18
 ‹kinci Adam ‹kinci Dünya harbinin ölçüleri içinde bir ordunun harbe kat›labilmesi için muh- taç oldu¤u silâh ve malzemeyi, en iyi o hesabedebilirdi. Adana’daki listeler ve bu sefer tabii daha geniölçüde, gene ortaya serildi. Öyle listeler ki, bu ihtiyaçlar›n Türkiye’ye sa¤lanmas›, belki de harbin sonuna kadar sürecekti. Yahut da Stalin’in daima tekrarlad›¤› gibi, e¤er Türkiye’nin taleplerini kar›lamak için, Bat› Avrupa ç›karmas›na haz›rlanan malzemeden kesinti yapmak gerekecekse, Türkiye’nin harbe girmemesi o zaman daha faydal› olurdu. ‹nönü harbi biliyo rdu. Harbin getire ceklerini sezi yordu. Akdeniz istikametinden ve Güneyden Balkanlara yap›lacak bir ç›kartmaya kat›la- cak Türk Ordusunun, elbette ve Eisenhower’in tabirince; “Arslanlar gibi dövüece- ¤ini” de biliyordu. Ama: - Bütün bunlar niç in, b ütün bunlar k imi n içi ndi ? Ve batan baa bir harabe halinde davran›lm›bir Türk ülkesinde, böyle bir savaa kat›lman›n daha ilk  yirmi dört saatinde bu ülkenin, yani ‹stanbul’un, ‹zmir’in, Ankara’n›n ve u binbir al›n teri ile yarat›lmaya çal››lan endüstri merkezlerinin, yollar›n, köp- rülerin u¤rayaca¤› tahribat›n bedeli ne olacakt›? Ve sonunda Türkiye, hele bir istilâya da u¤rarsa, onu kim kurtaracakt›? Churchill’in dedi¤i gibi ilerde ku- rulacak BirlemiMilletler mi? Yoksa Do¤u Avrupa ve Balkan ülkelerini Al- manlardan kurtaran komumuz Sovyetler Birli¤i mi?... Gerçi ‹nönü için ve harbe girmedi¤ine çat›larak: - Mi ll etin er ke kl ini rl et ti !  diyenler olmutur. Millet Meclisinde de baz› harb münâdileri görülmütür. Hattâ Memduh evket Edendal gibi air tabiatl›, fakat Türkiye’yi Birinci Dünya harbine sürükleyen ‹ttihat ve Terakkiden devral›nan bir Meclis azas›, hem de Parti idare organlar› içinde: - Mille tler in h arbe girmesi, a¤açl ar›n budanmas› gibi dir. Budand›kç a sürer, diyebilmitir. Ama bizce ‹nönü’nün ‹kinci dünya harbine girmeyii ve hele onun Kahire’deki baar›s›, yak›n tarihimizde onun, milletin kaderine en etki- li müdahalesi olmutur. (Kaynak: evket Süreyya Aydemir, ‹kinci Adam , II. cilt, ‹stanbul, 1967) 107 Toplum ve Siyasal Yaam 6

Siyaset Bilimi unite06

Embed Size (px)

Citation preview

8/3/2019 Siyaset Bilimi unite06

http://slidepdf.com/reader/full/siyaset-bilimi-unite06 1/18

  ‹kinci Adam‹kinci Dünya harbinin ölçüleri içinde bir ordunun harbe kat›labilmesi için muh- taç oldu¤u silâh ve malzemeyi, en iyi o hesabedebilirdi. Adana’daki listeler ve bu sefer tabii daha genifl ölçüde, gene ortaya serildi. Öyle listeler ki, bu ihtiyaçlar›n Türkiye’ye sa¤lanmas›, belki de harbin sonuna kadar sürecekti. Yahut da Stalin’in daima tekrarlad›¤› gibi, e¤er Türkiye’nin taleplerini karfl›lamak için, Bat› Avrupa ç›karmas›na haz›rlanan malzemeden kesinti yapmak gerekecekse, Türkiye’nin harbe girmemesi o zaman daha faydal› olurdu.

‹nönü harbi biliyordu. Harbin getireceklerini seziyordu.Akdeniz istikametinden ve Güneyden Balkanlara yap›lacak bir ç›kartmaya kat›la- cak Türk Ordusunun, elbette ve Eisenhower’in tabirince; “Arslanlar gibi dövüflece- ¤ini” de biliyordu. Ama:- Bütün bunlar niçin, bütün bunlar kimin içindi? Ve bafltan bafla bir harabe 

halinde davran›lm›fl bir Türk ülkesinde, böyle bir savafla kat›lman›n daha ilk  yirmi dört saatinde bu ülkenin, yani ‹stanbul’un, ‹zmir’in, Ankara’n›n ve flu binbir al›n teri ile yarat›lmaya çal›fl›lan endüstri merkezlerinin, yollar›n, köp- rülerin u¤rayaca¤› tahribat›n bedeli ne olacakt›? Ve sonunda Türkiye, hele bir istilâya da u¤rarsa, onu kim kurtaracakt›? Churchill’in dedi¤i gibi ilerde ku- rulacak Birleflmifl Milletler mi? Yoksa Do¤u Avrupa ve Balkan ülkelerini Al- manlardan kurtaran komflumuz Sovyetler Birli¤i mi?...

Gerçi ‹nönü için ve harbe girmedi¤ine çat›larak:- Milletin erkekli¤ini körletti! 

diyenler olmufltur. Millet Meclisinde de baz› harb münâdileri görülmüfltür.Hattâ Memduh fievket Edendal gibi flair tabiatl›, fakat Türkiye’yi Birinci Dünya harbine sürükleyen ‹ttihat ve Terakkiden devral›nan bir Meclis azas›, hem de Parti idare organlar› içinde:- Milletlerin harbe girmesi, a¤açlar›n budanmas› gibidir. Budand›kça sürer,

diyebilmifltir. Ama bizce ‹nönü’nün ‹kinci dünya harbine girmeyifli ve hele onun Kahire’deki baflar›s›, yak›n tarihimizde onun, milletin kaderine en etki- li müdahalesi olmufltur.

(Kaynak: fievket Süreyya Aydemir, ‹kinci Adam , II. cilt, ‹stanbul, 1967)

107

Toplum veSiyasal Yaflam 6

8/3/2019 Siyaset Bilimi unite06

http://slidepdf.com/reader/full/siyaset-bilimi-unite06 2/18

 Amaçlar›m›z 

Bu üniteyi çal›flt›ktan sonra;

siyaset ve toplum iliflkisini aç›klayabilecek,

ulusal güç ve ulusal gücü oluflturan unsurlar› tan›mlayabilecek,

uluslararas› siyaset kavram›n› uluslararas› gücün unsurlar›n› uluslararas› 

çat›flmalar›n nedenleri ve çözümlerini aç›klayabileceksiniz.

 ‹çindekiler 

• G‹R‹fi 

• ULUSAL GÜÇ 

• Ulusal Gücün Alt Yap›sal Ögeleri 

• Ulusal Gücün Üst Yap›sal Ögeleri 

• ULUSLARARASI S‹YASET 

• Uluslararas› Çat›flmalar ve Çözümü 

• Dünya Siyasal Sistemi 

108 Siyaset Bi l imi

 Anahtar Kavramlar 

• Ulusal güç 

• Dünya siyasal sistemi 

• Üçüncü dünya 

• Milliyetçilik 

• Emperyalizm 

• Kültürel emperyalizm 

8/3/2019 Siyaset Bilimi unite06

http://slidepdf.com/reader/full/siyaset-bilimi-unite06 3/18

G‹R‹fiBilim kurgucular›n öngörüleri gerçekleflip de y›ld›zlar aras› çat›flmalar bafllay›nca-

 ya dek, siyasal yaflam›n -en az›ndan bugün için- son boyutunu toplumlar oluflturu- yor. Ama her nedense, uluslararas› siyaset konusu, hemen tüm siyaset bilimi el ki-taplar›n›n kapsam› d›fl›nda kalm›flt›r. Nas›l ki, bireyin ve küçük gruplar›n siyasal ya-flamdaki yerlerine de¤inmemek eksiklik ise, siyaset olgusunun incelenmesini ulus-lar›n s›n›r›nda b›rakmak da kan›m›zca yanl›fl bir yaklafl›md›r. Uluslararas› siyaset,bir uzmanl›k alan› olmadan önce, siyaset biliminin ana konular›ndan birisidir.

Siyasal yaflam›n bu boyutunu incelerken, önce “ulusal güç”, sonra da “uluslara-ras› siyaset” kavramlar› üzerinde duraca¤›z. Ulusal gücü oluflturan ögelere ve ulus-lararas› çat›flmalar›n oluflum ve çözüm süreçlerine e¤ilece¤iz.

ULUSAL GÜÇNas›l ki, iç siyasete yönelik de¤erlendirmelerde güçler dengesi belki de temel ha-

reket noktas›ysa, ulusal güç kavram› da, siyasetin toplumlar düzeyindeki yönününaç›klanmas›nda temel ögeyi oluflturur. Ulusal güç ise, baz› maddesel ve tinsel öge-lerin bireflimidir.

Ulusal Gücün Alt Yap›sal ÖgeleriUlusal gücün maddesel ögelerini, bir yandan o toplumu çevreleyen do¤al koflul-lar, öte yandan da toplumun ekonomik ve demografik olanaklar› oluflturur. Bun-lara bir de, çeflitli etkenlerin bir bireflimi sayabilece¤imiz askeri gücü eklememizgerekir.

Ülkenin co¤rafi konum ve geniflli¤inin siyasal yaflama yans›malar› üzerinde da-ha önce de durmufltuk. Bir toplumun bir ada ya da adalar üzerinde yerleflmifl olu-

flu ile, deniz k›y›s›nda topraklara sahip bulunuflu, ya da aç›k denizlerden tamamenuzak bir toprak parças›nda yaflamas› aras›nda önemli farklar vard›r.

‹ngiltere’nin bir ada devleti olmas›, Avrupa’dan çok dar bir deniz parças› tara-f›ndan ayr›ld›¤› halde, onu tarih boyunca birçok istiladan korumufltur. Napolyon ve Hitler’in bile cesaretini k›ran bu durum ‹ngiltere’nin etkisine ve sayg›nl›¤›na kat-k›da bulunmufltur.

 Amerika Birleflik Devletleri ile ilgili olarak da bir ölçüde benzer fleyler söylene-bilir. Ça¤dafl ulafl›m ve savafl teknolojilerindeki tüm geliflmelere karfl›n, ülkeyi do-¤udan ve bat›dan kuflatan binlerce kilometre geniflli¤indeki su engelleri, bugün bi-le önemini bir ölçüde korumaktad›r.

Ulusal gücü do¤rudan etkileyen do¤al etkenleri denizlerden ibaret sayamay›z.‹spanya’y› Avrupa’n›n di¤er ülkelerinden çok farkl› k›lan temel nedenlerden birisiPireneler’dir. Avrupa’y› etkileyen büyük geliflmelerin ço¤u Pireneler’i aflamam›flt›r.

‹spanya niçin Avrupa’n›n di¤er ülkelerinden farkl›d›r?

‹stanbul ve Çanakkale bo¤azlar›n› da içine alan konumu, Türkiye’nin ulusalöneminin nedenlerinden birisidir. Bu önem yaln›z Karadeniz ile Akdeniz aras›nda-ki geçit olmaktan de¤il, ayn› zamanda Avrupa ile Asya aras›ndaki ba¤lant›y› olufl-turmaktan da kaynaklanmaktad›r.

Ülke geniflli¤inin ulusal güce katk›s›n›n en iyi örneklerini Rusya’n›n tarihindebuluyoruz. Uçsuz bucaks›z topraklar, Hitler ’in de Napolyon gibi baflar›s›zl›¤a u¤-ramas›nda belki en büyük etkendi. A¤›r a¤›r çekilen kuvvetler karfl›s›nda düflman

109Ünite 6 - Toplum ve Siyasal Yaflam

SIRA S ‹ZDE

8/3/2019 Siyaset Bilimi unite06

http://slidepdf.com/reader/full/siyaset-bilimi-unite06 4/18

ölçüsüz bir biçimde da¤›lmak ve ba¤lant›lar›n› yitirip y›pranmak durumunda kal›- yordu. Benzer genifllikteki topraklar, Çin’e de Japonya karfl›s›nda ayn› stratejiyi uy-gulamak f›rsat›n› verdi.

Çok genifl topraklar› bulunan bir ülkeyi ele geçirmek ne kadar zorsa, küçüktoprak parçalar›n› savunmak da o kadar zor görünüyor. Böyle bir durumda, ülke-nin bütün askeri ve sanayi kurulufllar› birbirlerine yak›n hedefler oluflturuyorlar.Dar topraklar üzerinde taktik geri çekilmeler ve yeni mevzilerde direnmeler kolay  yap›lam›yor. Küçük say›labilecek bir toprak parças› üzerinde yaflayan Yunan hal-k›n›n, kolayca beslenebilen bir Türkiye korkusu içinde bulunmas›nda, kuflkusuz kibu durumun da rolü var.

Do¤al kaynaklar›n ulusal güce katk›s›n›n her zaman ayn› ölçüde oldu¤u söyle-nemez. Örne¤in; ancak buharl› makinenin keflfinden ve yayg›n olarak kullan›lma-s›ndan sonrad›r ki, ‹ngiltere’nin zengin kömür yataklar› bir önem kazanm›fl ve ulu-sal güç aç›s›ndan önde gelen bir öge olmufltur. Zengin petrol yataklar›n›n baz›

 Arap ülkelerinin uluslararas› düzeydeki a¤›rl›¤›n› artt›rmas› da yenidir. Öte yandanbaflka enerji kullan›m›n›n artmas› ve dünya petrolünde rekabetin ço¤almas› ile bir-likte bu önem azalmaktad›r.

Do¤al kaynaklar›n ulusal güce katk›s› neye ba¤l› olarak artar veya azal›r?

Tek ya da az say›da ürüne ba¤l›l›k, o ürün ne ölçüde önemli olursa olsun, o ül-keye sürekli ve de¤iflmeyen bir güç kazand›ramaz. Brezilya’n›n kahvesi, M›s›r’›npamu¤u, Küba’n›n fleker kam›fl› ve Arap ülkelerinin petrolü bunun en aç›k örnek-lerini veriyor. Bir ekonomik bunal›m durumunda al›c› ülkelerin al›mlar›n› k›smala-r› ya da ayn› ürün üzerinde fliddetli bir rekabetin bafllamas›, sat›c› ülkenin ekono-misini ve dolay›s›yla da ulusal gücünü olumsuz yönde etkileyebiliyor. Oysa do¤alkaynaklardaki ya da ekonomideki çeflitlilik, dünyadaki ekonomik bunal›m dönem-lerinde bile etkilenme s›n›r›n› afla¤›larda tutabiliyor.

 Yiyecek bak›m›ndan kendi kendine yeterli olma durumunun da, önemli birulusal güç kayna¤› oluflturdu¤unu belirtmeliyiz. Türkiye bu durumdaki az say›daülkeden birisidir. ‹kinci Dünya Savafl›’na kadar yiyecek gereksinmesinin ancak %30’unu kendi üretimiyle karfl›layabilen ‹ngiltere, savafl s›ras›nda deniz ulafl›m›n›nzorlaflmas›yla birlikte çok güç duruma düflmüfltür. Almanya savafllarda, hep yiye-cek stoklar› bitmeden k›sa süre önce sonuca ulaflmaya ve Do¤u Avrupa’n›n büyük yiyecek üreticisi alanlar›n› ele geçirmeye çal›flm›flt›r.

Nüfusun ulusal güce katk›s›, genellikle tart›flmas›z olarak kabul edilir. Bir za-manlar dünyan›n iki “süper” gücü olan Amerika Birleflik Devletleri ve Sovyetler

Birli¤i, ayn› zamanda büyük nüfusa sahip bulunan ülkelerdi. Ama onlardan dahakalabal›k toplumlar oluflturan Çin ve Hindistan’›n, onlar düzeyinde bir etkiye veulusal güce ulaflamad›klar› da aç›kt›r. Çünkü nüfus, çok önemli olmakla birlikte,ulusal gücü belirleyen tek etken de¤ildir. Bununla birlikte, çok daha az nüfuslu birÇin ve Hindistan’›n -di¤er koflullar›n ayn› kalmas› durumunda- ulusal güçlerinin dedaha az olaca¤›n› unutmamal›y›z.

Hans J.Margenthau’nun çok iyi özetledi¤i gibi; “Büyük bir nüfusa sahip ol-maks›z›n, modern savafl›n gere¤i olan genifl çapta endüstri kurmak ve iflletmek;karada, havada ve denizde savaflacak büyük say›da ordular tesis etmek; ve niha- yet, savaflan nüfustan çok daha büyük say›lara varan yiyecek, tafl›ma, ulaflt›rma,cephane, silâh ve haberleflme gibi alanlardaki destekleyici kadrolar› oluflturmak

olanaks›zd›r.”

110 Siyaset Bi l imi

‹stanbul ve Çanakkalebo¤azlar›n› da içine alankonumu, Türkiye’nin ulusalöneminin nedenlerindenbirisidir.

Tek ya da az say›da ürüneba¤l›l›k, o ürün ne ölçüdeönemli olursa olsun, o ülkeyesürekli ve de¤iflmeyen birgüç kazand›ramaz.

SIRA S ‹ZDE

8/3/2019 Siyaset Bilimi unite06

http://slidepdf.com/reader/full/siyaset-bilimi-unite06 5/18

Burada, nüfus kadar nüfusun bilefliminin de önemini vurgulamak gerekiyor.Özellikle nüfusun yafl gruplar›na göre da¤›l›m›, ulusal gücü yak›ndan ilgilendirir.Ekonomik ve askeri aç›dan as›l önem tafl›yan, 20-40 yafllar aras›ndaki nüfustur.Nüfuslar› ve ekonomik güçleri birbirine yak›n olan iki toplumdan, genç nüfusunoran› daha yüksek olan› avantajl›d›r. Nüfus art›fl h›z› düfltükçe, ortalama ömüruzad›kça, yafll› nüfusun oran› artar. Bu, çal›flabilen ve savaflabilen nüfusun, gide-rek daha çok kifliyi doyurmak ve korumak zorunda kalmas› demektir. ‹kinci Dün- ya Savafl› bafl›nda, Fransa’n›n silah alt›na alabilece¤i nüfus 5 milyon iken, Alman- ya’n›n silah alt›na alabilece¤i nüfus 15 milyondu ve bu durum güç dengesini el-bette ki etkilemifltir.

Nüfus, ulusal gücü nas›l ve ne ölçüde etkiler? Türkiye aç›s›ndan tart›fl›n›z.

Ulusal gücü oluflturan maddesel ögelerin sonuncusu ekonomiktir. Do¤al kay-

naklar ve insan gücünün önemine daha önce de¤indi¤imize göre, geriye teknolo-jik düzey kal›yor. Örne¤in; Türkiye’nin nüfusunun ancak beflte biri kadar bir nü-fusa sahip oldu¤u halde, ‹sveç’in uluslararas› düzeydeki a¤›rl›¤›n›n çok daha faz-la oluflunu, özellikle ulaflt›¤› yüksek teknolojik düzeyle aç›klayabiliriz. Kitab›n bi-rinci bölümünde de belirtildi¤i gibi, gerek nüfus, gerekse do¤al kaynaklar ve top-raklar, ancak teknolojik olanaklarla birlikte ele al›nd›¤›nda sa¤l›kl› bir de¤erlendir-me yap›labilir.

Nüfusu daha fazla oldu¤u, demir ve kömür rezervleri bak›m›ndan hemen Ame-rika Birleflik Devletleri ve eski Sovyetler Birli¤i’nin arkas›ndan geldi¤i halde, Hin-distan’›n ulusal gücünün çok daha gerilerde bulunmas›n›n nedeni teknolojik dü-zeydir. Son yüzy›l içinde Almanya’n›n a¤›rl›¤›n›n Fransa’ya oranla artmas›n›n nede-ni de, iki ülkenin teknolojik geliflmeleri aras›ndaki farkt›r. Sovyetler Birli¤i, 1950’li y›llarda nükleer teknolojiye sahip olduktan sonrad›r ki, Birleflik Amerika’ya rakipduruma gelebilmifltir.

Sahip olunan askeri güç de, kuflkusuz ki ulusal gücün belirlenmesinde önemlibir rol oynar. Ancak askeri gücün oluflumu baflka etkenlere ba¤l›d›r. Nüfus ordu-nun say›sal gücünü, ekonomi ordunun donan›m ve e¤itim düzeyini, kültürel et-kenler ordunun disiplin ve moralini, kurumsal etkenlerse ordunun örgütlenme dü-zeyini belirler.

 Askeri gücü küçümsemek nas›l olanaks›zsa, askeri gücü ulusal gücün tek ya daen önemli ögesi saymak da ayn› ölçüde yanl›fl olur. Ulusal gücün, silahl› kuvvet-lerdeki insan ve silahlar›n say› ve niteli¤inden olufltu¤u söylenemez. Hans J.Mar-genthau’nun da belirtti¤i gibi; “Uluslararas› politika alan›na maksimum maddi güç

koyan, koyabilen ulus, bütün rakiplerinin de ayn› fleyi yapmak; kendisine eflit du-ruma gelmek, hatta geçmek için çaba sarf etmeye bafllad›klar›n› görecektir. Etraf›n-da tek bir dost bulamayacak; sadece uyruklar› ve düflmanlar› olacakt›r. Militarizm yolunu tercih eden ülkelerden hiçbiri, kendi kaba kuvvetinin korkutucu etkisinindi¤er uluslarda yol açaca¤› kombine bir dirence dayanamam›flt›r... Büyük Britan- ya, kendi üstünlü¤ü ile di¤er uluslar›n varl›klar›n› tehdit etmemeye dikkat etmifl,böylece kendi gücüne karfl› yönelecek tehditlere ve meydan okumalara sebebiyet vermemeye çal›flm›flt›r.”

Napolyon Bonapart ’›n ünlü sözünü an›msamakta yarar var: “Süngülerle her 

fley yap›labilir, ama üstüne oturulamaz!” Osmanl› ‹mparatorlu¤u yaln›z silah gü-cüne dayanm›fl olsayd›, eline geçirdi¤i say›s›z ülkeyi yüzy›llar boyunca denetimi

alt›nda tutamazd›. Dünyan›n en bar›flç› ülkelerinden birisi olan ‹sveç’in ulusal gü-cünü ve uluslararas› düzeydeki etkisini kim yads›yabilir?

111Ünite 6 - Toplum ve Siyasal Yaflam

SIRA S ‹ZDE

8/3/2019 Siyaset Bilimi unite06

http://slidepdf.com/reader/full/siyaset-bilimi-unite06 6/18

Ulusal Gücün Üst Yap›sal ÖgeleriUlusal özellikler bir toplumun güç düzeyinin belirlenmesinde hesaba kat›lmas› ge-

reken önemli bir ögedir. Türk cesareti ve savaflç›l›¤›, Amerikal› kiflisel giriflim ve yarat›c›l›¤›, Rus kavgac›l›¤› ve inatç›l›¤›, Yahudi ticaretteki becerisi ve kurnazl›¤›,‹ngiliz so¤ukkanl›l›¤› ve hesapç›l›¤›, Alman disiplin ve kabal›¤› ile tan›n›r. Bu, otoplumun geçmiflinin, kültürel etkenlerin bir ürünü say›labilir.

 Alman ulusunun özelliklerini göz önüne almayan hiç kimse, Birinci Dünya Sa- vafl›’ndan sonra Versailles Antlaflmas›’n›n çok a¤›r koflullar›n› kabul etmek zorun-da kalan Almanya’n›n, yirmi y›l sonra dünyan›n en büyük askeri gücü olarak yeni-den sahneye ç›kaca¤›n› hesaplayamazd›. Nas›l ki, Türk ulusunu iyi tan›mayanlarda, “Hasta Adam ”›n Birinci Dünya Savafl›’ndaki direncini ve Kurtulufl Savafl›’ylabirlikte yeniden diriliflini hiç beklememifllerdi.

Baz› uluslar savaflç›, baz›lar› ise bar›flç› özellikler tafl›rlar. Birinci türden toplum-lar› yönetenler için, savafl› planlayabilmek oldukça kolayd›r. Oysa ikinci gruba gi-

ren bir Amerika Birleflik Devletleri’nin, ‹kinci Dünya Savafl›’na kat›labilmesi içinçok zaman ve çaba gerekmifltir. Hemen hiçbir umut kalmad›¤› halde, Alman halk›savafl› Hitler ’in intihar›na kadar sürdürürken; Amerikan askerinin Vietnam’dan çe-kilmesi için belki de en büyük bask› gene bizzat Amerikan toplumundan gelmifl-tir. Rusya’n›n tarihi boyunca hep büyük ordular besleyebilmifl olmas›n›, halktakidevlete itaat gelene¤ine ve yabanc›lara duyulan korkuya ba¤layanlar çoktur.

Ulusal özellikler bir toplumun güç düzeyinin belirlenmesinde nas›l etkili olur?

Daha önce de gördü¤ümüz gibi; belirli kültürler belirli kiflilik türleri yarat›r.M.J.Herzkovitz flöyle diyordu: “Bir kültür bir halk›n yaflam biçimidir. Toplum ise,

belirli bir yaflam biçimini izleyen bireylerden oluflur.” Her birey, içinde yaflad›¤›toplumun kabul etti¤i davran›fl biçimlerini ö¤renir ve toplumun be¤endi¤i kifliliktürünü benimsemeye yönelir.

Kültürel etkenlerin yan› s›ra, aile yap›s›, e¤itimle ilgili gelenekler ve disiplin an-lay›fl› da, toplumdaki temel kiflilik türünün oluflumunda önemli rol oynar. Davra-n›fllar›ndaki esneklik ya da kat›l›¤›n, kabul ya da reddetme e¤ilimlerinin, bar›flç› yada kavgac›l›¤›n, otoriterlik ya da demokratikli¤in kökeninde, toplumsal kurumla-r›n etkisi çoktur.

“Ulusal moral” de ulusal güç aç›s›ndan önem tafl›r. Ama ulusal kiflili¤in kararl› ve sürekli olmas›na karfl›l›k, ulusal moral koflullara ba¤l› olarak de¤iflir. Örne¤in;savafltaki hakl›l›¤a duyulan inanç, rejime ve ülkeyi yönetenlere duyulan güven gi-bi, siyasal ortamla yak›ndan ilgili olgular, ulusal moralin düzeyini do¤rudan etki-ler. Ayn› ulus bir savaflta çok yüksek bir morale sahipken, baflka bir savaflta durumtersine dönebilir.

‹ç siyasal yaflamda gerilimi artt›rm›fl, derin anlaflmazl›k konular› yaratm›fl olanhükümetler, d›fl siyasetlerinin baflar›s› için yeterli bir halk deste¤ini sa¤layamazlar.Ülkeyi yönetenlerin ya da rejimin, kendisini d›fllad›¤› ya da yeterince kollamad›¤›duygusuna kap›lan toplum kesimlerinin varl›¤› oran›nda ulusal güç azal›r. Ayn› fle-kilde, karars›z ve tutars›z d›fl siyasetler de, ulusal moralin ve dolay›s›yla da ulusalgücün düflmesine neden olurlar. Yönetim ile halk aras›ndaki boflluk doldu¤u ölçü-de moral yükselir, ulusal güç artar. Halk›n her düzeydeki siyasal kararlar›n al›nma-s›na kat›l›m›n›n artmas› ölçüsünde o kararlar›n halk taraf›ndan benimsenmesi ko-laylafl›r ve kararlar› yürütmek durumunda bulunan hükümetler, gerek iç ve gerek-

112 Siyaset Bi l imi

SIRA S ‹ZDE

8/3/2019 Siyaset Bilimi unite06

http://slidepdf.com/reader/full/siyaset-bilimi-unite06 7/18

se d›fl siyasette çok daha güçlü olurlar. Bu, ulusal moral ve dolay›s›yla ulusal güçaç›s›ndan, siyasal rejimin tafl›d›¤› önemi gösterir.

Bir ordu ne kadar güçlü olursa olsun, o ordunun zafere ulaflmas›nda bafl›ndakikomutanlar›n rolü ne kadar büyükse, bar›fl zaman›nda da bir ulusun d›fl siyaseti-nin yönetilmesindeki ustal›k o ölçüde önemlidir. Baflar›l› bir d›fl siyaset, ulusal ç›-karlar aç›s›ndan ulusal gücü en iyi de¤erlendiren d›fl siyasettir.

‹zlenen d›fl siyaset ile sahip olunan ulusal güç aras›nda bir denge olmal›d›r. Gü-cünün alt›nda bir d›fl siyaset izlemek ne kadar yanl›flsa, gücünün üzerinde bir d›flsiyaset de ülkeleri felakete götürebilir. Bir Napolyon, bir Hitler , arkalar›na ald›k-lar› ulusal gücün s›n›r›n› iyi kestiremedikleri için, durmas›n› bilememifl ve olanak-lar›n›n ötesine geçerek, kazand›klar› baflar›lar› baflar›s›zl›¤a dönüfltürmüfl, ayn› za-manda kendi sonlar›n› da haz›rlam›fllard›r. Atatürk ’ün bu iki tarihsel kiflili¤e karfl›d›fl siyaset ve askerlikteki üstünlü¤ü de, ulusal gücü en iyi biçimde kullanm›fl ol-makla, bu noktada somutlafl›r.

Halk›n bir ülkenin d›fl siyasetine verdi¤i ya da esirgedi¤i destek, ulusal gücündüzeyini do¤rudan etkiler. Ama ülkeyi yönetenler, yaln›zca halk›n hofluna gidecekbir d›fl siyaset izlemeye özen gösterirlerse, toplumun uzun vadeli ç›karlar›ndanuzaklaflabilirler. Halk ço¤unlukla güncel düflünür ve çabuk sonuç ister.

1963 sonlar›nda K›br›s sorunu duygular› yeniden harekete geçirdi¤inde, Baflba-kanl›¤›n önünde “Paflam çizmeyi giy” diye ba¤›ran kalabal›¤a ‹smet ‹nönü flöyle yan›t vermiflti: “Benim çizmem yok, ama akl›m var!” Oysa, özellikle demokratik ol-mayan rejimlerde, ülke içinde sorunlar› çözmekte zay›f kalan yönetimler, zamanzaman dikkatleri d›fl sorunlara çekerek rahatlamaya çal›fl›rlar. Falkland adas›n› elegeçirerek kolay yoldan halk›n deste¤ini arkalar›na alan Arjantin’in askeri rejim yö-neticileri, ‹ngiltere’nin tutumunu iyi hesaplayamad›klar› için, baflar›n›n baflar›s›zl›-¤a dönüflmesiyle kendilerini cezaevinde bulmufllard›.

‹zlenen d›fl siyaset ile sahip olunan ulusal güç aras›nda niçin denge olmal›d›r?

Ça¤›m›zda, yaln›z kendi halk›n›n de¤il, dünya kamuoyunun deste¤inin de, bird›fl siyasetin baflar›s›nda a¤›rl›k kazand›¤›n› görüyoruz. Ülkeler askeri güç ve dip-lomasi kadar propagandaya da önem vermektedirler. Türkiye’nin bu gerçe¤i kav-ramas›nda, Ermeni sorununa karfl› çeflitli ülkelerin tak›nd›¤› tutum büyük rol oy-nam›flt›r. K›br›s Bar›fl Harekât› nedeniyle Amerika Birleflik Devletleri’nin uygulad›-¤› ambargo karar›n›n ve daha sonra çeflitli yard›mlara getirilen k›s›tlamalar›n kal-d›r›lmas› için, Türkiye gene d›fla yönelik bir propaganda çabas›na girmek zorun-da kalm›flt›r.

Bir zamanlar iki büyük sistemin temsilcisi olan iki “süper güç” ün (ABD veSSCB) dünya ölçüsünde nas›l yayg›n bir propaganda yürütmeye çal›flt›klar›n› vebunun için ne büyük kaynaklar› harekete geçirmekten kaç›nmad›klar›n› biliyoruz.Büyük devletler bu yoldan etkilerini artt›rabilmektedirler. Ama baz› durumlardaküçük devletler için de, güçlerinin ötesinde bir uluslararas› sayg›nl›¤a ve dolay›s›y-la etkiye sahip olma olas›l›¤› vard›r. Örne¤in; Kemalist Türkiye, yaln›z ulusal ba-¤›ms›zl›k konusunda gösterdi¤i baflar›dan dolay› de¤il, ayn› zamanda içte baflar›y-la uygulad›¤› reformlar sonucunda da, gerek geri kalm›fl gerekse geliflmifl ülkelerkamuoyunda sempati ve destek sa¤layabilmifl, bu durum ise ulusal gücün artma-s›na ayr›ca katk›da bulunmufltur.

Konuyu kapatmadan önce, ulusal gücün önemli bir ögesini oluflturan milliyet-

çilik ya da yurtseverlik olgusu üzerinde durmam›z gerekiyor. Küçük gruplar› olufl-

113Ünite 6 - Toplum ve Siyasal Yaflam

Baflar›l› bir d›fl siyaset,ulusal ç›karlar aç›s›ndanulusal gücü en iyide¤erlendiren d›fl siyasettir.

‹ç siyasal yaflamda gerilimiartt›rm›fl, derin anlaflmazl›kkonular› yaratm›fl olanhükümetler, d›flsiyasetlerinin baflar›s› içinyeterli bir halk deste¤inisa¤layamazlar.

SIRA S ‹ZDE

8/3/2019 Siyaset Bilimi unite06

http://slidepdf.com/reader/full/siyaset-bilimi-unite06 8/18

turan bireylerin benzer yönlerinin vurgulanmas›yla ortaya ç›kan “biz” duygusunadaha önce de¤inmifltik. Yurtseverlik ise, hemen her insanda var olan bir içgüdü-nün yans›mas›d›r. Her insan›n do¤al olarak doydu¤u do¤du¤u yere ba¤l›l›k, ortakkoflullar›n paylafl›lmas›yla, zaman içinde bir dayan›flma duygusunu da beraberindegetirir. Ortak dil ve inançlar bu dayan›flmay› güçlendirir. Ortak koflullar baz› ortakç›karlar› da peflinden sürükleyece¤i için, “biz ve onlar” ayr›m› giderek yerleflir.

Bu “biz” duygusu bir zamanlar kabile ile s›n›rl›yd›. Kent devletinde kent, feodaldönemde derebeylik bu s›n›r› oluflturuyordu. Üretim biçimi de¤ifltikçe, “biz” duy-gusunun çap› da geniflledi. Ticaret ve sanayinin geliflmesiyle derebeylik çatlad›,ulusal diller ve kültür birli¤i do¤du, ulusal devlet ortaya ç›kt›. Art›k “biz” duygusu-nun yeni s›n›r› uluslard›. Ulusal devlet, ayn› zamanda yüz yüze iliflkilerin, birbirinitan›yanlar aras›ndaki iliflkilerin önemini yitirdi¤i bir çerçeveydi. Kurumsal iliflkileriçinde kifli kendi kendisini çok daha güçsüz ve yaln›z hissediyordu. Dayan›flmaduygusuna, manevi dayana¤a olan gereksinmesi artm›flt›. ‹flte yurtseverli¤in milli-

 yetçili¤e dönüflmesi, böyle bir ortam›n ürünüdür. Milliyetçilik ideolojisinin zamanzaman farkl› toplumsal s›n›flar taraf›ndan kullan›lmas› bu gerçe¤i de¤ifltiremez.

Siyasal milliyetçilik, ulusal ba¤›ms›zl›¤›, ekonomik milliyetçilik, ülkenin yeralt› ve yerüstü kaynaklar›na sahip ç›kmay› ve toplum olarak ekonomik olanaklar› art-t›rmay›; toplumsal milliyetçilik ise, daha ileri bir düzen için çaba göstermeyi gerek-tirir. Bat›’da feodal düzenden ç›k›l›rken milliyetçili¤e sahip ç›kan s›n›f burjuvazi ol-mufltu. Ulusal s›n›rlar› kapay›p ekonomik olanaklar›n artt›r›lmas›na çal›fl›lm›flt› vebu nedenle de siyasal ve toplumsal milliyetçilikleri de ayn› ideoloji içinde bütün-lefltirmiflti. Oysa günümüzün geri kalm›fl ülkelerinde, yabanc› ekonomik güçlerintemsilcili¤i çok daha kârl› oldu¤u için durum de¤iflmifltir. Kültür milliyetçili¤i da-hil, milliyetçi ideolojiye daha çok ayd›nlar sahip ç›kmakta ve koflullara göre, de¤i-flik toplum kesimlerinin deste¤ini almaktad›rlar.

Milliyetçilik ideolojisini besleyen bir kaynak da toplumu oluflturan bireylerdekigüçsüzlük, doyumsuzluk, ezilmifllik duygular›d›r. Nas›l ki, bir futbol tak›m›yla ken-disini özlefltiren kifli, onun baflar›lar› ile bir ölçüde doyum buluyorsa, toplumun ço-¤unlu¤u da ulusal güçte böyle bir doyum arar. Bir toplumsal düzen, bireylerdekigüvensizlik ve doyumsuzlu¤u artt›rd›¤› ölçüde, milliyetçilik duygular›n›n ulusalsald›rganl›¤a dönüflmesini kolaylaflt›rm›fl olur. Örne¤in, Nazizmin kökeninde butür süreçlerin yatt›¤›n› savunanlar›n say›s› oldukça fazlad›r.

Milliyetçilik ideolojisinin ülkemizde dayand›¤› temeller nelerdir? Tart›fl›n›z.

ULUSLARARASI S‹YASETUlusal güçten sonra, s›ra ulusal güçlerin harekete geçti¤i ya da dengeler olufltur-du¤u durumlara geliyor. Uluslararas› çat›flmalar›, uluslararas› çat›flmalar›n çözüm-lerini ve dünya siyasal sistemini bu bafll›k alt›nda k›saca inceleyece¤iz. D›fl siyase-tin iç siyasetin bir uzant›s› oldu¤unu, uluslararas›ndaki geliflmelerin flu ya da bu öl-çüde iç siyaseti de mutlaka etkiledi¤ini unutmamak gerekir.

Uluslararas› Çat›flmalar ve ÇözümüBireysel çat›flma ve sald›rganl›kta oldu¤u gibi, uluslararas›ndaki çat›flma ve sald›r-ganl›klar›n temelinde de biyolojik, psikolojik ve toplumsal nedenler bulundu¤ugenellikle savunuluyor.

Kuyru¤u çimdiklenen deney faresi ›s›rmaya çal›fl›r. Kufllar ve bal›klar kendi

alanlar›n› korumak için savafl verirler. Kimi hayvan sadece yuvas›n›n yak›nlar›nda

114 Siyaset Bi l imi

Ticaret ve sanayiningeliflmesiyle derebeylikçatlad›, ulusal diller vekültür birli¤i do¤du, ulusaldevlet ortaya ç›kt›. Art›k“biz” duygusunun yeni s›n›r›uluslard›.

SIRA S ‹ZDE

8/3/2019 Siyaset Bilimi unite06

http://slidepdf.com/reader/full/siyaset-bilimi-unite06 9/18

kavga eder. Hemen tüm hayvanlar, bir besini ya da difliyi paylaflmak söz konusuoldu¤unda sald›rganlafl›rlar. Kavgalarda kolay elde edilen baflar›lar ise, sald›rganl›-¤› al›flkanl›k haline getirir.

 Ayn› yerde yaflamak durumunda olan hayvanlarda ast-üst iliflkisi belirginleflin-ce sald›rganl›k azal›r. Örne¤in; ayn› kümese konulan iki tavuk kavga ederler ve bi-ri kazan›r, ötekisi kaybeder. ‹kinci kavgada, birincisinde yenik düflen daha çabukpes eder. Bir süre sonra da, birisinin ötekisinin üzerine yürümesi ve ötekisinin dekaçmas› al›flkanl›¤a dönüflür. Burada oluflan ast-üst iliflkisi sürekli ve kararl›d›r. ‹kitaraf da ortaya ç›kan gerçe¤i kabullenir.

Benzeyenler aras›nda dayan›flma, farkl› olanlara karfl› sald›rganl›k e¤ilimi, he-men tüm hayvan türlerinde vard›r. Bu ve di¤er örneklerin benzerlerine, insanlararas›nda oldu¤u gibi, toplumlar aras›nda da rastlayabiliriz. Öyleyse, uluslararas›n-daki çat›flmalar›n kökeninde, baz› biyolojik ve psikolojik nedenlerin de bulundu-¤u öne sürülebilir. Ama insano¤lunun yaln›zca içgüdüleri ile de¤il, ayn› zamanda

duygular› ve mant›¤›yla hareket eden bir varl›k olmas›, sonuçta ciddi farkl›l›klar ya-ratabilmektedir. Örne¤in iki tavuk aras›ndaki güç fark› taraflarca iyice anlafl›ld›ktansonra çat›flmalar sona erer. Oysa insano¤lunun afla¤›lanmak yerine ölmeyi tercihedece¤i durumlar bulunabilir. Raymond Aron’un dedi¤i gibi; “Efendi ve köle ilifl- 

kisi hiçbir zaman sürekli ve kararl› olmaz” . Köle, güçsüzlü¤ünü ve bir anlamdaçaresizli¤ini bile bile isyan edebilir.

Savafllar genellikle uluslararas›ndaki çat›flma konular›n›n bar›flç› yollardan çö-zümlenememesinin ürünü olarak ortaya ç›karlar. ‹lkel toplumlar üzerinde yap›largözlemler, dört temel çat›flma nedeninin varl›¤›n› sapt›yor: Baz›lar› yaln›zca kendi-lerini savunmak, kendilerine yönelik haks›z bir iste¤i kabul etmemek nedeniylesavafla girmek zorunda kalmaktad›rlar. Baz›lar› yeni topraklar, kad›nlar, köleler el-de etmek için sald›rmaktad›rlar. Baz›lar›n›n amac› ise, belirli siyasal ya da ekono-mik hedeflere ulaflmak de¤il, intikam almak, hatta kendilerinin d›fl›nda olanlar› öl-dürüp onlar› dinsel törenlerinde kullanmak olabilmektedir. E¤er bir toplumda be-lirli bir yönetici asker s›n›f› ortaya ç›km›flsa, o s›n›f›n kendisi de, yay›lmac› nitelik-li rejimi ve dolay›s›yla kendi konumunu koruyabilmek için savafllara kaynakl›kedebilmektedir.

Ça¤dafl toplumlarda da yukar›dakilerin uzant›s› sayabilece¤imiz durumlara rast-layabiliyoruz. Kimi savafllar savunma nedeniyle, kimisi siyasal-ekonomik neden-lerden, kimisi toplumsal nedenlerden, kimisi askeri seçkinci e¤ilimlerden dolay›patlak verebiliyor. Nas›l ki, bireyler aras›ndaki çeliflkiler ve sürtüflmeleri tümden yok etmek olanaks›zsa, insan gruplar› aras›ndaki çat›flma konular›n› da tamamenortadan kald›rmak olanaks›z görünüyor. Toplumlardaki iç çat›flmalar›n bar›flç› yol-

lardan çözümünü zorunlu k›lan bir bask› gücüne karfl›n, gene de zaman zamanfliddete baflvurulmaktad›r. Oysa uluslararas›ndaki sorunlar›n savafla baflvurulma-dan çözümünü zorunlu k›lacak bir polis ya da jandarma gücü yoktur.

Savafl, toplumlararas› anlaflmazl›klar›n çözümündeki en önemli araç niteli¤ini ta-rih boyunca korudu. Ancak genel olarak teknolojideki ve özel olarak da savafl tek-nolojisindeki geliflmeler, geçen yüzy›ldan bafllayarak savafl› giderek daha az baflvu-rulmas› gereken bir yol durumuna soktu. Çünkü savafllar›n do¤urdu¤u zararlar, ka-zanan taraf için bile çok yüksek boyutlara vard›. Toplumlar aras›ndaki sorunlar› sa- vafl yoluyla çözmenin fiyat› çok fazla yükseldi. Uluslar, askeri güçlerini savafl yap-mak için de¤il, karfl› taraf› savafltan cayd›rmak için gelifltirmeye bafllad›lar.

Eskiden zaman yer ve güç bak›m›ndan “s›n›rl› savafllar” söz konusuydu. ‹ki or-

du karfl› karfl›ya geliyor ve belirli bir süre sonra yenen ve yenilen belli oluyordu.

115Ünite 6 - Toplum ve Siyasal Yaflam

Savafllar genellikleuluslararas›ndaki çat›flmakonular›n›n bar›flç› yollardançözümlenememesinin ürünüolarak ortaya ç›karlar.

Uluslar, askeri güçlerinisavafl yapmak için de¤il,karfl› taraf› savafltancayd›rmak için gelifltirmeye

bafllad›lar.

8/3/2019 Siyaset Bilimi unite06

http://slidepdf.com/reader/full/siyaset-bilimi-unite06 10/18

Cephenin gerisindekiler, savafl›n etkisini bazen dolayl› olarak duyuyor, baz› du-rumlarda ise hiç duymuyorlard›. Oysa teknolojideki geliflmeler, “savafl alan›” kav-ram›n› ortadan kald›rm›fl gibidir. Art›k savaflan ülkelerin tüm topraklar›, asker ol-sun olmas›n tüm insanlar› ve askeri olsun olmas›n tüm olanaklar› savafl›n kapsam›içerisine girebilmektedir.

Geçen yüzy›ldan bu yana yaflanan savafllarda ne gibi de¤iflimler olmufltur? Tart›fl›n›z.

Birinci Dünya Savafl› bu aç›dan bir flok etkisi yapm›flt›r. Savafl›n neden oldu¤uinsan ve servet kay›plar›n›n boyutlar›, uluslararas› anlaflmazl›klar›n çözümündebar›flç› yollar›n araflt›r›lmas›n› zorunlu k›lm›flt›r. Birinci Dünya Savafl›’n› izleyendönemde yap›lan anlaflmalar›n önemli bir bölümüne “savafla baflvurulamayaca- 

¤›”  yolunda hükümler konulmas› al›flkanl›k haline gelmifltir. Ama tüm bu anlafl-malar ve “sald›rmazl›k paktlar›” , ikinci bir Dünya Savafl›’n›n daha yaflanmas›n›

önleyememifltir.‹ki genel savafl yafland›ktan sonra, bir bölgesel ve hatta s›n›rl› savafllar dönemi-

ne girdi¤imizi söyleyebiliriz. Savafl teknolojisindeki geliflmelerle birlikte, eskidenbloklar arac›l›¤›yla uluslararas› düzeyde oluflmufl bulunan güç dengelerinin de, sa- vafllar›n bölgesel ve s›n›rl› bir düzeyde kalmas›n› zorunlu k›l›yordu. ABD ve Sov- yetler Birli¤i gibi iki “süper devlet” in do¤rudan ya da dolayl› olarak kat›ld›klar› sa- vafllarda bile, taraflar belirli bir s›n›r› aflmamaya özen gösteriyorlard›. S›n›r, sadecenükleer silahlara baflvurmamak konusunda de¤il, özellikle savafl alan› ve izlenenhedefler konusunda da önemle korunuyor. Çünkü s›n›rlar›n afl›lmas› durumunda,ortaya ç›kabilecek olan bir t›rmanman›n getirebilece¤i sonuçlar üzerinde hiç kim-senin güvencesi bulunmamaktad›r.

20. yüzy›lda iki dünya savafl› yaflad›ktan sonra niçin s›n›rl› savafllar dönemine girilmifltir?

Bölgesel savafllar›n ça¤›m›zdaki en yayg›n biçimi olarak, sömürgeci ülkelerekarfl› yürütülen ulusal kurtulufl mücadelelerini gösterebiliriz (Ama bölgesel savafl-lar›n tek nedeni ulusal kurtulufl mücadeleleri de¤ildir). Kore Savafl›, Vietnam Sava-fl›, Türkiye’nin K›br›s’ta giriflti¤i Bar›fl Harekât›, ‹ran-Irak Savafl›, Arap-‹srail Savafl-lar›, Falkland Savafl›, ABD-Libya çat›flmas›, Irak’›n Kuveyt’e sald›rmas›, Azerbaycan-Ermenistan çat›flmas› ve benzeri örnekler, son otuz befl y›l içinde dünyan›n ne ka-dar çok bölgesel savafla tan›k oldu¤unu hat›rlat›yor. Oysa Birleflmifl Milletler Ant-laflmas›n›n sald›rgan tarafa karfl› öngördü¤ü mekanizma, yaln›zca iki kez, 1950 y›-l›nda patlak veren Kore Savafl› ile Irak’›n Kuveyt’i iflgali s›ras›nda iflleyebildi.

‹leri teknolojiye dayal› silahlar›n geliflmesi ve bunlara sahip olman›n önemliekonomik kaynaklar› zorunlu k›lmas› ile birlikte, “gerilla savafllar›” da ça¤›m›zdagiderek yayg›nlaflt›. Güçlü ekonomilere ve modern savafl güçlerine sahip devletlerkarfl›s›nda, bu olanaklara yeterince sahip bulunmayan toplumlar, çete savafllar› yo-lunu tercih ettiler. Napolyon’un ordular›na karfl› önce ‹spanyol halk›n›n, sonra daRuslar›n baflvurdu¤u bu yolun, belirli ortamlarda çok etkili oldu¤u zamanla dahaiyi anlafl›ld›. On dokuzuncu yüzy›lda milliyetçilik ak›mlar›yla birlikte geliflen çetesavafllar›, yirminci yüzy›lda en beklenmedik ve çarp›c› sonuçlar›n› verdi. Yüzy›l›nen büyük ekonomik ve askeri gücüne sahip olan ABD, küçük ve geri kalm›fl birtoplumun çete savafllar›na dayal› direnci karfl›s›nda Vietnam’› terk etmek ve bir an-lamda yenilgiyi kabullenmek zorunda kald›.

116 Siyaset Bi l imi

SIRA S ‹ZDE

SIRA S ‹ZDE

8/3/2019 Siyaset Bilimi unite06

http://slidepdf.com/reader/full/siyaset-bilimi-unite06 11/18

Halk›n içinde “sudaki bal›k” kadar rahat olan, nerede, ne zaman ortaya ç›kaca-¤› belli olmayan “vur-kaç” lardan sonra s›radan birisi gibi günlük yaflam›n› sürdü-ren çeteciler karfl›s›nda, iflgalci devletlerin modern ordular› aciz duruma düflebil-mektedir. Ama baflar›, halk›n çetecileri benimseme düzeyine ve bir ölçüde de, co¤-rafi koflullara ba¤l› bulunmaktad›r.

Silahl› çat›flma ile bar›flç› çözümler aras›nda uluslararas›, anlaflmazl›klar nede-niyle baflvurulan baflka yollar da vard›r. Bunlar do¤rudan ya da dolayl› bask› yol-lar› olarak nitelendirilebilir. Bir ülkeden yap›lan d›flal›m› k›s›tlamak, o ülkenin mal-lar›na yüksek gümrük tarifeleri uygulamak, o ülkeye çok gereksinme duydu¤u ba-z› hammadde ya da sanayi ürünlerini satmamak, günümüzde çok uygulanan yön-temlerdir. K›br›s Bar›fl Harekât›ndan sonra, ABD’nin Türkiye’ye uygulad›¤› silahambargosu, 12 Eylül döneminde Bat› Avrupa’n›n Türkiye’ye uygulad›¤› siyasal vebir ölçüde de ekonomik içerikli ambargolar, Bosna-Hersek iç savafl› nedeniyle S›r-bistan’a uygulanan siyasal ve ekonomik yapt›r›mlar hat›rlardad›r. Arap ülkeleri

baflta olmak üzere, çok say›da ülkenin ‹srail ile siyasal ve ekonomik iliflkileri y›l-lard›r kesilmifl ya da en aza indirilmifl durumdad›r. Irkç› Güney Afrika Cumhuriye-ti’ni baz› önemli ödünler vermeye iten nedenlerin bafl›nda, bu tür dolayl› d›fl bas-k›lar yer almaktad›r. Türkiye’nin Bulgaristan Türklerine uygulanan bask›lar› hafif-letmek amac›yla uluslararas› kurulufl ve toplant›larda gösterdi¤i çaba da, bir ölçü-de bu çerçevede yer alabilir. Bu örneklerin en önemlisi ise, Kuveyt’i iflgal edenIrak’a karfl› Birleflmifl Milletler Güvenlik Konseyi karar› ile, uluslararas› çapta uygu-lanan ekonomik ambargodur.

Silahl› çat›flma ile bar›flç› çözümler aras›nda uluslararas›, anlaflmazl›klar nedeniyle baflvu-rulan ne gibi yollar vard›r?

SSCB çözülünceye kadar, uluslararas›ndaki sorunlar›n silahl› çat›flmaya dönüfl-meden çözümü yolunda, her blok kendi içinde özel bir çaba gösterir ve çeflitli do-layl› bask› yollar›n› kullan›rd›. Süper Devletlerin kendi etki alanlar›ndaki ülkelerüzerinde kullanabilecekleri çeflitli bask› olanaklar›n›n bulundu¤unu biliyoruz. Hat-ta buna, belirli koflullarda o ülkedeki yönetimi de¤ifltirecek süreçleri harekete ge-çirmeyi de dahil edebiliriz. Bir Türk-Yunan sürtüflmesinin s›cak çat›flmaya dönüfl-mesini engelleyen en önemli nedenler aras›nda, her iki ülkenin de NATO üyesi ol-mas› ve Bat› bloku içinde yer almas› gösterilebilir.

Ça¤›m›zda savafllar›n, yenen taraf üzerinde bile ciddi olumsuz etkileri oldu¤u-nu göz önüne al›rsak, silahl› çat›flmaya giriflmeden önce bar›flç› birçok yöntemindenenmesi do¤al karfl›lanmal›d›r. ‹ki taraf›n do¤rudan ya da dolayl› yollardan gö-

rüflmeleri, iki tarafa da dost olan üçüncü ülkelerin iyi niyetli giriflimleri, bu giriflim-lerin arabuluculu¤a kadar uzanmas› s›k rastlanan olaylard›r. Hatta -K›br›s örne¤in-de oldu¤u gibi- önemli uluslararas› sorunlarda, bizzat Birleflmifl Milletler GenelSekreterinin bu görevi üstlendi¤i durumlar da vard›r.

Uluslararas› uyuflmazl›klar›n bar›flç› yöntemlerle çözümünün en son aflamas›n›ise hukuki yollar oluflturur. Bunlar da hakemlik ve yarg› yolu olarak ikiye ayr›l›r.

Orta Ça¤’da Papalar›n ve Roma ‹mparatorlar›n›n zaman zaman kendi etki alan-lar›ndaki devletler aras›nda hakemlik yapt›klar›n› biliyoruz. Ça¤›m›zda hakemlikgörevi yüklenecek olanlar, iki taraf›n da r›zas›yla belli olur ve sorun flu ya da bubiçimde çözülünce, hakemlerin de görevi sona erer. Oysa yarg› yolunda, sürekli yarg›çlar ve mahkemeler söz konusudur. Ama her iki durumda da, hakeme ya da

 yarg› yoluna gitmek, ancak taraflar›n r›zas›yla olanakl›d›r.

117Ünite 6 - Toplum ve Siyasal Yaflam

Ça¤›m›zda savafllar›n, yenentaraf üzerinde bile ciddiolumsuz etkileri oldu¤unugöz önüne al›rsak, silahl›

çat›flmaya giriflmeden öncebar›flç› birçok yöntemindenenmesi do¤alkarfl›lanmal›d›r.

SIRA S ‹ZDE

8/3/2019 Siyaset Bilimi unite06

http://slidepdf.com/reader/full/siyaset-bilimi-unite06 12/18

Uluslararas› uyuflmazl›klar›n bar›flç› yöntemlerle çözümündeki hukuki yollar nelerdir?

Önce Milletler Cemiyeti’nin, ‹kinci Dünya Savafl›’ndan sonra da Birleflmifl Mil-letler’in kurulufl nedenlerinin bafl›nda, kuflkusuz ki uluslararas› sorunlar›n savafladönüflmeden çözümünü bulmak iste¤i geliyordu. 1946 y›l›na kadar Uluslararas›Sürekli Adalet Divan› vard›. Onun bir uzant›s› olarak ortaya ç›kan Uluslararas› Ada-let Divan› ise, Birleflmifl Milletler’in en önemli alt› organ›ndan birisi olarak kuruldu.Bugün ancak elli kadar devlet; Uluslararas› Adalet Divan›’n›n zorunlu yarg›s›n› ka-bul etmifl durumdad›r. Türkiye’de 1986 y›l›nda, Divan›n zorunlu yarg› yetkisiniflartl› olarak kabul eden devletler aras›nda yer alm›flt›r.

Dünya Siyasal SistemiDünyan›n de¤iflmeyen bir siyasal sisteme sahip bulundu¤unu elbette ki kimse söy-

leyemez. Geçmiflte, tek bir devletin, karfl›s›nda denge oluflturulamayacak kadarbüyük bir güç kazand›¤› dönemler olmufltur. Kendi co¤rafi çerçevelerinde ele al›-n›rsa, Cengiz Han ‹mparatorlu¤u, Roma ‹mparatorlu¤u Osmanl› ‹mparatorlu¤u vebenzerleri, yükselifl dönemlerinde böyle bir sistemin oda¤›n› oluflturmufllard›r.

On dokuzuncu yüzy›l Avrupa’s›nda ise art›k di¤erlerinden çok üstün bir güçsöz konusu de¤ildi. Güçleri birbirine yak›n durumdaki devletler aras›ndaki iliflki-ler, çok daha farkl› bir sistem oluflturuyordu. Ama ‹kinci Dünya Savafl› sonras›n-da durum de¤iflti. ‹ki kutuplu güçler dengesine dayal› bir dünya sistemi ortayaç›kt›. Bir yanda ABD ve kapitalist ülkeler, öte yanda Sovyetler Birli¤i ve komünistrejimler yer al›yordu. Ayr›ca her iki “Süper Güç” de, kendi etki alanlar›na sahipti-ler. Karfl› bloktaki ülkeler aras›nda ekonomik, kültürel ve hatta siyasal iliflkiler sonderece s›n›rl›yd›. Bu s›n›rlamalar turistik gezilere kadar uzan›yordu. Birbirine ka-pal›, birbirini düflman bilen ittifaklar, o zamanki yayg›n deyimiyle bir “So¤uk Sa- 

vafl”  yafl›yorlard›.1950’lerden bafllayarak dünya iki kutuplu bir sistemden çok kutuplu bir sisteme

geçmifltir. Bir yanda Çin büyük bir güç olarak ortaya ç›karken, öte yanda da say›la-r› her geçen gün artan “ba¤lant›s›z” ülkelerin bir araya gelmesiyle “Üçüncü Dün- 

 ya” oluflmufltur. Siyasal ba¤›ms›zl›klar›n› ço¤unlukla yeni ele geçiren ve ayn› za-manda da ço¤u geri kalm›fll›k s›n›rlar› içinde bulunan bu ülkeler, bir araya gelerekkazand›klar› siyasal a¤›rl›kla iki blo¤un etkilerinden uzak kalmaya çal›flm›fllard›r.

Üçüncü dünya terimi ne ifade etmektedir?

Dünya ikili bir kutuplaflmadan uzaklafl›rken, “So¤uk Savafl” ›n yerini de “Yu- muflama” alm›flt›r. Bloklar aras›ndaki iliflkiler artm›fl, bloklar içi dayan›flma eskikat›l›¤›n› yitirmifltir. Ekonomik ve kültürel alanlarda bir aç›lma dönemine giril-mifltir. Bu durumun, dünya çap›ndaki gerginliklerin azalmas›na ve uluslararas›düzeydeki sorunlar›n bar›flç› yollardan çözülmesine daha uygun bir ortam yarat-t›¤› söylenebilir.

Nükleer silahlara sahip bulunan ülkelerin say›s›n›n artmas›yla birlikte, baz›lar›-n›n deyimiyle bir “dehflet dengesi” oluflmufltur. Nükleer silahlar, kullan›lmaktançok, karfl› taraf›n kullanmas›n› engelleyen bir cayd›r›c› güç ifllevini yüklenmifltir.

Birinci Dünya Savafl›’ndan bu yana giderek artan say›da uluslararas› kurulufl dauluslararas› iliflkileri etkilemektedir. Önce Milletler Cemiyeti, sonra da Birleflmifl

118 Siyaset Bi l imi

Uluslararas› uyuflmazl›klar›nbar›flç› yöntemlerleçözümünün en sonaflamas›n› ise hukuki yollaroluflturur. Bunlar dahakemlik ve yarg› yolu olarakikiye ayr›l›r.

SIRA S ‹ZDE

SIRA S ‹ZDE

8/3/2019 Siyaset Bilimi unite06

http://slidepdf.com/reader/full/siyaset-bilimi-unite06 13/18

Milletlerin uzant›s› olarak ortaya ç›kan örgütler, bugünkü dünya siyasal sistemininbir ögesi durumundad›rlar.

Ulusal ba¤›ms›zl›k örgütleri ile çok uluslu flirketler de, gene ça¤›m›z koflulla-r›n›n bir ürünü olarak dünya siyaset sahnesindeki yerlerini alm›fllard›r. Toprakla-r›n› iflgalden kurtarmak için ba¤›ms›zl›k mücadelesi veren halklar› temsil edenörgütler, bir yandan da bölgesel güç dengelerinde önemli roller oynayabilmek-tedirler. Ba¤›ms›z devlet haline gelen Filistin Kurtulufl Örgütü bu konudaki enünlü örnektir.

Çok uluslu flirketler ise, kendi ekonomik ç›karlar› için, baz› durumlarda güçlüdevletleri etkileyebilecek olanaklara sahip bulunmaktad›rlar. Büyük devletleringizli örgütlerini de kullanarak, özellikle geri kalm›fl ülkelerde, yönetimlerin de¤ifl-mesine ve hatta rejimlerin devrilmesine neden olmaktad›rlar.

‹kinci Dünya Savafl› sonras›nda, dünya siyasal sistemine damgas›n› vuran olgu,iki süper gücün etraf›nda oluflan, Bat› ve Do¤u Bloklar› aras›ndaki kutuplaflmayd›.

1989 y›l›ndan bafllayarak Do¤u Blo¤u ülkelerinde yaflanan, bafl döndürücü h›zda-ki ekonomik ve siyasal sistem de¤iflikli¤i, Do¤u-Bat› çat›flmas›na dayal› dengelerialt üst etti. ‹ki blok aras›ndaki yak›nlaflma, askeri harcamalardaki gerilemeyi gün-deme getirdi. Buna karfl›l›k, Do¤u-Bat› kutuplaflmas›n›n yerini, yoksul ülkelerle varl›kl› ülkeler aras›ndaki bir Güney-Kuzey geriliminin almas› olas›l›¤› artt›. ABDise, tek süper güç konumuna geldi.

 Yeni dönemde Kuzey-Güney kutuplaflmas›n› güçlendirecek iki olgudan özel-likle söz edebiliriz: Bu olgular›n birincisi, geliflmifl Bat›l› ülkelerin, d›fl yard›mda ön-celi¤i Do¤u Avrupa ülkelerine vermeleridir. Siyasal ekonomik ve kültürel neden-ler, onlar› böyle bir tercihe zorlarken, 42’si giderek daha da yoksullaflan ÜçüncüDünya ülkeleri aç›s›ndan durum daha da umutsuzlaflacakt›r. ‹kinci olgu ise, Kuze- yin varl›kl› ülkelerinin, askeri harcamalar›n›n azalmas›yla, daha da h›zl› bir biçim-de zenginleflecek olmalar›d›r. Böylece, varl›kl› ülkelerle yoksullar aras›ndaki uçu-rum derinleflecektir.

Bat›l› ülkelerin, d›fl yard›mda önceli¤i Do¤u Avrupa ülkelerine vermelerinin nedenleri siz-ce nelerdir?

Dünya siyasal sisteminin anlafl›lmas› aç›s›ndan önem tafl›yan bir olguyu da em-peryalizm oluflturuyor. Emperyalizm sözcük olarak, Frans›zcadaki “empire”  yaniimparatorluktan kaynaklan›r. ‹mparatorluk kurma ve sürdürme siyasetini, bir an-lamda da ideolojisini içeren bir kavramd›r.

Ça¤›m›za gelinceye kadar, hemen sadece askeri fetihlere dayal› olan emperya-

lizm, günümüzde ekonomik ve kültürel egemenlik yolunu seçmifle benziyor. Ba-z›lar›nda “yeni sömürgecilik” olarak da nitelendirilen iliflkiler içinde, geri kalm›fl ül-kelerin önemli bir bölümü baz› geliflmifl ülkelere ba¤›ml› duruma geldiler. Ekono-mileri neredeyse tümüyle ABD’ye yapt›klar› d›fl sat›ma dayanan Orta Amerika ül-kelerinin içinde bulunduklar› ortam, bu konuda iyi bir örnek oluflturuyor. D›flar-dan al›nan teknolojinin ve yabanc› yat›r›mlar›n yaln›z tek bir ülkeden kaynaklan-mas›n›n sak›ncalar› ortadad›r. Özellikle önemli hammadde kaynaklar›na sahip bu-lunan geri kalm›fl ülkeler, emperyalist güçlerin do¤al olarak ilgisini çekerler.

“Kültürel emperyalizm”  ise, kitle iletiflim araçlar›n›n etkisinin bafl döndürücübir h›zla artt›¤› günümüzde giderek daha çok önem ve yayg›nl›k kazanmaktad›r.Hans J.Morgenthau, bu önemi flu sat›rlarla özetliyor: “E¤er A devleti kendi kül-

119Ünite 6 - Toplum ve Siyasal Yaflam

1989 y›l›ndan bafllayarakDo¤u Blo¤u ülkelerindeyaflanan, bafl döndürücüh›zdaki ekonomik ve siyasalsistem de¤iflikli¤i,Do¤u-Bat› çat›flmas›nadayal› dengeleri alt üst etti.

SIRA S ‹ZDE

8/3/2019 Siyaset Bilimi unite06

http://slidepdf.com/reader/full/siyaset-bilimi-unite06 14/18

türünü ve as›l önemlisi, kendi siyasal ideolojisini -bütün somut emperyalist hedef-leriyle birlikte- B devletinin iç ve d›fl siyasetini kararlaflt›rma durumunda bulunaninsanlara benimsetmifl; B devletini yönetenlerin düflünce ve kafalar›n› fethetmiflse,askeri fütuhatla veya ekonomik yollarla ülke üzerinde denetim kurmak isteyenle-rin hepsinden çok daha istikrarl› ve çok daha tam bir üstünlük ve zafer elde etmiflolur. Bu tür emperyalizm yolunu seçen A devletinin amac›na ulaflmak için askerikuvvet kullanma tehdidinde bulunmaya, askeri kuvvet kullanmaya veya ekonomikbask›da bulunmaya ihtiyac› yoktur.”

120 Siyaset Bi l imi

Ça¤›m›za gelinceye kadar,hemen sadece askeri

fetihlere dayal› olanemperyalizm, günümüzdeekonomik ve kültürelegemenlik yolunu seçmiflebenziyor.

8/3/2019 Siyaset Bilimi unite06

http://slidepdf.com/reader/full/siyaset-bilimi-unite06 15/18

ÖzetSiyasal yaflam›n en önemli boyutu toplumdur. Ulusal güç,

siyasetin toplumlar düzeyindeki en önemli unsurudur.

Ulusal güç toplumu çevreleyen do¤al koflullara, toplumun

ekonomik ve demografik olanaklar›na ba¤l›d›r. Bunlara

askeri güç unsuru da eklenebilir.

Ülkenin nüfus yap›s› çok önemlidir. Yeterli genç, dinamik

 ve iyi e¤itilmifl bir nüfus çok büyük bir avantajd›r.

Uluslararas› özellikleri de toplumun gücünü belirleyen

unsurlard›r. Türkler cesaret, Yahudiler ticari beceri ve kur-

nazl›k, Almanlar disiplin gibi özellikleriyle tan›n›rlar. Ulu-

sal moral de ulusal güç aç›s›ndan çok önemlidir. Ülkele-

rin izledikleri d›fl siyasetleri ile ulusal güçleri aras›nda den-

ge olmal›d›r. Bunun yan›nda dünya kamuoyunun deste¤i-

ni sa¤layabilmek de son derece önemlidir. Ulusal devletile birlikte milliyetçilik ideolojisi de önem kazanm›flt›r. Si-

 yasal milliyetçilik, ulusal ba¤›ms›zl›¤›, ekonomik milliyet-

çilik ülkenin yeralt› ve yerüstü kaynaklar›na sahip ç›kma-

 y›, toplumsal milliyetçilik ise, daha ileri bir düzen için ça-

ba göstermeyi gerektirir.

D›fl siyaset iç siyasetin bir uzant›s› oldu¤u gibi iç siyaseti

de etkiler. Uluslararas› çat›flmalar›n kökeninde biyolojik-

psikolojik nedenler vard›r. Çat›flmalar bar›flç› yollardan çö-

zülemezse savafl ç›kar. Savafllar bazen savunma nedeniyle,

bazen siyasal, ekonomik nedenlerle, bazen toplumsal ne-

denlerle, bazen da askeri seçkini e¤ilimlerden ötürü patlak

 vermektedir. Savafl teknolojisindeki geliflmeler savafllar› s›-

n›rl› cephe savafl› olmaktan ç›karm›fl, topyekun savafl hali-

ne getirmifltir. Ancak 20. yüzy›ldaki yaflanan iki dünya sa-

 vafl› yenen ve yenilen bütün ülkelere korkunç zarar ver-

mifltir. Bu yüzden bir dehflet dengesi oluflmufl, ABD ve es-

ki Sovyetler Birli¤i iki kutup ve paktlar oluflturmufllard›r.

Dehflet dengesi s›n›rl› ve bölgesel savafllar dönemini bafl-

latm›flt›r. Bunlara örnek, sömürgeci devletlere karfl› yürütü-len ba¤›ms›zl›k mücadeleleridir. Bunlarda ço¤unlukla çete

savafllar› ve gerilla yöntemi uygulanm›flt›r. Uluslararas› ba-

r›fl› sa¤lamaya çal›flan örgütler yan›nda Filistin Kurtulufl

Örgütü gibi ulusal ba¤›ms›zl›k örgütleri ve çok uluslu flir-

ketler ortaya ç›km›flt›r. Eskiden sadece askeri güce dayal›

olarak gerçekleflen emperyalizm bugün ekonomik ve hat-

ta kültürel emperyalizm olarak görülmektedir.

Ünite 6 - Toplum ve Siyasal Yaflam 121

8/3/2019 Siyaset Bilimi unite06

http://slidepdf.com/reader/full/siyaset-bilimi-unite06 16/18

Kendimizi S›nayal›m1.  Afla¤›dakilerden hangisi ulusal gücün alt yap›sal ögele-

rinden biri de¤ildir?

a. Toplumu çevreleyen do¤al koflullar

b. Toplumun ekonomik olanaklar›

c. Toplumun demografik olanaklar›

d. Askeri güç

e. Uluslararas› siyaset tecrübesi

2.   Afla¤›dakilerden hangisi ulusal güç bak›m›ndan en

önemli unsurdur?

a. Kalabal›k bir nüfusa sahip olmak

b. Petrol veya kömür bak›m›ndan zengin kaynaklara

sahip olmak

c. Pamuk-fieker kam›fl›-kahve-tütün gibi ürünleri üre-ten tek ülke veya az say›da ülkelerden birisi olmak

d. Tam profesyonel bir orduya sahip olmak

e. Yiyecek bak›m›ndan kendi kendine yeterli olmak

3. Bat›’da feodal düzenden ç›k›l›rken milliyetçili¤e sahip

ç›kan s›n›f burjuvazi olmuflken günümüzün geri kalm›fl ül-

kelerinde milliyetçi ideolojiye daha çok ayd›nlar›n sahip

ç›kmas› nas›l aç›klanabilir?

a. Günümüzün geri kalm›fl ülkeleri için burjuvazinin

 yabanc› ekonomik güçlerin temsilcili¤ini yapmas›

daha kârl›d›r.

b. Günümüzün geri kalm›fl ülkelerinde burjuvazi yoktur.

c. Ayd›nlar kendi durumlar›n› güçlendirmek için mil-

liyetçi ideolojiyi sahipleniyorlar.

d. Zamanla burjuvazi kesimi de ayd›n haline gelmifltir.

e. Günümüzde milliyetçilik ak›mlar› çok güçlendi¤i

için ayd›nlar bu ak›mlar›n tehlike yaratmamas› için

sahiplenmek zorunda kalm›fllard›r.

4.  Afla¤›dakilerden hangisi ça¤dafl toplumlar aç›s›ndan

gerçek bir savafl nedeni de¤ildir?

a. Savunma amac›

b. Siyasal ve ekonomik nedenlerc. Toplumsal nedenler

d. Askeri seçkinci e¤ilimler

e. Demokrasiyi yaymak ve korumak

5.  Y›llard›r süren Türk-Yunan sürtüflmesinin s›cak çat›fl-

maya dönüflmesini engelleyen en önemli unsur afla¤›daki-

lerden hangisidir?

a. Her iki ülke halk›n›n s›cak kanl› insanlar olmalar›b. Her iki ülkenin NATO üyesi olmas› ve Bat› blo¤u

içinde yer almalar›

c. Her iki ülkenin bas›n›n›n savafl aleyhtar› yay›nlar›

d. Yunanistan’›n Türkiye’nin askeri gücünden çekin-

mesi

e. Her iki ülkenin de kaynaklar›n› savafla harcamak

istememeleri

6.  Afla¤›daki ülkelerden hangisi ülke geniflli¤inin ulusal

güce katk›s›nabir örnektir?

a. ‹talya

b. Rusya

c. Macaristan

d. Hollanda

e. Arnavutluk

7. Son yüzy›l içinde Almanya’n›n a¤›rl›¤›n›n Fransa’ya

oranla artmas›n›n nedeni afla¤›dakilerden hangisidir?

a. ‹ki ülkenin teknolojik geliflmeleri aras›ndaki farkt›r

b. ‹ki ülke aras›ndaki yüz ölçümü fark›d›r

c. ‹ki ülkenin yöneticileri aras›ndaki nitelik fark›d›r

d. ‹ki ülke aras›ndaki nüfus fark›d›r

e. ‹ki ülke aras›ndaki sanatsal faaliyetler fark›d›r

8.  Afla¤›dakilerden hangisi ekonomik bunal›m durumlar›n-

da etkilenme s›n›r›n› afla¤›da tutman›n yollar›ndan biridir?

a. Tek ürüne ba¤l›l›k

b. Az ürüne ba¤l›l›k

c. Do¤al kaynaklardaki çeflitlilik

d. Do¤al kaynaklar›n az olmas›

e. Üretilen tek ürün üzerinde fliddetli rekabet olmas›

9.  Afla¤›dakilerden hangisi askeri gücün ba¤l› oldu¤u et-

kenlerden biri de¤ildir?

a. Nüfusb. Ekonomi

c. Kültürel etkenler

d. Kurumsal etkenler

e. Okullaflma oran›

10. Afla¤›dakilerden hangisi halk›n karar alma mekaniz-

malar›na kat›l›m›n›n sonuçlar›ndan biri olamaz?

a. Ulusal moralin yükselmesi

b. Ulusal gücün yükselmesi

c. Kararlar›n halk taraf›ndan benimsenmesinin

kolaylaflmas›

d. Hükümetlerin iç siyasette güçlü olmas›e. Hükümetlerin d›fl siyasette zay›f olmas›

Siyaset Bi l imi122

8/3/2019 Siyaset Bilimi unite06

http://slidepdf.com/reader/full/siyaset-bilimi-unite06 17/18

Yaflam›n ‹çinden

Futbol sadece bir oyun de¤il, pek çok oyundur. Futbolda

oyun içinde oyun ço¤al›r. O kadar ki bir anda insanl›k ta-

rihinin bütün birikimleri, edebiyat, ayin bilim, savafl, poli-

tika ve akl›m›za daha nerler geliyorsa bu doksan dakika-

l›k oyuna dahil olur ve oyunlafl›r. Bu sarmallaflma hiç kufl-

kusuz futbolu oldu¤udan daha cazip bir hale getirir. Ama

oldu¤undan da daha sorunlu.

Öncelikle her futbol maç› uygar bir rekabet olmaktan çok

bir savaflt›r. Futbol, yeryüzündeki muhtelif halklar›n, bu

arada da cengaver bir halk olarak halk›m›z›n militer duy-

gular›na tercüman olur. Tribünlerde ve as›l önemlisi saha-

da on bir kiflilik iki ordu k›ran k›rana çarp›fl›r. Tribündeki

çarp›flmalar da buna eklemlenir ve çarp›flma bizatihi birayin olarak yaflan›r. Her ne kadar arada bir kan dökülse

 ve müessif hadiseler ceryan etse de, tribünler aras› savafl-

lar genel olarak hafif yaralanmalarla neticedir. Neden illa

ki döner b›çaklar› da, baflka bir fley de¤il? Niyet ciddi olsa

çok daha küçük ve etkili silahlar›n tribünlere sokulmas›

beklenirdi. Oysa döner b›çaklar›, tabii ki bilenmemiflse, o

kadar da keskin degildir. Üstelik uçlar› küttür. Futbol kav-

galar›, asl›nda, mahalle çocuklar› aras›ndaki, materyaleri

tahta k›l›çlar olan bir oyunun mütekamil halidir. Önemli

olan k›l›çlar›n çekilmesi ve savafl halinin yaflanmas›d›r.

Tabii ki esas savafl sahas›d›r. Teknik direktörler, sahayakurmaylar› ve yedek askerleriyle ç›karlar. Ama neden illa

ki bayraml›k elbiseleriyle, mesela lacileriyle ç›karlar ki sa-

haya? Türk tekstil sektörünün en seçkin ürünleriyle do-

nanman›n yeri ve zaman› m›d›r? Ama, galiba evet. fi›kl›k,

her ne kadar futbol kurmaylar›na basketbol kurmaylar›n-

dan sirayet ettiyse de, önemli degil.

Kaynak: Süleyman Seyfi Ö¤ün, “Oyun ‹çinde Oyun:

Futbol”, Düflündüren Siyaset , Mart 1999.

Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar›1. e Ulusal Gücün Altyap›sal Ögeleri k›sm›n› yeniden

gözden geçiriniz.

2. e Ulusal Gücün Altyap›sal Ögeleri k›sm›n› yeniden

gözden geçiriniz.

3. a Ulusal Gücün Üstyap›sal Ögeleri k›sm›n› yeniden

gözden geçiriniz

4. a Uluslar aras› Çat›flmalar ve Çözümü k›sm›n›

 yeniden gözden geçiriniz.

5. b Uluslararas› Çat›flmalar ve Çözümü k›sm›n›

 yeniden gözden geçiriniz

6. b Ulusal Gücün Altyap›sal Ögeleri k›sm›n› yeniden

gözden geçiriniz.

7. a Ulusal Gücün Altyap›sal Ögeleri k›sm›n› yeniden

gözden geçiriniz.8. c Ulusal Gücün Altyap›sal Ögeleri k›sm›n› yeniden

gözden geçiriniz.

9. e Ulusal Gücün Altyap›sal Ögeleri k›sm›n› yeniden

gözden geçiriniz.

10. e Ulusal Gücün Üstyap›sal Ögeleri k›sm›n› yeniden

gözden geçiriniz

Yararlan›lan ve BaflvurulabilecekKaynaklar

 ARON, Raymond; Paix et Guarre Entre Les Nations,Calmann-Levy, Paris, 1962.

FILLOUX; Jean-Claude; La Personnalite, P.U.F., Paris,

1965.

GOTTMANN; Jean; La Politique des Etats et Leur 

Geographie, Armand Collin, Paris, 1952.

GÖNLÜBOL, Mehmet;  Uluslararas› Politika , S.B.F. Ya-

 y›nlar›, Ankara,1978.

KON‹, Hasan; Genel Sistem Kuram› ve Uluslararas› 

Örgütlerde Karar Verme, Ankara ‹ktisadi ve Ticari

‹limler Akademisi Yay›nlar›, Ankara, 1982.

MIROGLIO, Abel; Psychologie des Peuples, P.U.F., Paris,

1962.

MONGENTAU, Hans J.;   Uluslararas› Politika (2 Cilt),

Türk Siyasi ‹limler Derne¤i Yay›nlar›, Ankara, 1970.

ORAN, Bask›n; Azgeliflmifl Ülke Milliyetçili¤i , S.B.F. Ya-

 y›nlar›, Ankara, 1977.

 WALTZ, Kenneth-QUESTER, George H.;  Uluslararas› ‹lifl-

kiler Kuram› ve Dünya Siyasal Sistemi, S.B.F. Ya-

 y›nlar›, Ankara, 1982.

Ünite 6 - Toplum ve Siyasal Yaflam 123

8/3/2019 Siyaset Bilimi unite06

http://slidepdf.com/reader/full/siyaset-bilimi-unite06 18/18