelerinin her y›l azalmas› sorunudur. Her y›l e¤itim fakültelerin-den mezun olup ö¤retmenlik atamalar› yap›lan genç ö¤retmen-ler aras›nda E¤itim-Sen’e üye olanlar›n say›s› %30lar’a varanoranlarda düflüfl göstermektedir. fiüphesiz bu durum E¤itim-Sen’in mücadeleci kimli¤ini darbeleyen, genç kuflaklara yay›lanbir profili engelleyen bir rol oynamakta, bu sebeple sendikalmücadeleyi ciddi zay›fl›klarla karfl› karfl›ya b›rakmaktad›r.Bunun nedenlerini tart›fl›rken bir yan›lg› yaflanmamas›gerekiyor. Bu kesinlikle sendikal mücadelenin kendi eksikleri ileyan›tlanabilecek bir sorudur.

Sorunun bu çerçevede konuluflu, e¤itim emekçileriyleö¤rencilerin sald›r›lara karfl› ortak mücadele gelifltirebilmesiplan›nda anlaml› sonuçlar do¤uraca¤› ve bu ortak mücadelezeminini güçlendirece¤i hususunda önemlidir; zira E¤itim-Sen’in genç e¤itimcileri kazanamama sorunu esas olarak buortak mücadelenin yarat›lamamas›yla paralel olarakderinleflmektedir.

Ortaya konulan bu iki temel nokta, bizi bugün genel olaraküniversite ö¤rencilerinin, özel olarak da e¤itim fakültesi ö¤renci-lerinin önündeki sorunlar› aflman›n çözücü halkas›na götürüyor.

Ekim

Gençli¤i

4444 8888

E¤itim Sen davas› veö¤renci örgütlülükleri

Page 49: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

4444 9999

E¤itim ö¤rencileri örgütlülükleri ve görevler

Daha önce “Gençlik Hareketinin Sorunlar›”de¤erlendirmesinde konu edilen günümüzgençlik hareketinin parçal› tablosunun birleflikbir mücadele ekseninde bertaraf edilmesitart›flmas› ve perspektifi, E¤itim Sen’inkapat›lma davas› üzerinden güncel bir ihtiyaçhaline gelen e¤itim ö¤rencileri örgütlülükleriniyak›c› bir flekilde ilgilendirmekte ve göreveça¤›rmaktad›r. Bu çerçevede, anadilde e¤itimhakk› nezdinde toplamda e¤itim alan›na yönel-tilen sald›r›n›n ö¤renciler cephesindengö¤üslenebilmesi, çok aç›kt›r ki e¤itim fakülte-leri ö¤rencilerinin yerelden merkeze do¤ruakan ve merkezi olanaklarla kuvvetlendirilenbirleflik mücadelesi ve örgütlülükleriyle müm-kün olacakt›r. Kuflkusuz bu birleflik çal›flmatoplama maledilmeli, tüm kampüslere, üniver-site ö¤rencilerinin geneline yay›lmal›d›r; ancakflu da aç›kt›r ki bunun için harcanacak çabadae¤itim fakültesi ö¤rencilerinin özel bir katk›s›olacakt›r.

Bu noktada, çeflitli yerellerde sürdürülenbu eksendeki çal›flmalara, esas olarak e¤itimö¤rencilerinin örgütlenmesi kurgusu üzerindenbakmak do¤ru olacakt›r. Bu çal›flmay› sakat-layacak, çal›flman›n dinamizmini sendikalbürokrasi cenderesinde eritecek her türlügiriflimi döne döne e¤itim ö¤rencileri örgüt-lülü¤ünü güçlendirerek, harekete geçirerekbertaraf etmek, bu anlay›flla mücadele etmekgerekiyor. Kuflkusuz bu tutum sekter bir tarzlade¤il; her türlü imkan›, yard›m›, eylem pro-gram›n› vs. uygun bir tarzda çal›flman›n önünekoyan, bunu tam da örgütlülü¤ü güçlendirmeperspektifiyle ele alan bir çal›flma program›üzerinden gerçeklefltirmelidir. Burada as›lönemli olan nokta yarat›lan e¤itim ö¤rencileriörgütlülüklerinin sendikan›n güdümünde vesendikan›n birer alt örgütü olarak de¤il, ö¤rencihareketi ile birleflen, onunla kaynaflan ve dina-mizmini paylaflan biçimde oluflturulabilmeleri-dir.

Bu son nokta yeniden vurgulanmal›d›r.Ba¤›ms›z çal›flmalar ekseninde fakülte aya-klar› örülen bu örgütlülükler, kesin olarak herbir alan›n özgül sorunlar›yla birlefltirilmelidir.Bu bir ba¤›ms›z çal›flman›n temel ilkelerinden-dir. E¤itim ö¤rencileri örgütlülü¤ünü gelifltirmemücadelesi ö¤rencilerin kendi sorunlar›n› dakapsayan genifl bir kampanya olarak eleal›nmal›, mümkün mertebe bu sorunlardanmuzdarip en genifl ö¤renci kitlesini hedefleme-lidir. Ancak bu temelde yürütülecek örgütlülükçal›flmas› gerek birleflik ö¤renci hareketiningüçlenip yay›lmas›na, gerek E¤itim Sen’inkapat›lmas›na karfl› üniversitelerden yüksele-cek kitlesel karfl› koyufla, gerekse de özlenenortak mücadele ihtiyac›na doyurucu bir yan›tverebilecektir.

‹ncirtepe Lisesi ö¤rencilerinden kitlesel

bas›n aç›klamas› eylemi...

“Krefl de¤il gerçek okul binas›istiyoruz!”

Bizler ‹ncirtepe ö¤rencileri olarak 17 A¤ustos depreminden bu yana e¤itimgörecek bir okuldan yoksun durumday›z. Depremden bu yana ilgili kurumlar›ndefalarca sözler vermesine karfl›n okul binas› sorunumuz flu ana kadarçözülememifltir.

Evet, y›llard›r sa¤l›kl› e¤itim koflullar›ndan yoksun bir biçimde, birlaboratuvar› dahi bulunmayan bir binada e¤itimimizi sürdürmek zorundab›rak›l›yoruz. Buras›n›n bir krefl(!) binas› oldu¤unu ve bizlerin de lise ö¤rencisioldu¤umuzu tekrar hat›rlatmak isteriz. Bu sorun yetmezmifl gibi okulumuz içingerekli olan hiçbir ihtiyaç karfl›lamas› gereken kurumlarca karfl›lanm›yor.Okulun ihtiyaçlar› için gerekli olan bütün masraflar bizlere ödettirilmeyeçal›fl›l›yor.

Bizler Erdal Eren anmas› yapmak amac›yla Esenyurtlu liseliler olarakdüzenledi¤imiz etkinli¤in sonunu bir söylefliyle bitirmifltik. Bu söyleflide okulbinas› sorunumuz iyiden iyiye a盤a ç›kt› ve bu konuyla ilgili ‹ncirtepeö¤rencileri olarak bir toplant› örgütlemeye karar verdik. Bu toplant›ya kat›l›mdüflündü¤ümüzden ve hedefledi¤imizden daha zay›ft›, ancak sonuçlar› itibariyleanlaml› oldu. Toplant›da konuyla ilgili bir bas›n aç›klamas› düzenlemeye kararverdik. Çünkü sorunun kayna¤› salt okul idaresi de¤il, ayn› zamanda EsenyurtBelediyesi’ydi. Ancak bas›n aç›klamas›n›n kapsam›n› sadece yeni bir binatalebiyle s›n›rlamad›k. Çünkü okulumuzda onun kadar yak›c› olan onlarca sorunvar. Özellikle her f›rsatta para toplanmas› ve bize reva görülen kalitesiz e¤itimgibi…

Bizler ‹ncirtepe Lisesi’nden ö¤renciler olarak bütün bu sorunlar›m›zla ilgili birbas›n aç›klamas› yapmaya karar verdik. Bu karar›m›z do¤rultusunda yo¤un birçal›flma yürüttük. Bu çal›flmam›z›n sonucunda 200 kiflilik bir kat›l›mla okulkap›s›nda bas›n aç›klamam›z› gerçeklefltirdik. Jandarma bas›n aç›klamas›öncesinde ö¤rencileri korkutmak amac›yla çevrede bulunan ve lise formas›giymeyen birkaç genci gözalt›na ald›. Ayr›ca okul yönetiminin de ö¤rencilerüstünde bir bas›nç oluflturma giriflimi oldu. Hatta birinci s›n›flar› okulun içinesokarak bas›n aç›klamas›na kat›lmalar›n› engelledi. Bütün bu bask› vekorkutmalara karfl›n yaflanan bu sorundan fazlas›yla rahats›z olanarkadafllar›m›zla birlikte son derece kararl› bir tutum sergiledik ve bas›naç›klamam›z› gerçeklefltirdik.

Fakat bas›n aç›klamas›n›n okunmas›na karfl›n kitlenin öfkesi geçmemiflti veani bir kararla Cumhuriyet Meydan›’na do¤ru yürümeye bafllad›. Tam bu s›radabir arkadafl›m›z›n gözalt›na al›nd›¤›n›n duyulmas› üzerine kitle jandarmaarac›na do¤ru yöneldi. Fakat jandarma arac› oradan uzaklaflm›flt› bile. Bununüzerine kitle bu sefer de belediye binas›na do¤ru yürümeye bafllad›. Ancak birjandarma arac› önümüzü kesti. Araçtan inen jandarmayla yapt›¤›m›z k›satart›flmada arkadafl›m›z›n serbest b›rak›lmas›n› istedik. Jandarman›n bizearkadafl›m›z›n serbest b›rak›ld›¤›n› söylemesi üzerine eylemimizi bitirerekda¤›ld›k. Fakat jandarma eylemin bitirilmesi için bize yalan söylemiflti.Arkadafl›m›z yaklafl›k 5-6 saat gözalt›nda tutulduktan sonra serbest b›rak›ld›.

Bir kez daha düzenin bizlerin en meflru talepleri karfl›s›nda dahi ne denlitahammülsüz oldu¤unu görmüfl olduk. Daha iyi koflullarda e¤itim isteyenö¤rencilere bile tahammül edemeyen sistem, üzerimize jandarmalar›n› sald›.Sözde yasal hak olarak tan›nan bir bas›n aç›klamas›ndan, kat›l›mc› birö¤renciyi adeta kaç›rarak gözalt›na ald›. Ancak tüm bu provokasyon giriflimleribaflar›s›zl›kla sonuçland›. ‹stedi¤imiz etkiyi yaratt›¤›m›z› düflünüyoruz. Tabiibaflar›m›z ya da baflar›s›zl›¤›m›z önümüzdeki süreçte bu konuyla ilgiliyapacaklar›m›zla belirlenecek. Ancak güçlü bir ad›m atm›fl olduk. Bundan sonrada ‹ncirtepe Lisesi’ndeki ‹LGP’liler olarak ayn› ›srar ve motivasyonlaçal›flmalar›m›z› sürdürece¤iz.

‹ncirtepe Lisesi’nden ‹LGP’liler

Page 50: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

5555 0000

Aylard›r gündemde olan ve devrimci tutsa-klara yönelik uygulanan tecridin, izolasyonun vedi¤er sald›r›lar›n daha da artmas› anlam›nagelen ve bu amaçla gündeme getirilen Ceza‹nfaz Yasas› yap›lan son de¤iflikliklerle berabermeclisten geçerek yasalaflt›. ‹lk halinde bulunantek tip elbise giymek ve zorla çal›flt›rma koflullar›meclis alt komisyonu taraf›ndan ç›kart›ld› veyasa sadece içerisinde bulunan disiplin yönet-melikleriyle meclisten geçti.

Bu yasayla devletin amac› yine ayn›:Devrimci tutsaklar› teslim almak, imha etmek vetoplumu sindirmek!

Cezaevleri sistemin teslim almaaraçlar›d›r!

Sermaye sistemi, y›llard›r cezaevlerinde devrimci tutsaklar›teslim alabilmek, onlar› toplumdan yal›tarak kifliliklerini ve kim-liklerini ellerinden almak için bir çok yol ve yöntem denedi.Bugüne kadar devlet bir dönemin baflbakan› Ecevit’in flu sözle-riyle özetledi¤i amaca uygun davrand›; “…cezaevlerine hakimolmayan d›flar›ya hakim olamaz!”

12 Eylül karfl›devrimi ile birlikte devlet iflkencelerden geçi-rerek tutuklad›¤› binlerce devrimciyi kendi istekleri do¤rultu-sunda flekillendirmek, onlar› bask› alt›nda tutabilmek ve buyolla d›flar›daki hayat› teslim alabilmek için bir çok düzenlemeyapt›. Kimi insan› idam etti. Kimilerini aylarca iflkence alt›ndatuttu. Zindanlara t›kt›klar›n› ise “Sizler bizim emrimizdeki asker-lersiniz, emir komuta zinciri içinde yaflayacaks›n›z, biz ne der-sek o olacak...” gibi söylem ve dayatmalarla sindirmeye çal›flt›.Cezaevlerinde darbe yasalar› ad› alt›nda devrimcilere kölemuamelesi yap›lmaya çal›fl›ld›. Uygulanan talimatnamelerdeörne¤in flunlar yer al›yordu; “Gün afl›r› saç- sakal t›rafl›, 15 gün-de bir üç numara t›rafl olunacak, say›mlar haz›r olda duvarayaslan›larak verilecek, ziyarete avukat numara s›ras›na göretek s›ra ç›k›lacak, gece saat onda yat›lacak, ko¤ufllarda komünkurulmayacak, istekleri örne¤i verilen dilekçeyle ve asker gibi‘komutanl›k önüne’ bafll›¤› at›larak yaz›lacak, havaland›rmadadi¤er ko¤ufllar ile konuflulmayacak ve al›fl-verifl yap›lmayacak,er dahil her kademeden askere komutan›m denilip karfl›s›ndaön iliklenip haz›r olda durulacak, ko¤ufllarda türkü-marfl söy-lenmeyecek vb.”

Tüm bu dayatmalara devrimci tutsaklar›n o zamankiyan›tlar› direnifl olmufltu. Bafllayan açl›k grevi ve ölümoruçlar›yla devletin bu uygulamalar›na teslim olunmam›fl ve busald›r›lar geri püskürtülmüfltü.

Devlet bu uygulamalara, bu sald›r›lara ve katliamlara halendevam ediyor. Ve bunlar› her geçen gün daha da art›r›yor.Ulucanlar’da 10 devrimci tutsa¤›n katledilmesiyle bafllayan, 19Aral›k katliam› ve F Tipi cezaevleriyle devam ettirilen tecrit, izo-lasyon, teslim alma politikalar› bugün de yeni yasalarla katla-narak art›r›lmaya çal›fl›l›yor. Geçmiflte oldu¤u gibi bugün de

devrimci tutsaklar bu sald›r›lar karfl›s›ndada teslimiyet yerine direnifli seçtiler.

Ceza ‹nfaz Yasas› yürürlükte!

Sermaye iktidar› yap›lan uygulamalarkarfl›s›nda teslim olmayan tutsaklar›,ç›kartt›¤› yeni yasayla daha kötü flartlardayaflamaya mahkum etmeye çal›fl›yor.Y›llard›r cezaevlerinde uygulad›¤› faflizanuygulamalar› bu yasayla meflrulaflt›rmayaçal›fl›yor. Kendisine dayat›lanlar karfl›s›ndateslim olmayan devrimcilerin direnmehaklar›n› ellerinden almaya çal›fl›yor. Tecrididaha da a¤›rlaflt›rarak tutsaklar› toplumdanve daha önemlisi kendi kifliliklerindenyal›tmaya çal›fl›yor.

Bu yasa ilk haz›rland›¤› halinde üç temel noktadanolufluyordu. Tek tip elbise, zorla çal›flt›rma, direnme ve tav›ralman›n cezaland›r›lmas›. Tabi sistem yine kamuoyuna buyasay› tan›t›rken bir çok cilal› söz söylemifl ve insanlar› bu yollaaldatmaya çal›flm›flt›. Bu kadar a¤›r bir sald›r› yasas›n› ç›kar-mak istemeleri do¤ald›. Çünkü; y›llard›r uygulad›klar› politika-larla teslim alamad›klar› devrimci tutsaklar› biran önce teslimalmak ve sistemin içindeki krizin her geçen gün art›yor olmas›,bununla beraber toplumdaki tepkilerin de art›fl göstermesi.Bunun önüne bir set çekilmesi gerekiyordu. Her zaman oldu¤ugibi yine cezaevlerinden bafllamalar› gerekiyordu. Cezaevleriflahs›nda d›flar›daki hayat› teslim almak istiyorlard›, bir yan›ylada bir tehdit malzemesiydi cezaevleri. Bana karfl› ç›karsan›zsizi de cezaevine atar iflkencelerden geçiririm mesaj›n›n dahahissedilir flekilde verilmesi gerekiyordu. Bunun için bu yasay›topluma yöneltilen di¤er yasalardan özü itibariyle ay›rmakimkans›z.

Devlet daha F tipi cezaevlerinin iflleyiflini tam anlam›ylaoturtamam›fl ve uygulamaya çal›flt›¤› yapt›r›mlar› daha hayatageçirememiflken zorla çal›flt›rma ve tek tip elbise dayatmas›n›nbir ifle yaramayaca¤›n› düflünmüfl olacak ki yasaya son haliverilirken bu maddeler yasadan ç›kart›ld› ve sadece disiplinleilgili maddelerin bulundu¤u haliyle meclisten geçirildi. Amayasada ve uygulanan politikalarda özü itibariyle de¤iflen bir fleyyok. Y›llard›r uygulananlar bu yasayla sadece yasal bir k›l›fabürünmüfl olacak. Yasan›n meclisten geçen bölümünde yeralan maddeler asl›nda her fleyi anlat›r nitelikte. Yüksek seslekonuflmak, sessiz eylemde bulunmak, marfl söylemek, sloganatmak, açl›k grevine girmek disiplin suçu, yani kendilerineyöneltilen sald›r›lara karfl› en ufak bir tepkide bulunduklar›nda,devrimcileri a¤›r cezalara mahkum etmeyi hedefliyorlar.Cezaevlerine konularak cezaland›r›lan tutsaklar› ikinci kezcezaland›rmay› amaçl›yorlar. Bu yolla da uygulad›klar› tecrit veizolasyonu art›rmaya çal›fl›yorlar.

Uygulanacak cezalardan sadece bir kaç› sald›r›n›n boyutu-nu gözlerimizin önüne seriyor. K›nama, hücreye koyma, haber-leflme ve iletiflimden mahrum b›rakma ya da k›s›tlama, ziya-

Devrimci tutsaklar yaln›z de¤ildir!

Ceza ‹nfaz Yasas› iptal edilsin!

Page 51: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

5555 1111

retçileriyle görüfltürmeme… 40.maddede flunlar yer al›yor;“protesto amac›yla idarece verilen yeme¤i topluca almamaeylemine kat›lmak, herhangi bir fleyi protesto amac›yla veyaidareye karfl›t toplu olarak sessiz direniflte bulunmak, oda-larda, eklentilerinde veya di¤er alanlarda ilaç ve g›da stokuyapmak, gereksiz olarak marfl söylemek veya slogan atmak.”

Bunlar›n karfl›s›nda uygulanacak cezalar da; “1 aydan 3aya kadar mektup yollamaktan ve almaktan, TV izlemekten,radyo dinlemekten, gazete, dergi, kitap ve di¤er iletiflimaraçlar›ndan yoksun b›rakmak vb.”

Devrimci tutsaklar yaln›z de¤ildir!

Bütün bunlar görünüflte cezaevlerine uygulansa da amaçtoplumun sindirilip teslim al›nmas›d›r. Ç›kart›lan yasalarla,uygulanan politikalar› yasalaflt›rarak tutsaklar› nefes alamazhale getirmek demektir. Tecridi ve izolasyonu art›rmak ve top-lumsal bir korku yaratmak demektir. Ama her zaman oldu¤ugibi devrimci tutsaklar teslim olmad›lar ve ne flartta olursaolsun direneceklerini dosta düflmana gösterdiler ve göster-meye devam ediyorlar. Bugün bizlere düflen görev, her alan-da devrimci tutsaklarla dayan›flmay› yükseltmek ve onlarasahip ç›kmakt›r. Sistemi hedefleyen bir bak›fl aç›s›yla devletinkirli, katliamc› yüzünü iflçi ve emekçilere teflhir etmek veonlar› gelecekleri olan tutsaklara sahip ç›kmaya ça¤›rmakt›r.

“Katil bakanBeytepe’den

defol!”6 Aral›k günü Hacettepe Üniversitesi Beytepe

Kampüsü’nde Ekonomi Kulübü taraf›ndan bir paneldüzenlendi. Panele konuflmac› olarak SüleymanDemirel, Hikmet Sami Türk gibi birçok bürokratça¤r›lm›flt›.

Bizler H. Sami Türk’ün kürsüye ç›kaca¤› saatte, bueli kanl› katilin kürsüye ç›kmas›n› engellemek üzerekonferans salonuna girmek istedik. Ancak bizi kap›da H.Sami Türk’ün korumalar›, onlarca araba dolusujandarma ve panzer karfl›lad›. Bu okulun ö¤rencisioldu¤umuzu, panelin duyurusunun herkese aç›k birflekilde yap›ld›¤›n›, dolay›s›yla içeriye girme hakk›m›z›kullanmak istedi¤imizi söyledik.

Önümüze Ekonomi Kulübü ve jandarmadan barikatörüldü. Barikata yüklenince jandarman›n sald›r›s›namaruz kald›k. Sald›r›ya ra¤men kitle konferanssalonunun önünden ayr›lmad›. Saatleri bulan bekleyifls›ras›nda s›k s›k sloganlar at›ld›. Bekleyifl esnas›nda s›ks›k jandarman›n ve Ekonomi Kulübü üyelerininsald›r›s›na ve tehditlerine maruz kald›k. Sami Türk’ünsalondan ayr›lmas›na yak›n ‹ktisadi ‹dari BilimlerFakültesi’nin dekan› önce timsah gözyafllar› döktü,ard›ndan ise oradan ayr›lmam›z› telkin etmeye giriflti.Aksi durumda jandarman›n müdahale edece¤i tehdidinisavurmay› da ihmal etmedi.

50 kiflilik eylemci kitle Sami Türk’ün ç›k›fl›n›beklemeye devam etti. Sami Türk salondan ç›karken biryandan hepbir a¤›zdan “Katil bakan Beytepe’dendefol!”, “Bedel ödedik bedel ödetece¤iz!” sloganlar›at›l›rken, di¤er yandan da bu utanmaz katilin üzerinek›rm›z› boya ve tafllar ya¤d›r›ld›. Bunun üzerine tekrarjandarma müdahalesi ile karfl› karfl›ya kald›k. SamiTürk’ün arabaya binmesinin ard›ndan yol trafi¤ekapat›larak yürüyüfl yap›ld› ve eylem sona erdirildi.Eylemde yaflanan bir dizi olumsuzlu¤a ra¤men Beytepeö¤rencileri taraf›ndan Hikmet Sami Türk’e anlaml› biryan›t verildi.

Ertesi gün ‹ktisat Fakültesi’ne, yaflananlar› anlatan,AB’yi ve Sami Türk’ü teflhir eden bir bildiri da¤›tmaküzere yeniden gittik. Ancak yine jandarman›n veEkonomi Kulübü’nün barikat› ile karfl›laflt›k. Ald›¤›m›zkararl› tutum sonucu barikat› aflarak bildirilerimizida¤›tt›k.

Ekim Gençli¤i/Beytepe

YTÜ’de devletin katliamc›gelene¤ine tok bir yan›t

29 Aral›k Çarflamba günü Y›ld›z Teknik Üniversitesi’ndeoldukça anlaml› bir anma gerçeklefltirildi. Devletin y›llard›rsüren katliam politikalar›n› teflhir etmek ve 19 Aral›kdireniflini selamlayarak, Marafl katlim›n› anmak ve Kulp’takitoplu mezarlara Y›ld›z’dan bir ses ç›karmak amac›ylaüniversitenin siyasi unsurlar›yla birlikte ortak bir anmagerçeklefltirdik.

Üniversitenin en yo¤un oldu¤u Çarflamba günü saat12.00’da bafllatt›¤›m›z anmam›z tüm devrim flehitleri ad›nasayg› durufluyla bafllad›, ve bir arkadafl›m›z›n okudu¤ufliirle devam etti. Ard›ndan 19 Aral›k’ta gerçeklefltirilen“hayata dönüfl” operasyonunun ard›nda gizlenenleri vecezaevlerinde y›llard›r süregelen iflkenceleri, bask›lar› vetecrit politikalar›n› anlatan bir metin okundu. Metinde ayn›zamanda Kürt halk›na yönelik katliamlara de¤inilerekbunun son örne¤inin Kulp’ta ortaya ç›kan toplu mezaroldu¤u vurguland›. Bu arada bir metin de Kürtçe okunaraktüm bu k›s›tlamalara ve bask›lara karfl›n üniversitemizcephesinden tok bir ses ve yan›t verilmifl oldu.

Naz›m Hikmet’in “Günefli ‹çenlerin Türküsü” adl› fliiriniokuduktan sonra marfllarla anmam›za devam ettik. “KatilDevlet hesap verecek”, “Yaflas›n 19 Aral›k direniflimiz!”,”Bijibretiya gelan!”, “Devrim flehitleri ölümsüzdür!” sloganlar›n›nat›ld›¤› etkinli¤e yaklafl›k 40 kiflin kat›ld›. Daha sonrayemekhaneye giderek yapt›¤›m›z konuflmayla anmam›zsona erdi

Anma günü okulun içerisinde bir “sivil” ablukas› vard›.Güçlü sloganlar›m›z ve sesimizle anmam›z›gerçeklefltirerek devletin maflalar› olan bu iflkencecilerin deyüzüne bir kez daha hayk›rm›fl olduk.

“Katil devlet hesap verecek!”

YTÜ/Ekim Gençli¤i

Page 52: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

5555 2222

‹stanbul: “Devrimci iradeteslim al›namaz!”

Bundan 4 y›l önce 19 Aral›k 2000’de 20cezaevine birden düzenlenen sald›r›da 28devrimci katledilmifl, yüzlercesi de yaral› birhalde F tiplerine sevkedilmiflti. ‹stanbul’daçeflitli kitle örgütleri ve devrimci yap›lar›nbiraraya gelerek kurduklar› Tecrit ve YeniCeza ‹nfaz Yasa Tasar›s› Karfl›t› Birlik 19Aral›k katliam›n›n y›ldönümünde Kad›köy‹skele Meydan›’nda bir miting düzenledi.

Mitinig Haydarpafla Numune Hastanesiönünde kitlenin toplanmas›yla bafllad›.Kad›köy ‹skele Meydan›’na do¤ru pankartlarve sloganlar eflli¤inde yürüyüfle geçildi.Yürüyüfl boyunca “‹çerde d›flarda hücreleriparçala!”, “Devrimci irade teslimal›namaz!”, “Yaflas›n 19 Aral›k direniflimiz!”, “Katildevlet hesap verecek!”, “Yaflas›n devrimci dayan›flma!”vb. sloganlar hayk›r›ld›.

1500 kiflinin kat›ld›¤› eylemde bütün kitlenin alandatoplanmas›n›n ard›ndan tüm pankartlar toparland›.Alanda sadece “19 Aral›k 2000, Katiller Yarg›lans›n,Tecride Son Verilsin, Yeni ‹nfaz Yasas› ‹ptal Edilsin”yaz›l› Birlik pankart› kald›. Miting program› 19 Aral›k vetüm devrim flehitleri ad›na bir dakikal›k sayg› durufluylabafllad›. Sayg› duruflunun ard›ndan Tecrit ve Yeni Ceza‹nfaz Yasa Tasar›s› Karfl›t› Birlik ad›na ‹smail Karagözbas›n metnini okudu. Ard›ndan tutsak yak›nlar› ad›naölüm orucu gazisi Yusuf Can bir konuflma yapt›.Konuflmas›nda 19 Aral›k sürecinde ve sonras›ndayaflanan direnifle de¤inerek, devrimci dayan›flmavurgusunu öne ç›kard›. Müzik dinletisinin ard›ndanmiting sona erdi.

Eylem boyunca mitinge kat›lan kortejlerin hepsi tekbir a¤›zdan sloganlar› coflkulu bir flekilde hayk›rd›lar.Komünistler eyleme “19 Aral›k 2000, Devrimci iradeteslim al›namaz/BDSP”, “Tecride son! Ceza ‹nfaz Yasas›geri çekilsin/BDSP” pankartlar› ve k›z›l bayraklar› ilekat›ld›lar. Sloganlar›n› ve coflkular›n› yürüyüfl boyuncave alanda sürdürdüler. (Ekim Gençli¤i/‹stanbul)

Ankara: “‹çerde, d›flarda hücreleri parçala!”19 Aral›k katliam› Ankara’da eylemlerle protesto

edildi. 18 Aral›k günü Yüksel Caddesi’nde toplanan kitleAbdi ‹pekçi Park›’nda bulunan TAYAD’l› Aileler’iziyaret etti. Eylem Yüksel Caddesi’nde meflalelerinyak›lmas› ve sloganlarla bafllad›. “Devrimci irade teslimal›namaz!”, “ Yaflas›n 19 Aral›k direniflimiz!”, “Yaflas›ndevrimci dayan›flma!” sloganlar› at›ld›. Kollukkuvvetlerinin yolun her iki taraf›n› barikatlakapatmas›ndan dolay› yürüyüfl bafllayamad›. Polis ilkönce kitleyi yürütmek istemedi. Fakat kararl› duruflsayesinde barikat› açmak durumunda kald›. SakaryaCaddesi’ne gelindi¤inde burada k›sa bir bas›n aç›klamas›yap›larak 19 Aral›k katliam› lanetlendi. Her kofluldatecride karfl› mücadelenin devam edece¤i vurguland›.

Burada yap›lan aç›klaman›n ard›ndan “Devrimci iradeteslim al›namaz!” pankart›yla yürüyüfle devam edildi.Mithat Pafla Caddesi trafi¤e bir süre kapat›ld›. Abdi‹pekçi Park›’nda bas›n metninin okunmas›ndan sonra,di¤er eylem ve etkinliklere ça¤r› yap›ld›. Eyleme 250 kiflikat›ld›.

19 Aral›k günü 12:30’da Ulucanlar Cezaevi önündekatliam protesto edildi. Cezaevine 150-200 metre kala“Devrimci irade teslim al›namaz!” pankart›yla yürüyüflegeçildi. Yürüyüfl s›ras›nda, “Devrimci irade teslimal›namaz!”, “Yaflas›n 19 Aral›k direniflimiz!”, “Yaflas›ndevrimci dayan›flma!”, “‹çerde, d›flarda hücreleriparçala!”, “Ceza ‹nfaz Yasas› geri çekilsin!” sloganlar›at›ld›. Cezaevi önüne gelindi¤inde ortak metin okundu.Eyleme 150 kifli kat›ld›.

19 Aral›k anmas›n› 22 Aral›k tarihinde Ekin SanatMerkezi’nde bir gece etkinli¤iyle sonland›rd›k. Etkinlik

19 Aral›k katliam› ülke çap›nda eylemve etkinliklerle protesto edildi...

Page 53: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

5555 3333

sayg› durufluylabafllad›. Birarkadafl›m›z›n fliirokumas›n›nard›ndan ÖlümOrucu flehidi CaferTayyar Bektafl’›nabisi kardeflininyaflam›n› anlatt›;yaflam›n›n di¤erdevrimcilerdenfarkl› olmad›¤›n›,onlar gibi Cafer’inde davas›na ayn›kararl›l›kla sahip ç›kt›¤›n› ve devletle karfl›laflt›¤› tümalanlarda, di¤er devrimciler gibi bafl›n›n dik ç›kt›¤›n›vurgulad›. 19 Aral›k katliam›n› yaflayan ve ÖlümOrucu’na kat›lan devrimci tutsaklar›n konuflmalar›, birkez daha hücrelere ve tecride karfl› mücadelenin öneminihat›rlatt›. Ard›ndan Mehmet Özer kitleyi fliirleriylecoflturdu.

Etkinli¤in ikinci bölümü dia gösterisiyle bafllad›.Ard›ndan avukat dostumuz Selçuk Koza¤açl›, 19 Aral›kkatliam›yla ne amaçland›¤›n› özlü bir flekilde anlatt›.Cezaevlerinin kapitalist toplum içinde ifllevine de¤indi.Son olarak Mamak ‹flçi Kültür Evi Müzik Toplulu¤usahneye ç›kt›. Müzik dinletisinin ard›ndan etkinlik sonaerdi. (Ekim Gençli¤i/Ankara)

‹zmir: “Devrimci tutsaklar yaln›zde¤ildir!”

Meclisten geçen Ceza ‹nfaz Yasas›’na karfl› ‹zmir’deçeflitli eylemler gerçeklefltiren ‹zmir Tecrit Karfl›t› Birlik,19 Aral›k katliam›n›n y›ldönümünde katliam› protestoetmek ve cezaevlerindeki devrimci tutsaklarladayan›flmay› yükseltmek için bir miting düzenledi.Miting imzac›lar› BDSP, DHP, Devrimci Mücadele, ESP,EKB, Kald›raç, ÇHP, ‹zmir Cezaevi ‹nisiyatifi, ‹flçi

Mücadelesi, ÖMP, Partizan, TAYD-DER’denolufluyordu. 19 Aral›k günü gerçeklefltirilen mitinginolumlu yönleri oldu¤u kadar ders ç›kar›lmas› gerekeneksiklikleri de vard›. Herfleyden önce miting yayg›n veetkin bir ön haz›rl›k ve kitle çal›flmas›na dayanm›yordu.

Bornova Stadyumu önünde yürüyüfle geçti¤indemitingin en anlaml› tablosu gerçekleflti. 400 kifli tek birkortej halinde ve ellerinde cezaevlerinde katledilendevrimci tutsaklar›n foto¤raflar› ve dövizlerle birlikteyürüdü. Bu tablo mitingin öncesinde ve miting an›ndayaflanan olumsuzluklar› önemli ölçüde giderdi. Yürüyüflkortejinin önünde “19 Aral›k katliamd›r, yenikatliamlara izin verme!” ve “Tecride hay›r!/TecritKarfl›t› Birlik” pankart› tafl›nd›. Yürüyüfl kortejininBornova Cumhuriyet Meydan›’na ulaflmas›n›n ard›ndanbas›n metni okundu. Ard›ndan 19 Aral›k katliamlar›n›

yaflam›fl tutsaklar›n anlat›mlar› ve birtutsak yak›n›n›n yapt›¤› konuflmayladevam etti. Daha sonra Çi¤li ‹flçiKültür Sanat Evi fiiir Grubu bir fliirdinletisi sundu. Eylemde “Devrimcitutsaklar onurumuzdur!”, “Devrimcitutsaklar yaln›z de¤ildir!”, “Devrimflehitleri ölümsüzdür!”, “Yaflas›ndevrimci dayan›flma!”, “Analar›nöfkesi katilleri bo¤acak!” sloganlar›at›ld›. (Ekim Gençli¤i/‹zmir)

Adana: “Yaflas›n 19 Aral›k direniflimiz!”Adana’da 19 Aral›k eylemliklerine 12 Aral›k’ta

baflland›. ‹ki ayr› yerde meflaleli yürüyüfl gerçeklefltirildi.17 Aral›k’ta AKP il binas› önünde katliam› protesto edenbir bas›n aç›klamas› yap›ld›.

19 Aral›k’ta yap›lan mitinge çeflitli nedenlerden dolay›kitlesel bir kat›l›m sa¤lanamad›, ancak devrimci coflkusuyüksek bir eylem oldu. Beklenebilece¤i gibi reformistçevreler tüm öteki kentlerde oldu¤u gibi Adana’da daeyleme kat›lmad›lar.

Büyükflehir Belediye binas› önünde toplanan kitleU¤ur Mumcu Meydan›’na do¤ru sloganlarla yürüyüflegeçti. Yürüyüfl boyunca “Yaflas›n 19 Aral›k direniflimiz!”,“Bedel ödedik bedel ödetece¤iz!”, “Devrimci iradeteslim al›namaz!”, “Devrimci tutsaklar onurumuzdur!”,“Devrimciler ölmez devrim davas› yenilmezdir!”sloganlar› at›ld›. Alanda devrim mücadelesinde flehitdüflenler için bir dakikal›k sayg› duruflunda bulunuldu.Ard›ndan tertip komitesi ad›na 19 Aral›k katliam›n›n içyüzünü teflhir eden bas›n metni okundu ve çeflitlikonuflmalar yap›ld›. Mitinge yaklafl›k 400 kifli kat›ld› veeylem halaylar›n ard›ndan sona erdi. Komünistler eyleme“Devrimciler ölmez devrim davas› yenilmezdir!/ BDSP”imzal› pankartlar›, bayraklar› ve önlükleriyle kat›ld›lar.(Ekim Gençli¤i/Adana)

Page 54: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

5555 4444

ODTÜ’de 19 Aral›k etkinlikleriODTÜ’den devrimciler olarak 19 Aral›k katliam›n›

unutmayaca¤›m›z› ve unutturmayaca¤›m›z› göstermekiçin ortak bir etkinlik ve eylem düzenledik.

20 Aral›k akflam› düzenledi¤imiz etkinlikte ilk olarakölüm oruçlar›n› anlatan “Görüflece¤iz Lale” isimlibelgeseli izledik. Daha sonra katliam› yaflam›fl ikidevrimci dostumuzla bir söylefli yapt›k. Dostlar›m›zcezaevlerindeki katliam› ve bu katliam› nas›l bir direnifllekarfl›lad›klar›n› anlatt›lar. Etkinli¤imiz hep birliktesöyledi¤imiz türkü ve marfllarla sona erdi.

21 Aral›k günü ise katliamlar› bir eylemle protestoettik. Eskiflehir Yolu’na yürünece¤i haberini alan polis vejandarma sabah saatlerinden itibaren ortam› terörizeetmeye bafllad›. Yüzlerce çevik polis, robokop jandarmave panzerlerle okulu adeta ablukaya alan düzenin kollukgüçleri bir kez daha devrimcilerden ne kadarkorktuklar›n› göstermifl oldular.

Yemekhane önünde toplanarak “Devrimci irade teslimal›namaz!” pankart›m›zla Eskiflehir Yolu’na do¤ruyürüyüfle geçtik. Yürüyüfl boyunca öfke ve coflkumuzdinmedi. Kap›da önce jandarma, sonra da polis barikat›ile karfl›laflt›k. Kararl› tutumumuz sonucunda barikatlarkald›r›ld›. Bas›n aç›klamas›n›n okunmas›n›n ard›ndankortejlerimizle yürüyüfl yaparak geri döndük. Marfllar,fliirler ve konuflmalar eflli¤inde yapt›¤›m›z yürüyüflünard›ndan eylemimizi sonland›rd›k.

Ayr›ca 23 Aral›k günü ESP’nin yapt›¤› Ceza ‹nfazYasas› protestosunda tutuklanarak Sincan F Tipi’negönderilen devrimcilerden 3’ünün ODTÜ ö¤rencisiolmas› sebebiyle bir kart atma eylemi yapt›k. Ayr›ca ayn›günün akflam› 2. Yurt kantininde bir sinevizyon gösterisiile ‹HD temsilcisinin kat›l›m›yla bir söylefligerçeklefltirdik. (Ekim Gençli¤i/ODTÜ)

Avc›lar Kampüsü’nde 19 Aral›k anmas›

Avc›lar Kampüsü’nde 19 Aral›k katliam›nda flehitdüflen devrimci tutsaklar› and›k. Beyaz›t’taki faflistsald›r›lardan dolay› 19 Aral›k’la ilgili çal›flmalar›m›z birhafta sarkm›fl oldu. ‹lkin kantinde etkinlik yapma karar›ald›k. Bunun duyurular›n› da¤›tt›k, katledilen devrimcitutsaklar›n resimlerini ve katliam foto¤raflar›n› panolaraast›k. Devrim ve sosyalizm davam›z sürüyor, devrimci

tutsaklar teslim al›namaz vurgusunu ön plana ç›kartt›k. Meslek Yüksek Okul kantininde yapt›¤›m›z anma bir

dakikal›k sayg› durufluyla bafllad›. Yaflanan süreciözetleyen bir konuflmadan sonra, bir ölüm orucudireniflçisi yoldafl›m›z 19 Aral›k’ta yaflanan süreçten vehücre sald›r›s›ndan bahseden bir konuflma yapt›. K›sa birfliir dinletisinden sonra Hasan Sa¤lam türküleriyleetkinli¤imize destek sundu. Etkinlik devrim ve sosyalizmmücadelesini yükseltme ça¤r›s›yla bitti. (Ekim Gençli¤i/Avc›lar Kampüsü)

Denizli: 19 Aral›k katliam›n›unutmad›k, unutturmayaca¤›z!

Ekim Gençli¤i olarak 19 Aral›k katliam› için DPG’liarkadafllarla ortak bir etkinlik yapmaya karar verdik. Afiflve bildirilerimizin yayg›n bir flekilde da¤›t›m›n› yapt›k.Sendikalara, kitle örgütlerine ve reformist çevrelere deça¤r› yapt›k.

19 Aral›k günü devrim flehitleri ad›na yap›lan birdakikal›k sayg› duruflunun ard›ndan aç›l›fl konuflmas› ileetkinli¤imiz bafllad›. Konuflman›n ard›ndan “Kelepçe”adl› film gösterimi yap›ld›. Filmden sonra toplu birflekilde binadan ç›k›p flehir merkezindeki belediye önünedo¤ru yürüdük. Bas›n aç›klamas›na yaklafl›k 30 kiflikat›ld›.

Gençlikten ülke çap›nda 19 Aral›k protestolar›

Page 55: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

5555 5555

Genç komünistler olarak Denizli’de ilk kezpankartlar›m›zla, sloganlar›m›zla alanlara ç›kt›k. Bundansonras› devrimci s›n›f program›n› kitlelere ulaflt›r›p,kavgam›z›n k›z›l bayra¤›n› yükseklere ç›karmak olacak.(Ekim Gençli¤i/Denizli)

ÇÜ: “Devrimciler ölmez, devrim davas› yenilmez!”

19 Aral›k katliam›nda flehit düflen 28 devrimci tutsa¤›Çukurova Üniversitesi’nde gerçeklefltirdi¤imiz biretkinlikle and›k. Ekim Gençli¤i, SGD, DGH, Direnifl veÖEP olarak biraraya gelerek, 19 Aral›k’ta yap›lankatliam› ve devletin devrimci tutsaklar üzerindeuygulad›¤› politikalar› teflhir etmek için bir eylem karar›ald›k. Ç›kartt›¤›m›z afifl ve bildiriyle eylem ve anmayaça¤r› yapt›k, katliamlar› teflhir ettik.

21 Aral›k günü etkinlik yapaca¤›m›z kantine “Devrimflehitleri ölümsüzdür!” fliarl› pankart›m›z› vesloganlar›m›z›n yerald›¤› dövizlerimizi ast›k. “19 Aral›k’›unutmad›k, unutturmayaca¤›z/ÇÜ Devrimci DemokratÖ¤renciler” imzal› pankart›m›z› açarak ve sloganlar›m›z›hayk›rarak R1, R2 aras›nda k›sa bir aç›klama yapt›k vekitleyi yapaca¤›m›z etkinli¤imize ça¤›rd›k. Etkinli¤imizsayg› duruflu ve 19 Aral›k’› anlatan bir bildirininokunmas›yla bafllad›. Ard›ndan k›sa anlat›mlar, fliir vemüzikten oluflan bir program sunuldu. Daha sonra ölümorucu direniflçisi Fatime Akal›n’›n direniflin 150.günlerinde bir yoldafl›na yazd›¤› mektup okundu. fiiir vemüzikle devam eden etkinli¤imizi mücadele ça¤r›s›yapan bir konuflma ve sloganlarla bitirdik.Etkinli¤eyaklafl›k 60 kifli kat›ld›. (Ekim Gençli¤i/ÇÜ)

Antep: “Devrimci tutsaklar teslim al›namaz!”

19 Aral›k katliam›n›n y›ldönümünde Antep’te birbas›n aç›klamas› yap›ld›. HÖC, ESP ve Mücadele

Birli¤i’nin ortaklafla düzenledi¤i eyleme GaziantepÜniversitesi Ö¤renci Platformu olarak destek verdik.

Eyleme yaklafl›k 35 kifli kat›ld›. Sloganlarla, pankart vedövizlerle yap›lan yürüyüflün ard›ndan bas›n aç›klamas›

okundu. Aç›klamada devletin katliamc› yüzü teflhiredildi, yeni Ceza ‹nfaz Yasas›’yla yeni sald›r›lar›n

uygulanmaya çal›fl›ld›¤› ve buna hep beraber gö¤üsgermek gerekti¤i vurguland›. (Ekim Gençli¤i/Antep)

Sivas: “19 Aral›k’›n hesab› sorulacak!”Sivas’ta 19 Aral›k günü, 19 Aral›k katliam›nda ve F

tipi tecride karfl› direniflte ölümsüzleflen devrimcilerianmak için bir etkinlik düzenlendi. E¤itim-Sen’deyap›lan etkinli¤e yaklafl›k 80 kifli kat›ld›. Etkinlik aç›l›flkonuflmas›n›n ard›ndan sayg› durufluyla bafllad›. Yap›lankonuflmalarda; ‘80’den günümüze, faflist rejimin zindanpolitikas› ve katliamc› vahfletine karfl› devrimcitutsaklar›n direniflleri, F tipi tecride karfl› d›flar›dayükseltilmesi gereken mücadele perspektifleri üzerindeduruldu. Program film gösterimi ve müzik dinletisi ilesona erdi. Ayn› gün saat Özgür Gençlik ve Ekim Gençli¤iortak bir bas›n aç›klamas› yapt›. (Ekim Gençli¤i/Sivas)

Trabzon: “Devrimci irade teslim al›namaz!”18 Aral›k günü, 19 Aral›k katliam› ve ceza infaz

yasas›n› protesto etmek için postane önünde bas›naç›klamas› gerçeklefltirdik. Eylemimiz “Devrimci iradeteslim al›namaz!” sloganlar›yla bafllad›. EG, DÜK, SGD,YDG taraf›ndan gerçeklefltirilen eyleme yaklafl›k 60 kiflikat›ld›, Ekmek ve Adalet dergisi okurlar› ile YurtseverGençlik ise eyleme destek verdi.

‹HD Trabzon fiubesi de 19 Aral›k günü TrabzonBahçecik Cezaevi önünde Ceza ‹nfaz Yasas› ve tecrit ileilgili bir bas›n aç›klamas› yapt›. vurguland›. Eylemeyaklafl›k 35 kifli kat›ld›. Ekim Gençli¤i olarakdövizlerimizle eyleme kat›ld›k. Eyleme DÜK ve Ekmekve Adalet de destek verdi. (Ekim Gençli¤i/Trabzon)

Edirne’de tecrit karfl›t› eylemTrakya Üniversitesi Ayfle Kad›n Kampüsü’nde 21

Aral›k günü saat 12.30’da Tecrit Karfl›t› Platform bireylem yapt›. Eylemde müzik ve fliir dinletisi sunuldu,halaylar çekildi. Geçen seneki olaylar›n etkisiylekat›l›m›n biraz düflük olmas›na ra¤men birçok insan›nilgisini çeken eylem, bu süreç aç›s›ndan çok anlaml›yd›.Eyleme Ekim Gençli¤i, TÜÖP, SDP, TÜ Ö¤renciKoordinasyonu, DPG, DÜK ve DGH kat›ld›. (EkimGençli¤i/Edirne)

Page 56: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

5555 6666

02/05/2001 4667 say›l› kanunla yap›lan de¤ifliklikle, baro-lar›n amac›na “Hukukun üstünlü¤ü, insan haklar›n› korumak vesavunmak” (76) ile “bu konulara ifllerlik kazand›rmak” eklen-mifl, Türkiye Barolar Birli¤i’ne ve barolara, “yönetimin hukukauygun davran›p davranmad›¤›n›, insan haklar›n› ihlal edipetmedi¤ini izleme” gibi bir yetki verilmiflti. Bu do¤rultuda 10Aral›k 2001’de gönüllü avukatlar›n kat›l›m›yla kurulan ve2002’nin fiubat ay›nda çal›flmalar›na bafllayan ‹zmir Barosu‹flkenceyi Önleme Grubu’nun faaliyetlerine yeni yönetimtaraf›ndan durdurulma karar› verildi.

“‹flkencenin önlenmesinde hukukçular›n rolü”

‹zmir Barosu taraf›ndan haz›rlanarak 2002 y›l› Temmuzay›nda Avrupa Komisyonu’na sunulan ‹flkencenin Önlenmesin-de Hukukçular›n Rolü isimli proje 2003 y›l› Ocak ay›nda kabuledilmifl ve A¤ustos ay›nda uygulamaya konulmufltu. Proje‹zmir Barosu ‹nsan Haklar› Hukuku ve Hukuk Araflt›rmalar›Merkezi ile ‹flkenceyi Önleme Grubu taraf›ndan yürütülüyordu.

Projenin amac›; iflkence vakalar›n›n hukuk-sal nedenlerini araflt›rma, iflkence soruflturma-lar›n›n muhatab› olan yarg›ç-savc›-avukatüçlüsünün bu süreçteki rollerini araflt›rma, bumeslek gruplar›n›n iflkence soruflturmas› veyarg›lama alan›ndaki mesleki becerileringelifltirilmesi için çal›flmalar yapma, iflkence vekötü muamele ma¤durlar›n›n hak aramas›n›kolaylaflt›rma, iflkencenin önlenmesi konusun-da kamuoyu oluflturma yollar›yla iflkence ilemücadeleyi ilerletmektir.

‹flkenceyi Önleme Grubu’nun yapt›¤›araflt›rmalara ve 2002 y›l› itibari ile iflkenceiddias›yla baflvuru yapanlar›n say›sal verilerinebir bakal›m.

fiubat 2002’den 12 Temmuz 2004’te kadarma¤dur say›s› 526’d›r. Yafl ve cinsiyetlere göreda¤›l›m› ise; 18 yafl›ndan küçük ma¤dur say›s›135, 18 yafl›ndan büyük ma¤dur say›s› 391,kad›n ma¤dur say›s› 69, erkek ma¤dur say›s›457, dosya say›s› 293, yarg›lama aflamas›nda-ki dosya say›s› 106’d›r.

Yine ‹flkenceyi Önleme Grubu’nun yapm›floldu¤u araflt›rmaya göre; 1997-2002 y›llar›aras›nda tedavi için baflvuru yapanlar›n say›s›608, fakat aç›lan dava say›s› 94’dür ve baflvuruyapanlar›n genellikle siyasi nedenlerlegözalt›na al›nan kifliler oldu¤u aç›klanm›flt›r.

Bu veriler sadece baflvuru yapanlara day-anmaktad›r. Bir de de¤iflik nedenlerle baflvuruyapamayanlar düflünüldü¤ünde insanl›k onuru-nun ayaklar alt›nda nas›l çi¤nendi¤ianlafl›yacakt›r. fiiddet ve zora dayal› bu sistem-de iflkence ve kötü muamele sadece siyasi

nedenlerle gözalt›na al›nanlara de¤il, herhangi bir nedenlekarakola düflen çocuk, kad›n, erkek hiç fark etmeden herkeseyap›lmaktad›r.

‹flkenceye karfl› belirli s›n›rl›l›klar içerisinde de olsa anlaml›bir ad›m olan ‹zmir Barosu ‹flkenceyi Önleme Grubuçal›flmalar›, ‹zmir Barosu Yönetim Kurulu’nun 7 Aral›k 2004günü yapt›¤› toplant›da durdurulmufltur. Baronun yeni baflkan›Nevzat Demir taraf›ndan aç›klanan bu karar›n gerekçesi, gru-bun AB’nin parasal deste¤ine endeksli olmas› ve bunun AB’yeba¤›ml›l›¤› art›rd›¤›d›r! fiu an baro yönetiminde bulunan ABufla¤› CHP ile kirli bir geçmifle sahip Do¤u Perinçek ve partisi,iflkence gibi bir insanl›k suçunun üzerine gitmeyi hedefleyenlerkarfl›s›nda birden AB karfl›t› oluveriyorlar. Ama, bugün ABkarfl›t› nutuklar› atan bu Kemalistlerin ‹MF, DB, GATS gibianlaflma ve kurumlarla, iflçi ve emekçilerin al›nterleri bat›l›emperyalistlere peflkefl çekilirken ise sesleri ç›km›yor.

‹zmir Barosu ‹flkenceyi Önleme Grubu’nun att›¤› anlaml›ad›m›n destekçisi olaca¤›z. ‹flkenceyi Önleme Grubu’nun kendikaynaklar›n› yarat›p bu onurlu mücadeleyi sürdürece¤ineinan›yoruz.

A. Umay

‹zmir Barosu’ndaniflkencecilere destek!

F tipinde süren iflkenceBir süre önce ESP’nin düzenledi¤i Ceza ‹nfaz Yasas› karfl›t› eylemde

46 devrimci gözalt›na al›narak tutuklanm›flt›. Erkekler Sincan F tipine,kad›nlar Ulucanlar’a götürülmüfltü. Sincan F tipinde kalmakta olanDeniz Bak›r’a iflkence yap›lmas› nedeniyle 29 Aral›k günü ‹HD Ankarafiubesi’nde bir bas›n aç›klamas› yap›ld›. ‹HD temsilcisi bu olay›n F tipicezaevlerindeki ne ilk ne de sonuncu iflkence oldu¤unu söyledi ve F Tipicezaevlerine karfl› insanlar› tepki göstermeye ça¤›rd›.

Sonras›nda konuflan Deniz Bak›r’›n avukat› olaylar› anlatt›: “Görüfleç›k›l›rken zorla ayakkab› aramas› yap›lmaya çal›fl›lmas› sonucu ç›kanolayda Deniz Bak›r ve hücre arkadafllar› görüfle ç›km›yorlar. Deniz 2.müdürün odas›na götürülüyor. Daha sonra 2. müdürün emriyle baflka birodaya götürülüyor ve iflkence yap›l›yor. Zaten daha önce ölüm orucunakat›lan ve cezaevinde kalamaz raporuyla ç›kart›lan Deniz 2 gün kendinegelemiyor. Doktor taraf›ndan da tedavisi yap›lm›yor.”

Son olarak konuflan Deniz’in ablas› da cezaevi müdürüyle yapt›¤› birkonuflmay› anlatt›. Olaylar› müdüre soran Abla Derya fieker, “bu çocukiyi de¤il, burada yaflayamaz!” cevab›n› al›yor. Bir de “Ben bunlar›savc›ya bildirece¤im, çocuk zaten geldi¤inde de rahats›zd›, biz de özelolarak ilgileniyoruz.” dendi¤ini aktard›. Görüfl esnas›nda kardeflini görenAbla Derya fieker, iflkence izlerinin çok bariz oldu¤unu, ancak cezaevidoktorunun iflkence raporunu tutmad›¤›n› da ekledi.

Bu olay göstermifltir ki “demokratikleflme” ad›na ç›kart›lan onca yasave uygulama yaland›r. Kat› gerçek süren tecrittir, iflkencedir, kifliliksiz-lefltirmedir...

Ekim Gençli¤i/Ankara

Page 57: Ekim Gençliği sayı:79

‹stanbul Liseli Gençlik Platformu olarak “gerici e¤itimmüfredat›n›n kald›r›lmas›” talebiyle bir kampanya bafllatt›k.E¤itim müfredat›n› neden elefltirdi¤imizin anlafl›labilmesi için,öncelikle müfredat›n ne oldu¤unu anlayabilmemiz gerekiyor.Müfredat, sene bafl›nda Milli E¤itim Bakanl›¤›’nca belirlenenve o sene boyunca ilgili e¤itim kurumlar›nda hangi derslerinhangi içerikte okutulaca¤›n›belirleyen bir kurallar bütünüdür.E¤itimcilerin önüne bir konus›ralamas› ve dolay›s›yla konus›n›rlamas› konulur ve onlara“flunlar› flunlar› anlatacaks›n” diyedirektifler verilir. Müfredatiçerisinde yer almayan konularsa,dersin kapsam›n›n d›fl›ndab›rak›lm›flt›r ve ö¤retmeninkendi inisiyatifiyle bu konular›dersin içeri¤ine dahiledebilmek gibi bir flans› yoktur.Ö¤retmenli¤in yarat›c›l›¤›n›ns›n›rlanmas› sonucunudo¤uran bu uygulama,e¤itimkurumlar›nda birliksa¤lanabilmesigerekçesiylesavunulur. Ancak aç›kki as›l ifllevi e¤itimdebirli¤i sa¤lamak de¤il,“düzene uygun kafalar”yetifltirebilmektir!

E¤itim müfredat›naneden karfl›y›z?

E¤itim müfredat› bizlerinbilimsel e¤itim alabilmemiz önündebir engel olarak duruyor. Yukar›dada belirtti¤imiz gibi okullardaokutulan bütün ders kitaplar› ve bukitaplar›n içinde yer alan konular, MilliE¤itim Bakanl›¤›’n›n sene bafl›ndabelirledi¤i müfredata göre haz›rlan›yor.‹ktidarda hangi siyasal görüfl yer al›yorsa,müfredata rengini bu görüfl veriyor. Ancakister sosyal demokrat olsun, ister merkezsa¤ ya da liberal olsun, düzen partilerinden her biri kapitalistdüzenin de¤iflmez yasalar›n› müfredat kapsam›na al›yor.Müfredatta yap›lan de¤iflikliklerse ço¤unlukla bilimselkayg›larla ya da e¤itimde kaliteli bir standart yakalama

kayg›s›yla de¤il, e¤itim kurumlar›n› iktidar›n politikyönelimleriyle uyumlu hale dönüfltürebilme kayg›s›ylayap›l›yor.

Böylelikle müfredat› belirleyen faflist zihniyet kendiistedikleri konular› ifllememizi sa¤larken istemediklerini ise

müfredat d›fl›ndab›rakarak

ö¤renmemize engeloluyorlar. Bu durumözellikle tarih,sosyoloji, felsefe gibiderslerde dahabelirgin bir hal al›yor.

Seçilen kitaplar tarafl› birgörüflle yaz›ld›klar› için,gerçekleri ö¤renmemizzaten güçlefliyor. Birde dayatt›klar›ezbercilikle,gördü¤ümüz konularüzerinde düflünüpyorum yapmam›zönünde engel

oluflturuyorlar. BirinciDünya Savafl›’n›ngerekçesi bir S›rpl›’n›nAvusturya Veliaht›n›

öldürmesine indirgeniyor.Osmanl›’n›n sömürgecipolitikalar›, askerizaferler olarak sunuluyor,

felsefe derslerinde “felsefenedir?”in ötesine

geçilemiyor. Mehmet AkifErsoy büyük bir flair olarak

lanse edilirken, Naz›mlar’›n,Ahmet Arifler’in ad› bile

an›lm›yor. Bu da yetmezmifl gibi tüm konular son derece

k›s›tl› bir zaman dilimine s›k›flt›r›l›yor. Yani buzaman ister yeterli olsun isterse olmas›n,

ö¤retmenler müfredatta belirlenen süre içindekonular› iflleyip bitirmek zorundad›rlar. Bu durum zaten

yeterince sorunlu olan e¤itim sisteminde daha fazlazorluklar yaflamam›za neden oluyor. Bir konuyu

ö¤renmeden baflka bir konuya geçmek zorunda kal›n›yor.Daha sonra s›navlarda yaflad›¤›m›z olumsuzluklar›n tek

sorumlusu olarak bizleri gösteriyorlar.E¤itim müfredat›n›n di¤er bir sorunu ise derslerin anti-

bilimsel uygulamalarla ifllenmesidir. Dersler günlük hayattan

Ekim

Gençli¤i

5555 7777

E¤itim müfredat›n›n sorunlar›..

Gerici e¤itim müfredat› kald›r›ls›n!

Page 58: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

5555 8888

bütünüyle soyutlanarak; hiçbir deney ve gözlem yöntemikullan›lmadan iflleniyor. Bu da fizik, kimya gibi deneye dayal›derslerde daha fazla zorlanmam›za neden oldu¤u gibi, buderslerin günlük hayatla iliflkisini kuramamam›za da yol aç›yor.

Gerici e¤itim müfredat› kald›r›ls›n!

E¤itim müfredat›yla hedeflenen tek tip ve kafas› kar›flm›flbireyler yetifltirebilmektir. Bir çok genç beyin lise s›ralar›ndakendisine empoze edilen çarp›t›lm›fl bilgi(!) y›¤›nlar›yla,yalanlarla çürütülmekte. Gelece¤e gerici ve düzen yanl›s›bireyler yetifltirilmek istenmekte.

‹stanbul Liseli Gençlik Platformu olarak bu konuya iliflkinhaz›rlad›¤›m›z bildiriyi ‹stanbul’un çeflitli liselerinde da¤›tt›k.Çünkü öncelikli sorunlar›m›zdan biri ö¤renci arkadafllar›m›za

müfredat sözcü¤ünün ard›nda saklanan kirli hesaplar›anlatabilmekti. Ard›ndan her ö¤rencinin nas›l bir müfredatistedi¤inin soruldu¤u kartlar› yayg›n bir biçimde kullanarak, bukonuda tepkili olan yüzlerce liselinin kampanyan›n bir parças›olmas›n› sa¤lad›k. 8 Ocak’ta bu konuyla ilgili bir bas›naç›klamas› düzenleyerek, kendi taleplerimizi kamuoyunaduyurup, bu kartlar› Milli E¤itim bakanl›¤›’na postalayaca¤›z.

Bizlere dayat›lan düzenin gerçekleridir, bizler bununbilinciyle hareket ediyoruz. Eflit, paras›z, bilimsel, demokratikve anadilde bir e¤itim istiyoruz. Bu kampanya ile temeltalebimizin “e¤itimin bilimsel olmas›”, “e¤itimin anadildeverilmesi” noktalar›na daha özel bir vurgu yapabilece¤imizidüflünüyoruz.

‹stanbul Liseli Gençlik Platformu (‹LGP)

Refhan Tümer Lisesi Ö¤rencileri:

“Okulda gericili¤e geçit yok!”

Star gazetesi köfle yazarlar›ndan Sultan Uçar, Refhan TümerLisesi ile ilgili çok çarp›c› iddialarla dolu bir makale yazm›flt›. Makaleasl›nda bizim bildi¤imiz gerçekleri yaz›yordu ancak bir çok ö¤renciaç›s›ndan flafl›rt›c› ve ilgi çekici oldu.

Makale bütünüyle Refhan Tümer Lisesi’nde tarikatlar›n örgütlen-mesi ve kadrolaflmas›yla ilgiyiydi. Okul müdüründen, ö¤retmenlerinekadar bir dolu ismin içinde bulundu¤u bu çark, bir yandan ö¤rencileribu tarikatlara örgütlemek için dönüyor, bir yandan da ilgili müdür veö¤retmenlerin ceplerini daha çok doldurmalar›n› sa¤l›yordu. Gerici-faflistlerin çal›flmalar› salt ö¤rencileri örgütlemekle s›n›rl› kalm›yor,Refhan Tümer Lisesi’nde e¤itim ve ö¤retim hayat›n› sürdürendevrimci ö¤renciler üzerinde bask› uygulayarak onlar› sindirmekhedefli bir çok sald›r› da gerçeklefltiriliyordu.

Makalenin gazetede yay›nlanmas›yla beraber hemen ne yapabile-ce¤imizi tart›flmaya bafllad›k ve okuldaki devrimci arkadafllarla biraraya gelerek bir ö¤renci birli¤i oluflturma karar› ald›k. ‹lk olarakyayg›n bildiri kullanarak tüm okulun yaflananlardan haberdarolmas›n› sa¤lad›k. Bu bildiri gerçekten etkili bir araca dönüfltü. Dahasonra sabahç›lar ve ö¤lenciler diye ay›rarak iki ayr› birlik toplant›s›düzenledik. Her iki toplant›da da asgari düzeyde bir ilgiyle karfl›laflt›k.Ancak özellikle ö¤lencilerle ald›¤›m›z toplant› sonuçlar› itibariyle desabahç›lara oranla daha anlaml›yd›. Ö¤lencilerle al›nan toplant›ya 40kifli kat›ld›. Tart›flmalar sonucunda 10 Aral›k Cuma günü okul önündekonu ile ilgili bir bas›n aç›klamas› yapmaya karar verdik.

Bas›n aç›klamas› cuma günü saat 13.00’de gerçeklefltirildi. 80ö¤rencinin ve 5 velinin kat›ld›¤› bas›n aç›klamas› gerçekten güçlü veetkili oldu. Okulun hemen yan›ndaki arazide gerçeklefltirdi¤imiz için,bas›n aç›klamas›na kat›lmayan ö¤rencilerin de ilgisi çekilmifl oldu.Çünkü at›lan sloganlar okulun içinden duyulabiliyordu.

Polis bas›n aç›klamas›n› terörize etmek için elinden geleni yapt›.10’a yak›n çevik kuvvet otobüsü ve okulun önüne çekilmifl bir panzer-le cayd›r›c› olmaya çal›flt›. Bütün bunlara ra¤men bas›n aç›klamas›n›engelleyemediler. Polisin azg›n tutumuna karfl›n inisiyatifli davrana-

rak bir gerginli¤in ç›kmas›n› engelledik. Bas›n aç›klamas›n› DGH’l› liselilerle beraber gerçeklefltirdik.

Okuldaki Okul ve Ülkeciler ise kat›l›mc› olarak destek verdiler.Baflar›l› bir ön çal›flman›n ard›ndan güçlü bir eylemle gerici okulyönetimine “bu okul sahipsiz de¤il!” mesaj›n› tok bir biçimde vermiflolduk!

Refhan Tümer Lisesi / ‹LGP

Page 59: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

5555 9999

Son dönemlerde yükselen AByalanlar› kapsam›nda bir dizi“reform” gerçeklefltirilmektedir. Bude¤iflikliklerin aras›nda MilliE¤itim Bakanl›¤› kapsam›ndayap›lan birkaç de¤ifliklik dikkatçekicidir. Çünkü daha öncekihükümetler taraf›ndan yap›lan“iyilefltirme” programlar›n›kald›rmaktan baflka bir fleyyapm›yorlar. Bu de¤ifliklikleriyeniymifl gibi sunarak övünüyorlar.Yap›lan de¤ifliklere bir göz atarsaks›n›fta kalma sisteminin gerigelmesi (Lise 2. ve 3. s›n›flarda),2’den çok dersten baflar›s›z olan›ns›n›f tekrar› yapmas› ve birkaçde¤ifliklik daha. Biz sadece bu ikide¤iflikli¤e vurgu yapmak istiyoruz.Çünkü bu iki de¤ifliklik de hiçbiranlam ifade etmiyor. Bu de¤ifliklikyap›lsa da yap›lmasa da herhangi bir fleykazand›rmayacak. Bu düzenlemeler göz boyama amaçl›ve ifllevsiz de¤ifliklikler olacakt›r. Bu de¤iflikliklerhaz›rlan›rken çok önemli bir nokta atlanm›flt›r. Bude¤ifliklikler sorunun kayna¤›na de¤il de sorununsonuçlar›na göre haz›rlanm›flt›r. Yani ö¤renciyibaflar›s›zl›¤a sürükleyen temele dokunulmadan bu temelinyaratt›¤› sonucu de¤ifltirmeye çal›fl›yorlar. Bu bofla kürekçekmektir. E¤itim müfredat› de¤iflmeden, bilimsele¤itimin temelleri at›lmadan bu yap›lan de¤iflim biranlam tafl›mamaktad›r. Ama bunu ne bu hükümetten nede bu devletten bekleyebiliriz. Bu kapitalizmle çeliflen birbeklenti olur. Zaten onlar›n da bu “reformlar”› yaparkenbeklentileri sorunu gidermek de¤il, fakat daha fazlasömürü ve sermayenin ihtiyaçlar›na yan›t verebilmektir.Bunu da gere¤inden fazla karfl›l›yorlar. Bunun içinonlar›n iflçi-emekçi çocuklar›na verece¤i bilimsel ve eflite¤itim hedefleri yoktur/olmaz da. Biz onlar içinokudu¤umuz süre içinde paralar› olan müflteriler, okulbitince de ucuz ifl gücü olacak iflçileriz. Bu gerçeklikiçerisinde müflterileri kaç›rmamak için iyi bir sat›c› olarakmallar›n› güzel göstermeye çal›fl›yorlar. Tabii di¤eryandan di¤er seçimlere kadar koltuklar›n› koruma kayg›s›

da buna eklenebilir. Olaya bir de baflka bir aç›dan

bak›ld›¤›nda bunun geriletici bir“reform” olaca¤› görülebilir. Çünkübu ö¤retmenlerin çok s›k kulland›¤›not tehdidini güçlendiren bir ifllevesahiptir. Çarp›k e¤itim sistemininyaratt›¤› ders ö¤renmeden s›n›f geçmesisteminde bir de¤ifliklikyaratmayacakt›r. Hedefi bu olarakgösterilse de bunu baflaramaz. Gerçekhedefi bu olmad›¤› için yapamaz.Tekrar tekrar belirtmek gerekir, bu birgöz boyamad›r.

Bir de lise e¤itiminin 4 y›l olmas›var. Bu baflka bir komedidir. E¤itimsistemi üzerinde de¤iflimegidilmedikçe, gerçek reformlar bualanda yap›lmad›kça e¤itim süresininuzat›lmas› sadece bir y›l daha fazlapara verilmesine neden olacakt›r. Bu

de¤ifliklikler lise ö¤rencileri için bir kazan›m de¤ildir. Buçal›flmalar, lise ö¤rencileri için a¤›r yapt›r›mlar anlam›nagelmektedir. Art›k ö¤retmenlerin not tehdidine karfl›hiçbir savunma sistemi kalmam›flt›r. Eskiden kredisiyetti¤i için kurtulan flimdi birilerinin cebini görüpzay›fs›z s›n›f geçecektir. Liselerin 4 y›l olmas›ysa 4 y›lboyunca fotokopi, yaz›l›, spor paras› vermek demektir.

Olaya bizim üzerimizden bakarsak, bu sözdereformlar› güçlü bir teflhire konu etmek zorunlulu¤u vesorumlulu¤u ile yüzyüzeyiz. Çünkü bu sald›r›lar bizzatdüzenin s›n›rlar›n› ortaya koymaktad›r. ‹leriye yönelikdüzenlemelerin uygulamada hiçbir fleyi de¤ifltirmedi¤inibizzat buradan ortaya koyabiliriz. Bizim anlatmayaçal›flt›¤›m›z sald›r›lar› burada rahatl›kla gösterebiliriz.Düzenin e¤itim sisteminde yapabileceklerinin bunlardanibaret oldu¤unu gösterebiliriz. Bundan öncekihükümetlerin yapt›klar›n› ve bu hükümetin yapt›klar›n›nbizlere bir fley katmad›¤›n› çok rahat örneklerlegösterebiliriz. Haklar›m›z›n hükümetlerden beklenerekde¤il, mücadeleyle kazan›laca¤›n›n propagandas›n› bureform ad› alt›ndaki sald›r›larla çok rahat anlatabiliriz.

T. Kor

“Reform” ad› alt›nda yeni sald›r›lar geliyor ...

Liselerde sözde reformlarakarfl› mücadeleye!

Page 60: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

6666 0000

13 Aral›k tarihi ‹stanbul’un çeflitli liselerinde anlaml›eylemliklere sahne oldu. Erdal Eren’in idam edildi¤i gün

olan bu tarih, dünün devrimci miras›n›n kararl›l›klasavunulmas› iddias›n›n vücut bulan örneklerinden biri

olmufltur. Erdal Eren genç bir komünistken 12 Eylül rejimi

taraf›ndan katledildi. Dara¤ac›na giderken ad›mlad›¤›k›sa yol boyunca ve dara¤ac›nda yaflama verdi¤i son

solukta, bir an bile tereddüte yer vermeksizin devrime vesosyalizme olan inanc›n› hayk›rd›.

Bu topraklar nice yi¤it devrimciler yetifltirdi, nice yi¤itdevrimcileri ölümlere u¤urlad›. Devrim ve sosyalizmdavas› u¤runa mücadele vermifl, bu u¤urda yaflam›n›

kaybetmifl onlarca beden, bugün bizim aç›m›zdanTürkiye’deki mücadele tarihinde anlaml› bir yerde

durmaktad›r. Bugün bu miras›n gerçek tafl›y›c›s› olmaiddias› bizleri, her bir parças›n› ayr› ayr› sahiplenmek

sorumlulu¤u ile yüz yüze b›rakmaktad›r. ‹stanbul’un çeflitli liselerinde düzenledi¤imiz Erdal

Eren etkinlik ve anmalar› bu aç›dan bilinçli bir tercihinürünü oldu¤u kadar, bu sorumlulu¤un do¤urdu¤u bir

zaruriyeti de ifade etmektedir.

Ekim Gençli¤i

Erdal Eren mücadelemize›fl›k tutuyor!

1980 döneminde faflist cunta taraf›ndan henüz 17yafl›nda idam edilen Erdal Eren flahs›nda 11 Aral›k’ta bir

anma etkinli¤idüzenledik.Düzenledi¤imiz buetkinlikte Erdal’›nk›sa ama anlaml›son bulmuflmücadele hayat›n›nhakl›l›¤›n›savunarak, O’nundalgaland›rm›floldu¤u mücadelebayra¤›na nedensahip ç›kmam›zgerekti¤ini anlatt›k.

Etkinli¤imizErdal Erenflahs›nda, tümdevrim flehitleriiçin bir dakikal›ksayg› durufluylabafllad›. Ard›ndanarkadafllar›m›z›n

haz›rlad›¤› fliir dinletisi büyük bir ilgi yaratt›. Devrimcigençlik hareketini anlatan sinevizyon gösterisietkinli¤imize renk katt›.

Etkinli¤in sonunda kat›l›mc›larla bir söylefligerçeklefltirdik. Bugün okullar›m›zda yaflad›¤›m›zsorunlar› tart›flt›¤›m›z söylefli sonunda, bir kez dahamücadelenin kaç›n›lmaz oldu¤unu anlam›fl olduk.Etkinli¤imize 25 kifli kat›ld›. Erdal Eren’in ölüm y›ldönümünden iki gün önce gerçeklefltirdi¤imiz anma ileErdal Eren’e ve devrim davas›na sahip ç›kt›¤›m›z› bir kezdaha vurgulam›fl olduk!

Esenyurt’tan ‹LGP’liler

Erdal Eren ölümsüzdür!Erdal Eren’in ölüm y›ldönümü olan 13 Aral›k

tarihinde okulumuzda Erdal Eren an›s›na bir anmagerçeklefltirdik. Anmaya kat›l›m›n s›n›rl› olmas›na karfl›n,oldukça anlaml› bir etki yaratabildik.

Öncelikle bir arkadafl›m›z aç›l›fl konuflmas› yapt›. 12Eylül’ün liseli gençlik üzerinde oluflturdu¤u tahribat›,liselilerin apolitik kimli¤ini ve bu kimli¤indönüfltürülebilmesi için verdi¤imiz mücadeleyi anlatt›.Sonra bütün devrim flehitleri için 1 dakikal›k sayg›duruflu ça¤r›s›yla konuflmas›n› bitirdi. Sonra konuflanarakadafl›m›z ise Erdal Eren’in hayat›n› ve devrimcikimli¤ini anlatt› ve 12 Eylül darbesini elefltirerekkonuflmas›n› bitirdi. ‹ki arkadafl›m›z Erdal Eren üzerineyaz›lm›fl fliirleri okudu. fiiirler okunurken

Erdal Eren kavgam›zda yafl›yor!

Page 61: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

6666 1111

arkadafllar›m›z›n gözlerindeki par›lt›y› görmek bize güçkatt› ve anmay› sonland›r›rken arkadafl›m›z 19 Aral›k adair konufltu herkesi alanlara ça¤›rd›. En son ise ErdalEren’e yaz›lm›fl olan “Büyü” isimli flark›y› hep bira¤›zdan söyledik. Bu flark› insanlarda çoflku yaratt›.Anma bitti¤inde flark› herkesin a¤z›nda dolan›yordu.Birarkadafl›m›z›n 19 Aral›k mitinginin nerede oldu¤unusormas› anmaya olan ilginin kan›t›yd›.

Sonuç olarak say›ca az olmam›za ra¤men, verilmesigereken mesaj yerine ulaflm›flt›...

Çemberlitafl K›z Lisesi’nden ‹LGP’liler

Hatice Bayraktar Lisesi’ndeErdal Eren anmas›

13 Aral›k günü idam ediliflinin y›ldönümü vesilesiyleliseli bir devrimci olan Erdal Eren’i anmak içinbafllatt›¤›m›z giriflimler sonucu Hatice BayraktarLisesi’nde s›n›f içinde bir anma yapmaya karar verdik.Bir hafta öncesinde gerçekleflen toplant›da yapaca¤›m›zanman›n kurgusunu ve kimleri ça¤›raca¤›m›z› tart›flt›k.Yapaca¤›m›z anmaya uygun bir s›n›f belirledik. 13 Aral›kPazartesi günü ö¤le paydosunda yapt›¤›m›z anmayayaklafl›k 25 kifli kat›ld›. Anmaya do¤rudan kat›lanlar›nd›fl›nda s›n›fta bulunan yaklafl›k 15 kifli de büyük birdikkatle izlediler.

Anma; bir arkadafl›m›z›n Erdal Eren’in hayat›n› veidam edilmesini anlatan konuflmas›yla bafllad›. Yap›lan bukonuflman›n ard›ndan bir dakikal›k bir sayg› duruflunageçtik. Sayg› durufluna geçti¤imiz anda bizimle birliktes›n›fta bulunan di¤er ö¤renciler aras›ndan birkaçö¤rencinin de aya¤a kalkt›¤›n› gördük. Bu bizi oldukçasevindirmiflti. Sayg› duruflundan sonra öncedenhaz›rlad›¤›m›z gibi ba¤lama eflli¤inde söyledi¤imiz ErdalEren için yaz›lm›fl olan “Büyü” ve baflka marfllarlaanmam›z› bitirdik.

Hatice Bayraktar Lisesi’nden ‹LGP’liler

Erdal Eren Ertu¤rul Gazi Lisesi’ndeeylemle an›ld›!

Erdal Eren’in ölüm y›ldönümünde biz Ertu¤rul GaziLisesi ö¤rencileri olarak üstümüze düflen görevi yapt›k.Erdal Eren flahs›nda tüm devrim flehitlerini yaflataca¤›m›zsözünü okulumuzda yapt›¤›m›z anmayla bir kez dahadosta düflmana gösterdik. Ö¤renci Birli¤i’ndenarkadafllarla birlikte ö¤le tenefüsünde 2.kat koridorundabir eylem yapt›k. Eyleme alk›fllar›m›zla bafllad›k. Çevres›n›flardaki ö¤rencilerinde toplanmas›yla sloganlar›m›z›hayk›rmaya bafllad›k. Okulumuzda geçmiflten gelendevrimci hava bizim coflkumuzla bir kez daha hissedildi.Yaklafl›k 15 kifli olmam›za ra¤men tüm okul coflkuylaatt›¤›m›z sloganlar›m›z› dinledi. “Erdal ErenÖlümsüzdür” slogan›n› gür bir flekilde hayk›rd›k. Erdal

Eren’in yaflam›n› ve mücadelesini anlatan konuflmasonras› eylemimizi bitirdik.

Ertu¤rul Gazi Lisesinden ‹LGP’liler

Refhan Tümer Lisesi’nde Erdal Eren anmas›

““AAkk››nn vvaarr GGüünneeflflee aakk››nn

GGüünneeflflii zzaapptteeddeeccee¤¤iizz GGüünneeflfliinn zzaapptt›› yyaakk››nn!!””

“Bugün 13 Aral›k 2004. Bundan yaklafl›k 24 y›l öncedevlet kirli yüzünü göstermifl ve Ankara’da 17 yafl›ndakigenç bir devrimciyi haks›z yere idam etmiflti. Bu gençErdal Eren’di. Devlet terörünün azg›nlaflt›¤› bir dönemdeErdal Eren yafl›na, suçuna bakmadan idam edildi.”

Refhan Tümer Lisesi’nde 13 Aral›k pazartesi günüyaklafl›k 40 kiflinin kat›ld›¤› bir anma gerçeklefltirildi. Birarkadafl›m›z›n yapt›¤› konuflmayla bafllayan anmaard›ndan sayg› duruflu ve alk›fllar›m›zla son buldu.

Bizler biliyoruz ki bugün sorunlar karfl›s›nda bizimizlememiz gereken yol Erdal Eren’in yani mücadeleninyoludur. Erdal Eren’e ve onun davas›na sahip ç›k›yoruz...

Refhan Tümer Lisesi’nden ‹LGP’liler

Mustafa Kemal Lisesi’nde bas›n aç›klamas› eylemi:

“Erdal Eren kavgam›zda yafl›yor!”1 May›s Mahallesi’ndeki Mustafa Kemal Lisesi’nin

ç›k›fl›nda ‹LGP’nin ça¤r›s›yla Erdal Eren’in an›s›na birbas›n aç›klamas› gerçeklefltirdik. Bas›n aç›klamas›mahalledeki devrimci gençlerin de katk›s›yla 25 kifliylegerçeklefltirildi. Bas›n aç›klamas›nda “Erdal Erenyafl›yor!”, “Devrim fiehitleri Ölümsüzdür”, “‹çerided›flar›da hücreleri parçala” sloganlar› at›ld›. Bas›nmetninin okunmas› ve devrim flehitleri an›s›na 1dakikal›k sayg› duruflunun gerçeklefltirilmesi ile bas›naç›klamas› sonland›r›ld›.

Bas›n aç›klamas› polisin ablukas› alt›ndagerçeklefltirildi. Onlarca sivil polis arac›n›n doldurdu¤uokul çevresinde akrepler de dolafl›yordu. Poliseylemcileri bas›n metni biter bitmez da¤›lmalar›, aksihalde müdahale edece¤i noktas›nda tehdit etti. Ancakeylemciler sayg› duruflu ve sloganlar›yla tavizsiz birdurufl sergilediler. Erdal Eren’in ölüm y›l dönümü gibianlaml› bir günde gerçeklefltirdi¤imiz bas›n aç›klamas›n›nbu denli bask› alt›nda gerçeklefltiriliyor oluflu, ErdalEren’i idam eden zihniyetin bugün hala iktidardaoldu¤unun bir göstergesidir. Düzen liselerden yükselenen c›l›z sese bile tahammül edemiyor. 13 Aral›k’taMustafa Kemal Lisesi’nden ‹LGP’liler düzene tok biryan›t vermifl oldular: “Erdal Erenler asmakla bitmez!”

Mustafa Kemal Lisesi’nden ‹LGP’liler

Page 62: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

6666 2222

Bundan tam 7 y›l önce Ege Üniversitesi ‹letiflim Fakültesituvaletinde bir ö¤renci as›larak öldürülmüfl flekilde bulundu.As›l› olarak bulunan bu ö¤renci, ilk önce herkeste intiharflüphesi uyand›rd›. Öyle ya, ölü bulunan bu ö¤renci okuluniçinde, okulun içindeki fakültede intihar etmese nas›l ölmüflolabilirdi ki?! Ancak dikkatlerden kaçmayan bir nokta vard›. Buolay› emniyet ve okul yönetimi bir intihar vakas› olarakyans›tmak için özel bir çaba harc›yorlard›. As›l› olan ö¤renciyibulan okul görevlilerin ifadelerini bas›ndan saklay›p olay› oldubittiye getirmek isteyen idare ve emniyetin tutumu herkeste“acaba bu ö¤renci öldürüldü mü?” sorusunu yarat›yordu.

Olaya as›l aç›kl›¤› getiren nokta fluydu: Olaydan bir haftaönce ‹HD’ye baflvurup kendisine iflkence yap›l›p ajanl›k teklifedildi¤ini ve bafl›na bir durum gelirse sorumlular›n›n ‹zmirTerörle Mücadele fiubesi oldu¤unu söyleyen bir devrimciö¤rencinin tuvalette ölü bulunan ö¤renciyle ayn› kifli oldu¤uanlafl›ld›. Bu ö¤rencinin ismi Ali Serkan Ero¤lu idi. SerkanEro¤lu’nun olaydan bir hafta önce böyle bir bas›n aç›klamas›yapmas›n›n sebebi, daha önce sivil polisler taraf›ndan kaç›r›l›piflkence ile ajanl›k dayatmas› yap›lmas›, aksi haldeöldürülece¤inin söylenmesiydi. Serkan Ero¤lu’nun ajanl›kdayatmas›n› kabul etmemesi ile ölümü aras›nda bir ba¤lant›vard›r. Serkan ölümle tehdit edilmifl ve bunu ölümünden birhafta önce bas›n aç›klamas›yla duyurmufltu. Ve e¤itim yuvas›olarak gösterilen üniversitede polis taraf›ndan katledilmiflti.Daha önce de bu gibi katliamlar›n çeflitli üniversitelerdegerçekleflti¤ini düflünürsek ve katledilen ö¤rencilerin deSerkan gibi eflit, paras›z, anadilde, demokratik üniversitemücadelesi veren muhalif ö¤renciler oldu¤unu an›msarsak,katillerin bu katliamlar› yapmalar›n›n sebebinin gençli¤inmücadelesini bast›rmak oldu¤unu anlar›z. Kenan Mak, ÜmitCihan Tarho da bu ö¤renci gibi özgür yar›nlar için verdiklerimücadeleden korkan egemenler taraf›ndan katledildiler.

Ali Serkan Ero¤lu’nun katlediliflinin perde arkas›, olaydanbirkaç gün sonra otopsi sonucu ö¤renildi¤inde anlafl›ld›.Serkan’›n adli t›p raporunda ölmeden önce bay›ld›¤› vebay›lma nedenin topu¤undan enjekte edilen kimyasalmaddeler oldu¤u yaz›l›yordu. Her fley bütün aç›kl›¤›yla ortada,polis Serkan Ero¤lu’nu kaç›r›yor, iflkence ile ajanl›k dayat›yor.Serkan bu dayatmay› bertaraf edip bas›na ve kamuoyunateflhir ediyor. Sonras›nda ise fakültesinde düzenin bekçileritaraf›ndan bay›lt›l›yor ve as›larak öldürülüyor. Okul idaresi isebu olay› münferit bir intihar vakas› olarak gösterip, y›llard›riflbirli¤i yap›p üniversitelere soktuklar› ve kendi kokuflmufldüzenleri yerine farkl› bir üniversite yaratmak için mücadeleveren ö¤rencileri katleden polisleri akl›yor.

Yine bir süre önce düzenin resmi cellad› AbdülkadirAygan’›n Özgür Gündem gazetesinde yer alan aç›klamalar›nabakarsak, Serkan Ero¤lu’nun katledilmesinin bir di¤er suçorta¤›n›n da J‹TEM elemanlar› oldu¤unu görürüz. Bak›n nediyor bu resmi cellat: “Serkan Ero¤lu’nu kaç›ranlar J‹TEM’dirve J‹TEM kendisine karfl› direnen ve yüzünü gören insanlar›öldürür.”

Ayn› Kürdistan’da gözalt›na al›nan her insan›n bir dönemkaybolmas› ve daha sonra bu insanlar›n da¤larda, arazilerde

toplu mezarlarda bulunmas› gibi. Serkan’› polis ya da J‹TEM elemanlar› katletti. Burada

önemli olan Serkan’› bu düzenin egemenlerinin bekçilerininkatletti¤i gerçe¤idir.

Serkan’n›n davas› 7 y›ld›r sürüyor ve davaya daval› olarakkat›lan kimse yok. Düzen, ba¤›ms›z mahkemesine göreSerkan öldürülmedi, öldürülse bile basit bir cinayet olay› olarakkay›tlara geçti. Ortada suratlar›na tokat gibi çarpan adli t›praporuna ra¤men emniyet, idare ve mahkeme yetkilileri üçmaymunu oynamaya devam ediyor. Çünkü Serkan’› katledenzihniyet hizmet ettikleri bu düzenin bir yans›mas›d›r.

Demokrasinin ve bilinçli toplumun yarat›laca¤› yer olarakgösterilen üniversitelerin boy boy foto¤raflar›n› çekip özgürlükmekanlar› dedikleri kafelerin reklamlar›n› yapt›r›p burjuvamedyaya gönderdikleri yerlerde ö¤renciler katlediliyor.Herkesin hayalinde olan ve çimenlerinde uzan›p arkadafllar›ylasohbet etmek istedi¤i üniversitelerde, polis ve idare iflbirli¤i ileö¤renciler kaç›r›l›p iflkenceden geçiriliyor. Emniyet ve idare debir ilerici ö¤rencinin bask› görmesinden, katledilmesinden ç›karsa¤lay›p olay›n üstünü hemen örterek birbirlerinitamamlad›klar›n› gösteriyorlar. ‹lk önce idarenin devrimci-demokrat ö¤rencilere karfl› bafllatt›¤› bu sald›r›soruflturmalarla, okuldan atmalarla bafll›yor. Bu sald›r›lar› boflaç›karan devrimci, demokrat ö¤rencilerin üzerine daha sonrasat›r›yla, b›ça¤›yla faflist beslemeler gönderiliyor. Bu sald›r›larda bertaraf edilince devreye M‹T’i, J‹TEM’i, sivil polisi giriyorve bafll›yor yarg›s›z infazlar, katliamlar... Gerçekte SerkanEro¤lu’na dayat›lan ajanl›k bütün devrimci, demokratö¤rencilere dayat›lm›flt›r. Serkan Ero¤lu’nun katilleri özündetüm devrimci, demokrat ö¤rencilerin yaflam›na kastetmifllerdir.

Serkan Ero¤lu flahs›nda düzenin ajanl›k dayatmas›naverilen yan›t; bütün devrimci, demokrat ö¤rencilerin düzeneverdi¤i yan›tt›r. Bilindi¤i üzere baz› insanlar ölmez, çünkü pekçok anlat›mda ve pratikte hat›rlan›rlar ve yaflarlar. SerkanEro¤lu da aslen yafl›yor; çünkü Serkan düzene karfl› tarafolarak düzeni yarg›lad› ve mahkum etti. Yarg›lad›¤› polis-idareiflbirli¤i taraf›ndan katledildi. Okulda onun sözde e¤itimindensorumlu rektörünün, dekan›n›n demokrasi yuvas› olanüniversitesinde öldürüldü.

Serkan’› an›yoruz; çünkü katledenlerin ajanl›kdayatmalar›n› tuzla buz edip suratlar›na savurdu. Bizler gençkomünistler olarak üniversiteler cephesinden s›n›fla birleflikdevrimci bir mücadele veriyoruz. Elbette polis de, idare dekendi cephelerinden bizlerin mücadelesi önüne katliamlar,tutuklamalar ve soruflturmalar ç›karacakt›r. ‹flte Serkan vedi¤er devrim flehitleri bizlere bu dayatmalara karfl› birer örnekteflkil ediyorlar ve yaflamlar› bizlere çok fley ö¤retiyor. Onlar›nmücadelelerini mücadelemiz say›p birleflik devrimci kitlesel birö¤renci hareketi yaratarak katliamc›lardan hesap sormak veonlar›n çürümüfl düzenlerini kald›r›p atarak Serkan vedi¤erlerinin özlemi olan özgür günleri yaratmak biz gençkomünistlerin omuzlar›ndaki bir sorumluluktur.

AA.. UUmmaayy

7 y›l önce devlet çeteleri taraf›ndan katledilmiflti...

Ali Serkan Ero¤lu yafl›yor!

Page 63: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

6666 3333

Do¤ars›n›z ve hiç bilmedi¤iniz,sevebilece¤iniz veya nefret edece¤iniz, ad›na dayaflam dedi¤iniz bir sahnenin içinde bulursunuzkendinizi. Önce bebeksinizdir, sonra çocuk, dahasonra ergin, yetiflkin ve bir de bakm›fls›n›z kiyafllanm›fls›n›z bile.

Bebekli¤iniz ve çocuklu¤unuz bilinçsizli¤i,safl›¤›, masumiyeti, samimiyeti, güzelli¤i, oyunuyani kocaman bir masal dünyas›n›bar›nd›rmal›d›r içinde. Ama izin vermez bir türlükötü kalpli üvey anne... Küçücük ellerine, yumrukkadar yüre¤ine kötülükler koyarlar inat ettikçe...Yetinmezler, varl›¤›n› birilerinin varl›¤›naarma¤an etmeni isterler. Umursamazlar,yafl›ndan daha çok saat çal›flman› isterlerfabrikada, atölyede, belki de sokakta... Sonra birgün bedenini para babalar›na lime limepazarlarlar bir köfle bafl›nda. Ve her akflamyeme¤inde kadehlerinde senin kan›n› içmekisterler fütursuzca.

Fark›nda m›s›n? Biliyorum ki fark›ndas›n. Ama gözlerini ve ruhunu onlar›n varl›klar›ndan

kaç›r›p bütün fark›ndal›klar› silmeye çal›fl›yorsunhayat›ndan.

‹statistikler dünyan›n isli pisli yüzünü buz gibigerçekliyor bize.

Dünyada, yani senin de yaflad›¤›n budünyada 1 milyar›n üzerinde çocu¤un güvenli vesa¤l›kl› bir çocukluk için gerekli koflullardanyoksun oldu¤unu biliyor muydun?

Peki 640 milyon çocu¤un yeterli bar›nma olanaklar›nasahip olmad›¤›n› biliyor muydun?

Ya 90 milyon çocu¤un ciddi beslenme yetersizli¤içekti¤ini. Ço¤unu k›zlar›n oluflturdu¤u 140 milyonçocu¤un hiçbir flekilde okula gitmedi¤ini.

Bir de 400 milyon çocu¤un temiz içme suyunaeriflememesi ve 270 milyon çocu¤un da temel sa¤l›khizmetlerinden yararlanamamas› var. E¤er gücün vecesaretin varsa getir gözünün önüne... Hindistan’dahaftada 4 milyon liraya bütün gün tafl k›ran 3 yafl›ndakik›z çocu¤unu, ABD taraf›ndan tutuklan›p iflkenceyeu¤rayan yüzlerce Irakl› çocu¤u, ucuz emek olaraksömürülen 9 yafl›ndaki Ali’yi, Tayland’da 10 yafl›nagelmeden pazarlanan çocuklar›, Napalm bombas›n›n grili-siyahl› dumanlar› önünde kofluflturan iki Vietnaml›çocu¤un foto¤raf›n›, simsiyah bedenleri bembeyazkefenlerde yar› olan aç Afrikal› çocuklar›, aya¤›ndaterlikleriyle vurulan ve terörist ilan edilen U¤ur’u,savafllarla, AIDS ile, yoksullukla hiçe say›lan, horlanan,h›rpalan›lan çocuklu¤umuzu…

Ölü çocuklar büyümüyor!

Hiroflima’da öleli Oluyor bir on y›l kadar Yedi yafl›nda bir k›z›m Büyümez ölü çocuklar

Çocuklar gözlerimizin içine bakarak bofllu¤unkaranl›¤›na gidiyor. Dünyada her gün 35 bin çocuk çeflitlisebeplerden dolay› ölüyor ve ABD’nin silahlanma bütçesiart›yor... Dünyada her gün 35 bin çocuk ölüyor ve‘hayalet öfke’ bir kentin çocuklar›n› uykular›nda vuruyor...Dünyada her gün 35 bin çocuk ölüyor ve 6 A¤ustos günüHiroflima’da ‘küçük o¤lan’ binlerce çocu¤u öldürüyor...Dünyada her gün 35 bin çocuk ölüyor ve k›r saçl› fliflmanbir adam deri koltu¤una oturmufl kazanaca¤› dolarlar›nhesab›n› yap›yor... Dünyada her gün 35 bin çocuk ölüyorve sen kiflili¤ine z›rhlar geçirip steril bir hayat yap›yorsunkendine. Ama dünyada hala, her gün çeflitli sebeplerdendolay› 35 bin çocuk ölüyor. Ve sanki art›k çocuk olmakhiç kimsenin hakk› olmuyor.

‹nsanc›l gözlerle bakmal›y›z hayata ve dünyaya.Kapitalist sistemde, yani paran›n tanr›laflt›¤› bu sistemde,yani çocuklar› oyunlar›ndan kald›r›p ölüme peflkefl çekenbu sistemde, yani insan›n insan› sömürdü¤ü, bütün insanide¤erlerin yok oldu¤u ya da yozlaflt›¤› bu sistemde,ald›¤›m›z bir ka¤›t mendille ya da avuçlar›natutuflturdu¤umuz birkaç kurufl parayla ya da içlerindenbirinin okul masraflar›n› karfl›lamakla sadece sistemimeflrulaflt›r›p vicdan›m›z› rahatlat›r›z. Milyonlarcas›n›nhala orada oldu¤unu bilirken, ihtiyac›m›z olan, anl›kvicdan rahatlamalar› de¤il, tüm insanl›k ve bir damlac›kbedenler için yaflan›las› gerçek bir dünyad›r.

N. Asya

Bir damlac›kBir damlac›khayatlar, hayatlar,

özgürlü¤ü veözgürlü¤ü veadaletiadaleti

çiseleyecekçiseleyeceküzerimizeüzerimize

Page 64: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

6666 4444

Marks ve Engels’in mücadele arkadafllar› ve izleyicileriolan Wilhelm Liebknecht ve August Bebel taraf›ndan kuru-lan Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD), 1914 öncesindeII. Enternasyonal’in en güçlü ve kitlesel partisiydi ve II.Enternasyonal’in temel örgütleyicisiydi. Almanya 1873y›l›ndan itibaren sürekli bir refah art›fl› içindeydi. ‹flçilerinyaflam koflullar› giderek iyilefliyordu, sendikalar da güçlen-mekteydi. SPD’nin üye say›s› 1906’da 384 bin iken, bu say›1914’te 1,086,000’i bulmufltu. 1871’deki parlamento seçim-lerinde ald›¤› 124.655 (%3) oy ile 2 milletvekiline sahip olanSPD, 1912’de 4.250.399 (%34,8) oy ile 110 milletvekilinesahipti. SPD’de h›zla büyüyor, genifl iflçi kitlelerince sahi-pleniliyordu. SPD’nin üye say›s›n› h›zla artt›rd›¤› bu y›llardaiflçi hareketinin bürokratlar› da SPD’de daha fazla yeralmaya bafllad›lar. Ayn› zamanda genifl bir parti memurlar›kesimi vard›. Bu sürecin kaç›n›lmaz sonucu ise parti demo-krasisi karfl›s›nda az›nl›k yönetiminin a¤›rl›k kazanmas›oldu. Art›k temel hedef parti ve sendikalar›n yasall›¤›n› çokuzaktaki bir devrim sürecine kadar korumakt›.

Canl› bir eylem yerine pasif bir bekleyifl hakimdi. SPDiçindeki yayg›n görüfl, kapitalizmin kendili¤inden çöküflüsonucunda sosyalizme geçilece¤i idi. Partinin etkili isim-lerinden Bernstein, iflçi s›n›f›n›n mücadelelerini bir demo-kratik sosyalist reform hareketi olarak tan›ml›yordu.Kapitalizmin içindeki çeliflkilerin keskinleflmedi¤ini, tersinegiderek hafifledi¤ini ve günden güne uysallaflt›¤›n› söy-lüyordu. Karteller, tröstler ve kredi kurumlar› kapitalistsistemin anarflik yap›s›n› ad›m ad›m düzeltiyorlard› vesistem Marks’›n söyledi¤inin aksine, sürekli refaha do¤ruevriliyordu.

Oysa gerçek hiç de öyle de¤ildi. Emperyalizm, dünyay›refaha do¤ru de¤il, korkunç karanl›k günlere, bunal›mlara vesavafllara sürüklüyordu. O y›llarda henüz Almanya’ya yenigelmifl olan Rosa Lüksemburg, Marksist olmak iddias›ndakiSPD’de yaflanan bu kaba Marksizm tahrifat›na karfl› cephe-den tav›r al›yor, 1898’de kaleme ald›¤› “Sosyal Reform mu,Devrim mi?” broflürüyle o günlerde resmen Bernsteintaraf›ndan temsil edilen revizyonizmin içyüzünü sergiliyor-du: “...Bir baflka deyiflle, kapitalist ekonomideki nihai etkile-ri aç›s›ndan de¤erlendirildikleri zaman karteller ve tröstleinkapitalist sistemin iyilefltirilmesinin arac› olmad›¤› görülür.Karteller ve tröstler, kapitalizmin çeliflkilerini azaltmay›baflaramazlar. Tam tersine, gittikçe büyüyen bir anarflininarac› olarak görünürler. Kapitalizmin iç çeliflkilerinin dahada geliflmesini teflvik ederler. Kapitalizmin gelecek genelçöküflünü çabuklaflt›rlar.”

1914’e, yani I. Dünya Savafl›’na gelindi¤inde ise, yöne-tim kademesinde art›k tümüyle ayr›cal›kl› bir iflçi aristokra-

sisine ve sendika bürokrasisine dayanan, uzun ony›llar›bulan bar›flç› parlamentarist çal›flman›n ve legalizmin için-den çürütüp bitirdi¤i SPD, art›k iflçi s›n›f›n›n temel ç›kar-lar›n› temsil etmek niyet ve yetene¤ini tamamen yitirmifls›radan bir “düzen partisi”ydi. Bu konumdaki SPD’nin par-lamento grubu A¤ustos 1914 savafl bütçesine ve dolay›s›ylaemperyalist savafla onay verince, Rosa Lüksemburg SPD’yi“kokmufl bir ceset” olarak niteledi.

I. Emperyalist Dünya Savafl›

I. Dünya Savafl›, tüm cephelerde milyonlarca insan›nölümüne neden olan bir katliam makinesiydi. Cephedeyaflanan bu vahflet cephe gerisinde de açl›k ve sefalet olarakkendini gösteriyordu. 1870’lerin bafl›ndan beri yaflananrefah ve geliflme dönemi savaflla birlikte yerini k›tl›klara vegenel bir y›k›ma b›rakt›. ‹flçiler savafl nedeniyle her türlüözgürlüklerden yoksun b›rak›ld›.

II. Enternasyonal, emperyalist savafl konusunda sürentart›flmalar nedeniyle bölünmenin efli¤ine geldi. Lenin,emperyalist savafl›n aleti olmay› kesinlikle reddedip silahl-ar›n burjuvaziye çevrilmesi gerekti¤ini söylüyordu, bununsavaflan her emperyalist ülkenin kendi burjuvazisini yenil-giye sürüklemesi, kesinlikle devrim için meflru bir tutumsay›lmal›yd› (“devrimci yenilgicilik” takti¤i). SPD isesavafl›n kaç›n›lmazl›¤› karfl›s›nda s›n›f mücadelesini geçiciolarak durdurmay› öneriyordu. “Savafl patlad›¤›nda görevi-

AAllmmaann pprroolleettaarryyaass››nn››nn kkaattlleeddiilleenn iikkii kkoommüünniisstt öönnddeerriinnii ssaayygg››yyllaaaann››yyoorruuzz......

“Vard›k, Var›z, Var Olaca¤›z!”

Page 65: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

6666 5555

miz ülkemizin uygarl›k ve ba¤›ms›zl›¤›n› korumakt›r.Anayurdumuzu tehlike an›nda çukurda b›rakamay›z” diyor-du SPD’nin bafl›ndaki burjuva uflaklar› ve emperyalist savafldestekçileri. Bu ise iflçi s›n›f›n› emperyalist burjuvaziyeyedeklemekten baflka bir anlama gelmiyordu. SPD, II.Enternasyonal’de ald›¤› tutumu k›sa zamanda uygulamayakoydu. 4 A¤ustos 1914’te SPD milletvekilleri savafl kredile-rine evet oyu verdiler. Aral›kta yap›lan ikinci oylamada birkifli hariç tüm milletvekilleri evet oyu vereceklerdi. Red oyuveren o tek kifli ise Karl Liebknecht’ten baflkas› de¤ildi. SPD1914’te savafl›n bafllamas›yla Alman iflçilerini “vatan topra-klar›”n› savunmaya ça¤›rd›. SPD, cephe gerisinde deemperyalist Alman burjuvazisine hizmet ediyor, ayaklan-maya yatk›n olan kitleleri disiplin alt›na almak ve emperya-list savafl›n hizmetine sokmak göreviyle hareket ediyordu.

Ancak 1915’te, sokaklarda küçük gösteriler yap›lmayabaflland›. Bu gösteriler k›sa zamanda büyüdü ve polisleçat›flmaya kadar vard›. SPD ise hep kitleleri dizginlemekyönünde hareket etti. SPD’deki sapmalara ve ihanete karfl›bafl›ndan beri mücadele eden iki komünist devrimci, RosaLüksemburg ve Karl Lienknecht, SPD’nin emperyalistsavafl karfl›s›nda ald›¤› tutuma karfl›l›k Spartakist Grup’ukurdular. 1915’te “As›l Düflman Kendi Ülkemizde!” bildiri-sini oluflturarak iflçi s›n›f›n› ve emekçileri silahlar› kendiemperyalist burjuvazilerine yöneltmeye ça¤›rd›lar. 1 May›s1916’da Potsdam’da savafl karfl›t› bir miting düzenlediler.Hala resmen parlamenter olan Karl Liebknecht’in bu mit-ingten sonra tutuklanmas›n›n ard›ndan 55 bin iflçi greveç›kt›.

SPD’nin emperyalist savafl karfl›s›nda ald›¤› tutum vebuna duyulan tepkiler, 1917’de bölünmelere yol açt›.Spartakistler, SPD’den ayr›ld›lar ve yine bu partidenayr›lanlar›n kurdu¤u USPD’ye, yani Almanya Ba¤›ms›zSosyal Demokrat Partisi’ne kat›ld›lar, ancak buna ra¤menba¤›ms›z siyasetlerini sürdürdüler.

Bu arada Rusya’da fiubat Devrimi patlak vermifl ve etki-sini öteki savaflan ülkeler üzerinde de duyurmaya bafllam›flt›.8 ay sonraki Ekim devrimi bu etkiyi k›ta çap›nda birsars›nt›ya çevirdi ve bundan en çok etkilenende Almanya oldu.

1917 Nisan’›nda Berlin’de silah sanayin-de çal›flan 200 bin iflçi ekmek karnelerindekik›s›tlamaya karfl› greve ç›kt›. Almanya’n›nilk ‹flçi Konseyi kuruldu. Grevler giderekyayg›nlafl›yordu. 1918 Ocak ay›ndaBerlin’de bafllayan grevler Kiel, Hamburg,Ruhr Havzas› ve Münih gibi flehirlere deyay›lm›flt›. Tüm Almanya’da 1 milyonayak›n iflçi grevdeydi. Büyük Berlin ‹flçiKonseyi kurulmufltu. Grevdeki iflçilere karfl›bask›lar ve tutuklamalar yayg›nlaflmaktayd›.Almanya’n›n savafltaki ma¤lubiyeti aç›kçaortaya ç›km›flt›. Savafl süreci boyunca iflçis›n›f› mücadelesine ihanet eden SPD,ödülünü hükümet orta¤› olarak ald›.

Alman Kas›m Devrimi

Bir yandan ateflkes görüflmeleri sürerken son bir sald›r›plan› ç›kar›ld›. Alman donanmas›n›n bir komutan› askerlere“Son iki bin at›fl›m›z› yapt›ktan sonra dalgalanan bayra-klar›m›zla bataca¤›z” dedi. Askerlerse bu sözde “kahraman-ca” ölümü reddettiler ve ayakland›lar. Bu olay Kas›m devri-minin ilk k›v›lc›m›n› ateflledi. Kielli iflçiler 5 gün içinde tümkentin kontrolünü ele geçirdiler ve Kiel ‹flçi ve AskerKonseyi’ni kurdular. Ayaklanmalar bu andan itibaren h›zladi¤er kentlere yay›ld›. Pek çok kentte iflçi, asker ve çiftçikonseyleri kent yönetimini ele geçirdi.

Liebknecht ile görüflen (USPD’lilerin a¤›rl›kl› oldu¤u)‹flyeri Temsilcileri Konseyi bir devrim ça¤r›s› için tarihbelirleyemedi. Sonuçsuz kalan tart›flmalar›n ard›ndan kitle-ler 8 Kas›m’da meydanlara doldular ve Spartakistler veUSPD taraf›ndan yap›lan grev ça¤r›s›na uydular. Geliflmelerkarfl›s›nda hükümetten çekilen SPD “Yaflas›n toplumsalcumhuriyet” slogan›n› ortaya att›. ‹mparatoru ikna edenSPD, Cumhuriyet’i ilan ederken USPD’yi de hükümetekatarak taraf›na çekmeyi baflard›. Bu geliflmelerden iki saatsonra Karl Liebkneckt saray›n balkonundan “SosyalistCumhuriyet”in kuruldu¤unu aç›klad›. Bu haliyle bir yandaUSPD ve SPD’nin kurdu¤u “Halk Temsilcileri Konseyi”di¤er tarafta ‹flçi ve Asker Konseylerinin oldu¤u ikili bir ikt-idar ortam› olufltu.

‹flçi ve Asker Konseylerindeki toplanma sürüyordu.Hükümet ise buna karfl› Freikorps’u (Gönüllüler Ordusu)oluflturuyordu. Bu Gönüllüler Ordusu, lümpenlerden oluflanve devrimi bo¤acak olan karfl›-devrimin organizasyondu. 6Aral›k’ta Berlin ‹flçi ve Asker Konseyleri üyeleri hakk›ndatutuklama karar› ç›kmas› hareketlenmelere sebep oldu.Spartakistlerin bafl›n› çekti¤i olaylara müdahele eden SPD’liOtto Wels kitlenin üstüne atefl emri vererek 14 kiflininölümüne yol açt›.

Geliflen olaylar karfl›s›nda Spartakistler ayr› bir parti ola-rak örgütlenmenin gerekli oldu¤u karar›na vard›lar. Ved›flar›dan da bir tak›m kat›l›mlarla Alman KomünistPartisi’ni (KDP) kurdular. SPD’nin toplumsal cumhuriyet

Page 66: Ekim Gençliği sayı:79

Ekim

Gençli¤i

6666 6666

söylemi devrimci bir hükümet gibi alg›lansada, SPD’nin USPD’nin hükümetteki etkisinive iflçi konseylerin gücünü s›n›rlamak içinbafllatt›¤› bir tak›m uygulamalar, iflçileraras›nda ciddi bir rahats›zl›k yaratt›.Tutuklama karar› ç›kar›lan USPD ve ‹flçiTemsilcileri Konseyi yöneticilerini destekle-mek amac›yla 4 Ocak’ta pek çok yerde yenieylemler bafllad›. Ancak bir belirsizlik hakim-di. KDP, USPD ve Devrimci ‹flyeriTemsilcileri yap›lacaklar› belirlemek üzeresürekli toplant› halindeydiler. Bu ise d›flar›daeylem halindeki kitlelerde bir önderlikbofllu¤una yol aç›yordu.

4 Ocak’ta SPD’nin USPD’li Berlin polisflefini görevden almas› tepkiyle karfl›land›.USPD, Devrimci ‹flyeri Temsilcileri (D‹T) veKDP’nin protesto ça¤r›s›yla kitleler emniyetsaray›na akt›lar. Bu geliflmeler karfl›s›ndadevrim komitesi kurulmas› karar› al›nd›.Devrimci Komite ertesi güne tekrar eylemça¤r›s› yapt›. Kitleler yine topland›.

SPD devrim sorununu kökünden hallet-mek istiyordu. Bu amaçla “GönüllülerOrdusu” Freikorps oluflturmufltu. ‹flsizler ve“vatan› kurtarmak isteyen” ö¤rencilerdenoluflan afl›r› sa¤c› Freikorps’lar sald›r›yahaz›rd›. Bu katiller ordusu 10 Ocak günüsald›r›ya geçti. Freikorps’lar iflgal edilen yer-lere tek tek giriyorlar, iflgalcileri sokakortas›nda kurfluna diziyorlard›. Binlerce iflçikatledildi.

15 Ocak günü Rosa Luxemburg ve KarlLiebknecht de Freikorplar taraf›ndan tutuk-land› ve orada öldürüldü. Dünya iflçi s›n›f›, ikikomünist önderini ve sosyalizm mücadelesin-de iki yoldafl›n› Rosa Luxemburg ve KarlLiebknect’i kaybetti.

Onlar; Rosa Lüksemburg ve KarlLiebknect, emperyalizme ve kapitalizmekarfl› devrimin k›z›l solu¤u oldular. Onlar›nsoluklar› hala aram›zda ve ölümlerinden birkaç saat önce yaz›ya döktükleri sesleri halakulaklar›m›zda:

“Berlin’de düzen hüküm sürüyor!’Sizibudala zaptiyeler! Kum üzerine kurulu sizindüzeniniz! Devrim daha yar›n olmadan, zincirflak›rt›lar› içinde yine do¤rulacakt›r ve sizleridehflet içinde b›rak›p, trampet sesleri aras›ndaflunu bildirecektir:

Vard›m, Var›m, Varolaca¤›m!” (Rosa Luxemburg, Die Rothe Fahne, 14

Ocak 1919)

Eylem ve etkinliklerden...Üniversitelerde polis terörüne geçit

vermeyelim!

DTCF’de faflistlerin devrimcilere sald›r›s›n›n ard›ndandekanl›k izniyle okula giren polis, koridorlara, s›n›flara gazbombas› atarak ö¤rencilere sald›rd›. Cebeci’den ‹P’li grubunve polisin ç›kar›lmas›n›n ard›ndan Cebeci’de bulunanö¤renciler topluca DTCF’ye yürüyerek DTCF’li ö¤rencilerlebulufltu ve yaklafl›k 500 kifli Abdi ‹pekçi Park›’ndan SakaryaCaddesi’ne do¤ru yürüyüfle geçti. Polis barikat›yladurdurulan ö¤renciler kararl›l›klar›yla barikat› açt›rarak,Sakarya Caddesi’ne yürüdüler ve burada bir bas›naç›klamas› gerçeklefltirdiler. (Ekim Gençli¤i/Ankara)

“Polis defol, üniversiteler bizimdir!”

Bize ait olmas› gereken üniversitelerde bizden daharahat dolaflan polis, sald›r›lar›n› art›rarak sürdürüyor. Keyfikimlik sormalar, izinsiz yurtlara kadar girip ö¤renciye aitbilgilerin incelenmesi, bak›flla-sözle taciz, “solcuö¤renciler”le dolaflan ö¤rencilerin “uyar›lmas›” vb. bir yana,sivil polis art›k fakülte önünde ö¤renci yumrukluyor!

Bir arkadafl›m›z haz›rl›k binas›n›n önünde polisinyumrukla sald›r›s›na maruz kald›. Orada bulunan ö¤rencilerbu duruma büyük tepki gösterdiler. Sald›r› sonras› bölgeyegelen özel güvenlik ile ö¤renciler aras›nda tart›flma yafland›.Ö¤renciler polisin üniversite içinde bulunmas›ndan çokrahats›z olduklar›n›, polisin bu sald›rgan tavr›n› sürekligösterdi¤ini dile getirdiler.

Sald›r› sonras› Gaziantep Üniversitesi Ö¤renciPlatformu, “Duydunuz mu? Polis üniversite içinde ö¤renciyesald›r›yor! Üniversiteler ne onu rant kap›s› haline getirmeyeçal›flan sermayenin, ne de terör estiren polisindir!Üniversiteler bizimdir! Üniversitemizde polis istemiyoruz!Polis defol, üniversiteler bizimdir!” içerikli bir bildiri da¤›tarakpolisin tavr›n› teflhir etti. Ayr›ca ‹HD’de bir bas›n aç›klamas›yap›ld›. (Ekim Gençli¤i/Antep)

ODTÜ öğrencileri yargısız infazı protesto etti...

Mardin-K›z›ltepe’de 12 yafl›ndaki U¤ur Kaymaz vebabas›n›n katledilmesini protesto etmek için bir eylemplanlad›k. Hafta boyunca ast›¤›m›z afifllerle, da¤›tt›¤›m›zbildirilerle olay›n iç yüzünü insanlara gösterdik. 9 Aral›kgünü akflam saat 18:00’de yemekhane önünden yurtlarbölgesine kadar meflaleli bir yürüyüfl gerçeklefltirdik. “ODTÜÖ¤rencileri” pankart›n›n arkas›nda yaklafl›k 200 kifli eylemekat›ld›. Tafl›d›¤›m›z döviz, yükseltti¤imiz slogan vesöyledi¤imiz marfllarla artan coflkumuz görülmeye de¤erdi.Okunan bildirinin ard›ndan U¤ur Kaymaz’›n an›s›na, onuyaflatmak için bir fidan dikildi. Jandarman›n robokoplarlagelmesi devletin bir ö¤renci hareketinden nas›l dakorktu¤unu gösterdi. Ö¤renci hareketinin bu kadar durgunoldu¤u bir dönemde böylesi bir eylem ilerisi için umut vericioldu. (Ekim Gençli¤i/ODTÜ)

Page 67: Ekim Gençliği sayı:79

Burası Bolivya, La Hugiera. ’67’nin en unutulmaz sonbaharında kızıl bir

yaprak gibi toprağa düşen Komutan’ın son uğrağı.

’67 Ekim’i bu acı ile geçti tarihe. Ama devrimciler acılarla hatırlanmıyor.

Onları yaşatan koca bir dava, gök gürültüleriyle, şimşekler ve sağanaklarla

var ediyor kendi tarihini. “Che ölmedi!” diyen alanlarda yine devrim

sloganları patlıyor, sınıflar mücadelesi yitirdiği komutanlara ağlayamayacak

kadar hızlı ilerliyor, duraksamıyor.

Ama devrimciler kolay unutulmazlar. Hele bir toprağa ayak bastılar, bir

halkla el sıkıştılarsa… Onlar orada o toprağın neminde, o halkın ellerinde,

çocukların gelecek gözlerinde ve kavgada yaşarlar.

İşte köylülerin askerlerin bütün zoruna rağmen Che’yi nasıl yaşattıklarına

bakın. Orada o kuru toprağın üzerinde Latin purosu ve evrensel gülümsemesi

ile Ernesto, her gün güneşi karşılıyor. Komutanın resmine bile tahammül

edemeyen askerler gün içinde resmi ve başında nöbet tutan köylüleri

karakola götürüyorlar, ama Komutan, gözlerinde zafer dolu bir gülüşle her

sabah köylülerinin elleriyle güneşi karşılamaya çıkıyor.

Çorum’da jandarmalar, hala İbrahim Kaypakkaya’nın mezarını beklerler.

Ulucanlar’da Habip’i korkuyla anlatır katiller. Adli tutsaklar bile katliamın

yapıldığı hamama girmezler.

Bu yüzdendir; devrimcilerin ölmezliği, devrim davasının tükenmezliği...

Çok yaşa Komutan!

Çok

yafla

Komutan!

Page 68: Ekim Gençliği sayı:79

“Sıkı durun! Kaçmadık. Yenilmedik...Çünkü Spartaküs ate ve ruh demektir, yürek ve can demektir, proleter devrimin arifesi ve eylemi demektir. Çünkü spartaküszafer özlemini, sınıf bilinçli proletaryanın mücadele azmini temsil etmektedir... Bunlarelde edildi¤i zaman biz ister yaflayalım, ister yaflamayalım programımız yaflayacaktır ve kurtulan halkların dünyasına egemen olacaktır.” Karl Liebknicht 15 Ocak 1919

“‘Berlin’de düzen sürüyor!’ Sizi

budala zaptiyeler! Kum üzerine kurulu

sizin ‘düzeniniz’. Devrim daha yar›n

olmadan, ‘zincir flak›rt›lar› içinde

do¤rulacakt›r!’ Ve sizleri dehflet

içerisinde b›rak›p trampet sesleri aras›nda flunu

bildirecektir: ‘Vard›m, var›m, varolaca¤›m!’”

Rosa Luxemburg, 14 Ocak 1919